Kemik Mineral Homeostazını Etkileyen İlaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com [email protected] Son güncelleme: 17.04.2014 D vitamini ve analogları 1. 2. 3. 4. 5. Osteoporoz tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar 1. Alendronat (Fosamax) 2. Etidronat (Didronat) 3. Flor (Kalsifluor) 4. Kalsiyum (Calcium Sandoz) 5. Klodronat (Bonefos) 6. Plikamisin (Mithracin) 7. Raloksifen (Evista) 8. Risedronat (Actonel) 9. Somon kalsitonini (Miacalcic) 10. Teriparatid (Forteo) 11. Tiludronat (Skelid) Alfakalsidol (One-Alpha) Dihidrotakisterol (Hytakerol) Ergokalsiferol (Calciferol) Kalsitriol (Rocaltrol) Kolekalsiferol (Devit-3) 2 Kemik Yapısı Kemik dokusunun yapılması, yıkılması ve yenilenmesinden üç tip hücre sorumludur: Osteoblastlar: Kemik matriksini oluştururlar ve matriksi mineralize ederler. Osteoblastik aktivite kemiğe özgü alkali fosfataz ve osteokalsin ile ölçülebilir. Osteoklastlar: Oluşmuş kemiği yıkarak rezorbsiyonuna neden olurlar. Osteositler: Kemik dokusunun beslenmesini sağlayan hücrelerdir. 3 Paratiroid Hormon, D Vitamini, Kalsitonin ve Kalsiyum Plazma kalsiyumu, paratiroid hormon ve D vitamini (1,25dihidroksikolekalsiferol) tarafından kontrol edilir. Her ikisi de plazma kalsiyumunu yükseltir (kalsitonin ise azaltır). Vücuttaki kalsiyumun %95’i kemiklerde hidroksiapatit şeklinde bulunur. Plazmada bulunan kalsiyumun yaklaşık %50’si iyonize, %40’ı albumine bağlı, %10’u ise suda çözünen kompleksler şeklindedir. Albumine bağlanma asit pH’da azalır, alkali pH’da artar. Kalsiyum kanda 8.5-10.3 mg/dL (2.1-2.6 mmol/L) düzeyinde bulunur. Değerler albumin konsantrasyonuna bağlı olarak değişebilir. İyonize kalsiyum ise 4.25-5.25 mg/dL (1.05-1.3 mmol/L) düzeylerindedir. 4 Kalsiyum ve fosfat homeostazı Ca2+, bağırsaklardan safra asitlerinin yardımıyla, intestinal kalbindin (kalsiyum bağlayıcı protein) isimli bir proteine bağlanarak aktif olarak ve bunun dışında kolaylaştırılmış difüzyonla absorbe edilir; normal koşullarda kolaylaştırılmış difüzyonla emilen miktar daha fazladır. D vitamini kalbindin yapımını arttırır. Oksalat, sitrat ve fitat gibi anyonlar bağırsaklardan Ca2+ emilimini, emilmeyen kalsiyum tuzları oluşturarak inhibe ederler. Kortikosteroidler ve fenitoin Ca2+’un kolaylaştırılmış difüzyonla emilimini inhibe eder. Ca2+ böbreklerden glomerüler filtrasyon ile atılır. 5 Kalsiyum ve fosfat homeostazını regüle eden majör hormonlar Kalsiyum ve fosfat homeostazı, esas olarak paratiroid hormon ve D vitamininin kontrolü altındadır. 6 Kalsiyum ve fosfat homeostazını regüle eden minör hormonlar Kalsitonin Büyüme hormonu İnsülin Tiroid hormonları Glukokortikoidler Östrojenler ve androjenler Prolaktin 7 Paratiroid Hormon (Parathormon, PTH) Paratiroid bezlerde sentezlenir ve depolanan, 84 amino asitten oluşan tek zincirli bir peptit hormondur. Sentezinin ve salgılanmasının ana düzenleyicisi kandaki iyonize kalsiyum düzeyleridir. Paratiroid bezlerden, paratiroid hormon dışında damar düz kaslarında kalsiyum kanallarını açarak vazokonstriksiyona yol açan bir peptit olan paratiroid hipertansif faktör (PHF) salınır. Hipokalsemi, hipomagnezemi ve hiperfosfatemi, PTH salgılanmasını stimule eder. Ayrıca, b-agonistler ve dopamin de hücre içi cAMP düzeylerini arttırarak PTH salgılanmasını daha az oranda arttırırlar. D vitamini ise PTH salgılanmasını inhibe eder. PTH etkisini adenilat siklaz aktivasyonu üzerinden gösterir ve hücre içi cAMP düzeylerini arttırır. Böbrekte ve renal tübüllerde adenilat siklaz aktivasyonu, cAMP seviyelerinde artış sonucu cAMPüri gerçekleştirir. 