AK PARTİ ÇATISI ALTINDA SOSYAL POLİTİKALAR VE DEZAVANTAJLI GRUPLAR 1 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI AK PARTi Genel Merkez Sosyal İşler Başkanlığı’nın işlevi, faaliyet alanları ve alt birimlerin olan Yaşlılar Koordinasyon Merkezi ve Özürlüler Koordinasyon Merkezleri’nin tanımları, faaliyet alanları ve yararlanılan hakların yer aldığı “Sosyal Politikalar ve Dezavantajlı Gruplar” kitapçığı Vatandaşlarımızın konulara hakimiyeti ve haklarından yararlanmada kolaylık sağlanması amacı ile hazırlanmıştır. AK PARTi Genel Merkez Sosyal İşler Başkanlığı EYLÜL – 2011 İÇİNDEKİLER Sosyal İşler Başkanlığı Tanım Faaliyet Alanları ve Görevler Sosyal Politikalar Sivil Toplum Örgütleriyle ilişkiler Toplumsal Gruplar Yoksullukla Mücadele İnsan haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Çevre Sorunları ve Kentleşme Sosyal Etkinlikler Çalışma Örnekleri SOSYAL POLİTİKALARDA YENİ DÖNEM VE VERİLEN HİZMETLER ÖZÜRLÜLER KOORDİNASYON MERKEZİ Özürlülük Tanımı Ülkemizin genel özürlülük profili Sorumlu ve İlgili Kuruluşlar ÖKM Konumu ve Kuruluş Amaçları Çalışma Örnekleri SORU VE CEVAPLARLA ÖZÜRLÜ HAKLARI YAŞLILAR KOORDİNASYON MERKEZİ Yaşlılık Tanımı Yaşlılık Süreci Yaşlılık Ne Zaman Başlar Ülkemizde Yaşlılık Profili Çalışma Örnekleri SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan AK PARTi İktidarı sürecinde Sosyal Politikalar anlayışı ürettiğimiz yeni politikalar neticesinde büyük bir ivme kazanmıştır. Yakın zamanlara kadar yalnızca “gıda yardımları” ile sınırlı bir faaliyet olarak ve en dar anlamıyla tanımlanan “Sosyal Politikalar” kavramı iktidarımız döneminde bütün politikalarımızın merkezine oturmuştur. İnsanı ve toplumu merkeze alan siyasetimiz neticesinde Anayasanın “Sosyal Hukuk Devleti” ilkesi gerçek mahiyetine kavuşmuştur. 61. Hükümetimizle birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın kurulmuş olması ve görev alanının olabildiğince geniş tutulması Sosyal politikalara en üst düzeyde verdiğimiz önemin bir neticesidir AK PARTi’nin 9 yıllık iktidarında Eğitimden Sağlığa, Sosyal Güvenliğin bütün vatandaşlarımızı şemsiyesi altına almasından, Şehirleşmeye ve Konut ihtiyacına kadar bütün hayat alanlarında büyük yeniliklere ve iyileştirmelere imza atılmış, vatandaşımızın talepleri istikametinde devletin yardım eli bütün ihtiyaç sahiplerine ulaşmıştır. İnsanı ve toplumu merkeze alan siyaset anlayışımıza göre devlet millet içindir ve asıl olan vatandaşlarımızın mutluluğu ve huzurudur. Bu hedefi tam olarak gerçekleştirmek için bütün gayretimizle, bütün kurum ve kuruluşlarımızla vatandaşlarımızın hizmetindeyiz. Vatandaşımıza hizmette her türlü ayrımcılığı reddediyor, bütün politikalarımızı zayıf halkaların ve dezavantajlı grupların güçlenmesi ve kimsenin haksızlığa maruz kalmaması esasına göre belirliyoruz. Çalışmalarını hükümetimiz ile paralel olarak yürüten teşkilatlarımız sosyal refaha yönelik sorunların giderilmesini her zaman ilk gündem maddeleri arasına almaktadır. Toplumsal alandan dışlanmış, sahipsiz yaşlı, terkedilmiş engellilere bütün gücümüzle sahip çıkmak için teşkilatlarımız yoğun bir çaba sarf etmektedir. Zira, bütün kadrolarımızla paylaştığımız idealimiz devletimizin bütün imkan ve kaynaklarını milletimizle paylaşmaktır. AK PARTi göreve geldiği günden bu yana gençlerle, kadınlarla, çocuklarla, özürlü vatandaşlarımızla ilişkilerde, yoksullukla mücadelede, insan haklarının korunması ve geliştirilmesinde, çevre, sağlık, konut, spor gibi konularda, sivil toplum örgütleriyle işbirliğinde ve sosyal etkinliklerde daha önce eşi görülmemiş bir performansla bütün toplumsal kesimleri kuşatıcı politikalar üretmiş, üretilen politikaların uygulamasını parti olarak da yakından takip etmiştir. Elinizdeki “AK PARTi Çatısı Altında Sosyal Politikalar ve Dezavantajlı Gruplar Kitapçığı” Partimizin Sosyal İşler Başkanlığı ile Yaşlılar ve Özürlüler Koordinasyon Merkezimizin görev alanlarını anlatmaktadır. Kitapçığın sizlere faydalı olmasını, sosyal politikalar konusundaki duyarlılığın artmasına mütevazı bir katkı sağlamasını diliyorum. SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Prof.Dr. Nükhet HOTAR Genel Başkan Yardımcısı AK PARTi olarak bizler, kuruluşundan bu yana, yaşayan her canlının değerini ekonomik, siyasi ve sosyal görüşümüzün merkezine alarak, insanımızın kolektif refah ve huzurunu öncelemiş bir partinin mensuplarıyız. İnsanın en doğal ve sınırlanamaz olan “yaşama hakkı”nın dolaysız biçimde ilgili olduğu sosyal politikalar alanını, Parti yönetimlerimiz ve tüm teşkilatlarımız olarak siyasi rant elde etme aracı olarak kullanmadık ve diğer çevrelere de kullandırtmamak için var gücümüzle çalıştık. Bu doğrultuda, Hizmet verdiğimiz süreçte, toplumsal kalkınmanın zeminini güçlendirmede geliştirilmiş sosyal politikalara atfettiğimiz değerin geçerliliğini, elde etmiş olduğumuz olumlu sonuçlar dolayısıyla kendimize ve milletimize kanıtlamış olduk. Gerçekten de, bugün toplumca geldiğimiz noktada Sosyal Politikalar alanında gerçekleştirilmiş hizmet ve yatırımlar incelendiğinde, süreci AK PARTi Öncesi ve AK PARTi sonrası şeklinde kesin çizgilerle ayırabileceğimizi açıkça görmekteyiz. “Kadının adı yok” iken kadınlarımızın, özel ve kamusal alanda kimliği ve emeği görünürlüğüne kavuşmuştur. Değişen toplumsal koşulların da etkisiyle saygı ve hürmeti unutmaya yüz tutmuş yaşlılarımız tekrar baş tacı edilerek, türlü iyileştirmelerle yaşam kaliteleri üst seviyeye çekilmiş ve bu süreçlerinde toplumdan dışlanmalarını destekleyen her türlü uygulama bertaraf edilmiştir. Evlerinde gizlenmeye mahkum edilen engellilerimiz, sosyal, siyasal ve kültürel hayatın her evresine aktif-tam katılımları sağlanmıştır. Ekonomik koşullar sebebiyle, okuyamayan çocuğumuz, ısınamayan ailemiz, hastanelerde mahsur kalan hastalarımız, çaresizlikle boğuşan hasta yakınımız kalmamıştır. Bu kadro Krizlerle, istikrarsızlıklarla ve en önemlisi de yılların ihmalleriyle yara alan sosyal dokuyu iyileştirmek için önemli adımlar atmıştır. Geçmiş dokuz yıl, gelecekteki yıllar için bizlere umut, heyecan her şeyden önemlisi motivasyon kazandırmıştır. Toplumun taleplerini sosyal politikanın merkezine yerleştiren siyaset anlayışımız Türk halkından feyz almıştır. AK PARTi “mağduriyeti”, “sosyal dışlamayı”, “ayrımcılığı”, “cinsiyetçiliği” yeniden tanımlayarak, gerek düşünsel, gerekse eylemsel boyutta, Türk siyasetine yeni bir seviye kazandırmıştır. Tam bu noktada AK PARTi’nin diğer siyasi duruşlardan farkı belirginleşmektedir. AK PARTi Dokuz yıl önce bu anlayışla yola çıkmış, bu anlayışla toplumsal desteğini arkasına alarak, milletiyle birlikte güç kazanmıştır. Sosyal Politikalar alanında planladığı ve gerçekleştirdiği Hükümet ve Parti çalışmalarını koordineli biçimde sürdürmüştür. Bu bağlamda, toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda farklı nitelik taşıyan kesimlerinin her birine, çalışan çalışmayan, çocuk-genç-yaşlı, kadın-erkek, engelli-engelsiz her vatandaşımız için, yine kendi içinde bu gruplara özel ve rahatlıkla toplumun bütününe entegre edilebilmeleri amaçlı politikalar geliştirmiştir. Vatandaşlarımızdan aldığımız güç ile bizlerin, hep birlikte, değerlerimizi yeniden ve daha güçlü inşa etmenin gayreti içerisinde olduğumuzu ve çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi belirterek saygılarımı sunuyorum. 8 Sosyal İşler Başkanlığı 9 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI’NIN TANIMI AK PARTi Sosyal İşler Başkanlığı Parti programı ve Tüzük gibi belgelerde ifade edilen ilkeler doğrultusunda ve anayasada ifade edilen sosyal devlet anlayışının gereği olarak sosyal sorunlara dönük projeleri olan aynı zamanda toplumsal beklentilere göre çözüm paketleri geliştiren bunu bizzat toplumsal aktörlerin desteği ile karşılıklı olarak gerçekleştirmeye çalışan bir birimdir. Sosyal İşler Başkanlığı’nın sorunları algılama mantığı sadece bu güne dönük olmayıp, aynı zamanda geleceği de kapsamaktadır. Bu yönüyle Sosyal İşler Başkanlığı bir misyon yüklenmektedir. Bu misyon geleceğin Türkiye’sini bu günden inşa etmektir. Bu misyon geleceğin Türkiye’sini Dünya sistemi içinde aktör kabiliyetine ulaşmış insanlarının özgüven kazandığı, geleceğe umutla baktıkları, yurttaş olarak kendilerini değerli hissettikleri bir ülke olarak tasavvur etmektedir. Sosyal İşler Başkanlığımız sosyal sorunların çözümünde toplumsal dinamiklerin, Türkiye toplumunun potansiyelinin harekete geçirilmesinin gereğine inanmaktadır bu anlayış çerçevesinde oluşturulan Sosyal İşler Başkanlığı hem toplumsal taleplerin siyasetin merkezine ulaşmasını sağlarken sorunların gerek parlamenter, gerekse toplumsal katılım ve destekle çözülmesi konusunda hükümete katkıda bulunmakta ve aracı olmaktadır. 10 Sosyal İşler Başkanlığımız sosyal sorunların çözümünde toplumsal dinamiklerin, Türkiye toplumunun potansiyelinin harekete geçirilmesinin gereğine inanmaktadır Sosyal İşler Başkanlığının faaliyet alanları Sosyal Politikalar, Sivil Toplum Örgütleriyle ilişkiler, Toplumsal Gruplar, Yoksullukla Mücadele, İnsan haklarının Korunması ve Geliştirilmesi, Çevre Sorunları ve Kentleşme, Sosyal Etkinlikler olarak belirlenmiştir. 11 Faaliyet Alanları ve Görevler SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Sosyal Politikalar 12 Sosyal politikalar toplumsal barış ve uzlaşmayı tesis etmek, sosyal devlet ilkesinin gereklerini yerine getirmek amacıyla devletin toplumsal eşitsizlikleri gidermeye yönelik politikasıdır. Sosyal Politikalar Devletin tüm toplumun çıkarlarını kollamak üzere piyasaya bırakılamayacak hizmetleri yerine getirme yükümlülüğünden doğmaktadır. Bir yönüyle sosyal politikalar tüm toplumun sosyal gelişmesini sağlamaya ve yaşama koşullarını iyileştirmeyi amaçlayan bir vatandaşlık hakkıdır. Sosyal politikalar günümüzde temel hak ve özgürlükleri sosyal-ekonomik hak ve özgürlüklerle genişletmektedir. Sosyal Politikalarda devletin daha etkin olmasını sağlayan toplumsal taleplerdir. Sosyal İşler Başkanlığı da bu aşamada devreye girmekte toplumsal taleplerin değerlendirilmesi, proje bazında çözümü amacıyla hükümete katkıda bulunmakta ve aracı olmaktadır. Bu işlevini yerine getirirken toplumsal katılıma önem vermekte, talepte bulunan kesimleri sosyal sorunların çözümünde taraf olarak görmektedir. Bu çerçevede Sosyal İşler Başkanlığı Sosyal politikaların Sosyal Güvenlik, Gelir Dağılımı, Çalışma hakkı ve İşsizlik, Endüstriyel İlişkiler, Eğitim alanlarıyla ilgili çalışmaları yürütür. Sivil Toplum Örgütleriyle İlişkiler Sivil toplum örgütleri devlet ile toplum arasında yer alan parlamento dışı muhalefet yönü bulunan yapılanmalardır. Sosyal İşler Başkanlığı sivil toplum örgütlerinin taleplerini gündemine alır, Sivil toplum örgütleriyle ortak platformlar oluşturabilir, Sivil Toplum Örgütlerinden taleplerde bulunabilir. Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesini sağlayan özgürlük alanını genişleten sivil toplum örgütlerinin daha özgür bir ortamda çalışmalarına katkıda bulunur. Türkiye’nin demokratikleşmesi için sivil toplumun güçlenmesi gereğine inanan Sosyal İşler Başkanlığı bu anlayış doğrultusunda hükümete katkı verir, toplumun aracılığını üstlenir. Toplumsal Gruplar Sosyal İşler Başkanlığı sosyal dışlanmayla karşılaşan kesimlerin kamu hizmetlerinden eşit düzeyde yararlanması kendi yaşamlarını idame ettirecekleri ortamların oluşturulması için projeler geliştirir. Sosyal İşler Başkanlığı ilk aşamada Genel Merkez çatısı altında Özürlüler Koordinasyon Merkezi’ni sonrasında da Yaşlılar Koordinasyon Merkezini oluşturmuştur. Her iki alt birimin de Türkiye geneli iller bazında teşkilatlanması tamamlanmış yaşlı ve özürlü vatandaşlara yönelik çalışmalara başlatılmıştır. Bu iki gruba öncelik tanınmasının nedeni sosyal dışlanmaya diğer gruplardan daha fazla maruz kalmalarıdır. 