kalp cerrahisi - Acıbadem Hemşirelik

advertisement
KALP CERRAHİSİ OPERASYONU GEÇİRMİŞ OLAN HASTALARIN POST-OP HASTANEDE
YATIŞ
DÖNEMLERİNDE
UYKULARINI
ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
VE
GÜNLÜK
UYKU
DÜZENİNDEKİ DEĞİŞİMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Nazlı Elitoğ, Nurgül Öztürk, Duygu Menteş, Birgül Zeytun, Hasan Kahraman, Gülay Kırdağ, Okan
Cengiz, Birsen Erkuş
ÖZET
Uyku insan yaşamında nefes alma, yemek yeme ve boşaltım kadar önemli ve vazgeçilmez bir
gereksinimdir.Gerek fiziksel, gerekse ruhsal yönden sağlıklı olmanın temel koşullarından biridir.
Uyku ve dinlenmenin hastanedeki hastaların iyileşme sürecine etkisi ile ilgili bir çok çalışma yapılmış
olsa da, bunların çok azı kalp cerrahisi ile ilişkisini göstermektedir.
Kalp Cerrahisi sonrası iyileşme döneminde uyku yoksunluğu her ne kadar ortak bir sorun olmasa da
yaşam kalitesinin, morbidite ve mortaliteyi etkilemektedir.
Tanımlayıcı kesitsel nitelikte olan bu araştırma Ocak 2008 Mart 2008 yılı arasında, Kadıköy Acıbadem
Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Servisinde,kalp cerrahisi ameliyatı olmuş olan hastaların günlük uyku
düzenindeki değişiklikleri ve uykularını etkileyen faktörleri belirlemek amacı ile yapılmıştır.
Verilerin elde edilmesinde hastaların demografik özellikleri, literatüre uygun olarak hazırlanan, uykuyu
etkileyen faktörler, günlük uyku durumlarındaki değişimler ve bu değişimlerin sorgulandığı soru formu
kullanılmıştır.Çalışmada elde edilen veriler, SPSS 10 paket programında yüzdelik hesabı ve ki-kare testi
kullanılarak değerlendirilmiştir.
Hastaların ameliyat öncesi uyku durumlarını değerlendirmeleri istenmiş ve %42,9’u uykularının iyi %
%32,9’u orta, % 15,7’si kötü düzeyde olarak nitelemişlerdir.
Hastaların %58,6’sı ameliyat sonrası uyku düzeyinin değiştiğini ifade etmişlerdir.
Yapılan analizlerde yaş grubu, cinsiyet, eğitim ile hastaların uyku alışkanlıklarındaki değişiklik arasında
anlamlı fark bulunmamıştır. Hastaların % 57,1’i ameliyat sonrasında 4 saatten az uyudukları
gözlemlenmiştir. Hastane ortamında uykuyu etkileyen çevresel faktörler incelendiğinde, hastaların %
17,1’i oda ısısından, % 15,7’si ışıktan, %17,1’i odada hasta sayısının fazla olmasından kaynaklanan
gürültüden,% 32,9’u uyku saatinde yapılan uygulamalardan etkilendiklerini belirtmişlerdir.
Hastane ortamında uykuyu etkileyen bireysel faktörlerin başında %74,3 zorunlu sırt üstü yatış
pozisyonu, % 47,1 ağrı, % 12,9 hastalığa ait kaygı ilk sıralarda yer almıştır.
Hastanede kaldıkları süre içerisinde hastaların %61,4’ü’ uykusuzluk problemlerini hemşirelere
ilettiklerini ifade etmişlerdir.Yine uyku sorunu yaşayan hastaların % 62,9’u kendileriyle ilgilenen
hemşirelerin çözüm sağladıklarını belirtmişlerdir.