8 PTH’nın etkileri I Böbrek tübül hücrelerinde 1-hidroksilazı stimule ederek, 1,25dihidroksikolekalsiferol üretimini arttırır. Glomerüler filtrasyon hızını arttırır. Böbreklerden kalsiyum, magnezyum, ürik asit reabsorbsiyonunu arttırır. Böbreklerden fosfat, amino asitler, bikarbonat, sodyum, klor ve sülfat reabsorbsiyonunu azaltır. Kemiklerde adenilat siklaz/cAMP aracılığıyla osteolizi ve osteoklastik aktiviteyi arttırarak kemik rezorbsiyonunu stimule eder ve kalsiyum mobilizasyonu yapar. Bu esnada kemiğin protein matriksi yıkılır ve kemikten hidroksiprolin salgılanır ve idrarla atılır (hidroksiprolinüri). Düşük dozları kemik oluşumunu arttırabilir. PTH’nın bağırsaklar üzerine direkt etkisi yoktur ve etkilerini 1,25-dihidroksikolekalsiferol üretimini arttırarak dolaylı yolla gerçekleştirir. 9 PTH’nın etkileri II Damar düz kasını, kalsiyum kanallarını inhibe ederek ve hücre içi cAMP düzeylerini arttırarak gevşetir. Böbreklerden bikarbonat kaybı sonucu hiperkloremik asidoz yapabilir. Kalsiyum ve fosfat üzerine net etkileri: Serum kalsiyumu artar; fosfatı azalır. Teriparatid: Osteoporoz tedavisi için yeni sunulmuş rekombinant PTH 1-34 preparatıdır. 10 Paratiroid hormon Böbrekler: Kalsiyum atılımını azaltır, fosfat atılımını arttırır. 25hidroksikolekalsiferolün, 1,25-dihidroksikolekalsiferole dönüşümünü arttırır. Böbrekte ve renal tübüllerde adenilat siklaz aktivasyonu ve cAMP seviyelerinde artış yapar; renal 1-hidroksilazı aktive eder. Kemikler: Yüksek dozlarda kalsiyum ve fosfat rezorbsiyonu artar. Düşük dozları kemik oluşumunu arttırabilir. Osteoklastları, cAMP seviyelerini arttırarak aktive eder. Bağırsak: Dolaylı olarak kalsiyum ve fosfat emilimini arttırır. Dolaylı etkisi vardır. Bağırsaklar üzerine etkilerini 1,25(OH)2 D üretimini arttırarak gerçekleştirir. 11 D Vitamini Steroid yapıdadır. Derinin stratum granulosum tabakasında, 7dehidrokolesterolden ultraviyole ışık yardımıyla oluşur. Diyet yoluyla da alınır. Günlük gereksinimi 18 yaşa kadar 400 IU (10 µg kolekalsiferole eşdeğerdir), daha yukarı yaşlarda ise 200-300 IU’dir. Gebelik ve laktasyonda gereksinimi yaklaşık olarak 200 IU artar. D vitamini çok lipofiliktir. Kanda D vitamini bağlayıcı protein vasıtasıyla taşınır. İnce bağırsaklardan safra asitlerinin yardımıyla emilir. Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında emilimi azalır. D vitamini karaciğer ve yağ dokusunda depolanır ve 6 aylık rezervi vardır. D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, erişkinlerde osteomalazi görülür. Aktif hale gelmesi için, karaciğerde 25-hidroksikolekalsiferole, sonra da böbrekte 1-hidroksilaz ile 1,25 veya 24,25 vitamin D’ye dönüşmesi gerekir. 