Kosova - Ankara Barosu

advertisement
Stj. Av. Erdal ARAP
Bir savaş yaşandı Kosova’da. 1999 yılında…
Yaşım onikiydi. Silahlarla ilk tanışmam daha öncesine dayanıyor
ancak bir savaş uçağını ve attığı bombaları ilk kez bu kadar yakından
görüyordum. Yaşım onikiydi ve her şeyin farkındaydım.
76 Hukuk Gündemi | 2014/2
O
smanlı Devleti Balkanlardaki ilerlemesini
sürdürüyor, bunu bir tehlike olarak gören
Haçlılar Osmanlı’yı durdurmanın yolunu
arıyordu. Osmanlı Devletinin 3. Padişahı Sultan I.
Murad komutasındaki Osmanlı Ordusu ile Lazar
Hrebelyanović komutasındaki Haçlı Ordusu, 1389
yılının Ağustos ayında Kosova ovasında karşı karşıya geldi ve çetin çarpışmalar sonucunda savaşı
Osmanlı Ordusu kazandı. Sırp soylusu olan Miloš
Obilić1, savaş sonrasında2 Sultan I. Murad’ı hançerleyerek şehit etti. Padişaha yönelik gerçekleştirilen bu suikast değişik kaynaklarda farklı şekillerde
anlatılmaktadır. Türkçe kaynakların çoğunda I.
Murad’ın savaş alanını dolaşırken Lazar’ın damadı
olan yaralı Miloš’un hançerine hedef olduğu; otağına götürüldüğü; ama kurtarılamayarak hayatını
kaybettiği belirtilmektedir. Sırp kaynaklarına göre
ise, bir Sırp asilzadesi olan Miloš’un görüşme talep
ettiği; bunun kabul edilip serbestçe maiyeti ile
birlikte Sultan I. Murad’ın otağında huzuruna
çıktığı ve Padişahın üzerine atılıp onu hançerleyip
öldürdüğü yazılır. Bu olayla ilgili elde bulunan
zamanına ait tek bir yazılı belge ise, Bosna Kralı
I. Tvrtko’nun Floransa Senatosu’na gönderdiği 20
Ekim 1389 tarihli bir mektuptur. Kral, mektubunda,
muhaberenin başlarında Sırp ağır süvarilerinin bir
hücumunda 12 kişilik bir grubun Osmanlı ordusunu yarmayı başardığını ve bu 12 soylu süvariden
birinin I. Murad’ı öldürdüğünü belirtmektedir.3
I. Kosova Savaşından 59 yıl sonra, 1448
yılında, Sultan II. Murad önderliğindeki Osmanlı
ordusu ile Macar kumandanı János Hunyadi önderliğindeki müttefik ordusu Kosova’da
karşı karşıya geldi. Günlerce süren savaşın ardından Osmanlı savaşı kazandı.
Kosova, 539 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğunun hâkimiyetinde kaldı. 1910 yılında Kosova’da
çıkan ayrılıkçı Arnavut isyanları sonucunda Sultan
1 Okunuşu: Miloş Obiliç
2 Bazı kaynaklarda, Padişahın savaş sırasında şehit edildiği
belirtilmektedir.
3http://en.wikipedia.org/wiki/Milo%C5%A1_Obili%C4%87
(Erişim tarihi: 10.06.2014)
Reşad Kosova’ya ziyarette bulunma kararı aldı.
Sultan, 5 Haziran 1911’de Barbaros zırhlısıyla yola
çıktı. Selanik’te karaya çıktıktan sonra Sultan
Reşad her yerde törenlerle ve halkın sevgi gösterileriyle karşılandı. Üsküp’ü ziyaret ettikten sonra
Padişah 14 Haziran’da Priştine’ye doğru yola çıktı.
Sultan Reşad 16 Haziran’da Sultan Murad’ın şehit
edildiği yerde 100 bin kişiyle cuma namazı kıldı.
Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa ise namazdan sonra
genel af ilan edildiğini ve kan gütme davasından
vazgeçilmesi için padişahın 30 bin lira ihsanda
bulunduğunu duyurdu. Sadrazam İbrahim Hakkı
Paşa daha sonra padişah adına halka hitap ederek
‘’Bölünmeyelim, birleşelim. Bölünmeye dinimiz
de karşıdır’’ dedi. Sadrazam yaptığı konuşmada
Arnavutları överek fesatçıların söz­lerine kanmamalarını ve tahriklere kapılmamalarını tavsiye etti.
Her şey bu ana kadar iyi gitmişti. Ancak padişahın
2014/2 | Hukuk Gündemi 77 beyannamesini ve sadrazamın konuşmasını tercüme etmesi için getirilen Manastırlı İsmail Hakkı
Bey Arnavutça bilmiyordu. Bu yüzden konuşmalar boşa gitmişti. Sultan Reşad Selanik’ten tekrar
Barbaros zırhlısına binip, 26 Haziran’da İstanbul’a
döndü. Sultan Reşad’ın Rumeli Seyahati olumlu
bir hava estirdiyse de Sultanın bölgeye gitmesi
bir işe yaramadı. I. Balkan Savaşı 30 Mayıs 1913
Londra Antlaşması ile sona erdi ve Kosova vilâyeti
Sırbistan’a terk edildi.4
Kendisi de Kosova kökenli olan Mehmet
Akif Ersoy, Kosova isimli şiirinde şu dizelere yer
vermiştir:
“Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova...
