bitişiklik kuramı

advertisement
BİTİŞİKLİK KURAMI




BİTİŞİKLİK KURAMI TANIMI
JOHN B. WATSON
EDWIN R. GUTHRIE
BİTİŞİKLİK KURAMININ SINIF ORTAMINA
UYGULANMASI
BİTİŞİKLİK KURAMI


Bitişiklik, iki değişik uyaran – tepki bağlantısının
birbirini anımsatmasıdır. Yani iki uyarıcıdan biri
ortaya çıktığında diğeri onu hatırlatmaktadır. Birçok
bilgiyi ve davranışı uyarıcı ile doğru davranışı tekrar
tekrar bitiştirerek öğrenmişizdir. 1+1= 2 gibi
Türkçe kelimelerin yabancı dil karşılıkları, noktadan
sonra büyük harfin gelmesi, tarih derslerinde olaylar
ile oluştuğu tarihler bitişiklik yoluyla öğrenilir.
John B. WATSON (1878-1958)


Davranışçılık kuramının kurucusu olan Watson temel
olarak davranışla ve davranışın yaşantı yoluyla nasıl
değiştirilebileceği ile ilgilenmiştir.
Watson insan davranışını tamamen refleksler,
uyarıcı-tepki ilişkisi ve pekiştiricinin etkisi ile
açıklamaya çalışmıştır. Watson, davranışların
başlangıç noktası olarak refleksleri kabul eder.
İnsanların uyaran tepki bağlarıyla doğduğuna inanır
ve bunlara refleks adını verir.

Watson yürüme, koşma, konuşma gibi
karmaşık becerilerimizin hep uyarıcı tepki
arasında bağ kurma yoluyla öğrenilmiş
davranışlar olduğunu ve bütün davranışların
klasik koşullanma yoluyla öğrenilebileceğini
savunmuştur. Bebekler koşullanma yoluyla
suçlu, müzisyen, ressam haline getirilebilir.
Yani insanda, koşullanma yoluyla her kişilik
oluşturulabilir.

Watson, klasik koşullanmanın genellemesi deneyini 11 aylık
Albert adlı bir bebek üzerinde çalışmıştır. Albert’e beyaz bir fare
hediye edildi. Başlangıçta bebeğin fareye yönelik herhangi bir
korkusu gözlenmedi. Bir süre sonra bebeğin fareye her
yaklaşımında koşullu bir uyaran olarak güçlü bir mekanik ses
çıkarıldı. Bu ses doğal olarak Albert’i korkuttu ve fareden
uzaklaştı. Bitişiklik ilkesi sonucu zamanla korku tepkisi koşulsuz
uyaran olan fareye karşı da gösterilmeye başlandı. Zamanla
bebek gördüğü beyaza benzer her şeyden (beyaz
oyuncak,beyaz tavşan..) uyarıcı genellemesiyle korkmuştur. Bu
deneyi ile Watson, klasik şartlanma yoluyla fobi
oluşturulabildiğini göstermiştir.


Başka bir deyişle Watson, davranışın kalıtımsal olmayıp
insanın çocukluğundan beri çevresindeki belli
uyarıcılarla belli tepkilerin birleşmesi sonucu uyarıcıtepki bağlarının birbiri üzerine şartlanma yoluyla inşa
edilmesi sonucunda geliştiği görüşünü savunur.
Watson’a göre bir uyarıcıya verilecek tepki, o uyarıcıya
karşı en son yapılmış ve en çok tekrarlanmış tepkidir.
Bu ilkeye “ en son ve en sık tepkisi” adı verilir. Watson
için en önemli şey uyarıcı – tepki ikileminin tekrarlama
sıklığıdır.


Watson öğrenmeyi davranış gelişiminin temel süreci
olarak kabul etmiş ve “ bir insan ne öğrenmişse
odur” anlayışı getirmiştir.
Watson davranışların çevresel etmenlere göre
oluştuğunu, şartlanma ile oluşan davranışların tekrar
şartlanma yoluyla değiştirilebileceğini ileri sürmüştür.
Yani korku öğrenilmişse, korkmama da öğrenilebilir.
Bunun için önce çocuğa korktuğu şeyden (fare)
korkmayan çocukların oynadığı bir oyun, tv filmi
izlettirilmiştir. Daha sonra sevmediği şey (fare) yavaş
yavaş gösterilerek korku ortadan kaldırılmıştır.
Edwin R.GUTHRIE (1886 – 1959)






Guthrie klasik koşullanma ile ilgili temel görüşlerin izinden gitmiş ancak
öğrenmenin bitişiklik ile açıklanabileceğini belirtmiştir..
Guthrie’ ye göre, bir uyarıcıya karşı yapılan tepkinin, daha sonra aynı
uyarıcıyla karşılaşıldığında da gösterilme eğilimi vardır. Guthrie’ nin
bitişikliği uyarıcı – tepki bitişikliğidir.
Guthrie’ ye göre öğrenme tek bir denemede kazanılır. Öğrenme ilkesi
olarak sıklık yasasını tamamen reddeder.
Guthrie öğrenme ilkelerini; “ en son tepki” ve “ yakınlık ” başlıkları altında
inceler.
Guthrie’ ye göre belirli özel bir uyaran duruma yapılan tepkideki son şeyi
öğreniriz.
Guthrie’ ye göre; ödül ve ceza öğrenmeye uygun değildir. Eğer öğrenme
gerçekleştiyse ondan sonraki bir olaydan ( ödül – ceza )etkilenmeyecektir.

