Bilgi Yönetiminde Etik ve Mevzuat Dr. Semanur ÖZTEMİZ HACETTEPE ÜNIVERSITESI BILGI VE BELGE YÖNETIMI BÖLÜMÜ [email protected] Nelere Değineceğiz? Bilgi yönetimi etiği, Bilgi yönetimi mevzuatı: Bilgi erişimle ilgili yasal düzenlemeler, Telif hakkı, Sansür, Bilgi yöneticilerinin özlük hakları, Bilgi politikaları. Meslek-Etik Mesleği tanımlarken; “Uzun süreli bir eğitim ve bazı etik kurallar gerektiren ve bir kimsenin geçim yapmasını sağlayan uğraş” olduğuna vurgu yapılır. Meslek olabilmenin ölçütlerini sıralarken değinilen maddelerden biri: Mesleğin üyelerince uyulması gereken etik ilkeleri olduğuna ilişkindir. Söz konusu ilkeler, meslek üyelerini yönlendirme ve mesleki kararlarına klavuzluk etme özelliği taşırlar. Etik İnsan olabilmenin temel gerekleri arasında bulunan bazı «değerler» vardır. İnsana özgü bu değerler, İnsanı diğer canlılardan ayıran unsurları kapsar. Etik: İnsanın değerini korumak adına yapılması ve yapılmaması gerekenlere ilişkin ilkelerdir. Mesleki etik: “bir iş-uğraş alanında insanın değerini korumak adına yapılması ve yapılmaması gerekenlere ilişkin ilkelerdir” (Yılmaz, 2014). Bilgi Yönetimi Etiği “Etiğin temel belirleyici olarak kaynaklık ettiği ve bir mesleği icra ederken insanın değerini korumak adına etik açıdan genel olarak yapılması ve yapılmaması gerekenlere ilişkin ilke, norm, kural ve değer yargılarıdır.” (Yetişken, 2005, s. 74). Bilgi ve Belge Yönetimi etiği, “bireylerin/toplumun bilgi erişimini sağlama ve bilgi gereksinimlerini karşılamada insanın değerini korumak adına yapılması ve yapılmaması gerekenlere ilişkin ilke, kural ve normlara dayanak oluşturulan değerler” olarak tanımlanabilir. (Yılmaz, 2014, s. 2). Bilgi Yönetimi Etiği Bilgi profesyonellerinin topluma ve birbirlerine karşı davranışlarını yönlendiren ilkeler konusundaki çalışmalar 1980 sonrası dönemde yoğunlaşmıştır. Bunlar arsında en önemlisi, 1981'de Amerikan Kütüphane Derneği Üyeleri ve Amerikan Kütüphane Derneği Konseyi tarafından kabul edilen Mesleki Ahlâk Yasası'dır. Bilgi hizmetlerinin doğru, önyargısız, eşit ve özel yaşamın gizliliği ilkelerine saygı duyularak sunulması gerektiğinin altını çizen Mesleki Ahlak Yasası, bilgi profesyonellerinin sansür uygulamaya dönük çabaların karşısında duran ve kişisel çıkarlarına öncelik vermeyen tutumlar benimsemesi gerektiğine dikkat çekmektedir (Öztemiz, 2012). Temel etik ilke “bilgi ve belge yönetimi hizmetlerini bu hizmetlerin gerektirdiği bilgi ve becerilerle (profesyonelce) yapmaktır” (Yılmaz, 2014). Öztemiz, S. (2012). Bilgi teknolojilerinin statü bağlamında bilgi profesyonelliğine yansıması: Ankara‟da çalışan kütüphaneciler üzerine bir araştırma. Yayımlanmamış Bilim Uzmanlığı tezi. Hacettepe Üniversitesi, Ankara. Etik İlkeler… Türk Kütüphaneciler Derneği’nin ilk kez 1996 yılında daha sonra tekrar gözden geçirerek 2010 yılında yayınladığı “Mesleki Etik İlkeleri”ne göre bilgi profesyonelleri; “1.İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve diğer uluslararası sözleşmelerle, TKD Düşünce Özgürlüğü Bildirgesi’nde yer alan bilgi erişim hakkını, toplumun tüm bireyleri için savunur ve gereklerini yerine getirmeye çalışırlar. 2. Düşün ve sanat ürünlerine yönelik sansüre karşı çıkar ve düşünce özgürlüğünü savunurlar. Etik İlkeler… 3.Kullanıcılara hiçbir ayrım gözetmeksizin eşit davranırlar. 4.Mesleki politika ve standartların geliştirilmesinde ve uygulanmasında etkin çaba harcarlar. 5.Doğru ve yeterli bilgiyi zamanında sunarak, görevini mesleğe değer katacak biçimde gerçekleştirirler. 6.Telif haklarına saygı duyar ve bu hakları korurlar. 7.Kullanıcıların yaptığı araştırmaların, ödünç aldığı ve/veya yararlandıkları bilgi kaynaklarının neler olduğunun gizliliğini garanti eder, onların kişisel bilgilerini yasal gereklilik dışında kimseyle paylaşmazlar. Etik İlkeler… 8.Nesnel verilere dayanmayan, haksız karalamalarla meslek elemanlarının, genel olarak meslek grubunun ya da bir bilgi merkezinin saygınlığını zedeleyecek söylem ve davranışlarda bulunmazlar. 9.Mesleki görev ve sorumluluklarını yerine getirirken kişisel çıkar sağlamazlar. 