GİRİŞ
Uyku, karmaşık, yüksek derecede organizasyon gösteren, birçok iç ve dış faktörden etkilenen, belli
dönemlerinde beyinin uyanıklık kadar aktif olduğu, geri dönüşümlü bir bilinçsizlik ve seçici yanıtsızlık
özellikleri gösteren bir süreçtir.Yirminci yüzyılın ortalarına kadar uyku pasif bir dönem olarak
tanımlanmıştır.Sonraki dönemlerde uyku ile ilgili bir çok hipotez ileri sürülmüştür.Bu hipotezler
arasında, enerjinin korunması, beyin detoksifikasyonu, beyin termoregülasyonu, doku yenilenmesi
öğrenme ve bellek oluşumu sayılabilir (1, 2, 3, 4).
Bu hipotezler, her ne kadar neden uyuduğumuz sorusuna yanıt veremese de, uykunun bir çok
fizyolojik süreci etkilediği bilinmektedir (4).
Aynı zamanda vücudumuzdaki fizyolojik değişikliklerinde uykuyu etkilediği bilinmektedir.Uyku
düzeninde oluşan değişikliklerin bireylerin günlük performanslarında, bilişsel işlevlerinde, yaşam
kalitelerinde olumsuz sonuçlara neden olmaktadır.Bu nedenle uyku insan yaşamında nefes alma,
yemek yeme ve boşaltım kadar önemli ve vazgeçilmez bir gereksinimdir.gerek fiziksel, gerekse ruhsal
yönden sağlıklı olmanın temel koşuludur. Araştırmalar, uykunun, uyanıklıktan bağımsız, SSS’nde ortaya
çıkan bir dizi değişme ile oluşan, kendi içinde sınırları açık bir şekilde tanımlanabilen beş dönemden
oluştuğunu ortaya koymuştur.beş uyku döneminin birisi hızlı göz hareketleri(rapit Eye Movement-REM)
dönemi, diğerleri de Non REM (NREM) NON-REM olarak bilinmektedir.
Genellikle kısa bir uyanıklık döneminden sonra uykuya geçilmektedir.Uykunun başlamasından yaklaşık
90 dakika sonra da ilk REM dönemi ortaya çıkmakta, daha sonra da yaklaşık 90 dakika aralarla bir
gecede 3-5 REM döneminden geçilmektedir.Genel olarak uykunun ilk 1/3’lük bölümünde derin uyku,
son 1/3’ünde de REM uykusu daha fazla yer almaktadır.
NREM uykusu kendi içinde iki ana bölüme ayrılır.
a)Yüzeyel uyku (1.dönem ve kısmen 2.dönem):
Yüzeyel uyku, uyku ile uyanıklık geçişi arasındaki dönemi oluşturmakta olup bu dönemde insanlar
kolaylıkla uyandırılabilmektedir.
b)Derin uyku (yavaş dalga uykusu) (3. ve 4. dönemler):
İnsanın uyandırılabilmesi için daha şiddetli uyarana ihtiyaç vardır.Bu dönemin bir temel özelliği de
büyüme hormonu (GH) salgılanmasındaki artıştır.GH salgısındaki artışla birlikte protein sentezi
artmakta, metabolizma yavaşlamakta, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemindeki fizyolojik
aktivitelerde
genel
olarak
azalma
dikkat
çekmektedir.Tüm
bu
değişimleri,
bedensel
dinlenmeye,yenilenmeye hizmet ettiği kabul edilmektedir (1, 2, 3, 4, 5).
Bir çok araştırma uyku yoksunluğunda, bireylerde belli bir süre sonra yorgunluk, bezginlik, dikkati
toplayamama, ağrıya karşı duyarlılığın artması, ve sinirlilik gibi fiziksel ve duygusal çöküntü yaşandığını
göstermiştir( 6, 7, 10).
