KAFKAS İSLAM ORDUSU İÇERİSİNDE YOZGATLILAR Naile ASKER1 Özet Osmanlı Devleti, öncelikle Kafkas ve Azerbaycan’a yönelik stratejisiyle bağlı olarak 1918’de özel bir ordu kurma planlarını hayata geçirmeye başlamıştır. Öncelikle 20 subaydan oluşan özel bir karargâh oluşturulmuş ve 5 Nisan 1918’de resmî olarak ordunun kurulduğu ilan edilmiştir. Bu dönemde artık Güney Kafkasya’da Ermenilerin yaptığı soykırımlar görülmemiş ölçülere ulaşmış, bir ucu da Bakü’yü, Karabağ’ı, Şamahı’yı, Guba’yı içine alacak kadar büyümüştür. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu, bu soykırımı önlemek için hızlı bir şekilde ilerleyerek 15 Eylül 1918’de Bakü’ye girmiş ve Müslüman Türk nüfusu katliamdan kurtarmıştır. Kafkas İslam Ordusu kurulduktan hemen sonra genel seferberlik ilan edilmiştir. Osmanlı’nın birçok bölgesinden orduya katılan çok sayıda halkın ve aşiretin temsilcileri olan gençler vardır. Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan ettikten sonra ona askerî ve hukuki yardımda bulunan Kafkas İslam Ordusu beş ay boyunca burada kalmıştır. Tam olmayan listelere göre Azerbaycan’da şehit olan ve mezarı bulunan 938 asker tespit edilmiştir. Bu askerler arasında Yozgatlı şehitlerin de isimleri yer almaktadır. Bu bildiride Kafkas İslam Ordusunun kurulması ve yaptığı savaşlar ele alınmış, Azerbaycan’da mezarı bulunan şehitlerden bahsedilmiştir. Bütün bunların yanı sıra Yozgat’tan bu Orduya katılmış askerlerin belirlenmiş isim listesi, hayat ve şehitlik hikâyesi, mezarlarının yeri vb. konular incelenmeye alınmıştır. Anahtar kelimeler: Kafkas İslam Ordusu, Türk, Ermeni, Rus, Yozgat, şehit, şehitlik, Bakü Abstract Yozgats In The Caucasıan Islamıc Army Due to the strategy of Caucasian and Azerbaijan the Ottoman Empire has begun to bulid a private army in 1918. Initially a special headquarters formed from 20 military officers created and the foundation of army oficially declared on 5 Aprel 1918. This time Armenian genocide have reached unprecedented dimensions in South Caucasus and also in Baku, Karabakh, Shamakhi, Guba. Caucasian Islamic Army which commanded by Nuri Pasha quickly entered to Baku on 15 September in 1918 in order to take against this genoside and was saved muslim population of Turkey from slaughter. He declared a general mobilization immediately after the establishment of the Caucasus Islamic Army. There were many young people participating in many parts of the Ottoman who were representatives of different peoples and tribes. After Azerbaijan declared its independence Caucasian Islamic Army who was shown military and legal assistance to Azerbaijan stayed here for 5 months. According to incomplete list Yozgat’s martyrs names have been identified among the 938 soldiers that has been killed in Azerbaijan. In this paper, the establishment of the Caucasus Islamic Army, the war, the martyrs that have graves in Azerbaijan wil discussed. In addition to all, the identified name