ilaç uygulamaları - Giresun Üniversitesi SBF İtiraf

advertisement
İLAÇ UYGULAMALARI
Yrd.Doç.Dr.Hafize Ö.Alkanat
Mart 2015
Giresun
İlaç: Hastalıkların tanılanması,
önlenmesi ya da iyileştirilmesi için
bitkisel, hayvansal kaynaklardan,
minerallerden ve sentetik yoldan elde
edilen kimyasal bileşimlerdir.

2
Amaç:
Hastalıkları önlemek,
 Hastalıkları tedavi etmek
 Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim
sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer
semptomları ortadan kaldırmak
 Hastalığın ortaya çıkmasını engellemek

3
İlaç formları:


Draje: Tadı acı olan ilaçların
alınmasını kolaylaştırmak amacıyla
üzeri koruyucu renkli bir şeker
tabakasıyla kaplanarak elde edilen
ilaç şeklidir. Bu tabaka kaygan
olduğu için ilacın yutulmasını
kolaylaştırır.
Kapsül: Katı ve sıvı ilaçların silindir
benzeri şekillerde olan jelatin
koruyucular içinde hazırlanmış ilaç
biçimidir. İçinde toz, sıvı yağ
halinde ilaç maddesi bulunur. Bu
ilaçlar midede ya da bağırsakta
eriyerek dolaşıma karışırlar.
4



Tablet: Toz halindeki ilaçların
sıkıştırılarak kesik silindir ya da
yuvarlak şekilde hazırlanmış
sert ilaçlardır. Tabletlerin
köpüren şekillerine “
efervesan”, emilen şekillerine
“pastil” denir.
Pastil: Yassı, yuvarlak biçimde
kokulandırıcı, tatlandırıcı ve
yapıştırıcı katılmış ilaç
biçimidir. Ağız içinde çözünen,
oral mukozadan emilen
ilaçlardır.
Supozituar (Fitil): Vücut
sıcaklığında eriyen ve rektum ya
da vajinaya uygun
şekillendirilmiş, jelatinle
katılaştırılmış ilaçlardır. Mermi
biçimindedir ve alüminyum veya
plastik ambalaj içindedir.
5


Kaşe: Hoşa gitmeyen
tad ve kokuları
nedeniyle toz şeklindeki
ilaçların pirinç unu ya da
nişastadan yapılmış oval
veya silindir şekilli iç içe
geçen koruyucular içinde
sunulan şekilleridir.
Solüsyon: İlacın etken
maddesinin su, bitkisel
yağ ya da başka bir
eriticide eritilmesiyle
hazırlanan şeklidir.
Ağızdan, parenteral veya
yerel kullanım için
hazırlanmış ilaçlardır.
6



Süspansiyon: Katı haldeki ilaçların
bir sıvı içinde tam çözünmeden
(minik parçalar halinde) bulunduğu
sıvı ilaçlardır. Sıvı içinde tam
erimemiş, çok küçük, katı ilaç
parçacıklarını içeren genellikle
ağızdan alınmak üzere hazırlanmış
ilaçlardır. Çöküntü yaptığından
kullanmadan önce mutlaka
çalkalanmalıdır.
Ekstre: Bitkisel maddelerin su, alkol
ve eter gibi sonradan uçurulabilen
bir ya da birkaç eritici ile karıştırılıp
sonra eriticinin uçurulmasıyla elde
edilen ilaç şeklidir.
Şurup: Yüksek miktarda (% 60’dan
fazla) şeker içeren ilaç şeklidir.
Kokulandırıcı da içerebilir.
7




Losyon: Deriyi korumak ya da
ağrı gidermek için cilde
uygulanan solüsyon,
süspansiyon ya da emülsiyon
şeklindeki ilaçlardır.
Emülsiyon: Bir sıvı (genellikle
yağ) diğer bir sıvı (genellikle
su) içinde ufak moleküller
şeklinde dağılıp kolloidal bir
karışım oluşturur.
Damla: Etken maddesi çözelti
veya süspansiyon şeklinde ufak
hacimli şişelerde hazırlanmış
ilaçlardır.
Eliksir/ iksir: Etken madde ile
birlikte su, alkol, şeker ve koku
veren maddeler içeren
ilaçlardır. Ağızdan alınmak
üzere hazırlanmıştır.
8
Aerosol: Özel eriticiler
içinde hazırlanan ve
solunum yoluyla alınan
ilaç şekilleridir.
 Ointment (merhem/
pomad): Deri ve
mukozaya uygulanan
tereyağı kıvamında
vazelini lanolin katkı
maddeleriyle hazırlanan
yarı katı ilaçlardır.
 Transdermal terapötik
sistem (TTS): Etken
maddenin yapışkan bir
yüzeye emdirildikten
sonra tedavi amacıyla
deriye (göğüs ve kulak
arkasına) yapıştırılarak
uzun sürede emilimin
sağlandığı ilaç şeklidir.

9
İlaç aktivitesini etkileyen
faktörler:









Gelişim dönemleri
Kilo
Cinsiyet
Genetik ve kültürel faktörler
Psikolojik faktörler
Var olan hastalıklar
Çevre
Tedavi zamanı
Bireysel farklılık
10
İlaç istemleri




Düzenli istem: Standart olarak yeni bir ilaç
istemi yazılana kadar ya da istenen gün/ doz
sayısı kadar uygulanan istemlerdir.
Lüzum halinde (LH) istemi: Hekim tarafından
gerekirse ya da ihtiyaç duyulunca alınması
önerilen ilaç istemleridir(analjezik istemi gibi).
Tek doz istemleri: Hekim tarafından istenen
özel bir zamanda yalnızca bir kez uygulanan
ilaçlar için geçerlidir (premedikasyon gibi).
Acil istem: Daima tek doz istemdir fakat
hemen uygulanması gereken ilaç uygulamalarını
ifade eder.
11
İlaç isteminin bölümleri:
Hastanın adı
 İlaç isteminin yazıldığı tarih ve zaman
 Uygulanacak ilacın ismi
 İlacın dozu
 İlacın uygulama yolu
 İlacın uygulama zamanı ve sıklığı
 İstem yazan kişinin imzası

12
13
İlaç uygulamalarında temel
prensipler:




Hastanın ilaç alerjisinin olup olmadığı
sorgulanmalıdır. İşlem hakkında hastaya bilgi
verilmelidir.
Cross enfeksiyon riskini azaltmak için işlem
öncesi ve sonrası eller mutlaka yıkanmalıdır.
Malzemeleri yerleştirmek için temiz bir alan
seçilmeli ve rahat ulaşılabilecek biçimde
yerleştirilmelidir.
Hastanın mahremiyetine dikkat edilmelidir.
14
Herhangi bir alerjik reaksiyonu ya da
istenmeyen
yan
etkiyi
hemen
farkedebilmek için hasta işlem boyunca
gözlenmelidir.
 Sekiz doğru ilkesine uyulmalıdır. Ayrıca
ilacın son kullanma tarihi mutlaka kontrol
edilmelidir.
 Kullanılmış ya da kirli malzeme mutlaka
kurum politikasına uygun atılmalı ya da
uzaklaştırılmalıdır.