13 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 14 Başkanlık bu iki grubun dışında Gençler, Kadınlar, Çocuklar ve her türlü dışlanmaya maruz kalan gruplarla da ilgilenmeyi görev alanı içinde saymaktadır. Sosyal işler başkanlığı ilgi alanı içinde tanımladığı grupları toplumsal statülerine göre değil yaşadıkları sorunlara göre tasnif etmektedir. Dolayısıyla İlgi alanı her kesimden Türkiye insanıdır. Her şeyden önce ekonomik düzeyin yüksek oluşu da insanların dışlanmasını engelleyememektedir. Yoksullukla Mücadele Sosyal İşler Başkanlığı İnsani gerekçelerle kalıcı ve öncelikli çözüm yöntemleriyle Yoksullukla mücadele eder. Sosyal İşler Başkanlığı Yoksullukla mücadelede kültürel değerlerimizin etkin olması için çaba gösterir. Yardımlaşma, yoksulu bağrına basmanın manevi tatmini Türk kültürünün baskın özelliklerinden biridir. Ancak geleneksel değerlerimizin yoksulluğu azaltıcı tarafının da sınırları vardır. Bu yüzden Sosyal İşler Başkanlığımız yoksulluğun geçici olması için köklü projeler geliştirmektedir. Devletin istihdam olanaklarının sınırlı olması insanların kamu personeli olarak yaşamalarını idame etmek istemeleri yakın zamana bireysel yeteneklerini kullanacakları girişimci kültüründen uzak durmaları Türkiye’de yoksulluğu kalıcılaştıran faktörlerdendir. Bunun bilincinde olan Sosyal İşler Başkanlığımız girişimci kültürünün geliştirilmesi amacıyla mikro kredi uygulamasına önayak olmuştur. İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Sosyal İşler Başkanlığı gerek bireyler arası ilişkiler gerekse Devlet toplum ilişkisinden kaynaklanan insan hakları ihlallerinin önlenmesi için girişimlerde bulunur. İnsan Haklarına dayalı demokratik hukuk devletinin pratik bir anlam ifade etmesi Sosyal İşler Başkanlığının öncelikli alanıdır. İnsan Hakları konusu, Türkiye insanının farklı inanç ve kanaatlerinden dolayı adli süreçte karşılaştığı haksızlık kötü muamele ve işkencenin önlenmesinden öte bir anlam taşımaktadır. Anlayışımız insanların şiddete başvurmadıkça düşünceyi açıklama özgürlüğünün yasalarca garanti altına alınmasıdır. Başkanlık uluslararası evrensel hukukun geldiği aşamayı temel alarak insan hakları ile ilgili kendisine gelen talepleri düşünce ve inanç faklılığı gözetmeksizin talepte bulunanın insan olmasını yeterli kabul ederek faaliyete geçer. Devlete olan güveni daim kılmak yurttaşın mağduriyetini önlemek için insan hakları ihlalleri ile ilgili hukuki süreçleri ve sonuçlarını takip eder. Çevre Sorunları ve Kentleşme Sosyal İşler Başkanlığı çevreyi dikkate almayan sanayileşme çarpık kentleşme gibi süreçlerin neden olduğu kent estetiğindeki olumsuz değişmeyi gündemine almıştır. Bu çerçevede çevrenin bozulmaması için projeler geliştirir. Çevre sorunları artık ulusal bir sorun olmaktan çıkmıştır. İnsanlığın ortak sorunu haline gelmiştir. Atmosferdeki sanayileşmeden kaynaklanan gazların sera etkisi, denizlere bırakılan atıklar artık sonuçları açısından bütün insanlığın yaşam alanlarını tehdit etmekte ve felakete sürüklemektedir. Sosyal İşler Başkanlığı kentleşmenin sağlıklı zeminde tarihi kültürel ekolojik değerleri gözeterek sürdürülmesi için toplumsal desteğe önem vermektedir. Başkanlığımız çevre sorunlarıyla ilgili olarak bütün ulusal ve uluslar arası sözleşmelerin önemine dikkat çekmekte Türkiye’nin özel koşullarını da dikkate alarak ekolojik sınırları gözeten sürdürülebilir kalkınma ve kentleşmeyi benimsemektedir. Sosyal Etkinlikler Sosyal İşler Başkanlığı Toplumsal dayanışma ve kaynaşmayı arttırmak amacıyla sosyal ve kültürel aktiviteler düzenler. Amaç ortak değerleri güçlendirmek toplum devlet yakınlaşmasını arttırmak toplumun bütün üyelerine yalnız olmadıkları hissini vermektir. Bu etkinliklere olanaklar ölçüsünde etkinliğin yapılacağı ilin milletvekilleri de katılmaktadır. Bu etkinlikler vesilesiyle toplumun vekilleriyle iletişim teması artmakta, gelişen diyaloglar neticesinde vatandaşlar kendilerini ifade etme olanağına kavuşmaktadırlar. Toplumla beraber olmak onlara iletişim kurmak için mesafe engelini aşmak kültürel değerler örf ve adetler temelinde sıcak ilişkiler geliştirmek siyaseti daha insan yüzlü hale getirmektedir. Sosyal Etkinlikler kapsamında Yarışmalar, Geceler, Piknik, Sportif faaliyetler, Basınla diyalog, Konferanslar, Paneller, Söyleşiler, İmza Günleri Organize etmek, Geziler, Bayram Kutlamaları, Taziye ziyaretleri, Bilim Teknoloji ve Sağlık konularında etkinlikler düzenler. Çalışma Örnekleri Ulusal ve Uluslar arası platformda sosyal politikalara yönelik bilgi şöleni konferans ve panel düzenlenmekte yine aynı paralelde düzenlenen etkinliklerde Parti politikalarının anlatımı sağlanmaktadır. İşsizlik ve Yoksulluk konularında; Ülke geneli ve yerelde kamuoyu araştırması yapılmakta elde edilen veriler sonuçlarında işsizlik ve yoksullukta yüksek sonuçları olan illerimize yönelik Belediyeler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Kurumlarımızla irtibata geçilerek sorunun çözümüne yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Sosyal Politikalara Yönelik Saha Çalışmaları; Partimizin kuruluşundan bu yana Bölge ve Genele yönelik saha araştırmaları yapılmaktadır. Teşkilatlarımız aracılığıyla yapılan çalışmalarda vatandaşlarımızın haklarının anlatımı, sosyal yardımların doğru kaynaklarla buluşması, işsizlik ve istihdam yönünde saha araştırmaları yapılmakta, alınan sonuçlar ilgili kurum veya kuruluşla paylaşılmaktadır. Teşkilat ve Koordinasyon Çalışmaları; Genel Merkez Çalışmalarımız kapsamında belirli süre ve aralıklarla Sosyal İşler, Yaşlılar ve Özürlüler Koordinasyon Merkezi Başkanlarımızla toplantılar düzenlenmekte il ve bölgeler bazında çalışmalar değerlendirilerek yön verilmektedir. Tanıtım ve Organizasyon; Genel Merkez ve ilgili birimlerin tanıtım ve çalışmalarının vatandaşla buluşmasını sağlayan Organizasyonlarda yer alınmakta, oluşturulan platformlarda standlarımız açılarak gerekli materyallerin paylaşımı sağlanmaktadır. 15 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI SOSYAL POLİTİKALARDA YENİ DÖNEM VE KURUMLAR TARAFINDAN VERİLEN HİZMETLER Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü sosyal yardım faaliyetlerini 81 il ve 957 ilçede valilikler ve kaymakamlıklara bağlı olarak 1038 Sosyal Yardımlar Müdürlükleri aracılığıyla yürütmektedir. AK PARTi İktidarında yeni açılan sağlık tesisleriyle hastanelerin yatak kapasitesi 30 bin yatak kapasitesine yükseltilmiştir. Hastane odaları koğuş sisteminden alınıp, banyosu ve tuvaleti içinde olan oda sistemine geçilmiştir. Sağlık Ocakları sayısı 5,268’e yükseltilmiştir. Yeni doğan işitme taraması programı tüm Türkiye’de uygulanmaya başlamıştır. 16 Aile Hekimliği uygulaması tüm Türkiye’de uygulamaya geçmiş ve hizmete başlamıştır. Şartlı Nakit Transferi SYDGM tarafından yapılan sağlık desteklerinin yanında, nüfusun en muhtaç kesimine dahil olan ailelerin çocuklarının ve anne adaylarının temel sağlık hizmetlerine tam olarak erişimini hedef alan bir sosyal güvenlik ağı oluşturmak amacıyla, ülkemizin her köşesinde Şartlı Sağlık Yardımları uygulanmaktadır. 112 Acil Sağlık Hizmet İstasyonları (Ambulans) sayısı 2547’e, sağlık hizmet istasyon sayısı ise 1500’e çıkmıştır. Bunun yanında 132 kar paletli ambulans, 18 helikopter ambulans ve 2 adet uçak ambulans ile 4 adet deniz ambulansı Türkiye’de ilk kez kullanılmaya başlanmıştır. Eğitimde Sosyal Politika Uygulamaları bu noktadan hareketle ilk, orta ve yüksek öğrenim çağındaki gençlerin hem çağdaş standartlarda hem de sosyal adalet anlayışı içinde eğitim olanaklarından eşit pay alabilmeleri gerekmektedir. AK PARTi İktidarında 2011 yılı itibariyle; a. 160,000 tane derslik eğitime kazandırılmıştır. b. Okullarda teknoloji sınıfları açılmış, 2011 yılı itibariyle 750,000 bilgisayar okullarda öğrencilerin kullanımına tahsis edilmiştir. Ücretsiz ders kitapları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İlköğretim, ortaöğretim ve Açıköğretim kitapları ücretsiz dağıtılmaya başlanmıştır. Yüksek Öğrenimdeki öğrenciye Burs desteği artarak devam etmektedir. YURT-KUR tarafından verilen Burs Miktarı 2002 yılında aylık 45 TL iken 2011 yılı itibariyle aylık 240 TL’ye yükseltilmiş olup başvuran her öğrenciye burs verilmektedir. Başbakanlık bursu da YURT-KUR bünyesine alınmış olup, bu kurum tarafından öğrencilere verilmektedir. Ayrıca YURT-KUR yurtlarında kalan Yükse- Ülke genelinde çeşitli sebeplerle okula gidemeyen kız çocuklarının okula gidebilmesi için “Haydi Kızlar Okula” kampanyasıyla kız çocuklarımız okula kavuşmuştur. 2011 yılı itibariyle bu kampanya kapsamında 350.000 kızımız okula kavuşmuştur. Yoksulluk eğitim önünde engel değildir düsturundan hareket ederek fakir öğrencilerimize Sosyal Yardımlar genel Müdürlüğü tarafından her ay düzenli olarak Şartlı Nakit Transferi kapsamında eğitim yardımı yapılarak öğrencilerimizin ailelerine destekte bulunulmuş, Bu kapsamda ödemeler her ay öğrencinin annesinin hesabına yatırılmaktadır. 17 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI köğrenim öğrencilerine sabah ve öğle yemekleri için aylık 150 TL Beslenme yardımı yapılmaktadır. Bunun yanı sıra Yüksek lisans yapan Öğrenciye başvuru yaptığı takdirde burs miktarının 2 katı, doktora öğrencisine ise burs miktarının 3 katı verilmektedir. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından örgün eğitime devam eden engelli ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerimizin ücretsiz taşınarak eğitimlerinin sağlanması amacıyla Özürlüler İdaresi ve MEB ile işbirliği kapsamında 2011 yılı itibariyle toplam 32.000 engelli öğrencimizi taşıma projesi kapsamında okulla buluşmuştur. Halk Eğitim Merkezleri 81 il ve 957 ilçede Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde dikiş-nakış, bilgisayar, kalorifer ataşeciliği ve diğer el becerileriyle ilgili kurslar verilmeye devam etmektedir. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından 2003 yılından itibaren her yıl yaklaşık 2 milyon ihtiyaç sahibi ailelere Ücretsiz kömür dağıtımı devam etmektedir. 2011 yılı itibariyle 12 milyon ton kömür yardımı yapılmıştır. Ramazan ve Kurban Bayramı öncesinde Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından fakru za- 18 ruret içerinde bulunan ailelere destek amacıyla kaynak aktarılmaktadır. Tarımsal destek uygulamaları için 2011 yılı itibariyle 6,5 milyar TL ödeme yapılmıştır. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne bağlı bulunan, bunun yanında Belediyelere bağlı bulunan Aşevleri ile ihtiyaç sahibi ailelerimize, engellilerimize, yaşlılarımıza, kimsesiz vatandaşlarımıza günlük sıcak yemek dağıtımı yapılmaktadır. Faizsiz hayvancılık kredisini 2011 yılı itibariyle 48 bin 644 kişi kullanmıştır. Kırsal alanda Sosyal Destek Projesi ile Tarımsal Üretim yapmak isteyip, yeterli kaynağa sahip olmayan vatandaşlarımıza bu kapsamda Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından; 19 20 SOSYAL İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI 21 22 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI ÖZÜRLÜLER KOORDİNASYON MERKEZİ 23 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI ÖZÜRLÜLER KOORDİNASYON MERKEZİ Toplumun bütün kesimlerine hizmet vermeyi amaç edinen AK PARTi, bu anlayışla özürlülere yönelik çalışmalarda bulunmaktadır. Yapılan çalışmaları daha sistematik ve disiplinli yürütebilmek amacı ile, 3 Aralık 2001 tarihinde Genel Başkanımız ve Başbakanımız öncülüğünde Özürlüler Koordinasyon Merkezi açılmıştır. Kısa adı ÖKM olan Özürlüler Koordinasyon Merkezi, o günden bu güne özürlü vatandaşlarımızın her istediğinde kapısını çalabileceği bir çözüm merkezi olarak hizmet vermektedir. Başkanlığımız bünyesine çalışmalarını sürdüren Merkezlerin Kuruluş felsefesi, özürlü vatandaşların hayatla olan mücadelelerinde onların yanlarında yer alarak karşılaştıkları ve karşılaşabilecekleri problemleri Ülke genelinde çözüme kavuşturmak olan ÖKM, özürlü vatandaşlara haklarını anlatmaya ve onlara yeni haklar kazandırmaya da çalışmaktadır. Özürlülük Tanımı 24 Yüzyıllardan beri toplumda var olan özürlülük sorunu insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak bu sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik gayretlerin hiç birisi özürlülüğü ortadan kaldıramamıştır. Savaşlar, terör olayları, depremler, yangın, su baskını gibi doğal afetler, toprak kaymaları, bina çökmeleri, heyelanlar, trafik kazaları, deniz kazaları, ev kazaları, iş kazaları, yangınlar, ilaç, uyuşturucu madde, besin ve kimyasal Başkanlığımız bünyesine çalışmalarını sürdüren Merkezlerin Kuruluş felsefesi, özürlü vatandaşların hayatla olan mücadelelerinde onların yanlarında yer alarak karşılaştıkları ve karşılaşabilecekleri problemleri Ülke genelinde çözüme kavuşturmak olan ÖKM, özürlü vatandaşlara haklarını anlatmaya ve onlara yeni haklar kazandırmaya da çalışmaktadır. madde zehirlenmeleri, yaralanmalar, çarpmalar ve uygarlığın beraberinde getirdiği sayısız birçok nedenin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde özürlülerin sayısını hızla arttırdığı bilinmektedir. Sağlık hizmetlerinin yeterince gelişmemiş olduğu ülkelerde, yukarıda belirtilen nedenlere ek olarak doğum öncesi ve doğumdan kaynaklanan özürlülükler de eklendiğinde, özürlülüğün mevcudiyetinin önemli boyutlarda olduğu görülmektedir. Özürlülük, doğuştan ya da sonradan olma herhangi bir hastalık veya kaza nedeniyle kişinin bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal fonksiyonlarında belirli bir oranda sürekli azalma ve kayıplara neden olan, organ yokluğu veya bozukluğu sonucu normal yaşam gereklerine uyum sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlük olarak tanımlanmaktadır. Bu düzeyde özürlü olan kişiye “özürlü-sakat-engelli” adı verilmektedir. Bu insanlar, toplumsal rollerini gerçekleştirebilmek için bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyarlar. Ülkemizin genel özürlülük profili Türkiye İstatistik Kurumu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan 2002 Özürlüler Araştırması sonuçlarına göre, ülkemizdeki toplam nüfusun % 12,29’unu özürlü vatandaşlar oluşturmaktadır. Yaklaşık 8,4 milyon özürlüyü ifade eden toplam özürlü vatandaşların %9,7’si süreğen hastalığı olanlar; %1,25’i ortopedik, %0,48’i zihinsel, %0,38’i dil ve konuşma, %0,37’si işitme, %0,6’sı görme özürlü bireylerden oluşmaktadır. 