UETD - Islamische Religionsgemeinschaft Hessen

advertisement
BISMILLAHIR-RAHMANIR-RAHIM
Mit dem Namen ALLAHs, Des Allgnade Erweisenden, Des Allgnädigen
slamische
 IRH
eligionsgemeinschaft
essen
* Ludwigstraße 6 * 35390 Gießen
Tel.:
0641 - 2036147
Fax:
0641 - 2036148
E-mail:
[email protected]
Internet: www.irh-info.de
UETD – Avrupa Türk Demokratlar Birliği
„Almanya’da Müslümanlar ve Uyumu Uluslararası Sempozyumu“
Köln, 26. Aralık 2010
Ramazan Kuruyüz, İRH-Hessen İslam Cemaati Başkanı
„Eyaletler Düzeyinde Örgütlenmeler ve Din-Devlet İlişkisi
- Müslüman Kuruluşlara Düşen Görevler -“
Federal Almanya Cumhuriyeti, adından da anlaşılacağı üzere, 16 eyaletten oluşan federal
bir cumhuriyettir. Başta eğitim ve öğretim olmak üzere, içişleri, güvenlik, adalet, sağlık, aile,
sosyal ve kültürel alanlar, ekseriyetle eyaletlerin görev ve sorumluluk alanında yer almaktadırlar.
Bu bağlamda, din ve devlet ilişkileri, dini cemaat statüsü ve bir dini toplumun devlete ve topluma
karşı temsili gibi konular, büyük bir çoğunlukla eyaletlerin yetki ve sorumluluk kapsamında ele
alınmaktadır. Özellikle okullarda İslam Din Dersi'nin düzenlenmesi, cenaze ve mezarlıklar ile ilgili
düzenlemeler, hastanelerde bulunan hastaların veya hapishanelerdeki mahkumların dini
ihtiyaçlarının karşılanması gibi konularda devlet ve dini cemaat arasında işbirliği önem
arzetmektedir. Bu işbirliğinin gerçekleşebilmesi için, dini kuruluşların, eyaletler düzeyinde ve
anayasal şartları yerine getirecek şekilde teşkilatlanması gerekmektedir. Eyaletler düzeyinde
örgütlenmiş ve anayasal dini cemaat statüsünü kazanmış bir dini toplum, yukarıda adı geçen ve
benzeri alanlarda devletle işbirliği yaparak, yetki ve sorumluluk kazanabilir.
Bir dini toplumun, dini cemaat olarak tanınması, eyalet hükümetlerinin yetki alanındadır.
Bugüne kadar Müslüman kuruluşlardan hiçbirisi, eyaletler düzeyinde anayasal dini cemaat
statüsünü kazanamamışlardır. Berlin İslam Federasyonu'nun dini cemaat olarak İslam Din Dersi
verme hakkını elde etmiş olması, Berlin'in din-devlet ilişkisi konusunda diğer eyaletlerden farklı ve
istisnai olan anayasal yapısıyla bağlantılıdır ve diğer eyaletler açısından bağlayıcı bir özelliği
yoktur. Dini cemaat statüsünün diğer eyaletlerde henüz elde edilemeyişinin sebepleri çok çeşitli
olmakla birlikte, ana sebeplerini, siyasi iradenin Müslüman kuruluşlara yönelik olarak olumlu ve iyi
niyetli tecelli etmemesi ve Müslüman kuruluşların kendi üzerlerine düşen ev ödevlerini doğru,
yeterli, profesyonel ve zamanında yapmamaları şeklinde iki başlıkta özetleyebiliriz. Dini cemaat
statüsünün anayasal şartları, bugün bir başka tebliğde işlenecektir. Bundan dolayı, bu konunun
detaylarını bu tebliğe bırakarak, burada, siyasi irade eksikliği ve Müslüman kuruluşların kendi ev
ödevleri konusundaki bugüne kadarki ihmalleri ve bundan sonra yapabilecekleri konusunu
irdelemek istiyorum.
