ÇİN UYGARLIĞI KAAN BALABAN 9-C 356 ÇİN Çin medeniyeti, yaklaşık 4 bin yıllık tarihi ile dünyanın en eski medeniyetlerindendir. Çin sözcüğü Çince'de, Orta Krallık ya da Merkezi Krallık anlamına gelir. Eski devirlere ait yapılan araştırmalar Çin hakkında devamlı yeni bilgiler vermektedir. Ülkeyi yöneten ilk hanedan olarak Hya ve Şang sülaleleri bilinmektedir. Hya sülalesi hakkında bilinen tek bilgi hükümdarların isimleridir. Şang sülalesinin, yapılan araştırmalar neticesinde yaklaşık olarak M.Ö. 1450-1050 seneleri arasında Çin ovalarına hakim oldukları bilinmektedir. M.Ö. 1050-220 yılları arasında değişik çeşitli uygulamalarla Çov Sülalesi yönetmiştir. Şang Sülalesini yıkarak başa geçen Çov Sülalesi, M.Ö. 1050-771 seneleri arasında feodal bir idare kurdular. M.Ö. 221-206 aralarında Tsin’in Sülalesi Memleketi mutlakiyetle idare etti. Tekerlek dingillerinin standartlaştırılması ve bazı ölçü birimlerinin kullanılmaya başlaması Çin tarihinin bu safhasına ait önemli hadiselerdir. Kuzeyden gelen saldırılardan (Hun saldırıları) korunmak için Çin Seddinin ilk şekli olan toprak tabyalar yapıldı. M.Ö. 206 yılında yönetimi, küçük rütbeli bir asker olan Lui Ki ele geçirerek Han Sülalesini (asiller) kurdu. M.S. 168 senesinde meydana gelen bir hükumet darbesi üzerine 220 senesine kadar devam eden iç savaşlar devri başladı. Büyük bir halk ayaklanması bastırıldı. Bu iç savaş neticesinde ülke üçe bölündü, kuzeyde Vey (220-264), güneydoğuda Vu (229280), güneybatı Şu (221-263) imparatorlukları kuruldu. Sung hanedan devrinde birçok şehirler kuruldu ve barut kullanılmaya başlandı. Mimari, tarih, şiir, resim, porselen ve bahçecilikte çok yüksek bir seviyeye ulaştılar. Elde bulunan tarihi dokümanlar bu medeniyetin yüksekliğine delil teşkil etmektedir. BARUT MİMARİ Cengiz Han, 1206-27 yılları arasında Çin’i işgal etti ve Moğollar, 1214 yılında Sarı Nehirin kuzey tarafındaki bölgede hakimiyeti ele geçirdiler. Bundan sonra Moğollar Çin kültürünün etkisi altına girerek, din, örf ve adetlerinde, giyim ve kuşamlarında Çin örf ve adetlerini benimsediler. Çin-Japon Savaşları: Çin’in Kore üzerinde hakimiyet kurmak is temesi üzerine 1894 yılında ilk savaş başladı. Kore’de çıkan ayaklanmayı bastırmak üzere her iki ülke de Kore’ye asker gönderdi. Ayaklanma bastırıldı. Fakat daha sonra her iki ülke birbirleriyle savaşa tutuştular. Bu savaşlar sonunda Çin büyük kayıplara uğradı. 1895 yılında savaş sona erdi ve Çin, Kore’nin bağımsızlığını tanıdı, ayrıca Formoza Adasını da Japonya’ya vermek mecburiyetinde kaldı. Yönetim tamamen komünistlerin eline geçince, Milliyetçi Çin hükumeti, Formoza (Tay-Van) Adasına çekilmek zorunda kaldı. Böylece Çin ikiye ayrıldı: Çin Halk Cumhuriyeti ve Milliyetçi Çin Cumhuriyeti. 