list of Yozgat soldiers’ participated in the army, the story of life and martyrdom, the location of the graves and other issues will be taken to be examined. Keywords: Caucasian Islamic Army, Turkish, Armenian, Russian, Yozgat, martyr, martyrdom, Baku Dr. AMEA Folklör Enstitüsü Azerbaycan/ Baküqaracantali@ live.com 1 110 1914’te dünyayı yeniden bölüşme, haritaları yeniden çizme uğrunda büyük güçler arasında I. Dünya Savaşı başladı. Daha 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında (93 harbi) Osmanlı ordusunun yenik düşmesiyle başlayan büyük bir karışıklık dönemi yaşayan bölgede savaşla beraber yeni çatışmalar da başladı. I. Dünya Savaşının sonlarına doğru, Ermeniler Türk düşmanlığından hareketle Doğu Anadolu’da, Kafkasya’da ve Azerbaycan’da yaşayan silahsız, Müslüman Türklere yönelik zulüm ve katliamları artırmaya başladı. Doğu Anadolu’da başlayan soykırımlar Güney Kafkasya’da görülmemiş ölçülere ulaşmış, bir ucu da Bakü’yü, Karabağ’ı, Şamahı’yı, Guba’yı içine alacak kadar büyümüştü. Kafkas cephesinde askeri tatbikatlar gitgide daha da alevlenmeye başlamış, Sarıkamış harekâtındaki acı kayıplar ve uğursuzluklar da Ermenilerin silahlanmasına ve çeteler halinde hareket etmesine neden olmuştur. Ermeni çeteleri bazen bağımsız, bazen Rus ordusu içerisinde savaşıyorlardı. Bölgede bu şartlar altında çözüm için planlar yapılıyor, olası durumlar değerlendiriliyordu. Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasında çok büyük mücadele vermiş ve sonra Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti liderlerinden biri olacak Feteli Han Hoyski’nin kardeşinin oğlu Arslan Han Hoyski Şubat 1915’de sınırı gizlice geçerek Erzurum’da Enver Paşayla görüşmüş ve bağımsız Azerbaycan devleti kurmak için bir tatbikat planı takdim etmiştir. Bu plana göre Osmanlı ordusu Güney Azerbaycan’a girmeli ve bunun peşinden Difai taraftarları Kuzey Azerbaycan’da geniş harekete başlamalıydılar (Tekleli, Rıhtım 2008: 7). 7 Kasım 1917’de Rusya’da yönetimi Bolşevikler ele geçirdiler. Bundan sonra bölgedeki durum daha da kötüleşmeye başladı. Ekim 1917’de Bakü’de seçimler yapılmış, seçimlerden sonra Bolşevik Ermeniler iktidarı ele geçirmiştir. Bakü ve çevresi sözde Sovyetlerin, aslında ise Ermenilerin yönetimine girmiş, 1917’nin son günü Stepan Şaumyan Kafkas Olağanüstü Komiseri olarak Sovyetler tarafından Bakü’ye gönderilmişti. Bunun akabinde Osmanlı Devleti öncelikle Kafkasya ve Azerbaycan’a yönelik stratejisiyle bağlı olarak 1918’de özel bir ordu kurma planlarını hayata geçirmeye başladı. 18 Şubat 1918’de Enver Paşa Kafkasya, Dağıstan, Türkistan ve Rusya’ya tabii Müslüman ülkelerine ihtiyaç halinde yardım ve destek göstermek amacıyla karargâhı Tahran’da olacak bir teşkilatın kurulması hakkında emir imzaladı (Alen, Muratof 1996: 401). Öncelikle 20 subaydan oluşan özel karargâh meydana getirildi ve 5 Nisan 1918’de resmî olarak ordunun kurulduğu ilan edildi. 