Almanya'daki Müslüman toplumun dini, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve
kendilerine bağlı cami derneklerinin arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere, 1973 yılından
itibaren kurulmuş olan federal çatı kuruluşları, genel olarak aynı etnik kökenden, aynı mezhepten
(sünni veya şii) ve benzer meşrepten veya cemaatten Müslümanlar'ı temsil etmektedirler. Ancak
tüm bu örgütlenmeler, ilk dönemlerde (1970 ve 1980'li yıllarda) daha ziyade, geldikleri
anavatanlarına yönelik ve endeksli çalışmalar yapmışlardır. Almanya'da yaşayan Müslüman
toplumun, içinde yaşadığı yeni vatanlarının toplumsal ilişkilerini, ihtiyaçlarını ve gerçeklerini
gözönüne alan, Müslümanlar'ın etnik köken, mezhep ve meşrep çeşitliliğini ve çoğulcu yapısını
ve birliğini yansıtan ve Müslümanlar'ın devlete ve içinde yaşadıkları topluma yönelik olarak
temsilini sağlayabilecek, eyaletler düzeyindeki ortak çatı kuruluş çalışmaları, ancak 1990'lı
yıllarda başlatılabilmiştir. Bu çalışmalar, başta İslam Din Dersi olmak üzere birçok alanda,
Almanya'da Müslüman toplumun temsili ve Müslüman kuruluşların devletle işbirliği noktasında
önemli ve tarihi bir sürecin başlangıcını oluşturmaktadırlar.
Bu süreç ve çalışmalar çerçevesinde, eyalet düzeyinde Müslümanlar'ın devlete karşı
temsili amacıyla, ilk defa 1997 yılında, Hessen Eyaleti'nde, Almanca adı İslamische
Religionsgemeinschaft Hessen/İRH olan Hessen İslam Cemaati kurulmuştur. Hessen İslam
Cemaati/İRH, federal çatı kuruluşlarının da işbirliği sonucunda, Hessen Eyaleti'nde yaşayan
Müslümanlar'ın etnik, kültürel, mezhebi ve meşrebi çeşitliliğini ve çoğulcu yapısını yansıtacak
şekilde oluşturulmuştur. Cemaatin çalışma ve faaliyet dili, Almanca'dır. Özellikle Almanca İslam
Din Dersi konusunun tüm Almanya'nın ve eyaletlerin gündemine oturmasında, İRH'nın
çalışmaları ve adımları, önemli bir rol oynamıştır. 1999 yılından beri Hessen Eyaleti'nde iktidarda
bulunan Hrıstiyan Demokrat Birliği'nin (CDU), İslam Din Dersi'ne ve İslam'ın ve Müslüman
cemaatlerin Hrıstiyanlık ve Yahudilik dinleriyle ve cemaatleriyle eşit haklara sahip olmalarına
karşı olumsuz tavrı, Hessen Eyaleti'nde başlayan bu önemli sürecin önündeki en büyük engeli
teşkil etmiştir ve etmektedir. Hessen CDU, bazen Müslüman kuruluşlardan bazılarını İRH'ya karşı
kullanarak, bazen de İRH ile ilgili olarak kendi verdikleri bilirkişi raporlarının olumlu çıkması
sonucunda Anayasayı Koruma Teşkilatı'nı devreye sokarak, iktidar gücünü keyfi bir şekilde
istismar etmiş ve Hessen'deki önemli gelişmelere engel olmaya çalışmıştır. Eyalet Hükümeti,
İRH'ya karşı mahkeme önünde ve hukuk karşısında aldığı yenilgiye rağmen, hukuğun gereğini
yerine getirmemiştir. Hessen'li Müslümanlar, Müslümanlar'ın devlete karşı temsili ve İslam Din
Dersi konusunda, tüm eyaletlere öncülük ederken ve örnek teşkil ederken, Hessen'deki siyasi
iktidarın engellemeleri sonucunda, arzu edilen başarıya henüz ulaşamamışlardır. Birçok eyalette
olumlu ve önemli gelişmeler olurken, Hessen Eyaleti, bu gelişmelerin gerisinde kalmıştır.
