Backup_of_Backup_of_BAŞ SAYFA.cdr - Tarih Bölümü

advertisement
Sayı:5 | MAYIS-HAZİRAN 2013
Başyazı
K
Çankırı
Tarih Topluluğu Aylık Bülteni
rsitesi
ive
Çankırı Karatekin Üniversitesi
atekin Ün
ar
2010
Bizim Kalem
Geldik ve Gidiyoruz…
Makbulken Maktul Olmak (2)
Öznur SEVGEN
Ahmet DURAK
“Bakî kalan bu kubbede
Macaristan seferinden sonra Pargalı Anadolu'da bir
hayli tehlikeli olan isyanları ustaca bir şekilde bastırmış ve bir
kez daha idari kabiliyetini göstermişti. İkinci Macaristan
seferinde Pargalı'ya geniş yetkiler tanında ve Kanuni
tarafından serasker unvanı verildi. Bu seferin ardından
İbrahim Paşa, doğrudan Habsburg İmparatoru V. Karl'ın hedef
alındığı Alman seferinde bulunmuş ve savaşın ardında
İstanbul'da 1533'te yapılan barış antlaşmasını yürütmüştü.
Antlaşma tamamen İbrahim Paşa'nın kontrolünde yol alıp
onun istediği gibi sonuçlanmıştı. Antlaşma sonucunda
Osmanlı veziriazamı V. Karl'ın kardeşi Ferdinand'a eşit
sayılmıştı.
Hoş bir sadâ imiş”
Şöyle bir geriye baktığımızda
koskoca dört yıl geçirdik, ne de çabuk
bitti, sona yaklaştık diyoruz.
Hatırlamaya çalışıyoruz geçen yılları,
neler yaşadığımızı! Ama sadece
mutluluklarımız, hüzünlerimiz ortaya
çıkıyor düşündüğümüzde.
İnsana geçmez gibi geliyordu. Su
gibi akıp geçti zaman. Keşke o yıllar hiç
geçmese, dört yıl hiç bitmese diyoruz.
Biz gidiyoruz! Geride kalan siz
arkadaşlarımıza dört yıllık bir
tecrübeden seslenecek olur isek;
öğrencilik yıllarınızın geri
gelmeyeceğini, arkadaşlarınızın eskisi
gibi olmayacağını unutmadan dolu dolu,
en güzel ve mutlu bir şekilde geçirmenizi
temenni ediyorum.
Bu bitişe
yaklaşırken tıpkı bizde olduğu gibi sizde
zamanı gelince keşkeler olmasın
anılarınızda. Öğrencilik yıllarındaki
eğlenceli anılar geriye kalıyor ve bir nevi
gerçek hayatınıza doğru yelken açıyoruz.
Elveda Çankırı Karatekin
Üniversitesi, elveda Çankırı ve elveda ey
sevgili Toki…
Siz muhterem saygıdeğer
hocalarımızın bizlere vermiş olduğu
kıymetli emekler için sonsuz
teşekkürler.
Sevgili arkadaşlar yüzünüzden
tebessüm hiç eksik olmasın...
Hâkimiyeti ve gücü en uç noktaya ulaşan Pargalı'nın
Safeviler'e karşı yapılan Irakeyn seferi bir dönüm noktasını
teşkil ediyordu. Macaristan seferinde olduğu gibi yine
serasker unvanına ve geniş yetkilere sahip olan Pargalı ilk
başta Tebriz'e girmiş (6 Ağustos 1534) ve ardından padişahın
kuvvetleri ile birleşip Bağdat'a girerek burayı da ele
geçirmişti. Bu sefer esnasında Pargalı kendisi kadar büyük bir
nüfusa sahip ve oldukça zengin olan Defterdar İskender
Çelebi ile anlaşmazlığa düştüğü için onu önce azlettirip
ardından Bağdat'ta katlettirmişti. Bu olay ve kendisine sultan
unvanı ile anması hem saray çevresinde hem de padişah
üzerinde olumsuz etkiye neden oldu. İstanbul'a döndükten
sonra Fransızlara verilen ahidname ile uğraşırken, iftar için
saraya çağrıldığı (14-15 Mart 1536) gecesi hiçbir sebep
gösterilmeden boğularak idam edildi. Pargalı İbrahim Paşanın
ölünden sonra ölüm sebebi olarak çeşitli düşünceler vardı.