1 Ekim 1949 yılında Mao Çe-Tung’un başkanlığında Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Böylece Çin’in Asya kıtasındaki bütün toprakları Çin Halk Cumhuriyeti’nin eline geçti. ÇİN İPEK YOLU 2 bin yıl kadar önce Çin’in açtığı en önemli ticaret yolu olan İpek Yolu, dünyaca ünlüdür. Çin ile Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki köprü olarak kabul edilen İpek Yolu, Doğu ve Batı arasındaki maddi ve manevi alışverişe önemli katkı yapmıştır. İpek Yolu, tarihte Çin’den Orta Asya üzerinden Güney Asya, Batı Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’ya uzanan kara ticaret yoluydu. Çin’in ipek ve ipek ürünleri bu yol üzerinden batıya taşındığı için İpek Yolu olarak diye adlandırılmıştı. İPEK YOLU ÇİN SEDDİ Çin‘in kuzeybatısı boyunca uzanan, M.Ö. 300′lerde Çin İmparatorluğu tarafından başta Hun (Türk) akınlarını önlemek amacıyla yapılmaya başlanmış olan Çin Seddi, dünyanın en büyük çaplı savunma tasarılarından biri olarak kabul edilmektedir. Büyük çalışmalar sonucu gerçekleştirilen bu savunma tasarısı, ortaya konulduktan sonraki devasa büyüklüğü ve ilginç durumuyla bugün dünyanın yedi harikasından birisi olarak kabul ediliyor. Bu seddin, 7000 km’den daha uzun olduğu söyleniyor ÇİN SEDDİ DİNİ İNANÇLAR Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 yılından sonra Çin’de din ve inanç özgürlüğüne ilişkin politika saptanıp uygulanmaya başlandı ve ülkenin koşullarına uygun siyaset-din ilişkisi kuruldu. Çin vatandaşları özgürce inançlarını seçebilirler ve dile getirebilirler, dini kimliklerini sergileyebilirler. Dinler eşittir ve barış içinde bir arada bulunurlar ve herhangi bir dinî anlaşmazlıklar yaşanmadı. Dine inananlar ve inanmayanlar birbirine saygı gösterirler ve barış içinde yaşarlar. Çin pek çok dini bünyesinde barındıran bir ülkedir. Bunların en yaygınları Budizm,Taoizm,İslam ve Hristiyanlık dinleridir. Çin’de Müslümanlar bulunur. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri bunlar içerisinde önemli sayıda bir Müslüman grubudur. Mimaride, böyle zaman ölçeklerinin anlamlarını kaybetmeleri Batılı zihinleri bulandırabilir. Batıda, mimarlık genel anlamda, klasik örneklerin üzerine kuruludur ve bu örnekler Çin’in geleneksel mimari anlayışıyla kıyaslandığında pozitif bir çocuksulukta kalır. Fransız filozof Voltaire’in 18. yy’da belirttiği gibi: “Kuzey diyarlarında öğrendiklerimizi, Çin uygarlığının eski zamanlarında ortaya konulanlar ile karşılaştırdığımızda şaşırıp kalırız. MİMARİ’DE ÇİN ÇİN’DE SANAT Çinliler, Yang-şao ve Lung-mın boyalı çömlekçilik ürünlerinden de anlaşılacağı gibi, Cilalıtaş devrinden başlayarak, süsleme sanatına büyük bir beğeniyle eğilmişlerdir. Daha sonra, insanların tarlada çalışması azaldığı ölçüde, sanat etkinlikleri de çeşitlilik kazanmıştır. Çin sanatının özgün niteliği, geleneğe bağlılıktır. Meşhur Çin Çömlekleri - Ülkeyi yöneteten ilk hanedan olarak Hya ve Şang sülaleri olduğu bilinmektedir. -Türk ve Moğollar ülkeyi fethetti ama sonra Çin beyi Tsin geri aldı. -Tsin Çin Seddi’ni kurdu. -Ülke Vey,Vu,Şu imparatorlularına bölündü. -Bir ara başa geçen Sung hanedanı zamanında barut bulundu. -Moğollar Çin’i fethettiler ve Çin örf ve adetlerinden Etkilendiler. -1920 yılında komünist parti kuruldu ve bu parti birçok karışıklık çıkardı. -Çin tamamen komünistlerin eline kaldı ve ülke ikiye ayrıldı:Çin Halk Cumhuriyeti ve Milliyetçi Çin Cumhuriyeti. Yararlandığım Kaynaklar:Meydan Larousse Ansiklopedisi ve Lise 1 Tarih kitabı.