Olumsuz Alışkanlıkların Yok Edilmesinde
3 Yöntem Önemlidir:

1) Eşik Yöntemi
2) Bıktırma (Yorgunluk) Yöntemi
3) Zıt Uyaranlar (Zıt Tepki) Yöntemi


1) Eşik Yöntemi:

Uyarıcı çok az verilerek, istenmeyen tepkinin
çağrışımı, ortaya çıkması engellenir. Uyarıcının dozu
istenmeyen tepkiyi doğuracak eşiği aşmadan,
zamanla yavaş yavaş artırılır. Örneğin; zeytin yemeyi
sevmeyen birine zeytin azar azar bölünerek verilir.
Okula korktuğu için gitmek istemeyen çocuğa,
eğlenceli okul öyküleri anlatılır, okul arkadaşlarının
eve gelmesi sağlanır. Okula yakın yerlerde gezintiye
çıkarılır ve çocuk okula alıştırılır.
2) Bıktırma (Yorgunluk) Yöntemi:


İstenmeyen davranış organizmaya bıktırıncaya ve
sıkılıncaya kadar yaptırılır. Örneğin; kibrit yakma gibi
kötü bir alışkanlığı olan çocuğa annesi bir kutu kibrit
verir ve yakmasını ister. Çocuk bir süre sonra,
yoruldum artık demesine rağmen, anne devam
etmesi için çocuğa baskı yapar ve bir süre sonra
çocuk kibriti elinden atar ve bir daha da kibrit
yakmaya karşı bir ilgi duymaz.
Başka bir örnek; sürekli abur cubur isteyen bir
çocuğa annesinin bir sürü abur cubur alması ve
önüne yığarak hepsini yemesini istemesi, çocuğun
bıkmasına ve bir daha istememesine neden olabilir.


Bu yöntemin etkili olması için, organizmanın ilk
bıkkınlık düzeyinden sonrada yapmasını istemek
gerekir. Eğer ilk bıkkınlık şikayetinde uyarıcı
kesilirse bu yöntem işe yaramaz.
Bazen farkında olmadan kullanılan bu yöntem
olumlu bir davranışın kazanılmasını da engelleyebilir.
Örneğin; öğrencilere çok ve yoğun ödev verilmesi,
çocuğun ödeve karşı motivasyonunu düşürerek ödev
yapmaktan nefret etmesine yol açabilmektedir veya
bebeklikte çok fazla süt içirilmesi ile yetişkinlikte o
çocuğun sütten nefret etmesine yol açabilir.
3) Zıt Uyaranlar (Zıt Tepki) Yöntemi:


Organizmayı uyarıcıdan uzak tutmak için, uyarıcının onun
üzerinde olumsuz bir etki yaratmasını sağlamak hedeflenir.
Örneğin, çiftlikte tavukları boğazlayıp yiyen bir köpeğin, bu
davranışını ortadan kaldırmak için, köpeğin boynuna bir ölü
tavuk bağlanmıştır. Köpek, ölü tavuktan kurtulmak için
çabaladıkça, ölü tavuk sarsılarak sağa sola savrulup köpeğe
çarparak, köpeği daha çok rahatsız etmiştir. Sonuç olarak, bu
uyarıcı köpeğin tavukları boğazlayıp yemesi davranışını
ortadan kaldırmıştır.
Eğitim öğretim ortamında birbirine zıt uyarıcılar bir araya
getirilerek uyaranların organizmada olumlu davranışı
dönüştürülmesi sağlanabilir. Örneğin, çalışkan öğrenci ile
tembel öğrenci aynı sıraya oturtularak, tembel öğrencinin
çalışkan öğrenciden olumlu yönde etkilenmesi sağlanabilir.
Bitişiklik Kuramının Sınıf Ortamına
Uygulanması

Bu kurama göre alışkanlıkları kırma, yok etme yada
istenen davranışları oluşturma yöntemleri olan eşik,
bağdaşmayan uyarıcılar, yorma yöntemleri gerek
sınıf yönetiminde gerekse bir konuya karşı olumlu
tutum gelişmesinde kullanılabilir. Okuldan korkan
çocukların bu uyarıcılar ile yavaş yavaş karşılaşması
sağlanarak korkularını yenebilecekleri gibi bu
uyarıcılarla birlikte sevdikleri uyarıcılar verilerek de
korkuları yok edilebilir.

