Düşler ve Düşünceler BD EKİM 2016 Yahya Aksoy Sokrates 25 Asır Sonra Aklandı “Ben kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece düşünmelerini sağlayabilirim.” Sokrates “Bir bildiğim var o da hiçbir şey bilmediğimdir.” ifadesinin sahibi ünlü düşünür Sokrates, İÖ 399’da devletçe tanınan tanrılara sadakatsizlik ve gençleri zararlı yollara sürüklemekle suçlandırılarak mahkeme karşısına getirildi. Bu mahkeme önüne getiriliş, Sokrates’in savunmasında değindiği konular, mahkemenin tutumu ve Sokrates’i suçlu bulması ve Sokratesin bu sonuca tavrı hukuk tarihi içinde baş tacı edildi, derslere konu olmaya devam ediyor. 95 BD EKİM 2016 “Eğitim kıvılcımla ateş yakmaktır, boş bir kabı doldurmak değildir.” “Dünyayı değiştirmek isteyen önce kendini değiştirsin.” D üşünce tarzına getirdiği yenilikler ve değerli fikirlerle, özgür düşünmenin ve düşünceyi savunmanın insanlık için temel değerler olduğunu vurgulayan Sokrates, “Bilgi ve bilgeliği hava kadar istediğin zaman, düş peşime”, “Doğru düşünüş insanı doğru dav- sözleri Sokrates’e aittir. Sokrates’i çekemeyenlerlerin başında gelen Anytos, Meletos ve arkadaşları, aleyhinde dedikodular ve propagandalar yaparak “devletin tanrılarına inanmamak ve gençleri yanlış yollara sürüklemekle ve yer altında ve gök yüzünde olup biten şeylere karışmak, eğriyi doğru gibi göstermek, bunları başkalarına öğretmekle” muğlak, soyut ve siyasi kavramlara dayalı olarak suçladılar. Atina’da MÖ 5.yy’da kaynatılan cadı kazanı olan tanrılara sadakatsizlik ile suçlanan Sokrates, kendisini mahkemeye getiren Meletos’un iddialarını birer birer ele alarak, “birbirini tutmaz saçmalıklar olarak” çürütür. İ Sokrates’in yargılanması ranışa götürür” diyerek, yaratıcı düşünme felsefesinde çığır açmış bir filozoftur. “Güçlük, dostlarım ölümden kaçınmak değil, ama haksızlıktan kaçınmaktır; çünkü o ölümden daha hızlı koşar. Sizin istediğiniz gibi konuşup yaşamaktansa, kendim gibi konuşup ölmeyi yeğlerim” 96 kiyüz seksen kişiden oluştuğu sanılan jüri/yargıç heyetinin hepsi oy birliği ile karar veremezler. Küçük bir farkla mahkûmiyet kararına varılır ve hayata farklı perspektiflerden bakan Sokrates ölüm cezasına çarptırılır. Sokrates’in vurguladığı hızlı koşan haksızlık, adaleti gölgeler ve öne geçer. “Hayatında asla pişman olmadığını, ölümden korkmadığını” ifade eden Sokrates’in ölüm cezası ilerlemiş yaşına rağmen, karardan bir ay sonra infaz edilir. Yanında bulunan arkadaşı Kriton, “İşte... Şimdiye kadar tanıdığımız insanların en iyisi, en bilgini ve en doğrusu diyebileceğimiz dostumuzun sonu” diyerek oradan üzüntüyle ayrılır. BD EKİM 2016 Sokrates’in ölümü Sokrates, ünlü savunmasında düşüncelerine yasak getirenlerin değişimi görmediğini, suçlayıcıların aslında kendi menfaatlerini korumak istediklerini anlatır. “Suçlayanların suçlandığı kopuş” savunması olarak hukukta yer alan tarihi savunmada; “Beni suçlayanların üzerinizde nasıl bir etki bıraktıklarını bilemem, lütfen tarzıma aldırmayın, iyi olabilir ya da olmayabilir; ama yalnızca sözlerimin haklı olup olmadığını düşünün ve yalnızca bunu dikkate alın. Çünkü yargıcın erdemi budur, tıpkı konuşmacının erdeminin gerçeği söylemek olması gibi. Yasalar beni