Sen misin, yoksa hayâlin mi vefâsız Kosova!
Hani binlerce mefâhirdi senin her adımın
Hani sînende yarıp geçtiği yol “Yıldırım”ın
Hani asker hani kalbinde yatan Şâh-ı Şehîd
Ah o kurbân-ı zafer nerde bugün nerde o iyd
Söyle, Meşhed, öpeyim secde edip toprağını;
Yok mudur sende Murâd’ın iki üç damla kanı?”
I. Balkan savaşının ardından Sırp-Hırvat-Sloven
Krallığı bünyesinde varlığını sürdüren Kosova, II.
Dünya savaşının ardından monarşinin yıkılması ile
birlikte Josip Broz Tito liderliğinde kurulan Yugoslavya içerisinde Kosova özerk bölgesi olarak var
olmaya devam etti.
1990’lı yıllar Kosova’da etnik gerilimin tırmandığı yıllardı. 1998 yılının sonlarına geldiğimizde
bu gerilim iç savaşa dönüştü. Avrupa’nın orta
yerinde bir savaş vardı ve bölgenin geleceği
belirsizdi. Uluslararası kamuoyunun gözü bölgedeydi ve Sırbistan’a yönelik yoğun bir baskı
politikası hâkimdi. NATO, 1999 yılının Mart ayında
Sırbistan’ın başkenti Belgrad ile Kosova’da bulunan
belirli hedeflere yönelik hava saldırısına başladı.
NATO bombardımanı 11 hafta sürdü. Yüz binlerce
Kosovalı evini terk etmek zorunda kaldı. Savaşı
sona erdiren anlaşmayla birlikte, Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararı uyarınca
Kosova, Birleşmiş Milletler Misyonu (UNMIK) yönetiminde bir geçiş dönemi içerisine girdi.
Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Martti
4 Afyoncu, Erhan. http://www.bugun.com.tr/pages/marticle.
aspx?id=126765 (Erişim tarihi: 10.06.2014)
78 Hukuk Gündemi | 2014/2
Ahtisaari’nin gözetiminde 2006 yılında Sırbistan
ile Kosovalı Arnavutlar Kosova’nın nihai statüsü
için görüşmelere başladı. Ahtisaari, taraflar arasında uzlaşmanın mümkün görülmediği raporunu
2007’nin Mart ayında BM Güvenlik Konseyi’ne
sundu; Kosova’ya BM denetiminde kontrollü
bağımsızlık verilmesi önerisinde bulundu. Kosova,
bir yıl sonra 17.02.2008 tarihinde bağımsızlığını
ilan etti.
Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Kosova’yı 17.02.2008 tarihinde ilk tanıyan ülke
(saat farkından dolayı) Kosta Rika oldu. Ardından
18.02.2008 tarihinde, ABD, Fransa, Türkiye, Birleşik
Krallık, Arnavutluk ve Afganistan Kosova’yı tanıdı.
Kosova’yı tanımayan ülkeler arasında Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyinde veto hakkı bulunan
Rusya ve Çin bulunmakta. Bunun yanında Hindistan, Brezilya, İspanya, Azerbaycan, İran, Yunanistan
ve İsrail Kosova’yı tanımayan ülkeler arasında yer
almaktadır. Doğal olarak, kendi ülke toprağından
kopan bir parça olması nedeniyle Sırbistan da
Kosova’yı tanımamaktadır.
Kosova Cumhuriyeti, 10.908 km² yüzölçümüne
sahip 1.815.606 nüfuslu5 Avrupa’nın en genç devleti. Kosova’ya komşu ülkeler, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ ve Sırbistan.
Kosova’nın etnik yapısına baktığımız zaman
oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğunu
görmekteyiz. Çoğunluğu Arnavutlar oluşturuyor. Türkler, Sırplar, Boşnaklar, Romlar, Goralılar,
Torbeşler, Aşkaliler ise azınlık konumunda. 2011
yılında Kosova’da yapılan nüfus sayımı6 sonucunda, “genellikle yerleşik nüfus” ölçümüne göre7,
Türk sayısı 18.738’dir. Bu sayının nüfusa oranı ise
% 1,1 olarak belirlenmektedir. Nüfus sayımında
ana dili Türkçe olan kişi sayısı 19.568 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca Kosova’da anadili Türkçe
olmayan fakat Türkçe konuşan kişi sayısı 49.729
olarak belirlenmiştir.8 Yapılan nüfus sayımında
5 http://ask.rks-gov.net/eng/pop (Erişim tarihi: 10.06.2014)
6 Nüfus sayımı Zubin Potok, Leposaviç, Zveçan
Belediyesi ve Mitroviça’nın kuzeyinde boykot edilmiştir.
7 Usually resident population by mother tongue, sex and age
statistics.