Guthrie eğitimde ikaz etme ve tavsiyede bulunma
yerine doğru davranışı bizzat yaptırmayı
önermektedir. Bir yazısında bahsettiği gibi okul
dönüşü paltosunu bir tarafa, çantasını bir tarafa
fırlatan 10 yaşındaki bir kız çocuğunun annesine şu
tavsiyede bulunmuştur. Anne, çocuk eşyalarını yere
fırlattıktan sonra onu ikaz etmemeli, çocuğun bu
eşyaları tekrar giyip sokağa çıkmasını ve eve
girerken hemen soyunup eşyalarını yerlerine
koymasını sağlamalıdır. Burada güdülen amaç,
eşyalarını yere koyma tepkisinin eve girişteki işaret
uyarıcılara bağlanmasıdır.

Aynı durum sınıfta konuşmak için söz hakkı
istemenin gerekliliğinin öğretilmesine
uygulandığında şöyle bir uygulama
yapılabilir. Söz hakkı istemeden konuşan bir
öğrenciye, öğretmenin cevap vermemesi
şeklinde olabilir. Bu durumda, konuşma
gereği duymak söz hakkı istemek için bir
işaret uyarıcı olur.


Guthrie eğitime hedefleri belirleyerek başlamak
gerektiğini söyler. Guthrie tüm öğrenmeleri uyarıcı –
tepki bitişikliğinde açıkladığına göre hangi tepkileri
kazandıracağımızı belirlememiz gerekir ki bu
tepkileri doğuracak uyarıcıları düzenleyebilelim.
Öğrencinin öğrendiği birçok karmaşık bilgiler
çağrışım yolu ile gerçekleşmektedir.
Bir konun öğrenilmesi ancak yalın ve basit alt
basamaklara ayrılması ve parçaların birleşmesi ile
mümkündür.
Seslerin
tanınması
Notaların
tanınması
Notaların
birleşimi
Müzik
parçasının
çalınması
Enstrüman
çalınması
Yine yabancı dil öğretiminde:
Ana dilde kelime
Evet
Sözlüğe bakma
Yabancı dilde
karşılığı
Yes

Yine söndürülmek istenen bir davranışta aynı şekilde
ortadan kaldırılır. Ancak cezaya da başvurulabilir. Bu
durumda, ceza acı verici veya onur kırıcı
olmamalıdır. İstenmeyen hareket görüldüğünde onun
hemen zıt bir uyarıcısı verilmelidir. Öğretmen
cezayı verirken vereceği cezanın alternatif olmasına
dikkat eder. Örneğin; derste dersi dinleyen
arkadaşını rahatsız eden öğrenciye o konu ile ilgili
soru sorulmalı veya problemi çözmesi istenmelidir.


Guthrie “ öğrenci yaptığı şeyi öğrenir” diyerek
mümkün olduğunca okulun gerçek yaşamın
bir temsilcisi olduğuna inanır.
Öğrencilerin okulda edindikleri en anlamlı
öğrenmelerin konularla birleştirilmiş duygusal
tepkiler olduğu unutulmamalıdır.
KAYNAKÇA






Akyıldız, H. (1994). Öğrenme Sürecine İlişkin Kuramsal
Açıklamalar, İzmir: Neşa Ofset
Arı, R. Ve Diğerleri (Tarihsiz). Gelişim Ve Öğrenme Psikolojisi,
Konya: Mikro Yayınları
Ataman, A.(2004). Gelişim Ve Öğrenme, Ankara: Gündüz
Eğitim Ve Yayıncılık
Başaran, İ. E. (2000). Eğitim Psikolojisi, Ankara: Feryal
Matbaası
Fidan, N.(1985). Okulda Öğrenme ve Öğretme, Ankara: Alkım
Yayınevi
Kaya, A. (Editör) (2004). KPSS Eğitim Bilimleri, Ankara:
Çağdaş Öğretmen Yayınları






Kaya, Z. (2004). KPSS Eğitim Bilimleri, 19. Baskı, Ankara:
PegemA Yayıncılık
Oktaylar, H.C. (Editör) (2006). KPSS Eğitim Bilimleri, Ankara:
Yargı Yayınevi
Yapıcı, Ş. Ve Yapıcı, M. (2005). Gelişim Ve Öğrenme, Ankara:
Anı Yayıncılık
Yavuzer, Y. Ve Diğerleri (Tarihsiz). Gelişim Ve Öğrenme
Psikolojisi, Konya: Mikro Yayınları
Yeşilyaprak, B. (Editör) (2002). Gelişim Ve Öğrenme
Psikolojisi, 2. Baskı, Ankara: PegemA Yayıncılık
http://www.bilgilik.com/makale/psikoloji/yaklasimlar/davranisci
_yaklasim_odev.html
Download