Olumlu gelişmelerin görüldüğü eyaletler, başta Aşağı Saksonya (Niedersachsen) ve
Hamburg'tur. 1999 yılında kurulan Şura Hamburg ve 2002 yılında kurulan Şura Aşağı Saksonya,
kendi eyalet hükümetleriyle işbirliği sonucunda, önemli gelişmelere öncülük etmişlerdir. Şura
Hamburg ile Hamburg Eyalet Hükümeti arasında devlet sözleşmesi gündemdedir. İslam Din Dersi
konusunda, Aşağı Saksonya Eyaleti'nde önemli adımlar atılmıştır. Ancak bu eyaletlerde de,
anayasaya uygun İslam Din Dersi henüz verilmemektedir. Özellikle Aşağı Saksonya Eyaleti'ndeki
olumlu siyasi iradeye rağmen, Müslüman teşkilatların ortak irade ortaya koymamalarından dolayı,
arzu ettiğimiz İslam Din Dersi, bu eyalette de gecikmektedir.
Eyaletler düzeyinde varolan çatı kuruluşlarının geliştirilmesi, çatı kuruluşu olmayan
eyaletlerde gerekli yapıların oluşturulması, eyalet çatı kuruluşları arasında işbirliği ve koordinenin
sağlanması, tüm eyalet çatı kuruluşlarının federal düzeyde ortak çatısının kurulması ve böylece
Müslümanlar'ın eyaletler ve federal düzeyde devlete karşı birlik halinde temsil edilmesi amacıyla,
2005 yılında, DİTİB dışında tüm federal ve eyalet kuruluşlarının katılımlarıyla, „Almanya
Müslümanları Birlik Platformu“ kurulmuştur. Bu platform, 2005 yılı başından 2006 yılı sonuna
kadar yoğun çalışmalar yapmış, eyalet çatı kuruluşları arasında birliği sağlayacak tüzük
çalışmalarını tamamlamıştır. Ancak bu çalışmalar, DİTİB'in dışarıda kalması sonucu, istenen
verimi sağlayamamıştır. Bununla birlikte bu süreç, „KRM/Almanya Müslümanları Koordinasyon
Kurulu“'nun doğuşunu sonuç vermiştir. „KRM“, DİTİB, Almanya İslam Konseyi, Almanya İslam
Kültür Merkezleri ve Almanya Müslümanları Merkez Konseyi tarafından 2007 Nisan'ında
kurulmuştur.
Almanya Müslümanları Koordinasyon Kurulu'nun (KRM) kuruluş gayesi ve hedefi, kuruluş
yönetmeliğinde de yer aldığı gibi, eyaletler düzeyinde varolan çatı kuruluşlarıyla işbirliği içinde,
eyalet ortak oluşumlarının geliştirilmesi, çatı kuruluşu olmayan eyaletlerde gerekli yapıların
oluşturulması, eyalet çatı kuruluşları arasında işbirliği ve koordinenin sağlanması, federal
düzeyde tüm eyalet çatı kuruluşlarının ortak çatısının kurulması ve böylece Müslümanlar'ın
eyaletler ve federal düzeyde devlete karşı birlik halinde temsil edilmesidir. Bu hedef, KRM
öncesinde „Birlik Platformu“ tarafından başlatılan çalışmalara devam edilmesi ve somut adımlar
atılması anlamını ifade etmektedir. Almanya'da bulunan tüm islami kuruluşlardan en büyüğünü
oluşturan DİTİB de, artık bu sürecin içinde yer almaktadır ki, bu hepimiz adına önemli ve
sevindirici bir gelişmedir. Bu önemli ve sevindirici gelişmeye rağmen, kuruluşundan bugüne kadar
geçen 3,5 yılı aşan sürede KRM, maalesef kuruluş hedef ve gayesi doğrultusunda atması
gereken somut adımları henüz atmamış ve ev ödevlerini yerine getirmemiştir. KRM'in bu tavrı ve
ihmali, eyaletlerdeki gelişmelerin önündeki en büyük engellerden birincisini teşkil etmektedir.