Uyku yoksunluğunun neden olduğu yorgunluk, ajitasyon gibi negatif etkilerin çevresel uyaranlarla (ses,
ışık) birleşmesiyle otomotik sinir sistemi uyarılmasının habercisidir.Kalp cerrahisi prosedürü uygulanan
hastaların
uygunsuz
sempatik
sinir
sistemi
aktivasyonunun
özellikle
miyokardiyal
hasarı
kolaylaştırabileceği düşünülürse diğer hasta gruplarına göre daha fazla risk altında olduğu söylenebilir
(9).Bu düşünceye paralel olarak, uykusuzluk ve bronkospazmın neden olduğu psikolojik yanıtın hava
yolu direncini ve solunumsal iş yükünü arttırdığı, sempatik uyarılmayla inotropik ve kronotropik
miyokardiyal uyarılma ve vazokontriksiyona neden olduğu belirtilmektedir (10).
Uyku ve dinlenmenin hastanedeki hastaların iyileşme sürecine etkisi ile ilgili bir çok çalışma yapılmış
olsa da, bunların çok azı kalp cerrahisi ile ilişkisini göstermektedir.
Kalp Cerrahisi sonrası iyileşme döneminde uyku yoksunluğu her ne kadar ortak bir sorun olmasa da
yaşam kalitesinin, morbidite ve mortaliteyi etkilemektedir (11).
AMAÇ
Bu çalışma, kalp cerrahisi sonrası hastaların hastane ortamında yaşadıkları uyku problemlerini
belirlemek ve bunlara yönelik uygun hemşirelik müdahaleleri geliştirilmesine katkı sağlamak amacı ile
yapılmıştır.
YÖNTEM
Tanımlayıcı kesitsel nitelikte olan bu çalışmaya Acıbadem Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniğinde
0cak 2008-Nisan 2008 arasında yapılmıştır.
Çalışmanın kapsamına Koroner Arter Bypass Greft operasyonu (CABG) ve Kalp kapak replasmanı
yapılmış olan hastalar dahil edilmiştir.Çalışmanın yapıldığı süre içinde Kalp cerrahisi operasyonu
geçirmiş olan 70 hasta evreni oluşturmuş, ve evrenin tamamı örneklem olarak alınmıştır. Araştırma için
hastane etik kurulundan ve hastalardan izin alınmıştır.
Araştırmanın yapıldığı ünite, iki odalı, her odada 5 yatağın bulunduğu, bayan ve erkek olmak üzere iki
ayrı banyo ve tuvaletin bulunduğu bir ünitedir.Ünitede ziyaret sınırlaması olup, günde 1 saat öğlen
saatlerinde hasta ziyaretine izin verilmektedir. Hastaların yanında refakatçi bulunmamaktadır.
Literatür bilgileri doğrultusunda, demografik verileri ve uyku aktivitesini içeren çalışma formu
hastalarla yüz yüze görüşülerek doldurulmuştur.Uykuyu etkileyen faktörler içinde: Kronik hastalık
varlığı, ışık, ısı, gürültü gibi çevresel faktörlerden etkilenme ile ameliyat sonrası zorunlu sırt üstü yatış
pozisyonu, ağrı, gibi etmenler ele alınmıştır.
Aynı zamanda hemşirelik girişimlerinin yeterliliği sorgulanmıştır.
Araştırmada elde edilen veriler SPSS paket programında (11.0 version for windows) yüzdelik dağılım,
Ki Kare önemlilik testi kullanılarak analiz edilmiştir.
BULGULAR
Çalışmanın kapsamına alınan hastaların %64,3’nün erkek olduğu, %51,4’ünün 51-60 yaş grubunda
olduğu belirlenmiştir.Hastaların hastanede ortalama yatış süresinin 5,24 ±1 gün olduğu, %15,7’sinin
okuma yazma bilmediği,% 41’inin ilköğretim mezunu olduğu, %61,4’ünün kalp problemlerine ilave en
az bir kronik hastalığının olduğu belirlenmiştir(Tablo-1).
