üst-alt gastrointestinal sistem kanamalarına yaklaşım

advertisement
GASTROİNTESTİNAL SİSTEM
KANAMALARI
Dr Meltem Uğraş
GİRİŞ
 Ağızdan
anal kanala kadar sindirim
kanalı içinde olan kanamalar
aşağıda tanımlanan semptomlara
neden olur
HEMATEMEZ
Kanlı kusmadır
 Taze kırmızı kan kusulması çok
miktarda ve süratli bir kanamayı
gösterir
 Midedeki kandaki hemoglobin + HCl
hematin ve diğer pigmentlere
dönüşmesi (kahve telvesi gibi) bir
kusmadır

HEMATEMEZ
Daima üst gastrointestinal sistem (GİS)
kanamasını (Treitz bağının proksimalindeki
kanamalar) gösterir
 Sıklıkla birlikte melena olur

HEMATEMEZ
Hemoptiziden ayrımı önemlidir
 Hemoptizi öksürükle birlikte, hemen
daima taze kan çıkarılması şeklindedir
 Paroksismal öksürük nöbetlerinin
uyardığı kusmalarda hemoptizihematemez ayrımı daha zordur

MELENA




Siyah, katran gibi, yapışkan ve cıvık, pis kokulu
dışkılamadır
Kolon bakterilerinin etkisi ile hemoglobinin
hematin ve diğer pigmentlere dönüşmesi siyah
rengin sebebidir
Üst GİS kanaması belirtisidir
Ancak ince barsak ve proksimal kolon
kanamaları, barsak pasajı yavaş ise benzer
görünümde olabilir
MELENA




Melena olması için 60- 100 ml kanama yeterlidir
Üst GİS kanamalı hastalarda kanama durduktan
sonra birkaç gün ve giderek katılaşan-forme
melena devam edebilir
Sık olarak üst GİS kanamalı hastalarda hematemez
olmaksızın melena olur
Tersi nadirdir
MELENA



Bazı ilaçlar (kömür, demir ve bizmut içeren
preparatlar) ve bazı gıdalar (ıspanak gibi) dışkının
melanaya benzer görünüm almasına sebep olur
Kanamanın diğer belirtileri yoksa, bunlar
araştırılmalıdır
Seyrek olarak; üst GİS kanama olmadan burun
kanaması, hemoptizi veya ağız içi kanamalarda
yutulan kan melenaya sebep olabilir
HEMATOKEZİA




Taze kırmızı renkte veya koyu kırmızı-vişne
çürüğü renginde dışkılama olmasıdır
Genel olarak alt GİS kanamasını gösterir
Şiddetli üst GİS kanaması ve/veya barsak
pasajının süratli olması halinde, üst GİS
kanamalarında da görülebilir
Hematokezia olması için 1000 ml den fazla
kanama olması gerekir
GİZLİ KANAMA




Aşikar kanama belirtileri (hematemez, melena ve
hematokezi gibi) olmaksızın meydana gelen GİS
kanamasıdır
Hastada demir eksikliği anemisi olması ve dışkıda
gizli kanın varlığı ile tanınır
Gerek üst gerek alt GİS kaynaklı olabilir
Özellikle 40 yaşın üzerindeki erkeklerde ve menapoz
sonrası kadınlarda, gastrointestinal kanserlerin ilk
belirtisi olabilir
Üst GİS Kanaması Sebepleri













1. Peptik ülser (Duodenum, mide ve diğer)
2. Hemorajik – erozif gastrit
3. Özofagus varisleri (+diğer varisler)
4. Mallory-Weiss sendromu
5. Stres ülseri (Cushing ülseri)
6. Portal hipertansif (konjestif) gastropati
7. Özofajit
8. Hemobili
9. Hiatus hernisi
10. Dieulafoy erozyonu
11. Watermelon mide
12.Tümörler
13. Vasküler ektazi ve anjiodisplaziler
Yeni doğanda üst GİS kanama nedenleri
Anne kanı
 Gastrit
 Stres
 Sepsis
 Nazogastrik tüp travması
 Nekrotizan enterokolit
 Koagülasyon bozuklukları

