Skolyoz (Omurga Eğriliği) – Kifoz (Kamburluk) İnsan omurgasına

advertisement
Skolyoz (Omurga Eğriliği) – Kifoz (Kamburluk)
İnsan omurgasına yandan bakıldığında tam düz değildir. Boyun ve
bel bölgesinde hafif çukurluk (lordoz) ve sırt bölgesinde hafif
kamburluk (kifoz) vardır. Arkadan bakıldığında ise tam düz olmalıdır.
Skolyoz, omurganın göğüs veya bel bölgelerinde görülebilen, yana
doğru eğriliğidir. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar arkadan
bakıldığında yukardan aşağıya yani boyun, sırt ve bel bölgelerinde
düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa veya sola
doğru yer değiştirir ve aynı zamanda kendi eksenleri etrafında döner.
Omurgaya arkadan bakıldığında eğrilik düz durulduğunda bile fark
edilebildiği gibi bazen bu denli net değildir ve ancak öne eğilme
durumunda, kontroller ve röntgen filmlerinde anlaşılabilir. Skolyoz
aslında bir hastalık değil bir bulgudur. Nasıl ki farklı hastalıklara
bağlı olarak ateş ya da ağrı gibi bulgular ortaya çıkabiliyorsa, çeşitli
hastalıklar da skolyoza neden olabilir. Bu nedenle skolyoz, sağlıklı
bir omurga yapısında oluşan biçimsel bir deformite olarak
tanımlanabilir.
Skolyoz, birçok hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, farklı
yaşlarda ve omurga yapısının çeşitli bölgelerinde görülebilir. İki
farklı kişide aynı sebeple ortaya çıkan skolyoz, aynı şekilde seyir
göstermez. Skolyozun kişilere göre değişen kendine özgü tedavi
yöntemi yöntemleri vardır.
Skolyoz, toplumda yaklaşık %2 ila 4 oranında görülür. Bunlardan çok
büyük bir kısmı düşük dereceli eğriliklerdir. Kız çocuklarda erkek
çocuklara göre yaklaşık 8-10 kat daha sık görülebilir. Omurgasında
eğriliği olan kişilerin ancak yüzde 10’unda skolyoz, tedavi
gerektirecek dereceye ilerler. Düzenli egzersiz yapma, sırt kaslarını
güçlü tutma, kondisyonu artırma ve daha fit olma skolyoz takibinin
ve tedavisinin hemen her basamağında yer alan vazgeçilmez
öğelerdendir.
İdiopatik skolyoz (Nedeni bilinmeyen skolyoz)
Skolyozun en sık görülen şeklidir ve kalıtsal bir sebebi olabileceği
düşünülmektedir. En sık genç kızlarda, ergenlik çağının hızlı büyüme
döneminde ortaya çıkar. İdiopatik skolyoz sıklıkla aileseldir ve
genetik (kalıtsal) faktörlere bağlı gibi gözükmektedir. Asıl
anlamadığımız, eğimin gelişmesini tetikleyen faktörlerdir. Diğer bir
deyişle neden bazı eğimler hızla ilerler de bazıları yavaş ilerler.
Skolyoz tam anlamıyla sağlıklı çocuklarda gelişebileceği gibi, beyin
felçli (serebral palsi) kas hastalıklı, çocuk felçli, çocuklarda
oluşabilir. Doğumsal omurga anormallikleri ve bağ dokusu
hastalıkları da sebebler arasındadır. Mongolizm (Down) sendromu da
sebebler arasındadır.Buluğ çağında skolyoz ağrı yapmaz ve tespit
edilmesi zordur ve skolyozun fark edilmesinden birkaç yıl önce
başlamış olabilir. Skolyozun tespitindeki en kolay yollardan biri öne
eğilme muayenesidir. Çocuğun omurgasını büyüme tamamlanıncaya
kadar düzenli olarak kontrol etmelidir. Çünkü skolyoz buluğ çağ
içindeki
herhangi
bir
zaman
diliminde
ortaya
çıkabilir.