15
Yardımcı sağlık personelinin yapabileceği
ilaç uygulamaları:













Oral ilaç uygulama
İnhalasyon yoluyla ilaç uygulama
Subkutan enjeksiyon (SC)
İntramüsküler enjeksiyon (IM)
İntradermal enjeksiyon(ID)
İntravenöz enjeksiyon (IV)
Vajinal ilaç uygulama (PV)
Rektuma ilaç uygulama (PR)
Sublingual ilaç uygulama (SL)
Bukkal ilaç uygulama
Topikal ilaç uygulama
İnstilasyon
İrigasyon
16
Hekimlerin yapabileceği ilaç
uygulamaları:
İntraarteryel enjeksiyon
 İntrakardiyal enjeksiyon
 İntraperitoneal enjeksiyon
 İntraspinal enjeksiyon
 İntraosseus –intraartiküler enjeksiyon
 İntraplevral enjeksiyon

17
DOZ HESAPLAMA
İlaç uygulamalarında ağırlık birimi olarak;
 1 miligram= 1000 mikrogram (g)
 1 gram= 1000 miligram (mg)
 1 kilogram= 1000 gram (gr)

volüm birimi olarak;
 1 litre= 1000 mililitre kullanılır.
18
Doz hesaplamada formül;



Eldeki doz
x
Eldeki miktar
İstenen doz
İstenen miktar şeklinde
doğru orantı kurulmalıdır.
İstenen miktar= İstenen doz x Eldeki miktar
Eldeki doz
19
Elimizde 10 ml’si 500 mg olan ilaç
bulunmaktadır. Bu ilaçtan 100 mg
uygulamak istediğimizde kaç ml ilaç
çekmemiz gerekir?

500 mg ilaç 10 ml ise
100 mg ilaç kaç ml’dir?
=1000
500
=2 ml ilaç çekmemiz gerekir.
20
İlaç hazırlama ve güvenlik
3 Kontrol İlkesi:
İlaçların bulunduğu ve hazırlandığı
bölümde ilaçlar hazırlanırken 3 kez
kontrol edilmelidir.
 İlacı almak için ilaç dolabına ya da ilaç
kutusuna uzanıldığında
 İlacın kutusunu açmadan önce
 İlacı tekrar yerine yerleştirirken
21
İlaç uygulamalarında 8 doğru ilkesi:
1. Doğru ilaç: İlaç etiketi 3 doğru
ilkesine uygun olarak kontrol
edilmeli, etiketi okunamayan ya da
etiketsiz ilaçlar uygulanmamalıdır.
İlaçların piyasa isimleri farklı
ancak etken maddeleri aynı olan
eşdeğerleri vardır. İlacın
muadilini öğrenmek için rehberler
kullanılmalıdır.
2. Doğru doz: Hekim isteminde
belirtilen doz tam olarak
hazırlanmalıdır. İlacın üzerindeki
miktar okunmuyorsa ilaç
uygulanmamalıdır. Ölçümün doğru
yapılabilmesi için ölçek göz
seviyesinde düz şekilde
tutulmalıdır.
22
3. Doğru zaman: İlaçlar, hekim
isteminde belirtilen sıklığa göre
planlanmış zaman aralıklarında
uygulanmalıdır. Bazı ilaçların
istenen etkilerinin ortaya
çıkması için aç, tok, yemekten
önce, yemek arası gibi belirli
zamanlarda alınması gerekir.
4. Doğru yol: İlaçların etkili
olabilmesi için veriliş yolunun
doğru olması gerekir.
5. Doğru hasta: İlaçlar
hazırlanırken ve uygulanırken
ilacın verilmesi gereken hasta
olup olmadığı kontrol edilmelidir.
23
6. Doğru ilaç şekli: İlacın yapısı,
rengi, kokusu, tadı, nasıl
verileceği (ezilerek, yemekle
vb.)bilinmelidir.
7. Doğru kayıt: Verilen ilaçlar
işlemden sonra doğru ve net bir
şekilde kaydedilmeli,
uygulanamayan ilaçlar nedeniyle
not düşülmelidir.
8. Doğru yanıt: İlacın uygun
yanıtının ne olduğunu bilmek
gerekir. İstenmeyen yanıtlar
gözlemlenmelidir.
24
İlaç kartı
İlaç kartları doktorun verdiği istem
doğrultusunda günlük olarak her ilaç için ayrı
bir kart biçiminde hazırlanır. Tüm kartlar
saatlere bölünmüş özel kutulara ya da dolaba
yerleştirilir. Böylece unutma, saati geçirme
gibi hatalar önlenir ve iş planlaması yapılmış
olur.


İlaç kartları küçük ebatlarda kesilen kartonlar
üzerine tarih, yatak no, hasta adı soyadı,
uygulanacak ilacın ismi, dozu, biçimi, sıklığı,
uygulama saatleri, uygulama yolu ve hazırlayan
kişinin baş harflerinden oluşan bilgiler yer alır.
25
Örnek ilaç kartı





Oda/yatak no: 27/6
Hastanın adı soyadı: Bn. Emine Gül Keskin
İlacın adı-dozu-yolu: Cleocin fosfat
2x600 mg/ IM
Uygulama zamanı: 10-22
İstemin verildiği tarih/saat:
02.03.2015/08:00
HÖA
26
İlacın emilim (absorbsiyon)-dağılım hızı
Alındığı yol
Etkinin ortaya çıkma süresi
Deri
Değişken
Oral
30-60 dk
Rektal
5-30 dk
Subkutan
15-30 dk
İntramüsküler
10-20 dk
Sublingual
3-5 dk
İnhalasyon
Saniyeler-3 dk
Endotrakeal
Saniyeler-3 dk
İntravenöz
Saniyeler-60 sn
** Not: ADME, ilacın kimyasal yapısı ve şekli göz önünde
bulundurulmalı
27








Absorbsiyon: Emilim
Aspirasyon: Yutulan gıdaların ve sıvıların
trakeaya kaçması
Endikasyon: Kullanılması gereken durumlar
Kontrendikasyon: Kullanılması önerilmeyen
durumlar
Dehidratasyon: Aşırı su kaybı
Depresan: Baskılayıcı
Stimülan: Uyarıcı
Tolerans: Belli miktardan sonra alınan ilacın
etki etmemesi
28







Laksatif: Kabızlık giderici
Antidiyaretik: İshali durduran
Antiülser (antiasit): Mide ve duodenum
ülserlerinde asidi dengeleyici etkili
Antiemetik: Bulantı giderici
Antidiyabetik: Diyabetes mellitusta şekeri
dengeleyici
Diüretik: İdrar söktürücü
Habituation: İlacın hastanın kendini iyi
hissetmesini sağlaması
29


Transfüzyon: Tam kan veya kan
elemanlarının vasküler sisteme
verilmesidir.
İnfüzyon: Kan ve kan elemanları dışında
kalan diğer sıvıların (elektrolit
solüsyonları, serum) damar içine
verilmesidir.
30
İlaç uygulamalarının temel prensipleri:





Yapılacak işlem hakkında hasta
bilgilendirilmelidir.
Uygulama öncesi ve sonrası eller yıkanmalıdır.
Malzemeler tepsi içinde eksiksiz hazırlanmalı ve
uygun yere yerleştirilmelidir.
Hasta uygulama öncesinde, sırasında ve
sonrasında gözlenmelidir.
Birden fazla ilaç alan hastalar ilaçlar ve besin
etkileşimi açısından değerlendirilmelidir.
31
İlaç istemleri tam ve okunaklı
yazılmalıdır. İlaç kartıyla istem
karşılaştırılmalıdır. Uygulanacak ilacın
etken maddesi ve dozu isteme uygun
olmalıdır.
 Hastanın adı, ilaç dozu, uygulama zamanı
ve ilacın son kullanma tarihi ilaç
hazırlamadan önce kontrol edilmelidir.
 Kayıtlardan ilaç tedavilerinin uygulanıp
uygulanmadığı kontrol edilmelidir.
 İlaç uygulaması için ve işlem sonrası
hastaya rahat pozisyon verilmelidir.

