İLAÇ UYGULAMALARI Yrd.Doç.Dr.Hafize Ö.Alkanat Mart 2015 Giresun İlaç: Hastalıkların tanılanması, önlenmesi ya da iyileştirilmesi için bitkisel, hayvansal kaynaklardan, minerallerden ve sentetik yoldan elde edilen kimyasal bileşimlerdir. 2 Amaç: Hastalıkları önlemek, Hastalıkları tedavi etmek Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer semptomları ortadan kaldırmak Hastalığın ortaya çıkmasını engellemek 3 İlaç formları: Draje: Tadı acı olan ilaçların alınmasını kolaylaştırmak amacıyla üzeri koruyucu renkli bir şeker tabakasıyla kaplanarak elde edilen ilaç şeklidir. Bu tabaka kaygan olduğu için ilacın yutulmasını kolaylaştırır. Kapsül: Katı ve sıvı ilaçların silindir benzeri şekillerde olan jelatin koruyucular içinde hazırlanmış ilaç biçimidir. İçinde toz, sıvı yağ halinde ilaç maddesi bulunur. Bu ilaçlar midede ya da bağırsakta eriyerek dolaşıma karışırlar. 4 Tablet: Toz halindeki ilaçların sıkıştırılarak kesik silindir ya da yuvarlak şekilde hazırlanmış sert ilaçlardır. Tabletlerin köpüren şekillerine “ efervesan”, emilen şekillerine “pastil” denir. Pastil: Yassı, yuvarlak biçimde kokulandırıcı, tatlandırıcı ve yapıştırıcı katılmış ilaç biçimidir. Ağız içinde çözünen, oral mukozadan emilen ilaçlardır. Supozituar (Fitil): Vücut sıcaklığında eriyen ve rektum ya da vajinaya uygun şekillendirilmiş, jelatinle katılaştırılmış ilaçlardır. Mermi biçimindedir ve alüminyum veya plastik ambalaj içindedir. 5 Kaşe: Hoşa gitmeyen tad ve kokuları nedeniyle toz şeklindeki ilaçların pirinç unu ya da nişastadan yapılmış oval veya silindir şekilli iç içe geçen koruyucular içinde sunulan şekilleridir. Solüsyon: İlacın etken maddesinin su, bitkisel yağ ya da başka bir eriticide eritilmesiyle hazırlanan şeklidir. Ağızdan, parenteral veya yerel kullanım için hazırlanmış ilaçlardır. 6 Süspansiyon: Katı haldeki ilaçların bir sıvı içinde tam çözünmeden (minik parçalar halinde) bulunduğu sıvı ilaçlardır. Sıvı içinde tam erimemiş, çok küçük, katı ilaç parçacıklarını içeren genellikle ağızdan alınmak üzere hazırlanmış ilaçlardır. Çöküntü yaptığından kullanmadan önce mutlaka çalkalanmalıdır. Ekstre: Bitkisel maddelerin su, alkol ve eter gibi sonradan uçurulabilen bir ya da birkaç eritici ile karıştırılıp sonra eriticinin uçurulmasıyla elde edilen ilaç şeklidir. Şurup: Yüksek miktarda (% 60’dan fazla) şeker içeren ilaç şeklidir. Kokulandırıcı da içerebilir. 7 Losyon: Deriyi korumak ya da ağrı gidermek için cilde uygulanan solüsyon, süspansiyon ya da emülsiyon şeklindeki ilaçlardır. Emülsiyon: Bir sıvı (genellikle yağ) diğer bir sıvı (genellikle su) içinde ufak moleküller şeklinde dağılıp kolloidal bir karışım oluşturur. Damla: Etken maddesi çözelti veya süspansiyon şeklinde ufak hacimli şişelerde hazırlanmış ilaçlardır. Eliksir/ iksir: Etken madde ile birlikte su, alkol, şeker ve koku veren maddeler içeren ilaçlardır. Ağızdan alınmak üzere hazırlanmıştır. 8 Aerosol: Özel eriticiler içinde hazırlanan ve solunum yoluyla alınan ilaç şekilleridir. Ointment (merhem/ pomad): Deri ve mukozaya uygulanan tereyağı kıvamında vazelini lanolin katkı maddeleriyle hazırlanan yarı katı ilaçlardır. Transdermal terapötik sistem (TTS): Etken maddenin yapışkan bir yüzeye emdirildikten sonra tedavi amacıyla deriye (göğüs ve kulak arkasına) yapıştırılarak uzun sürede emilimin sağlandığı ilaç şeklidir. 9 İlaç aktivitesini etkileyen faktörler: Gelişim dönemleri Kilo Cinsiyet Genetik ve kültürel faktörler Psikolojik faktörler Var olan hastalıklar Çevre Tedavi zamanı Bireysel farklılık 10 İlaç istemleri Düzenli istem: Standart olarak yeni bir ilaç istemi yazılana kadar ya da istenen gün/ doz sayısı kadar uygulanan istemlerdir. Lüzum halinde (LH) istemi: Hekim tarafından gerekirse ya da ihtiyaç duyulunca alınması önerilen ilaç istemleridir(analjezik istemi gibi). Tek doz istemleri: Hekim tarafından istenen özel bir zamanda yalnızca bir kez uygulanan ilaçlar için geçerlidir (premedikasyon gibi). Acil istem: Daima tek doz istemdir fakat hemen uygulanması gereken ilaç uygulamalarını ifade eder. 11 İlaç isteminin bölümleri: Hastanın adı İlaç isteminin yazıldığı tarih ve zaman Uygulanacak ilacın ismi İlacın dozu İlacın uygulama yolu İlacın uygulama zamanı ve sıklığı İstem yazan kişinin imzası 12 13 İlaç uygulamalarında temel prensipler: Hastanın ilaç alerjisinin olup olmadığı sorgulanmalıdır. İşlem hakkında hastaya bilgi verilmelidir. Cross enfeksiyon riskini azaltmak için işlem öncesi ve sonrası eller mutlaka yıkanmalıdır. Malzemeleri yerleştirmek için temiz bir alan seçilmeli ve rahat ulaşılabilecek biçimde yerleştirilmelidir. Hastanın mahremiyetine dikkat edilmelidir. 14 Herhangi bir alerjik reaksiyonu ya da istenmeyen yan etkiyi hemen farkedebilmek için hasta işlem boyunca gözlenmelidir. Sekiz doğru ilkesine uyulmalıdır. Ayrıca ilacın son kullanma tarihi mutlaka kontrol edilmelidir. Kullanılmış ya da kirli malzeme mutlaka kurum politikasına uygun atılmalı ya da uzaklaştırılmalıdır. 15 Yardımcı sağlık personelinin yapabileceği ilaç uygulamaları: Oral ilaç uygulama İnhalasyon yoluyla ilaç uygulama Subkutan enjeksiyon (SC) İntramüsküler enjeksiyon (IM) İntradermal enjeksiyon(ID) İntravenöz enjeksiyon (IV) Vajinal ilaç uygulama (PV) Rektuma ilaç uygulama (PR) Sublingual ilaç uygulama (SL) Bukkal ilaç uygulama Topikal ilaç uygulama İnstilasyon İrigasyon 16 Hekimlerin yapabileceği ilaç uygulamaları: İntraarteryel enjeksiyon İntrakardiyal enjeksiyon İntraperitoneal enjeksiyon İntraspinal enjeksiyon İntraosseus –intraartiküler enjeksiyon İntraplevral enjeksiyon 17 DOZ HESAPLAMA İlaç uygulamalarında ağırlık birimi olarak; 1 miligram= 1000 mikrogram (g) 1 gram= 1000 miligram (mg) 1 kilogram= 1000 gram (gr) volüm birimi olarak; 1 litre= 1000 mililitre kullanılır. 