süperiletkenler SUNU

advertisement
SÜPERİLETKENLERİN
TARİHÇESİ
İşlenecek konular:


Süperiletken nedir
Süperiletkenlerin tarihçesi
SÜPERİLETKENLİK NEDİR
Bazı maddelerin doğru akımı
hiçbir direnç göstermeksizin ve
akımda herhangi bir kayıp
olmaksızın iletmek için aşırı düşük
sıcaklıklara soğutulduklarında, bu
maddelerin gösterdikleri
özellikleridir. Başka bir deyişle
sıcaklığın belirli bir değerin altına
düşürüldüğü zaman doğru akıma
karşı elektriksel dirençleri sıfır
olan malzemelere süperiletken
denir.
SÜPERİLETKENLİĞİN İKİ
TEMEL ÖZELLİĞİ


BİRİNCİSİ: Elektrik akımına karşı oluşan
direncin tamamen sıfırlanması
İKİNCİSİ: Bir süper iletkenin içine manyetik
akının nufuz etmemesi
SÜPERİLETKENLİĞİN
TARİHÇESİ


Heike Kamerlingh
1908: Helyumu sıvılaştırdı
1911: Hg (CIVA) direncinin
4.2°K (-268,8°C )’de aniden
sıfıra düştüğünü gözlemledi
Hollandalı fizikçi Heike Kamerling Onnes 1908
yılında Helyum’u sıvılaştırmayı başardı.Bu
başarı 4.2 K’e kadar olan düşük sıcaklıklarda
fiziksel özelliklerin ayrıştırılmasını mümkün
hale getirdi.Metallerin elektriksel dirençlerinin
bu düşük sıcaklık bölgelerindeki degişimi yine
ilk defa Onnes tarafından incelendi.

Sıvı Helyum’un keşfinden 3 yıl sonra Heike
Kamerling Onnes,civa metalinde DC
elektriksel direncin kritik sıcaklık(Tc) diye
adlandırdığı sıcaklık ve altındaki
sıcaklıklarında ölçülemiyecek kadar küçük bir
değere düştüğünü gözlemledi.Daha sonra
yapılan ölçümlerde sıfır oldugu
anlaşılmıştır.Bu heyecan verici gözlem
süperiletkenliğin keşfi olarak bilinmektedir.


Bu çalışmadan dolayı Heike Kamerling Onnes
1913 yılında Nobel Fizik ödülünü kazandı.
Daha sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda
başka elementlerin ve bileşiklerinde(1913
yılında kurşunun (Pb) 7.2 K (Onnes, 1911) ,
1930 yılında Niyobyum’un 9.2 K’de (Chapnik
,1930) süperiletken oldugu anlaşıldı.

Walter Meissner
1933: Walter Meissner ve
Robert Ochsenfeld
süperiletken haldeki bir metale
manyetik akının nufüz
etmediğini keşfetti

Süperiletkenliğin H.K.Onnes tarafından 1911 yılında
keşfinden 1933 yılına kadar süperiletkenin bir ideal iletken
olduğu yani sadece sıfır dirence sahip olduğu
düşünülüyordu.Kusursuz diyamanyetizma özelliği keşiften 22
yıl sonra W.Meissner ve R. Oschsenfeld tarafından
gözlendi.Diyamanyetiklik manyetik ters yönelmesi olarak
ifade edilebilir.Manyetik alan yayılım frekansına göre
moleküler çapta ters yönlenme eğilimi gösterirler.Bir
mıknatısa yaklaştırıldığında kuzey kutbu gören maddenin
yakın tarafı kuzey kutbu olarak yönelecektir.Diyamanyetizma
özelliği,keşfedilen süperiletkenler için ortak bir özellik
oluşturmaktadır.bu özellik Meissner Etkisi olarak
bilinmektedir.
Meissner Etkisi