Üst GİS Kanamalarında Etiyoloji
Sık Görülenler
Mide ve duodenum ülserleri
Özofagus varisleri
Mallory-Weiss lezyonu
Daha seyrek görülenler
Dieulafoy lezyonu
Vasküler ektazi
Portal hipertansif gastropati
Nadir Nedenler
Mide antrumunda vasküler ektazi
Özofagus ülseri
Eroziv doudenit
Aortaenterik fistül
Hemobili
Pankreas kaynaklı kanamalar
Crohn hastalığı
Lezyon yok
Mide varisleri
Noeplaziler
Özofajit
Midede erozyonlar
Peptik Ülser Kanamaları

Üst GİS kanamalarının en sık
nedenidir (%30-50)

Duodenum ülseri/ Mide
ülseri 4 / 1

%10-15’de masif kanama
görülür.

Kanamaya bağlı mortalite
%5-10
Endoskopi
Nekrotizan enterokolit
Kistik ve tübüler intestinal duplikasyon
Sindirim kanalı duplikasyonları ağız boşluğundan
anüse kadar herhangi bir yerde olabilir. Kistik ve
tübüler olabilir. Belirtileri:
1-asemptomatik veya semptomatik karın içi kitle
2-rektal kanama
3-barsak tıkanıklığı
4-karın ağrısı
Kanamanın nedeni, duplikasyonlar içinde yer
alan ektopik mide mukozasının salgıladığı
asittir.
 Mide mukozası;
 jejunal duplikasyonların %33’ünde,
 ileal duplikasyonların %50’sinde,
 tübüler duplikasyonların %80’inde,
 kistik duplikasyonların da %20’sinde mevcuttur

Süt çocuğunda kanama nedenleri











Peptik özofajit
Kostik özofajit
Mallory Weiss
Gastrit
Stress, ilaç
Helicobacter pylori
Gastrik ülser
Curling ülseri
Yabancı cisim
Duodenal ülser
Gastrik duodenal düplikasyon
Osler rendu weber sendromu
Osler-Weber-Rendu sendromu (herediter hemorajik
telanjiektazi) tekrarlayan burun kanamaları,
mukokutanoz telanjiektaziler ve ic organlarda
arteriyovenoz malformasyonlarla (AVM) seyreden
otozomal baskın (dominan) kalıtılan bir damar
displazisidir
Peutz Jager sendromu
Osler rendu weber sendromu
Çocuklukta yaş grubuna göre
hematemez nedenleri












2-12 Yaş Grubunda
Epistaksis
Peptik özofajit
Korrozif madde
Mallory Weiss
Özofagus varisi
Gastrit
Gastrik ülser
Duodenal ülser
Hemobilia
Henoch Schönlein purpuras›
Herediter hemorajik
telenjiektazi
Adolesanlarda
Özofagus
ülseri
Peptik özofajit
Mallory Weiss
Özofagus varisi
Gastrit
Gastrik ülser
Duodenal ülser
Hemobilia
Henoch Schönlein purpuras›
Herediter hemorajik
telenjiektazi
Akut Gastrik Mukozal Lezyonlar
(Stres gastriti, Eroziv gastrit, Curling ülseri, Cushing ülseri v.b.)