12 D vitamini Bağırsak: 1,25(OH)2D kalsiyum ve fosfat emilimini arttırır. Kalsiyum bağlayıcı proteinin (kalbindin) oluşumunu sağlar. Böbrek: Tübüllerden kalsiyum reabsorbsiyonunu arttırmada minör role sahiptir. 25(OH)D ve 1,25(OH)D ile kalsiyum ve fosfat atılımını azaltabilir. Kalsiyum ve fosfatın proksimal tubüler reabsorbsiyonunu azaltır. Kemik: 1,25(OH)2D ile kalsiyum ve fosfat mobilizasyonu artar. 24,25(OH)2D ile kemik oluşumu artar. Osteositlerde kalsiyumun plazma membranından aktif transportunu stimule eder. 13 D vitamininin etkileri 1,25-dihidroksikolekalsiferol bağırsaktan kalsiyum, fosfat ve magnezyum emilimini arttırır, böbrekten kalsiyum ve fosfat ekskresyonunu azaltır. Kemiklerin turnoverı ile kalsiyum ve fosfat mobilizasyonu artar; kalsiyum yeni kemik oluşumunda kullanılır. Kalsiyum ve fosfat üzerine net etkileri: Serum kalsiyumu ve fosfatı artar. 24,25-dihidroksikolekalsiferol ise kemik oluşumunu arttırır. Diğer etkileri: Hematopoetik kök hücrelerin farklılaşması ve olgunlaşmasında rol oynar, bu nedenle raşitizmde anemi görülür. İmmün sistemi modüle eder. Anabolik etkisi vardır, osteoblastları aktive eder. 14 D vitamini preparatları I Vitamin D3 (kolekalsiferol): Vücutta sentez edilen veya hayvansal kaynaklı D vitaminidir. Vitamin D2 (ergokalsiferol): Bitkisel kaynaklı D vitaminidir. Kalsitriol (1,25(OH)2D3): Etki gücü en yüksek olan ve en çabuk başlayan (3 saat içinde) D vitamini türevidir. Hipoparatiroidiye bağlı hipokalsemiyi hızlı bir şekilde düzeltir. Kronik böbrek yetmezliğine bağlı renal osteodistrofi tedavisinde tercih edilir. Osteoporoz profilaksisinde kalsiyum ile birlikte kullanılır. En önemli yan etkisi hiperkalsemi ve metastatik kalsifikasyon gelişmesidir. Dihidrotakisterol: Hipoparatiroidizmin acil ve kronik tedavisinde kullanılır. Etkisi hem çabuk başlar hem de uzun sürer (t½ 7-15 gündür). 15 D vitamini preparatları II Alfakalsidol (1-hidroksikolekalsiferol): Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda gelişen osteodistrofilerin profilaksisinde kullanılır. Karaciğerde kalsitriole dönüşmesi gerektiği için karaciğer bozukluklarında etkinliği yetersizdir. Kalsifediol (25-hidroksikolekalsiferol): Aktivasyonu için karaciğerde hidroksillenmesi gerekmez. Malabsorbsiyon sendromu, kronik hepatobiliyer hastalıklar ve fenitoin veya fenobarbital kullanan hastalarda gelişen D vitamini eksikliğine bağlı osteomalazi tedavisinde kullanılır. Teratojenik etkisi nedeniyle gebelerde kontrendikedir. Kalsipotriol: Psöriasisde lokal olarak kullanılan D3 vitamini türevidir. 16 Kimyasal isim Kısaltma Jenerik isim 1,25-dihidroksikolekalsiferol 1,25(OH)2D3 Kalsitriol 19-nor-1,25 dihidroksiergokalsiferol 1-hidroksiergokalsiferol 19-nor-1,25(OH)2D2 Parikalsitol 1-(OH)D2 Dokserkalsiferol 24,25-dihidroksikolekalsiferol 24,25(OH)2D3 Sekalsifediol 25-hidroksikolekalsiferol 25(OH)D3 Kalsifediol 1- hidroksikolekalsiferol 1(OH)D3 Alfakalsidol D2 vitamini D2 Ergokalsiferol D3 vitamini D3 Kolekalsiferol Sekoergostatrienol DHT Dihidrotakisterol 17 Kalsitonin İnsanda, tiroid bezinin parafoliküler hücrelerinde (C hücreleri) katakalsin isimli, kendisi de