İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Adolesan Sağlığı Sempozyum Dizisi No: 43 • Mart 2005; s. 179-182 Lazer Epilasyon ile İlgili Temel Bilgiler Uzm. Dr. Gülnur Aba LASER, “Light Amplification by the Stimulated Emission of Radiation” tanımında yer alan sözcüklerin ilk harflerinden oluşmuş bir kısaltmadır. Türkçeye ışınların uyarılmasıyla elde edilen güçlendirilmiş ışık demeti şeklinde çevrilebilir. 1917 de fotonlar ve stimule emisyon kavramları ile fotoelektrik etkilerini araştıran çalışmaları ile Nobel ödülünü kazanan Einstein, lazerin babası olarak kabul edilebilir.1957 de Amerikan fizikçi Gordon Gould tarafından bulunan lazer, 3 yıl sonra Theodore Maiman tarafından işlevsel bir modele çevrildi. O günden beri de tıbbi ve estetik uygulamaların çoğunda bir köşe taşı olarak kabul edildi. Lazerin tıbbi kullanıma sunulmasından çok kısa bir süre sonra, 1960’ların başında Dr. Leon Goldman istenmeyen tüylerin lazerle giderilmesi konusunda araştırmalara başladı. Fakat bu işlemin çevre deri dokusuna zarar vermeden gerçekleştirilebilmesi için gerekli teknolojiye neredeyse 30 yıl sonra ulaşılabildi. Lazer teknolojisinin fiziği oldukça basittir.Bir atomda çekirdeği çevreleyen yörüngedeki elektronların farklı enerjilere sahip olmasına bağlıdır. Bir atom, bir enerji fotonu absorbladığında bir veya daha çok elektron daha yüksek ve unstabil enerji kazanır. Elektronların tekrar stabil durumlarına dönebilmeleri için, bu atom bu fotonu derhal salar. Lazer sistemlerinde normalden çok fazla atom bu anstabil, yüksek enerjili pozisyondadır. Bu da amplifikasyonu başlatır. Lazer ışığının 3 karakteristiği, monokromatik, coherent, “collimated” (paralel ışık dalgaları halinde) oluşudur. Bütün lazerlerin primer komponentleri, ortam, optik boşluk, enerji kaynağı ve fibroelektrik veya eklemli aynalardan oluşan iletim sistemi olmak üzere 4 adettir. Lazerler genellikle aktif ortamları- 179 • Gülnur Aba na göre adlandırılırlar. Bu çerçevede katı (örn. Ruby), sıvı (dye), ve gaz (örn. co2) olmak üzere 3 ana gruba ayrılırlar. Epilasyonda kullanılan bütün lazerler katı grubuna dahildir. LAZERLERİN BİYOLOJİK ETKİLERİ Lazer ışığının dokuda etkili olabilmesi için absorbsiyonu şarttır (GrothusDraper Yasası). Işık, bir klinik etki yaratmadan geri yansıyabilir ya da hedef dokudan geçip gidebilir; derinin komponentleri tarafından dağıtılabilir ve deride bulunan kromoforlar tarafından emilebilir. Genelde dağılım, daha büyük dalga boyunda azalır, yani büyük dalga boyunun deriye penetrasyonu daha iyidir. Kromofor, maddeye renk veren ve belli bir dalga boyundaki ışığı emen atom grubuna verilen addır. Derinin temel kromoforları melanin, hemoglobin, oksihemoglobin ve karotendir. Bunun dışında dokuya giren ışığın çoğu su, lipidler, hücresel membranlar arasındaki karmaşık bir etkileşim ile çevreye dağılır. İntrasellüler ve ekstrasellüler su tarafından lazer ışığı emilir. Kromofor tarafından emilen yüksek ışık enerjisi, ısı enerjisine dönüşür. Bu yoğun ısı reaksiyonu da ışığı emen dokuda yıkıma yol açar. Kılların gelişim siklüsünde özellikle anajen fazda melanin içerdikleri göz önünde tutulduğunda, tek, hatta 2-3 uygulamada tüylerin tümüyle giderilmesini beklemenin gerçekçi olmadığı ortaya çıkar. Lazer ışığının oluşturduğu ısının seçici olarak hedef dokuda yıkıma yol açması. “Selektif Fototermolizis” şeklinde adlandırılır ve bunun da anahtarı TRT (Thermal Relaxation Time)’dır. TRT, lazer uygulanan dokunun, oluşan ısının %50’sini çevre dokuya iletmeden kaybetmesi için gerekli zamandır. Kural olarak büyük cisimler küçüklerden daha geç soğur; yani TRT’ları daha uzundur. Eğer lazer ışını hedef dokunun TRT’ından daha kısa bir sürede verilirse çevre dokularda herhangi bir olumsuz reaksiyona yol açmadan yalnız hedefi yıkıma uğratır. Bu nedenle epilasyon lazerlerinde melaninin emdiği dalga boyuna uygun ışık, uygun pulse süresinde yaymalıdır. Kıl follikülü ve epidermisin melanin konsantrasyonlarının farklı olması da selektif fototermoliziste rol oynar. Lazer epilasyonda ideal dalga boyları, 600-1000 nm arasında bulunmaktadır. Bu