25 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Sorumlu ve İlgili Kuruluşlar Özürlüler için verilen hizmetlerin koordinasyonu ve ulusal politika oluşturulmasına yardımcı olmak amacıyla 1997 yılında Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuş; çıkarılan çeşitli kanun ve yönetmeliklerle özürlülerin eğitim, istihdam, sosyal ve kültürel yaşama katılım ve ulaşılabilirlik sorunlarının çözümüne dönük yasal düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye’de özürlülere yönelik hizmetleri yürüten başlıca kurumlar; Yaşlı ve Özürlü Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü, üniversiteler, valilik ve kaymakamlıklar ile yerel yönetimlerdir. Özürlüler Kanunu Tüm dünyada özürlülere yönelik yapılan çalışmaların ana hedefi; özürlülerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımının sağlanması ve özürlü vatandaşlarımızın güçlendirilerek fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır. İçinde yaşadığımız toplumda ise, özürlülerin kendi problemlerinin yanında var olan toplumsal ön yargılar en az özrün kendisi kadar önemlidir ve mücadele edilmesi gereken bir konudur. İlk defa iktidarımız döneminde çıkartılan “Özürlüler Kanunu” ve beraberinde getirdiği yenilikler ile özürlü vatandaşlarımızın şartlarında önemli iyileşmeler kaydedilmiştir. Sosyal yaşamın her alanında olduğu gibi özürlü çalışmalarının da bilincinde olan AK kadrolar, özürlü politikalarında dönemimizde kaydedilen başarıdan güç alarak 01.07.2005 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 07.07.2005 tarihli resmi gazetede yayımlanan Özürlüler Kanunu ile, ve bu kanunun uygulanabilirliğinin sağlanması için çıkartılan yönetmelikler ile özürlü vatandaşlarımızın toplumsal hayata katılımını, eğitimden istihdama her alana katılımlarını sağlayan kolaylıkları getirmiştir. ÖKM ‘nin Konumu ve Kuruluş Amaçları Özürlüler Koordinasyon Merkezleri AK PARTi Genel Merkez’inde, Türkiye genelindeki il ve ilçelerde Sosyal İşler Başkanlıkları’na bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Kamusal alanlarda özürlülerin hayatını kolaylaştıracak yapısal önlemler alarak, sosyal hayata adaptasyonunu sağlamaya çalışmak Özürlülerin ülke siyasetini ve yerel siyaseti öğrenmesi için ortam hazırlamak, Özürlülerin kendi kendilerine yetebilmelerini sağlamak, Özürlülerin başarılarını diğer özürlü vatandaşlarla paylaşarak motivasyonlarını artırmak, bu paylaşımla aynı zamanda diğer vatandaşlarımıza da örnek teşkil etmelerini sağlamak, 26 Toplumda özürlü vatandaşlarımızı yok sayarak kurulan sistemlerin aksine sistemi özürlüler için uygun hale getirmek, Özürlü vatandaşları kendine güven konusunda motive ederek, engellerin beraberce aşılmasını sağlamak, Sosyal hayatta gösterebilecekleri performansı aktif siyasette de göstermelerine yardımcı olmak. Çalışma Örnekleri Belirli Gün ve Hafta Kutlamaları; Özürlülerimize yönelik belirlenen 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü ve 10-16 Mayıs Sakatlar Haftası gibi gün ve haftalarda Partimiz adına kutlama programları gerçekleştirilmekte, Genel Merkez ve İl Teşkilatlarımızın konu ile ilgili mesajlarının Yazılı ve görsel basında yer alması sağlanmaktadır. Bilimsel Çalışmalar; Kongre-Seminer ve Konferans gibi Özürlülük alanında Bilimsel toplantılar düzenlenmekte, Konu ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, Akademisyenler ve Kamu kuruluşları bir araya getirilmektedir. Belirlenen konu başlıkları üzerinde çalıştaylar oluşturulmaktadır. Kampanya Çalışmaları; Belirli zaman ve aralıklarda Konu ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları tarafından Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik düzenlenen kampanyalara destek verilmektedir. Anket çalışması; Engelli ailelerine yönelik yapılan anket çalışması ile Engelli profili, Partimiz ve Hükümet çalışmaları kapsamında verilen hizmetlerin duyurulması ve eksikliklerin tespitine yönelik çalışmayı kapsamaktadır. Sosyal Etkinlikler; Sosyal etkinlikler kapsamında Özürlülerimize yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. Etkinlikler engel gruplarına göre belirlenmekte, engelli vatandaşlarımıza yönelik planlanmakta konu ve gündeme göre belirlenmektedir. Örneğin; Özürlüler Kanunu Bilgi Yarışması; İktidarımız döneminde ilk kez uygulamaya alınmış ÖZÜRLÜLER KANUNU’nun engelli vatandaşlarımız tarafından öğrenilebilmesi için Ülke 27 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI geneli İl Teşkilatlarımızda Yarışma düzenlenmiştir. Kanunun içeriğinden hazırlanan sorular ile engelli vatandaşlarımız yarıştırılmış program kamuoyunda da Kanunun duyurulması yönünde etkin rol oynamıştır. Hayata Sarılmak; Engeline rağmen sosyal, kültürel ve iş dünyasında başarılara imza atmış isimlerin bir araya getirildiği bir etkinliktir.”Kendini Sev Hayata Sarıl” sloganı ile duyurulan etkinlik engelli vatandaşlarımıza özürlü olmanın bir eksiklik olmadığı mesajını vermeyi hedeflemiştir. ilişkin bilgileri öğrenmek için hangi yol izlenmelidir? Özürlü kadrosuna devlet memuru olarak atanmak için öncelikle yapılacak olan merkezi sınava girmek gerekmektedir. Devlet memurluğuna ilişkin sınav duyurusu Devlet Personel Başkanlığınca yapılmakta olup Resmi Gazete ve ilgili kurumun Web sitesinde yayımlanmaktadır. Ayrıntılı bilgi için: (http://rega.basbakanlik.gov.tr/), (www.basbakanlik-dpb.gov.tr) Özürlüler Koordinasyon Merkezleri İletişim Merkezi (0 312 444 20 44 ) Sosyal İşler Başkanlığınca oluşturulan iletişim ağı ve uzmanlıklar aracılığı ile 81 İl özürlüler Koordinasyon Merkezleri tarafından başvuran yaşlı ve yakınlarına hizmet verilmekte. Sorun Öneri ve talepleri ile ilgili gerekli yönlendirmeleri yapılmaktadır. SORU VE CEVAPLARLA ÖZÜRLÜ HAKLARI 1. İşe Yerleştirilme Taleplerini Karşılama Yetkisi Hangi Kurumlardadır? Özürlü kişilerin devlet memuru olarak istihdamları Devlet Personel Başkanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca, işçi olarak istihdamları ise Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmaktadır. 2. İşe Girmek ve çeşitli kurumlara özürlü eleman alınıp alınmayacağına 28 Özürlü bireylerin işçi olarak işe yerleşebilmesi için Türkiye İş Kurumu’na (Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüklerine veya www.iskur.gov.tr adresinden) başvuru yapılabilir. Ayrıntılı bilgi için: www.iskur.gov.tr 3. 4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamındaki İşyerlerinin Özürlü Çalıştırma Zorunluluğu Ne Kadardır? İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. 4. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Tâbi Kurum Ve Kuruluşlarda İstihdam Edilmesi Gereken Özürlü Oranı Ne Kadardır? Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır. Devlet Memurları Kanununa göre; kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %3 oranında özürlü personel çalıştırmak zorundadır. %3’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (taşra teşkilatı dahil) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır. Özürlülerin istihdamı konusunda işverenler için yasal zorunluluk yanında teşviklerde sözkonusudur. İşyeri; mevzuatlarla belirtilen özürlü sayısından daha fazla özürlü çalıştırırsa veya çalışan özürlünün özür derecesi % 80 den fazla olursa veya herhangi bir kanuni yükümlülüğü olmamasına karşın özürlü çalışanı varsa işveren tarafından ödenen sigorta priminin %50 si hazine tarafından karşılanmaktadır. 5. Özürlü işçi veya memur çalıştırmamanın işverene getirdiği bir yaptırım var mıdır? Kamu ve özel sektör işverenlerinden sorumluluğunu yerine getirmeyenlerden her ay çalıştırmadığı her özürlü için belli bir miktar para cezası kesilmektedir. Özürlü memur çalıştırmamanın herhangi bir müeyyidesi bulunmamaktadır. 6. Özürlü İstihdam Etme Sorumluluğunu Yerine Getirmeyen İşverenlerden Toplanan Ceza Paraları Hangi Amaçlar İçin Kullanılmaktadır? Özürlü istihdam etme sorumluluğunu yerine getirmeyen işverenlerden toplanan ceza paraları, özürlülerin meslekî eğitim ve meslekî rehabilitasyonu, kendi işini kurma ve bu gibi projelerde kullanılmak üzere Türkiye İş Kurumuna aktarılmaktadır. 7. İşyerlerinde Özürlülere Yönelik Ne Tür Düzenlemeler Yapılmaktadır? “Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik”e göre işverenler, işyerlerini, imkânlar ölçüsünde, özürlülerin çalışmalarını kolaylaştıracak şekilde hazırlamak, sağlıkları için gerekli tedbirleri almak, mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak, işyerleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundadır. Özürlüler, yapabilecekleri işler dışında sağlıklarına zarar verecek diğer işlerde çalıştırılamaz. Uygun koşulların varlığı halinde çalışma sürelerinin 29 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI başlangıç ve bitiş saatleri, özürlünün durumuna göre belirlenir.” denilmektedir. 30 8. Özelleştirilen Veya Özelleştirilme Kapsamına Alınan Kamu Kuruluşlarında Çalışan Özürlülerin Yasal Hakları Nelerdir? Kapatma ve tasfiye hâllerinde işten çıkarılma durumunda iş kaybı tazminatı, özürlülere, kanunun diğer çalışanlara tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir. İlgili Kanun Maddesi: 5398 sayılı”Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” “Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş sözleşmesine dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tâbi oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte yetiştirilmesine veya meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni iş bulmalarına katkı sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan karşılanır. Özürlü personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), bu maddede belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemler Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.” MESLEKİ EĞİTİM 1. Özürlülere Yönelik Meslekî Eğitim Faaliyetlerini Hangi Kurum/Kuruluşlar Yürütmektedir? Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde İşitme Engelliler Çok Programlı Liseleri, Ortopedik Engelliler Meslek Liseleri, zihinsel engellilere yönelik Meslekî Eğitim Merkezleri, İş Eğitim Merkezleri ve Yetişkin Zihinsel Engelliler İş Eğitim Merkezleri özürlülere yönelik meslekî eğitim programları düzenlenmektedir. Bu kuruluşların meslekî eğitim faaliyetlerinden yararlanmak isteyen kişiler Ankara’daki kuruluşlar için Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğüne, illerdeki kuruluşlar için İl Millî Eğitim Müdürlüklerine başvurabilirler. 2. Özürlülere Yönelik Meslek Edindirme Kurslarını Hangi Kurum/Kuruluşlar Düzenlemektedir? Türkiye İş Kurumu ve MEB Çıraklık Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü özürlülere yönelik meslek edindirme kursları düzenlemektedir. Ayrıntılı bilgi için: www.iskur.gov.tr, www.meb.gov.tr ÖZLÜK HAKLARI belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır. 2. Özürlülerin Tayin ve Nakillerinde Başka Özel Hükümler Var mıdır? Atama, tayin ve nakiller; konuya ilişkin mevzuatlar çerçevesinde ilgili kurumlar tarafından yapıldığından tayin ya da nakil ile ilgili girişimlerin söz konusu kurumlar nezdinde şahsen yapılması gerekmektedir 1. Bakım Gereksinimi Olan Özürlü Yakını Bulunan Memurların Tayininde Kolaylık Sağlanmakta mıdır? 3. Özürlü Çocuğu Olan Çalışan Anneler İçin Özel Bir Düzenleme Var mıdır? 5378 sayılı Özürlüler Kanunu 21’inci maddesiyle 657 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir: Sosyal güvenlik reformu olarak bilinen 5510 sayılı Kanunla, sosyal güvenlik sistemimize getirilen yeni bir düzenleme ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, 01.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek. Eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecek. Yapılan bu düzenleme ile özürlü çocuğu olan kadınlara erken emeklilik hakkı tanınmıştır. EK MADDE 39.- Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından 31 4. Özürlü Memurlar Gece Nöbeti Ve Gece Vardiyası Tutacaklar Mıdır? SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Özürlü memurlara isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecektir. EMEKLİLİK 1. Özürlü Bireyler Erken Emekli veya Malülen Emekli Olmak İçin Nereye Müracaat Etmelidir? Özürlülerin emeklilik işlemleri diğer çalışanlarda olduğu gibi ilgili SGK tarafından yapılmaktadır. Özürlüler erken emeklilik ya da malülen emeklilik işlemlerini SGK’a müracaat ederek başlatabilirler. Ayrıntılı bilgi için: www.sgk.gov.tr (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’ni 7 gün 24 saat arayabilirsiniz) SAĞLIK YARDIMI 1. Sosyal Güvencesi Olan Özürlü Bireylerin Sağlık Giderleri Nasıl Karşılanmaktadır? Sosyal güvencesi olan özürlü bireylerin tedavi, muayene, ilaç, tetkik ve ortez-protez ihtiyaçları bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşu tarafından katkı payı alınarak karşılanmaktadır. 2. Tedavi Giderleri Kendi İmkânları İle Karşılayamayan Ve Sosyal Güvenlik Kapsamında Bulunmayan Özürlü Bireylerin Tedavi Giderleri Nasıl Karşılanmaktadır? 32 Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşunun güvencesi altında olmayan ve yeterli ödeme gücü bulunmayan özürlü bireyler yeşil kart uygulamasından faydalanmaktadır. Bu kapsamda tedavi, muayene, ilaç, tetkik, diş tedavisi ve ortez-protez ihtiyaçları temin edilmektedir. 3. Yeşil Kart ve Genel Sağlık Sigortası Nedir? Hiçbir sosyal güvencesi olmayan bireylerin sağlık hizmetleri yeşil kart verilerek karşılanmaktadır. Genel sağlık sigortasının uygulanmasıyla yeşil kart uygulaması yürürlükten kalkacaktır ancak yeşil kart almaya hak kazanmış olanlar genel sağlık sigortası kapsamında bu hizmetlerden yararlanmaya devam edecekle ve primleri belirlenen koşullarda devlet tarafından karşılanacaktır. 4. Yeşil Kart İçin Nereye Başvuru Yapılır? Yeşil kart almak isteyenlerin ikametgâhları merkez ilçede ise valiliğe, diğer ilçelerde ise kaymakamlıklara başvurması gerekmektedir. ÖZÜRLÜ AYLIĞI 1. Özürlü Aylığı Nedir? Toplumda genellikle”özürlü aylığı” olarak bilinen ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü tarafından 2022 sayılı”65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanununun” ilgili maddelerince bağlanan aylıktır. Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük özürlü bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunan Türk Vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır. Üç aylık olarak ödenen bir aylıktır. Özür oranına göre aylığın miktarı değişmektedir. 2. Özürlü Aylığını Kimler Alabilir? Sosyal güvenlik kurumundan, yetim aylığı almakta olan özürlü bireylerin aylık veya gelirleri, alacağı özürlü aylığından az ise aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacaktır. 