18 Doz hesaplamada formül; Eldeki doz x Eldeki miktar İstenen doz İstenen miktar şeklinde doğru orantı kurulmalıdır. İstenen miktar= İstenen doz x Eldeki miktar Eldeki doz 19 Elimizde 10 ml’si 500 mg olan ilaç bulunmaktadır. Bu ilaçtan 100 mg uygulamak istediğimizde kaç ml ilaç çekmemiz gerekir? 500 mg ilaç 10 ml ise 100 mg ilaç kaç ml’dir? =1000 500 =2 ml ilaç çekmemiz gerekir. 20 İlaç hazırlama ve güvenlik 3 Kontrol İlkesi: İlaçların bulunduğu ve hazırlandığı bölümde ilaçlar hazırlanırken 3 kez kontrol edilmelidir. İlacı almak için ilaç dolabına ya da ilaç kutusuna uzanıldığında İlacın kutusunu açmadan önce İlacı tekrar yerine yerleştirirken 21 İlaç uygulamalarında 8 doğru ilkesi: 1. Doğru ilaç: İlaç etiketi 3 doğru ilkesine uygun olarak kontrol edilmeli, etiketi okunamayan ya da etiketsiz ilaçlar uygulanmamalıdır. İlaçların piyasa isimleri farklı ancak etken maddeleri aynı olan eşdeğerleri vardır. İlacın muadilini öğrenmek için rehberler kullanılmalıdır. 2. Doğru doz: Hekim isteminde belirtilen doz tam olarak hazırlanmalıdır. İlacın üzerindeki miktar okunmuyorsa ilaç uygulanmamalıdır. Ölçümün doğru yapılabilmesi için ölçek göz seviyesinde düz şekilde tutulmalıdır. 22 3. Doğru zaman: İlaçlar, hekim isteminde belirtilen sıklığa göre planlanmış zaman aralıklarında uygulanmalıdır. Bazı ilaçların istenen etkilerinin ortaya çıkması için aç, tok, yemekten önce, yemek arası gibi belirli zamanlarda alınması gerekir. 4. Doğru yol: İlaçların etkili olabilmesi için veriliş yolunun doğru olması gerekir. 5. Doğru hasta: İlaçlar hazırlanırken ve uygulanırken ilacın verilmesi gereken hasta olup olmadığı kontrol edilmelidir. 23 6. Doğru ilaç şekli: İlacın yapısı, rengi, kokusu, tadı, nasıl verileceği (ezilerek, yemekle vb.)bilinmelidir. 7. Doğru kayıt: Verilen ilaçlar işlemden sonra doğru ve net bir şekilde kaydedilmeli, uygulanamayan ilaçlar nedeniyle not düşülmelidir. 8. Doğru yanıt: İlacın uygun yanıtının ne olduğunu bilmek gerekir. İstenmeyen yanıtlar gözlemlenmelidir. 24 İlaç kartı İlaç kartları doktorun verdiği istem doğrultusunda günlük olarak her ilaç için ayrı bir kart biçiminde hazırlanır. Tüm kartlar saatlere bölünmüş özel kutulara ya da dolaba yerleştirilir. Böylece unutma, saati geçirme gibi hatalar önlenir ve iş planlaması yapılmış olur. İlaç kartları küçük ebatlarda kesilen kartonlar üzerine tarih, yatak no, hasta adı soyadı, uygulanacak ilacın ismi, dozu, biçimi, sıklığı, uygulama saatleri, uygulama yolu ve hazırlayan kişinin baş harflerinden oluşan bilgiler yer alır. 25 Örnek ilaç kartı Oda/yatak no: 27/6 Hastanın adı soyadı: Bn. Emine Gül Keskin İlacın adı-dozu-yolu: Cleocin fosfat 2x600 mg/ IM Uygulama zamanı: 10-22 İstemin verildiği tarih/saat: 02.03.2015/08:00 HÖA 26 İlacın emilim (absorbsiyon)-dağılım hızı Alındığı yol Etkinin ortaya çıkma süresi Deri Değişken Oral 30-60 dk Rektal 5-30 dk Subkutan 15-30 dk İntramüsküler 10-20 dk Sublingual 3-5 dk İnhalasyon Saniyeler-3 dk Endotrakeal Saniyeler-3 dk İntravenöz Saniyeler-60 sn ** Not: ADME, ilacın kimyasal yapısı ve şekli göz önünde bulundurulmalı 27 Absorbsiyon: Emilim Aspirasyon: Yutulan gıdaların ve sıvıların trakeaya kaçması Endikasyon: Kullanılması gereken durumlar Kontrendikasyon: Kullanılması önerilmeyen durumlar Dehidratasyon: Aşırı su kaybı Depresan: Baskılayıcı Stimülan: Uyarıcı Tolerans: Belli miktardan sonra alınan ilacın etki etmemesi 28 Laksatif: Kabızlık giderici Antidiyaretik: İshali durduran Antiülser (antiasit): Mide ve duodenum ülserlerinde asidi dengeleyici etkili Antiemetik: Bulantı giderici Antidiyabetik: Diyabetes mellitusta şekeri dengeleyici Diüretik: İdrar söktürücü Habituation: İlacın hastanın kendini iyi hissetmesini sağlaması 29 Transfüzyon: Tam kan veya kan elemanlarının vasküler sisteme verilmesidir. İnfüzyon: Kan ve kan elemanları dışında kalan diğer sıvıların (elektrolit solüsyonları, serum) damar içine verilmesidir. 30 İlaç uygulamalarının temel prensipleri: Yapılacak işlem hakkında hasta bilgilendirilmelidir. Uygulama öncesi ve sonrası eller yıkanmalıdır. Malzemeler tepsi içinde eksiksiz hazırlanmalı ve uygun yere yerleştirilmelidir. Hasta uygulama öncesinde, sırasında ve sonrasında gözlenmelidir. Birden fazla ilaç alan hastalar ilaçlar ve besin etkileşimi açısından değerlendirilmelidir. 31 İlaç istemleri tam ve okunaklı yazılmalıdır. İlaç kartıyla istem karşılaştırılmalıdır. Uygulanacak ilacın etken maddesi ve dozu isteme uygun olmalıdır. Hastanın adı, ilaç dozu, uygulama zamanı ve ilacın son kullanma tarihi ilaç hazırlamadan önce kontrol edilmelidir. Kayıtlardan ilaç tedavilerinin uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilmelidir. İlaç uygulaması için ve işlem sonrası hastaya rahat pozisyon verilmelidir. 32 İlaç uygulamalarında sorumluluklar: Hastayı tanımlamak ve hastanın ilaçları neden aldığını açıkça anlamak Uygulanacak biçimde ilaçları hazırlamak Dozu doğru hesaplamak İlacı uygulamak Uygulanan ilacı kayıt etmek Hastanın tepkilerini izlemek ve hastanın ilaca cevabını değerlendirmek İlaçlar ve tedavi planı hakkında hastayı bilgilendirmek 33 Oral yol ile ilaç uygulama (Per Oral= PO) Ağız yoluyla verilen ilaçlar midede ve incebağırsaklarda emilecek biçimde üretilmişlerdir. Bu nedenle parenteral olarak uygulanan ilaçlardan daha yüksek dozda verilir. Çünkü oral yoldan alınan ilaçlar dolaşımda etkili doza ulaşmadan önce karaciğer tarafından parçalanırlar. Disfaji, şuur kaybı, bulantı-kusma gibi durumlarda oral ilaç uygulaması yapılamaz. 