AHİRETE İMAN VE HAYATA YANSIMALARI a) Ahiret Günü ve ahirete iman e) Ahirete İmanın Hayata Yansıması Ahiret, İsrafil’in (a.s.) Allah’ın emriyle, kıyametin kopması için sura ilk defa üflemesi ile başlayacak olan ebedi hayata denilir. Kâinat düzeninin yıkılıp, yerin başka bir yere, göklerin başka göklere dönüştürüleceği, insanların tekrar diriltilerek kabirlerinden kaldırılacağı, çeşitli aşamalardan sonra, insanın dünya hayatının mukabili olarak, gelecekteki sonsuz hayatına başlamasını ifade eden ahiret hayatına ve ona ilişkin esaslara inanmak, İslam dinin en temel iman ilkelerinden birisidir. Kur’ân-ı Kerim’de, ahrete imanın farz olduğunu gösteren pek çok ayet vardır. Bunlardan bir kaçını zikredelim: Kur’ân-ı Kerim’de, ahrete imanın farz olduğunu gösteren pek çok ayet vardır. Bunlardan bir kaçını zikredelim: اآلخ َرةِ ُه ْم يُوقِنُون ِ ِنز َل ِمن قَ ْب ِل َك َوب ِ ُ نز َل ِإلَي َْك َو َما أ ِ ُ والَّذِينَ يُؤْ ِمنُونَ بِ َما أ “Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.”(Bakara 2/4) ِ يَا أَيُّ َها الَّذِينَ آ َمنُواْ ِآمنُواْ ِب ه ِي أَنزَ َل ِمن ُ علَى َر ُ اّلل َو َر ِ سو ِل ِه َو ْال ِكتَا ِ سو ِل ِه َو ْال ِكتَا َ ب الَّ ِذي ن ََّز َل َ ب الَّذ َ ض َّل َ اآلخ ِر فَقَ ْد ضالَالً بَ ِعيدًا قَ ْب ُل ِ َو َمن يَ ْكفُ ْر بِ ه ِ س ِل ِه َوا ْليَ ْو ِم ُ اّلل َو َمالَئِ َكتِ ِه َو ُكتُبِ ِه َو ُر "Ey iman edenler! Allah'a, Peygamber'ine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, Peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur”. (Nisa 4/136) َ… َو ُهم بِ ْاآل ِخ َرةِ ُه ْم يُوقِنُون “… Onlar ahrete de kesin olarak inanırlar.”(Lokman31/4) Ahirete iman, insanın kâinata ve kendi varlığına bir anlam yüklemesidir. Ağzından çıkan tek bir kelimeye varıncaya kadar her şeye bir anlam yükleyen insan, ahireti inkâr etmekle, bu koskoca kâinata anlamsızlık isnad etmiş olup, ayrıca kendi varlığı ile diğer mahlûkatın varlığını eşdeğer görmüş olur. Düşünen, duyan, inanan, inkâr eden, icad eden, isyan ve itaat eden insanla, bunlardan mahrum olan varlıkların bağlı olduğu hayat ve ölüm kurallarının aynı olduğunu zannetmek insana yapılan en büyük hakarettir. Eğer insanın varlığı da bir bitki, bir böcek, bir sinek gibi ölümüyle son bulacaksa onu diğer tüm mahlûkattan ayıran aşkın yönlerinin varlığının hikmeti nedir? Eğer yemek, içmek, yatmak, çiftleşmek denilecekse bütün bunlar için ne akıllı, ne şuurlu, ne de iradeli olmaya gerek var. Çünkü bunları pekâlâ bir hayvanda yapabilmektedir. Ahiret, insanın seçiminin Allah tarafından kale alındığının, değerlendirildiğinin bir delilidir Ahiret olmasaydı insan insan olmazdı. Ebedi olan ahiret hayatını kazanmak için kurulan bu dünya, geçici bir yerdir. ع ِإلَى ٌ ستَقَ ٌّر َو َمتَا ْ ض ُم ِ َولَ ُك ْم فِي األ َ ْر …“ ِحينSize yer yüzünde bir zamana kadar yerlşme ve faydalanma vardır.”(Araf7/24) İnsanın ve insanlığın kemali, hayatın anlamlandırılıp toplumsal huzur ve ferdi saadetin elde edilebilmesi, bu yüceler yücesi güne inanmaya, bu günün korkusuyla ürpermeye, bu günün mutluluğuna arzu duymaya bağlıdır. Ölmek yaşamanın öbür yüzü olduğundan Ahiret yeni bir diriliştir. İnsanın bu dünyaya doğması ana rahminde ölmesidir. İnsanın bu dünyada ölmesi ahirete doğması dermektir. Yeryüzünde bulunan her şey hikmetli ve sanatlı bir şekilde, bir amaca yönelik olarak yaratılmıştır. Ve yaratılan hiçbir şey burada kalmaz. İnsanda bu kanunların haricinde değildir. كل نفس ذاءقة الموة ثم الينا ترجعون Öyleyse, yaratılanların bu dünyaya gelişinde bir amaç bulunduğu gibi, buradan gidişlerinde de bir anlam bulunmalıdır. اال ليعبدون وما خلقت الجن واإلنسGelişin bir sebebi olduğu gibi, gidişin de bir sebebi olmalıdır. Çünkü bu dünya ve içindekiler, sürekli kalmak üzere yaratılmamışlardır. Onların yaratılışları gibi fanilikleri de anlamlıdır ve bir amaca yöneliktir. Ölümünde bir amacı vardır. ليبلوكم ايكم احسن عمال الذي خلق الموت والحيوة Biz dünyada doğum ve ölümleri sürekli bir yenilenme ve tazelenme şeklinde seyrederiz. Daha önce hiç var olmayan hayatlar yaratılır etrafımızda. Cansız tohumların, çekirdeklerin, yumurtaların canlanışını gözümüzle görürüz. Bu işin nasıl olduğuna akıl erdiremeyiz; ama gördüğümüze de inanırız. Hatta o kadar inanırız ki, apaçık bir mucize, bize sıradan bir iş gibi görünür. İşte Yeryüzü nasıl ki bir başka baharda dirilmek için ölürse, insanda bir başka âlemde dirilmek için ölür. Bu dünya, kışların geçmesi gibi geçer. Ve öbür dünya, yazların gelmesi gibi gelir. İnsanlar, sararıp toprağa karışan, çöl otları gibi ölürler, sonra baharda boy veren, bin bir renkli parlak ve çiçekli bitkiler gibi topraktan doğrulurlar. Ölmek için gelenler dirilmek için ölürler. Bu sebeple ölüm bir yok oluş değil, başka bir hayatın başlangıcıdır. Ölümden sonraki hayat, bu dünya hayatından çok farklı bir hayat olmakla birlikte, bu dünya hayatı ile yakından ilgilidir. Zira o hayatın huzurlu ve mutlu bir hayat olup olmayacağını belirleyecek olan, bu dünya hayatıdır; bir başka deyişle, burada ekilenler orada biçilecektir. َ سنَ ِة فَلَهُ َخ ْي ٌر ِم ْن َها َو َمن َجاء ِبالس ِيئ َ ِة فَ َال ي ُْج َزى ال ِذ “ ع ِملُوا َ ين َ َمن َجاء ِب ْال َح َ ُت إَِّل َما كَانُوا يَ ْع َمل ون ِ “ الس ِيئَا “Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki,kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.”(Kasas 28/84) b) Ahiret hayatının devreleri ba) Kabir (Berzah)hayatı bb) Kıyamet ve kıyamet alametleri (Eşratü’s-sa’a) 1)Küçük Alametler 2)Büyük Alametler c)Sur ve sura üfürülüş d)Ba’s (Yeniden Dirilme) ve Ahiret Halleri 1)Ba’s 2) Haşir ve Mahşer 3)Amel Defterlerinin Dağıtılması 4)Hesap 5)Mizan 6)Havz 7) Sırat 8)Araf 9) Cennet ve Cehennem 10)Allah’ın Görülmesi (Ru’yetu’l-lah) AHİRETE İMANIN HAYATA YANSIMASI *Ahiret inancı her şeyden önce, insandaki sorumluluk bilincini açığa çıkartır. Böylelikle insan hayatına yön verir, yaratılışındaki gaye ve hikmete göre davranmayı öğrenir. Bu dünyada yaptıklarından mutlaka hesaba çekileceklerini bilen ve buna inanan insanlar kendilerine çeki düzen verirler, Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak güzel davranışlar işleyip, kötülüklerden uzak kalmaya çalışırlar. İnsanın kendisine bildirilen ve kendisinden beklenen sorumlulukları ne ölçüde gerçekleştirdiği veya yokmuş farz ederek keyfine gore mi yaşadığı, gerçek bir şekilde