Mide mukozası soluk, ödemli,
yaygın peteşi ve erezyonlar
mevcuttur. Üst GİS kanamalarının
%30’nu oluşturur.
Etyoloji: NSAİİ, sepsis, solunum
yetersizliği, hemodinamik
bozukluk, hipoperfüzyon.
Tedavi: Öncelikle medikal.
Lezyonlar yaygın olduğundan
endoskopik tedavi başarısız.
Cerrahi: Morbidite ve mortalitesi
yüksektir. Durdurulamayan yaygın
kanamalarda subtotal, totale yakın
veya total gastrektomi
uygulanabilir. (Sabiston 2004, 1241-64)
Henoch Schönlein Purpurası
Mallory Weiss Yırtıklarında Kanama

Kardiaya yakın mukozada
meydana gelir. Sıklıkla alkol
öyküsü mevcuttur. Hamilelerde,
NSAİİ kullananlarda, hiatal
hernili hastalarda da görülür.

Kanamada intraarterial
vazopressin veya transkateter
embolizasyon ilk tercihtir.
Dirençli vakalarda cerrahi
hemostaz uygulanabilir.
Varis Kanamaları – 1
(Özofagus-Mide)



Portal hipertansiyonun
(PH) en ciddi
komplikasyonudur.
Sirozlu hastaların
%90’nında ortaya çıkar ve
PH mortalitesinin 1/3’den
sorumludur.
Tüm Üst GİS
kanamalarının %10’nu
oluşturur.
Üst GİS Kanamalarında Tanı-1

Nazogastrik sonda aspirasyonu (%25 negatif). Varisli
hastaya uygularken !!

Özofagogastroduodenoskopi ( ALTIN STANDART )
Tanısal veya Tedavi amaçlı uygulanabilir.
Kanama odağı tespit edilince; Sklerozan madde veya
epinefrin enjeksiyonu, ısıtıcı prob, klip, fibrin yapıştırıcı,
bant ligasyonu, argon plazma, lazer fotokoagülasyon,
elektrokoagülasyon yapılabilir.
Üst GİS Kanamalarında Tanı-2
Selektif Angiografi





Çöliak veya sup. mezenterik
arter
kullanılır.
Üst GİS kanamalı hastaların
%1’de uygulanmaktadır.
Kanama hızı 0,2-2 ml./dak.
olmalı.
Kanama yoksa tanı da yok!
Arteriel lezyonların %90’nını
gösterebilir.
Embolizasyon yaparak tedavi
amaçlı da kullanılabilir.
Radyonükleer İncelemeler

99mTc sülfür kolloid
kullanılır.

Tanı için kanamanın aktif
olması şart.

Literatürde Üst GİS
kanamalarının tanısı için
çelişkili sonuçlar mevcut.
ALT GİS KANAMASI
Alt GİS Kanaması Sebepleri











1. Hemoroidler
2. Anal fissür – fistül
3. Divertiküller (kolon-ince barsak)
4. Meckel divertikülü
5.Anjiyodisplazi, arteriyovenöz malformasyon
6.Kanser ve polipler
6. İskemik barsak hastalığı
7. İltihabi barsak hastalıkları
8. Soliter rektum ülseri
9. İnvazif patojenlerle infeksiyonlar
10. İnvajinasyon (intussucception)


Şiddetli alt GI kanamasına yol açmış
çekumda yerleşmiş bir hemanjiom.
Koyu renkli bölge hemanjiomu temsil
etmektedir.
Şiddetli alt GI kanamasına yol açmış çekumda yerleşmiş bir hemanjiom.
Koyu renkli bölge hemanjiomu temsil etmektedir.
Juvenil polip
ÜLSERATİF KOLİT








20-40 yaşındaki genç yetişkinlerde sıktır.
ÜK tanısı için radyolojik, klinik ve patolojik kombinasyon
gerekir.
Mukozayı daha az sıklıklada submukozayı tutar. Derin
musküler tabaka ve seroza tutulmaz.
Hemen daima rektum tutulumu vardır
Endoskopide mukoza hiperemik granüler, frajil,
dokunmakla kanayan bir görünüme sahiptir.
Ekstraintestinal bulgularıda mevcuttur.
ÜK’in ekstraintestinal tutulumu, hastalığın şiddetine,
uzanımına ve süresine bağlıdır.
Bölgesel lenf nodu tutulumu yoktur
Ülseratif kolit
CROHN HASTALIĞI