8 Nisanda Nuri Paşa Musul’dan Azerbaycan’a doğru yola çıktı. İlk başta onun yanında 149 subay ile 488 onbaşı ve er yer almaktaydı. Bölgenin coğrafi şartları, azık ve başka zorluklar dikkate alınarak bu küçük ordu 20-30 kişilik desteler şeklinde bölünmüştü. Çok zor geçen yolculuktan sonra 20 Mayısta ordu şimdi Ermenistan yönetiminde bulunan Azerbaycan bölgesindeki Zengezur’a girdi. Burada yaşayan Türk Müslüman nüfus orduyu sevinçle karşıladı. Kafkas İslam Ordusu kurulduktan hemen sonra genel seferberlik ilan etti. Osmanlı’nın birçok bölgesinden orduya katılan çok sayıda halkın ve aşiretin temsilcileri olan gençler vardı. Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan ettikten sonra ona askerî ve hukuki yardımda bulunan Kafkas İslam Ordusu 5 ay boyunca burada kaldı. O dönem Azerbaycan’ın kültür merkezlerinden biri de Tiflis şehriydi. Nüfusunun çoğunluğu Türklerden oluşan bu şehirde Azerbaycan Milli Şurası doğuda ilk Türk cumhuriyetinin; Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetinin kuruluşunu ilan etti. Kısa süre sonra devletin başkenti Gence’ye taşındı. Yeni kurulmuş devleti iç ve dış güçlerden koruyacak ordusu yok derecesindeydi. 18-21 Mart 1918 tarihleri arasında Bakü’de Türk ve Müslümanlar Bolşevik Ermeni ve Rusların toplu katliamlarına maruz kalmış ve 12.000 Azerbaycan Türk’ü öldürülmüştür. Bu vahşetten kurtulmak için Bakü›deki Müslüman ahalinin yarısı şehri terk etmek zorunda kalmıştır. 18 Mart 1918 Bakü katliamından 111 sonra Azerbaycan’ın her yerinde terörü artıran Ermenilere karşı halkı korunmasız olan Azerbaycan hükûmeti 04 Haziran1918’de imzalanan Dostluk ve Askeri İşbirliği anlaşmasına dayanarak Milli Şura Reisi M.E.Resulzade vasıtasıyla Osmanlı Devleti’nden askeri yardım talep etmiştir. 4 Haziran 1918’de Batum’da Azerbaycan ve Osmanlı devletleri arasında “Barış ve dostluk hakkında” antlaşma imzalandı. Bu antlaşma gereğince V. Kafkas Piyade Fırkası’nın Azerbaycan’a gönderilmesi ve daha 1917’de oluşturulmuş Azerbaycan Harbi Kuvvetleri ile birleştirilmesi teklifi kabul edildi ve ordu komutanlığı Nuri Paşa’ya verildi. Birkaç gün gibi kısa bir sürede Kafkas İslam Ordusunun çekirdeğini oluşturan V. Kafkas Piyade Fırkası Batum-Dilcan yolu üzerinden Azerbaycan’ın Kazak bölgesine girdi. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetin daveti ile Türk birliklerinin Gence’ye gelmesi, Nuri Paşanın komutanlığıyla Kafkas İslam Ordusunun kurulması S. Şaumyan’ı ve Bakü Halk Komiserleri Konseyini çok ciddi anlamda rahatsız etmekteydi. İlk çatışmalara az bir zaman kala Bakü Sovyeti Kuvveti Deniz ve Askeri işleri komiseri Q. Korganov subay ve askerlere hitaben şöyle söylüyordu: “Siz Güney Kafkasya’da işçiköylü devriminin kaderini halledeceksiniz. Eğer Türk paşaları ordularıyla Bakü’ye girerse Sovyet yönetimini mahvedecekler. Bundan dolayı de petrol sanayisi merkezi olan Bakü’yü Sovyet Cumhuriyeti için korumanız gerek. Size Kuzey Kafkasya’dan ve Rusya’dan mümkün olan gerekli yardım geliyor ve gelecektir” (Şaumyan 1927: 54). İlk çatışmalar 5 Temmuzda Ağsu bölgesinde başladı ve aşırı sıcak, su kıtlığına, sıtma ve başka hastalıklara rağmen iki günlük savaştan sonra bölge ele geçirildi. Daha sonra Kürdemir, Göyçay, Şamahı uğrunda geniş çaplı savaşlar başladı. Her iki taraftan büyük kayıplara ve zorluklara rağmen Kafkas İslam Ordusu ilerlemeyi başardı ve Bakü’nün yakınlarına kadar geldi. 