da elektromanyetik spektrumun görünür ışık ve yakın infrared aralığına denk gelmektedir. Pulse süresi, kıl follikülünün TRT’ından kısa, çevre dokununkinden uzun olmalıdır. Aplikatör başlığının çapı hem penetrasyonu, hem uygulama süresini etkileyen önemli bir faktördür. Enerji düzeyi de yan 180 Lazer Epilasyon ile İlgili Temel Bilgiler • etkiye yol açmayacak en yüksek düzeyde seçilmelidir. LAZER EPİLASYON UYGULAMALARIYLA İLGİLİ PRATİK BİLGİLER Nedeni ne olursa olsun tüylenme günümüzde her cins ve yaştan insanı ilgilendiren önemli bir kozmetik/psikososyal sorundur. Epilasyon konusundaki beklentilerin çokluğu bu konuda son 10 yılda tam anlamıyla bir patlama yaşanmasına yol açmıştır. Merkezimizde 4 yılda 6 binden fazla hastaya uygulama yapıldı. Bunların %94’ü kadın olup yaşları 14-71 arasında değişmekteydi (ort. 31.6). Cilt tipleri Fitzpatrick sınıflamasına göre 2-5 arasındaydı. %80 uygulama yüz bölgesine yapılmış olup kalanlar vücut bölgeleriydi. Bütün olgularla ayrıntılı bir ön görüşme yapılıp anamnez alındı ve lazer tekniği anlatıldı. Genellikle meslektaşlarımız tarafında yönlendirilen hastalarımızın hormon tetkikleri önceden yapılmış olup bunların %10 undan azında patoloji saptanmış idi. Merkezimizde 755 nm dalga boylu (Alexandrite) lazer kullanılmakta olup, aktif soğutma sistemi içerir. Pulse süresi 3ms, başlık çapı 8-18mm, enerji düzeyi 60joule/cm2 arasında değiştirilebilir. İlk uygulamadan önce en az 15 gün süreyle tüylere dokunulmamış olması hem olgunun derecesini belirlemede hem de lazer etkinliğinin arttırılması açısından önemlidir. Uygulama yapılacak alan temiz, tüylerin boyu da 1mm kadar olacak şekilde ön hazırlık yapılıp uygulamaya geçilir. Kullandığımız aygıt isteğe bağlı olarak seri atış yapabilir (2 saniyede 3 atış). Bu durumda dudak üstüne yapılan bir uygulama saniyeler sürer. Tüm yüz 5-6 dakika, her iki bacak 1,5 saat, geniş bir erkek sırtı da 45 dakikada taranabilir. Lazer epilasyon uygulamaları tümden acısız değildir. Ağrı eşiği, doz ve uygulama bölgesine göre değişen ve İngilizce literatürde “discomfort” olarak adlandırılan bir duyguya yolaçar. Çok kısa sürmesi ve beraberinde uygulanan soğutucu, işlemi katlanılır kılar. Olguların hepsinde cilt tipiyle doğru orantılı olarak artan bir eritem ve hafif ödem oluşur. Hafif steroid içeren bir krem uygulanması bu yakınmanın dakikalar içinde ortadan kalkmasını sağlar. Uygulama bölgesindeki ince tüyler anında tütsülenirken kalın ve derin yerleşimli olanlar günler içinde spontan olarak dökülür. Yeni seans tarihini hastanın gereksinimi belirler. Bu süre de 4 hafta-6 ay arasında değişmekle birlikte ortalama 8 haftadır. Lazer epilasyon uygulamarında doz ve cilt tipiyle doğrudan ilişkili olmak üzere bazı yan etkiler beklenebilir. Bunlar sıklık sırasıyla eritem, ödem, ince krut ve veziküllerle bunları izleyen hiper/hipopigmentasyon olup hepsi geçici komplikasyonlardır. Kontrendikasyonlar; spesifik dalga boyuna duyarlık, kalp pili, epilepsi, 181 • Gülnur Aba kontrolsüz diabet ve pratikte bunlardan çok daha fazla rastladığımız solaryum ve güneş yanıklarıdır. Mevcut teknik kalınlığı ne olursa olsu beyaz, sarı ve kırmızı tüylere etkisizdir. Lazer epilasyon sonuçları üç boyutta değerlendirilebilir 1. Kalitatif değişiklikler, 2. Kantitatif değişiklikler, 3. Seans aralıklarında ki değişiklikler. İlk seanstan başlayarak kalitatif değişiklikler ve seans aralıklarında uzama hastaları son derece tatmin eder. Özellikle gövde uygulamalarıyla hirsutismus olgularının kalın yüz kıllarındaki olumlu değişiklik şaşırtıcıdır. Kantitatif düzelme ise daha çok sabır gerektirir ve yaşla da ilgilidir. İdeal lazer epilasyon olgusu, 35 yaşını aşmış, cilt tipi 2-3 olan, hormonal sorunu bulunmayan sert-siyah tüylü kadındır. En zor olgu ise hormon bozukluğu saptanamasa da cilt tipi 4-5 olan ince tüylü 25 yaş altı genç kızlardır. Sonuç olarak hedefler gerçekçi olarak saptanıp hastaya açıklıkla izah edildiğinde hasta uyumu ve tedaviye devamı olağanüstü iyidir; bir çok insanın yaşam kalitesini yükselten ve (şimdilik) alternatifi olmayan bir uygulamadır. 182