32
İlaç uygulamalarında sorumluluklar:







Hastayı tanımlamak ve hastanın ilaçları neden
aldığını açıkça anlamak
Uygulanacak biçimde ilaçları hazırlamak
Dozu doğru hesaplamak
İlacı uygulamak
Uygulanan ilacı kayıt etmek
Hastanın tepkilerini izlemek ve hastanın ilaca
cevabını değerlendirmek
İlaçlar ve tedavi planı hakkında hastayı
bilgilendirmek
33
Oral yol ile ilaç uygulama
(Per Oral= PO)


Ağız yoluyla verilen ilaçlar midede
ve incebağırsaklarda emilecek
biçimde üretilmişlerdir. Bu nedenle
parenteral olarak uygulanan
ilaçlardan daha yüksek dozda
verilir. Çünkü oral yoldan alınan
ilaçlar dolaşımda etkili doza
ulaşmadan önce karaciğer
tarafından parçalanırlar.
Disfaji, şuur kaybı, bulantı-kusma
gibi durumlarda oral ilaç
uygulaması yapılamaz.
34
Enterik kaplı ilaçların yüzeyi serttir. Bu
ilaçların içindeki aktif madde mide mukozasına
zarar verdiği için ilaç kaplanmıştır ve emilimi
incebağırsakta olur. Bu nedenle enterik kaplı
ilaçlar çiğnenmemeli ya da ezilmemelidir.

Sıvı ilaçlar uygulamadan önce iyice
çalkalanmalıdır. Sıvı ilaçlar ölçekle dozuna
bakılarak hastaya verilmelidir. Hasta ölçekle
içemiyorsa ilaç enjektöre çekilerek yanak
mukozasıyla dişler arasından yavaşça hastaya
verilebilir.


Sulandırılması gereken ilaçlar prospektüs
doğrultusunda uygun şekilde sulandırılarak
hazırlanmalıdır.
35
Tadı kötü olan ilaçların içimini kolaylaştırmak için;




Sakıncası yoksa ilaç sulandırılabilir veya
yiyeceklerle karıştırılarak uygulanabilir.
İlacı uygulamadan birkaç dakika önce hastanın
soğuk bir şeyler yemesine izin verilerek tat
reseptörlerinin ilacın kötü tadını algılaması
engellenir. İlaç yağlıysa buzdolabında
saklanmalı ve soğuk uygulanmalıdır.
İlaç enjektörle veriliyorsa enjektör hastanın
bulantı hissetmesini engelleyecek şekilde
yerleştirilmelidir.
Oral ilaç uygulamalarından hemen sonra ağız
bakımı verilir.
36
Oral ilaç uygulama yolları:

Gastrointestinal tüp aracılığıyla
ilaç uygulama: İlaç
uygulamasından önce tüpün
yerinde olup olmadığı kontrol
edilir. İlaçlar tüpten ancak sıvı
şekilde geçebileceği için ilaç
katıysa ezilir ya da suda eritilir.
Verilen sıvı çok soğuk ya da çok
sıcak olmamalıdır. Tüpün
açıklığından ve yerinde
olduğundan emin olunduktan
sonra sıvı haldeki ilaç verilir.
Ardından ilacın ilerletilmesi ve
tüpün tıkanmasını önlemek için
çocuklara 5-10 ml, yetişkinlere
15-30 ml su verilir. İlacın geri
gelmesini önlemek için tüp 20-30
dakika klemplenir.
37
Sublingual (dil altı) ilaç
uygulaması: Dil altı kan
damarlarından zengin bir bölge
olduğu için ilaç hızla dolaşıma
karışır ve sistemik etki gösterir.
Sublingual yoldan uygulanan
ilaçlar yutulmaz. Dil altına konup
erimesi beklenir ya da ilaç dil
altına damlatılır. İlaç
uygulandıktan sonra hasta su
içmemelidir.


Buccal (yanağa) ilaç uygulaması:
İlaç yanakla diş eti arasına
yerleştirilir. İlaç tamamen
eriyene kadar emilir. Buccal ilaç
uygulamasından önce sigara
içilmesi vazokonstrüksiyona ve
ilacın emiliminin gecikmesine
neden olur.
38
PARENTERAL İLAÇ
UYGULAMALARI
Parenteral tedavi; terapötik ajanların
(ilaçların) sindirim sistemi dışındaki tüm
yollarla verilmesidir. İlacın çabuk etki etmesi
istendiğinde, hasta oral yolla ilaç alamadığında
ilacın formuna göre parenteral yol tercih
edilir.
 Parenteral uygulamaların dezavantajları
arasında; enfeksiyon, toksik ve allerjik
reaksiyonlar, doku travması ve ağrı sayılabilir.

39
Enjeksiyon uygulamasında dikkat
edilecek noktalar:
Uygulamada cerrahi aseptik
teknik kullanılmalıdır.
 Kullanılacak olan enjektör ve iğne
ucu steril olmalıdır.
 İlaç hazırlığı sırasında ilaç, iğne
ucu ve enjektör kontamine
edilmemelidir.
 Enjeksiyondan önce antiseptik
solüsyonla (%70’lik alkol, batikon)
cilt temizlenmelidir. Bölge çok
kirli ise önce sabunlu suyla
yıkanmalı sonra antiseptik
solüsyonla silinmelidir.

40

Enjeksiyon bölgeleri anatomik
olarak doğru tespit edilmeli,
sinir ve kemiklere zarar
verilmemelidir.
İrritasyon, inflamasyon ve
enfeksiyon, ödem, skar dokusu
olan bölgelere enjeksiyon
yapılmamalıdır.

Ağrısız bir enjeksiyon
yapabilmek için uygun
incelikte, pürüzsüz ve keskin
bir iğne kullanılmalıdır. İrritan
ilaçlar uygulanacaksa iğne
mutlaka değiştirilmelidir.

41



Bölgeye uygulanacak ilaç miktarı
bilinmelidir. Fazla miktarda ilaç
uygulama bölgede ağrı ve doku
yıkımına neden olabilir.
Hastaya ya da ilacın uygulanacağı
ekstremiteye uygun pozisyon
verilmelidir. Uygun pozisyon
verilmesi kas gerginliğini ve ağrıyı
azaltır.
Enjeksiyon sırasında doku hasarına
neden olmamak için iğne uygun
açıyla dokuya batırılmalı ve işlem
boyunca giriş açısı sabit
tutulmalıdır.
42
Tüm enjeksiyon uygulamalarında
uyulması gereken kurallar:
Tüm enjeksiyon uygulamalarında (heparin,
insülin ve ID enjeksiyonlar hariç) enjektörün
pistonu geri çekilerek aspirasyon yapılmalıdır.
IV yol dışındaki yollarda enjektöre kan
geliyorsa iğne ve enjektör dokudan geri
çekilmelidir. İğne değiştirilerek ve ilaç
yeniden hazırlanarak işlem tekrarlanmalıdır.

Aspirasyonda enjektöre kan gelmemişse ilaç
her 10 saniyede 1 ml hızla yavaşça verilmelidir.
İlacın yavaş verilmesi doku travmasını ve
ağrıyı önler. İşlem sonrası ilacın doku içine
yayılmasını sağlamak amacıyla iğne doku içinde
10 saniye daha tutulmalıdır.
43


İğne, seri biçimde, tek hareketle ve hızla doku
içinden geri çekilmelidir. Böylece doku
travması ve ağrı önlenir. Çıkarılan iğne tekrar
dokuya batırılmamalıdır.