31 Temmuzda Kafkas İslam ordusu adıyla Bakü Komiserliğine bir heyet gönderildi. Şehrin teslim edilmesi durumunda Ermenilere dokunulmayacağına, onların serbest olarak istedikleri yere gitmelerine izin verileceğine söz veriliyordu. O dönemde Kızıl Ordu saflarında savaşan askerlerin yüzde yetmişi Ermenilerden oluşmaktaydı. Ama Ermeniler İngiliz birliklerinin geleceğini ümit ettikleri için buna itiraz ettiler. Meydana gelen başarısızlıklar sonucunda baskılara dayanamayan Şaumyan görevinden istifa etti. 1 Ağustosta “Sentrokaspi” diktaturasının kurulduğu ilan edildi. Bu günlerde Bakü uğrunda savaşlar devam etmekteydi. 4 Ağustosta Enzeli’deki İngiliz birliklerinin bir alayı Bakü’ye girdi. Bakü’nün her karışı uğrunda şiddetli savaşlar devam ediyordu. Bakü’nün büyük bir bölümünü almayı başaran Kafkas İslam Ordusu, kısa bir sürede top mermilerinin bitmesi nedeniyle 4 km geri çekilmek zorunda kaldı. Bir günlük kanlı çatışmada düşman 2 bin asker kaybetmiş, Kafkas İslam Ordusu ise 139 asker, 9 subay şehit vermiş, 463 askeri yaralanmıştı (İsgenderli 2013: 157). Bu savaştan sonra Bakü etrafında bir süre sessizlik oldu. 20 gün sonra yeniden şiddetli çatışmalar başladı. Deniz nezaretini elinde tutan düşman Lenkeran’dan ve Enzeli’den sürekli askeri yardım almaktaydı. Üç haftadan fazla süren çatışmalarda Kafkas İslam Ordusunda toplam 14 bin asker ve subay savaşıyordu. Bunların 8 bini Osmanlı, 6 bini ise Azerbaycanlı zabit ve askerler idi. 15 Eylülde şehrin büyük bölümünü alan Kafkas İslam Ordusunun karşısında duramayan Kızıl Ordu beyaz bayraklı bir otomobille Kafkas İslam Ordusunun V. Fırka karargâhına geldi. Düşman ordusuna tebliğ edilen şartlar şöyleydi: 1) Şehrin şartsız teslimi, 2) Şehirdeki düşman kuvvetlerinin teslimi, 3) Top ve silahların, orduya ait bina ve yerlerin teslimi, 4) Nargin adasındaki Türk, Alman ve Avusturya esirlerinin verilmesi, 5) Silah depolarının, otomobillerin, uçakların ve tüm askerî mülkiyetin teslimi (İzzet 1939: 49). Muzaffer olarak Bakü’ye giren Kafkas İslam Ordusu komutanlarından Nuri Paşa, Halil Paşa, Mürsel Paşa vd. büyük sevgi gösterisiyle karşılandı. Bu harekât ile bölgedeki Türklerin, Bolşevik Ermeni 112 ve Rus zulmünden kurtarılmasının yanı sıra yeni kurulan Azerbaycan ve Kuzey Kafkasya (Dağıstan) Cumhuriyetlerinin bağımsızlığının sağlanması, harekâtın öneminin göstergesidir. Türk Ordusu Ermenilerin yaptığı zulüm, vahşet ve katliamlara karşılık vermemiş ve tarihin her döneminde olduğu gibi medeni ve barışçı hüviyetini Kafkasya’da da göstermiştir. Anadolu Mehmetçiğinin