hipokalsemik etkili bir peptitten, kalsitonin geniyle ilişkili peptit (CGRP) ile birlikte sentezlenir. Balıklarda ultimobronşial cisimcikler tarafından sentez edilir. Etkisi kemik ve böbrekler üzerinedir ve D vitaminine bağlı değildir. Paratiroid hormonun fizyolojik antagonistidir. Osteoklastları inhibe ederek kemik yıkımını engeller. Böbrekler üzerine doğrudan etkisiyle fosfat, kalsiyum, sodyum ve klor ekskresyonunu arttırır. Ancak, kemikte protein matriksin yıkımı da azaldığı için böbreklerden kalsiyum, magnezyum ve hidroksiprolin atılımı azalır. Hiperkalsemi, gastrin, kolesistokinin, adrenalin ve glukagon, kan kalsitonin düzeyini arttırır. Kalsiyum ve fosfat üzerine net etkileri: Serum kalsiyum ve fosfat seviyeleri düşer. 18 Kalsitonin Böbrek: Direkt etkisiyle, fosfat, kalsiyum ve sodyum ekskresyonunu arttırır. Ancak, kemik resorbsiyonu azaldığı için gerçekte kalsiyum, magnezyum ve hidroksiprolinin renal ekskresyonu azalır. Böbrek tubül hücrelerini, cAMP seviyelerini arttırarak aktive eder. Kemik: PTH etkilerini antagonize eder. Osteoklastik kemik rezorbsiyonunu yavaşlatır ve osteoblastlarda kalsiyum depolanmasını arttırır. 19 Kalsitonin preparatları ve kullanım endikasyonları Somon kalsitonini (sakaltonin): Somon balığından elde edilen tipidir. Yarılanma ömrü insan ve diğer memeli kalsitonininden daha uzundur (70-90 dakika). Kalsitonin, Paget hastalığı, hiperkalsemi ve osteoporozda kullanılır. Güvenilir bir ilaçtır ancak etkinliği düşüktür. 20 Kalsiyum Günlük kalsiyum alımı yüksek (1200 mg/gün) olursa, kemiklerden kalsiyum kaybı azalır. Kalsiyum yeterli D vitamini ile birlikte alınmalıdır. Kalsiyumun glukonat, karbonat, laktat ve glukonolaktat tuzları oral yolla kullanılır. Acil durumlar için (hipokalsemi, aritmiler) iyonize kalsiyum sağlayan klorür, glukonat, gluseptat ve glubionat tuzları içeren ampulleri kullanılır. 21 Östrojenler ve androjenlerin osteoporoz profilaksisinde kullanımı Östrojenler, menopoz sonrası kemik kaybını önleyebilirler. Sadece östrojen kullanıldığında endometriyum kanseri riskini arttırdığından genellikle tedaviye bir progesteron eklenir. Omurga kırıklarını %70, kalça kırıklarını %50 oranında azaltırlar. Hem östrojenler hem de androjenler kemiklerde paratiroid hormonu antagonize ederler. Bu şekilde antirezorptif etkiye sahiptirler. Ancak, böbreklerde paratiroid hormon etkisini güçlendirirler ve Ca2+ atılımını azaltırlar. Ayrıca, böbreklerde D vitamini sentezini arttırırlar. Tüm bu etkiler sonucunda pozitif Ca2+ dengesi sağlarlar. Selektif östrojen reseptör modülatörleri (SERM): Raloksifen ve bazedoksifen meme ve uterus dokuları üzerine östrojen antagonisti etkili, ancak kemik ve serum lipid metabolizması üzerine östrojen agonisti etkilidir. Kemik mineral dansitesini korur. Anabolik steroidler: Özellikle transdermal testosteron osteoporozu ve hipogonadizmi birlikte olan erkeklerde faydalıdır. 