İntradermal ilaç uygulama dışında enjeksiyon
alanına pamuk ya da gaz bezi ile basınç
uygulanmalıdır. Basınç ilacın doku dışına
sızmasını ve kanamayı engeller. Basınca
rağmen kanama olmuşsa iğne giriş yeri üzerine
küçük bir flaster yapıştırılmalıdır.
İlaç uygulamaları sonrası anaflaksi belirtileri
yönünden hasta gözlenmelidir.
44
Enjeksiyon
tipi
İğne boyu
(cm)
Dokuya giriş
açısı
Verilebilecek
ilaç miktarı
ID
0.6-1
5-15º
0.1-0.5 ml
SC
1-1.5
45-90º
0.5-1 ml
IM
2.5-3.75
90º
1-4 ml
IV
2.5-3.75
30-45º cilde
15º damara
0.5-10 ml ve
serum
uygulaması
45
Enjektör ve iğne büyüklüğüne;





İlacın uygulama yoluna
Solüsyonun yoğunluğuna
Uygulanacak ilacın
miktarına
Beden büyüklüğüne
İlacın tipine
göre karar verilir.
46
Ampul ve flakon biçimindeki ilaçların
hazırlanması


Ampul: Cam içinde steril
olarak hazırlanmış
ilaçlardır.
Flakon: Cam, küçük şişeler
içinde toz halinde bulunan
ilaçlardır. Flakonların
yanında sulandırıcı ampuller
bulunmaktadır.
47
48
Uygulama öncesi, ilacın adı,
etken maddesi, dozu, miktarı,
son kullanma tarihi, uygulama
yolu, uygulama şekli dikkatle
okunmalıdır.


Flakonlar sulandırıldıktan sonra
kısa bir süre içinde kullanılmalı
ya da sulandırılma tarihi, saati
yazılarak uygun şekilde
saklanmalıdır.
49
İNTRADERMAL (ID)
ENJEKSİYON
İntradermal enjeksiyon,
epidermisin altına yani dermis
içine ilacın verilmesi işlemidir. ID
enjeksiyon parenteral
uygulamalarda ilaç emiliminin en
yavaş olduğu yoldur.

ID yoldan uygulanan başlıca
enjeksiyonlar; PPD- Tüberkülin ve
alerji testleridir.

50

ID enjeksiyonla deri
içine en fazla 5
dizyem (0.5 ml) ilaç
verilebilir.
ID enjeksiyonla
genellikle 0.01- 0.1
ml ilaç verilmektedir.


Enjeksiyon uygulama
açısı 5-15º dir.
51
ID enjeksiyon uygulanan
bölgeler:




Ön kolun iç yüzü
Üst kolun arka yüzü
Sırtın üst yüzü
Üst göğüs bölgesi
52
53


Bu bölgelerde deri rengi daha
açıktır, daha az tüylüdür ve
reaksiyonlar daha iyi gözlenir.
Seçilen bölgede yanık,
inflamasyon, ben, doğum lekesi
veya ödem olmamalıdır.
ID enjeksiyonlarda verilen ilaç
miktarı az olmakla birlikte
periferik sinir uçlarına baskı
olduğu için enjeksiyon biraz
ağrılıdır. Bu nedenle tüberkülin
enjektörü ya da küçük
hipodermik enjektörler
kullanılmalıdır.
54
55
ID enjeksiyon uygulandıktan
sonra masaj yapılmamalı, basınç
uygulanmamalıdır. Uygulama
sonrası ilacın deride kabarcık
oluşturduğu görülmelidir. Yoksa
ilaç dermis içine verilmemiştir;
işlemin tekrarlanması gerekir.

Tanı amacıyla uygulanmış ise
enjeksiyon bölgesi daire içine
alınmalıdır. Enjeksiyon yerindeki
kızarıklık değil sertlik
(endurasyon) ölçülerek
değerlendirme yapılır.

56
Ppd testi endurasyon değerlendirme
57
DERİ ALTI (SUBKUTAN- SC)
ENJEKSİYON
Subkutan doku kas ve
dermis tabakası arasında
yer alır. SC enjeksiyon
gevşek bağdokusu içine
ilaç (insülin, heparin, KKK
aşısı, kızamık, kızamıkçık,
suçiçeği, meningokok
aşıları gibi) verilmesi
yöntemidir.

58
SC doku kan damarlarından zengin olmadığı
için ilaç emilimi IM enjeksiyondan daha yavaş,
ID enjeksiyondan ve oral ilaçlardan daha
hızlıdır.

SC doku irritan ve fazla miktardaki
solüsyonlara karşı hassastır. Bu nedenle SC
uygulanan ilaçlar 1 ml’den az, irritan ve
yapışkan olmayan, suda kolay çözünür nitelikte
olmalıdır.

59
Hasta SC enjeksiyon sırasında ağrı
hisseder. Fazla miktarda ilaç verilmesi
deri altında sert ağrılı steril apselere
neden olabilir.

Sık SC enjeksiyon yapılan hastalarda
komplikasyonları önlemek için enjeksiyon
bölgelerinde rotasyon yapılmalıdır.
Böylece doku irritasyonu önlenir, ilacın
iyi emilmesi sağlanır.

60
SC enjeksiyon
uygulanan bölgeler:





Üst kolun lateral yüzü
Üst bacağın (uyluğun)
ön yan kısmı
(laterofemoral)
Sırtta skapula altı
Dorsogluteal bölge
Karın bölgesi (abdomen)
61

SC doku kalınlığı, vücut yapısı
ve ağırlığa göre değişir.
Enjeksiyon uygulaması, hastanın
SC doku genişliğine uygun iğne
uzunluğu ve iğne açısı ile
yapılmalıdır.
Doku parmaklar arasında
sıkıştırılır ya da kavranır. Doku
kavrandığında yaklaşık 5 cm
yükseliyorsa 90º lik açıyla, 22.5 cm yükseliyorsa 45º lik
açıyla enjeksiyon yapılmalıdır.
Kaşektik hastalarda iğnenin 90º
açıyla batırılması ilacın kas
içine verilmesine neden olur.


SC enjeksiyonda 0.5-1 ml ilaç
verilebilir.
62
63
İğne dokuya girdikten sonra
piston yavaşça geri çekilerek
iğnenin damara girip girmediği
(aspirasyon) kontrol
edilmelidir.


Heparin enjeksiyonlarında hava
kilit tekniği kullanılmalı ancak
aspirasyon yapılmamalıdır.
64

İnsülin ve heparin uygulamalarında doku
hasarına neden olacağı için aspirasyon
yapılmamalı ve kavranan doku ilaç verme
işlemi bitene kadar bırakılmamalıdır.
65

İnsülin ve heparin uygulamalarında ilacı
verdikten sonra iğneyi geri çekmeden
önce emilimin tamamlanmasını sağlamak
ve ilacın dışarı sızmasını önlemek için 510 saniye beklenmelidir.
66

SC enjeksiyonda aspirasyon yapılmış ve
kan gelmişse iğne geri çekilir ve ilaç
yeniden hazırlanarak başka bir alana
tekrar yapılmalıdır.
67

İlacın istenilenden daha hızlı emilimine,
doku hasarına ya da ilacın doku dışına
sızmasına, heparine bağlı doku içi
kanamasına (ekimoz/ hematom) neden
olabileceği için insülin ve heparin
enjeksiyonlarında asla masaj yapılmaz.
68
Hematom
Ekimoz
69
KAS İÇİ (İNTRA MÜSKÜLER-IM)
ENJEKSİYON

İlacın derin kas dokusu
içine verildiği
enjeksiyon şeklidir.
İrritan ilaçlar
çoğunlukla IM olarak
uygulanır. Müsküler
tabaka SC dokuya göre
daha fazla kan damarı
içerdiği için ilacın
emilimi daha hızlıdır.
70

Kas dokusunda daha az sayıda sinir ucu
bulunur. Bu nedenle IM yolla daha fazla
miktarda ve irritan ilaç verilebilir. Kas
dokusu iyi gelişmiş yetişkinlerde kas
içine en fazla 4 ml ilaç verilebilir. IM
enjeksiyondan 20-30 dakika sonra
sistemik etki başlar.
71