W.Meissner ve R.Ochsenfeld tarafından 1933 yılında
gözlemlenen bu etkide,manyetik alan içindeki bir süperiletken
kritik geçiş sıcaklığına(Tc) kadar soğutulduğunda manyetik
alan çizgileri süperiletkenin dışına itilir.Manyetik alanın bu
şekilde dışarlanması Meissner etkisi olarak bilinir ve bu etki,
bir süper iletkenin içinde B=0 olacak şekilde davrandığını
gösterir.Manyetik alanın dışlanması,perdeleme akımları olarak
bilinen ve uygulanan manyetik alana eşit ve zıt yönde alan
oluşturacak yönde süperiletken yüzeyinde akan elektrik
akımından dolayı meydana gelir.Meissner etkisinin en iyi
gösterimi levitasyon durumundaki kalıcı mıknatıs deneyidir.
Kalıcı Mıknatıs Deneyi

Kritik sıcaklığın altına kadar soğutulmuş bir süper iletken
maddeye üstten küçük, hafif fakat oldukça kuvvetli bir
mıknatıs yaklaştırıldığında,mıknatısın süperiletken madde
üzerinde kaldığı gözlenir.Mıknatıs süperiletkene yaklaştırıldığı
zaman süper iletken madde üzerinde bir süperiletken akım
meydana getirecektir.Manyetik alanın etkisiyle oluşan bu
süperiletken akım dışarıdan uygulanan alana eşit fakat zıt
yönde bir manyetik alan oluşturur.Süperiletken madde
içerisinde oluşan bu manyetik alan da dışarıdan uygulanan
manyetik alanın süperiletken madde içerisine girmesini
engelleyecektir.Bu engelleme sonucu da süperiletken mıknatıs
üzerinde havada kalacaktır.Bu olay madde süperiletken fazında
kaldığı sürece devam edecektir.
( J.Robert Schrieffer )

( John Bardeen ) ( Leon Neil Cooper )
1957: John Bardeen, J.Robert Schrieffer ve Leon
Neil Cooper soyadlarının baş harflerinin bir araya
getirilmesi ile oluşan ve BCS olarak adlandırılan
teorilerini açıkladılar.
BSC TEORİSİ
Süperiletkenligi anlamaya yönelik geniş çapta kabul
edilmiş ilk teori 1957 yılında John Bardeen,Leon
Cooper ve John Schriefter adındaki Amerikalı
fizikçilerden geldi ve onlara 1972’de Nobel ödülünü
kazandırdı.BCS teorisine göre elektronlar kristal bir
örgünün içinden geçerken,örgü içeri doğru bükülme
gösterir ve fonon denen ses paketleri oluşturur.Bu
fononlar deforme olmuş alanda pozitif bir yük yatağı
yaratarak arkadan gelen elektronların aynı bölgeden
geçmesine olanak sağlarlar.Buna göre kritik
sıcaklığın altında iki elektron fonon aracılığı ile
etkileşerek birbirine bağlanır.Bu çift COOPER ÇİFTİ
olarak adlandırılır.
Cooper Çifti

Cooper çiftleri negatif elektrik yüklü elektron
atom örgüsünün içinden geçerken pozitif yüklü
iyonlarla elektromanyetik etkileşime geçerse
Cooper çifti oluşup atom örgüsünün şekli
bozulur.Cooper çiftleri süperiletkendeki
akımın taşıyıcılarıdır,adını Leon Neil
Cooper’dan alır.
Süperiletkenlikteki çalışmalarda bu dönemdede
aksamalar görülmüştür. Bu aksamanın nedeni ise
bazı metallerde (kalay, civa gibi) büyük
manyetik alan oluşturmak için akım geçirildiğinde
süperiletkenlik özelliklerini kaybetmeleri.
Bu sorunu aşmak için bilim adamları metaller yerine
alaşımlara yönelmiştir. Bu alaşımlar Niobyumkalay (Sn Nb3 ) ve Niobyum-titanyum )

1986: BaLaCuO bileşiğinde
35°K de süperiletkenlik
gözlediler
Karl Alexander Müller

1987: 98°K’de süperiletken
hale gelebilen YBaCuO
bileşiğini elde etti. Ayrıca
helyum yerine azotun
kullanılmasını sağladı
Paul Chu




DERSİN SORUMLUSU:
Hakan Şevki AYVACI
HAZIRLAYAN:Özlem AR 240550
3\A
Download