3. Aylık Bağlanması İçin Gerekli İşlem ve Belgeler Nelerdir? Aylık bağlanması için gerekli işlem ve belgeler şunlardır. Yönetmeliğin (6 Kasım 2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır) EK-1 ve EK-2’sinde yer alan başvuru formu, Özürlü veya başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü olmaları nedeniyle aylık bağlanacaklar için”özürlü sağlık kurulu raporu”, Yetkili hastaneden alınmış özürlü sağlık kurulu raporuna göre”özürlü”(özür oranı %40-%69) ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede özürlü (özür oranı%70 ve üzeri) olan, Aylık talebinin vasi tarafından yapılması hallerinde mahkemeden alınmış vasilik kararı, Kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan, Özürlü olduklarını yetkili hastanelerden alacakları”özürlü sağlık kurulu raporu” ile kanıtlayan 18 yaşını doldurmuş ve herhangi bir işe yerleştirilememiş olan özürlü bireyler için Türkiye İş Kurumuna doğrudan kendilerinin veya yazılı talepleri üzerine kaymakamlıklar ya da mahalli (malmüdürlükleri-defterdarlıklar) maliye teşkilatları tarafından adlarına başvuru yapıldığına dair belge, Sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, Nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, Mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan, Her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması, kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olan kişiler ile; Yukarıdaki koşullara sahip olup kanunen bakmakla yükümlü olunan 18 yaşını tamamlamamış özürlü yakını bulunanlar, bakımının fiilen gerçekleşmesi ve aylık ortalama gelirinin kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olması kaydıyla bu aylıktan faydalanabilir. ADNKS’den (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) alınacak yerleşim yeri ve diğer adres bildirim formu, Mahallî maliye teşkilatlarınca aylık bağlanması için istenilen ilgili Yönetmeliğin ekin33 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI deki belgeler Kurum internet sayfasından temin edilir. (www.sgk.gov.tr) Bu formlar için ilgililerden herhangi bir ücret talep edilemez. Yerleşim yeri ve diğer adres bildirim formu ilgililerden talep edilmez, ilgili Kurumca temin edilir. Başvuru formunda yer alan aylık istek dilekçesi ile mal bildirim belgesi aylık talebinde bulunanın kendisi veya gerekli hallerde kanuni temsilcileri tarafından doldurulup imzalanır. Aylık bağlanması için gerekli belgelerden Kuruma, mahalli maliye teşkilatları tarafından belirtilen belgeler gönderilir. Diğer belgeler mahalli maliye teşkilatlarında muhafaza edilir. Muhtaç olmadığına karar verilenler ile vücut fonksiyon kaybı oranı % 40’ın altında olanların belgeleri Kuruma gönderilmez. Bu durumda başvuru sahiplerine mahalli maliye teşkilatlarınca gerekçesi de belirtilmek suretiyle yazılı olarak bilgi verilir. “Özürlü sağlık kurulu raporunun” aslı, ilgili hastane başhekimliği tarafından mühürle onaylanmış örneği veya Kurumca kabul edilmiş elektronik ortamda temin edilen örnekleri kabul edilir. Ayrıca,”özürlü sağlık kurulu raporunun” aslının getirilmesi halinde, belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra mahalli maliye teşkilatlarında birim amiri, Kurumda ise görevlendirilecek personel tarafından isim ve unvan yazılmak suretiyle tasdik edilerek kabul edilir. 4. Özürlü Aylığı İçin Nereye Başvuru Yapılır? İkamet edilen yerlerdeki defterdarlık veya malmüdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir. Özürlü Aylığı ile ilgili Ayrıntılı Bilgi İçin: Özürlü bireylerin aylık bağlanması işlemleriyle ve 34 sonrasındaki ilgili konular için aşağıdaki adresten ayrıntılı bilgi alınabilir. Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü Sosyal Yardımlar Daire Başkanlığı Tuna Cad. No:7 Kızılay/ ANKARA Tel : (0.312) 458 10 36 - 37 - 38 - 39 - 40 Web adresi: www.sgk.gov.tr MUHTAÇ AYLIĞI 1. Muhtaç Aylığı Nedir? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ödenen ayıktır. Vakıflar Yönetmeliğinin hükümlerine göre, 18 yaşından büyük özürlü bireylere ve 18 yaşından küçük özürlü çocuğu bulunan ana babalara ve ayrıca, annesi veya babası olmayan 18 yaşından gün alamamış yetim çocuklara aylık bağlanmaktadır. 2. Muhtaç Aylığını Kimler Alabilir? % 40 ve üzeri özürlü olan muhtaçlara, Sosyal güvencesi olmaması, Herhangi bir gelir veya aylığı bulunmaması, Mahkeme kararı veya kanunla bakım altına alınmamış olması, Gelir getirici taşınır ve taşınmaz malı mevcut olmaması veya olup da bunlardan elde edeceği aylık ortalama gelirinin bu yönetmelikle belirlenen muhtaç aylığı miktarını geçmemesi, halinde muhtaç aylığı bağlanır. 3. Muhtaç Aylığı İçin Gerekli Belgeler Nelerdir? Muhtaç aylığı başvuru formu* Özürlü için sağlık kurulu raporu * Muhtaç aylığı başvuru formu www.vgm.gov.tr adresinden de sağlanabilir. 4. Muhtaç Aylığı İçin Nereye Başvurulur? Özürlü bireyler başvuru formunu doldurup imzaladıktan sonra özrünü ve özür oranını belirten”özürlü sağlık kurulu raporunu” ekleyip, ikamet ettiği ilin bağlı olduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne şahsen, posta yoluyla veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün internet sitesi üzerinden başvuru yapabilirler. Ayrıntılı Bilgi İçin Özürlü bireylerin muhtaç aylığı ile ilgili konular için aşağıdaki adresten ayrıntılı bilgi alınabilir. Vakıflar Genel Müdürlüğü Milli Müdafa Cad. No: 20 Kızılay / ANKARA Tel: 0 (312) 415 50 00 (10 Hat) Web adresi : www.vgm.gov.tr 35 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 2022 Sayılı Kanun kapsamında Engelli maaşları ve Yaşlılık maaşları ( 3 ayda 1) %40 - 69 özür grubuna kadar olanlar için : 600 TL’e yükseltilmiştir. %70 ve yukarısı özür grubu için : 900 TL’e yükseltilmiştir. 65 Yaş Aylığı : 210 TL’e yükseltilmiştir. Ekim 2010 yılı itibariyle Kamuda çalışan Engelli Memur Sayısı : 18 bin 787’e yükseltildi. Ekim 2010 Yılı itibariyle Kamu ve Özel Sektör Kuruluşlarında İşçi olarak istihdam edilen engelli İşçi Sayısı : 32 Bin 257’e Yükseltildi. 36 ÖZÜRLÜ BAKIM HİZMETLERİ 1. Bakıma Gereksinimi Olanlara Devletin Sunduğu Bir Hizmet Var mıdır? Ailesi ekonomik yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç özürlü bireylere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir. Bu hizmetlerin iki asgari ücrete kadar olan kısmı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından ödenmektedir. Yine aynı şartlarda bakımı aile bireyi ya da yakını tarafından karşılanan özürlü birey için, bakımı yapan kişiye bir asgari ücrete kadar ödeme yapılmaktadır. Bakım hizmeti ve bakım ücretinden faydalanmak için ikamet edilen yerdeki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne veya varsa İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlüğü başvurmak gerekmektedir. 2. Evde Bakım Parası Nedir? Özürlü bireylerin hayatlarının idamesini evde yürütecek kişilere Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından aylık net asgari ücret miktarında verilen tutara evde bakım parası denilmektedir. Evde bakım parası özürlü bireylerin kendisine değil, bakımını üstlenen akrabası, vasisi gibi üçüncü kişilere ödenen bir meblağdır. 3. Evde Bakım Parası Almanın Şartları Nelerdir? Özürlü bireylerin evde bakım parası alabilmesi için üç şart gereklidir. 1. Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendisine düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğu bakım raporu ile tespit edilmesi, mektedir. Bakıma muhtaç özürlü bireye SHÇEK bakım merkezlerinde ya da özel bakım merkezlerinde hizmet verilmektedir. Kurum Bakımı İçin Başvuru Yerleri Özürlü bireyin ikametgâhının bulunduğu yerdeki Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne, veya varsa Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir. Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüklerinin bulunmadığı yerlerde ise Kaymakamlıklara başvuru yapılabilir. Ayrıntılı Bilgi İçin www.shcek.gov.tr Evde Bakım Ücretleri 2011 yılı itibariyle; Özürlü çocuğuna ve yakınına Evde bakana “Evde Bakım Ücreti” Ödenmeye başlandı. Bu ücret 2011 yılı (dahil) İtibariyle Aylık : 600 TL’e yükseltilmiştir. 2. Özürlü bireyin heyet raporu veren hastanelerden alacağı özürlü sağlık kurul raporunun ağır özürlü kısmında mutlaka”Evet” yazan bir ibare bulunması, 3. Özürlü bireyin başkasının yardımı olmadan hayatını devam ettiremeyecek şekilde bakıma muhtaç olması gerekli olduğunun bakım heyeti raporu ile tespit edilmesi, 4. Evde Bakım Parası İçin Nereye Başvurulur? Evde bakım parası alabilmek için özürlü bireyin ikametgâhının bulunduğu yerdeki Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne, veya varsa Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir. Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüklerinin bulunmadığı yerlerde ise Kaymakamlıklara başvuru yapılabilir. Kurum Bakımı Nedir? Bakıma muhtaç özürlü bireyin aile yanında bakımının mümkün olmaması halinde kurumda bakım hizmeti verilir. Bakım hizmetleri SHÇEK İl Müdürlüğü denetiminde yürütül37 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI YARDIMCI ARAÇ GEREÇ VE CİHAZLAR 1. Sosyal Güvencesi Olmayanlar Ortopedik ve Diğer Yardımcı Araç ve Gereçleri Nasıl Alabilir? İliniz veya İlçenizin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek talepte bulunabilirsiniz. Ayrıca; Kızılay ve diğer sosyal yardım amaçlı dernek, vakıf, federasyon, konfederasyonlardan bu konuda yardım alabilirsiniz. Ayrıca belediyeler tarafından da çeşitli yardımlar yapılmaktadır. 2. Tekerlekli Sandalyenin Bedelini Kim Öder? 38 Bağlı bulunulan sosyal güvenlik kurumunca karşılanır. Herhangi bir sosyal güvenceye tâbi olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir. 3. İşitme Cihazının Bedelini Kim Öder? Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Talimatı gereğince ödeme yapılır. Cihazların ödenmeyen kısımları olmama halinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sağlanması Valilik ve Kaymakamlıklardan talep edilebilir.. 4. Hasta Alt Bezinin Bedeli Ödeniyor mu? Hastalığı nedeniyle “mesane veya rektum” kontrolü olmadığının (çocuklar için en az iki yaşını tamamlamış olmak kaydı ile) ve hasta altı bezi kullanması gerektiğinin belirtildiği uzman hekim raporuna dayanılarak reçete düzenlenmesi halinde ihtiyaca binaen kullanılması öngörülen hasta alt bezine ait fatura bedelleri birer aylık devreler halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenir. Gelir vergisi indiriminden yararlanmak isteyen özürlü hizmet erbabı, nüfus kağıdının örneği ve çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge ile birlikte illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Mal Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvuracaktır 3. Gelir Vergisi İndiriminden Yararlanmak İsteyenlerin Hangi Belgeleri Hazırlamaları Gerekmektedir? Gelir Vergisi indiriminden yararlanmak isteyenlerin dilekçe ekinde bulunduracakları belgeler şunlardır: Özürlü hizmet erbabı için: a. Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge, b. Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf. Hizmet erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için: VERGİ İNDİRİMİ VE ARAÇLAR a. Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge, 1. Özürlülüğe Bağlı Gelir Vergisi İndiriminden Kimler Yararlanabilmektedir? b. Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf Özürlü hizmet erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan hizmet erbabı, özürlü serbest meslek erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı, c. Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belge. Basit usulde vergilendirilenlerden, tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin, imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile uğraşan, (ilk madde ve yardımcı malzeme müşteriye ait olarak faaliyet gösteren terzi, tamirci, marangoz gibi) özürlüler yararlanmaktadırlar. 2. Kamu Sektöründe ve Özel Sektörde Çalışan Özürlülerin Gelir Vergisi İndiriminden Yararlanabilmeleri İçin Yapacakları İşlemler Nelerdir? 39 Özürlü serbest meslek erbabı için: a. Vergi kimlik numarasını gösteren belge, SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI b. Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf. Serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için: a. Serbest meslek erbabının vergi kimlik numarasını gösteren belge, b. Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf, c. Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu gösteren belge. Gelir Vergisi indiriminden yaralanma hakkına sahip basit usulde vergilendirilen özürlüler için: a. Vergi kimlik numarasını gösteren belge, b. Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf. 4. Özürlünün Sahip Olduğu Konutta Vergi Muafiyeti Var mıdır? 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu’nun 22’inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir. Madde 22.- 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan”gazilerin” ibaresinden sonra gelmek üzere”özürlülerin,” ibaresi eklenmiştir. Buna göre; 200 metrekareden küçük tek konutu olan özürlüler emlak vergisinden muaftır. 5. Malûl Ve Özürlüler Tarafından Gümrük Vergisinden Muafen İthal Edilecek Başka Eşya Var Mıdır? 