34 Enterik kaplı ilaçların yüzeyi serttir. Bu ilaçların içindeki aktif madde mide mukozasına zarar verdiği için ilaç kaplanmıştır ve emilimi incebağırsakta olur. Bu nedenle enterik kaplı ilaçlar çiğnenmemeli ya da ezilmemelidir. Sıvı ilaçlar uygulamadan önce iyice çalkalanmalıdır. Sıvı ilaçlar ölçekle dozuna bakılarak hastaya verilmelidir. Hasta ölçekle içemiyorsa ilaç enjektöre çekilerek yanak mukozasıyla dişler arasından yavaşça hastaya verilebilir. Sulandırılması gereken ilaçlar prospektüs doğrultusunda uygun şekilde sulandırılarak hazırlanmalıdır. 35 Tadı kötü olan ilaçların içimini kolaylaştırmak için; Sakıncası yoksa ilaç sulandırılabilir veya yiyeceklerle karıştırılarak uygulanabilir. İlacı uygulamadan birkaç dakika önce hastanın soğuk bir şeyler yemesine izin verilerek tat reseptörlerinin ilacın kötü tadını algılaması engellenir. İlaç yağlıysa buzdolabında saklanmalı ve soğuk uygulanmalıdır. İlaç enjektörle veriliyorsa enjektör hastanın bulantı hissetmesini engelleyecek şekilde yerleştirilmelidir. Oral ilaç uygulamalarından hemen sonra ağız bakımı verilir. 36 Oral ilaç uygulama yolları: Gastrointestinal tüp aracılığıyla ilaç uygulama: İlaç uygulamasından önce tüpün yerinde olup olmadığı kontrol edilir. İlaçlar tüpten ancak sıvı şekilde geçebileceği için ilaç katıysa ezilir ya da suda eritilir. Verilen sıvı çok soğuk ya da çok sıcak olmamalıdır. Tüpün açıklığından ve yerinde olduğundan emin olunduktan sonra sıvı haldeki ilaç verilir. Ardından ilacın ilerletilmesi ve tüpün tıkanmasını önlemek için çocuklara 5-10 ml, yetişkinlere 15-30 ml su verilir. İlacın geri gelmesini önlemek için tüp 20-30 dakika klemplenir. 37 Sublingual (dil altı) ilaç uygulaması: Dil altı kan damarlarından zengin bir bölge olduğu için ilaç hızla dolaşıma karışır ve sistemik etki gösterir. Sublingual yoldan uygulanan ilaçlar yutulmaz. Dil altına konup erimesi beklenir ya da ilaç dil altına damlatılır. İlaç uygulandıktan sonra hasta su içmemelidir. Buccal (yanağa) ilaç uygulaması: İlaç yanakla diş eti arasına yerleştirilir. İlaç tamamen eriyene kadar emilir. Buccal ilaç uygulamasından önce sigara içilmesi vazokonstrüksiyona ve ilacın emiliminin gecikmesine neden olur. 38 PARENTERAL İLAÇ UYGULAMALARI Parenteral tedavi; terapötik ajanların (ilaçların) sindirim sistemi dışındaki tüm yollarla verilmesidir. İlacın çabuk etki etmesi istendiğinde, hasta oral yolla ilaç alamadığında ilacın formuna göre parenteral yol tercih edilir. Parenteral uygulamaların dezavantajları arasında; enfeksiyon, toksik ve allerjik reaksiyonlar, doku travması ve ağrı sayılabilir. 39 Enjeksiyon uygulamasında dikkat edilecek noktalar: Uygulamada cerrahi aseptik teknik kullanılmalıdır. Kullanılacak olan enjektör ve iğne ucu steril olmalıdır. İlaç hazırlığı sırasında ilaç, iğne ucu ve enjektör kontamine edilmemelidir. Enjeksiyondan önce antiseptik solüsyonla (%70’lik alkol, batikon) cilt temizlenmelidir. Bölge çok kirli ise önce sabunlu suyla yıkanmalı sonra antiseptik solüsyonla silinmelidir. 40 Enjeksiyon bölgeleri anatomik olarak doğru tespit edilmeli, sinir ve kemiklere zarar verilmemelidir. İrritasyon, inflamasyon ve enfeksiyon, ödem, skar dokusu olan bölgelere enjeksiyon yapılmamalıdır. Ağrısız bir enjeksiyon yapabilmek için uygun incelikte, pürüzsüz ve keskin bir iğne kullanılmalıdır. İrritan ilaçlar uygulanacaksa iğne mutlaka değiştirilmelidir. 41 Bölgeye uygulanacak ilaç miktarı bilinmelidir. Fazla miktarda ilaç uygulama bölgede ağrı ve doku yıkımına neden olabilir. Hastaya ya da ilacın uygulanacağı ekstremiteye uygun pozisyon verilmelidir. Uygun pozisyon verilmesi kas gerginliğini ve ağrıyı azaltır. Enjeksiyon sırasında doku hasarına neden olmamak için iğne uygun açıyla dokuya batırılmalı ve işlem boyunca giriş açısı sabit tutulmalıdır. 42 Tüm enjeksiyon uygulamalarında uyulması gereken kurallar: Tüm enjeksiyon uygulamalarında (heparin, insülin ve ID enjeksiyonlar hariç) enjektörün pistonu geri çekilerek aspirasyon yapılmalıdır. IV yol dışındaki yollarda enjektöre kan geliyorsa iğne ve enjektör dokudan geri çekilmelidir. İğne değiştirilerek ve ilaç yeniden hazırlanarak işlem tekrarlanmalıdır. Aspirasyonda enjektöre kan gelmemişse ilaç her 10 saniyede 1 ml hızla yavaşça verilmelidir. İlacın yavaş verilmesi doku travmasını ve ağrıyı önler. İşlem sonrası ilacın doku içine yayılmasını sağlamak amacıyla iğne doku içinde 10 saniye daha tutulmalıdır. 43 İğne, seri biçimde, tek hareketle ve hızla doku içinden geri çekilmelidir. Böylece doku travması ve ağrı önlenir. Çıkarılan iğne tekrar dokuya batırılmamalıdır. İntradermal ilaç uygulama dışında enjeksiyon alanına pamuk ya da gaz bezi ile basınç uygulanmalıdır. Basınç ilacın doku dışına sızmasını ve kanamayı engeller. Basınca rağmen kanama olmuşsa iğne giriş yeri üzerine küçük bir flaster yapıştırılmalıdır. İlaç uygulamaları sonrası anaflaksi belirtileri yönünden hasta gözlenmelidir. 