Tablo 1. Hastaların demografik özellikleri (n=70)
ÖZELLİKLER
CİNSİYET
Erkek
64,3
Kadın
35,7
SAYI
%
45
25
YAŞ
51-61
51,4
61-70
37,1
71-80
11,4
36
26
8
EĞİTİM DURUMU
Okur yazar değil
15,7
Okur Yazar
11,4
İlk ve orta öğretim
41,4
Lise ve üzeri
31,4
11
8
29
22
Hastaların ameliyat öncesi uyku durumlarını değerlendirmeleri istenmiş ve %42,9’u uykularının iyi %
%32,9’u orta, % 15,7’si kötü düzeyde olarak nitelemişlerdir.
Hastaların %58,6’sı ameliyat sonrası uyku düzeyinin değiştiğini ifade etmişlerdir.
Yapılan analizlerde yaş grubu, cinsiyet, eğitim ile hastaların uyku alışkanlıklarındaki değişiklik arasında
anlamlı fark bulunmamıştır (P>0,05). Uyku durum değerlendirmelerinde ise; % 18,6’sı iyi, % 40’ı orta,
% 27,1’i ise kötü düzeyde olarak nitelemişlerdir. Hastaların % 62,9’u ameliyat sonrası alışkın oldukları
saatte uyuyamadıkların belirtmiş ve % 81,4’ü gündüz uyuduklarını ifade etmişlerdir.(Tablo2)
Tablo 2 Uyku alışkanlığında değişmeyi etkileyen faktörler (n=70)
Değişen
Sayı ( %)
Yaş
50-60
χ2=0,346
61-70
p=0,841
71-80
Cinsiyet
Kadın
χ2=1,791
Erkek
p=0,181
Değişmeyen
Sayı ( %)
Toplam
Sonuç
Sayı ( %)
22 (61,1)
14 (38,9)
36 (51,4)
15 (57,7)
11 (42,3)
26 (37,1)
4 (50)
4 (50)
8 (11,4)
12 (48)
13 (52)
25 (35,7)
29 (64,4)
16 (35,6)
45 (64,3)
Eğitim düzeyi
Okur yazar değil
χ2=7,801
Okur Yazar
p=0,50
İlk ve orta öğretim
Lise ve üzeri
8 (72,7)
3 (37,5)
13 (44,8)
17 (77,3)
3 (27,3)
11 (15,7)
5 (62,5)
16 (55,2)
5 (22,7)
8 (11,4)
29 (42,9)
22 (28,6)
Ameliyat sonraki uyku sürelerine bakıldığında ise %57,1’i 4 saat ve daha az, % 38,6’sı 5-8 saat arası
uyuduklarını belirtmişlerdir(Tablo 3).
Tablo 3 Hastaların hastanedeki uyku özellikleri (n=70)
ÖZELLİKLER
Uyku niteliği
%
Çok iyi
8,7
İyi
18,6
Orta
40,0
Kötü
27,1
Çok kötü
4,3
Uyku süresi
4 saat ve dada az
58,6
5-8 saat
38,6
9 saat ve üzeri
2,9
Uyku alışkanlığında değişme
Değişen
58,6
Değişmeyen
41,4
Gündüz uyuma durumu
Uyuyanlar
81,4
Uyumayanlar
18,6
Alışkın olduğu saatte uyuma
Uyuyanlar
35,7
Uyuyamayanlar
62,9
Sayı
6
13
28
19
3
41
27
2
41
29
57
13
25
44
Hastane ortamında uykuyu etkileyen çevresel faktörler incelendiğinde,hastaların % 17,1’i oda
ısısından, % 15,7’si ışıktan, %17,1’i odada hasta sayısının fazla olmasından kaynaklanan gürültüden,%
32,9’u uyku saatinde yapılan uygulamalardan etkilendiklerini belirtmişlerdir .
Hastane ortamında uykuyu etkileyen bireysel faktörlere bakıldığında,hastaların % %47,1’i ağrıdan, %
12,9’u hastalığa ait kaygılardan, %74,3’ü zorunlu sırt üstü yatış pozisyonundan etkilendiklerini
belirtmişlerdir(Tablo-4).