2 yaşın altındaki çocuklarda kas içine 1
ml’den fazla ilaç verilmemelidir.
0-3 yaş arası çocuklarda deltoid kas,
dorsogluteal bölge ve ventrogluteal
bölgeye IM enjeksiyon uygulanması
önerilmez.
72
Enjeksiyon için sinir, kemik ve kan
damarlarından uzak bir bölgenin seçimi
son derece önemlidir. Bu nedenle
enjeksiyon öncesi bölge çok iyi
belirlenmeli ve palpe edilmelidir.
Enjeksiyon alanının net bir şekilde
görülüp değerlendirilmesi için giysilerin
çıkarılması gerekir

73


IM enjeksiyonda; apse, kist, nekroz, doku
hasarı, ağrı, damara girme, hematom, sinir
yaralanması, periostit gibi komplikasyonlar
gelişebilir. Özellikle yenidoğan ve
prematürelerde siyatik sinir hasarı gelişme
riski yüksektir.
IM enjeksiyonda aseptik tekniğe dikkat edilir.
Bu nedenle deri antiseptik solüsyonla
temizlenmeli, steril alanlar kontamine
edilmemelidir.
74
Enjeksiyon sırasında oluşabilecek rahatsızlık
hissini azaltmak ve kasın gevşemesini sağlamak
için hastaya doğru pozisyon verilmelidir.

Hasta prone pozisyonundayken ayak
parmakları içe doğru döndürülmeli, lateral
pozisyondayken üstteki ayağı fleksiyona
getirilmeli ve üst bacak alt bacağın önüne
yerleştirilmelidir.

75

Kas gerginliğini azaltmak
için enjeksiyon sırasında
hastanın derin nefes alıp
vermesi istenir.

Enjeksiyon sırasında
kullanılan iğne keskin,
pürüzsüz olmalıdır.
İğne dokuya tek
hareketle, düz ve seri
biçimde batırılmalıdır.

76
IM enjeksiyon bölgeleri:
Dorsogluteal bölge: En sık
kullanılan bölgedir. Kalçada
gluteus maksimus ve gluteus
medius kasları enjeksiyon
için kullanılmaktadır. Bu
bölgede deri incedir, kas
dokusu gelişmiştir, daha
fazla miktarda ilaç
verilebilir.
Bölgenin yakınlarında siyatik
siniri ve gluteal arterler
bulunmaktadır.
77
Gluteus maksimus kası çocuk
yürümeye başladıktan sonra geliştiği
için 3 yaşın altındaki çocuklarda
dorsogluteal bölge kesinlikle
kullanılmamalıdır. Ayrıca bu bölge
çocuklarda dışkı ve idrarla
kontamine olabileceği için de tercih
edilmemelidir.

78
Dorsogluteal bölgeye IM enjeksiyon
prone ve lateral pozisyonlarda rahatça
yapılabilir. Enjeksiyon sırasında kişinin
mahremiyetine özen gösterilmelidir.


Bölgeye bir defada 1.5- 4ml ilaç
verilebilmektedir.
79
Dorsogluteal bölgenin belirlenmesi:
Hasta hazırlığı:
 Hastaya prone ya da lateral
poziyon verilir.
 Prone pozisyonunda yatan
hastanın ayakları içe dönük
olmalı, baş parmaklar
birbirine bakmalıdır.
 Lateral pozisyonda; alt
bacak düz, üstteki bacak
kalçadan ve dizden
bükülerek alttaki bacağın
önüne alınmalıdır.
80


Küçük çocuklara prone
pozisyonu verilmeli ve
enjeksiyon bölgesi ve
ekstremiteler bir başka kişi
tarafından sabitlenecek
şekilde tutulmalıdır.
Çocuk ya da yetişkin çok
zayıf ise deri- kas iki parmak
arasında gerilmek yerine iki
parmak arasında
sıkıştırılarak toplanmalıdır.
81
Bölgenin tespit edilmesi:
1) Gluteal bölge hayali
bir hat ile 4’e
bölündüğünde üst ve
dışta kalan 1/4’ lük
kısım (musculus
gluteus medius kası)
82
2) Crista iliaca
anterior superior ile
koksiks hayali bir
çizgi ile birleştirilip
3’e bölündüğünde
dışta kalan 1/3’lük
bölge
83
3) Yetişkinde posterior
superior iliac çıkıntı
ile femur başı (büyük
trokanter) arasına
çizilen hayali çizginin
ortasında, dışında
kalan bölgenin üst ve
yan tarafı
84
Ventrogluteal bölge:

Bölge gluteus medius ve
gluteus minimus kaslarını
içerir.
Ventrogluteal bölgede SC
tabakanın ince olması, büyük
damar ve sinirlerin az olması,
kemik dokusuna uzak olması,
feçes kontaminasyon riskinin
düşük olması, hastaya
verilecek pozisyonun kolay
olması nedeniyle tercih edilir.

85

Ventrogluteal bölge IM enjeksiyonlarda en
güvenli ve en az ağrılı bölge olarak kabul
edilmektedir.

Yetişkinlerde ve yedi aydan büyük çocuklarda,
IM enjeksiyon için tercih edilmektedir.

Bir defada 1.5-2.5 ml ilaç verilebilir.
86
87
Ventrogluteal bölgede enjeksiyon
alanının belirlenmesi:
Hastanın hazırlığı:
 Hastaya supine, prone ya da lateral pozisyon
verilir.
 Pronede; ayaklar içe çevrilmeli, başparmaklar
birbirine bakmalıdır.
 Lateralde; üstteki bacak kalçadan ve dizden
bükülerek alttaki bacağın önüne alınmalıdır.
Böylece kasların gevşemesi sağlanır.
 Supinede; dizler karna doğru bükülmelidir.
88
Ventrogluteal enjeksiyon alanının
belirlenmesi:



Sağ kalçada sol el, sol kalçada sağ el
kullanılmalıdır.
Yetişkinlerde el ayası sırtı, çocuklarda ise el
ayası büyük trokantere yerleştirilir.
Başparmak hastanın kasığını gösterecek biçimde
yerleştirilirken diğer dört parmak hastanın
başını gösterir.
89
İşaret parmağı
anterior superior
crista iliacaya
yerleştirilir.

Orta parmağı da
posterior crista
iliacaya doğru mümkün
olduğunca arkaya
doğru açılır. V şeklinde
bir üçgen oluşturulur.

90

Bu küçük alan büyük
sinir, damar ve kemik
dokusundan uzak
enjeksiyon
bölgesidir.
Kalçaya yaslanmış
olan parmakla doku
gerilerek iğne 90º lik
açı ile batırılır.

91
92
Vastus lateralis kası
(laterofemoral bölge):
Vastus lateralis kası,
uyluğun ön yüzünde üst
bacağın ön dış yanında
uzun bir şerit halinde yer
alan iyi gelişmiş kalın bir
kastır.


Kas yakınında büyük sinir
ve kan damarları yoktur.
Dolayısıyla ciddi
yaralanma riski yoktur.
93

Vastus lateralis kası
uyluğun anterolateral
kısmını örter.
Kas yatay ve dikey
olarak 3 eşit parçaya
bölünür. Enjeksiyon
ortadaki parçanın dış
yanındaki yanına
yapılır.

94
Özellikle bebeklerde ve 3
yaşın altındaki çocuklarda ve
sık enjeksiyon yapılan
yetişkinlerde tercih
edilmektedir. İlaç emilimi
hızlıdır. Verilebilecek ilaç
miktarı 0.5-2.5 ml’dir.