40 Özürlülerin eğitimi, çalışması veya fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimlerine yönelik olarak özel suretle imal edilmiş olup, malûl ve özürlülerin kendi kullanımları için getirdikleri veya onlara yardım sağlanması amacına yönelik olarak kamu yararına faaliyette bulunan dernekler ile Sağlık Bakanlığınca yetki verilmiş kurum ve kuruluşlarca ithal edilen ve Kararnamede sayılan eşyalar gümrük vergilerinden muaftır. Bu eşyalar: Görmeyenler ve kısmen görenler için eğitsel, bilimsel veya kültürel gelişimlerine yönelik olmak üzere özel surette imal edilmiş matbu yayınlar, kabartma baskılar ve kağıtları, braille kağıdı, beyaz bastonlar, yazı ve kelime işlem makineleri, konuşan kitaplar, kasetçalarlar, büyütücü televizyon ekranları, elektronik yer saptayıcı ve engel dedektörü, saatler ve diğer parçalar vb. Ortopedik cihazlar (motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet, koltuk değnekleri, protez organlar vb.) İşitme özürlülerin işitmesini kolaylaştırmaya mahsus cihazlar. Vücut kusur veya noksanlığını gidermek amacıyla üstte veya elde taşınan veya vücudun içine yerleştirilen diğer cihazlar. Eğlence merkezleri için özel oyun ekipmanları gibi eşyalardır. Özel olarak malûl ve özürlülerin kullanımına mahsus olan ve eşya ile birlikte getirilen parça, yedek parça ve standart aksesuarlara veya bu eşyanın bakım, kontrol, ayarlama ya da tamiri için gerekli olan aletler de muafiyet kapsamındadır. Söz konusu parça, yedek parça ve aksesuarlar ile sair alet- lerin eşyanın ithalinden sonra getirilmesi halinde muafiyetin uygulanması için bunların muafen ithal edilen eşya ile ilgili olduklarının tevsik edilmesi gerekir. Bu eşyaların muafen ithaline ilişkin talepler, doğrudan eşyanın getirildiği Gümrük İdaresine yapılır. Gümrük İdaresi’nce eşyanın Kararname kapsamında ve kararnamede sayılan eşya olması halinde ithaline izin verilir 6. ÖTV Muafiyetinden Yararlanarak Araç Nasıl Alınır? ÖTV Kanununun 7 nci maddesinin 2 numaralı bendi ile bu Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan; a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşanlar hariç) 41 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından, 42 b) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından, c) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bu bendin (a) ve (b) alt bentlerinde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu G.T.İ.P. numaralarında yer alan malları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir. Özel Tüketim Vergisi Kanununda 5228 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu malül ve engellilere sağlanan ÖTV istisnasının kapsamı genişletilmiş ve engel derecesi % 90 nı aşanların herhangi bir mekanik ilave veya tadilat yapılması şartı olmaksızın yurt içinden veya yurt dışından iktisap ettikleri taşıt araçlarından ÖTV tahsil edilmemesi sağlanmıştır. Engel sebebinin önemi bulunmamaktadır. Görme, işitme, konuşma veya ortopedik olabileceği gibi zihinsel engellilerde yasadan yararlanabilmektedir. Sakatlık derecesinin %90 ve üzerinde olduğu, “Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelik” uyarınca Sağlık Bakanlığının belirlediği sağlık kuruluşlarından (tam teşekküllü Devlet Hastanesi) alınacak rapor ile belgelendirilmesi şartıyla, yukarda motor silindir hacmi belirtilmiş olan araçlardan birisinin engelliler tarafından ÖTV ödemeden satın alınması veya ithal edilmesi imkan dâhilindedir. Bu şekilde yurt içinden taşıt aracı iktisap edecek veya ithal edecek olanların motorlu taşıt kullanma ve ehliyet alma imkânları olmadığı için bunlar adına alınan taşıtlar başkaları tarafından kullanılacaktır. Bu kişilerde, Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkında Karar ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde tanımlandığı üzere, araç sahibinin üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından birisi veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü olacaktır. Araç ithal etmek için Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğüne başvurulması gerekmektedir. Bilgi için: Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü: İstanbul Yolu 6.km. TCDD Gümrük Ambarları Behiçbey / ANKARA Tel : 0 (312) 3971527 - 3977547 www.gumruk.gov.tr 7. Sol Alt Ekstremite Sakatlığı Bulunanlar ÖTV’den Yararlanır mı? 8. Malül ve Özürlülere Ait Taşıtların Trafik İşlemleri Nasıl Yapılmaktadır? Malül ve Engellilerin Araç Alımında ÖTV İstisnası Uygulamasının Şartları ile İstisnadan Yararlanılan Araçların Satışında Vergi Uygulanması’na yönelik 30.04.2010 tarihli Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/12’ye göre, sağlık raporuna göre sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engellilerin”H” sınıfı sürücü belgesi olması halinde, başkaca özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli araçlarıilk iktisabında bu istisnadan yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu durumda sakatlık derecesi % 90’ın altında olup, sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engelliler için verilecek (2A) numaralı ÖTV beyannamesine, aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belge yerine aracın otomatik vitesli olduğuna dair”uygunluk belgesi” nin aslı veya noter onaylı örneği eklenecektir. 31 Aralık 2004 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Karayolları Trafik Yönetmeliği nin 53 üncü ve 74 üncü maddelerinde değişiklik yapılarak; ithaline izin verilen veya ülkemizde imal edilen malul ve özürlülere ait özel tertibatlı araçlar ile özür derecesi % 90 ve üzerinde olan malul ve özürlüler adına Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak tescil edilmiş özel tertibatı olmayan araçlara, üzerinde özürlülere mahsus işaret bulunan plakalardan verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu tür araçların trafik kuruluşlarınca tescil işlemlerinin yapılması sırasında; Bizzat kullanım amacıyla malul ve özürlü tarafından ithal edilen özel tertibatlı otomobiller ile motosikletlerin tescil 43 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI belgelerine, “Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır.”, Malul ve özürlü tarafından ithal edilen özel tertibatlı minibüslerin tescil belgelerine, “Araç sahibinin üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır.”, Malul ve özürlü tarafından bizzat kullanılmak amacıyla ülkemizden satın alınarak ilk iktisap edilen özel tertibatlı araçların tescil belgelerine, “Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır.”, ikinci el araç olarak satın alınmış ise,”Araç sahibinden başkasının kullanması yasaktır.” şeklinde şerh konulacaktır. Özel tertibatı olmayıp, özür derecesi % 90 ve üzeri olan malul ve özürlüler tarafından ÖTV’den muaf 44 olarak bizzat ithal edilen ya da ülkemizden satın alınan araçların tescil belgelerine, “Araç sahibi malul ve engelli kişinin kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekaletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi yasaktır.” şeklinde şerh konulacak olup, ayrıca ithal araçların gümrük şahadetnamelerinde, yukarıda belirtilen şerh dışında varsa diğer şerhler de, tescil belgesine işlenecektir. Malul ve özürlüler tarafından ithal edilerek getirilen araçların, aynı durumdaki başka bir malul veya özürlüye devri veya bunların ölümü sonucunda varislerine intikali halinde, bu araçlar gümrük vergisinden muaf olup, devir ve tescil işlemi ilgili gümrük müdürlüğünün iznine bağlıdır. Araç ülkemizden satın alınmış ise ilgili vergi dairesinin izninin alınması gereklidir. Malul ve özürlülere ait özel tertibatlı araçların her ne sebeple olursa olsun, anılan Yönetmelikle belirlenmiş olan kişiler dışında başkaları tarafından kullanıldığının tespiti halinde aracın trafikten alı konulması yanında bu hususta düzenlenecek tutanak da işlem yapılmak üzere ilgili gümrük ve maliye birimlerine intikal ettirilecektir. Diğer taraftan, zihinsel özürlüler ile reşit olmayan küçüklerin sahibi bulundukları aracın, tescil kuruluşlarında adlarına tescillerinin yapılabilmesi için, ileride doğabilecek hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ettiklerine dair, kanuni mümessillerince noterde tanzim ve tasdik edilmiş taahhütnameyi tescil anında tescil birimine vermeleri zorunludur. 9. Taşıtlarda Katma Değer Vergisi Var mıdır? 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda, özür dereceleri % 90 ve daha fazla olan malûl ve özürlülerin kendi adlarına kayıt ve tescil edilmiş olan taşıtlar yanında özür dereceleri % 90 dan az olan malûl ve özürlülerin adlarına kayıt ve tescilli olan ve özürlülük haline uygun özel tertibatlı veya özel tertibatlı hale getirilmiş taşıtlar için, istisnai bir düzenleme bulunmamaktadır. Malül veya özürlüler tarafından iktisap edilen veya ithal edilen taşıtlar genel KDV oranına tabidir. 10. H Sınıfı Sürücü Belgesi Nedir ve Nasıl Alınır? H sınıfı ehliyet almak için,”Özel tertibatlı araç kullanabilir” ibaresi olan sağlık kurulu raporu ile birlikte sürücü kurslarına müracaat edilmelidir. H sınıfı ehliyet kurslarında, kursiyerler trafik ve ilkyardım derslerinden sorumludurlar. Motor dersinden muaftırlar. Dört haftalık teorik ders süresi vardır. Geri kalan sürede de direksiyon eğitimi alınır.H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanmak veya belirli aralıklarla güncellemek, alınacak Sağlık Kurulu Raporunda kesinlik kazanır. El veya ayakta ortopedik özrü olanlar ve işitme özürlüler H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanabilir. 11. Tek Gözü Olanlar (Monoküler) Sürücü Belgesi Alabilir mi? 26 Eylül 2006 tarih ve 26301 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren”Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları İle Muayenelerine Dair Yönetmelik”de belirtilen usul ve esaslar dahilinde tek gözlüler ehliyet alabilmektedir Özel tertibatlı olarak imal, tadil ve teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak özürlüler H sınıfı ehliyet almak zorundadır. H sınıfı sürücü belgesine ilişkin düzenlemeler Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde yer alır. 45 EĞİTİM SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 1. Özürlü Bireyin Eğitim Hakları Nelerdir ? Özürlü bireyler temel eğitim ilkeleri doğrultusunda genel eğitim, özel eğitim ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmektedirler. 5378 sayılı Özürlüler Kanunu’nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır. Özür türü ve derecesine göre özürlü çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya özrün türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında eğitim alabilmektedirler. Bununla birlikte özürlü çocukların normal eğitim sınıflarında normal gelişim gösteren akranlarıyla, sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin sağlanabilmesi için eğitim politika ve uygulamalarında temel yaklaşım kaynaştırma eğitimi ile sağlanmaktadır. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin zorunlu öğrenim çağı: Okul öncesi dönemi de içine alan 3-14 yaş olarak belirlenmiştir. Ülkemizde eğitime ihtiyacı olan özürlülere yönelik MEB sorumludur. Özürlülere yönelik erken eğitim 0-6 yaşından başlayarak eğitim ve öğretim hizmetlerinde MEB nın yanı sıra üniversitelerin ilgili bölümlerinden de bilgi ve yönlendirme hizmetlileri alınabilir. 2. Özel Eğitim Hizmetlerinin Yasal Dayanağı Nedir? Özel eğitim hizmetleri 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 31.05.2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren”Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” nde belirtilen esaslar doğrultusunda yürütülür. 46 3. Özel Özel Eğitim Merkezlerinden Hizmet Almak İçin Nereye Başvurmak Gereklidir? Hastaneden alınan “eksiksiz” doldurulmuş “özürlüler için sağlık kurulu raporu” ile ikamet edilen ilçede bulunan Rehberlik Araştırma Merkezlerine müracaatta bulunulmalıdır. 4. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama Nedir? Rehberlik Araştırma Merkezlerinde, bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerinin değerlendirilmesi amacıyla nesnel, standart testler ve özürlü bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılan tüm uygulamalardır. 5. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama İçin Gerekli Belgeler Nelerdir ? Özürlü bireyin velisinin veya okul/ kurum yönetiminin yazılı başvurusu, Okula/kuruma kayıtlı özürlü bireyin bireysel gelişim raporu, İkametgâh belgesi, Özürlüler için sağlık kurulu raporu, 6. Özel Eğitim Ücretlerinin Ödemesi Hangi Kurum Tarafından Yapılmaktadır? Özel eğitime ihtiyacı olduğu “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından tespit edilen tüm özürlü bireylerin yararlandığı özel eğitim hizmetlerine ilişkin ödemenin Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenen kısmı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Bu miktar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel eğitim hizmeti veren kuruma ödenmektedir. 7. Özürlü Bireyin Ailesine Yönelik Eğitim Hizmetleri Nasıl Verilmektedir? Aile eğitimi tüm eğitim kademelerindeki özürlü bireyin eğitimine katkı sağlamak “rehberlik ve danışmanlık” hizmetlerini içeren bir eğitimdir. Aile Eğitim Hizmetleri Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Özel Eğitim okul ve Kurumları, kaynaştırma uygulamaları yapılan okullar tarafından hazırlanan ve yürütülür. İhtiyaç halinde bu hizmet evlerde de yürütülebilir. 8. Üniversite Sınavına Giren Özürlü Öğrenciler İçin Ne Tür Kolaylıklar Sağlanmaktadır? Üniversite sınavına giren özürlü öğrenciler için gerekli fiziksel düzenlemeler yapılmaktadır. Ortopedik ve görme özürlüler için uygun düzenlenmiş sınav mekanları hazırlanmakta, görme özürlüler ve az görenler için 30 dakikalık ek sınav süresi verilmekte, sınav sorularını okuyacak ve söylenecek yanıtları yazacak uygun eğitimde ve düzgün diksiyonlu”yardımcı refakatçi” eşliğinde sınava girme olanağı tanınmaktadır. 9. Özürlü Üniversite Öğrencilerine Sağlanan Kolaylıklar Nelerdir? Başarılı ve ihtiyaç sahibi özürlü öğrencilere Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öncelikli olarak öğrenim kredisi, katkı kredisi ve yurt tahsisi yapılmaktadır. 20.06.2006 tarih ve 26200 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kurumları Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği” gereğince üniversitelerde, öğrencilerin öğrenim hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak üzere “Özürlüler Danışma ve Koordinasyon Birimi” oluşturulması sağlanmıştır. 10. Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi nedir? Proje kapsamında hangi öğrencilerin ücretsiz taşınması gerçekleştirilmektedir? “Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi” özel eğitime gereksinim duyan çocukların okullara erişiminin ücretsiz sağlanması ile eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve özürlü öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi amacıyla Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliğinde hazırlanmıştır. Proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki; Görme Engelliler Okullarında, İşitme Engelliler Okullarında Ortopedik Engelliler Okullarında Otistik Çocuklar Eğitim - İş Eğitim Merkezlerinde Zihinsel Engelliler Okullarında Uyum Güçlüğü Olanlar Okulunda Özel Eğitim Okulları Bünyesinde Anasınıfında Özel Eğitim Sınıflarında eğitim alan öğrenciler ücretsiz taşınmaktadır. 47 ÖZÜRLÜ KİMLİK KARTI SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 1. Özürlü Kimlik Kartı Nedir, Hangi Kurum Tarafından Verilmektedir? 19.07.2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Özürlüler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmelik” gereği özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanmada kullanılmak üzere özürlü kişilere verilen kimlik kartıdır. Özürlü kimlik kartı Valilikler (İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri) tarafından düzenlenmektedir. 2. Özürlü Kimlik Kartı Kimlere Verilmektedir? Özürlü kimlik kartı, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk veya daha yüksek bir oranda kaybeden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan özürlü bireylere verilmektedir. 3. Özür Oranında Değişiklik, Soyadı Değişikliği, Kimliğin Kaybolması Veya Deforme Olması Durumunda Nereye Müracaat Edilir? Özürlü kimlik kartları; içerdiği bilgilerin değişmesi, kaybedilmesi, çalınması veya herhangi bir nedenle kullanılamaz hale gelmesi durumunda, sosyal hizmetler il müdürlükleri tarafından yeniden düzenlenir. 4. Özürlü Kimlik Kartı Özürlü Sağlık Kurulu Raporu Yerine Geçer Mi? Özürlü kimlik kartı özürlü sağlık kurulu raporu yerine geçmez. Kimlik kartına sahip her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, mevzuatta münhasıran özürlü kişilere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanır. Kimlik kartı alıp almamak özürlü kişinin isteğine bağlıdır. 48 5. Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşı, Yaşadığı Ülke Makamlarınca Düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile Özürlü Kimlik Kartı Alabilir Mi? Yabancı ülkede yaşayan Türk vatandaşlarımızın yaşadığı ülke makamlarınca verilmiş olan özürlü sağlık kurulu raporu Türkiye’de geçerli değildir. Özürlü kimlik kartı almak üzere, mevzuat gereği yetkili hastanelere müracaat ederek yeniden özürlü sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir. 6. Özürlü Kimlik Kartı İle Ülkemizde Özürlü Kişilere Sağlanan Hak Ve Hizmetler Nelerdir? Özürlü kişilerin faydalanacakları hak ve indirimler; ilgili kurum, kuruluş veya yerel yönetimler tarafından belirlenmektedir. Bunun yanında bazı kamu ve özel sektör kuruluşlarının, özürlü kimlik kartı, nüfus cüzdanına işlenmiş özürlülük bilgisi ya da özürlülere verilen sağlık kurulu raporunu esas alarak özürlülere sağladığı kolaylıklar bulunmaktadır. Bu indirimler ve/ veya oranları zaman zaman ilgili kurumlar tarafından değiştirilebilmektedir. İNDİRİMLER 1. Belediyelerin Şehir İçi Ulaşımda Özürlü Kişilere Sağladığı Ücretsiz/İndirimli Seyahat Hakkı İle Diğer Bazı İndirim Ve Kolaylıklar Nasıl Uygulanmaktadır? Bazı belediyeler, belediye meclislerinde alınan kararlar doğrultusunda özürlüleri şehir içi otobüs, vapur, su. vb. hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli faydalandırmaktadır. Belediyelerin indirimli veya ücretsiz hizmetlerinden faydalanmak üzere belediyenin ilgili birimine müracaat etmek gerekmektedir. 2. Şehirlerarası Yolcu Otobüslerinde Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır? Şehirlerarası yolcu otobüslerinde, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrası gereği; % 40 oranında özürlü olduğunu belgeleyen kişiler için bilet ücreti, geçerli ücret tarifesi üzerinden % 30 indirimli düzenlenmektedir. 3. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Tarafından Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır? % 40 ve üzeri oranda özürlü olan kişilere ana hat yolcu trenlerinde özürlü kimlik kartını veya özür oranının işlendiği nüfus cüzdanını ibraz etmek suretiyle %20 indirim uygulanmaktadır. 4. Türk Hava Yolları Tarafından Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır? Türk Hava Yolları, yüzde 40 ve üzeri oranda özürlü olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda yüzde 25 indirim sağlamaktadır. İndirimden faydalanmak isteyen % 40 ve üzeri oranda özürlü kişilerin, özürlü kimlik kartı veya sağlık kurulu raporu veya ‘’Özürlü’’ ibaresi bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, ‘refakatçi ile seyahat etmelidir’ ibaresi bulunan doktor raporunun ibraz edilmesi halinde, özürlü yolcu ile aynı se- ferde seyahat edecek bir refakatçisine tüm iç ve dış hatlarda uygulanabilir ücretler üzerinden yüzde 25 oranında indirim sağlanmaktadır. 5. İstanbul Şehir Hatları İşletmesi ve İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi tarafından özürlülere indirim nasıl uygulanmaktadır? İstanbul Şehir Hatları İşletmesi tarafından, kimliklerini ibraz etmek suretiyle özürlülere, 60 yaş ve üzeri olan vatandaşlar, gaziler, şehit ve gazilerin dul ve yetimlerine akbilli hatlarda ücretsiz seyahat etme imkanı sağlanmaktadır. Ağır özürlü vatandaşların kartlarında”Refakatçi” ibaresi bulunan kişilerin yanlarındaki refakatçiler de ücretsiz olarak seyahat etmektedir. Biletli hatlarda eğer indirimli tarife var ise, indirimli bilet ile seyahat edebilmektedirler. İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi tarafından, bedensel özürlüler, % 40 ve üzeri oranda özürlü olan ve nüfus cüzdanında özürlülük bilgisi yazılmış olan özürlü kişilere; bilgisayardan bilet kesilen dış hatlarda indirimli, İETT’den alacakları ücretsiz seyahat kartları üzerine taktıracakları indirimli akbillerini kullanmak suretiyle akbilli hatlarda indirimli tarifeden yararlanmaktadır. Malul vatandaşlar ile 2022 sayılı kanuna 49 SOSYAL İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI göre maaş alan 65 yaşını doldurmuş, bakıma muhtaç, malul durumdaki kişiler; durumlarını belgelemek kaydıyla dış hatlarda indirimli, İETT’den alacakları ücretsiz seyahat kartları üzerine taktıracakları indirimli akbillerini kullanmak suretiyle akbilli hatlarda indirimli yararlanmaktadır. 6. Müze Ve Ören Yeri Girişlerinde Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır? Müze ve ören yerlerine, özürlüler ile bir refakatçisi, gaziler, şehit ve gazilerin eş ve çocukları, 65 yaş ve üstü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kimliklerini ibraz etmek suretiyle ücretsiz biletle girmektedirler. 6. Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları Ve Tabiat Parklarına Girişinde Özürlülere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır? Özürlüler, harp malulü ve gaziler ile bunların eşleri, çocukları, ve anne babalarından, kimliklerini ibraz etmek suretiyle milli parklar, tabiatı koruma alanları ve tabiat parklarına girişte ücret alınmamaktadır. 7. GSM Şebekelerinde (Cep Telefonlarında) Uygulanan İndirimli Tarife Nasıldır? GSM operatörleri, özürlü kişilere özel tarifeler uygulanmaktadır. 50 FİZİKSEL ÇEVRE DÜZENLEMELERİ 1. Fiziksel Çevrenin Özürlülerin Ulaşabilirliğine Uygun Düzenlenmesi Nasıl Sağlanacak? Kentsel yaşamın özürlülerin ulaşabilirliğine uygun olarak düzenlemesi amacıyla şu yasal düzenlemeler yapılmıştır: 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ardından İmar Mevzuatında yapılan düzenlemelerle yapılı çevrenin özürlüler için ulaşılabilir kılınması amaçlanmıştır. 6 Haziran 1997 tarihli 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesiyle, 3194 Sayılı İmar Yasası’na bir madde eklenmiş ve “Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda Türk Standartları Enstitüsü’nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur” hükmü getirilmiştir. Buna göre hazırlanan İmar Yönetmeliklerinde de; açık alanlarda (yol, otopark, park, yaya bölgesi, meydan ve kaldırımlarda) ve umumi yapılarda (okul, hastane, alışveriş merkezi, sinema, vb.) ulaşabilirliğinin sağlanması için TSE standartlarına uygun düzenleme yapılması hükümleri yer almaktadır. Ayrıca; 5378 sayılı Özürlüler Yasasında; aşağıdaki maddeler kentsel yaşamın özürlülerin ulaşabilirliğine uygun düzenlemesi amaçlıdır. Söz konusu yasanın ilgili maddeleri şunlardır: “Geçici Madde 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir. Geçici Madde 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir.” Öte yandan, 2006/18 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde de mevcut resmi yapıların ve umuma açık her türlü yapının özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi için kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerce eylem planları hazırlanması, bu düzenlemelerin TSE standartlarına uygun olmasına dikkat edilmesi istenmektedir. 51 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 2. Oturulan Konutta Özüre Uygun Düzenlemeler Yaptırılabilir mi? Kat mülkiyeti yasasına tabi olan apartman, site vb. konutlarda yaşayan kişiler getirilen yasal düzenleme ile özürüne uygun düzenleme yaptırma olanağına sahip olmuşlardır. 5378 sayılı Yasanın 19. maddesinde; “Madde 19- 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usûlü ile özürlünün kullanımından sonraki süreç ile ilgili usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü eklenmiştir. Ayrıca Yasa hükmünde sözü edilen komisyonun kuruluş ve çalışma usülleri ile ilgili “Yapılarda Özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” 22 Nisan 2006 tarih ve 26147 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 52 3. Özürlüler İçin Ayrılmış Park Yerlerinin İşgalini Önlemeye Yönelik Bir Düzenleme Var mıdır? 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu’nun 31’inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir. Madde 31.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde, bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat artırılır. SOSYAL YARDIMLAR 1. Ayni Nakdi Yardım (Yiyecek, Giyecek, Para Yardımı) Yapılmakta mıdır? Muhtaç durumda olup, herhangi bir sosyal güvenliği olmayan kişiler; İl veya ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuruda bulunarak, ayni ve nakdi yardımlardan yararlanabilirler. Ayrıca, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ‘ nce muhtaç durumdaki ailelerin çocuklarının bakımına destek için ayni ve nakdi yardımlar yapılmaktadır. Muhtaç olup, özürlü çocuğunun bakımında güçlükler yaşayan aileler bu yardımdan yararlanmak için İllerinde bulunan İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne müracaat edebilirler AVRUPA BİRLİĞİ İLE MALİ İLİŞKİLER 1. Türkiye Hangi AB Fonlarından (Mali Yardımlar) Faydalanmaktadır? Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA): 2007-2013 döneminde tüm katılım öncesi AB mali yardım programlarını birleştiren mali araç olarak adlandırılan bünyesinde mali yardımlardan faydalanılmaktadır. 2. Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) Nedir? 2007-2013 döneminde AB adayı ülkelere (Hırvatistan, Makedonya ve Türkiye) ve AB potansiyel aday ülkelerine (Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan) sağlanacak katılım öncesi mali yardımların temel ilkeleri ve amaçları, 1085/2006 sayılı Avrupa Konseyi Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamındaki mali yardımlar aşağıda özetlenen beş bileşeni kapsamaktadır: Bölgesel ve Sınır Ötesi İşbirliği: Yararlanıcı ülkenin diğer yararlanıcılar ile veya üye devletlerle bölgesel, bölgelerarası ve sınır ötesi işbirliği konularını desteklemeyi hedeflemektedir. Bölgesel Kalkınma: Hâlihazırda kullanılan anlamından farklı, yeni bir yaklaşım içermektedir. Bu başlık, aday ülkeyi üye olduktan sonra faydalanacağı “yapısal fonların” kullanımına hazırlama etkisi açısından önemlidir. Öncelik alanları şunlardır: ulaştırma, çevre (su, atık su ve hava kalitesi konuları), enerji (yenilenebilir ve enerji verimliliği konuları), eğitim, sağlık altyapıları ve bilişim teknolojileri dâhil KOBİ’lere destek. İnsan Kaynakları: Bu başlık da mekanizma ile getirilen yeni bir yaklaşımdır. Aday ülkeyi Avrupa İstihdam Stratejisi çerçevesinde Avrupa Sosyal Fonunun kullanımına hazırlamayı hedeflemektedir. İstihdama erişim, sosyal içerme, insan sermayesine yatırım (eğitim-sağlık) gibi alanlarda faaliyetleri destekleyecektir. Kırsal Kalkınma: Tarım işletmelerine yatırımlar, tarım ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi gibi tedbirler, desteklenebilir faaliyetler olarak değerlendirilebilir. Kurumsal Kapasite Geliştirme: Yararlanıcı ülkenin çeşitli müktesebat başlıkları altında müktesebatı uygulamaya yönelik kurumsal kapasitesini geliştirmeyi hedeflemektedir. 