Adölesan ve genç yetişkinlerde oluşan, GİS’in herhangi bir
yerini tutabilen (özellikle terminal ileum) kronik
inflamatuar hastalıktır.
Kolonun proksimal kesimi sıklıkla tutulur, terminal ileum
vakaların %80’inde tutulur
Tutulum multipl, devamlılık göstermeyen (skip lezyon)
şekildedir.
Rektal tutulum sık değildir.
Penetran ülser veya fissür, devamlılık göstermeyen
segmental patern, kalınlaşmış barsak duvarı vardır.
Tutulum transmuraldır
Mezenterik ve perikolik lenf nodları tutulur.
Crohn hastalığı
Kolonun Divertiküler Hastalığı





Alt GİS kanamalarının % 40’nı
oluşturur.
Divertikülün vasa rektaları
travmatize etmesi ile oluşurlar.
% 80-90 kendiliğinden durur,
ikinci kanamada kolon
rezeksiyonu düşünülmelidir.
Kanama yeri hastaların
%90’nında sol kolondur.
Tedavi: İlk seçenek endoskopik
girişimler. Başarısızlık
durumunda cerrahi girişim.
A-V Malformasyonlar-Anjodisplaziler





Kolonun submukozal
venlerinin dilatasyon sonucu
kanamalarıdır.
60 yaş üzeri hastalarda ve en
çok çekum ile çıkan kolonda
görülürler.
Divertiküllü hastaların ancak
%15’i kanar.
Kanamaların % 80-90’nı
kendiliğinden durur.
Kanama, hastaların %85’inde
tekrarlayabilir.
Soliter rektal ülser
Meckel divertikülü

2 LER KURALI :
 Meckel insidansı %2
 İleoçekal valvin 2 feet (100 cm) proksimali içinde bulunur.
 Boyu 2 inches (5 cm) ,
 Çapı ise 2 cm dir.
 İnsidansı % 2 dir.
 2 tip heterotopik mukoza bulunur : Gastrik ve pankreatik.
 Genellikle 2 yaş altında semptomatiktir. Semptomatik
divertiküllerin çoğu (%74) heterotropik elementler içerir.( En
sık gastrik mukoza)
- Asemptomatik olgularda meckel divertikülü
erkek ve kızlarda eşit oranda görülür. (1:1)
- Semptomatik olgularda ise meckel
divertikülü erkeklerde 3 - 4 misli daha
sıktır.(3-4:1)
(Yani semptomatik hale gelmesi erkeklerde
daha sık olmaktadır.)
 İçinde meckel divertikülü bulunan herniye
Littre Hernisi adı verilir


EŞLİK EDEN ANOMALİLER ;
- Özofagus atrezili çocuklarda 6 kat daha
sıktır
- İmperfore anüslü çocuklarda 5 kat daha
sık
- Ufak omfalosellerde sıklığı artmış
- Crohn hastalığında sıklığı 2 - 3 kat artmış
- Nörolojik ve kardiyovasküler
malformasyonlu çocuklarda sıklığı artmış
Kanayan meckel divertikülü
Üst + Alt GİS Kanaması yapan nedenler

1. GİS Tümörleri



Karsinom,Leyomiyom,Sarkom,Hemanjiom,Lenfo
ma,Melanom
2. Polipler
3. Vasküler anomaliler
Anjiodisplazi
 Arteriyovenöz (A-V) malformasyonlar
 Osler-Weber-Rendu sendromu
 Blue rubber bleb nevus sendromu


4. Vaskülitik Sendromlar
Behçet hastalığı
 Henoch Schonlein purpurası
 Sistemik lupus eritematozus
 Poliarteritis nodoza






5. Arteriel-enterik fistüller
6. Hematolojik hastalıklar
7. Amiloidoz
8. Travma ve yabancı cisimler
9. Elastik doku hastalıkları
Psödoksantoma elastikum
 Ehler-Danlos sendromu
 Nörofibromatozis