Enjeksiyon uzun iğneyle,
orta ve posterior alana
uygulanırsa küçük
ekstremitelerde siyatik
sinire zarar verebilir.
Bu kas özellikle çocukların
aktif kullandıkları kas grubu
olduğu için ağrılı olabilir.
95
Rektus femoris kası:

Uyluğun ön yüzünde yer
alan kastır. Özellikle
çocuk ve bebeklerde bu
bölgeye enjeksiyon
yapılır. Bu kas, eğer
başka bir bölge
kullanılamıyor ve
kontrendike değilse
yetişkinlerde de
kullanılır.

Bu bölge, daha çok
kendi kendine
enjeksiyon uygulama
için uygundur ve
hastalar tarafından
tercih edilen bir
bölgedir.
96

Bacağın ön yüzü yatay ve
dikey olarak üç eşit
parçaya ayrılır. Bacağın
ortasında kalan
dikdörtgenlerden ortada
kalan dikdörtgen
enjeksiyon için kullanılır.
İğnenin dokuya giriş
açısı kasın kütlesine
göre 90º ve altındadır.
97
Deltoid bölge:

Deltoid kas üst kolun dış yan
yüzünde yer alan küçük bir
kastır. Kan akımı hızlı olduğu
için ilaç emilimi gluteal
bölgeden daha hızlıdır. Bölge
kolaylıkla belirlenebilir.
Hasta açısından kolaylık
taşımasına rağmen alanın
küçük olması ve enjeksiyon
bölgesinin yakınından radial
sinir, büyük kan damarları
geçmesi nedeniyle çok fazla
tercih edilmemektedir.
98
Deltoid kas, bebeklerde,
çocuklarda ve bazı
yetişkinlerde yeterince
gelişmemiştir. Bu nedenle
diğer bölgeler uygun
olmadığı durumlarda (yanık,
dermatit) kullanılır.

Bu kasa enjeksiyon
uygulaması genellikle
ağrılıdır. Deltoid kasın
kütlesi küçük olduğu için
uygulanan ilaç miktarı 0.51 ml’yi aşmamalıdır.

99
Deltoid bölgede enjeksiyon alanının
belirlenmesi:
Yerin doğru saptanması için giysiler
çıkarılmalıdır.
 Hasta kolunu gevşekçe yere doğru yana
bırakmalı ya da dirsekten göğsüne doğru
çaprazlamalıdır.
Hasta oturur, ayakta ya da yatar pozisyonda
olabilir.


100


Akromyon tepesinin alt
kenarı palpe edilir ve
boydan boya yatay bir
çizgi çizilir.
Bu çizginin iki ucu kolun
dış yan yüzünde aksilla
hizasında çizilen çizginin
orta noktasıyla
birleştirilir. Böylece bir
üçgen meydana gelir.
101
Meydana gelen üçgenin
merkezi enjeksiyon
noktasıdır.
Çocuklarda ise akromyon
ve aksilla arasında oluşan
dikdörtgenin merkezine
(kolun lateral yüzeyinde
akromyon ve aksilla
arasındaki mesafenin
ortasına) ya da
akromyonun 2 parmak
altına enjeksiyon yapılır.
Bu bölge, deltoid kasın
alt kısmını oluşturur.


102
103
104
Triceps kasına IM enjeksiyon

Bu üç başlı kasın kısa başı (yan
başı) üst kolun arka yüzünde
yer alır.
Radiyal sinir yaralanmalarına
neden olabileceğinden bu
kasa enjeksiyon önerilmez.
Ancak aşılar için triceps kası
sıklıkla kullanılmaktadır. Bu
durumda doğru yerin
saptanması çok önemlidir.
Trisepsin IM enjeksiyonu
ağrılıdır.
105
Yerin saptanabilmesi için
akromyon proses ile dirsekte
ulnanın olecranon prosesi arasında
bir hat çizilir. Bu hat 3 eşit
parçaya bölünerek ortada kalan
kısım enjeksiyon için kullanılır.

Hastaya deltoid kasa yapılan
enjeksiyonda olduğu gibi oturur
pozisyon verilir. Enjeksiyon için
kas dokusu kavranarak küçük
iğneyle girilmeli ve az miktarda
ilaç verilmelidir.

106
Radial-ulnar sinir hasarı
107
IM enjeksiyonla ilgili sonuçlar:








Ağrı oluşması
Steril apse oluşması
İğne ucunun kemiğe dayanması
Aspirasyonda kan gelmesi
Alerji ve yan etki belirtilerinin görülmesi
Sinir ve doku hasarı
Anafilaktik reaksiyon gelişmesi
Kas ve kemikte enfeksiyon gelişmesi
108
Hava kilidi tekniği:
IM enjeksiyonda hava kilidi tekniğinin
uygulanması irritan ilaçların cilt altı
dokusunu tahriş etme olasılığını azaltır.


SC enjeksiyonda (heparin uygulaması)
hava kilidi tekniği, ilacın iğnenin girdiği
yerden sızarak ekimoza neden olmasını
önler. Ayrıca bu yöntemle iğne içinde
kalan ilaç, hava ile itilerek ilaç dozunun
tam olarak kas içine verilmesi sağlanır.
109
Hastaya verilmesi gereken ilaç doğru dozda
çekilir ve kontrol edilir. Daha sonra enjektöre
0.2- 0.3 ml hava çekilir.



Enjeksiyon uygularken enjektör dik tutulur.
Önce tüm ilaç daha sonra hava kabarcığı kas
dokusuna verilir.
Böylece verilen hava iğnenin dokuya girdiği
yerde kilit oluşturur.
110
Z tekniği ile IM enjeksiyon:
Z tekniği ya da zig-zag
yöntemi subkutan
dokunun irritasyonuna
neden (demir
preparatları gibi) olan
ilaçların uygulanması
için kullanılır.
 Z tekniği ile uygulanan
enjeksiyonlarda ağrı ve
rahatsızlık hissi daha
azdır.

111
Z tekniği ile hava kilidi tekniğinin
birlikte kullanılması gerekir. Eğer hazır
enjeksiyonlarda hava varsa tekrar hava
eklemeye gerek yoktur.

112
Z tekniği ile ilaç uygularken iğne ucu
mutlaka değiştirilmelidir. Böylece iğne
üzerindeki ilacın yüzeyel dokulara
girmesini önlenir. Derin kas dokusu içine
ilaç uygulayabilmek için iğne uzunluğunun
en az 3.8 cm olması gerekir.


Ventrogluteal, dorsogluteal ya da vastus
lateralis bölgelerine Z tekniği ile ilaç
uygulanabilir.
113
Heparin kilidi yoluyla ilaç verme


Bu yöntem hastaya sürekli açık
tutulan fakat sıvı verilmeyen bir
damardan her ilaç saatinde ilaç
verilmesini sağlar. Hastanın
kolundaki bir vene önceden bir
heparin kilidi seti yerleştirilir.
Setin içine seyreltilmiş heparin
doldurulur. Set kola flasterle
tespit edilir.
İlaç saatinde bir enjektöre ilaç,
başka bir enjektöre steril SF
çekilir. Diğer bir enjektöre de
seyreltilmiş heparin çekilir.
114

Setin girişi alkollü pamukla
silindikten sonra SF olan
enjektör setin girişine
batırılır. Bir miktar kan
aspire edilerek sette
görüldükten sonra 2 ml SF,
ardından ilaç ve en son 2 ml
daha SF verilir. Sonra da
ortalama 1ml seyreltilmiş
heparin solüsyonuyla set
doldurulur.
115

İlaçtan önce ve sonra SF
verilmesinin sebebi ilaçla
heparin etkileşimini
engellemektir.
116
Heparin solüsyonu iğnenin içindeki kanın
pıhtılaşmasını önler. İğne içinde pıhtılaşma
olduysa kesinlikle basınç uygulanarak pıhtı
emboli riski nedeniyle dolaşıma verilmemelidir.
Bu durumda iğne çıkarılır ve yeni bir IV
kateter takılır.