Federal düzeyde KRM içinde yer alan DİTİB, eyaletler düzeyinde kendi başına ve bağımsız
hareket etmektedir. Hiçbir eyalette, DİTİB, mevcut eyalet çatı kuruluşlarıyla işbirliği yapmamakta
ve ortak çatı kuruluşlarının oluşturulması ve geliştirilmesi yönünde hala somut bir adım
atmamaktadır. Bazı eyaletlerde de İslam Kültür Merkezleri, varolan çatı kuruluşlarının dışında ve
bağımsız olarak çalışmaktadır. Bu durum, eyaletler düzeyinde Müslümanlar'ın ortak çatı altında
ve birlik içinde temsil edilmelerini geciktirmekte, başta İslam Din Dersi olmak üzere birçok alanda
devlete muhataplık ve devletle işbirliği konusundaki hedefimize sekte vurmaktadır. KRM içindeki
Müslüman cemaat ve kuruluşların kendi ev ödevlerini yerine getirmemeleri, eyalet hükümetlerinin
kendi planlarını kolaylaştırmakta ve bahanelerini artırmaktadır. Müslüman cemaatlerin birlik ve
beraberlik içinde hareket etmemeleri ve cemaat statüsü için gerekli şartları yerine getirmemeleri,
eyalet hükümetleri tarafından en önemli mazeret ve koz olarak kullanılmaktadır.
Eyalet çatı kuruluşlarının kendi aralarında ve KRM ile işbirliği ve koordineyi sağlamak
maksadıyla, 2009 yılında „Eyalet Çatı Kuruluşları ve Cemaatleri Konferansı“ (Konferenz
islamischer Landesverbände) kurulmuştur. Bu Konferans'ta, Hessen İslam Cemaati/İRH, Şura
Hamburg, Şura Aşağı Saksonya, Şura Schleswig Holstein, Şura Bremen, Şura Mecklenburg
Vorpommern, Berlin İslam Federasyonu ve Baden-Württemberg İslam Din Toplumu yer
almaktadır. Bu eyalet çatı kuruluşlarının tamamında DİTİB dışındaki ve büyük bir çoğunluğunda
da İslam Kültür Merkezleri dışındaki cami dernekleri ve cemaatleri yer almaktadır. Eyalet Çatı
Kuruluşları ve Cemaatleri Konferansı'ndaki tüm çatı kuruluşları, eyaletlerdeki etnik, kültürel,
mezhebi ve meşrebi çeşitliliği ve renkliliği içinde barındırmakta ve temsil etmektedirler. Ancak
buna rağmen, Müslümanlar'ın birliği ve birlikteliği ve ortak temsili, istenen ve gerekli olan düzeyde
henüz sağlanamamıştır. Bu durum, Almanya'daki Müslüman toplumun birçok anayasal hakkı elde
edememesinin ve Almanya'da okula giden yaklaşık 700.000 çocuğumuzun İslam Din Dersi'nden
mahrum kalmalarının en önemli sebebidir.
Yukarıda çizilen çerçeve dahilinde arzu ettiğimiz hedeflere ulaşabilmek için, başta Almanya
Müslümanları Koordinasyon Kurulu/KRM olmak üzere, tüm federal ve eyalet çatı kuruluşları ve
mahalli cami derneklerine düşen görevleri, ana hatlarıyla aşağıdaki şekilde sıralayabilirim:
1. KRM ve içindeki dört federal kuruluş, KRM kuruluş yönetmeliğine uygun hareket etmeli ve
zaman kaybetmeden yönetmeliğin gereği somut adımları atmalıdırlar.
2. Bu bağlamda, KRM, mevcut eyalet çatı kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, eyalet çatı
kuruluşlarındaki birliği geliştirmeli ve perçinlemelidir. Mevcut eyalet çatı kuruluşlarının
yıllardır edindiği tecrübeler ve kazanımlar, KRM tarafından gözardı edilmemelidir. Aksi
taktirde, yeniden zaman ve güç kaybedilecektir.
3. Çatı kuruluşunun bulunmadığı eyaletlerde, KRM, eyaletlerdeki islami teşkilatlar ve cami
dernekleriyle işbirliği içinde, eyalet çatı kuruluşlarını kurmalıdır.