8http://www.ecmikosovo.org/wp-content/Publications/
“genellikle yerleşik nüfus” ölçümleri esas alındığından nüfus sayımının gerçeği tam olarak yansıtmadığı söylenebilir.
Kosova Cumhuriyeti Anayasasının 5. maddesine göre, Kosova Cumhuriyetinin resmi dilleri
Arnavutça ve Sırpçadır. Türkçe, Boşnakça ve Romca
belediyeler seviyesinde resmi statüye sahiptir.
Kosova Resmi Bayramlar Kanununun meclis
görüşmeleri sırasında Kosova Türklerinin talebi
doğrultusunda, Türkiye’de Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı olarak kutlanan 23 Nisan tarihi
Kanunun 5. maddesi ile Kosova Türkleri Milli
Bayramı olarak belirlenmiş ve her yıl coşku ile
kutlanmaktadır.
Kosova Cumhuriyetinin başkenti 205.133
nüfuslu9 Priştine’dir. Yugoslavya’nın henüz parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya olmadığı refah
döneminde, 1961 yılında, Priştine’nin merkezine
kardeşlik-birlik anıtı dikilmiştir. Anıtın bulunduğu
meydanın çevresi birçok Osmanlı eserine misafirlik etmektedir. Bunlara örnek olarak, Fatih Sultan Mehmed Camii (Büyük Camii), Sultan Murad
(Küçük Fatih / Çarşı) Camii, Priştine saat kulesi,
Priştine hamamını sayabiliriz. Osmanlı eserleri
Priştine ile sınırlı değildir. Kosova’nın her yerinde
Osmanlı’dan miras kalan, camilere, köprülere, tekkelere, hamamlara rastlamak mümkündür. Kuşkusuz Kosova Türkleri için ayrı bir öneme sahip
olan bir yer vardır ki o da Sultan I. Murad’ın şehit
edildiği ve iç organlarının gömüldüğü yerde inşa
edilen türbedir. Sultan Murad Hüdâvendigâr Türbesi, 14. yüzyılda inşa edilmiştir ve bu özelliğiyle
Kosova’daki en eski Osmanlı mimari eseridir.
Kosova Türkleri, Türbeyi Türklük ve Müslümanlığın simgesi olarak görmektedir.10
Size önerebileceğim şudur; Kosova’ya
gidin. Gezin, Priştine’yi, Prizren’i. Sultan Murad
Hüdâvendigâr Türbesine gidin ve içinde bulunduğunuz ovaya bakın, büyük bir çarpışmanın
yapıldığı ovaya… Prizren’deki şadırvandan su
için. Çünkü Prizren’deki şadırvandan bir kez su
içenin mutlaka bir daha Prizren’e geleceği rivayet
edilmektedir.
Bir savaş yaşandı Kosova’da. 1999 yılında…
Yaşım onikiydi. Silahlarla ilk tanışmam daha
öncesine dayanıyor ancak bir savaş uçağını ve
attığı bombaları ilk kez bu kadar yakından görüyordum. Yaşım onikiydi ve her şeyin farkındaydım. Düşen bombanın geceyi nasıl aydınlattığını
görüyordum. İnsan çığlıkları duyuyordum bazen
korku dolu. Bir savaşın içindeydik ve şehirde sıkışıp
kalmıştık. Tek çare belki de kaçmaktı… Ama nasıl ?
Büyüklerin konuşmalarını, endişeli ve umutsuz
bakışlarını hatırlıyorum.
“Karayolunu kullanamayız, tren ile
Makedonya’ya geçmeliyiz.”
“Deutsche Welle haberleri başladı sessiz olun!”
“Işıkları yakmayın, sığınağa inin çabuk…”
“Keskin nişancılara dikkat edin ve sakın pencerede durmayın”
“Tren raylarının dışından yürümeyin, burası
mayınlı arazi”
Kulaklarımın duyduklarından, hafızamın kaydettiklerinden bazıları yukarıda yazdıklarım.
Yaşım onikiydi… Çocuktum… Ama her şeyin
farkındaydım.
Kanlı bir savaşın kazananı olur mu bilemem
ama kaybedenini çocuklardır. Çalınan hayatlar,
henüz yeşermekteyken yıkılan umutlar… Bakalım yaşadığımız coğrafyaya… Irak, Suriye, Filistin,
Gürcistan, Azerbaycan, Bosna, Kosova… Hep kan
ile ıslanmadı mı çocukların oyun oynadığı topraklar… Yetmedi mi bize bu kadar acı…
Policy_briefs/2012-12_ECMI_Kosovo_Policy_Brief_-_
Minority_Communities_in_the_2011_Kosovo_Census_
Results_Analysis_and_Recommendations/alb.pdf; http://
ask.rks-gov.net/ (Erişim tarihi: 10.06.2014)
9 http://ask.rks-gov.net/ (Erişim tarihi: 10.06.2014)
10 Vırmiça, Raif. Kosova’da Osmanlı Mimarî Eserleri I, TC Kültür
Bakanlığı Yayını, Ankara, 1999, s. 10.
2014/2 | Hukuk Gündemi 79 
Download