44 Enjeksiyon tipi İğne boyu (cm) Dokuya giriş açısı Verilebilecek ilaç miktarı ID 0.6-1 5-15º 0.1-0.5 ml SC 1-1.5 45-90º 0.5-1 ml IM 2.5-3.75 90º 1-4 ml IV 2.5-3.75 30-45º cilde 15º damara 0.5-10 ml ve serum uygulaması 45 Enjektör ve iğne büyüklüğüne; İlacın uygulama yoluna Solüsyonun yoğunluğuna Uygulanacak ilacın miktarına Beden büyüklüğüne İlacın tipine göre karar verilir. 46 Ampul ve flakon biçimindeki ilaçların hazırlanması Ampul: Cam içinde steril olarak hazırlanmış ilaçlardır. Flakon: Cam, küçük şişeler içinde toz halinde bulunan ilaçlardır. Flakonların yanında sulandırıcı ampuller bulunmaktadır. 47 48 Uygulama öncesi, ilacın adı, etken maddesi, dozu, miktarı, son kullanma tarihi, uygulama yolu, uygulama şekli dikkatle okunmalıdır. Flakonlar sulandırıldıktan sonra kısa bir süre içinde kullanılmalı ya da sulandırılma tarihi, saati yazılarak uygun şekilde saklanmalıdır. 49 İNTRADERMAL (ID) ENJEKSİYON İntradermal enjeksiyon, epidermisin altına yani dermis içine ilacın verilmesi işlemidir. ID enjeksiyon parenteral uygulamalarda ilaç emiliminin en yavaş olduğu yoldur. ID yoldan uygulanan başlıca enjeksiyonlar; PPD- Tüberkülin ve alerji testleridir. 50 ID enjeksiyonla deri içine en fazla 5 dizyem (0.5 ml) ilaç verilebilir. ID enjeksiyonla genellikle 0.01- 0.1 ml ilaç verilmektedir. Enjeksiyon uygulama açısı 5-15º dir. 51 ID enjeksiyon uygulanan bölgeler: Ön kolun iç yüzü Üst kolun arka yüzü Sırtın üst yüzü Üst göğüs bölgesi 52 53 Bu bölgelerde deri rengi daha açıktır, daha az tüylüdür ve reaksiyonlar daha iyi gözlenir. Seçilen bölgede yanık, inflamasyon, ben, doğum lekesi veya ödem olmamalıdır. ID enjeksiyonlarda verilen ilaç miktarı az olmakla birlikte periferik sinir uçlarına baskı olduğu için enjeksiyon biraz ağrılıdır. Bu nedenle tüberkülin enjektörü ya da küçük hipodermik enjektörler kullanılmalıdır. 54 55 ID enjeksiyon uygulandıktan sonra masaj yapılmamalı, basınç uygulanmamalıdır. Uygulama sonrası ilacın deride kabarcık oluşturduğu görülmelidir. Yoksa ilaç dermis içine verilmemiştir; işlemin tekrarlanması gerekir. Tanı amacıyla uygulanmış ise enjeksiyon bölgesi daire içine alınmalıdır. Enjeksiyon yerindeki kızarıklık değil sertlik (endurasyon) ölçülerek değerlendirme yapılır. 56 Ppd testi endurasyon değerlendirme 57 DERİ ALTI (SUBKUTAN- SC) ENJEKSİYON Subkutan doku kas ve dermis tabakası arasında yer alır. SC enjeksiyon gevşek bağdokusu içine ilaç (insülin, heparin, KKK aşısı, kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, meningokok aşıları gibi) verilmesi yöntemidir. 58 SC doku kan damarlarından zengin olmadığı için ilaç emilimi IM enjeksiyondan daha yavaş, ID enjeksiyondan ve oral ilaçlardan daha hızlıdır. SC doku irritan ve fazla miktardaki solüsyonlara karşı hassastır. Bu nedenle SC uygulanan ilaçlar 1 ml’den az, irritan ve yapışkan olmayan, suda kolay çözünür nitelikte olmalıdır. 59 Hasta SC enjeksiyon sırasında ağrı hisseder. Fazla miktarda ilaç verilmesi deri altında sert ağrılı steril apselere neden olabilir. Sık SC enjeksiyon yapılan hastalarda komplikasyonları önlemek için enjeksiyon bölgelerinde rotasyon yapılmalıdır. Böylece doku irritasyonu önlenir, ilacın iyi emilmesi sağlanır. 60 SC enjeksiyon uygulanan bölgeler: Üst kolun lateral yüzü Üst bacağın (uyluğun) ön yan kısmı (laterofemoral) Sırtta skapula altı Dorsogluteal bölge Karın bölgesi (abdomen) 61 SC doku kalınlığı, vücut yapısı ve ağırlığa göre değişir. Enjeksiyon uygulaması, hastanın SC doku genişliğine uygun iğne uzunluğu ve iğne açısı ile yapılmalıdır. Doku parmaklar arasında sıkıştırılır ya da kavranır. Doku kavrandığında yaklaşık 5 cm yükseliyorsa 90º lik açıyla, 22.5 cm yükseliyorsa 45º lik açıyla enjeksiyon yapılmalıdır. Kaşektik hastalarda iğnenin 90º açıyla batırılması ilacın kas içine verilmesine neden olur. SC enjeksiyonda 0.5-1 ml ilaç verilebilir. 62 63 İğne dokuya girdikten sonra piston yavaşça geri çekilerek iğnenin damara girip girmediği (aspirasyon) kontrol edilmelidir. Heparin enjeksiyonlarında hava kilit tekniği kullanılmalı ancak aspirasyon yapılmamalıdır. 64 İnsülin ve heparin uygulamalarında doku hasarına neden olacağı için aspirasyon yapılmamalı ve kavranan doku ilaç verme işlemi bitene kadar bırakılmamalıdır. 65 İnsülin ve heparin uygulamalarında ilacı verdikten sonra iğneyi geri çekmeden önce emilimin tamamlanmasını sağlamak ve ilacın dışarı sızmasını önlemek için 510 saniye beklenmelidir. 66 SC enjeksiyonda aspirasyon yapılmış ve kan gelmişse iğne geri çekilir ve ilaç yeniden hazırlanarak başka bir alana tekrar yapılmalıdır. 67 İlacın istenilenden daha hızlı emilimine, doku hasarına ya da ilacın doku dışına sızmasına, heparine bağlı doku içi kanamasına (ekimoz/ hematom) neden olabileceği için insülin ve heparin enjeksiyonlarında asla masaj yapılmaz. 68 Hematom Ekimoz 69 KAS İÇİ (İNTRA MÜSKÜLER-IM) ENJEKSİYON İlacın derin kas dokusu içine verildiği enjeksiyon şeklidir. İrritan ilaçlar çoğunlukla IM olarak uygulanır. Müsküler tabaka SC dokuya göre daha fazla kan damarı içerdiği için ilacın emilimi daha hızlıdır. 70 Kas dokusunda daha az sayıda sinir ucu bulunur. Bu nedenle IM yolla daha fazla miktarda ve irritan ilaç verilebilir. Kas dokusu iyi gelişmiş yetişkinlerde kas içine en fazla 4 ml ilaç verilebilir. IM enjeksiyondan 20-30 dakika sonra sistemik etki başlar. 71 2 yaşın altındaki çocuklarda kas içine 1 ml’den fazla ilaç verilmemelidir. 0-3 yaş arası çocuklarda deltoid kas, dorsogluteal bölge ve ventrogluteal bölgeye IM enjeksiyon uygulanması önerilmez. 72 Enjeksiyon için sinir, kemik ve kan damarlarından uzak bir bölgenin seçimi son derece önemlidir. Bu nedenle enjeksiyon öncesi bölge çok iyi belirlenmeli ve palpe edilmelidir. Enjeksiyon alanının net bir şekilde görülüp değerlendirilmesi için giysilerin çıkarılması gerekir 73 IM enjeksiyonda; apse, kist, nekroz, doku hasarı, ağrı, damara girme, hematom, sinir yaralanması, periostit gibi komplikasyonlar gelişebilir. Özellikle yenidoğan ve prematürelerde siyatik sinir hasarı gelişme riski yüksektir. IM enjeksiyonda aseptik tekniğe dikkat edilir. Bu nedenle deri antiseptik solüsyonla temizlenmeli, steril alanlar kontamine edilmemelidir. 74 Enjeksiyon sırasında oluşabilecek rahatsızlık hissini azaltmak ve kasın gevşemesini sağlamak için hastaya doğru pozisyon verilmelidir. Hasta prone pozisyonundayken ayak parmakları içe doğru döndürülmeli, lateral pozisyondayken üstteki ayağı fleksiyona getirilmeli ve üst bacak alt bacağın önüne yerleştirilmelidir. 75 Kas gerginliğini azaltmak için enjeksiyon sırasında hastanın derin nefes alıp vermesi istenir. Enjeksiyon sırasında kullanılan iğne keskin, pürüzsüz olmalıdır. İğne dokuya tek hareketle, düz ve seri biçimde batırılmalıdır. 76 IM enjeksiyon bölgeleri: Dorsogluteal bölge: En sık kullanılan bölgedir. Kalçada gluteus maksimus ve gluteus medius kasları enjeksiyon için kullanılmaktadır. Bu bölgede deri incedir, kas dokusu gelişmiştir, daha fazla miktarda ilaç verilebilir. Bölgenin yakınlarında siyatik siniri ve gluteal arterler bulunmaktadır. 77 Gluteus maksimus kası çocuk yürümeye başladıktan sonra geliştiği için 3 yaşın altındaki çocuklarda dorsogluteal bölge kesinlikle kullanılmamalıdır. Ayrıca bu bölge çocuklarda dışkı ve idrarla kontamine olabileceği için de tercih edilmemelidir. 78 Dorsogluteal bölgeye IM enjeksiyon prone ve lateral pozisyonlarda rahatça yapılabilir. Enjeksiyon sırasında kişinin mahremiyetine özen gösterilmelidir. Bölgeye bir defada 1.5- 4ml ilaç verilebilmektedir. 79 Dorsogluteal bölgenin belirlenmesi: Hasta hazırlığı: Hastaya prone ya da lateral poziyon verilir. Prone pozisyonunda yatan hastanın ayakları içe dönük olmalı, baş parmaklar birbirine bakmalıdır. Lateral pozisyonda; alt bacak düz, üstteki bacak kalçadan ve dizden bükülerek alttaki bacağın önüne alınmalıdır. 80 Küçük çocuklara prone pozisyonu verilmeli ve enjeksiyon bölgesi ve ekstremiteler bir başka kişi tarafından sabitlenecek şekilde tutulmalıdır. Çocuk ya da yetişkin çok zayıf ise deri- kas iki parmak arasında gerilmek yerine iki parmak arasında sıkıştırılarak toplanmalıdır. 81 Bölgenin tespit edilmesi: 1) Gluteal bölge hayali bir hat ile 4’e bölündüğünde üst ve dışta kalan 1/4’ lük kısım (musculus gluteus medius kası) 82 2) Crista iliaca anterior superior ile koksiks hayali bir çizgi ile birleştirilip 3’e bölündüğünde dışta kalan 1/3’lük bölge 83 3) Yetişkinde posterior superior iliac çıkıntı ile femur başı (büyük trokanter) arasına çizilen hayali çizginin ortasında, dışında kalan bölgenin üst ve yan tarafı 84 Ventrogluteal bölge: Bölge gluteus medius ve gluteus minimus kaslarını içerir. Ventrogluteal bölgede SC tabakanın ince olması, büyük damar ve sinirlerin az olması, kemik dokusuna uzak olması, feçes kontaminasyon riskinin düşük olması, hastaya verilecek pozisyonun kolay olması nedeniyle tercih edilir. 85 Ventrogluteal bölge IM enjeksiyonlarda en güvenli ve en az ağrılı bölge olarak kabul edilmektedir. Yetişkinlerde ve yedi aydan büyük çocuklarda, IM enjeksiyon için tercih edilmektedir. Bir defada 1.5-2.5 ml ilaç verilebilir. 86 87 Ventrogluteal bölgede enjeksiyon alanının belirlenmesi: Hastanın hazırlığı: Hastaya supine, prone ya da lateral pozisyon verilir. Pronede; ayaklar içe çevrilmeli, başparmaklar birbirine bakmalıdır. Lateralde; üstteki bacak kalçadan ve dizden bükülerek alttaki bacağın önüne alınmalıdır. Böylece kasların gevşemesi sağlanır. Supinede; dizler karna doğru bükülmelidir. 88 Ventrogluteal enjeksiyon alanının belirlenmesi: Sağ kalçada sol el, sol kalçada sağ el kullanılmalıdır. Yetişkinlerde el ayası sırtı, çocuklarda ise el ayası büyük trokantere yerleştirilir. Başparmak hastanın kasığını gösterecek biçimde yerleştirilirken diğer dört parmak hastanın başını gösterir. 89 İşaret parmağı anterior superior crista iliacaya yerleştirilir. Orta parmağı da posterior crista iliacaya doğru mümkün olduğunca arkaya doğru açılır. V şeklinde bir üçgen oluşturulur. 90 Bu küçük alan büyük sinir, damar ve kemik dokusundan uzak enjeksiyon bölgesidir. Kalçaya yaslanmış olan parmakla doku gerilerek iğne 90º lik açı ile batırılır. 91 92 Vastus lateralis kası (laterofemoral bölge): Vastus lateralis kası, uyluğun ön yüzünde üst bacağın ön dış yanında uzun bir şerit halinde yer alan iyi gelişmiş kalın bir kastır. Kas yakınında büyük sinir ve kan damarları yoktur. Dolayısıyla ciddi yaralanma riski yoktur. 93 Vastus lateralis kası uyluğun anterolateral kısmını örter. Kas yatay ve dikey olarak 3 eşit parçaya bölünür. Enjeksiyon ortadaki parçanın dış yanındaki yanına yapılır. 94 Özellikle bebeklerde ve 3 yaşın altındaki çocuklarda ve sık enjeksiyon yapılan yetişkinlerde tercih edilmektedir. İlaç emilimi hızlıdır. Verilebilecek ilaç miktarı 0.5-2.5 ml’dir. Enjeksiyon uzun iğneyle, orta ve posterior alana uygulanırsa küçük ekstremitelerde siyatik sinire zarar verebilir. Bu kas özellikle çocukların aktif kullandıkları kas grubu olduğu için ağrılı olabilir. 