paragrafta anlam - Dersimiz Türkçe

advertisement
RAMAZAN İPEK
TÜRKÇE ÖĞRETMENİ
HANIM-ÖMER ÇAĞIRAN ORTAOKULU
Paragraf, herhangi bir yazının bir satır başından öteki satır
başına kadar olan bölümüne denir.
Daha geniş bir ifadeyle paragraf "bir duyguyu, bir
düşünceyi, bir isteği, bir durumu, bir öneriyi, olayın bir
yönünü, yalnızca bir yönüyle anlatım tekniklerinden ve
düşünceyi geliştirme yollarından yararlanarak anlatan
yazıdır.
Kelimeler cümleleri, cümleler paragrafları, paragraflar da
yazıları oluşturur. Paragraf bir yazının küçültülmüş bir
örneğidir. Bu yönüyle yapı bakımından bir yazıya benzer.
Nasıl yazıda giriş, gelişme, sonuç bölümleri varsa
paragrafta da aynı bölümler vardır.
Paragraf, dilin düşünce birimidir ve her paragraf.
“bir düşünce” üzerine kurulur.
Değişen düşünce, yeni bir paragrafa geçişi
zorunlu kılar.
Bu nedenle art arda sıralanmış cümleler
kendinden önceki cümleye dil ve düşünüş
yönünden sıkı sıkıya bağlı olmalıdır.
Bir paragrafta:
Tek bir düşünce (konu) anlatılmalıdır.
Yalnız bir ana düşünce vardır.
Gerektiği kadar ana düşünce vardır.
Cümleler arasında anlam bağını sağlayan
bağlayıcı unsurlar vardır: bu, buna rağmen, oysa,
yoksa, çünkü, söylemek istediğim, kısacası,
dahası, hatta, öte yandan, her şeye karşın,
halbuki, ama vb.
 Cümleler arasında biçim (kip, kişi) uyumu vardır.




ÖRNEK:
“Bütün gün hazırlık yaptım. Hiç yapmadığım bir
şeyi yaptım, evi temizledim, sofrayı donattım.
Sen gelmedin. umudumu kesmedim senden.
Geleceğinden emindim. Sen bırakıp gitmelerin
insanı değildin. Israrcıydın. Bile bile lades der
gibi hüznü seçerdin. Kalırdın. Sen gitmelerin
insanı değildin.”
Bu paragraf bağlayıcı unsurlar kullanılmadan yazılmıştır.
Buna rağmen paragraf kendini anlatmaya devam etti.
Bunu sağlayan, cümleler arasında anlam birliği olmasıdır.
Ayrıca cümleler aynı kiple çekimlenerek biçim birliği de
sağlanmıştır.
Aynı paragrafı bir de bağlayıcı unsurları
kullanarak yazalım:
“Bütün gün hazırlık yaptım. (Dahası) Hiç yapmadığım bir
şeyi yaptım, evi temizledim. (Hatta) Sofrayı donattım.
(Ama) Sen gelmedin. (Buna rağmen) Umudumu kesmedim
senden. (Her şeye karşın) Geleceğinden emindim. (Çünkü)
Sen bırakıp gitmelerin insanı değildin. (Öyle ki) Bile bile
lades der gibi, hüznü seçerdin. (Ne olursa olsun) Kalırdın.
(Çünkü) Sen gitmelerin insanı değildin.”
1. GİRİŞ BÖLÜMÜ
a) Giriş cümlesi ya da cümlelerden oluşur.
b) Konu maddesinin ve bakış açısının belirtildiği bölümdür. Bu
cümle paragrafın konusunu tanıtır, belirtir. Konu tek bir
cümleyle verilebileceği gibi birkaç cümlede de verilebilir.
c) Soru cümlesiyle, konuşma cümleleriyle veya tanımlamalarla
paragraf başlanabilir. “ Bu parçada neyin üzerinde duruluyor,
ne açıklanıyor?” sorusunun yanıtı, giriş-konu cümlesinde
belirtilir.
d) Başlangıç bölümü olduğu için daha öncesinde söylenmiş söz
olamaz; bu nedenle daha önce söylenmiş sözleri çağrıştıran
“yani, oysa, buna rağmen, öyleyse, böylece, hatta, ise, bundan
dolayı, bunun üzerine, üstelik, halbuki vb.” bağlayıcı unsurlar,
giriş cümlesinde kullanılamaz.
Giriş cümlesine değişik örnekler:
Batılılaşma, sanatımıza çok şey kazandırmıştır.
Bir şair, başkalarının şiirlerinde geçen
sözcükleri kullanabilir.
Okumak; harfleri, heceleri birbirine çatmaktan
ibaret bir şey değildir.
Deneme yazan insan, sık sık içtenlik sorunuyla
yüzleşir.
Durmayan bir değişme ve gelişme, çağları
birbirine bağlar.
ÖRNEK SORU 1:
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş
cümlesi olamaz?
a) Güzellik elbette kişiden kişiye değişir.
b) Yaşamımızı güzel olma, güzele ulaşma çabasıyla
geçiririz.
c) Güzellik, göze hoş görünen değerlerin ortak
adıdır.
d) Sanatta güzellik, üzerinde durmaya değer bir
konudur.