4. Eyalet çatı kuruluşları, dini hayatın şekillendiği cami derneklerinin üyeliklerinden oluşacak
şekilde ve anayasal cemaat statüsüne uygun hukuki şartları taşıyacak biçimde
yapılandırılmalıdırlar. Bu şekilde oluşturulacak ve geliştirilecek eyalet çatı kuruluşları,
cemaat statüsünün kabulü için ve İslam Din Dersi'ni organize etmek üzere, gerekli
müracaatları yapmalı ve eyalet hükümetleriyle somut müzakerelere başlamalıdırlar.
Ancak bu şekilde, bazı eyalet hükümetleri tarafından, seküler kuruluşların ve dini yetki ve
temsil hakkı olmayan kişilerin de davet edilerek oluşturulduğu „İslam Din Dersi Yuvarlak
Masası“ gibi yeni oyalama taktiklerine son verebiliriz.
5. Eyalet çatı kuruluşları, Müslümanlar'ın ve islami cemaatlerin etnik, kültürel, mezhebi ve
meşrebi çeşitliliğini ve çoğulcu yapısını her anlamda yansıtmalı ve temsil etmelidirler.
6. Eyalet çatı kuruluşlarının kurulmasını takiben, tüm eyalet çatı kuruluşlarının federal
düzeyde ve cemaat statüsünde birlikte temsilini sağlayacak federal çatı kuruluşu
oluşturulmalıdır.
7. Federal ve eyalet düzeyindeki tüm islami cemaat ve kuruluşlar, her tür devlet
kontrolünden ve güdümünden arındırılmalı ve Almanya şartlarına uygun bir şekilde
sivilleştirilmelidirler.
8. KRM ve eyalet çatı kuruluşları işbirliği ile gerekli her alanda uzman kadrolar yetiştirilmeli
ve çeşitli alanlarda uzman ve profesyonel kurumsallaşmalar gerçekleştirilmelidir.
9. İslam Din Dersi müfredat proğramlarının hazırlanması için, KRM ve eyalet çatı kuruluşları
işbirliği ile ortak komisyonlar kurulmalıdır.
10. Federal Hükümet tarafından desteklenen Osnabrück, Münster ve Tübingen Üniversiteleri
başta olmak üzere, Frankfurt gibi şartlara ve ihtiyaçlara uygun başka üniversitelerdeki
İslam Dini Kürsüleri ile din dersi öğretmeni, imam eğitimi ve diğer alanlarda çalışacak dini
uzman kadroların yetiştirilmesi konularında işbirliğine gidilmelidir. Bu kürsülerdeki
müfredat proğramları ve öğretim elemanlarının belirlenmesi konularında aktif rol
alınmalıdır.
11. KRM ve eyalet çatı kuruluşları işbirliği ile Almanya'da birkaç yerde alternatif özel
yüksekokul çerçevesinde ilahiyat kürsüleri kurulmalıdır.
Sonuç olarak kısaca şunları söylemek mümkündür:
Almanya'da yaşayan Müslümanlar'ın anayasal anlamda temsili ve eşit haklara ulaşması,
maalesef yıllardır gecikmiş bir gerekliliktir. Bu gecikmedeki en büyük iki neden, yukarıdaki
bölümlerde de işlendiği gibi, Alman Devleti'nin ve hükümetlerinin isteksizliği ve engellemeleri ve
Müslüman cemaatlerin ve kuruluşların kendi ev ödevlerini yeterince ve doğru bir biçimde yerine
getirmemeleridir. Alman Devleti ve hükümetlerinden haklı olarak talebimiz, kendi üzerlerine düşen
görevleri doğru ve hukuka uygun şekilde yerine getirmeleri ve Müslümanlar'a ve kuruluşlarına
yönelik eşit ve onurlu muamelede bulunmalarıdır. Bundan daha önemlisi, islami cemaat ve
kuruluşların, kendi aralarında daha dürüst ve İslam kardeşliğine uygun bir şekilde işbirliği
yapmalarıdır. Federal ve eyalet hükümetlerinin yıllardır uyguladıkları „Böl, parçala, birbirine karşı
kullan ve yönet“ ilkesine uygun politikalarına artık son vermenin ve bizlere karşı kullandıkları
ayrılık ve farklılık kozlarını berteraf etmenin zamanı çoktan gelmiştir. