( Ramazan’a özel ) Bizim sayfa (Edirne İl Müftülüğü tarafından hazırlanmıştır) Ramazanın 5. Günü İslam ve Selam Duamız : “ Allah’ım başladığımız her yeni günde senden hayır diliyoruz ve bu günün içinde şerlerden sana sığınırız. Oruçlarımızı kabul eyle. Bizleri doğru yolundan ayırma. Dilimizden selam, kalbimizden iman hiç eksik olmasın.” ( amin ) Ayet-i Kerime : “ Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır” ﴾ Nisa suresi / 86﴿ Hadis-i Şerif: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırınız!" ( Müslim, "İman",93) Günün yazısı: KARDEŞLİĞİN DEVAMINDA SELAMIN YERİ Değerli dostlar ! insanlığın Müslümanlara, Müslümanların da İslam’a muhtaç olduğu günlerdeyiz. Dünya barışa, sevgiye ve merhamete muhtaç. Batı medeniyetinin İslam coğrafyasına ektiği terör örgütleri eli ile İslam’ı karalamaya yönelik hamleleri Müslümanların merhamet kanatlarında eriyip yok olacaktır. Çünkü İslam ; barış ve esenlik dinidir. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir “ diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Hiçbir din, mezhep ve ırk ayırımı yapmadan…” merhamet edin ki merhamet göresiniz…” fermanları ve benzerleri.. Şimdi sizlerle Prof. Dr. H. Kâmil Yılmaz hocamızın konuyla ilgili güzel bir yazısını paylaşıyorum, Rabbim tesirini hepimize nasip etsin. “ İslami telakkide içtimai hayatın harcı kardeşlik ve dostluktur. İslami kardeşlik iman ve rahmet-i ilahiye sayesinde oluşmuş ve tarihî süreçte düşmanlık duygularını ortadan kaldırarak sosyal bir barış ortamı tesis etmiştir. Allah için olan kardeşlik sürekli feragat ve fedakârlık ister. İslami anlayışa göre dünyevi dostluklar dünyada kalır, ahirete taşınan ise Allah için olan kardeşlik ve dostluklardır. Nitekim Allah Teala takva ehlinin dostluğunun ahirette nasıl işe yarayacağını şöyle ifade buyurur: “O gün takva ehli dışında bütün dostlar birbirlerine düşman kesilir.” (Zuhruf, 43/67.) Böyle bir kardeşlik ve dostluk Hz. Peygamber’in, kıyamet günü hiçbir gölgenin bulunmadığı sırada Hak Teala’nın arşın gölgesi altında barındıracağını haber verdiği yedi gruptan birini teşkil eder. Onlar Allah için birbirini seven, bu sevgi üzere yaşayan ve bu sevgi ile ölen kardeşlerdir. (Buhari, Ezan, 36, Zekât, 16, Hudud, 19; Müslim, Zekât, 91; Tirmizi, Zühd, 53.) İslam dini kardeşliğin devamını bazı prensiplere bağlamıştır. Müminlere, mümin kardeşleri için birtakım hak ve sorumluluklar yüklemiştir. Bu hak ve sorumluluklardan biri selamdır. (Buhari, Cenaiz, 2; Müslim, Selam, 4.) Selam, sadece sembolik bir ifade değil, insanlar arasındaki muhabbetin artmasına, kardeşlik duygularının güçlenmesine ve devamına vesile bir sevgi transferdir. İslam kardeşliğinin sürekliliği toplum hayatı için son derece önemlidir. Çünkü toplumu oluşturan insanların birbirlerine olan saygı, sevgi ve muhabbeti selamlaşma ile pekişir ve gelişir. Selam, insanların birbirleriyle olan en güçlü iletişim araçlarından biridir. İletişime selam ile başlanır; yani insan önce selam verir, sonra kelama başlar. Bu iletişimin içten, samimi ve sıcak olması gerekir. Samimiyetle verilen selam, bazen bir çok hediye ve ikramdan daha tesirli