ÖRNEK SORU 2:
… Büyük sanatçı bu özellikleriyle belli olur. Mendelsohn’a
bakınız. Müziği güzel olmasına güzel, ama hiçbir özgün
yanı yok. Oysa kişisel bir şeyler söylemek gerek. İşte bu
yetenek Beethoven’da vardı. Onun ne diyeceği hiç
bilinmezdi. Edebiyatta da böyledir bu, öbür sanatların
tümünde de.
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle,
aşağıdakilerden hangisidir?
a) Sanatta önemli olan, anlamın gizli kalmasıdır.
b) Sanat eseri özünde farklılık taşımalı, bir yenilik
getirmelidir.
c) Sanat eserinin sevilmesi, güzel olmasına bağlıdır.
d) Sanatın dili, yalın ve anlaşılır olmalıdır.
ÖRNEK SORU 3:
Aşağıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda
hangisi ilk cümle olur? (FL-1997)
A)Hatta halk arasında hikaye denilince masal akla gelir.
B)Halk hikayeleri ile masallar arasında benzerlik vardır.
C)Masallar genellikle düz yazı biçimindedir.
D)Halk hikayelerinde ise nazım ve nesir iç içedir.
2. GELİŞME BÖLÜMÜ
a) Okuru ana düşünceye götürecek olan yardımcı
düşüncelerin verildiği bölümdür. Girişte belirtilen
konuyu geliştiren cümlelerdir.
b) Bağlayıcı öğelere yer verilir.
c) Düşünceler, duygular, görüşler mantıklı bir düzene göre
planlanır ve konu açılarak genişletilir. Bunun içinde
örneklerden, tanıklardan, benzerliklerden,
açıklamalardan, karşılaştırmalardan yararlanılır.
d) Eylemsilerden büyük oranda yararlanılır.
e) Okuru ana düşünceye götürecek düşünceler işlenir.
Gelişme bölümüne değişik örnekler:
 Okumak, harfleri, heceleri birbirine çatmaktan ibaret bir
eylem değildir. Burada “Şu yazıyor.” Diyebilmek, bir
yazıyı “sökebilmek”, anlamını kavramak onun (yani
okumanın: bağlayıcı unsur) ilk, ama asla yeterli
olmayan adımıdır.
 Deneme yazan insan, sık sık içtenlik sorunuyla yüzleşir.
Ancak (karşıtlık ilgisi taşıyan bağlayıcı unsur) bu
(1. Cümledeki içtenlik sözcüğünün yerini tutan bağlayıcı
unsur)bir sorun olarak algılanıp buna (“içtenliğe”
sözcüğünün yerini tutan bağlayıcı unsur)özenilince,
içtenlik adına en saçma en tatsız şeyler yazılabiliyor.
UYARI
SONRA DEMEDİ
DE MEEEEE!
Kendinden önceki cümlelerle ilgili olan
bağlayıcı unsurların neyi kastettiğini doğru anlamak,
paragrafı doğru değerlendirmede çok önemlidir.
ÖRNEK SORU 4:
(1)
Tatile çıkmanın, tatilin gerekli olduğuna yürekten
inanıyorum. (2) Buna rağmen hiç tatile çıkmıyorum. (3)
Çünkü bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin tatillerinden
kısması gerektiğine inanıyorum. (4) Ancak çok çalışarak
Atatürk’ümüzün söylediği “çağdaş uygarlık düzeyine”
ulaşabileceğimizi biliyorum. (5) Söz gelimi ülke olarak
bunu başarabilecek gücümüz var.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde geçen bağlama
öğelerinden hangisinin yanlış kullanılması düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) Buna rağmen
B) Çünkü
C) Ancak
D) Söz gelimi
ÖRNEK SORU 5:
Sekiz küçük roman yayımladım. (1) Ama bunlardan biri
dışında öbürleri beni hiç doyurmadı. (2) Yeniden
inceleyince neden doyurmadığını anladım. (3)Bunun
üzerine şu kanıya vardım: Sağlam bir kültürel temele
oturmayınca iyi sanat yapılamaz. (4) Özellikle roman ve
hikaye sağlam bir kültür ister.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
“Bilgi yönünden eksiklerim vardı.” Cümlesi getirilirse
parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?
A)1.
B)2.
C)3.
D)4.
3. SONUÇ BÖLÜMÜ
Yazarın iletmek istediği düşünceyi (ana düşünce) verdiği
cümle ya da cümlelerden oluşur.
a) Kesin bir yargı niteliği taşır.
b) Üslup olarak atasözlerine benzer.
c) Konunun sonucu ve özetidir.
d) Bu bölümde anlatılanlardan bir sonuç çıkarma
amaçlandığından “sonuç olarak, kısacası, özetle, bu da
gösteriyor ki, demek ki, sözün kısası vb.” ifadeler
bulunur.
Sonuç bölümüne değişik örnekler:
Okumak, harfleri, heceleri birbirine çatmaktan
ibaret bir eylem değildir. Burada “Şu yazıyor.” Diyebilmek,
bir yazıyı “sökebilmek”, anlamını kavramak onun (yani
okumanın: bağlayıcı unsur) ilk, ama asla yeterli olmayan
adımıdır. Çünkü (“çünkü” önceki cümleyi açıklayan
bağlama öğesi) önemli olan okuryazar olmak değil,
okuduklarını anlamak, okuduklarından sonuca ulaşmaktır.