10.Mesleki işbirliği ve dayanışmaya özen gösterirler. 11.Mesleki gelişimleri konusunda duyarlı davranır, kendilerini bu açıdan sürekli olarak geliştirir ve bunu hizmetlerine yansıtırlar. 12.Mesleki ve yönetsel ilişkilerinde adil ve dürüst davranırlar” (TKD,2010). Bilgi Erişimle İlgili Yasal Düzenlemeler Bilgi Edinme Özgürlüğü Demokratik olabilmenin gereklerinden “açıklık” diğer bir ifade ile saydamlık/şeffaflık, herhangi bir konuya yönelik karar ya da düzenlemeler hakkında halkın bilgilendirilmesine dayalı yönetimin özelliğidir. Devlet faaliyetlerinin halka açık bir anlayışla yürütülmesine olanak tanıyan açıklık ilkesi, yöneticilerin yönetilenler karşısında daha güvenilir olmasını ve devlet yönetiminin etkinliğinin artmasını da sağlayabilmektedir. İdari işleyişin halkın karar ve katılımından bağımsız düşünülemeyeceğini benimseyen açıklık ilkesi, halkın yönetimle ilgili her tür faaliyetten haberdar edilmesini öngörmektedir. Bu kapsamda, açık devlet olabilmenin temel koşullarından biri bilgiye özgürce erişebilmenin sağlanmasıdır Bilgi Edinme Özgürlüğü Bilgi edinme özgürlüğü, bireylerin idarenin yürüttüğü işler hakkında talep ettikleri bilgi ve belgelere erişebilmelerini kapsayan bir haktır. Belirlenen sınırlar çerçevesinde bireylerin kendileri ya da kamu yönetimi ile ilgili bilgilere erişebilmesi, gerektiğinde yönetsel süreçlere katkıda bulunabilmesi gibi özgürlükler sunan bu yasa demokratik ülkeler için temel haklardan biridir (Öztemiz ve Yılmaz, 2015). Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren pek çok dünya ülkesi tarafından yasalaştırılan bilgi edinme özgürlüğü ülkemizde 09.10.2003 tarihinde kabul edilen ve 24.04.2004’te yürürlüğe giren «Bilgi Edinme Hakkı Kanunu» (BEHK) ile güvence altına alınmıştır. Bilgi Erişimle İlgili Yasal Düzenlemeler Bazı sorunlara karşın Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu (BEHK) temelinde gerçekleşen uygulamalar, saydam yönetim çabası açısından olumlu bir tablo olarak değerlendirilebilir (Öztemiz ve Yılmaz, 2015). KURUM İÇİNDE UYGULANAN YASAL DÜZENLEMELER: Kütüphane ve arşiv gibi bilgi merkezleri kişilerin ürettikleri bilgilerin onların irade, izin ve istekleri dışında ticari amaçla kullanılmasına aracılık etmez ve olanak sağlamazlar. Bu çerçevede, kütüphaneciler “korsan” olarak tanımlanan ve üreticisinden izinsiz çoğaltılan yayınları satın almaz ve kütüphaneye sokmazlar. Bilgi Erişimle İlgili Yasal Düzenlemeler Aynı biçimde, onlar fotokopi de dahil çeşitli biçimlerde bilgi kaynaklarının izinsiz çoğaltılmalarına hoşgörü ile bakamazlar. Yazarın emeğinin çalınması anlamına gelen bu tür izinsiz çoğaltma ve satma işlemleri zaman zaman kütüphaneler için ciddi etik sorunlara neden olabilmektedir. Özellikle, son dönemlerde kütüphanelerde giderek yaygınlaşan elektronik kaynak ve hizmetler telif (entelektüel mülkiyet) hakları konusunda yeni yorumlar gerektiren durumlar yaratabilmektedir. Ancak, bu tür gelişmeler kütüphanelerin telif hakları konusundaki temel ilkesini değiştirmemiştir. Sansür Bilgi merkezleri, bilgi erişim sağlamak, toplumu bilgiyle bütünleştirmek gibi toplumsal sorumlulukları çerçevesinde, düşüncelerin açıklanması, yayımlanması ve kütüphanelerde yararlanmaya sunulmasından yana tavır alır, sansüre karşı çıkar ve bu konuda ilgili diğer kişi ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Sansür, birtakım nedenlerle belirli yayınların yasaklanması, engellenmesi, kullanıcıya ulaşmasının zorlaştırılması gibi uygulamaları içerir. Bu nedenle, düşünce özgürlüğünü ilke edinmiş bir mesleğin üyeleri olarak kütüphanecilerin sansüre karşı çıkması, karşı çıkan kişi ve gruplarla da ortak hareket etmesi gerekir. Sansür “bilgi erişimin” genellikle öznel (subjektif) nedenlerle engellenmesi anlamına gelir ki, bu, bilgi hizmetleri alanının temel ilkesine aykırılığı ifade eder. Türk Kütüphaneciler Derneği. (2008). Düşünce özgürlüğü bildirgesi. 