binin üzerinde şehit vererek kanıyla suladığı bu topraklar bir süre sonra maalesef elden çıkmışsa da dökülen kanlar boşa gitmemiştir. Zira bugün Azerbaycan ve Dağıstan halkı, Türk Ordusunun burada döktüğü kanların ve bırakılan ıssız mezarların kendi bağımsızlıkların temin etmek için verilen mücadelenin abidesi olduğunu unutmamaktadır. Beş aylık Azerbaycan harekâtı boyunca Türk Kafkas İslam Ordusu 1300’e yakın şehit vermişti (İzzet 1939: 49). Şimdiye kadar yapılmış çalışmalarda 938 mezar ortaya çıkarılmış ve tek tek asker ve subayların adı, yaşı, memleketi, görev yaptığı kolordu, fıkra, alay ve tabur tespit edilmiştir. 1300 şehit ve kayıp arasında tespit edilmiş 38 Yozgatlı er ve subayın da adı geçmektedir. Tam olmayan listelere göre tespit edilen isimler arasında Yozgatlı şehitlerin de isimleri yer almaktadır. Bugün Bakü’deki şehitlik başta olmak üzere Azerbaycan’ın birçok bölgelerine yayılmış Türk mezarları vardır. Bu mezarlar bazen gerçek, bazen de temsili olarak şehitliklerde toplanmıştır. Bunlardan en büyüğü Bakü Türk Şehitler Abidesidir. 15 Eylül 1999’da tamamlanıp 9 Nisan 2000’de açılışı yapılan şehitlikte 1300 şehidin ismi ve memleketi yazılmıştır. Abide 1918’de Azerbaycan’da işgalcilere karşı savaşmış Türk Kafkas İslam Ordusu’nun 1918 Nisanında Gence’de başlayan ve Eylül 1918’de Bakü’de biten 6 aylık savaşlarda şehit olmuş 1300 asker ve subayın aziz hatırası için inşa edilmiştir. Mezar sayısına göre ikinci sırayı Göyçay Türk şehitliği almaktadır. Göyçay ilçesine bağlı Bığır Köyü’nün yakınındaki bu şehitlik 1918’de savaşların büyük bölümünün olduğu arazide kurulmuştur. O günkü şartlar göz önünde bulundurulursa şehitlerin taşınması zor olduğu için birçok askerin mezarı şehit oldukları savaş meydanlarına çok yakın bölgelerdedir. Hatta bazı bölgelerde tek mezara bile rastlamak mümkün. Sovyetlerin en katı döneminde bile insanlar bu mezarların unutulmasına, kaybolup gitmesine razı olmamış, çok büyük baskı ve korkuya rağmen mezarlar onarılmış, ziyaret edilmiş ve büyük saygıyla korunmuştur. Göyçay Türk şehitliğinde 13 subay ve 325 erin mezarı bulunmaktadır. Mevcut mezarlara 2002 yılında bir abide inşa edilmiş ve şehitlik unvanı verilmiştir. Bundan başka bu şehitliğe yakın bölgelerde 6 tek mezar da vardır ve onlar da olduğu yerlerde onarılmış ve Çöyçay Şehitliği’ne dâhil edilmiştir. O şehit mezarları da bugün halk içerisinde Hacı Hatemli, Mustafa Çavuş, Türk Dağı, Kadir Efendi, Arvan Denesi isimleriyle yaşamaktadır. Bir diğeri de Bakü’nün üç ayrı köyünde yerleşen Merdekan Şehit mezarlığıdır. Merdekan’da iki, Fatmayi Köyü’ndeki mezarlarda iki, Novhani köyünde üç mezar bulunmaktadır. Merdekan Şehit Mezarlığının ilginç bir öyküsü de vardır: Türk ordusunun 1918 yılındaki Bakü harekâtı esnasında, Merdekan ve civar bölgelerde yaralananlar, hayırsever Hacı Zeynelabidin Tağıev tarafından 1894 yılında Ziraat Okulu olarak yaptırılan (sonra 123 Sayılı Okul olarak değiştirilmiş) binanın