Seyreltildiği için heparin sistemik etki
göstermez. Yine de heparin kilidi tekniği
kanama- pıhtılaşma problemi olan hastalarda
uygulanmamalıdır.


1 ml SF içine 10-100 IU heparin konularak
heparin seyreltilmelidir.
117
118
GÖZE İLAÇ UYGULAMA
Göze tanı ve tedavi
amacıyla ilaç uygulanır.
Göze uygulanan ilaçlar
kornea ve konjoktivadan
emilerek etki ederler.
Göze uygulanan ilaçlar
damla ya da pomad
şeklinde olabilir.

119
Göze ilaç uygulama işlemi şu
durumlarda uygulanır:




Tanı yöntemleri öncesi günlük lokal anestetik
ilaçların uygulamasında
Antibiyotik ve antienflamatuar ilaçların
uygulamasında
Göz kasını gevşetmek ya da daraltmak için
ilaçların uygulanmasında
Gözün yapay olarak nemlenmesini sağlamak için
göze ilaç uygulanır.
120
Göze ilaç uygulama sırasında;
Damlalık kesinlikle göze temas
etmemelidir.
 Bir hastaya kullanılan ilaç kesinlikle
başka bir hastaya kullanılmamalıdır.
 Her iki göze ilaç uygulanacaksa önce
sağlam göze sonra hasta göze
uygulanmalıdır.

121
Göze ilaç ya da pomad uygulamadan önce
hastanın gözü ve göz çevresi
değerlendirilmelidir. Gözde enfeksiyon akıntısı
ya da çapak varsa işlem öncesi göz
temizlenmelidir. Temizleme işlemi hasta
olmayan gözü korumak, hasta olan gözü
temizlemek, göz damlası uygulamadan önce
gözü temizlemek ya da kabuklanma oluşmuşsa
kabuğu temizlemek amacıyla uygulanır.

122
Aplikatör ya da elle göze temas edilmemeli,
kontaminasyon önlenmelidir. Eğer göz damlası
ve pomad birlikte uygulanacaksa önce damla
uygulanmalıdır. Göz pomadı önce uygulanırsa
yağlı olduğu için damlanın emilmesini engeller.


Göz pomadı uygulandıktan sonra 5-6 dakika,
pomad eriyerek emilene kadar hasta bulanık
görür. Bu sürede hasta yatmalı ya da
oturmalıdır.
123
Göz irigasyonu
Göz yıkama işlemi bir sıvı ile göz yüzeyinin
yıkanması işlemidir. Çoğunlukla gözden yabancı
madde ya da kimyasal bir maddeyi çıkarmak,
kornea ve konjoktiva hastalıklarında ilaç
uygulamak için göz irigasyonu yapılır.


Göz irigasyonunda farklı solüsyonlar kullanılır.
Acil bir durumda ilk yardım olarak göz
irigasyonu musluk suyu ile yapılabilir. Kimyasal
madde varlığında genellikle normal salin
solüsyonu ile irigasyon yapılır.
124
125
Kullanılan solüsyonlar ve
tüm malzemeler steril
olmalı, aseptik teknik
uygulanmalıdır. Solüsyon
şişesi/ torbası askıya
asılarak IV set solüsyon ile
doldurulmalı ve düzenli akış
hızı ile irigasyon
uygulanmalıdır. Çok hızlı,
basınçlı veya yavaş
uygulanmamalıdır.

126

Kimyasal madde varlığında her göze en az 15
dakika normal salin solüsyonu ile yıkanmalıdır.
Eğer kimyasal maddenin cinsi bilinmiyorsa
turnusol kağıdı kullanılarak maddenin asit ya
da baz olduğu belirlenebilir. Kimyasal madde
ile yaralanma durumunda zaman, tarih,
hastanın belirttiği madde mutlaka
kaydedilmelidir.
127
Göze oftalmik anestetik madde
kullanılmış ise kornea ve konjoktiva
yaralanmalarını önlemek için hasta ilaç
uygulanan göze dokunmaması konusunda
bilgilendirilmelidir.

128
Göze ilaç damlatma (instilasyon):
İnstilasyon, sıvının boşluk içine
damla damla verilmesi işlemidir.
Göze ilaç damlatma işlemi, göz
hastalıkları ve göz yaralanmalarının
tanı ve tedavisi, tanı girişimi öncesi
lokal anestetik ilaçların verilmesi,
antibiyotik ve antienflamatuar
ilaçların uygulanması, göz kaslarını
gevşetmek için lokal ilaçların
uygulanması ve gözü yapay olarak
nemlendirmek amacıyla
uygulanmaktadır.

129
Göz muayenelerinde göz damlaları, göz
anestetiği, muayene sırasında pupillayı dilate
etmek, kornea yaralanmalarını belirlemek
amacıyla uygulanmaktadır.


Göz damlaları çoğunlukla gözü nemlendirmek,
glokom, infeksiyon gibi problemlerde tedavi
etmek amacıyla kullanılır.
130
Bazı göz ilaçları geçici olarak yanma,
kaşınma ve kızarıklığa neden olabilir.
Sistemik etkiler nadiren görülür.
 Göze uygulanan ilaçlar kullanılmaya
başladıktan sonra kontaminasyonu
önlemek için en fazla iki hafta
kullanılabilir. Uygulanacak ilaçlar
bulanıklık, renk değişikliği, çökelti
yönünden gözlenmelidir. Bu bulgular
varsa ilaç kullanılmamalıdır.

131
Göz pomadı uygulama:

Göz pomadı uzun sürede etki
etmesi istenen ilaçların göze
lokal olarak uygulanmasıdır.
İlaç uygulandığında kornea
yüzeyi üzerinde koruyucu ince
bir tabaka oluşturulur.
Pomadlar göz ya da göz kapağı
inflamasyonunda ortaya çıkan
ağrıyı azaltmak için
uygulanabilir.
132
Göz pomadları yarı katı ilaçlardır. Bu
nedenle kullanım sonrası pomadın başında
kalan ilaç atıkları sertleşir. Eğer pomad
sertleşerek ilaç ağzında kabuk oluşturmuş
ise steril gaz bezi ile kabuk temizlenmelidir.

133
Kulağa ilaç uygulama
Kulağa ilaç uygulama bir
damlalık aracılığıyla dış
duyma kanalından içeriye
ilacın damlatılmasıdır.
Kulağa ilaç uygulama
işlemi, dış kulak yolundaki
kiri yumuşatmak, ağrıyı
azaltmak, lokal anestezi
sağlamak, enfeksiyonu
tedavi etmek,
inflamasyonu azaltmak ve
rahatsızlığı gidermek
amacıyla uygulanır.

134
İlacın soğuk olmamasına özen
gösterilmeli, ilaçların vücut sıcaklığında
olması sağlanmalıdır. Gerekirse
uygulanmadan önce oda sıcaklığında 30
dakika bekletilmeli ya da avuç içinde
ısıtılmalıdır.


Damlalığa çekilmiş ilaç ya da uygulama
sonrası artan ilaç tekrar şişeye
boşaltılmamalıdır.
135
Damla doğrudan timpanik zar üzerine
damlatılmamalı, dış kulak yolu duvarına
damlatılarak içeri akması sağlanmalıdır.
Damlalığın ucu kulak kepçesine ya da
kulak kanalına dokundurulmamalıdır.