95 Rektus femoris kası: Uyluğun ön yüzünde yer alan kastır. Özellikle çocuk ve bebeklerde bu bölgeye enjeksiyon yapılır. Bu kas, eğer başka bir bölge kullanılamıyor ve kontrendike değilse yetişkinlerde de kullanılır. Bu bölge, daha çok kendi kendine enjeksiyon uygulama için uygundur ve hastalar tarafından tercih edilen bir bölgedir. 96 Bacağın ön yüzü yatay ve dikey olarak üç eşit parçaya ayrılır. Bacağın ortasında kalan dikdörtgenlerden ortada kalan dikdörtgen enjeksiyon için kullanılır. İğnenin dokuya giriş açısı kasın kütlesine göre 90º ve altındadır. 97 Deltoid bölge: Deltoid kas üst kolun dış yan yüzünde yer alan küçük bir kastır. Kan akımı hızlı olduğu için ilaç emilimi gluteal bölgeden daha hızlıdır. Bölge kolaylıkla belirlenebilir. Hasta açısından kolaylık taşımasına rağmen alanın küçük olması ve enjeksiyon bölgesinin yakınından radial sinir, büyük kan damarları geçmesi nedeniyle çok fazla tercih edilmemektedir. 98 Deltoid kas, bebeklerde, çocuklarda ve bazı yetişkinlerde yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle diğer bölgeler uygun olmadığı durumlarda (yanık, dermatit) kullanılır. Bu kasa enjeksiyon uygulaması genellikle ağrılıdır. Deltoid kasın kütlesi küçük olduğu için uygulanan ilaç miktarı 0.51 ml’yi aşmamalıdır. 99 Deltoid bölgede enjeksiyon alanının belirlenmesi: Yerin doğru saptanması için giysiler çıkarılmalıdır. Hasta kolunu gevşekçe yere doğru yana bırakmalı ya da dirsekten göğsüne doğru çaprazlamalıdır. Hasta oturur, ayakta ya da yatar pozisyonda olabilir. 100 Akromyon tepesinin alt kenarı palpe edilir ve boydan boya yatay bir çizgi çizilir. Bu çizginin iki ucu kolun dış yan yüzünde aksilla hizasında çizilen çizginin orta noktasıyla birleştirilir. Böylece bir üçgen meydana gelir. 101 Meydana gelen üçgenin merkezi enjeksiyon noktasıdır. Çocuklarda ise akromyon ve aksilla arasında oluşan dikdörtgenin merkezine (kolun lateral yüzeyinde akromyon ve aksilla arasındaki mesafenin ortasına) ya da akromyonun 2 parmak altına enjeksiyon yapılır. Bu bölge, deltoid kasın alt kısmını oluşturur. 102 103 104 Triceps kasına IM enjeksiyon Bu üç başlı kasın kısa başı (yan başı) üst kolun arka yüzünde yer alır. Radiyal sinir yaralanmalarına neden olabileceğinden bu kasa enjeksiyon önerilmez. Ancak aşılar için triceps kası sıklıkla kullanılmaktadır. Bu durumda doğru yerin saptanması çok önemlidir. Trisepsin IM enjeksiyonu ağrılıdır. 105 Yerin saptanabilmesi için akromyon proses ile dirsekte ulnanın olecranon prosesi arasında bir hat çizilir. Bu hat 3 eşit parçaya bölünerek ortada kalan kısım enjeksiyon için kullanılır. Hastaya deltoid kasa yapılan enjeksiyonda olduğu gibi oturur pozisyon verilir. Enjeksiyon için kas dokusu kavranarak küçük iğneyle girilmeli ve az miktarda ilaç verilmelidir. 106 Radial-ulnar sinir hasarı 107 IM enjeksiyonla ilgili sonuçlar: Ağrı oluşması Steril apse oluşması İğne ucunun kemiğe dayanması Aspirasyonda kan gelmesi Alerji ve yan etki belirtilerinin görülmesi Sinir ve doku hasarı Anafilaktik reaksiyon gelişmesi Kas ve kemikte enfeksiyon gelişmesi 108 Hava kilidi tekniği: IM enjeksiyonda hava kilidi tekniğinin uygulanması irritan ilaçların cilt altı dokusunu tahriş etme olasılığını azaltır. SC enjeksiyonda (heparin uygulaması) hava kilidi tekniği, ilacın iğnenin girdiği yerden sızarak ekimoza neden olmasını önler. Ayrıca bu yöntemle iğne içinde kalan ilaç, hava ile itilerek ilaç dozunun tam olarak kas içine verilmesi sağlanır. 109 Hastaya verilmesi gereken ilaç doğru dozda çekilir ve kontrol edilir. Daha sonra enjektöre 0.2- 0.3 ml hava çekilir. Enjeksiyon uygularken enjektör dik tutulur. Önce tüm ilaç daha sonra hava kabarcığı kas dokusuna verilir. Böylece verilen hava iğnenin dokuya girdiği yerde kilit oluşturur. 110 Z tekniği ile IM enjeksiyon: Z tekniği ya da zig-zag yöntemi subkutan dokunun irritasyonuna neden (demir preparatları gibi) olan ilaçların uygulanması için kullanılır. Z tekniği ile uygulanan enjeksiyonlarda ağrı ve rahatsızlık hissi daha azdır. 111 Z tekniği ile hava kilidi tekniğinin birlikte kullanılması gerekir. Eğer hazır enjeksiyonlarda hava varsa tekrar hava eklemeye gerek yoktur. 112 Z tekniği ile ilaç uygularken iğne ucu mutlaka değiştirilmelidir. Böylece iğne üzerindeki ilacın yüzeyel dokulara girmesini önlenir. Derin kas dokusu içine ilaç uygulayabilmek için iğne uzunluğunun en az 3.8 cm olması gerekir. Ventrogluteal, dorsogluteal ya da vastus lateralis bölgelerine Z tekniği ile ilaç uygulanabilir. 113 Heparin kilidi yoluyla ilaç verme Bu yöntem hastaya sürekli açık tutulan fakat sıvı verilmeyen bir damardan her ilaç saatinde ilaç verilmesini sağlar. Hastanın kolundaki bir vene önceden bir heparin kilidi seti yerleştirilir. Setin içine seyreltilmiş heparin doldurulur. Set kola flasterle tespit edilir. İlaç saatinde bir enjektöre ilaç, başka bir enjektöre steril SF çekilir. Diğer bir enjektöre de seyreltilmiş heparin çekilir. 114 Setin girişi alkollü pamukla silindikten sonra SF olan enjektör setin girişine batırılır. Bir miktar kan aspire edilerek sette görüldükten sonra 2 ml SF, ardından ilaç ve en son 2 ml daha SF verilir. Sonra da ortalama 1ml seyreltilmiş heparin solüsyonuyla set doldurulur. 115 İlaçtan önce ve sonra SF verilmesinin sebebi ilaçla heparin etkileşimini engellemektir. 116 Heparin solüsyonu iğnenin içindeki kanın pıhtılaşmasını önler. İğne içinde pıhtılaşma olduysa kesinlikle basınç uygulanarak pıhtı emboli riski nedeniyle dolaşıma verilmemelidir. Bu durumda iğne çıkarılır ve yeni bir IV kateter takılır. Seyreltildiği için heparin sistemik etki göstermez. Yine de heparin kilidi tekniği kanama- pıhtılaşma problemi olan hastalarda uygulanmamalıdır. 