18 Aralık 2016 tarihinde http://www.kutuphaneci.org.tr/sites/default/files/tkd_dusunce_ozgurlugu_bildirgesi.pdf adresinden erişildi. TKD Düşünce Özgürlüğü Bildirgesi’nden… «Bilgi merkezlerine kaynak seçimi, kişisel tercihlere göre yapılmamalı, mesleki ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Bilgi kaynakları, içeriğinden, yazarı ya da yayıncısının düşünce, inanç veya görüşünden dolayı dışlanmamalıdır. Bilgi merkezi çalışanları, teknik işlemler ve kullanıcı hizmetlerinde sansür olarak kabul edilen, bilgi kaynaklarına erişimi engelleyici veya kısıtlayıcı davranış ve uygulamalardan kaçınırlar. Çağdaş bir toplumda, bireylerin, her türlü bilgiye eşit ve özgürce erişim hakkı vardır. Bilgi merkezleri, bu hakkın en iyi biçimde kullanılmasına olanak ve fırsat sağlar. Kişilerin, bilgi merkezlerindeki düşünce ürünlerinden yararlanmaları politik, dinsel, ulusal, ahlaki, ticari, ırksal, etnik köken, cinsiyet ve benzeri nedenlerle engellenemez.» Türk Kütüphaneciler Derneği. (2008). Düşünce özgürlüğü bildirgesi. 18 Aralık 2016 tarihinde http://www.kutuphaneci.org.tr/sites/default/files/tkd_dusunce_ozgurlugu_bildirgesi.pdf adresinden erişildi. Bilgi Yöneticilerinin Özlük Hakları Bilgi profesyonellerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Genel İdare Hizmetleri sınıfından Teknik Hizmetler sınıfına alınması gerektiği ve bu sayede meslek elemanlarının maddi kazanç ve statü ile ilgili düzeylerinin yükseleceği kanısı uzun yıllar meslek camiasının üzerinde durduğu bir konu olmuştur. 2010 yılına gelindiğinde bilgi profesyonellerinin içinde yer aldığı hizmet sınıfı konusunda gelişmeler yaşanmıştır. 05/03/2010 tarih ve 7996 sayılı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı kararı ile Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan “Kütüphaneci, Arşivci, Kitap Patologu” unvanlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36/II maddesinde Teknik Hizmetler Sınıfı ile 36. maddesinin Ortak Hükümler bölümünün (A/4) numaralı bendi kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir. Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nın olumlu görüşleri neticesinde 27/09/2010 tarihinde alınan 2010/1092 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kütüphaneci ve arşivci unvanlarına sahip bilgi profesyonelleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinin birinci fıkrasının Teknik Hizmetler Sınıfı başlıklı II numaralı bendi kapsamına alınmıştır (Resmi Gazete,2010). önemli Bilgi Politikaları Bilginin üretilmesine, yönetilmesine, işlenmesine, erişilmesine ve kullanılmasına öncülük eden, birbiriyle ilişkili kanun, yönetmelik, kural gibi uygulamaları düzenleyen politikalardır. Bilgi politikaları şu ana unsurlara dayanır: Bilgi kaynakları Bilgi sistemleri Bilgi hizmetleri Bilgi altyapısı. Montviloff’dan (1990) akt. Yılmaz ve Aydın (2011, s. 56): Bu üç unsur bize bir şey hatırlatıyor mu? Kaynakça Öztemiz, S. ve Yılmaz, B. (2015). Türkiye'de Bilgi Edinme Hakkı'nın Yasal Dayanağı- Bilgi Edinme Hakkı Kanunu: 2004-2014 Yılları Arası Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Türk Kütüphaneciliği, 29 (4): 687:706. Öztemiz, S. (2012). Bilgi teknolojilerinin statü bağlamında bilgi profesyonelliğine yansıması: Ankara‟da çalışan kütüphaneciler üzerine bir araştırma. Yayımlanmamış Bilim Uzmanlığı tezi. Hacettepe Üniversitesi, Ankara. Yetişken, H. (2005). “Meslek Normlarının Etik İmkan ve Sınırları”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi cilt 22, sayı 1, s. 73-78. Yılmaz, B. ve Aydın, H. (2011). Bilgi Politikası Konusundaki Uluslararası Çalışmalarda Kütüphane Kurumuna Yaklaşım: Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi ile Birleşmiş Milletler Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi. Bilgi Dünyası, 12 (1): 46-69. Türk Kütüphaneciler Derneği. (2010). Mesleki etik ilkeleri. 18 Aralık 2016 tarihinde http://www.kutuphaneci.org.tr/mesleki-etik-ilkeleri adresinden erişildi. Türk Kütüphaneciler Derneği. (2008). Düşünce özgürlüğü bildirgesi. 18 Aralık 2016 tarihinde http://www.kutuphaneci.org.tr/sites/default/files/tkd_dusunce_ozgurlugu_bildirgesi.pdf adresinden erişildi.