Peki kaç okuryazar (“okuryazar” sözcüğünün tekrar
edilmesi bu sözcüğü anlamda devamlılığı sağlayan
bağlama
öğesi
yapar.)
yapabiliyor
bunu
(“bunu”
okuduklarını anlamayı, anlamına gelen bağlama öğesi)
ülkemizde?
Deneme yazan insan, sık sık içtenlik sorunuyla
yüzleşir. Ancak (karşıtlık ilgisi taşıyan bağlayıcı unsur) bu
(1. Cümledeki içtenlik sözcüğünün yerini tutan bağlayıcı
unsur)bir sorun olarak algılanıp buna (“içtenliğe”
sözcüğünün yerini tutan bağlayıcı unsur)özenilince,
içtenlik adına en saçma en tatsız şeyler yazılabiliyor.
Sözün kısası ( “sözün kısası” sonuç bölümüne geçişi
gösteren bağlayıcı öğe) yazıda içtenliği zorlamak, yazarı
derin bir bayağılığa, sırıtkan bir iticiliğe düşürüyor.
ÖRNEK SORU 6:
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın sonuç
bölümünü oluşturabilir?
A. Yaşamımı da beni geliştirecek şeylere emek
harcayarak geçirdim.
B. Yaşamımızı, dostlarımızla anlamlı kılabileceğimizi bile
unuttuk şu karmaşa içinde.
C. Çünkü yaşamdan yakınanlar, ondan olmayacak şeyler
isteyenlerdir.
D. Söylemek istediğim, yaşamı kaybetmekten daha acı
olan, yaşamın anlamını kaybetmektir.
ÖRNEK SORU 7: (LGS 1998)
Özgür insan kitapların ürünüdür. İnsanlar kitapları nasıl
yaratıyorlarsa, kitaplar da insanları öyle yaratır. Onun
içindir ki özgürlükten korkanlar, kitaplardan da korkarlar.
Beğenmedikleri,
kişisel
nedenlerle
hoşlanmadıkları
düşünceleri ortadan kaldırmaya çalışırlar. …
Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın son cümlesi
olabilir?
A. Bu nedenle düşünce daha hızlı gelişmiştir.
B. Ama bilmezler ki kitaplara düşmanlık, insanlara
düşmanlıktır.
C. Çünkü insanlar hoşlanmadıkları şeylere ilgi duymazlar.
D. Böylelerinin okumadıkları kitap, bilmedikleri düşünce
sistemi yoktur.
ÖRNEK SORU 8: (DPY 2007)
“Deniz sevgisi ve saygısı taşıyan herkes, denizi
kirletmekle ağaç kesmek arasında bir fark olmadığını
bilir. Bu duyguları taşımayanlar ise denizi …”
Parçanın hangisiyle devam etmesi uygun olmaz?
A)
B)
C)
D)
hazır ve kolay bir çöp tenekesi gibi görür.
gördükçe içleri burkularak seyrederler.
hiç kirlenmeyecek gibi kullanırlar.
öldüklerinin farkında bile olamaz.
ÖRNEK SORU 9: (DPY 1996)
Annesinin elinden bir an kurtulan çocuk, karşı
kaldırımdaki köpek yavrusuna doğru koştu. Telaşlanan
annesi: “ …” diye seslendi.
Paragrafta boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisinin
getirilmesi uygun değildir?
A)
B)
C)
D)
Yavrum buraya gel, nereye gidiyorsun?
Ay ne güzel köpekmiş öyle!
Çocuğum, köpeğe yaklaşma!
Aman yavrum, gitme oraya!
HOCA ARKASI DÖNÜKKEN ÖĞRENCİ
(TEMSİLİ)
HOCA BİR ANDA SINIFA DÖNDÜĞÜNDE
(TEMSİLİ)
HOCAYLA GÖZ GÖZE GELEN
ÖĞRENCİ
(TEMSİLİ)
OPPS! DERSE DÖNÜYORUZ DEDİK!
Konu; paragrafta üzerinde durulan, hakkında açıklama
yapılarak okuru, ana düşünceye götürecek olan duygu,
düşünce ya da olaydır.
 Bir paragrafın giriş cümlesi konuyu verir.
 “Üzerinde durulan ne?” “Bu paragraf neyi anlatıyor?”
sorularının yanıtı konuyla ilgilidir.
 Konu maddesi ve bakış açısı saptanarak konuya
ulaşılır.
 Bakış açısı, “Yazar, anlatılana hangi yönden
yaklaşmış?” sorusunun yanıtıdır.
UYARI
SONRA DEMEDİ
DE MEEEEE!
Paragrafın çıkış noktası bakış açısıdır, bu
nedenle bakış açısının doğru saptanması,
paragrafın doğru anlaşılması için çok önemlidir.
BAKIŞ AÇISI
“Geçen yüzyılın başında, makineleşmenin yeni yeni
başladığı dönemlerde, İtalya’nın önde gelen bir ayakkabı
şirketi, araştırma yapmaları için iki temsilcisini Afrika’ya
gönderir. Bir ay sonra, iki temsilciden iki farklı telgraf
gelir.
Temsilcilerden biri, yaptığı araştırmanın sonucunu
şöyle bildir: “Biz, burada tutunamayız; çünkü burada hiç
kimse ayakkabı giymiyor, herkes yalın ayak dolaşıyor.”
Öteki temsilci ise, kendi çalışmasının sonucunu
şöyle özetler: “Biz, burada çok iyi iş yaparız; çünkü
burada hiç giyecek ayakkabı yok.”
Görüldüğü gibi aynı konuya iki farklı yaklaşım vardır,
konuya yaklaşım biçimi bakış açısını, bakış açısı da
paragrafın ana hattını oluşturur.
Şimdi paragrafın bölümlerini açıklarken verdiğimiz
örnekleri konu bakımından değerlendirelim:
Okumak, harfleri, heceleri birbirine çatmaktan
ibaret bir eylem değildir. Burada “Şu yazıyor.” Diyebilmek,
bir yazıyı “sökebilmek”, anlamını kavramak onun ilk, ama
asla yeterli olmayan adımıdır. Çünkü önemli olan
okuryazar
olmak
değil,
okuduklarını
anlamak,
okuduklarından sonuca ulaşmaktır. Peki kaç okuryazar
yapabiliyor bunu ülkemizde?
“Bu parçada üzerinde durulan ne?” sorusunun yanıtı,
konu maddesidir.
Konu maddesi
: Okumak
Bakış açısı
: Okumanın niteliği
Konu maddesiyle bakış açısının birleşimi konudur.
Konu
: Nitelikli okumanın özellikleri
Deneme yazan insan, sık sık içtenlik sorunuyla
yüzleşir. Ancak bu, bir sorun olarak algılanıp buna
özenilince, içtenlik adına en saçma en tatsız şeyler
yazılabiliyor. Sözün kısası yazıda içtenliği zorlamak, yazarı
derin bir bayağılığa, sırıtkan bir iticiliğe düşürüyor.
“Bu parçada üzerinde durulan ne” sorusunun yanıtı,
konu maddesidir.
Konu maddesi
: Deneme yazarı
Konuya hangi yönden yaklaşılmış?
Bakış açısı
: İçtenlik
Konu maddesiyle bakış açısının birleşimi konudur.
Konu
: Deneme yazarında içtenlik sorunu
UYARI
SONRA DEMEDİ
DE MEEEEE!
“Üzerinde durulan ne, parçanın konusu ne, parçayı iki paragrafa
bölme, düşüncenin akışını bozan cümle, parçadaki cümlelerin
yer değiştirmesi” gibi sorular, paragrafın konusu ile ilgili
sorulardır.
ÖRNEK SORU 10:
Ağustos aylarının en sıcak günleriydi. Hani deve öldüren
derler ya, aynen öyle! Bir korku filmi izler gibi izliyordum
sıcaktan bayılanları. Hemen yardımlarına koşan insanları
gördükçe seviniyor, koşturup su götürüyordum. Ta ki o ana
kadar, zengin semtlerinden birindeydim. Kötü giyimli bakımsız
gençten bir adam bayılmıştı. Olduğu yere öylece yığılıp kalmıştı.
Nerde yurdumun yardımsever insanları? Herkes, genç adamın
yanından şöyle bir bakıp geçiyor. Koştum, terli saçlarını alnından
arkaya attım, su verdim. Çaresizlik, üzüntü, hayal kırıklığı içinde,
bunları
anlatmalıyım,
bunları
yazıp
insan
ruhumu
rahatlatmalıyım, dedim.
Yaşadıklarını bu sözlerle anlatan kişi neyin üzerinde
durmaktadır?
A.
B.
C.
D.
Zenginlerin duyarsızlığının
Yazma gerekçelerinin
Türk halkının artık yardımsever olmadığının
Sıcakların insan üzerindeki etkisinin
ÖRNEK SORU 11 (1995)
Köklü bir geçmişi olan dilimiz, fatihlerin ordularıyla,
uygarlık alışverişleriyle, eski yeni dünyaları kaç boy
dolaşmış; kendi varlığından ince izler bırakmıştır. O, hala
Cezayir’de, Sudan’da, Macaristan’da konuşulmaktadır.
Paragrafın konusu nedir?
A. Kültürümüzün dünyadaki izleri
B. Dilimizin geniş bir coğrafyaya yayıldığı
C. Türkçenin köklü bir dil olduğu
D. Türk uygarlığının yayıldığı yerler
TUVALETE GİTMEK İÇİN İZİN İSTEYEN ÖĞRENCİ
Öğretmen. Zaten beş dakika kaldı derse, sabret!
Dediğinde öğrenci
Ana düşünce, kimi zaman, sorularda “savunulan düşünce;
asıl anlatılmak, vurgulanmak istenen düşünce; parçadan
çıkarılabilecek en kapsamlı yargı” ifadeleriyle de
karşımıza çıkabiliyor. Aralarında küçük farklar olmakla
birlikte bunların hepsi de yazarın, paragraf aracılığıyla
iletmek istediklerini karşılar.
Ana düşünce kimi zaman paragrafın içinde bir
cümle olarak yer alabilir. Ana düşünce cümlesi,
paragrafın niteliğine göre başta ya da sonda bulunabilir.
Örneğin tümevarım tekniğiyle oluşturulmuş paragraflarda
ayrıntılardan, örneklerden, önbilgilerden yola çıkıldığı
için ana düşünce cümlesi paragrafın sonunda yer alır.
Tümdengelim tekniğiyle oluşturulmuş paragraflardaysa
önce ana düşünce vardır. Daha sonra gelen cümleler bu
ana düşünceyi açıklamakla, kanıtlamakla, inandırıcı
kılmakla görevlidir.
YORUMLAYALIM
TÜMEVARIM
TÜMDENGELİM
Bir olay paragrafındaysa ana düşünce paragraf içinde bir
düşünce olarak yer almayabilir. Olay paragraflarında ana
düşünce paragrafın tümünden çıkarılır. Kimi zaman
düşünce paragraflarında da ana düşüncenin bir cümle
olarak yer almadığını görebiliriz.
Ana Düşünce Cümlesinin Özellikleri:
 Bir yazının yazılış amacı, yazarın okura vermek istediği
mesaj, paragrafın tümünden çıkarılacak en genel ve
kapsayıcı yargı ana düşüncedir.
 Ana düşünce, kesinliği olan bir cümle şeklinde ifade
edilir. Özlü, açık ve yalın bir yargı cümlesidir.
 Açıklanıp geliştirilmeye uygundur. Geliştirildiğinde
paragrafın tümüne ulaşabilir.
 Ana düşünce cümlesinde örneklere yer verilmez.
 Paragrafın her cümlesi, ana düşünce cümlesine
bağlıdır.
 “ Bu parçadan çıkarılacak sonuç nedir?” sorusu, ana
düşünceyi buldurur.
 “ Bu yüzden, söylemek istediğim, demek ki, sözün
kısası, oysa” gibi sözlerle başlayan cümleleri,
paragrafın son cümlesiyle bağlantılı düşünmek, ana
düşünceyi bulmayı kolaylaştırır.
 Bir paragrafta örnek verilmişse, örnekten önceki
cümle ana düşünceyle ilgilidir.
 Bir paragrafta alıntı yapılmışsa (tanık gösterme), alıntı
cümlesi ana düşünceyle ilgilidir.
ÖRNEK SORU 12 (OKS 2006):
“
Ben
fikrimi
değiştirdim,
şimdi
eskisi
gibi
düşünmüyorum.”
diyen
adam
az
görülür.
Bugün
söyledikleri dün söylediklerine uymayanlar bile : “Ben
değişmedim, dün de böyle düşünüyordum, değiştiğimi
sananlar beni anlamamış.” derler.
Parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A. İnsanlar düşüncelerini ifade etmekte çoğu zaman
güçlük çekerler.
B. İnsanın düşüncelerinde günden güne değişiklikler
görülebilir.
C. Yaşam şartları değiştikçe insanların düşünceleri de
değişir.
D. Fikirleri değişse de insanların bunu dile getirmesi
zordur.
ÖRNEK SORU 13 (OKS 2006):
Firuzan’ın hikayelerindeki en belirgin özellik, hikayeyi
okuyup bitirdikten sonra kahramanların sözlerinden çok
görünüşleriyle, davranışlarıyla, tutkularıyla,
vazgeçemedikleri alışkanlıklarıyla hafızalarda capcanlı
kalmalarıdır.
Parçada asıl anlatılmak istenen nedir?
A. Kahramanların hikayelerde başarılı bir biçimde
yansıtıldığı
B. Firuzan’ın iyi bir hikaye yazarı olduğu
C. Hikayelerdeki kahramanların belirgin özelliklere sahip
olduğu
D. Firuzan’ın hikayelerindeki kahramanların sevildiği
UYARI!!!!!
Paragraf sorularını çözerken önce soru kökünü, daha
sonra paragrafı okumak gerekir. Bu bize paragrafta neyi
aradığımızı bilmemiz konusunda yarar sağlayacak, zaman
kazandıracaktır.
Paragraf sorularını çözerken metne bağlı kalmak gerekir.
Seçeneklerdeki yargıların kendi düşüncelerimize göre
doğru ya da yanlış olması önemli değildir. Önemli olan,
paragrafa göre düşünebilmek, yargıların doğruluğunu
ya da yanlışlığını paragrafa göre belirlemektir.
ÖĞRETMEN ÖDEVLERİ AÇIN
DEDİĞİNDE ÖDEVİNİ UNUTAN
ÖĞRENCİ
ÖDEVİNİ YAPMADIĞI İÇİN EKSİ
ALAN ÖĞRENCİ
NEE! AİLEYE BİR DE
MESAJ MI
ÇEKECEKLEEER!
DERSİN BAŞINDA HOCAAMM
ÖDEVV VARDIII! DİYEN
ÖĞRENCİ AMACINA ULAŞINCA
Paragraf biri ana yargı (ana düşünce), diğerleri de
ana yargıyı tamamlayan, destekleyen, açıklayan,
örneklerle geliştiren olmak üzere birden çok yargıdan
(yardımcı düşünceden) oluşur.
Bu nedenle bir paragraftan birden çok yargı çıkarılabilir.
Yardımcı düşünceler, yazarın bize duyurmak
istediği ana düşünceye nasıl ulaştığını gösteren “adımlar”
ya da “işaretler”dir.
Yardımcı Düşüncelerin Özellikleri:
 Ana düşünceyi çeşitli yönlerden destekleyen, konunun
ana düşünceye bağlanmasını sağlayan düşüncelere
yardımcı düşünceler denir.
 Anlatım biçimlerinde gördüğümüz örnekleme, tanık
gösterme, karşılaştırma, benzetme gibi yöntemler, ana
düşüncenin ortaya çıkmasını sağlamak için kullanılan
yardımcı düşünce cümleleridir.
 Yardımcı düşünceler, ana düşüncenin ipuçlarıdır. Bu
ipuçları bir araya getirilip ipuçlarının ortak yönleri
bulunduğunda, ana düşünce ortaya çıkacaktır.
Okumak, harfleri, heceleri birbirine çatmaktan ibaret bir eylem
değildir.
Burada
“Şu
yazıyor.”
Diyebilmek,
bir
yazıyı
“sökebilmek”, anlamını kavramak onun ilk, ama asla yeterli
olmayan adımıdır. Çünkü önemli olan okuryazar olmak değil,
okuduklarını anlamak, okuduklarından sonuca ulaşmaktır. Peki
kaç okuryazar yapabiliyor bunu ülkemizde?
Konu maddesi: Okumak
Bakış açısı: Okumanın niteliği
Konu: Nitelikli okumanın özellikleri
Yardımcı düşünceler:
Gerçek okumanın, okuduğunu anlama çabası olduğu
Sadece okuryazar olmanın insana yetmeyeceği
Çok az insanın okuduğunu anladığı
Ana düşünce: Ülkemizde okuduğunu yorumlayıp okuduğundan
sonuçlar çıkaran okuryazar sayısı pek fazla değildir.
Deneme yazan insan, sık sık içtenlik sorunuyla yüzleşir.
Ancak bu, bir sorun olarak algılanıp buna özenilince,
içtenlik adına en saçma en tatsız şeyler yazılabiliyor.
Sözün kısası yazıda içtenliği zorlamak, yazarı derin bir
bayağılığa, sırıtkan bir iticiliğe düşürüyor.
Konu maddesi: Deneme yazarı
Bakış açısı: İçtenlik
Konu: Deneme yazarında içtenlik sorunu
Yardımcı düşünceler:
İçtenliğe özenmenin yazara zarar verdiği
İçten olma çabasıyla kötü yazılar yazılabileceği
İçten olma çabasına çok fazla kapılmamak gerektiği
Ana düşünce: İçten olma çabasındaki aşırılık, yazarı
bayağılaştırır.
“Dil, insanların düşünürlüğünden doğmuş; doğduktan sonra da
düşüncelerin yaratıcısı olmuştur. Bilgilerimizi, öğrendiklerimizi,
başkalarının düşüncelerini
dil yoluyla
elde ederiz. Kendi
düşüncelerimiz de kafamızın içinde çalışan dilin yardımıyla oluşur,
olgunlaşır. Sanki içimizde konuşarak, sessiz bir dil kullanarak
düşünür, yeni yeni düşüncelere ulaşırız. Ulaştığımız yeni düşünceleri
yine dil biçiminde ortaya koyar, onları başkalarına ulaştırırız.
Böylece sürekli olarak düşünce dili, dil de düşünceyi geliştirir
durur.”
Yukarıdaki paragraftan çıkarılabilecek yardımcı düşünceleri
işaretleyelim.
(
(
(
(
(
(
(
)
)
)
)
)
)
)
Dil aracılığıyla pek çok şey öğreniriz.
Düşüncelerimizin kaynağı dilidir.
Düşüncelerimizin oluşmasında dilin etkisi çoktur.
Yeni düşüncelere dil sayesinde ulaşırız.
Dil sayesinde düşüncelerimizi ortaya koyarız.
Dil, düşüncelerimizi aktarmaya yardım eder.
düşünce ve dil birbiriniz geliştirir.
UYARI!!!!!
… hangisine değinilmemiş, hangisi çıkarılamaz, hangisine
varılamaz, ulaşılamaz tarzındaki sorular yardımcı
düşüncelerle ilgilidir.
SONRA DEMEDİ
DE MEEEEE!
ÖRNEK SORU 15 (ÖO 2002)
Bireylerin; nasıl birbirlerinden ayrı duyma, düşünme ve
davranış biçimleri varsa, kuşakların da kendilerine özgü,
önceki ve sonraki kuşaklarınkine benzemeyen bir duyma,
düşünme ve davranma biçimleri vardır.
Parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A.
B.
C.
D.
Her insanın yapısının değişik özellikler taşıdığı
Kuşakların arasında farklılıkların bulunduğu
Değişimin ve yeniliğin sürekli olduğu
Farklı düşüncelerin kuşak çatışmalarına yol açtığı
ÖRNEK SORU 16 (OKS 1997)
Seninle güzel vatan ulus, güven içinde
İnançla bakıyoruz ışıklı yarınlara;
Birlik ve bütünlüğümüz pekişirken senle,
Ulusal varlığımız hep dipdiri ayakta…
(Osman Güngör Feyzoğlu)
Bu dörtlükten aşağıdaki anlamlardan hangisi
çıkarılamaz?
A.
B.
C.
D.
Gelecekten umutlu olunduğu
Birlik ve beraberliğin güç kazandığı
Ulusal yaşamın sürekli olacağı
Tarihin zaferlerle dolu olduğu
ÖRNEK SORU 17 (FL 1993)
Şairler, hassas yapılı, düşünceli, hoşgörülü, fakat tavizsiz
insanlardır. Gerçek özgürlüğü onlar yaşarlar. Menfaatsiz
severler. Hep dolu dizgindirler. Hayalleriyle gerçeği
yakalamak için koşturup dururlar.
Paragraftan, şairler hakkında aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A.
B.
C.
D.
Duyarlı bir yaratılışa sahip oldukları
Gelecek endişesinden uzak, hayal içinde yaşadıkları
Dostluklarında çıkar düşünmedikleri
Hedeflerinin hakikate ulaşmak olduğu
Sabah zorla kahvaltı yaptırılırken
BEN!
15 EYLÜL SABAHI BEN
BAŞLIKLARI YORUMLAYALIM
Başlık, paragrafın konusunu adlandırmak ve
yazıya ad koymaktır. Yani paragrafın adıdır.
Bir yazının başlığı, o yazıda işlenen konunun,
belirtilmek istenen ana düşüncenin en kısa,
yalın ve açık şekilde söylenmesidir.
 Kısa olmalıdır.
 Konuyu haber vermelidir.
 Ana düşünceyle ilgili olmalıdır.
ÖRNEK SORU 18:
Düşüncenin ve iletişimin temel aracı olan dil, uygarlık ve
kuşaklar arası kültür taşıyıcılığının da sağlam köprüsüdür. Birey
olmayı, ulus bilincini, düşünce ve araç üretmeyi, kalkınmayı,
gelişmeyi, çağı yakalama eylemimizi dille sürdürürüz. Topluma,
doğaya dille bakar, çevremizde olup bitenleri dille algılarız.
Bu parçaya getirebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dilin İşlevi
C) Dilin Kullanımı
B) Dilin Gelişimi
D) Dilin Önemi
ÖRNEK SORU 19:
Kimi şairlerin yapısı, çeviriye hiç mi hiç gelmez. Yapı
aktarılmadıkça da çeviri hiçbir şeye benzemez. Başka dillere
çevrilebilen şiirler genellikle, yazıldığı dille başka dillerdeki
ortak yapılara dayanılarak oluşturulan şiirlerdir. Kendine özgü
yapılar değildir bunlar. Özgün bir yapı içinde oluşturulan şiirleri,
bir dilden başka dile çevirmek olanaksızdır. Bu, onların yazarı
için belki bir talihsizliktir, ama aynı zamanda bir onurdur da.
Bu paragrafa getirebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şiirin Yapısı
C) Şiir ve Çeviri
B) Özgün Şiir
D) Şair ve Şiir
ÖRNEK SORU 20:
Şiirin binlerce tanımı yapıldığı gibi şiir yazmanın binlerce
yönteminden de söz edilir. Bazıları ölçüyü öne çıkarır,
bazıları konuyu. Oysa şiiri belli kurallara bağlamak kadar
saçma bir şey yoktur; çünkü şiirin kuralı yoktur.
Bu parçaya getirebilecek en uygun başlık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirde Kural
B) Şiirde Üslup
C) Şiirde Biçim
D) Şiirde Anlam
BABAM HARÇLIĞIN VAR MI DİYE
SORDUĞUNDA
HAYAL ETTİĞİM
BABAM HARÇLIĞI VERİRKEN
YORUMLAMAYA ÇOK DA GEREK YOK!
Paragrafın her cümlesi, paragrafın konusu ve ana
düşüncesi çerçevesinde birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Konu
ve ana düşünceyle ilgisiz, diğer cümlelerden biçim ve
anlam yönünden kopuk cümle kolaylıkla fark edilir. Akışı
bozan bu cümleler paragraftan çıkarılır.
ÖRNEK SORU 21 (OKS 2001):
Bir ulusun kalkınması demek, her bakımdan güzelleşmesi,
yaşayış ve düşünce biçiminde güzele daha çok değer
vermesi demektir. (1) Güzellik bir armağandır.
(2) Çirkinlikler içinde kalkınma olmaz. (3) Toplumsal
değerlere aykırı bir yaşam ulusları ileri götüremez,
geliştiremez. (4) Sağlıklı ve onurlu bir toplum her açıdan
temiz olmayı gerektirir.
Paragraftaki numaralanmış cümlelerden hangisi, anlatım
akışını bozmaktadır?
A) 1.
B) 2.
C) 3.
D) 4.