1 ml SF içine 10-100 IU heparin konularak heparin seyreltilmelidir. 117 118 GÖZE İLAÇ UYGULAMA Göze tanı ve tedavi amacıyla ilaç uygulanır. Göze uygulanan ilaçlar kornea ve konjoktivadan emilerek etki ederler. Göze uygulanan ilaçlar damla ya da pomad şeklinde olabilir. 119 Göze ilaç uygulama işlemi şu durumlarda uygulanır: Tanı yöntemleri öncesi günlük lokal anestetik ilaçların uygulamasında Antibiyotik ve antienflamatuar ilaçların uygulamasında Göz kasını gevşetmek ya da daraltmak için ilaçların uygulanmasında Gözün yapay olarak nemlenmesini sağlamak için göze ilaç uygulanır. 120 Göze ilaç uygulama sırasında; Damlalık kesinlikle göze temas etmemelidir. Bir hastaya kullanılan ilaç kesinlikle başka bir hastaya kullanılmamalıdır. Her iki göze ilaç uygulanacaksa önce sağlam göze sonra hasta göze uygulanmalıdır. 121 Göze ilaç ya da pomad uygulamadan önce hastanın gözü ve göz çevresi değerlendirilmelidir. Gözde enfeksiyon akıntısı ya da çapak varsa işlem öncesi göz temizlenmelidir. Temizleme işlemi hasta olmayan gözü korumak, hasta olan gözü temizlemek, göz damlası uygulamadan önce gözü temizlemek ya da kabuklanma oluşmuşsa kabuğu temizlemek amacıyla uygulanır. 122 Aplikatör ya da elle göze temas edilmemeli, kontaminasyon önlenmelidir. Eğer göz damlası ve pomad birlikte uygulanacaksa önce damla uygulanmalıdır. Göz pomadı önce uygulanırsa yağlı olduğu için damlanın emilmesini engeller. Göz pomadı uygulandıktan sonra 5-6 dakika, pomad eriyerek emilene kadar hasta bulanık görür. Bu sürede hasta yatmalı ya da oturmalıdır. 123 Göz irigasyonu Göz yıkama işlemi bir sıvı ile göz yüzeyinin yıkanması işlemidir. Çoğunlukla gözden yabancı madde ya da kimyasal bir maddeyi çıkarmak, kornea ve konjoktiva hastalıklarında ilaç uygulamak için göz irigasyonu yapılır. Göz irigasyonunda farklı solüsyonlar kullanılır. Acil bir durumda ilk yardım olarak göz irigasyonu musluk suyu ile yapılabilir. Kimyasal madde varlığında genellikle normal salin solüsyonu ile irigasyon yapılır. 124 125 Kullanılan solüsyonlar ve tüm malzemeler steril olmalı, aseptik teknik uygulanmalıdır. Solüsyon şişesi/ torbası askıya asılarak IV set solüsyon ile doldurulmalı ve düzenli akış hızı ile irigasyon uygulanmalıdır. Çok hızlı, basınçlı veya yavaş uygulanmamalıdır. 126 Kimyasal madde varlığında her göze en az 15 dakika normal salin solüsyonu ile yıkanmalıdır. Eğer kimyasal maddenin cinsi bilinmiyorsa turnusol kağıdı kullanılarak maddenin asit ya da baz olduğu belirlenebilir. Kimyasal madde ile yaralanma durumunda zaman, tarih, hastanın belirttiği madde mutlaka kaydedilmelidir. 127 Göze oftalmik anestetik madde kullanılmış ise kornea ve konjoktiva yaralanmalarını önlemek için hasta ilaç uygulanan göze dokunmaması konusunda bilgilendirilmelidir. 128 Göze ilaç damlatma (instilasyon): İnstilasyon, sıvının boşluk içine damla damla verilmesi işlemidir. Göze ilaç damlatma işlemi, göz hastalıkları ve göz yaralanmalarının tanı ve tedavisi, tanı girişimi öncesi lokal anestetik ilaçların verilmesi, antibiyotik ve antienflamatuar ilaçların uygulanması, göz kaslarını gevşetmek için lokal ilaçların uygulanması ve gözü yapay olarak nemlendirmek amacıyla uygulanmaktadır. 129 Göz muayenelerinde göz damlaları, göz anestetiği, muayene sırasında pupillayı dilate etmek, kornea yaralanmalarını belirlemek amacıyla uygulanmaktadır. Göz damlaları çoğunlukla gözü nemlendirmek, glokom, infeksiyon gibi problemlerde tedavi etmek amacıyla kullanılır. 130 Bazı göz ilaçları geçici olarak yanma, kaşınma ve kızarıklığa neden olabilir. Sistemik etkiler nadiren görülür. Göze uygulanan ilaçlar kullanılmaya başladıktan sonra kontaminasyonu önlemek için en fazla iki hafta kullanılabilir. Uygulanacak ilaçlar bulanıklık, renk değişikliği, çökelti yönünden gözlenmelidir. Bu bulgular varsa ilaç kullanılmamalıdır. 131 Göz pomadı uygulama: Göz pomadı uzun sürede etki etmesi istenen ilaçların göze lokal olarak uygulanmasıdır. İlaç uygulandığında kornea yüzeyi üzerinde koruyucu ince bir tabaka oluşturulur. Pomadlar göz ya da göz kapağı inflamasyonunda ortaya çıkan ağrıyı azaltmak için uygulanabilir. 132 Göz pomadları yarı katı ilaçlardır. Bu nedenle kullanım sonrası pomadın başında kalan ilaç atıkları sertleşir. Eğer pomad sertleşerek ilaç ağzında kabuk oluşturmuş ise steril gaz bezi ile kabuk temizlenmelidir. 133 Kulağa ilaç uygulama Kulağa ilaç uygulama bir damlalık aracılığıyla dış duyma kanalından içeriye ilacın damlatılmasıdır. Kulağa ilaç uygulama işlemi, dış kulak yolundaki kiri yumuşatmak, ağrıyı azaltmak, lokal anestezi sağlamak, enfeksiyonu tedavi etmek, inflamasyonu azaltmak ve rahatsızlığı gidermek amacıyla uygulanır. 134 İlacın soğuk olmamasına özen gösterilmeli, ilaçların vücut sıcaklığında olması sağlanmalıdır. Gerekirse uygulanmadan önce oda sıcaklığında 30 dakika bekletilmeli ya da avuç içinde ısıtılmalıdır. Damlalığa çekilmiş ilaç ya da uygulama sonrası artan ilaç tekrar şişeye boşaltılmamalıdır. 135 Damla doğrudan timpanik zar üzerine damlatılmamalı, dış kulak yolu duvarına damlatılarak içeri akması sağlanmalıdır. Damlalığın ucu kulak kepçesine ya da kulak kanalına dokundurulmamalıdır. 136 Her iki kulağa aynı anda ilaç uygulanacaksa önce bir kulağa uygulanmalı ve 5-10 dakika beklenmelidir. Sonra diğer kulağa ilaç uygulanmalıdır. Dış kulak yoluna itilen kulak kiri ya da cisimler kulak yolunun tıkanmasına neden olur. Bu nedenle temizlik amacıyla bile olsa dış kulak yoluna herhangi bir cisim sokulmamalıdır. 