Dolaşım sistemi Dolaşım sistemi (veya kardiyovasküler sistem

advertisement
Dolaşım sistemi
Dolaşım sistemi (veya kardiyovasküler sistem) maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir. Ayrıca,
vücut sıcaklığını ve pH'yi dengelemeye yardımcı olur. İki tip dolaşım sistemi vardır: açık dolaşım sistemleri ve kapalı
dolaşım sistemleri. Hiç dolaşım sistemine sahip olmayan canlılar da mevcuttur. Canlıların yapısı geliştikçe, dolaşım
sisteminin yapısı da gelişir
Dolaşım sistemi (Terimler İngilizce)
Dolaşım Sistemi Alm. Blutzirkulationssystem (n), Fr. Appareil (m) circulatoire, İng. Circulatory system. Vücudun,
aldığı besin maddelerini, oksijeni ve kendi yaptığı hormonları gövdenin çeşitli kısımlarına dağıtması; dokularda
metabolizma sırasında meydana gelen zararlı maddelerin zararsız hale gelmelerini veya atılmalarını sağlayan
organlara ulaşması ile görevli sistem. Dolaşım sistemi kalp ve onunla kapalı devre yapan damarlardan kurulmuştur.
Metabolizma Canlı organizmada meydana gelen kimyasal olayların tamamı. Metabolizma, organik yapım ve yıkım
olayları esnasında madde ve enerjinin hücre veya organizma tarafından değişikliğe uğratılması şeklindeki karmaşık ve
devamlı olayların hepsini içine alır.
Hücreler besin alarak ve bileşimlerini değiştirerek hayatlarını sürdürürler. Besinlerin çoğu kompleks yapılarından
basit bileşiklere ayrılarak hücrenin yapısına katılır veya enerji üretim kaynağı olarak kullan??lırlar. Organik bi
...
Kalp, bu sistemin pompasıdır. Damarlarla pompanın attığı kanı vücutta dolandıran borulardır. Kırmızı kan damarları,
yapısı ve fonksiyonları bakımından üç ayrı kısımda incelenebilir:
1)
Kalp Ritmik kasılmalarıyla kan dolaşımını sağlayan, dolaşım sisteminin temel organı. “Yürek” ve “gönül” olarak da
bilinir. Görevinin öneminden dolayı, canlı varlıkların hayat merkezi olarak kabul edilir. Lügatte, “değiştirmek,
çevirmek veya değişmek, çevrilmek” manalarına kullanılır. Arapça gramer kaidesi olarak kalp, (vav) veya (ya)
harflerinin (elif) harfine çevrilerek okunmasına denir.
...
Atardamarlar,
2)
Kalpten pompalanan kanı, vücudun organ ve dokularına dağıtılan kan damarları. Atardamarlar, dolaşım sisteminin
başlıca elemanlarındandır. İnsanlarda dolaşım sistemi, bir büyük bir de küçük dolaşım olmak üzere iki kısımda
mütalaa edilir. Arter veya Atardamar, kanı kalpten vücudun diğer bölümlerine taşıyan müsküler (kaslı - kasıl) kan
~1~
www.hayalkatibi.com
damarı / kan damarlarıdır.
...
Toplardamarlar,
3)
bkz. toplardamar
...
Kılcal damarlar.
Dolaşım sisteminin çalışması kalbin canlılık durumuna bağlıdır. Kalp, göğsün ortasında ucu sola dönük olarak yer alır.
Çizgili kaslardan meydana gelmesine rağmen irade dışı çalışır. Kalbin çalışması birbiri ardından gelen sıkışıp-ufalma
(sistol) ve gevşeyip-genişleme (diastol) hareketleri ile olur. Kalbin hareketlerini “kalbin iletim sistemi” denilen yapılar
sağlar. Kendi içinde meydana gelen uyarıyla ritmik olarak çalışan tek organımız kalbimizdir.
Kalbin özel sinir sistemi “sino-atrial düğüm”, “atrioventriküler düğüm” ve “his demeti” denilen sinir liflerinden
meydana gelir. Kalbin özel tembih sistemi otonom sinir sisteminin etkisi altındadır. Bu sistemin “parasempatik”
bölümünden gelen uyarılar kalbi yavaşlatırken “sempatik” bölümünden gelen uyarılar kalbin l dakikadaki atım sayısını
arttırır. Kalbin normaldeki atım sayısı dakikada 60-90 arasındadır. Kalb atışları genel olarak bilekte nabız oluğuna
basarak veya kalbi dinleyerek sayılır. Kalbin normalden fazla atmasına “taşikardi” normalden az atmasına
“bradikardi” denir.
