OKAN İİBF OKAN FEAS Uluslararası İlişkiler Bölümü Department of International Relations 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİĞİ MARCH 8 INTERNATIONAL WOMEN’S DAY EVENT FİLMLERLE KADIN VE SİYASET FILMS ON WOMEN AND POLITICS 8 Mart 2016, Salı March 8, 2016, Tuesday Özer Ertuna Konferans Salonu (İİBF) Özer Ertuna Conference Hall (FEAS) 09:00-17:00 09:00-17:00 9:15 10:15 11:30 Half the People (İnsanların Yarısı) People’s Century, PBS, 22. bölüm, 53’ Turkish Killing Us Softly 4: Advertising’s Image of Women (Reklamlarda Kadın İmgesi) Sut Jhally, 2010, 45’ English/English subtitled “Namus” Nedir? (What is “Honour”?) Filmmor Kadın Kooperatifi , 2008, 15’ Turkish, English subtitled Kadınların, evde ve işyerinde eşit haklar için mücadelesi… İnsanlar hatırlıyor: Ayrımcılık, Betty Friedan, Kadınlığın Gizemi (1963), sivil haklar, eşitlik, doğum kontrol hapı, Ulusal Kadın Örgütü, Eşit Haklar Kanun Değişikliği (1972), kadın ve İslam, Beijing BM Dünya Kadın Konferansı (1995). At home and at work, women fight for equal rights… The people remember: Discrimination, Betty Friedan, The Feminine Mystique (1963), civil rights, equality, the Pill, National Organization for Women, Equal Rights Amendment (1972), Roe vs. Wade, women and Islam, UN Women's Conference in Beijing (1995). Jean Kilbourne, on yılı aşkın zamandır yürüttüğü araştırmasına dayanan bu belgeselde, reklamlardaki kadın imajını ve kadınlık ile ilgili çarpıtılmış idealleri ortaya seriyor. Film, reklamlar üzerine ciddiyetle düşünmeye, popüler kültürün cinsiyetçilik, beslenme bozuklukları ve cinsel şiddet ile ilişkisini sorgulamaya davet ediyor. In this new, highly anticipated update of her pioneering Killing Us Softly series, the first in more than a decade, Jean Kilbourne takes a fresh look at how advertising traffics in distorted and destructive ideals of femininity. Killing Us Softly 4 stands to challenge a new generation of students to take advertising seriously, and to think critically about popular culture and its relationship to sexism, eating disorders, and gender violence. Türkiye’nin dört ilinde “namus nedir” sorusuna kadınlar ve erkeklerin verdiği cevaplarla hazırlanan film, “namus”un nasıl kadınlarla özdeş, muğlak ve mutlak olduğunun çarpıcı özeti… This film which is prepared through gathering the different answers from four cities of Turkey given to the question “What is honour?” , is the striking summary of how ‘honour’ is synonymous with women, being their absolute determinant while at the same time being blurry as a concept. 12:00 13:30 70-80-90, Masum, Küstah, Fettan (70-80-90, Innocent, Insolent, Enticing) Filmmor Kadın Kooperatifi, 2010, 65’ Turkish, English subtitled Oyun (The Play) Pelin Esmer, 2005, 71’ Turkish, English subtitled Türkiye sinemasında kadınlar... Nadiren anlatıcı çoğunlukla konu... Genellikle -erkek yönetmenlerin çektiği filmlerde- neden Masum, Küstah, Fettan ama daima iki boyutlu: “iyi” ya da “kötü”ler? İyilikleri ya da kötülükleri ne kadar sahici? Neden her durumda sözleri dinlenmiyor, onlara inanılmıyor, affedilmiyor ya da cezalandırılıyorlar? Women in the Turkish cinema… Rarely narrator... Mostly subject... Generally – in films directed by men - Innocent, Insolent, Enticing, but always two-dimensional: "good" or "bad"? How much real is their goodness or malignity? Why are they never listened to, believed or forgiven but always punished? Behiye, Cennet, Fatma F., Fatma K., Nesime, Saniye, Ümmü, Ümmüye ve Zeynep Toros dağlarında bir köyde yaşayan, günlerini tarlada, inşaatta, evde ve bitmek tükenmek bilmeyen işlerde çalışarak geçiren dokuz köylü kadındır. Kadınlar yaşamın ezici yükünü hafifletmek için bu defa bambaşka bir nedenle bir araya gelirler. Amaçları kendi hayatlarından yola çıkarak bir tiyatro oyunu yazmak ve oynamaktır. Belgesel film, oyunun oluşma sürecini ve kadınların bu süreçte geçirdiği değişimi anlatıyor. Ummuye, Behiye, Ummu, Fatma K., Cennet, Saniye, Fatma F., Zeynep and Nesime are nine peasant women living in Arslankoy, a mountain village in southern Turkey. They spend their days working hard in the fields, on the construction site and at home. To lighten the burden of life, these women come together for a wholly different reason. They intend to write and perform a play based on their own life stories. The documentary is about the development process of this play and the change the women went through during this period. 15:00 Suffragette (Diren) Sarah Gavron, 2016, 107’ English, Turkish subtitled İngiltere’de, kadınların oy kullanma haklarının olmadığı ve sosyal ortamda pek göz önünde bulunamadıkları dönemde, bu hakkı elde etmek için kadınların verdiği mücadele anlatılmaktadır. Başlarda barışçıl giden ortam, kadınların aldığı sert tepkilerle, giderek ciddileşir. Filmin oyuncuları arasında Carey Mulligan, Helena Bonham Carter, Brendan Gleeson, Anne-Marie Duff, Ben Whishaw ve Meryl Streep bulunuyor. A powerful drama about the women who were willing to lose everything in their fight for equality in early-20th-century Britain. The film stars Carey Mulligan, Helena Bonham Carter, Brendan Gleeson, Anne-Marie Duff, Ben Whishaw, and Meryl Streep