olur. Bu gönül alma eylemi ile insan, kendisine verilen selamı ağzının ucuyla değil, en içten duygularla kabul eder. İnsanların birbirleriyle selamlaşmaları barış ve güvenin sembolüdür. Kardeşler arası selamlaşmayı hayatın bir parçası gören İslam dini, selamın yaşaması için ona mukabeleyi ondan daha önemli bir sorumluluk olarak görmektedir. Nitekim ayet-i kerimede: “Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile mukâbele edin veya verilen selamı aynen iade edin.” (Nisa, 4/86.) buyrulmuştur. Kardeşliğin tesisi ve sürekliliğinde paylaşmak vardır. Selamlaşmak hem kaynaşmaktır, hem de hayatı bütün zorluklarıyla paylaşmaktır. Selam insani ilişkilerde farkındalık bilinci ortaya koyar. Selam ile insan, kardeşlerinin farkına varıp, ziyaret ederek hayatın zorluk ve kolaylığını, sevinç ve üzüntüsünü paylaşmış olur. Selam en hayırlı amellerden biri kabul edilir. Nitekim bir sahabi: “İslam’ın en güzel ve hayırlı davranışı hangisidir?” diye sorduğunda Allah Rasulü şöyle cevap vermiştir: “İnsanlara yemek yedirmek (it’am-ı taam), tanıdığın, tanımadığın herkese selam vermektir (ifşaü’s-selam).” (Buhari, İman, 20; Müslim, İman, 63.) İnsan selam sayesinde insanlarla kendi arasına bir köprü kurmaktadır. Yalnızlaşan günümüz insanı çevresiyle arasına duvar örerken, İslam dini selamı hayatın merkezine koymakta ve kardeşler arası iletişimde köprü kurmaya vesile olmaktadır. Aynı dünya üzerinde beraber yaşadığımız insanlarla iyi geçinmek durumundayız. İyi geçinmek için karşılıklı sevgi ve saygıya muhtacız. Bu sevgi ve saygının oluşmasında selamın büyük bir yeri ve etkisi vardır. Sevgi, muhabbet ve dostluğu artıran en güzel vesile onları arayıp sormak suretiyle fiilî ve kalbî selamdır. Nitekim Allah’ın Rasulü: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. İşlediğiniz taktirde birbirinizi sevmeye vesile olacak bir amel göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslim, İman, 93; Ebu Davud, Edeb, 131; Tirmizi, İsti’zan, 1; İbn Mace, Mukaddime, 6, Edeb, 11.) buyurarak bu gerçeğe vurgu yapmaktadır. Günümüz toplumlarında insanlar arası münasebetler azalmakta ve dostluklar soğumaktadır. Şu bir gerçek ki modern dünya tasavvuru fertleri acımasızca potasında eritmekte ve insanlar, kalabalıklar içinde yalnızlaşmaktadır. Bu yalnızlaşma ile insanlar birbirleriyle selamlaşmıyor, dert ve sıkıntısını paylaşmıyor. Aynı apartmanda yan yana oturan veya aynı handa, aynı iş merkezinde ticaret yapan insanlar selamlaşmamakta, birbirleriyle ilgilenmemekte ve giderek yalnızlaşmaktadırlar. Hâlbuki insan, insana muhtaçtır. Çünkü insan, insanın kurdu değil yurdu, sığınağı, koruyucusudur. Sürdürülebilir bir kardeşlik için selam gerekir, muhabbet gerekir, vermek gerekir. Eğer kardeşlerimize selam vermemek için yönümüzü, yüzümüzü, gözümüzü ve gönlümüzü kaçırırsak, Allah’ın rahmetinden uzaklaşmış oluruz. Müslüman bir yürek, kardeşine sevgi ve saygıyla davranır. Mümin bir kalp, Allah’ın isimlerinden olan selamı kardeşinden esirgemez. Çünkü kardeşlik ve dostluğun devamı ona bağlıdır. “ Ramazan manisi : Sahur oldu ışıyor Bülbüller ötüşüyor İftara çay deyince Yüreğim tutuşuyor.