GİS KANAMALI HASTALARDA
TANISAL YAKLAŞIM



Kanamalı hastada öncelikle hastanın hayati
fonksiyonlarına yönelik tedbirler alınır
Damar yolu açılıp intravenöz sıvı başlanır
Genel durumu iyi olan hastalarda tanı için;
 1- Dikkatli bir anamnez
 2- Ayrıntılı fizik muayene
 3-Uygun laboratuvar incelemeleri yapılmalıdır
ANAMNEZ

Hastanın kanama yapabilecek bir hastalık
hikayesine (peptik ülser-ülser kanaması,
karaciğer sirozu-varis kanaması gibi, ilaç
kullanım) sahip olması, aspirin veya benzeri
nonsteroid antiinflamatuvar ilaç (NSAİİ),
anti-agregan ilaç kullanımı veya alkol
kullanması (hemorajik-eroziv gastrit),
ANAMNEZ


Aşırı öğürtü-kusma sonrası kanama (MalloryWeiss sendromu: gastroözofageal bileşkede
laserasyonlara bağlı kanama)
Ailevi kanama diyatezi (sık burun kanaması olan
ve ağız içinde telanjiektazileri olan kişide OslerWeber-Rendu hastalığı, diğer adı ile herediter
hemorajik telanjiektazi düşünülmeli) hikayesi
gibi özellikler yönlendiricidir
ANAMNEZ

KC sirozunun periferik bulguları;
 palmar eritem,
 arteryel örümcek,
 kas atrofisi,
 sarılık varsa ve / veya PH bulguları asit,
kollateral oluşumlar varsa ve özellikle kanama
hematemez şeklinde ve bol miktarda ise bu aksi
ispat edilene kadar varis kanaması olarak kabül
etmek gerekir
ANAMNEZ

Kan kaybına bağlı belirtiler ortaya
çıkabilir Kanamanın miktarı, sürati,
hastanın yaşı ve eşlik eden diğer
hastalıklara bağlı olarak; baş dönmesi, göz
kararması, ayakta zor durma, halsizlik ve
dermansızlık, fenalaşma ve bayılma diye
tanımlanan belirtilerden şoka kadar değişen
tablolar olabilir Kardiyovasküler hastalık
alevlenebilir, böbrek yetersizliği gelişebilir
FİZİK MUAYENE
Hastanın bilinç, turgor, tonus, anemi,
deri, solunum durumu, kan basıncı ve
nabız bulguları değerlendirilmelidir
 Az miktarda kanaması olan, genç bir
hastanın genel durumu iyidir ve hasta
sadece melena tanımlayabilir

FİZİK MUAYENE



Buna karşılık fazla miktarda kanamış hasta ise
şok tablosu içinde getirilebilir
Bu nedenle kanamanın şiddeti ve hastanın yaşı,
birlikte olan hastalıklar FM bulgularını etkiler
Üst GİS kanamalı hastada hipovolemi semptom ve
bulguları (terleme,solukluk, çarpıntı, halsizlik,
çabuk yorulma, hipotansiyon, taşikardi şok gibi)
tespit edilir
FİZİK MUAYENE




KC sirozunun periferik bulguları (palmar eritem,
arteriyel örümcek, kas atrofisi, sarılık vb.) ve
portal hipertansiyon bulguları (splenomegali,
kollateraller ve asit) tespit edilebilir
Alt GİS kanamalı hastalarda özellikle karın
muayenesi dikkatli şekilde yapılmalıdır
Kanamayla ilişkili olabilecek bir kolon kitlesi
veya barsak ansını saptamak mümkün olabilir
Ayrıca anal bölge inspeksiyonu ve rektal tuşe
muayenesi mutlaka yapılmalıdır
LABORATUVAR
GİS kanaması ile müracat eden her hastada
laboratuvar olarak , tam kan sayımı,
bilinmiyorsa kan grubu tayini, kanama
diyatezi testleri, BUN ve kreatinin gibi
testler yapılmalı ve kanama durumu
hematokrit tayini ile izlenmelidir
 Hematokrit <%30 ise kanama ciddidir.