137 3 yaşına kadar olan çocuklarda kulak kepçesi aşağı ve geri çekilir. Okul çağındaki çocuklarda kulak kepçesinin düz olarak geriye çekilir. Yetişkinlerde kulak kepçesi yukarı ve geri çekilir. 138 Burna ilaç uygulama İlacın sistemik etkisinden yararlanarak burun mukozasını korumak ve tedavi etmek, nazal konjesyonu gidermek amacıyla burna ilaç uygulanır. Burun steril bir boşluk olmamakla birlikte sinüslerle bağlantısı olduğu için tüm uygulamalarda aseptik tekniğe uyulmalıdır. 139 Özellikle süt çocuklarında burun solunumunu rahatlatmak amacıyla SF uygulanıyorsa emzirme işleminden önce uygulanması gerekir. İlaç kolaylıkla aspire edilebileceğinden öksürme ya da morarma gözlenirse işlem sonlandırılmalı, çocuk oturtulmalı ve aspirasyon yönünden gözlenmelidir. 140 Vajinaya ilaç uygulama (vajinal aplikasyon) Vajina, mesane ve rektum arasında vulvadan uterusun serviks kısmına kadar uzanır. Vajinaya genellikle krem ya da supozituar (fitil) biçiminde ilaçlar uygulanır. Bu ilaçlar antibiyotik, antiseptik gibi özelliklere sahiptir. 141 Supozituarlar vücut sıcaklığında eriyen ilaçlardır. Aplikatörle ya da elle yerleştirilir. Kolay uygulanabilmesi için buzdolabında + 4 C’de saklanmalıdır. İlacın emilmeden dışarı atılmasını önlemek amacıyla ilaç uygulanmadan önce hastanın tuvalet ihtiyacını gidermesi ve tek doz uygulanacaksa gece yatmadan önce uygulanması önerilmektedir. 142 Vajinal ilaç uygulamalarında sürtünmeyi azaltmak için suda eriyebilen kayganlaştırıcı kullanılmalıdır. Hasta vajinal ilaç uygulamasından sonra 30 dakika lateral pozisyonda yatırılır. İlacın sızma ihtimaline karşı hastaya ped verilmelidir. 143 Rektuma ilaç uygulama (Rektum aplikasyonu) Fitiller rektum içine kolayca yerleştirilebilmeleri için koni veya silindir biçiminde üretilmiş ilaçlardır. İlaçlar rektum mukozasından emilerek dolaşıma katılırlar. Fitiller rektumun boşaltılmasında önemlidir. İlacın emilmeden dışarı atılmasını engellemek için işlem defekasyon sonrası uygulanmalıdır. 144 Gliserinli fitiller zor yerleştirilmelerine rağmen rektumun etkili uyarılmasını sağlar. Rektuma ilaç uygulama sırasında anal sfinkter kasları sıkıca kasılır ve kapanır. Bu durum işlemi zorlaştırmakla birlikte ilaç uygulandıktan sonra ilacın dışarı sızmasını önler. Rektuma genellikle lokal etkisinden yararlanılan laksatif supozituarlar uygulanır. Özellikle çocuklarda sistemik etkilerinden yararlanılan antipiretik ilaçlar ve hamilelerde antiemetik ilaçlar bu yolla uygulanabilir. 145 Rektuma uygulanan fitil biçimindeki ilaçlar konstipasyonu gidermek, cerrahi girişim öncesi bağırsakları boşaltmak, hemoroid ya da anal kaşıntıyı tedavi etmek amacıyla uygulanır. Bu yolla antibiyotik, analjezik, antipiretik etkili ilaçlar uygulanmaktadır. 146 İnhalasyon yoluyla ilaç uygulama Solunum sistemi hastalıklarında sık kullanılır. Ölçülü doz inhaler Talimata göre uygulanmalı (ilacı hazırla, derin nefes al, ver, ilacı ağzına yerleştir, iyice içine çek, nefesini tut, ilacı çıkar… gibi) 147 Kortikosteroidli inhaler ve nebul uygulamasından sonra mantar enfeksiyonuna karşı MUTLAKA ağız çalkalanmalıdır. (Örnek: pulmicort, flixotide, inflacort) 148 Nebul uygulama 149 Topikal ilaç uygulamaları Pudra, merhem, krem, yağ ve losyonlar bu yolla uygulanan ilaç şekilleridir. Bu ilaçlar cilt üzerine masajla yayılarak ya da yama biçiminde uygulanmaktadır. Ayrıca yama biçiminde cilt üzerine yapıştırılan hormon replasman tedavisi, analjezik vb. için kullanılan ilaçlar (TTS) vardır. Uygulama yapılacak cildin temiz olması gerekir. Gerekirse cilt temizliği yapılmalıdır. Cilde uygulanan ilaçların etki süresi prospektüs okunarak öğrenilmelidir. 150 Lokal ilaç uygulamalarında dikkat edilmesi gereken ilkeler: Deri temiz ve kuru olmalıdır. Daha önce ilaç uygulanmışsa deri üzerindeki ilaç kalıntıları temizlenmelidir. Losyonlar uygulanmadan önce iyice çalkalanmalıdır. İlaç ılık olarak uygulanmalıdır. Gerekirse ilaç avuç içinde ısıtılmalıdır. Krem ve merhem formundaki ilaçlar ovma ve yayma hareketleriyle deriye sürülür. Ovma önerilmiyorsa basınç yapılmamalıdır. 151 Her ilaç uygulamasında tüpünden çıkarılan ilaç kullanıldıktan sonra kalan ilaç atılmalıdır. Hormon içerikli ilaçlar uygulanıyorsa cilt reaksiyonlarını azaltmak için rotasyon yapılmalıdır. Cilde yama gibi yapıştırılan ilaçlar tüysüz ve skar dokusu bulunmayan bölgelere uygulanmalıdır. 152 TTS biçimindeki ilaçlar yapışkan yüzey üzerindeki koruyucu çıkarılarak cilde yapıştırılır ve ovulmaz, masaj yapılmaz. Yalnızca yapıştırıldıktan sonra 10 saniye el ayası ile bastırılır. Cilde yapıştırılan TTS biçimindeki ilacın uygulanma durumu ve zamanı mutlaka üzerine not edilmelidir. Çünkü bu ilaçlar belirli bir zaman periyodunda etken madde salınımı yaparlar. Çoğunlukla 24 saat sonra çıkarılıp farklı bir alana tekrar uygulanır. 153 Gerekiyorsa kan dolaşımını artırarak ilacın emilimini artırmak için uygulama öncesi bölgeye sıcak uygulama yapılabilir. Uygulanacak ilaç pudra şeklindeyse hastanın bunu solumamasına dikkat edilmelidir. İlaç gerektiğinden fazla kullanılmamalıdır. 154 Bazı ilaçlar ilacı uygulayanın elinden kolayca emilebilir nitelikte olabilir. Buna karşı uygulama öncesi eldiven giyilmelidir. Ayrıca hastanın ilaç uygulanan bölgesindeki lezyonların bulaşma riski de göz önünde tutularak eldiven giyilmesi önerilmektedir. 155 156