Bunlar içinde onun saltanat hırsına kapıldığını, kazandığı
kudret ve zenginliği bunu sağlamak için uğraştığı, Hürrem
sultanın kendi oğlunun tahta geçmesini istediği için ona karşı
düşmanlık beslediği, Bağdat seferinden sonra kendisinin sert
bir tutum takındığı ve hiç kimseyi dinlemeyerek başına
buyruk hareket etmesi bu düşüncelerden bazılarıydı.
Celalzade Mustafa Çelebi ise kendisinin çok adaletli, dindar
olduğu ve padişahın emirlerini son derece bir titizlik ile yerine
getirdiğini ama Bağdat seferinden sonra ahlakını değiştiğini,
cahillerin sözlerine kapılarak uygunsuz işler yaptığını hatta
kendisine hediye edilen Kuran'ı geri çevirdiğini ve bütün
bunlarından padişahın gazabına yol açtığı yazar. (Tabakatü'l
Memalik)
BÖLÜMDE BU AY
Sahada Osmanlıca Mezuniyet Pastası
Dersi
Tarih bölümü 2. sınıf öğrencileri Yrd. Doç.
Dr. Ahmet ÖZCAN hocamız öncülüğünde Osmanlı
Tarihi Metinleri dersi kapsamında sahada
gözlemlerde bulundular. Büyük Cami avlusunda
buluşan grup Şehir ve Şehir kültürü konulu bir
söyleşi ardından İmarethane Camii haziresinde
bulunan tarihi mezar taşlarını yerinde incelediler.
Ardından Buğdaypazarı Medresesinde Tarihçilik
konulu bir sohbet gerçekleştirdiler. Oradan
Çankırı Araştırmaları Merkezine geçen grup,
araştırma merkezi arşivinde küçük bir brifingin
akabinde
Karatekin Parkına geçerek çay
muhabbeti ile günün değerlendirmesini yaptılar ve
önümüzdeki sene ilk dersi yine saha yapmak üzere
sözleşerek ayrıldılar.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Tarih
Bölümü ilk mezunlarını verdi. Zorlu bir 4 yılı kısıtlı
imkânlarla da olsa geride bırakarak mezun olmaya
hak kazanan Tarih bölümü son sınıf öğrencileri
mezuniyet törenini ardından 4 yılın stresini attılar.
Şehir Tarihi Sohbeti
Türk Dil ve Edebiyat Derneği Çankırı
Şubesinin organize ettiği ve Çankırı Tarihinin usta
kalemi, Çankırı Tarihi ile ilgili ilk doktora sahibi
Yıldırım Bayezid Üniversitesi İnsan ve Toplum
Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet KANKAL
“Şehir, Tarih ve İnsan” konulu bir söyleşi ile
Çankırılı tarih severlerle bir araya geldi. Tarih
bölümünü öğretim üyeleri ve öğrencilerinin yoğun
olarak katıldığı gözlemlenen ve gecenin geç
vakitlerine dek süren söyleşi özlenen bir bilim
meclisinin sıcaklığını hissettirdi.