ÖRNEK SORU 22 (LGS 1998):
Çalışan insanın dinlenmesi gerekir. (2) Çok çalışan iyi
dinlenir. (3) Çünkü yorgun ve dinlenme ihtiyacı olan bir
adam, hiçbir yararlı iş yapamaz. (4) Uykusuz geçirdiğimiz
bir geceden sonra, beynimizin neredeyse çalışmayı
reddettiği o korkunç sabahları hepimiz biliriz.
Paragrafın bütünlüğüne uymayan cümle hangisidir?
A) 1.
B) 2.
C) 3.
D) 4.
Her paragrafın bir konusu vardır ve her paragraf
o konuyla ilgili bir düşünceyi dile getirmek
amacıyla oluşturulmuştur. Bir paragrafın
ilerleyen cümlelerinde yeni bir konuya ve yeni
bir düşünceye geçilmesi yeni paragrafın da
gerekçesidir.
ÖRNEK SORU 23 (ÖO 1999):
Her sanat ve bilim yapıtında olduğu gibi kitabın da iyisi,
kötüsü vardır. Bundan korkulmalıdır. (2) Kitap ayna gibidir.
(3) Sonunda her kitap kendisine yakışan sahibi bulur. (4)
Kitap, hiç kapris yapmayan dosttur. (5) Ne aksilenir, ne
yılışır. Hep aynı ruh hali içindedir. (6) Kaprisi olsa olsa,
okur yapar. Kitabın birini bırakır, ötekini alır.
Bu parça, açıklanan düşünceler bakımından iki paragrafa
ayrılmak istendiğinde, ikinci paragraf hangi numaralı
cümleyle başlar?
A) 2.
B) 3.
C) 4.
D) 5.
 Bir düşünceyi anlatmak üzere bir araya gelen cümleler
topluluğuna paragraf dendiğini,
 Paragrafta üzerinde durulan, açıklanacak olan unsura
konu dendiğini,
 Her konunun bakış açısıyla beraber verildiğini,
 “Konuya hangi açıdan yaklaşılmış?” sorusunun
yanıtının bakış açısını buldurduğunu,
 Bakış açısının geliştirilerek ana düşünceye ulaşıldığını,
 Konunun verildiği, içinde bağlayıcı unsur bulunmayan,
daha öncesinde bir şeyler söylenmiş izlenimi vermeyen
cümlelere giriş cümlesi dendiği,
 Giriş cümlelerinde, anlam belirsizliği oluşturan “bile, de,
çünkü, oysa, bu, bu nedenle …” bağlayıcı unsurlarının
olamayacağını,
 Yardımcı düşüncelerin verildiği, bağlayıcı unsurların
kullanıldığı ve daha önceki bir cümlenin devamı olduğu
anlaşılan cümlelere gelişme cümleleri dendiği,
 Gelişme cümlelerinde “ oysa, çünkü, bu, bu nedenle …”
bağlayıcı unsurlarıyla, daha önceki cümleye ait sözcük
tekrarlarının bulunduğu,
 Kesin bir yargı niteliği taşıyan, çoğu zaman ana
düşünceyi yansıtan cümlelere sonuç cümlesi dendiğini,
 Konun değiştiği cümlenin, yeni paragrafın başlangıç
cümlesi olduğunu,
 Konuyla çelişen ya da konuyla ilgisi olmayan cümlenin
“düşüncenin akışını bozan” cümle olduğunu,
 Düşüncenin akışını bozan cümleyi bularak paragrafta
yerleri değiştirilmesi gereken iki cümleye
ulaşılabileceğini,
 Konu ve ana düşünceyi yansıtan en özlü ifadenin
paragrafın başlığı olduğunu,
 Paragrafın yazılış amacının ana düşünce olduğunu,
 Ana düşüncelerin kesin hüküm düşünceleri olduğunu ve
çoğunlukla okura sezdirilerek verildiğini,
 “Yazar neyi iddia ediyor, bu paragraftan çıkarılması
gereken sonuç ne?” sorularının ana düşünceyi
buldurduğunu,
 Ana düşünceyle anlatım yöntemleri arasında bağ
olduğunu,
 Açıklayıcı anlatımlarda ana düşüncenin genellikle
sonda bulunduğunu,
 Tartışmacı anlatımlarda, yazarın iddia ettiği
düşüncenin (tez) ana düşünce olduğunu,
 Öyküleyici paragraflarda anlatılan öykünün hangi
iddiayı desteklediğini sorgulayarak ana düşünceye
ulaşılacağını,
 Örnek olan paragraflarda, ana düşüncenin genellikle
örnekten önceki cümlede olduğunu,
 Tanık gösterme paragraflarında ana düşüncenin
genellikle tanık gösterilen cümlede olduğunu,
 Karşılaştırma paragraflarında ana düşüncenin
karşılaştırılan varlıklardan üstün olanın özelliği üzerine
kurulduğunu
ÖĞRENDİK Mİ?
HOCAAAM, ŞİMDİ NE DİYİM
VALLA…
ÇAKTIRMA OĞLUM, ANLADIKK DEEE
EEHH HOCAM, SANIRIM, KESİN, GALİBA,
HERALDE ANLADIĞĞĞ
YİNE GÖRÜŞÜRÜZ
Download