53 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Programa katılıma ilişkin gereken altyapı oluşturulur, Katılımın resmi belgesi olan Mutabakat Zaptı (MoU), Türkiye ve Avrupa Birliği arasında imzalanır, Katılım Bakanlar Kurulu Kararınca onaylanır ve Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla süreç başlar. Türkiye’nin katılım sağladığı topluluk programları ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.abgs.gov.tr/index. php?p=45150&l=1 3. Türkiye’nin Katılım Sağladığı Topluluk Programları Nedir? Ekonomik ve sosyal birliğini hedefleyen 27 ülkeden oluşan AB’de çeşitli alanlarda işbirliğini teşvik etmek ve ilgili alanlardaki uygulamaları yakınlaştırmak için çeşitli topluluk programları bulunmaktadır. Üye ülkelerin hepsi için zorunlu olan bu topluluk programlarının önemli bir bölümü aday ülkeler ve Balkan Ülkeleri gibi AB’nin yakın olduğu ülkelere de açık bulunmaktadır. Türkiye’de aday ülke sıfatı ile bu topluluk programlarına katılım sağlamaktadır. Türkiye’nin aday ülkelere açık olan topluluk programlarına katılım prosedürü şu şekilde gerçekleşmektedir: Avrupa Komisyonu ya da ilgili Kurum/Kuruluşumuz Topluluk Programına katılım için niyet beyan eder, Programın konusu ile ilgili Kurum/Kuruluş ile söz konusu Topluluk Programı’na katılım ABGS tarafından koordine edilir, 54 4. Türkiye Hangi Topluluk Programlarına Katılım Sağlamaktadır? Araştırma ve Teknolojik Gelişme Alanında Yedinci Çerçeve Programı (TÜBİTAK), Progress Programı (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı), Hayatboyu Öğrenme Programı (AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı), Gençlik Programı (AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı) başlıcalarıdır. Diğer tüm topluluk programları: Fiscalis 2013 Programı (Maliye Bakanlığı), Gümrük 2013 Programı (Gümrük Müsteşarlığı), , Kültür Programı (Kültür ve Turizm Bakanlığı), Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (Girişimcilik ve Bilgi Toplumu) (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile DPT Müsteşarlığı), 2007-2019 Yılları İçin Avrupa Kültür Başkentleri Eylemi (Türkiye’nin katılım sağladığı topluluk programları ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=45150&l=1) Mali Yardımlar ve Topluluk Programları hakkında detaylı bilgi için: Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (www.abgs.gov.tr) AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi ( www. ua.gov.tr) Devlet Planlama Teşkilatı ( www.dpt.gov.tr ) SPOR, MEDYA, AYRIMCILIK 1. Özürlü Bireylerin Spor Yapmalarını Kolaylaştırıcı Tedbirler Var Mıdır? 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu’nun 33’üncü maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir Madde 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi (p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir. “Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak.....,” 55 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Ayrıca Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nca yapılması istenilen düzenleme doğrultusunda; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 81 Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ve Özerk ve Özerk olmayan Federasyon Başkanlıklarına gönderilen 06.10.2010 tarihli yazı ile”özürlü kimlik kartları esas alınarak hem özürlülere tanınan hak ve hizmetlerinden yararlandırılmaları hem de sosyal hayata katılmalarının sağlanması bakımından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı tüm tesislerde, federasyonca veya il müdürlüklerince düzenlenen spor faaliyetlerine girişte ücret alınmaması veya indirimli tarife uygulanması” istenmiştir ve uygulanmaya başlanılmıştır. yorumlanamaz.” cümlesi ve aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. 2. Özürlü Bireylere Yönelik Ayrımcılıkla Mücadeleye İlişkin Yasal Düzenlemeler Nelerdir? MADDE 5.“İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.” denmektedir. Anayasa ve tüm mevzuatta özürlülere yönelik düzenlemeler topluma tam ve eşit katımlı sağlamak ve ayrımcılığı önleyici iyileştirmelere yöneliktir. 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde fırsat eşitliğine uygun olarak hareket edilmesi öngörülmüştür. Bu maddeye göre: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” Anayasası’nın 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasının sonuna 2010 yılında yapılan değişiklikle;”Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak 56 “Çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz.” Bu değişiklikle, özürlü bireylere pozitif ayrımcılık yapılmasının eşitliğe aykırılık oluşturmayacağına ilişkin bir hüküm eklenmiştir. İş hukukunun temel ilkelerinden biri olan işverenlerin işçilere eşit işlem yapma borcu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Eşit Davranma İlkesi” başlığını taşıyan 5. maddesi ile normatif düzenlemeye kavuşmuştur. Bu maddeye göre; 5378 sayılı Özürlüler Kanunun 4. maddesinde, özürlü bireylerle ilgili politikaların temel odak noktasının ayrımcılıkla mücadele ekseninde olması gerektiği ifade edilmiştir: “….Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır”. 5378 sayılı Özürlüler Hakkında Kanun’un 41. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun ayrımcılık yasağını düzenleyen 122. maddesine, “özürlülük” ibaresi eklenmiştir. Ayrımcılık başlığını taşıyan maddenin değişiklik işlenmiş hali şöyledir: “Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak; Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan, Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden, Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen, Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.” Türk Ceza Kanunu’nun bu hükmünün doğrudan ayrımcılığı yasakladığı konusunda şüphe yoktur. Ayrıca 5378 sayılı Özürlüler Hakkında Kanun’un 14. maddesinde ayrıca özürlü bireylerin istihdamına yönelik ayrımcılıkla mücadele hususunda şunları ifade etmiştir: “İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. Çalışan veya iş başvurusunda bulunan özürlülerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması zorunludur. Özürlülük durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlülerin istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla sağlanır.” 6111 Sayılı Kanun ile “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” özürlü bireyler için yer alan düzenlemeler, ayrımcılığı önlemeye yönelik çeşitli iyileştirmeler niteliğinde getirilmiştir. Ülkemizde bu alanla ilgili tüm mevzuat bilgileri web sitemizdeki”ulusal mevzuat” bölümünde yeralmaktadır. Ülkemizde 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi (Convention on the Rights of Persons with Disabilities) her alanda özürlülere dayalı ayrımcılığı önleyici ve bütünsel yaklaşıma dayalı hükümlerden oluşmaktadır (http://www.ozida.gov.tr/?menu =yenimevzuat&sayfa=engelli_kisilerin_haklari). 3. Medyada Özürlülerin Şiddet ve Ayrımcılığa Tabi Tutulmamasını Önlemeye İlişkin Koruyucu Tedbirler Var Mıdır? 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu’nun 37’inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir Madde 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi. 4. Özürlü Bireylerin Ticari Hayatta ve Noter İşlemlerinde Ayrımcılığa Uğramalarını Önleyen Düzenleneler Var Mıdır? 5378 sayılı Özürlüler Kanununun 50. maddesiyle; Türk Ticaret Kanunu’nun 668. maddesinde yer alan ve görme özürlü bireylerin poliçe altına attıkları imzanın usulen tasdik edilmiş olmadıkça geçerli olmayacağına ilişkin hüküm ve Borçlar Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan ve görme özürlü bireylerin imzalarının usulen tasdik edilmedikçe bağlayıcı olmayacağına ilişkin hüküm kaldırılmıştır. Bu yöndeki diğer değişiklik ise, Noterlik Kanunu’nun 57 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 73. maddesine ilişkindir. 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu’nun 23 ve 24’üncü maddeleri buna ilişkin düzenlemeyi içerir. Madde 23. - 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 73’üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. İlgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olması: Madde 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Söz konusu hükmün değişiklikten önceki hali sağır, dilsiz ya da görme özürlü kişilerin noterdeki işlemlerinin iki tanık huzurunda yapılmasını zorunlu kılmaktaydı. 5378 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile bu zorunluluk kaldırılmış ve işlemlerin tanık huzurunda yapılması, özürlü kişinin isteğine bırakılmıştır. Böylece, özürlü bireyin fikrini alan ve yasal haklarını kendi istek ve taleplerine göre kullanmalarını sağlamaya çalışan bir yapı öngörülmüştür. “Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen görme 13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı”Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Madde 73. Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur. 58 özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usûl dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması zorunludur.” ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile görme engellileri doğrudan ilgilendiren ve görme engellinin imzasının geçerli kabul edilmesi için şahit bulundurma durumunun görme engellinin isteğine bağlı hale getirildiği imza hususuyla ilgili kanunun 213. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir: MADDE 213- 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.”Görme engellilerin talepleri halinde imzalarında şahit aranır. Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları yeterlidir.” 5. Özürlü Bireylerin Oy Kullanmaları Sırasında Yapılan Düzenlemeler 572 sayılı KHK’nın aşağıdaki maddeleri bu konu hakkındaki düzenlemeleri içerir: Madde 25- 24/2/1972 tarihli ve 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “Ek Madde 1- Yazım kurulları, özürlülerin, özürlülük durumlarını belirtmek suretiyle yazımını sağlayacak tedbirleri alırlar. Herkes, kendisinin veya aile fertlerinin özürlülüğü ile ilgili bilgileri gerçek şekilde yazdırmaya, gerekirse sağlık kurulu raporunu göstermeye mecburdur. Bu maddede belirtilen özürlülük durumlarının tanımlanması için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapılır.” 26.04.1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununun 36. maddesine göre seçmen kütüğü yazımı sırasında, seçmenin oyunu kullanmasını engelleyecek bir özürlülüğü varsa, forma kaydedileceği ifade edilmiştir. Sandıkların konulacağı yerlerin belirlenmesinde seçmenin oyunu kolaylıkla, serbestçe ve gizli şekilde verebilmesi gözetilmesi ve özürlü seçmenlerin oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği aynı Kanununun 74’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Gebeler, hastalar ve özürlülerin sıra ile bekletilmeden oylarını vermeleri ve yaşlılar ile özürlülere yardım edenlerin de öncelikle oy kullanmalarına izin verilmesi Madde 90’da belirtilmiştir. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un “Birleşik Oy Pusulasının Atılması ve İşaretleme” başlıklı 93. Maddesine göre refakatçi eşliğinde oy kullanma prosedürü ise şu şekilde düzenlenmiştir: Madde 93 - Kapalı oy verme yerinde birleşik oy pusulasını katlayıp yapıştırdıktan sonra, seçmen burasını terk eder ve birleşik oy pusulasını sandığa bizzat atar. Körler, felçliler veya bu gibi bedeni sakatlıkları açıkça belli olanlar, bu seçim çevresi seçmeni olan akrabalarından birinin, akrabası yoksa diğer herhangi bir seçmenin yardımı ile oylarını kullanabilirler. Bir seçmen birden fazla malule refakat edemez. Kurul başkanı, oyunu kullanan seçmene kimlik kartını verirken seçmen listesindeki adı karşısına imzasını attırır. İmza atamayanların sol elinin başparmağının izinin alınmasıyla yetinilir. Bu parmağı olmayan seçmenin hangi parmağını bastığı yazılır. 59 60 SOSYAL İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI 61 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 6. Belediyeler Bünyesinde Gerçekleştirilen Hizmetlere İlişkin Yasal Bir Dayanak Mevcut Mudur? Özürlülere yönelik olarak Belediyeler bünyesinde gerçekleştirilen çeşitli hizmetler; yardıma muhtaç olan özürlülerin barınması için bakım ve rehabilitasyon merkezleri açmak; danışma ve rehberlik merkezleri açmak; ücretsiz muayene ve ilaç yardımı yapmak; ayni ve nakdi yardımlarda bulunmak; belediye otobüslerinden ücretsiz veya indirimli yararlanmalarını sağlamak; özel kurslar düzenlemek; yarışmalar, şenlikler, geziler ve spor müsabakaları düzenlemektir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirleneceği, belediye hizmetlerinin sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 62 Büyükşehir belediyelerine ise verilen görevler 5216 sayılı kanunun 7. maddesinde düzenlemiştir. Büyükşehir belediyelerinin sosyal nitelikli görevleri de maddenin (n) bendinde “Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını yapmak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak”, (v) bendinde “Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak” şeklinde yer almaktadır. Büyükşehir belediyeleri için 5216 sayılı kanununa 01.07.2005 tarih ve 5378 sayılı kanunla eklenen”Ek madde 1” ile özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulması, bu birimlerin faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde sürdürmeleri öngörülmüştür. Bu çerçevede”Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği” 16.08.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerine sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri 2012 yılına kadar almakla ve mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçlarını özürlüler için erişilebilir durumuna getirmekle görevlendirilmiştir. Engelli kardeşlerimizi ötekileştiren, toplumun dışına iten, onları eve hapseden çağ dışı anlayışı reddederek, pozitif ayrımcılık ilkesini hayata geçirdik; bu ilkeyi anayasa ile güvence altına alarak bu alanda bir zihniyet devrimi ve hukuk devrimi gerçekleştirdik. Recep Tayyip ERDOĞAN 63 64 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI YAŞLILAR KOORDİNASYON MERKEZİ 65 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 66 YAŞLILAR KOORDİNASYON MERKEZİ 22 Temmuz 2004 tarihinde AK PARTi bünyesinde oluşturulan Merkezler, 60 yaş ve üzeri olarak tanımlayabileceğimiz yaşlı nüfusumuzun üretken kılınmasını sağlamak ve onlara terkedilmiş ve kimsesiz oldukları duygusunun yaşatılmaması ve yaşamlarının kolaylaştırılmasına yönelik politikalar üretmek ve projeler geliştirmek, buna mukabil onların bilgi ve deneyimlerinden parti olarak istifade etmek için, Genel Merkez yapılanmasının yanı sıra 81 ilimizdeki Parti Teşkilatlarımız bünyesinde Sosyal İşler Başkanlıklarımıza bağlı olarak oluşturulmuş birimdir. Parti bünyesinde oluşturulan Yaşlılar Koordinasyon Merkezi nüfusumuzun önemli bir kesimini oluşturan 60 Yaş ve üzeri olarak tanımlayabileceğimiz yaşlıların üretken kılınması, rehabilitasyonu, karşılaştıkları sosyal dışlanmanın önlenmesine yönelik faaliyetleri kendisine amaç olarak benimsemiştir. Demografik göstergeler 21.yüzyılda Türkiye’nin nüfusunun bileşiminde belirgin değişiklikleri işaret etmektedir. 