islamda istişare

advertisement
İLİ
AY-YIL
TARİH
KONU
:KARABÜK
:EKİM-2013
: 25.10.2013
:İslam’da İstişare
ِ َّ
‫الصلَوَ َواَْم ُرُُ ْم ُُ َوَ بَيْْيََي ُُه ْم‬
َّ ‫استَ َجابُوا لَِرِّبِِ ْم َواَقَ ُاموا‬
ْ ‫ين‬
َ ‫َوالذ‬
ِ
‫اُ ْم ييَُْ ِف ُقو َن‬
ُ ََ‫َوِمَّا َََزقْي‬
ِ ُ ‫قَ َال َس‬
‫اَّللُ َعلَْْ ِه َو َسلَّ َم الْ ُُ ْْتَ ََ ُاَ ُم َََْْن‬
َّ ‫صلَّي‬
َ ‫ول ََّّلل‬
َُ
Muhterem Müslümanlar!
İslam Dini, insanın hem ferdi hem de sosyal
hayatında daha huzurlu, güvenli ve sağlıklı yaşam
sürmesi için birtakım prensipler vazetmiştir. İşte bu
prensiplerin en önemlilerinden biri de istişaredir.
“Şûrâ ve müşavere” kelimeleri ile eş anlamlı bir
kavram olan istişare, “birine bir konuyu danışmak,
görüşünü sormak” demektir.
Aziz Cemaat!
İşleri şûrâ ile yani danışarak, ortak akıl ve
fikirle yürütmek Kur’ân-ı Kerîm’de birçok ayette
vurgu yapılan bir konudur.(1) Ayrıca şûrâ kelimesi
Kur’ân’da üç farklı ayette yer alırken(2) Kur’ân’ın 42.
sûresinin adının Şûrâ olması da istişarenin önemine
dikkat çekmektedir. Bu sûrenin 36-39. ayetlerinde ise
Allah’ın özel olarak mükâfat vadettiği insanların
özelliği bildirilmektedir. Bu özel mükâfata kavuşacak
olanların özelliklerinden birisi de istişare etmektir.
Söz konusu ayette, bu kimseler hakkında: “Onların
işleri, aralarında danışma iledir..” buyrulmaktadır.
Başka bir ayette ise, Peygamber Efendimize
hitaben Cenâb-ı Allah, “ Allah’ın rahmeti sayesinde
sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba,
katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp
giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için
Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla
müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi,
artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven).
Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever” (3)
Buyurmaktadır.
Esasen bu ayette Peygamber Efendimizin
şahsında, tüm müminlere işleri istişare ile yapmaları
emredilmiştir. Peygamberimiz (a.s.): “Bir millet,
istişare yaptığı sürece zillete düşmez.”(4) buyurarak
her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere örnek
teşkil edecek bir hayat sergilemiştir. O, vahiyle
desteklenen bir insan olmasına rağmen hayatında
istişareye ziyadesiyle önem vermiştir. Onun hayatının
hemen her aşamasında bunu açıkça görmemiz
mümkündür. Zira onu yakinen tanıyan sahabeden biri
olan Enes b. Malik (r.a.): “Rasulullah’tan daha fazla
arkadaşlarıyla istişare eden birini görmedim.”(5)
diyerek bu hususu ifade etmiştir.
Muhterem Müminler!
İstişarenin önemi atasözlerimizde de genişçe
yer almıştır: Atalarımız: “Akıllıya danış, aklı senin
olsun”, “Akıl, akıldan üstündür”, “İşlerini danışarak
yapan dağları aşar, danışmayan düz yolda şaşar”,
“Ulu sözü dinleyen, ulu dağlar aşar” demek suretiyle
insanların
birbirlerini
istişare
ile
tamamlayabileceklerini vurgulamışlardır.
Bütün bunların yanında kendileriyle istişare
edilecek kişilerin akıllı, tecrübeli, sağlam fikirli,
ihlâslı ve iyi niyetli kimseler olması gerektiği de
unutulmamalıdır. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v.):
“Kendisiyle istişare edilecek kişi güvenilir kimse
olmalıdır.” buyurmuşlardır.(6)i
Dolayısıyla Müslüman, kendisine danışılan
konuda samimi ve doğru olarak hareket etmeli,
Müslüman kardeşinin kendisine olan güvenini
istismar etmemelidir. Nitekim Hz. Peygamber (sav)
bir hadisinde bu duruma dikkat çekerek şöyle
buyurmuştur;“Kime müslüman kardeşi bir mesele
danışır, onunla istişâre eder de o da kardeşine yanlış
yolu gösterirse, ona ihanet etmiş olur.”(7)
Değerli Müminler!
Sonuç olarak şunu belirtelim ki, istişareye hem
Rabbimizin emri hem de Peygamberimizin sünneti
gereği önem vermeliyiz. Çünkü istişare, kişisel ve
sosyal problemlere sağlıklı çözüm üretebilmek için
önemli bir karar mekanizmasıdır. Sorunları ehil
kişilerin fikirlerinden istifade ile çözmeye çalışan
kişinin hali, çiçeklerden bal toplayan arının haline
benzer. İstişare eden de arı da ortak bir çalışmanın
meyvesini sunar. Biri bal; diğeri çözüm üretir.
-----------------------------------------------------------Muhammed ÖKSÜZOĞLU
Bulak Köyü Akyol Camii İmam-Hatibi /KARABÜK
Kaynaklar:
1Bakara,30; Âl-i İmrân,104, 110; A'râf,109-112; Neml,
2Bakara, 2/233; Âl-i İmrân, 3/159; Şûrâ, 42/38.
3-Âl-i İmrân, 159.
4-Buhârî, İkrah, 3.
5-Tirmizi, Cihad, 34.
6-Tirmizi, Edeb,57,
7-(Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 259)
Download