hastaneye dönüştürülmesi suretiyle burada tedavi edilmeye çalışılmıştır. Yaralı olarak getirildikleri bu hastanede şehit olan askerler, okulun da yaptırıcısı Tağıev tarafından, burada yetişecek çocukların “kimin dost, kimin düşman olduğunu ayırt edebilmeleri” maksadıyla hastane bahçesine defnedilmiştir. Mezarların büyük kısmı, geleceğe ışık tutmalarını engellemek maksadıyla Ruslar tarafından tahrip edilmiştir. Ancak buradaki iki Türk askerinin mezarı, Merdekan halkı tarafından korunmuş, kaybolmaması için başına bir dut ağacı dikilmiş, müteakiben mezar haline getirilmiştir. Bölgede ayrıca iki mezar daha tespit edilmiştir: Memmedli ve Yanardağ mezarları. Neftçala Şehitliği’nde 1918 yılında Ermeni ve Bolşeviklerle Salyan bölgesinden başlayarak, Salyan şehri Garağac köyü − Neftçala ili Banke Kasabası arasında devam eden muharebeler sırasında şehit düşen 10 Türk askeri için 1918 yılında Banke kasabası mezarlığında yöre halkı tarafından şehit mezarları yaptırılmıştır. 113 Salyan’da yine bir şehit mezarı şehir mezarlığı içerisinde korunmuştur. Yöre halkının bildirdiğine göre mezar Ömer Paşa’ya aittir. Başka bir mezarlıkta 4 Türk şehit mezarının olduğu yöre halkınca belirtilmiştir. Mezarlar o yıllarda yapılmış ve her zaman bakımına özen gösterilmiştir. Şamahı Şehitliği’nde üç ayrı bölgede olmak üzere altı şehit mezarı vardır: Şamahı’da bir, Arapşalbaş köyün yakınında dört ve köyün öteki ucunda bir mezar mevcuttur. Şeki civarında biri Şeki Türk şehitliğinde, diğeri de Nohurkışlak Köyü’nde olmak üzere iki şehit mezarı mevcuttur. Nahçıvan Türk şehitliği, Ermenistan-Azerbaycan arasındaki Karabağ muharebelerinde şehit olan Azerbaycan askerlerinin de gömülü olduğu Şehitler Hıyabanı olarak bilinen yerde yer almaktadır. Şehitlik 1918-1920 yılları arasında Nahçıvan’daki kardeşlerini Ermeni zulmünden kurtarmaya gelen kahraman Türk askerlerinin aziz hatırasına atfen temsili anıt mezar olarak dikilmiştir. Duvarlarda bulunan iki adet pirinç kitabede aşağıdaki ifadeler yer almaktadır. “1917 yılında Çarlık Rusya’sının yıkılmasından sonra Nahçıvan’ı ele geçirmek isteyen Ermeniler silahlanmaya ve Nahçıvan’a vahşice saldırmaya başladılar. Kardeşlerine yapılan bu vahşete kayıtsız kalmayan Türkiye Mayıs 1918’de Binbaşı Halil Bey’i Nahçıvan’a gönderdi. Binbaşı Halil Bey halkı teşkilatlandırarak Ermenilere karşı mukavemet etmeye başladı. Bunun üzerine Türk Ordusu kardeşlerinin yardımına geldi… Bu şehitlik; 1918-1920 yılları arasında Nahçıvan’ın Ermeniler tarafından işgal edilmesinin önünü almak ve Nahçıvanlı kardeşlerini Ermeni zulmünden kurtarmak için yardıma gelen Türk Ordusundan bu topraklarda şehit olan kahraman Türk askerlerinin aziz hatırasına dikilmiştir”. Nahçıvan’ın çeşitli yerlerinde 5 şehit mezarı mevcut: Sederek mezarlığı, bir mezar; Dirniş köyü, bir mezar; Eylis köyü 12 mezar; Aza köyü bir mezar; Ordubat mezarlığı, bir mezar. Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra bu mezarlıklar ve mezarlar onarılmış ve burada uyuyan şehitlerin gerçek adları, memleketleri tespit edilerek levhalar asılmıştır. Türk askerinin Azerbaycan’da bıraktığı izi, dönemin Cumhurbaşkanı Mehemmed Emin Resulzade böyle ifade etmiştir: ”Evet, Azerbaycan’ın her yerinde şairin anlattığı sarmaşıklı bir mezar bulsanız, kızlar, gelinler tarafından ziyaret yerine getirilmiş bu mezar, kardeş imdadına gelmiş Türk mezarıdır” (Azerbaycanda Mövcud Olan Şehidlikler ve Şehid Mezarları 2011: 20). Kafkas İslam Ordusu kurulduktan hemen sonra genel seferberlik ilan etti. Osmanlı’nın birçok bölgesinden Orduya katılan çok sayıda gençler vardı. Bu gençler arasında Yozgatlı gençlerin de özel bir yeri vardır. Kafkas İslam Ordusu kayıtlarında şehit veya kayıp olarak adı geçen ve tamamı er olan 38 Yozgatlıdan üçü kayıp olmuş, ikisi hastalıktan vefat etmiş ve 33’ü şehit olmuştur. Yozgatlıların büyük çoğunluğu Bakü taarruzunda şehit olmuştur. Yozgatlı şehitlerin 20’si Bakü savaşlarında, ikisi hastanede şahadete ermiştir. Geri kalan şehitlerin de yine Bakü etrafında, Aktaş, Karakilse, Akbulak, Karabağ savaşlarında şehit oldukları kayıtlara geçmiştir. Kafkas İslam Ordusu sıralarında savaşan ve bugünkü Azerbaycan`ın siyasi sınırları içerisinde mezarı bulunan veya kayıp olduğu bilinen 38 Yozgatlı erin tam listesi bellidir. Liste görev yeri: kolordu, fıkra, alay, tabur, bölük; ismi: baba adı, adı; rütbesi; doğum yılı; memleketi: il, ilçe, bucak; ölüm tarihi: gün, ay, yıl; ölüm şekli; ölüm yeri olarak hazırlanmıştır. Bu sıralamada sadece baba adı, adı, doğum yeri, ölüm sebebi veya kayıp olması ve ölüm yeri gösterilmiştir: Mehmet oğlu ... Yozgat, Sorgun merkez, kayıp, Bakü civarında Ali oğlu Ahmet, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Kafkasya 5. Fıkra bölüğü hastanesinde 114 Numan oğlu Ahmet, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Bakü civarında Hüseyin oğlu Ali, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Bakü`nün batı sırtlarında Mehmet oğlu Besim, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Bakü taarruzunda İsmayıl oğlu Celal, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Bakü civarında Mehmet oğlu Duran, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Karakilse civarında Osman oğlu Ethem, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Bakü taarruzunda Ali oğlu Gazi, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Karakilse civarında Osman oğlu Hacı İlyas, Yozgat, Sorgun merkez, hastalıktan vefat etmiş, 20. Kafkas Seyyar hastanesinde Mustafa oğlu Hakkı, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Akbulak savaşıda Mustafa oğlu Hasan, Yozgat, Akdağmadeni merkez, kayıp, Bakü civarında Nazıf oğlu Hasan, Yozgat merkez, şehit, Bakü civarında Osman oğlu Hasan, Yozgat merkez, kayıp, Bakü civarında Ömer oğlu Hasan, Yozgat, Sarıkaya merkez, şehit, Bakü civarında Hasan oğlu Hüseyin, Yozgat, Sarıkaya merkez, şehit, Kafkas harbinde Ömer oğlu Hüseyin, Yozgat, Şefaatlı