LABORATUVAR





Düşük Htc değeri mikrositer eritrosit morfolojisi
ile birlikte ise bu kronik bir kanamanın işareti
olabilir
Akut kanamada eritrositler normositerdir.
Trombopeni, lökopeninin varlığım PH’na bağlı
hipersplenizmin bir işareti olabilir
Protrombin zamanındaki bir uzama anti-koagülan
kullanımı yok ise akut yada kronik bir KC
hastalığına işaret eder
Fazla miktarda üst GİS kanamasında kan üresinde
yükselme vardır
ENDOSKOPİ





Üst GİS kanaması geçiren her hastada endoskopik
tetkik yapılmalıdır
Zamanlama hastanın genel durumuna ve
kanamanın seyrine göre olmalıdır
Kanaması devam eden , tekrarlayan, KC siroz, PH
veya aorta-enterik fistül düşünülen her hastada en
kısa sürede endoskopi yapımalıdır
Acil endoskopi tanı ve tedavi için yapılmalıdır
Kanaması durmuş, genel durumu iyi olan
hastalarda endoskopi elektif şartlarda yapılabilir
ENDOSKOPİ



Kanama ile beraber perforasyon şüphesi olan,
bilinç kaybı olan ve kardiopulmoner yönden stabil
olmayan hastalarda endoskopi kontrendikedir
Bazen her türlü yönteme rağmen kanama sebebi
bulunamaz
İnce barsak tümörleri, Meckel divertikülü ve
özellikle proksimal kolonda yerleşen AV
malformasyon ve anjiodisplaziler tanısı en zor
olan kanama sebepleridir
ENDOSKOPİ



Kanama şiddetli ve endoskopik görüntüyü
engelleyecek durumda ise sintigrafi ve anjiografi
yapılmalıdır
Dakikada 0.5 ml’den fazla kanamanın olduğu
durumlarda Tc 99 sülfür kolloid veya Tc 99
perteknetat ile işaretlenmiş eritrositler ile yapılan
sintigrafik tetkikte kanama odağı gösterilebilir
Aorta-enterik fistül kuşkusu olan, diğer kanama
nedenleri dışlanan hastalarda BT ve MRI’den
yararlanılabilir
ENDOSKOPİ



Rektal kanamalı hastada anal bölge inspeksiyonu
ve rektal tuşe ilk adım olmalı,
Mutlaka rektoskopik inceleme ile kanama nedeni
bulunamamış
ise
kolonoskopik
inceleme
yapılmalıdır
Alt GİS kanaması ile karşımıza gelmiş ve
kolonoskopik inceleme ile kanamanın yeri tespit
edilememişse üst GİS endoskopisi, İB’ın
sintigrafi, anjiografi, enteroskopi gibi yöntemlerle
incelenmesi gerekir
SİNTİGRAFİ




Sintigrafi alt GİS’den olan kanama endoskopik
yöntemlerle saptanamazsa Te-99m sülfür kolloid
ile inceleme yapılır
Bu yöntemle kanama yerinin saptanması için
dk’da en az 0.5 ml kanama olmalıdır
Diğer bir madde Te-99m perteknetat’dır
Bu madde ektopik mide mukozası tarafından
tutulduğundan Meckel divertikülünün tanısında da
yardımcı olabilir
Gastrik varisten kanama
ANJİOGRAFİ