Uzun süre oturma veya ayakta durma sonucunda omurgada yorulma
olabilir. Bağların zorlanması sonucu devamlı ağrı duyulabilir. Omurga
yana doğru eğildikçe, dengeyi koruyabilmek amacıyla, ters yöne
doğru ikinci bir eğrilik oluşabilir. Omurgadaki ilk eğrilik ne kadar
büyük ise, büyüme tamamlandıktan sonra durumun daha da ilerleme
ihtimali o kadar fazladır. Aşırı skolyoz (omurgada 60 dereceden daha
fazla eğrilik) solunum problemlerine sebep olabilir.
Skolyozun tedavisi
Skolyozun tedavi süreci skolyoza neden olan hastalığa ve kişide
oluşan skolyoza göre değişkenlik gösterir. Yani bazı hastalar için
tedavi süreci doğal akışında devam ederken; kimi hastalarda ise
kişinin
tedaviye
verdiği
cevap
skolyozun
türüne
göre
değişebilmektedir. Skolyoz çocukluk ve ergenlik döneminde büyüme
ile ilerleme göstermektedir. Yani, omurganın eğriliği daha da
artmaktadır.
Tüm bu sebeplerden dolayı skolyoz için tüm durumlara
uygulanabilecek doğru ve tek bir tedavi seçeneği yoktur. Skolyozun
tanı aldığı yaş, eğriliğin yeri ve derecesi, skolyozu oluşturan
sebepler, muayene bulguları ve radyolojik tetkiklerden alınan veriler
dikkatlice incelenerek, yani skolyoz için yapılacak tedavi
‘kişiselleştirilerek’ hastadan hastaya değişecek şekilde titizlikle
uygulanmalıdır.
Her bir tedavi seçeneği kendi içerisinde, hastaya göre değişiklik
gösterse de skolyoz tanısı aldıktan sonra genel olarak üç alternatif
yol mevcuttur. İlk seçenek izlemdir ve 20-25 dereceden küçük
eğrilikler için uygundur ve belli aralıklar ile takip yapmaktan, sportif
faaliyetleri ve genel vücut kondisyonunu artırmaktan ibarettir.
Skolyoza özel fizik tedavi egzersizleri faydalı olabilir. Ancak bu
egzersizler için zamanlama önemlidir. Çok erken yaşta başlanan
egzersizler, çocukta erken bıkkınlığa neden olabilir. Bunun
sonucunda egzersizin asıl gerekli olabileceği ve hızlı büyümenin
olduğu ileri yaşlarda çocuk egzersiz yapmak istemeyebilir.
İkinci seçenek korse tedavisidir. Eğriliği 20-40 derece arasında olan
ve büyüme potansiyeli olan kişilerde etkili olan bir yöntemdir. ABD
ve Kanada’da çok merkezli olarak yürütülen ve erken dönem
sonuçları 2013’te yayınlanan bir çalışma, korse kullanan hastaların
ameliyat olma oranlarının, kullanmayanlara göre daha düşük
olduğunu açıkça göstermiştir. Yani korse kullananların ameliyat
olma ihtimali düşmektedir. Bu erken sonuçla çalışma durdurulmuş
ve bütün hastalara korse verilmesi kararlaştırılmıştır. Korsenin
günde 20-23 saat takılı kalması etki gösterme açısından önemli
bulunmuştur.
Diğer bir seçenek ise cerrahi tedavidir. Cerrahi genel olarak 40-45
derece üzerindeki eğriliklerde gündeme gelir. Akciğer gelişiminin
tamamlandığı ergenler ve erişkinlerde düzeltme ve dondurma
(sabitleme) ameliyatları uygulanır. Cerrahiye dahil edilen omurlarda
hareket sınırlaması yapılacağı için mümkün olan en az seviye
ameliyat edilerek en fazla düzelme sağlanabilmesi için ameliyat
öncesi hazırlık ve planlama önemlidir.
Download