ahiret hayatında görülecektir. Kur’an’da ُ س سدًى َ اإلن َ أَيَ ْح ُ ان أَن يُتْ َر َك ُ س ِْ ب “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder”(İnsan 75/36) buyrularak, insanda bulunan sorumluluk duygusuna dikkat çekilmekte, bu duygunun ahiret inancıyla olan bağlantısı vurgulanmaktadır. *Ahrete iman, Allah’ın adaletinin eninde sonunda gerçekleşeceğine inanmayı gerektirdiği, bu dünyada hakkını alamayanların öbür dünyada hakkını alacakları duygusunu kalplere yerleştirdiği için, insanlara bir َ ِلل ِذ ümit ışığı olur. اآلخ َر ِة ِ َار ُ سنَةٌ َولَد َ سنُواْ ِفي َه ِذ ِه الدُّ ْنيَا َح َ ين أ َ ْح َخ ْي ٌر “Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahret yurdu daha hayırlıdır.”(Nahl16/30) Dünya hayatının sağlıklı, akılcı ve verimli bir şekilde düzenlenmesi, ancak ahirete imanla mümkündür. Aksi takdirde herkesin başına bir bekçi, haksızlıkları engelleyici bir görevli dikmek gerekir İnsana, hukuki yaptırımların ötesinde yaptıklarının karşılığının verileceği, kaçınılmaz bir adalet karşısında hesap vereceği şuurunu aşılar. Âhiret gününde ilâhi adalet yerini bulacak; iyilik yapanlara iyiliklerinin mükâfatı bol bol verilecek. َ ِلهلَّ ِذ اآلخ َر ِة َخ ْي ٌر ِ َار َ سنُواْ فِي َه ِذ ِه الدُّ ْنيَا َح َ ين أ َ ْح ُ سنَةٌ َولَد “Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahret yurdu daha hayırlıdır.”(Nahl16/30) Haksızlığa uğrayanlar eksiksiz olarak haklarını alacak; zalimlerin yaptığı yanında kalmayacak, hak ettikleri cezayı bulacaklardır. ُفَ َمن يَ ْع َم ْل ِمثْقَا َل ذَر ٍة َخ ْي ًرا يَ َرهُ َو َمن يَ ْع َم ْل ِمثْقَا َل ذَر ٍة ش ًَّرا يَ َره “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.” Ayetlerin işaret ettiği eksiksiz adaletin gerçekleşeceği bir ayrışma anı yaşanacaktır.” İşte bu inanç, insana huzur verir, üzüntülerini azaltır. Bu dünyada herkes işlediği suçun cezasını tam anlamıyla çekmemekte, birtakım haksızlıklar meydana gelmektedir. Âhirette ise durum böyle olmayacak, hiçbir şey gizli kalmayacak, hak yerini bulacak, Allah mutlak adaleti ile kötüleri cezalandıracak, iyileri de mükâfatlandıracaktır. َ ُعبَثًا َوأَنَّ ُك ْم ِإلَ ْينَا َال ت ُ ْر َجع ون َ س ْبت ُ ْم أَنَّ َما َخلَ ْقنَا ُك ْم ِ أَفَ َح “ Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız.”(Mü’minun 23/115) Ölüm bize ne uzak, biAhrete iman ölüm korkusunun insanda bir kâbusa ve hafakana dönüşmesini engeller. Ölümden sonra bir hayatın olduğuna inan kendisini koy veremez. Onun için ölüm bir bitiş değil bir intikaldir. Bu nedenle ahrete iman eden kâmil mümin hayatta bir kez ölür. Ahirete inanmayan ise ölümü her hatırlayışta ölür. ze ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm! •Ahiret inancı kişiye hak ve görev bilinci verir. Yaptıklarından hesaba çekileceğini bilen kimse, kazancını helal, doğru ve meşru şeylerde arar,başkalarının hakkını yemez, hileye, aldatmaya ve rüşvete yaklaşmaz, görevini yapar. Görevini yerine getirince, bu şekilde hareket eden insanların duyduğu iç huzuru duyar, kendisine olan özgüveni artar. •Ahirete iman insanların gönüllerine barış duyguları saçar. Çünkü barış duygusu adaletin meyvesidir. Ahirete inanan, psikoljik