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde 12. milyon yaşlı nüfusun baskısıyla karşılaşacak olan Türkiye yeni durumun trajediye dönüşmesini engellemek için planlama yapmak durumundadır. Partimiz toplumun kıdemlileri olarak gördüğü yaşlılarımızı korunacak kişiler olmaktan çıkaracak çalışmalar yürütmekte yaşlıların potansiyel olarak değerlendirilmesi ve rehabilitasyonu için projeler geliştirmektedir. Parti bünyesinde oluşturulan Yaşlılar Koordinasyon Merkezi nüfusumuzun önemli bir kesimini oluşturan 60 Yaş ve üzeri olarak tanımlayabileceğimiz yaşlıların üretken kılınması, rehabilitasyonu, karşılaştıkları sosyal dışlanmanın önlenmesine yönelik faaliyetleri kendisine amaç olarak benimsemiştir. Yaşlılık Tanımı Dünya Sağlık Örgütü, 1963 yılında yaşlanmayı kronolojik olarak ele almış ve 3 safhaya ayırmıştır. Buna göre; 45 - 59 yaş Orta Yaşlılar 60 - 74 yaş Yaşlılar 75 + yaş İleri Yaşlılar olarak belirlenmiştir.Bu ayrıma göre 60 yaşın üstündekiler yaşlı olarak nitelendirilmektedir. Yaşlılık Süreci Yaşam döngüsü geleneksel olarak dört dönemi kapsar. Bunlar; çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemleridir. Yaşlılık kaçınılmaz ve geri dönülmez bir süreçtir. Canlı oluşu mundan yaşamın bitimine kadar süren bu süreç aynı zamanda yaşlanmayı da gösterir. 20. yüzyıl, ortalama yaşam süresinin uzaması bakımından bir devrime tanıklık etmiştir. 2000 yılında 600 milyon olan 60 yaş üzeri nüfusun, 2050 yılında 2 milyara ulaşacağı ve 1998 yılında %10 olan yaşlı nüfus oranının, 2025 yılında %15’e çıkacağı tahmin edilmektedir. Gelecek 50 yıl içinde yaşlı nüfusun 4 kat artması ve bu artışın gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmesi beklenilmektedir. Gelişmiş ülkeler nüfusun yaşlanma sürecinde işsizlik ve emeklilik sistemlerinin devam ettirilmesi ile ilgili sorunlarla karşı karşıya kalmış- 67 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI tır. Gelişmekte olan ülkeler ise, kalkınma ile ilgili güçlüklerle yüz yüzedir. Toplumların yaşlanmasına paralel olarak yaşlıların yaşamlarını kolaylaştırmak adına birtakım düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Yaşlılık Ne Zaman Başlar Demografik çalışma ve analizlerde, sosyal politika uygulamalarında istatistiki bilgiler gerekli olmakla birlikte, yaşlının durumunu açıklamada yetersiz kalmaktadır. Çünkü bedensel yaşlanma ile zihinsel ve ruhsal yaşlanmanın hızı ve zamanı oldukça farklıdır. Yaşlılıkla ilgili birçok çalışmada yaşlı tanımı kronolojik olarak yapılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmında emeklilik yaşı olan 65 yaş, yaşlılığın başlangıcı olarak kullanılmaktadır. Birleşmiş Milletlerin yaşlılıkla ilgili yayınladığı raporlarda ise, yaşlanma kronolojik olarak 60 yaştan itibaren başlamaktadır. Ülkemizde de resmi bakım hizmetlerinde 60 yaş, yaşlılığın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde Yaşlılık Profili Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfusu hızla artmaktadır. Sanayileşme ve kentleşme sürecinde ataerkil ailenin çekirdek aileye dönüşmesi, kırdan kente göç olgusu, geleneksel kültür ve değerlerdeki değişmeler sonucu yaşlının aile içindeki eski rolünü yitirmesi ve yaşın prestij sağlayan bir öğe olmaktan çıkması nedenleriyle yaşlının evde bakımı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. 10-15 yıl önce, yaşlıların yaşlı bakım evlerinde yaşamlarını sürdürmeleri fikri yaygınken, bugün; yaşlının kendi ortamında, ancak daha kolaylaştırılmış ve yaşlıya göre düzenlenmiş şartlar altında hayatını devam ettirebilmesine yönelik hizmet anlayışı hakimdir. Bu nedenle huzurevlerinin yaygınlaştırılmasından ziyade, yaşlının kendi evinde rehabilitasyon ve bakım hizmetlerinden yararlandırılması ön plana çıkmaktadır. YKM ÇALIŞMA ÖRNEKLERİ Belirli Gün ve Hafta Kutlamaları; Yaşlılarımıza yönelik belirlenen 1 Ekim Dünya Yaşlılar günü ve 18-24 68 Mart Yaşlılar haftası gibi gün ve haftalarda Partimiz adına kutlama programları gerçekleştirilmekte, Genel Merkez ve İl Teşkilatlarımızın konu ile ilgili mesajlarının Yazılı ve Görsel basında yer alması sağlanmaktadır. Bilimsel Çalışmalar; Kongre - Seminer ve Konferans gibi Yaşlılık alanında Bilimsel toplantılar düzenlenmekte, Konu ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, Akademisyenler ve Kamu kuruluşları bir araya getirilmektedir. Belirlenen konu başlıkları üzerinde çalıştaylar oluşturulmaktadır. Kurs ve Eğitim Çalışmaları;Yaşlılarımıza ve onlara hizmet veren personellere ilgili kurumların koordinesi ile eğitim ve/ veya kursların düzenlenmesi sağlanmaktadır. Örneğin; “Türkiye Bilişim Derneği katkısı ile Yaşlılarımıza yönelik Bilgisayar ve İnternet kullanımı kursu” “MEB koordinesi ile Halk Eğitim Merkezleri tarafından Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevlerinde çalışmak isteyen vatandaşlara Bakım eğitiminin verilmesi ve sertifikalandırılmaları” 69 fiziki şartları, temizlik ve sağlık hizmetleri ile kalan sakinlerin memnuniyetleri göz önünde bulundurulmakta, tespit edilen olası eksiklikler İlgili Bakanlığa bildirilmektedir. SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Sosyal Etkinlikler (Panel - Kongre - Konser - Sergi vb.); Sosyal etkinlikler kapsamında yaşlılarımıza yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. Etkinlikler 60 yaş üzeri vatandaşlarımıza yönelik planlanmakta konu ve gündeme göre belirlenmektedir. Örneğin; İkinci Bahar Resim ve El Sanatları Sergisi - “Huzurevlerinde kalan yaşlılarımızın yaptığı resim ve el sanatlarının sergilenmesi sağlanmıştır. “AKHOM - Akıl Hocalığı Merkezi Projesi, Belli alanlarda kariyer yapmış emekli vatandaşlarımızın genç meslektaşları ile alanlarındaki tecrübelerin paylaşımını sağlayan eğitim projesi”. 100 ve Üzeri Vatandaşlarımıza Yönelik ev ziyaretleri; Her il’de bulunan 100 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın Sayın Başbakanımız ve Eşleri tarafından programlarına alınarak evlerinde ziyaret edilmeleri sağlanmaktadır. Ziyaret amacı yaşlılarımıza gösterilmesi gereken saygı ve hürmet kavramlarının hatırlatılması ziyaretlerin kamuoyu ile paylaşılarak bütün vatandaşlarımız genelinde yaşlılığın önemi mesajının algılanması amaçlanmaktadır. Huzurevleri ve Yaşlı Dayanışma Merkezleri Ziyaretleri; Başkanlığımız ve il-ilçe teşkilatlarımız tarafından İllerde bulunan Devlet, Vakıf ve Özel kişilere ait Huzur ve Yaşlı Bakım Evleri periyodik aralıklarla ziyaret edilmektedir. Gerçekleştirilen ziyaretlerde mekanın 70 Nesiller Buluşuyor 1, 2 ve 3 - “Sayın Başbakanımız tarafından geleneksel hale getirilen etkinlik İstanbul ikincisi İzmir üçüncüsü ise Mardin illerimizde gerçekleştirilmiştir. Program kapsamında alanında isim yapmış kıdemli vatandaşlarımız ile Üniversite gençliği bir araya getirilmektedir. Program tecrübe ve bilgi paylaşımının gerçekleşmesini sağlayan panel olarak gerçekleştirilmektedir” nelik yarışma programı düzenlenmiştir. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin katılımı ve yarışmaya iştiraki ile etkinlik basında geniş yer almıştır”. 1.Ortadoğu Yaşlanma Kongresi “Ortadoğu Ülkelerinin katılımı ile düzenlenen kongrede Ülkemiz ve katılımcı ülkelerin yaşlı ve yaşlılık üzerine çalışmaları, projeleri masaya yatırılmıştır. Geleceğe yönelik çalışmalarda ortak hareket etme planlaması yapılmıştır”. Beyaz Melek Kampanyası “Huzurevlerini konu alan Sinema filminin gelirlerinin bir bölümünün devlet huzurevlerine bağışlanması noktasında Film yapımcı ekibi ile görüşmeler yapılmış, teklif yapım ekibi tarafından da kabul görmüştür. Bakanlığımız ve Yapım ekibi tarafından sağlanan mutabakat ile bağış gerçekleştirilmiştir”. Yıldızlar Yarışıyor Yarışma Programı “60 yaş üzeri Huzurevlerinde ve evlerinde yalnız yaşayan vatandaşlarımıza yö- 71 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Sosyal İşler Başkanlığınca oluşturulan iletişim ağı ve uzmanlıklar aracılığı ile 81 İl Yaşlılar Koordinasyon Merkezleri tarafından başvuran yaşlı ve yakınlarına hizmet verilmekte. Sorun Öneri ve talepleri ile ilgili gerekli yönlendirmeleri yapılmaktadır. Ülkemizde Yaşlılarımıza Yönelik Sağlanan Haklar ve Yararlanma Şartları 2022 Sayılı Kanun Kapsamında Yaşlılık aylığı Bağlanma Şartları Yaşlılık aylığı, 65 yaşını doldurmuş, bakmakla mükellef kimsesi olmayan, herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir veya aylık almayan vatandaşlarımızdan nafaka almayan, ayrıca devlet tarafından herhangi bir aylık bağlanmayan kişilere verilir. Yaşlılık aylığı için başvuru illerde valilik, ilçelerde ise kaymakamlıklar aracılığı ile mahalli maliye teşkiVefa Borcu Gecesi “Anadolu Gösteri Merkezinde Türk Sanat Müziğinde ün yapmış TRT emeklilerinden oluşan Sanatçılarımıza yönelik düzenlenen ödül gecesidir. Etkinlikte 40 sanatçımıza Sayın Başbakanımız ve eşi tarafından ödül verilmiş,Sanatçılarımız isim yapmış eserlerini seslendirmişlerdir”. Uluslararası Örnek Kıdemli Vatandaş Kongresi “25 Ülkenin katılımı İle uluslar arası boyutta düzenlenen kongreye Ülkelerinde isim yapmış kişiler ile Devlet Büyükleri katılmıştır.Kongrede her ülke temsilcisi tarafından alanları ve başarılarını konu alan sunumlar yapılmış, Program sonrasında katılımcılara Sayın Başbakanımız tarafından plaket verilmiştir. Programın 2. si önümüzdeki aylar içerisinde planlanmaktadır”. Yaşlılar Koordinasyon Merkezleri İletişim Merkezleri (0312 444 20 44 ) 72 latlarına yapılır. Kişilerin hak sahipliği durumu il ve ilçe idare kurullarınca tespit edilir. Gelir araştırması yapılırken kişilerin eş ve bakımı ile mükellef çocuklarının gelir durumları da dikkate alınır. Ayrıca ticari faaliyeti, tarımsal geliri, taşınır veya taşınmazlardan elde ettiği geliri, nafaka geliri, sosyal güvenlik sisteminden herhangi bir geliri, il sosyal hizmetler müdürlüklerinden, vakıflar müdürlüklerinden veya sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonundan yardım alıp almadığı, alıyorsa miktarı ile ayrıca başka türlü bir geliri olup olmadığı il ve ilçe idare kurullarında belirlenir. Evli olup aylık talebinde bulunan kişilerin eşlerinin Medeni Kanuna göre aile içi masrafa iştirak edebileceği miktarda dikkate alınır. Başvuru için istenen belgeler Yaşlılık aylığı talep eden kişilerin aşağıda belirtilen belgeler ile müracaat etmeleri gerekmektedir. Buna göre; -2022 sayılı Kanunda belirtilen yaşlılık başvuru formu, -Muhtaçlık belgesi (muhtarlıktan alınacak), -Vukuatlı nüfus kayıt örneği (yeni tarihli olmalı), -İkametgah ilmühaberi… Söz konusu formda yer alan mal bildirim beyanı ile aylık istek dilekçesi talepte bulunan kişi tarafından doldurulmalıdır. Vasi tarafından aylık başvurusu yapılması halinde vasilik tayini ile ilgili mahkeme kararının da yukarıdaki belgelere eklenmesi gerekmektedir. 73 a. Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerine kabul koşulları 1. 60 yaş ve üzeri yaşlarda olmak, SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI 2. Bedensel ve zihinsel gerilemeleri nedeniyle süreli yada sürekli olarak özel ilgi desteğe, korunmaya ve rehabilitasyona gereksinimi olmak, 3. Ruh sağlığı yerinde olmak, 4. Bulaşıcı hastalığı olmamak, 5. Uyuşturucu madde yada alkol bağımlısı olmamak, 6. Sosyal ve/veya ekonomik yoksunluk içinde bulunduğu sosyal inceleme raporu ile saptanmış olmak. Başvuruda hangi belgeler isteniyor? Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerine kabul edilecek kişilerden (yaşlılardan) istenen belgeler ise; Huzurevlerine Kabul Koşulları 1. Dilekçe 1. 60 yaş ve üzeri yaşlarda olmak, 2. T.C Kimlik No Beyanı 2. Kendi gereksinimlerini karşılamasını engelleyici bir rahatsızlığı bulunmamak, yeme, içme, banyo, tuvalet ve bunun gibi günlük yaşam etkinliklerini bağımsız olarak yapabilecek durumda olmak, 3. Gelir Durumunu Gösterir Belge Örnekleri 3. Ruh sağlığı yerinde olmak, 4. Bulaşıcı hastalığı olmamak, 5. Uyuşturucu madde yada alkol bağımlısı olmamak, 6. Sosyal ve/veya ekonomik yoksunluk içinde bulunduğu sosyal inceleme raporu ile saptanmış olmak. 74 4. Sağlık Raporu (*) (*) Sağlık Raporunun karar bölümünde “Huzurevine girmesinde sakınca yoktur” ya da “Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde bakım görmesinde sakınca yoktur” ibaresi yer alan rapor… Kuruluşa kabul edilecek yaşlılarda, ırk, renk, cinsiyet, dil, tabiyet, din, siyasi düşünce, felsefi inanç ve eğitim yönünden hiçbir ayrım yapılmıyor ve geçmişteki mahkumiyetleri göz önüne alınmamaktadır. ETKİNLİK ÖRNEKLERİMİZ 75 SOSYAL İŞLER BAŞKANLIĞI Yaşlılarımıza sahip çıkanlar unutulmayacak,ama onları unutanlar, unutulacaktır. Biz halkın Hizmetkarıyız, Halkın efendisi değiliz. Biz Milletin efendisi olmayı, millete hizmet etmekte arayanlardanız... Recep Tayyip ERDOĞAN 76 ÖKM İletişim 444 20 44 YKM İletişim 444 20 44 ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GENEL MERKEZİ Söğütözü Caddesi No: 6 Söğütözü / ANKARA Tel : 0312 204 50 00 (Pbx) Faks : 0312 204 50 00/6002 77 78