merkez, hastalıktan vefat etmiş, 25. Seyyar hastanede Mehmet oğlu İbiş, Yozgat, Sorgun, Eymir, şehit, Bakü taarruzunda Musa oğlu İbrahim, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Bakü`nün kuzey sırtlarında Mustafa oğlu İbrahim, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Karakilse tepelerinde Osman oğlu İbrahim, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Karakilse tepelerinde Osman oğlu İlyas, Yozgat, Boğazlıyan merkez, şehit, Saray savaşlarında Hüseyin oğlu Mehmet, Yozgat, Boğazlıyan merkez, şehit, Bakü savaşlarında Kara Hacı oğlu Mehmet, Yozgat, Saraykent merkez, şehit, Akbulak savaşında Mustafa oğlu Mehmet, Yozgat merkez, Osmanpaşa, şehit, Bakü civarında Osman oğlu Mehmet, Yozgat merkez, Osmanpaşa, şehit, Saray savaşında Yusif oğlu Musa, Yozgat merkez, Osmanpaşa, şehit, Bakü savaşlarında Abdullah oğlu Mustafa, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Kafkas cephesinde İrfan oğlu Mustafa, Yozgat merkez, Osmanpaşa, şehit, Bakü savaşlarında Ömer oğlu Mustafa, Yozgat merkez, Osmanpaşa, şehit, meydan harbinde Salih oğlu Mustafa, Yozgat merkez, şehit, Karabağ-Ağdam savaşında 115 Ömer oğlu Nuri, Yozgat, Aydıncık merkez, şehit, Bakü civarında Yusif oğlu Osman, Yozgat, Sorgun merkez, şehit, Akbulak savaşlarında Ahmet oğlu Ömer, Yozgat, Yerköy merkez, şehit, Bakü civarında Musa oğlu Salih, Yozgat, Akdağmadeni merkez, şehit, Bakü`nün kuzey batı sırtlarında Ali oğlu Satılmış, Yozgat, Boğazlıyan merkez, şehit, Saray savaşında Osman oğlu Seyfullah, Yozgat, Cayıralan merkez, şehit, Bakü civarında Mehmet oğlu Yusuf, Yozgat merkez, şehit, Aktaş Savaşı’nda Müzakere Katılımcı: Bahsettiğiniz mezarları tek tek buraları gezdiniz mi? Doç. Dr. Naile ASKER: Ben bu mezarların çoğunu görmedim. Bu mezarların her birinin öyküsü var. Bilimsel yazı olması nedeniyle buraya dahil etmedim. Bu mezarların her zaman ziyaretçileri bulunmaktadır. Kaynaklar Alen, W.E., Muratof, R., 1828-1921. Türk Kafkas Sınırındaki Harblerin Tarihi, Ankara, 1996. Aşırlı, A., Azerbaycan Halk Cumnuriyeti Dönemi Basınında Kafkas İslam Ordusu, Qismet, Bakı, 2008. Azerbaycan Xalq Cümhuriyyeti ve Qafqaz İslam Ordusu, Nurlar, Bakı, 2013. Azerbaycanda Mövcud Olan Şehidlikler ve Şehid Mezarları, Qismet, Bakı, 2011. İsgenderli, A., Azerbaycan heqiqetleri 1917-1920, Elm ve tehsil, Bakı, 2013. Kırzıoğlu, M.F., Kars İli ve Cevresinde Ermeni Mezalimi, Köksav, Ankara, 1999. 116 Süleymanov, M., Azerbaycanda Türk Şehidlikleri, Herbi neşriyyat, Bakı, 2000. Süleymanov, M., Qafqaz İslam Ordusu ve Azerbaycan, Herbi neşriyyat, Bakı, 1999. Süleymanov, M., Nuri Paşa ve silahdaşları, Nurlar, Bakı, 2014. Şaumyan, S., Bakinskaya kommuna, Bakı, 1927. Tekleli, M., Rıhtım, M., Qafqaz İslam Ordusunun Xronologiyası, Nurlar, Bakı, 2008. Türker, Q.R., Qafqaz Türk İslam Ordusu Bakı Yollarında, Nurlar, Bakı, 2008. İzzet, S., 15. Piyade Tümeninin Azerbaycan ve Şimali Kafkasya’daki Harekatı ve Muharebeleri, Ankara, 1939. 117