yönden, davranış bozukluğu bulunmayan kişi olduğu için, kendisi ile barışıktır, toplumla barışıktır, çevresiyle barışıktır. Böyle olan biride sürekli iç huzura sahiptir. Ahirete inanan kişi, ölümü hayatın bir başka şart ve yerde devamı, sonsuz mutluluğun başlangıcı olarak gördüğünden, ölümden korkmaz, onu Allah’a kavuşma olarak görür. Buda onu huzurlu kılar •Ahiret inancı, insanların dünya hayatına karşı aşırı bağlılıklarını önleyerek hırs, kin, nefret, bencillik gibi duygulardan uzaklaştırır. Başkalarına iyilik ve hizmet etme duygusunu geliştirir. Ne ahireti için dünyasını nede dünyası içn ahretini terk etmeden dengeli bir şekilde yaşar. •İnsanlık tarihi ile ilgili olarak, değişik alanlarda yapılan incelemeler, insanda bir ebedîlik ve sonsuzluk duygusunun varlığını göstermiştir. Vatanından ayrı kalmış fakat yurduna dönmek isteyen bir garip yolcu olduğu duygusu, insanda onu ebedî hayat inancına hazır tutan, yaratılıştan(fıtri) bir özelliktir. Ahret inacı insanın bu duygularını tatmin eder. •Özet •Ahiret inancı, insandaki sorumlulk bilincini ortaya çıkartır. Bu bilinçle yaptığı işleri görev ve sorumluluk bilinci içerisinde yapmaya çalışır. •Allah’ın adaletinin eninde sonunda gerçekleşeceğine inanmayı kalplere yerleştirdiği için, insanlara bir ümit ışığı olur. üzüntülerini azaltır. •Ahirete inan insan, dünya hayatında ölçülü, tutarlı ve dikkatli olur. •Kin, garez, nefret gibi duygularını, aşırı tutku ve bağlılıklarını törpüler. •Affetme ve bağışlama duygularını geliştirir. •Vicdan huzuru ve kalp rahatlığı içerisinde, olumlu yada olumsuz her olay ve durumda dengesini korumayı başarır. •Ahiret inancı Toplumsal huzurun sigortasıdır. kişiyi toplumsal ilişkilerinde sevecen olmaya, kendisi, ailesi, ve çevresi ile barışık yaşamayı sevk eder. •Ahiret inancı bela ve musibetlere dayanıklı, sabırlı, fedakar ve cefakar olmayı kolaylaştırır. •Mutluluğu mal – mülk, makam, güç, şöhret gibi geçici şeylerde değil, Allah’a inanmada, ona güvenip rızasını kazanmaya çalışmada bulan bireyler yaratır. •Insanın ebedilik ve sonsuzluk duygularını tatmin eder. •Ahiret inancı Toplumsal huzurun sigortasıdır. kişiyi toplumsal ilişkilerinde sevecen olmaya, kendisi, ailesi, ve çevresi ile barışık yaşamayı sevk eder. •Ahiret inancı bela ve musibetlere dayanıklı, sabırlı, fedakar ve cefakar olmayı kolaylaştırır. •Mutluluğu mal – mülk, makam, güç, şöhret gibi geçici şeylerde değil, Allah’a inanmada, ona güvenip rızasını kazanmaya çalışmada bulan bireyler yaratır. •Insanın ebedilik ve sonsuzluk duygularını tatmin eder. TEŞEKKÜRLER KAYNAKÇA: ALTUNTAŞ, Halil,”Ahirete İman”,Kürsüden Öğütler,Ankara,2006 DÖNDÜREN, Hamdi, Delilleriyle İslam İlmihali, İstanbul,1988 EŞREF,Muhammed.İnancımız ve temel dinamikleri,Erzurum,2000 İSLAMOĞLU,Mustafa,İman,İstanbul,1988 KILAVUZ, A. Saim,İslam Akaidi ve Kelama Giriş,Istanbul,2011 KARAKOÇ,Sezai, İslam, Istanbul,2005 PAÇACI,Mehmet, “Ahiret”,İslama Giriş Anakonulara yeni yaklaşımlar,Ankara,2006 ŞİMŞEK, Ümit, İslam İnanç İlmihali YÜCEDOĞRU,Tevfik, “Varlığı Bilmek”, İslama Giriş Gençliğin İslam Bilgisi, Ankara,2006 » Abdülkerim KARABIYIK » Hendek İlçe Vaizi