suçlu görebilir, ama esas suçlu yasalar” der. S okrates halkına şöyle seslenir: “Atinalılar, savunmamı çoğunuzun sanabileceği gibi kendi adıma değil, ama sizin adınıza yapacağım, öyle ki sizlere tanrı ar- mağanı olan beni mahkûm ederek bir yanlışlık yapmayasınız....” “Yargıcın ödevi bir türe armağanı sunmak değil, ama yargıda bulunmaktır ve kendi keyfine göre değil ama yasalara göre yargıda bulunacağına yemin etmiştir ve ne biz sizi bu yemini bozma alışkanlığında yüreklendirmeli, ne de siz kendinize bu alışkanlığa kapılma iznini vermelisiniz, bu sizin de bizim de inancımıza aykırıdır. O zaman benden onursuz ve yanlış ve inancıma aykırı gördüğüm şeyleri yapmamı istemeyin.” Doğruyu ve en iyi olanı arayarak, insanlığı daha mutlu ve verimli kılmaya çalışan canı pahasına örnek bir filozof’u temsil ettiğini hayatı ve ölümüyle açık bir şekilde gösteren Sokrates, öncü bir düşünür olarak insanlığın hafızasında ölümsüzleşmiştir. Basın haberine göre,Yunanis97 BD EKİM 2016 tan’ın başkenti Atina’da kurulan temsili bir mahkeme, MÖ 399 yılında “tanrılara saygısızlık ve gençleri baştan çıkarmakla” suçlanarak ölüm cezasına mahkûm edilen Yunan filozofu Sokrates’in masum olduğuna karar verdi. Davacı ve davalı makamlarını Avrupalı ve Amerikalı ünlü hukukçuların oluşturduğu temsili mahkeme Sokrates’i yeniden yargılayarak suçsuz olduğuna karar verdi. Bu haberler üzerine oturup Sokrates davası ile ilgili kaynakları inceledim ve tarihi savunmayı bir kez daha dikkatlice okudum. Savunmanın temel felsefesini yansıtan bölümlerini yazıma almaya çalıştım. Bu tarihi davayı ve diğer tarihe malolmuş davaları, Ankara Barosu Yayınları arasında çıkan ve değerli araştırmacı-yazar Avukat H. Argun Bozkurt tarafından hazırlanan “Davalar” kitabından yararlanarak, bütün insanların ve görevlilerin günümüz davaları ile karşılaştırmalar yaparak sonuçlara varmalarını ve Sokrates’e, “Bu dünyayı ayakta tutan şey nedir?” diye sorduklarında; “Bu dünya adaletle ayakta durur. Zulüm geldiği zaman o devletin varlığı düşünülemez.” sözlerini ve ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet, hızlı ve kesin adaleti temin eden uygar usûlleri istiyor” sözünü bir kez daha hatırlayarak, dersler çıkarmalarını diliyorum. Geçmişten alınacak dersler 25 asır sonra bile olabiliyor ve Sokrates aklanıyor.• [email protected] KISA FIKRALAR Sokrates ve Bileytaşı Talebelerden biri Sokrates’e sormuş: “Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin siz de çıkıp bir konuşma yapmıyorsunuz?” “Evlat,” demiş Sokrates, “Bileytaşı keskin değildir ama, en sert demiri bile keskin eder...” 98 Cennetin Yolu Hristiyan din adamlarından biri, küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz: “Aferin çocuğum,” der. “Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.” Çocuk, papazın niyetini sezerek: “Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz,” diye cevap verir. “Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?” Birbirine Bağlı Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför: “Aman hakim bey,”diye sızlanmış. “Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.” Hâkim cevap vermiş: “Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.”