Hastanede kaldıkları süre içerisinde hastaların %61,4’ü’ uykusuzluk problemlerini hemşirelere
ilettiklerini ifade etmişlerdir.Yine uyku sorunu yaşayan hastaların % 62,9’u kendileriyle ilgilenen
hemşirelerin çözüm sağladıklarını belirmişlerdir.
Tablo 4 Hastaların hastane ortamında uykusunu etkileyen faktörler (n=70)
Çevresel faktörler
%
Odada hasta sayısının fazla olmasından kaynaklı gürültü
Etkilenen
17,1
Etkilenmeyen
82,9
Odanın ısısı
Etkilenen
17,1
Etkilenmeyen
82,9
Odadaki ışık
Etkilenen
15,7
Etkilenmeyen
84,3
Uyku saatlerinde yapılan uygulamalar
Etkilenen
32,9
Etkilenmeyen
67,1
Sayı
12
58
12
58
11
59
23
47
Bireysel faktörler
Ağrı
Etkilenen
47,1
Etkilenmeyen
52,9
Hastalığa ait kaygı
Kaygı hisseden
12,9
Kaygı hissetmeyen
33
37
9
61
87,1
Zorunlu Yatış Pozisyonu
Etkilenen
74,3
Etkilenmeyen
25,7
52
18
TARTIŞMA
Çalışma kapsamına alınan hastaların çoğunluğunun %64,3’nün erkek olduğu, cinsiyet ve post-op uyku
değişikliği arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür.
Çalışma kapsamındaki bireylerin % 51,4’nün 51-60 yaş grubunda olduğu, yaş ve post-op uyku
değişikliği arasında anlamlı fark görülmemiştir.Ancak yapılan bir çok araştırmada bizim bulgularımızın
aksine yaş ve uyku değişikliği arasında anlamlı farklar bulunmuştur (12, 13). Bununla birlikte bizim
çalışmamızdaki bireylerin 50 yaş ve üzeri oluşu, yaş ve uyku değişimi arasındaki ilişkinin incelenmesine
engel teşkil ettiğini düşündürmektedir. Yapılan bir çok araştırmada kalp cerrahisi operasyonu sonrası
uykusuzluk ve uykusuzluğun yarattığı problemlerin taburculuk sonrası dönemde de devam edebileceği
gösterilmiştir (11, 13, 14).
Çalışma kapsamına alınan bireylerin hastaneye yatmadan önceki ve sonraki uyku özellikleri
karşılaştırıldığında bireylerin % 58,6’sının uyku düzeylerinin değiştiği gözlemlenmiştir.Redeker ve
arkadaşlarının %71 (15), Beydon L. ve arkadaşlarının çalışmalarında (P=0, 035) da aynı ilişki
görülmüştür (8).
Hastane ortamında hastaların uykularını etkileyen bireysel faktörler arasında, ameliyat sonrasında
sternotomi yapılan tüm hastalara önerilen zorunlu sırt üstü yatış pozisyonunun (% 74, 3) ve ağrının
(%47,1) birinci sırada yer alıyor olmaları dikkat çekici bir sonuçtur. Elde etmiş olduğumuz bu bulgular,
literatür bilgileriyle paralellik göstermektedir (16, 17, 18).
Hastaların, hastaneye yatma ve hastaneye yatmanın getirdiği bir takım kaygıların bireylerin uyku
yaşantıları üzerinde olumsuz etkilere sahip olduğu ve uyku alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştirdiği
yapılan çalışmalarda gösterilmiştir (19, 20).Bizim çalışmamızda da benzer bulgular(%12,9) elde
edilmiştir.
Uyku saatlerinde yapılan uygulamalar ve hasta odalarına fazla girilip çıkılmasının uykuyu olumsuz
yönde etkilediği gözlemlenmiştir (%32, 9). Redeker ve arkadaşları, Tamburri ve arkadaşları, Hilton’ nın
araştırma sonuçları bizim bulgularımızla paralellik göstermektedir (11, 21, 22). Jarman H ve arkadaşları
tarafından yapılan bir araştırmada, sadece ilaç uygulama saatlerinin bireye özgü ve esnek bir şekilde
düzenlenmesiyle bile hastaların uyku aktivitelerinde önemli düzeyde olumlu sonuçlar elde edilmişti
r(23).