136


Her iki kulağa aynı anda ilaç uygulanacaksa
önce bir kulağa uygulanmalı ve 5-10 dakika
beklenmelidir. Sonra diğer kulağa ilaç
uygulanmalıdır.
Dış kulak yoluna itilen kulak kiri ya da cisimler
kulak yolunun tıkanmasına neden olur. Bu
nedenle temizlik amacıyla bile olsa dış kulak
yoluna herhangi bir cisim sokulmamalıdır.
137
3 yaşına kadar olan çocuklarda kulak
kepçesi aşağı ve geri çekilir.
 Okul çağındaki çocuklarda kulak kepçesinin
düz olarak geriye çekilir.
 Yetişkinlerde kulak kepçesi yukarı ve geri
çekilir.

138
Burna ilaç uygulama
İlacın sistemik etkisinden
yararlanarak burun
mukozasını korumak ve tedavi
etmek, nazal konjesyonu
gidermek amacıyla burna ilaç
uygulanır.

Burun steril bir boşluk
olmamakla birlikte sinüslerle
bağlantısı olduğu için tüm
uygulamalarda aseptik
tekniğe uyulmalıdır.

139
Özellikle süt çocuklarında burun
solunumunu rahatlatmak amacıyla SF
uygulanıyorsa emzirme işleminden önce
uygulanması gerekir.

İlaç kolaylıkla aspire edilebileceğinden
öksürme ya da morarma gözlenirse işlem
sonlandırılmalı, çocuk oturtulmalı ve
aspirasyon yönünden gözlenmelidir.

140
Vajinaya ilaç uygulama
(vajinal aplikasyon)
Vajina, mesane ve rektum arasında
vulvadan uterusun serviks kısmına kadar
uzanır.
 Vajinaya genellikle krem ya da
supozituar (fitil) biçiminde ilaçlar
uygulanır. Bu ilaçlar antibiyotik,
antiseptik gibi özelliklere sahiptir.

141
Supozituarlar vücut sıcaklığında
eriyen ilaçlardır. Aplikatörle ya da
elle yerleştirilir. Kolay
uygulanabilmesi için buzdolabında +
4 C’de saklanmalıdır.


İlacın emilmeden dışarı atılmasını
önlemek amacıyla ilaç uygulanmadan
önce hastanın tuvalet ihtiyacını
gidermesi ve tek doz uygulanacaksa
gece yatmadan önce uygulanması
önerilmektedir.
142

Vajinal ilaç uygulamalarında sürtünmeyi
azaltmak için suda eriyebilen
kayganlaştırıcı kullanılmalıdır.
Hasta vajinal ilaç uygulamasından sonra
30 dakika lateral pozisyonda yatırılır.
İlacın sızma ihtimaline karşı hastaya ped
verilmelidir.

143
Rektuma ilaç uygulama
(Rektum aplikasyonu)
Fitiller rektum içine kolayca
yerleştirilebilmeleri için koni veya silindir
biçiminde üretilmiş ilaçlardır. İlaçlar rektum
mukozasından emilerek dolaşıma katılırlar.
Fitiller rektumun boşaltılmasında önemlidir.


İlacın emilmeden dışarı atılmasını engellemek
için işlem defekasyon sonrası uygulanmalıdır.
144
Gliserinli fitiller zor yerleştirilmelerine
rağmen rektumun etkili uyarılmasını sağlar.
Rektuma ilaç uygulama sırasında anal sfinkter
kasları sıkıca kasılır ve kapanır. Bu durum
işlemi zorlaştırmakla birlikte ilaç
uygulandıktan sonra ilacın dışarı sızmasını
önler.

Rektuma genellikle lokal etkisinden
yararlanılan laksatif supozituarlar uygulanır.
Özellikle çocuklarda sistemik etkilerinden
yararlanılan antipiretik ilaçlar ve hamilelerde
antiemetik ilaçlar bu yolla uygulanabilir.

145
Rektuma uygulanan fitil biçimindeki
ilaçlar konstipasyonu gidermek, cerrahi
girişim öncesi bağırsakları boşaltmak,
hemoroid ya da anal kaşıntıyı tedavi
etmek amacıyla uygulanır. Bu yolla
antibiyotik, analjezik, antipiretik etkili
ilaçlar uygulanmaktadır.

146
İnhalasyon yoluyla ilaç uygulama
Solunum sistemi
hastalıklarında sık kullanılır.
 Ölçülü doz inhaler
 Talimata göre uygulanmalı
(ilacı hazırla, derin nefes al,
ver, ilacı ağzına yerleştir,
iyice içine çek, nefesini tut,
ilacı çıkar… gibi)

147
Kortikosteroidli inhaler ve nebul
uygulamasından sonra mantar
enfeksiyonuna karşı MUTLAKA ağız
çalkalanmalıdır.
 (Örnek: pulmicort, flixotide, inflacort)

148
Nebul uygulama
149
Topikal ilaç uygulamaları



Pudra, merhem, krem, yağ ve losyonlar bu yolla
uygulanan ilaç şekilleridir. Bu ilaçlar cilt üzerine
masajla yayılarak ya da yama biçiminde
uygulanmaktadır.
Ayrıca yama biçiminde cilt üzerine yapıştırılan hormon
replasman tedavisi, analjezik vb. için kullanılan ilaçlar
(TTS) vardır.
Uygulama yapılacak cildin temiz olması gerekir.
Gerekirse cilt temizliği yapılmalıdır. Cilde uygulanan
ilaçların etki süresi prospektüs okunarak
öğrenilmelidir.
150
Lokal ilaç uygulamalarında dikkat
edilmesi gereken ilkeler:





Deri temiz ve kuru olmalıdır.
Daha önce ilaç uygulanmışsa deri üzerindeki
ilaç kalıntıları temizlenmelidir.
Losyonlar uygulanmadan önce iyice
çalkalanmalıdır.
İlaç ılık olarak uygulanmalıdır. Gerekirse ilaç
avuç içinde ısıtılmalıdır.
Krem ve merhem formundaki ilaçlar ovma ve
yayma hareketleriyle deriye sürülür. Ovma
önerilmiyorsa basınç yapılmamalıdır.
151
Her ilaç uygulamasında tüpünden
çıkarılan ilaç kullanıldıktan sonra kalan
ilaç atılmalıdır.
 Hormon içerikli ilaçlar uygulanıyorsa cilt
reaksiyonlarını azaltmak için rotasyon
yapılmalıdır.
 Cilde yama gibi yapıştırılan ilaçlar tüysüz
ve skar dokusu bulunmayan bölgelere
uygulanmalıdır.

152


TTS biçimindeki ilaçlar yapışkan yüzey üzerindeki
koruyucu çıkarılarak cilde yapıştırılır ve ovulmaz,
masaj yapılmaz. Yalnızca yapıştırıldıktan sonra 10
saniye el ayası ile bastırılır.
Cilde yapıştırılan TTS biçimindeki ilacın uygulanma
durumu ve zamanı mutlaka üzerine not edilmelidir.
Çünkü bu ilaçlar belirli bir zaman periyodunda etken
madde salınımı yaparlar. Çoğunlukla 24 saat sonra
çıkarılıp farklı bir alana tekrar uygulanır.
153
Gerekiyorsa kan dolaşımını artırarak
ilacın emilimini artırmak için uygulama
öncesi bölgeye sıcak uygulama yapılabilir.
 Uygulanacak ilaç pudra şeklindeyse
hastanın bunu solumamasına dikkat
edilmelidir.
 İlaç gerektiğinden fazla
kullanılmamalıdır.

154

Bazı ilaçlar ilacı uygulayanın elinden
kolayca emilebilir nitelikte olabilir. Buna
karşı uygulama öncesi eldiven
giyilmelidir. Ayrıca hastanın ilaç
uygulanan bölgesindeki lezyonların
bulaşma riski de göz önünde tutularak
eldiven giyilmesi önerilmektedir.
155
156
Download