Slayt 1 - files.eba.gov.tr

advertisement
 Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında
bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
 Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer
taraftan da yutağa bağlanır. Burnun içerisinde mukus tabakası, kılcal
damarlar ve kıllar bulunmaktadır. Burnun iç kısmının tüylü ve nemli
oluşu sayesinde dışarıdan alınan hava nemlendirilir ve temizlenir.
Kılcal damarlar sayesinde hava ısıtılır.
 Koku almaçları ve duyu sinirleri burun boşluğunun üst kısmında
bulunur. Bu bölgeye sarı bölge denir. Bir kokunun burun tarafından
algılanabilmesi için mukus içerisinde çözünmüş olması gerekir.
Çözünen madde koku alma hücrelerini uyarır. Uyartı koklama ile
beyne iletilir.En çok yorulan duyu organımız burundur. Böylece koku
alınmış olur.Memelilerde burundan giren hava filtre edilir, ısıtılır ve
nemlendirilir. Alınan havanın filtre edilmesi yani süzülmesi,burun
kılları ve mukus yüzey sayesinde gerçekleşir. Solunum havası kılcal
damarlarlar yardımıyla ısıtılır. Havanın nemlendirilmesi ise mukus
bezlerin salgıları sayesinde olur.
 Yutak, geniz veya farinks (Latince pharynx), sindirim kanalının, ağız
ve burun boşluğunun arkasında yer alan bölümüdür.
 Yutakta gırtlak bulunur. Alınan besinin yemek borusuna geçmesini
sağlar. Solunum sisteminde de etkin rol oynar.
 Yutak (farinks) 50 cm uzunluğunda, tüp biçiminde, kas ve
mukozadan yapılmış bir organdır. Üst sınırı kafatasının altında,alt
sınırı ise 6. boyun omuru hizasında-dır. Yutağın en üst bölümü
hemen önündeki burun boşluğu ile bağlantı halindeyken, alt ucu
yemek borusu (özofagus) ile devam eder. Yutağın yemek borusuna
tutunduğu bölümü sindirim kanalının en dar bölgesidir. Yutağın arka
duvarı omurganın boyun bölümüyle komşudur.Yutak yukarıdan aşağı
doğru “Nazofarinks”, “Orofarinks” ve “Laringofarinks” olmak üzere üç
bölümden oluşmuştur. Nazofarinks bölümü hemen önündeki burun
boşluğu ile, burun arka delikleri aracılığıyla bağlantı halindedir.
 Gırtlak (larinks veya larenks), boynun ön soluk borusunun üst
kısmında yer alan bir solunum ve ses organı. Boynun ön
tarafında; yetişkinlerde 3. ve 6. , bebeklerde ise 2. ve 4. boyun
omurları hizasında bulunur. Basit bir kutu görünüşünde olan
gırtlak; kıkırdak, zar ve bağlardan yapılmış önemli vazifeleri bulunan
bir organdır. Solunum yolunun üst kısmını teşkil eder ve aynı
zamanda ses organıdır. Bu sebeple gırtlağın yapısı solunum
borusunun diğer kısımlarından daha farklı ve karışıktır.
 Gırtlağın üst deliği solunum yolunu daraltabilecek ve hatta icabında
tamamıyla kapatabilecek bir mekanizmaya sahiptir. Bilhassa sesin
meydana gelmesi ile ilgili olan bu mekanizma, icabında solunum
yolunu kapatmak suretiyle yabancı maddelerin daha içerilere
girmesine mani olur. Bu suretle organizma kendini ölüme bile
götürebilecek olan bir hadiseden kurtulma imkânına sahip
bulunmaktadır.
 Nefes borusu (soluk borusu) vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde
bir organdır. Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini
sağlarken, omurgasızlarda dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.
 Soluk borusu, gırtlağın altındadır, on iki santimetre boyundadır.(Yani çok
uzun değildir.) Altıncı boyun omuru hizasında gırtlaktan başlar. Dördüncü sırt
omurunda ikiye ayrılarak bronşları yapar. Arkası düz silindirik bir borudur.
Arka duvarı zardan, diğer duvarları yarım halka biçiminde üst üste dizilmiş
kıkırdaklar, kas ve zardan yapılıdır. Soluk borusunun içini örten mukoza hava
ile gelen küçük yabancı cisimlerin dışarıya atılması için, titrek tüylü
hücrelerle döşelidir .Bronşlar, soluk borusunun ikiye ayrılmasından doğanlar,
soluk borusunun yapısındadırlar, yalnız kıkırdakları daha düzensizdir. Her
biri bir akciğere girer, sağ bronş daha ince, daha kalın daha kısa daha
diktir; sol bronş daha ince, daha uzun ve daha yataydır. Bronşlar akciğerde
ince dalcıklara ayrılırlar. Akciğer, göğüs boşluğunda sağ ve solda iki tanedir.

 Akciğer, Akciğer ile ilgili tıbbi terimler genellikle pulmo- ile başlar;
bu Latince pulmonarius, "akciğerlerin", sözcüğünden gelmektedir ki
bu sözcük de Yunanca pleumon yani "akciğer" ile akrabadır.
 Hava soluyan omurgalılardaki temel solunum organıdır. Soluk
alındığında burun ve ağızdan giren hava nefes borusu ve sonrasında
bronşlardan geçerek akciğerlere ulaşır. Toplardamarlarla gelen
karbondioksitce fazla olan (kirli kan) burada yenilenir. Göğüs
boşluğunda bulunmakta olup, göğüs kafesi sayesinde korunan
akciğerler, koruyucu bir zar olan plevra ile sarılmışlardır. Yeni
doğanda akciğer, ilk başta parlak pembe renktedir. Zamanla
grileşmeye ve yaş geçtikçe koyulaşarak en sonunda neredeyse
siyah rengine bürünür. Bu koyulaşmaya solunumla alınan havadaki
toz ve öteki maddeler neden olmaktadır. Ayrıca sigara içenlerin
akciğerleri içmeyenlere göre daha siyahtır.
Download