BEHÇET HASTALIĞI ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ BULAŞICI OLMAYAN HASTALIKLAR VE PROGRAMLAR ŞUBESİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? BEHÇET HASTALIĞI Behçet Hastalığı nedir? Semptomları nelerdir? Hastalık kimlerde görülür? Tanısı nasıl konulur? Tedavisi nasıldır? Sonuçları nelerdir? Behçet Hastalığı nedir? Behçet hastalığı, dermatoloji profesörü Hulusi Behçet (1889-1948) tarafından 1937 yılında; ağız içi ülser genital ülser gözde üveit birlikteliği ile tanımlanmıştır. Nasıl bir hastalıktır? Sebebi bilinmeyen, nadir görülen, bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır. Genellikle ağız içinde ve cinsel bölgede tekrarlayan ülserlerle, deri, eklem, göz, damar ve sinir tutulumuyla seyreder. Semptomları nelerdir? Ağız içi aftöz ülserler; Hemen her hastada Genellikle ilk bulgu Genellikle küçük yara şeklinde Büyük yaralar daha nadir fakat tedavisi daha zor Semptomları nelerdir? Genital bölge ülserleri; Erkeklerde genellikle skrotumda, nadiren peniste Genellikle iz bırakarak iyileşme Kadınlarda dış genital organlarda, en sık vulvada, major ve minör labiumlarda Büyük ülserlerde iz bırakarak, küçüklerde iz bırakmadan iyileşme Semptomları nelerdir? Gözde üveit ve/veya vaskülit; Hastalığın ciddi tablolarından Görülme sıklığı %50 Genç erkeklerde daha sık ve ciddi Çoğunlukla iki taraflı Genellikle ilk 2-3 yıl içinde tutulum Alevlenmelerle giden kronik seyir Gözün ön ve arka kamaralarında tutulum(anterior ve posterior üveit) ve retinal vaskülit Giderek görme kaybına neden olacak yapısal hasarlar Semptomları nelerdir? Sıklıkla alt ekstremite büyük eklemlerinde intermitant artrit Deride akneiform ve/veya eritema nodozum lezyonları Semptomları nelerdir? Arteriyel ve venöz sistemde vaskülit ve/veya tromboz Santral sinir sisteminde lezyonlar Pulmoner sistemde tromboz ve/veya arter anevrizmaları Gastrointestinal sistemde enflamasyon Hastalık kimlerde görülür? Ortadoğuda, Akdeniz ülkelerinde, İpekyolu boyunca daha sık Türkiye’de prevalansı 20-370/100.000 Doğal ve edinsel immün sistem aktif Genetik geçiş olduğunu gösteren bulgular MHC sınıf 1 genleri (HLA-B51) ile hastalık arasında ilişki Tanısı nasıl konulur? Uluslararası Behçet grubuna göre; Tekrar eden oral ülser, genital ülser, gözde üveit, deri lezyonları (eritema nodozum, akneiform lezyonlar) ve paterji pozitifliğine göre tanı konulmaktadır. GENİTAL ÜLSER AĞIZ İÇİ ÜLSER GÖZDE ÜVEİT BEHÇET HASTALIĞI Tanısı nasıl konulur? Tanıyı destekleyenler; Artrit/artralji Büyük damar vaskülitleri Anevrizma Arter/venöz sistem trombozları Terminal ileumda belirgin kolon-ince bağırsak aftöz ülserleri Santral sinir sisteminde tutulum(beyin sapında lezyon, sagital venöz sistemde tromboz) Pulmoner tromboemboli ve anevrizma Epididimit Tanısı nasıl konulur? Tanı asıl olarak «klinik bulgulara dayanarak» Laboratuvar testi; Artmış akut faz yanıtları Paterji testi yardımcı Özgü laboratuvar testi yok Paterji testi en önemli tanısal testlerden birisi ancak pozitif olma sıklığı Türkiye’de yüzde 30-60 arasında, Crohn hastalığı gibi başka enflamatuar hastalıklarda da yüzde 10 sıklıkla pozitif Tanısı nasıl konulur? Etkilenen organın görüntülenmesi; Manyetik Rezonans Bilgisayarlı Tomografi Doppler Ultrasonografi Etkilenen damarlarda tromboz veya anevrizmanın gösterilmesi Beyin sapı lezyonlarında manyetik rezonans görüntüleme Tanısı nasıl konulur? Gastrointestinal sistem tutulumlarında kolonoskopi ve gerekirse biyopsi Göz anjiyografisinde retinal vaskülit bulgularının görülmesi Deri lezyonlarında biyopsi ile saptanan eritema nodozum Tanısı nasıl konulur? Behçet hastalığının olmazsa olmaz bulgusu tekrar eden oral ülserler Türkiye’de tekrar eden oral aft sıklığı İç Hastalıkları Derneğinin yaptığı toplum kökenli çalışmada yüzde 13 Behçet hastalığının sıklığı ise en fazla yüzde 0,37 Buna göre oral aft bulgusu olan hastaların tümünün taranması oldukça maliyetli Hastalığın Seyri Behçet hastalığının ortalama başlangıç yaşı 20’li yaşların ortası 40 yaşından sonra hastalığın aktivitesi azalmakta veya kaybolmakta Erken tanı konulma yaşı 15-40 yaş arası Erken tanı için oral aft olan hastaların Behçet hastalığının diğer olası bulguları açısından bilgilendirilmesi gerekmekte Tedavisi nasıldır? Behçet hastalığının tedavisi tutulan organın yeri ve ciddiyetine göre değişmekte Mukokütanöz Behçet hastalığı olarak tanımlanan hafif formlarda kolşisin, kısa süreli glukokortikoid tedavileri uygulanabilirken Göz tutulumu veya yaşamı tehdit eden durumlarda immünsupresif tedaviler (azatiopurin, siklosporin, siklofosfamid gibi) Sonuçları nelerdir? Behçet hastalığında tutulan organa göre morbidite görülebilmekte Tutulum sıklığından dolayı en korkulan morbidite görme kaybı İmmünsupresif tedavi verilmeyen dönemlerde beş yıldan uzun süreli hastalığı olanlarda görme kaybı yüzde 50 ve üzerindeyken Günümüzde görme kaybı sıklığı erkeklerde yüzde 20, kadınlarda yüzde 10’larda Sonuçları nelerdir? Vasküler ve nörolojik hasar da önemli morbidite nedeni olabilmekte Behçet hastalarında özellikle hastalığın ilk yedi yılı içerisinde artmış mortalite sıklığı İlk yedi yıl içerisindeki hastalarda yaş gruplarına göre standardize mortalite oranları arasında farklar bulunmakta Sonuçları nelerdir? Standart mortalite oranı; 14-24 yaş arasında 13,3 25-34 yaş arasında 3,3 35-50 yaş arasında 1,9 Önemli ölüm nedenleri; Parankimal santral sinir sistemi hastalığı Pulmoner arter anevrizması YALNIZ DEĞİLSİNİZ UMUDUNUZU KAYBETMEYİN SAĞLIKLI GÜZEL GÜNLER