BÖLÜM KİTAPLIĞI
I. Dünya Harbinde
Sina Cephesi ve
Çöl Hatıraları
İsmet ÜZEN
Birinci Dünya Savaşında, İngilizlerin Uzak Doğudaki
kuvvetlerinin, kesin sonucu sağlayacak Batı Cephesine sevk
edilmelerini mümkün olduğu kadar geciktirmek ve çok sayıda
İngiliz kuvvetini Mısır´da oyalamak, Alman savaş stratejisi ve
savaşın seyri açısından gerekli idi. Süveyş Kanalı, Almanlar
tarafından ´İngiliz imparatorluğunun şah damarı´ olarak
tanımlanmıştı, işte bu şah damarının kesilmesi yani Kanal
trafiğinin engellenmesi gerekiyordu. Alman Genelkurmay Başkanı Von Moltke, Enver
Faşa´ya gönderdiği mektupta, Osmanlıların mümkün olduğunca İngiliz ve Rus kuvvetlerini
üstüne çekmesini, enerjik bir çabayla islam ihtilalini gerçekleştirip Kafkasya´ya karşı
harekete geçmesini ve bunun için acele etmesini istiyordu. Bu kitapta, hezimetle sonuçlanan
Kanal harekâtında Osmanlı askerlerinin çöllerde yaşadığı hüzünlü hikayeler derlenmiştir.
Çankırı
Karatekin
Üniversitesi
Tarih
Topluluğu
Aylık Bülteni
Topluluk Akademik
Danışmanı
Yrd. Doç. Dr. Erhan METİN
Editör
Öznur SEVGEN
Yayın Kurulu
Öznur SEVGEN
Ramazan KARAKAŞ
Yunus Emre ÇAKIR
Grafik-Tasarım
Yunus Emre ÇAKIR
İletişim
0376 254 12 05
Orta Asya Türk Devletlerinde
Asya kıtası, asırlarca dünya tarihine hakim olmuş bir
coğrafyaydı; fakat ilim alemi 19. yüzyıla kadar bu coğrafyanın
tarihini araştırmamış, adeta unutulmaya terk etmişti.
İnsanoğlunun, medeniyeti zirveye çıkarak büyük
imparatorluklar kurduğu bu coğrafya -çağı içinde- diğer
kıtalardaki kültürel, ekonomik ve askeri gelişmeleri fersah fersah
geçmişti.
atekin Ün
ar
rsitesi
ive
Osmanlı Diplomasisinde
Oryantalist Memurlar
Göndermek İçin:
[email protected]
[email protected]
[email protected]
K
Mustafa KALKAN
Talep eden herkes güncel,
popüler ve akademik
konularda bültenimize
yazı gönderebilir.
Gönderilen yazılar
yayınlansın
yayınlanmasın iade
edilmez. Gönderilen
yazıda gerekli editöryal
değişiklik yapılabilir.
Yayınlanan yazılardan
yazarları sorumludur.
Çankırı
Ordu ve Savaş Stratejileri
Türkan POLATCI
Tarih boyunca devletler birbirleriyle siyasi iktisadi ve
sosyal alanlarda ilişki kurmuşlar ve bunu geliştirmişlerdir.
Diplomasi olgusu ise bu anlamda devletler arasındaki ilişkilerin
kurulması ve devamlılığını sağlayan önemli bir unsur olmuştur.
Devletler diplomatik ilişkilerini elçileri vasıtasıyla
gerçekleştirmişlerdir. Devletler arasındaki dil farklılığı iletişim
sorununu beraberinde getirmiş ve bu sorun diplomasinin geri
planındaki asıl aktörlerini sahneye çıkarmıştır. Tercümanlar Dil
oğlanları görevlerinin metni harfi harfine çevirmekten çok içeriği
aktarmak olması bakımından dil ve kültür aktarıcısı sıfatları ile elçilik ve konsoloslukların
iş bitirici unsurları olmuşlardır. Elçiler gelip geçici iken tercümanların kalıcı olması
kendilerini sefaretin gerçek idarecisi konumuna yükseltmiştir.
Bu bölümde
bölümümüz
akademisyenleri
ve öğrencilerinin
yayınları
ile katıldıkları
bilimsel
etkinlikler yer
almaktadır.
Bölümde Bu Ay
Çankırı Karatekin Üniversitesi Tarih Bölümünün İlk Mezunları
Download