PROBİYOTİKLER Günümüzde kaliteli ve sağlıklı yaşam için

advertisement
PROBİYOTİKLER
Günümüzde kaliteli ve sağlıklı yaşam için beslenmenin önemi anlaşılmış; bu konuda yapılan
araştırmalar artmıştır. İnsan yaşamı için büyük önem taşıyan temel vitamin ve minerallerin gerekli
miktarda ve zamanında tüketilmesi halinde, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek olan problemlerinde
önüne geçilebileceği saptanmıştır. Bu anlamda besleme alışkanlıklarımızla sadece günlük yaşamımızı
değil, aynı zamanda geleceğimizi de düzenlemekteyiz. Dünyada, yapılan diyetlerde yaygın olarak
fermente edilmiş günlük ürünler önemli bir rol oynamaktadır ve Son yıllarda, canlı probiyotik laktik
asit bakterilerini içeren fermente süt ürünlerine olan ilgi giderek artmaktadır.
Probiyotik nedir?
Latince kökenli bir kelime olan ‘’probiyotik’’ Türkçe karşılığı olarak ‘’yaşam için’’ anlamına
gelmektedir ve Zararlı canlıların bağırsak duvarına tutunmasını engelleyerek sağlığımız üzerinde
olumlu faydalar sağlayan canlı mikroorganizmalardır.
Probiyotik olarak kullanılan mikroorganizmalar ve özellikleri
Lactobacillus casei Shirota (veya LCS) ; Yakult'la(Japon geleneksel içeceği) aynı ismi taşıyan
üründe kullanılır.
Lactobacillus rhamnosus LGG, 25 den fazla ülkede kullanılır. Tür sahibi Finlandiyadan Valio'dur.
Lactobacillus acidophilus LA7, çoğu günlük üründe kullanılır.
Lactobacillus acidophilus LA5, günlük ürünlerde ve gıda tamamlayıcılarında
Lactobacillus acidophilus DDS, temel olarak gıda tamamlayıcılarında
Lactobacillus johnsonii La1 (LC1), Nestlé ürünlerinde
Bifidobacterium lactis BB12, günlük ürünlerde
Bifidobacterium longum BB536, günlük ürünlerde ve gıda tamamlayıcılarında
Bifidobacterium animalis DN-173 010 (Bifidus Essentis ), Danone ürünlerinde kullanılır.
Lactobacillus brevis, L.kefir, L. asidofilus, L.casei, L.caucasius, L.bulgaricus; Lökonostoklar
(Leuconostoc dextranicum); Asetik asit Bakterileri (Acetobacter aceti, A. rasens); Mayalar
(Kluvyveromyces
marxianus, Torulaspora
delbrueckii, Candida
kefir, Saccharomyces
cerevisia);Streptokoklar (Streptococcuslactis, S.durans, S.cremoris, S.citrovorum,S.dia
cetylactis); kazein, polisakkaritler, kefir’de bulunur.
Görüldüğü gibi yararlı olarak adlandırdığımız çeşitli bakteriler mevcut ve gıdalarda etkin olarak
kullanılmakta. Birazda özelliklerine değinelim.
Probiyotik bakteriler mide asitliğine diğer bakterilere göre daha dayanıklıdır. Safra tuzuna ve
lizozim enzimine daha dirençlidir. Lactobacillus türleri, ince bağırsakta fazla sayıda bulunurken
Bifidobacterium’lar
kalın bağırsaktadırlar.
Probiyotik bakteriler laktik asit, asetik asit, bakteriyosin gibi antimikrobiyal maddeler üreterek,
bağırsaklarda istenmeyen mikroorganizmaların çoğalma hızını kontrol ederler ve doğal floranın denge
içinde bulunmasını sağlarlar. Gram (+) bakteriler, bakteriyosinlere çok duyarlıdır.
Beslenmede bitkisel besinlerin fazla olması, hayvansal besinlerin aksine bağırsaklardaki
probiyotik bakterilerin sayısını artırır. Sağlıklı kişilerin bağırsak florasında probiyotik bakterilerin
(örneğin Bifidobacterium’ların) sayısı zaman içerisinde sabitleşmekte; ancak günlük yaşamın getirdiği;
antibiyotik kullanımı, stres, sinirsel yorgunluk, dengesiz beslenme, fazla alkol alımı, hastalık ve
bağırsak ameliyatları gibi sonuçlar, bu bakterilerin azalmasına neden olur. Bunun sonucunda
bağırsaklarda enterik bakteriler çoğalır ve enterik rahatsızlıklar ortaya çıkar. Probiyotik bakterilerin
önemli özelliklerinden biri de, bağırsak çeperine tutunabilme yeteneğine sahip olmalarıdır. Bu
tutunma en önemli ve hatta biyolojik etki gösterebilmeleri için mutlaka olması gereken bir özellik
olarak belirtilmiştir. Probiyotik bakteriler, bağırsak çeperine tutunarak patojen mikroorganizmaların
tutunmasını engellerler.