22 Bisfosfonatlar I (alendronat, etidronat, klodronat, pamidronat, risedronat, tiludronat, zolendronik asit) 23 Bisfosfonatlar II Etki mekanizmaları: Kemik yapım ve yıkımını ve osteoklast aktivitesini azaltırlar. Kemik dokusunda hidroksiapatite bağlanırlar. Osteoklastlar, bifosfonat içeren hidroksiapatit kristallerini fagosite edemezler. Bu şekilde kemik rezorbsiyonu önlenir (antirezorptif etki). Hidroksiapatit kristallerinin oluşumunu yavaşlatırlarken çözünmelerini azaltırlar. Ayrıca, 1,25(OH)2D oluşumunu ve bağırsaklardan kalsiyum emilimini azaltırlar, glikolizi ve hücre büyümesini inhibe ederler, asit ve alkali fosfataz aktivitelerini değiştirirler. 24 Bisfosfonatlar III Kullanım endikasyonları: Malignensilerle ilişkili hiperkalseminin (özellikle etidronat ve pamidronat), Paget hastalığının (ilk seçenektirler) ve osteoporozun tedavisi için (özellikle alendronat, etidronat ve risedronat) kullanılırlar. Günde bir (alendronat, etidronat, risedronat) veya haftada bir (alendronat) kullanılan tabletleri vardır. Pamidronat (Aredia) ve zolendronik asit (Zometa) sadece İV infüzyonla hiperkalsemi tedavisinde kullanılır ve osteoporoz tedavisinde kullanılmaz. 25 Bisfosfonatlar IV Yan etkileri: Etidronat yüksek dozlarda mineralizasyonu bozar. Pamidronat ve alendronat gastrik irritasyon ve özefajit yapabilir. Hipokalsemi, raşitizm ve osteomalazi yapabilirler. Bunun dışında gözlenen yan etkileri çok azdır. Ancak, uzun dönem kullanımda güvenilirlikleri bilinmemektedir. 26 Flor Diş çürüklerinin profilaksisi için kullanılır. İçme sularında 1-2 ppm flor bulunan bölgelerde diş çürükleri ve vertebral kompresyon fraktürleri daha az gözlenir. Flor diş ve kemiklerde birikerek hidroksiapatit kristallerini stabilize eder. Osteoblast sayısını arttırarak trabeküler kemik oluşumunu stimule eder. Rezorbsiyona dokunmaz. Osteoporoz tedavisi için kullanımı araştırılmaktadır. Yeterli miktarda kalsiyumla birlikte verilirse osteoporozda yeni kemik oluşumunu arttırır. Flora kronik olarak yüksek dozda maruz kalma (özellikle tozlar vasıtasıyla hava yolu ile) uzun kemiklerin kortekslerinde kalınlaşma ve özellikle vertebral kemiklerde ekzostoz, osteofit oluşumu, ligaman kalsifikasyonu ve dişlerde sarı plaklar ile karakterize florozise yol açar. 27 Tiazitlerin osteoporoz ve kalsiüri tedavisinde kullanımları Böbreklerden kalsiyum atılımını azaltırlar. Serum Ca2+ düzeyini arttırırlar. İdiopatik kalsiürilerde böbrek taşı oluşumunu ve hiperkalsiüriyi azaltırlar. İdrarda oksalat atılımını da düşürerek kalsiyum oksalat kristallerinin çökmesini azaltırlar. 28 Osteoporoz tedavisinde kullanılmak için geliştirilen yeni ilaçlar İpriflavon: Kemik resorbsiyonunu engelleyen bir sentetik isoflavonoid türevidir. Stronsiyum tuzları: Osteoklastların direkt inhibitörleridir, aynı zamanda kemik yapımını arttırırlar. Diğerleri: Paratiroid hormon ve analogları, kemik büyüme faktörleri, silikon türevleri. 29 Kemik mineral homeostazını etkileyen ilaçların kullanım şekilleri ve dozları İlaç Uygulama yolu Dozu Kalsiyum Oral Günde 1000 mg Flor Oral Günde 2 mg Kalsitonin İntranazal 100-200 IU/gün Raloksifen Oral Günde 60 mg Alendronat Oral Günde bir 10 mg veya haftada bir 70 mg Etidronat Oral Pamidronat İV infüzyon 15 gün süreyle günde 400 mg, kürler 3 ayda bir tekrarlanır 2-4 haftada bir 45-60 mg Risedronat Günde 5 mg Oral 30 Teşekkürler 31 31