Hasta odalarının sıcak (%17, 1) ve gürültülü (%17,1) olması da uykuyu etkileyen önemli fiziksel
faktörler arasında yer aldı. Elde ettiğimiz bulgular literatür bilgileriyle benzerlik göstermektedir (24,
16). Dines-Kallinowski C. yapmış olduğu çalışmada gürültünün çeşitlerine göre uyku problerininde
çeşitlilik göstereceği özellikle ani başlayan gürültünün
( telefon sesi, alarm sesleri) daha fazla
rahatsızlık verici olduğunu göstermiştir (25).
Hastanelerde aydınlatma zorunluluğu kaçınılmaz bir gerçektir.Ancak mümkün olduğunca bu faktörün
kontrol altına alınması gerekir. Bizim yapmış olduğumuz çalışmada ışığın (%15,7) hastaların uykusunu
etkilediği gözlemlenmiştir.
Yapmış olduğumuz çalışmada Hastaların %40,6’sı yaşadıkları uyku problemi yaşamış olmalarına karşın,
sorunu hemşirelerine iletmek yerine, sorunlarını bireysel çabalarıyla çözme yoluna gitmeyi tercih
etiklerini belirtmiştir. Bununla birlikte, hastaların % 62,9’u ise hemşirelerin uyku problemlerine çözüm
bulduğunu ifade etmişlerdir.
Bu bulgular ışığında hasta ve hemşireler arasında etkili bir iletişim kurulduğu, ancak yeterli olmadığı,
hemşirelerin
uykunun
önemini
bilmelerine
karşın,
uygulamaya
yeterince
yansıtamadıkları
söylenebilir.Uyku problemi yaşayan hastaların hemşirelik bakım planı kayıtlarında sadece %6’sında
uyku sorununun ele alınmış olması bu kanıyı desteklemektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu araştırmada elde edilen verilere dayanarak,
Uyku düzenini etkilediği belirlenen, sıcaklık, aydınlatma, yüksek ses gibi ortam fiziksel özelliklerinin
hastaların uykularını olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde düzenlenmesi,
Sırt üstü yatış pozisyonunun, uykuya dalamama probleminin en önemli faktörü olduğu göz önüne
alınarak,
fonksiyonel
yatakların
tercih
edilmesi,
yastıkla
desteklenmesi,
hastaların
masajla
rahatlatılması ,
Ağrının uykuyu etkileyen en önemli faktörlerden olduğu göz önüne alınarak, ağrı yönetimi ve
kontrolüne yönelik gerekli hemşirelik planlama ve uygulamanın yapılmasında gerekli özenin
gösterilmesi,
Hemşirelik uygulama saatlerinin bireye özgü ve esnek bir şekilde düzenlenmesi,
Hastaların kendilerini ifade edebilecekleri açık iletişimin sağlanmasına yönelik iletişim
tekniklerinin
kullanılması,
Hemşire ve diğer sağlık profesyonellerinin klinikte hastaların uyku kaliteleri ve uyku ile ilgili
problemlerine yönelik duyarlılıklarını arttırmak amacıyla hizmet içi eğitim programları düzenlenmesi
önerilmektedir.
