ÜLKEMİZ MUZ YETİŞTİRİCİLİĞİNE GENEL BİR BAKIŞ Prof. Dr

advertisement
ÜLKEMİZ MUZ YETİŞTİRİCİLİĞİNE GENEL BİR BAKIŞ
Prof. Dr. Hamide GÜBBÜK
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 07059 Antalya
[email protected]
Muz, dünyada ihracat ve ithalat hacmi en yüksek meyve türlerinin başında
gelmektedir. Ülkemizin bulunduğu enlem ve boyla dereceleri göz önüne alındığında,
konum olarak muz yetiştiricilik alanlarının oldukça dışında bulunmaktayız. Buna
rağmen muz, tropik meyveler içerisinde ülkemizde ekonomik olarak yetiştiriciliği
yapılan en önemli türdür. Ülkemiz muz yetiştiriciliği, gerek yetiştiricilik alanı ve
gerekse üretim miktarı açısından sürekli artış trendi içerisindedir. Ayrıca ülkemiz
koşullarında yetiştiricilikte hektara verim, örtüaltını yetiştiriciliğinin avantajından
dolayı dünya ortalamasının üstünde gerçekleşmektedir. Bütün bu olumlu gelişmelere
rağmen,
toplam muz üretimimiz, hala toplam muz tüketimimizin ancak yarısını
karşılayacak düzeydedir. Örtüaltı yetiştiriciliği yapılan alanlara, Antalya, Mersin ve
Hatay’da değişik ilçelerin eklenmesi ve ayrıca birim alandan elde edilen verimin ve
dolayısıyla kalite artışının devamlılığı, ithal edilen ürün miktarını düşürecek ve
ihtiyaçlarımızın önemli bir kısmının kendi kaynaklarımızdan karşılanmasına olanak
sağlayacaktır.
Ülkemiz muz üretiminin artışında, özellikle son yıllarda inşa edilen seraların teknik
açıdan oldukça elverişli olması ve ayrıca yetiştiricilikte Dwarf Cavendih’den verim ve
kalite açısından daha üstün olan Grand Nain ve zaman zaman da Azman çeşidinin
yaygın olarak kullanılmasının rolü büyüktür. Ayrıca sulama, gübreleme, hastalık ve
zararlılarla mücadelenin amaca ve tekniğine uygun olarak yapılması da muz
yetiştiriciliğinde verim ve kalitenin artmasında rol oynayan diğer önemli unsurlardır.
Ülkemizde sadece sofralık olarak tüketilen muz, Afrika ve bazı Asya ülkelerinde ise
sofralık tüketim yanında Plantain olarak adlandırılan ve nişasta içeriği oldukça yüksek
olan grupta yer alan çeşitler ise pişirilerek tüketilmektedir. Gerek sofralık ve gerekse
pişirilerek tüketilen muzlar, karbonhidrat, A vitamini ve bitki besin maddelerinden
özellikle de potasyum bakımından da zengin ve kalorisi oldukça yüksektir.
Bu
nedenle, gerek çocuk ve gerekse yetişkinler tarafından sevilerek tüketilmektedir.
Muz yetiştiriciliğinde verim ve kalite açısından tatminkar sonucun alınmasında,
ekolojik faktörler yanında, yetiştiricilikte uygulanan teknik ve kültürel işlemlerin
amacına uygun olarak zamanında yapılması önemli rol oynamaktadır. Ülkemiz muz
yetiştiriciliğinde örtüaltı yetiştiriciliği konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiş ve
son yıllarda yan yüksekliği yetiştiricilik açısından oldukça elverişli seralar tesis
edilmeye başlamış ve bu durum birim alandan elde edilen verimin artmasında önemli
rol oynamıştır.
Sulama ve gübreleme konusunda da teknik anlamda kaydedilen
gelişmeler oldukça olumlu yönde olup, üreticilerimiz bu konuda geçmişe oranla
oldukça bilinçli bir tavır sergilemektedirler. Yetiştiricilikte önceki yıllarda klasik fide
materyalleri kullanılırken, günümüzde meristem kültürü ile çoğaltılmış fide
materyalleri yetiştiricilikte kullanıma girmiş ve plantasyonlar daha sık değiştirilmeye
başlanmıştır. Fakat zaman zaman meristem kültürü ile çoğaltılmış fidanlarda,
dikimden sonra bahçelerde karşılaşılan somaklonal varyasyonlar, üreticilerimizin
şikayetleri arasında yer almaktadır. Diğer meyve türlerinde olduğu gibi muz
yetiştiriciliğinde de yetiştiricilikte kullanılan çeşit verim ve kalite açısından oldukça
önemlidir. Üreticilerimiz teknik özellikle açısından uygun seralarda çeşit olarak Grand
Nian ve Azman çeşitleri ile bahçe kurmayı tercih etmektedirler. Yaptığımız
adaptasyon çalışmalarına dayanarak, her iki çeşidin gerek verim ve gerek meyve
iriliği açısından Dwarf Cavendish çeşidine göre daha avantajlı olduğunu
söyleyebiliriz.
Muz yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı tropik ülkelerde, ülkemiz ile
kıyaslandığında özellikle virüs hastalıkları oldukça yaygın olduğunu söyleyebiliriz.
Ülkemizde ise özellikle zaman zaman karşılaşılan düşük sıcaklıklar, rüzgar ve dolu
zararı muz plantasyonlarında önemli problemlere yol açmaktadır. Ayrıca örtüaltı
yetiştiriciliğinde sera inşası, başlangıç maliyetini arttırmakta ve ayrıca gübre ilaç vb.
diğer girdi maliyetlerindeki artışların muz satış fiyatlarına düzenli olarak yansımaması
üreticilerimizin önemli problemleri arasında yer almaktadır. Yetiştiricilikte önemli
gelişmeler kaydetmemize rağmen, derim ve derim sonrası işlemlere gereken özenin
gösterilmemesi önemli kalite kayıplarına neden olmaktadır. Bu konuda da gerek
derim, gerek depo ve gerekse olgunlaştırma koşulları açısından olumlu gelişmeler
kaydetmemize rağmen, halan bu konuda istenen düzeyde değiliz.
Sonuç olarak; bazı olumsuzluklara rağmen, gelecekte muz yetiştiriciliğimizde üretim
alanı ve buna bağlı olarak üretime miktar olarak yansıyan artışlar, ülkemiz muz
tüketiminin önemli bir kısmının kendi üretimimiz ile karşılanmasına olanak
sağlayacak ve bu durum ithalattan kaynaklanan döviz kaybını önemli ölçüde azaltarak
milli ekonomimize önemli katsı sağlayacaktır.
Ayrıca üretici birliklerimizin
yetiştiricilikten pazarlamaya ve pazarlamadan tüketime kadar olan evrelerde aktif rol
oynamalarının, muz yetiştiriciliğimizin daha da gelişmesine önemli katkı sağlayacağı
görüşündeyim.
Download