Anjiyografi kolonoskopi ve üst GİS endoskopisi ile
kanam odağı görülememiş, ancak aktif hematoşezisi
devam eden hastalarda anjio grafik inceleme
yapılmalıdır
Anjiografinin yararlı olması için, mezenterik
damarların selektif olarak kateterize edilmesi ve işlem
sırasında kanamanın en az 0.5 ml/dk olması
gerekmektedir
Aktif kanama odağı saptanan hastalarda, anjiografi
işlemi sırasında kateter yardımı ile yapılacak
vazopressin infüzyonunun (0.2-0.4 U/ml) %80 arteryel
kanamayı durdurmaktadır
ENTERESKOPİ
Kolonoskopi, üst GİS endoskopisi,
sintigrafi ve anjiografi ile kanama yeri
saptanamamış ise İB’ları enteroskopi ile
incelemek yararlı olabilir
 Enteroskopi
ile jejenum ve ileumu
gözlemek mümkündür


Her türlü incelemeye rağmen kanama odağı
saptanamamış, kanaması devam eden yada
tekrarlayan hastalarda cerrahi eksplorasyona
alınan hastalarda operasyon sırasında
yapılacak endoskopik inceleme ile kanama
yerini görmek mümkündür
Kapsül endoskopi

Büyük kavernöz hemanjiomlarda, trom
bositler hemanjiom içinde hapsolduklarından trombositopeni görülür. Bu duruma,
Kasabach-Merritt sendromu denir.

GIS hemanjiomları mideden anüse kadar
gastrointestinal sistemin herhangi bir yerinde
yerleşmiş olabilir Sigmoid kolon ve rektum
hemanjiomların en sık yerleştiği bölgedir ve
bu nedenle kolonik hemanjiomlar
kolonoskopiyle teşhis edilebilir. Tanıda, SMA
ve/ veya IMA anjiografisi, Tc99m sulfur kolloid
ve Tc99m işaretli eritrosit sintigrafisinden de
yararlanılabilir.
Gastrointestinal vasküler lezyonlar;
 Blue-Rubber-Bleb nevüs sendromu,
 Klippel-Trenaunay veya
 Rendu-Osler-Weber sendromlarıyla birlikte
de görülebilirler.
Blue rubber bleb nevüs sendromu
GIS hemanjiomlarının tedavisi

Steroid, radyasyon, embolizasyon ve
kemote-rapötik bazı ilaçlar (siklofosfamid
nitrogen mustard) kullanılmış olmasına
rağmen, semp-tomların kontrolü ve nükslerin
önüne geçil-mesi cerrahi veya argon laser
eksizyonuyla mümkündür. Serozal yüze
çıkmamış mu-kozal hemanjiomlar ameliyatta
gözden ka-çabileceğinden, ameliyat
endoskopi eşliğin-de yapılmalıdır.
Masif GİS kanamasında hastaya yaklaşım







1. En az 2 damar yolunun açılması
2. Kardiak ve respiratuar fonksiyonların korunması,
monitörizasyon
3. TA, nabız, Hct, idrar takibi
4. NGS mide lavaj (odasısında su veya serum
fizyolojik; 30-50 ml süt çocuğu, 100-200 ml büyük
ocuk
5. Rektal lavman
6. Kanamaya neden olabilecek altta yatan
hastalığın araştırılmas› (anamnez, klinik laboratuar)
7. Hayati fonksiyonlar stabil olduktan sonra tanısal
endoskopi
Özofagus varis kanamasında
tedavi








Sengstaken Blakemore tübü
Vazopressin/+nitrogliserin
Somatostatin
Skleroterapi
Endoskopik polimer enjeksiyonu
Endoskopik varis ligasyonu
TIPS
Transection ve shunt ameliyatlar›
Sonuç
Alt GİS kanamalarının teşhis ve tedavisinde bir çok
farklı yöntem geliştirilmesine rağmen fikirbirliği olan tek
konu “Kanama yerinin mutlaka tespit edilmesi”
gerektiğidir.
Geçmişte alt GİS kanamalarında ilk seçenek cerrahi
iken günümüzde radyoloji ve endoskopinin gelişimi ile son
seçenek haline gelmiştir.
Download