Probiyotik bakterilerin sağladığı yararlar















Bağırsak hareketlerini hızlandırarak bağırsak içeriğinin kolayca atılmasını sağlarlar.bu sayede
kabızlığı ve ishali önler.
Kalsiyumun bağırsaklardan emilimini artırıp kemik erimesini önler.
İdrar yolu iltahaplarını önler.
Böbrek taşı oluşumunu azaltır.
Ağız kokusu sorunlarını giderir.
Gıdaların sindirimine yardımcı olarak metabolik aktivitenin oluşumasını sağlarlar. Bu sayede
beslenme ve büyümeye yardım ederler.
Depresyonu azaltır.
K vitamini, tiyamin(B1), ribofilavin(B2), niasin(B3),pridoksin(B6), biyotin(B7), kobalamin(B12)
gibi vitaminleri üretir.
Mide asiti ve safraya karşı dirençlidir.(Yöresel yoğurt bakterisi olan Lactobacilus
bulgaricus,Streptococcus
thermophilus,Lactobacillus,Streptococcus ,Bifidobacterium
gibi
bakteriler probiyotik bakteri değildir. mide asitine karşı direnci azdır. Bu özelliği ile probiyotik
bakterilerden ayrılırlar.)
Yeni doğanlarda,antibiyotik kullanımında veya günlük yaşamın getirdiği koşullara bağlı olarak
bozulan bağırsak doğal florasının oluşmasına yardımcı olurlar.
İstenmeyen bakterilerin, mayaların, ve küflerin çoğalmasını kontrol altında tutarlar.
Bağışıklık sistemini uyararak antikorları artırırlar ve bu sayede virüs, clostridium, e.coli gibi
patojenlere karşı vücudun direncini artırırlar.
Kanser genlerinin aktivasyonundan sorumlu olan bakterilerin enzimatik aktivitesini
düzenleyerek kanserojenik maddelerin kanserojen maddelere dönüşümünü azaltır.
Probiyotiklerin bazı türleri, yiyeceklerle alınan kolesterolü metobolize ederek kolesterolü
azaltır.
Laktoz ve proteinin sindirimini kolaylaştırır.(Laktoz intolerant kişiler laktozlu gıda
tükettiklerinde laktoz ince bağırsaktan emilmeden kalın bağırsağa geçer ve birtakım
rahatsızlıklara sebep olur. Bu kişiler tarafından probiyotik içerikli ürünler tüketilmesi ince
bağırsaklarda laktozu hidrolize edecek canlı bakteriyi bağladığından laktozdan kaynaklı
rahatsızlıklar görülmez.)
Probiyotiklerin bulunduğu gıdalar
Probiyotikler; yoğurt, kefir, süt asidi, süt yağı, ekşi krema ve eski peynirlerde bulunur. Bir
yiyeceğin probiyotik içerip içermediğini anlamak için paketin üzerinde yazan ‘’Canlı ve Aktif kültürler’’
yazısına dikkat etmelisiniz.
Kısaca prebiyotiklerden de bahsedelim.
Prebiyotik; bağırsaktaki bazı mikroorganizmaların çoğalmasını arttıran ve aktivitesini uyaran
insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen, probiyotiklerin etkisini artıran, sindirilmemiş,
suda çözünebilen karbonhidratlardır.
Prebiyotikler demir ve kalsiyum gibi mineral emilimini geliştirirler. Sindirim yolundaki kanser
yaralarının büyümesini engeller, kolesterolü düşürür ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarını artırmaya
yardımcı olurlar. Prebiyotiklerin en iyi kaynakları; asparagus, muz, soğan, sarımsak, pırasa, kepekli
buğdaylar, yulaf, keten ve arpadır. Prebiyotikler makarna, tahıl barları, yoğurt ve lor peynirine de
eklenebilir. Ayrıca, inulin (bir çeşit lif), maltodextrin ve dayanıklı nişasta gibi besin içerikleri, prebiyotik
rolü üstlenebilir.
Bu gıdaların tüketimine özen göstermekte bağırsağımızda doğal olarak bulunan bakterilerin
etkisini arttırarak yaşam kalitemiz üzerinde olumlu katkılar sağlayacaktır.
Tuğçe GÖKTÜRK
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ
Download