KAYNAKLAR
1. Ropper H., Brown R. H. Princıples of Neurology Çev. Dr. Gözükırmızı E., Dr.Benbir G. Uyku ve
Anomalileri, Güneş Kitabevi 2006
2. Prof.Dr. Işık E., Prof. Dr.Taner E., Prof. Dr.Işık U. Uykunun fonksiyonu; Güncel Klinik Psikiyatri
3. Doç.Dr. Özgen F. Uyku ve uyku bozuklukları Psikiyatri Dünyası 2001; 5:41-48
4. Öztürk L.Yanıtını arayan eski bir soru: Niçin uyuruz? İstanbul Tıp Dergisi 2007; 70(4)
5. Dr. Ertuğurul A., Dr. Rezaki M. Uykunun Nörobiyolojisi ve bellek üzerine etkileri Türk Psikiyatri
Dergisi 2004; 15(4): 300-308
6. Bonnet Mh., arand DL. We are chronically sleep deprived.. 1995 Dec;18(10):908-11
7. Horne JA. Sleep function, with particular reference to sleep deprivetion. Annals of Clinical
Research 1985;17:199-208
8. Beydon L., Rauss A., Lofaso F., Liu N., Cherqui D., Goldenberg D., Bonnet F. Survey of the
quality of sleep during the perioperative period. Study of factors predisposing to insomnia
1994 pub-med.
9. Weiss SJ., Puntillo K.. Predictors of cardiac patients' psychophysiological responses to
caregiving. İnternational Journal of Nursing Practice 2001; 7(3):177-187
10. Lower Js., Bonsack C., Guion J. High-tech high-touch: mission possible? Creating an
environment of healing. Dimensions of Critical Care Nursing. 2002 Sep-Oct;21(5):201-5.
11. Redeker NS., Hedges C. Sleep during hospitalization and recovery after cardiac surgery. The
Journal of Cardiovascular Nursing 2002 Oct;17(1):56-68; quiz 82-3.
12. Flaherty JH.. Insomnia among hospitalized older persons. Clinics in Geriatric Medicine 2008
Feb;24(1):51-67
13. Koch S., Haesler E., Tiziani A., Wilson J. Effectiveness of sleep management strategies for
residents of aged care facilities: findings of a systematic review. Journal of Clinical Nursing
2006 Oct;15(10):1267-75
14. Njawe P. Sleep and rest in patients undergoing cardiac surgery. Nursing Standard 2003 Dec 39;18(12):33-7.
15. Redeker N.S., Ruggiero J.S., Hedges C. Sleep is to physical function and emotional well-being
after cardiac surgery Nursing Research. 2004; 53(3): 154-162
16. Schaefer KM., Swavely D., Rothenberger C., Hess S., Wiliston D. Sleep disturbances post
coronary artery bypass surgery. Progress İn Cardiovascular Nursing 1996 Winter;11(1):5-14
17. Call-Schmidt TA., richardson SJ. Precalence of sleep disturbance and its relationship to pain in
adults with chronic pain. Pain Manag. Nurs. 2003; 8: 1
18. Close SJ. Patients’ night-time pain, analgesic provision and sleep after surgery. İnternational
Journal of Nursing Studies 1992;29:381-844
19. Edelle-Gustafsson UM., Hetta JE. Anxiety, depression and sleep in male patients undergoing
coronary artery bypass surgery. Scandinavian Lournal of Caring Sciences 1999;13(2):137-43.
20. Karagözoğlu Ş., Çabuk S., Tahta Y., Temel F. Hastanede yatan erişkin hastaların uykusunu
etkileyen bazı faktörler Torak Dergisi 2007 ;8(4): 234-240
21. Tamburri LM., DiBrienza R., Zozula R., Redeker NS. Nocturnal care interactions with patients
in critical care units.American Journal of Critical Care, 2004 Mar;13(2):102-12.
22. Hilton BA.,Quantity and quality of patients’ sleep and sleep disturbing factors in respiratory
intensive care unit. Journal of Advanced Nursing, 1976;1:453-468
23. Jarman H., Jacobs E., Walter R. Et al. Allowing the patients to sleep: Flexible medication times
in an acute hospital İnternational Journal of Nursing Practice 2002 Apr;8(2):75-80
24. Libert JP., Bach V., Johnson LC., EhrhartJ., Withtersheim G., Keller D. Relative and combined
effects of heat and noise exposure on sleep in humans. Sleep 1991 Feb;14(1):24-31. DinesKallinowski C. Nature’s Nurse: Promoting sleep in the İCU Dimensions of Critical Care Nursing
2002; 21(1): 32-34
Download