Kalbin sıkıştığı an, karıncıklardaki kanı aorta ve akciğer atardamarına attığı andır. Bu anda sol karıncıktaki temiz kan
vücuda atılırken, sağ karıncıktaki kirli kan
bkz. kılcal damar
...
oksijenlenmek üzere akciğere yollanır.
Atardamarlar: Kalbin pompaladığı kanı organ ve dokulara götüren ve kılcal damarlara dağıtan borulardır. Kesitlerinde
genellikle yuvarlak ve kalın duvarlı olarak görünürler.
Toplardamarlar: Vücutta kullanılan kanı akciğere pompalanmak üzere kalbe getiren damarlardır. Genişlikleri
atardamarlardan daha fazladır. Toplardamarların içinde kanın geri kaçmasını önleyen kapakçıklar bulunur. Duvarları
ise atardamar duvarından daha incedir.
Kılcal damarlar: Atardamarlar dokulara yaklaştıkça düzenli bir şekilde dallanırlar. Bu dalların çapı gittikçe küçülür ve
sonunda kılcal damarları meydana getirirler. Kılcalların atardamar tarafındaki kısmına “arteriol”, toplardamar
tarafındaki kısmına “venül” denir. Madde alış-verişi genel olarak arteriol ve venüller arasındaki kapiller damar ağında
olur.
Dolaşım sisteminin görev olarak iki alt grubu vardır:
1) Büyük dolaşım (sistemik dolaşım),
2) Küçük dolaşım (akciğer dolaşımı).
~2~
www.hayalkatibi.com
Kalbin çalışması
Büyük dolaşım: Kalbin sol karıncığına akciğerlerden oksijenlenmiş olarak gelen kan aradaki mitral deliği vasıtasıyla sol
karıncığa geçer. Sol karıncığın kasılmasıyla içindeki kan aorta atılır. Atardamarlar boyunca kan bütün vücuda yayılır.
Kapiller damarlar seviyesinde kan doku arasında madde ve gaz alış verişi vuku bulur. Burada oksijenden fakirleşen ve
bazı maddelerini kaybeden (kirlenen) kan toplardamarlar vasıtasıyla kalbin sağ kulakçığına gelir. Kanın kalbin sol
karıncığından çıkıp sağ kulakçığa dönmesine kadar olan bu işleme büyük dolaşım denir.
Küçük dolaşım: Kalbin sağ kulakçığına gelen kirli kan aradaki triküspit kapağından sağ karıncığa geçer. Sağ karıncığın
kasılmasıyle akciğerlere giden kan buradan temizlenmiş (oksijenlenmiş) olarak kalbin sol kulakçığına döner. Bu olayın
bütünü de küçük dolaşımı meydana getirir.
Kan damarlarının yanısıra doku sıvısının bir kısmı da akkan damarları (lenf dolaşımı) ile sistemik dolaşıma iletilir. Lenf
damarları kör uçlu, ince duvarlı borular şeklindedir. Bunlar birleşerek büyük akkan damarlarını, bunlar da birleşerek
“göğüs akkan kanalı”nı meydana getirirler. Bu kanal boyunda toplardamar sistemine dökülür.
Dolaşım sisteminde kanın dolanımının sağlanması için kalp kasılma ve gevşemesine göre damarlarda belli bir basınç
meydana gelmektedir. Buna kan basıncı veya “tansiyon” ismi verilir. Sistolik kan basıncı, 110-140 mm civa, diyastolik
kan basıncı, 70-90 mm civa arasında olmalıdır. Ancak yaşla paralel olarak normal sınırlar biraz aşağı veya yukarı
kaydırılabilir. Yaş arttıkça normal üst sınırlar yükselir. Ayrıca cinse göre ve tansiyon ölçülme pozisyonuna göre
(ayakta, oturarak veya yatarak) de değişiklik olabilirse de genel olarak bu rakamların üstü yüksek tansiyon altı ise
düşük tansiyonu gösterir. Tansiyonun normal olmaması başta kalp, beyin, böbrek ve göz olmak üzere birçok dokuda
rahatsızlık ve bozukluklara sebeb olur.
~3~
www.hayalkatibi.com
Download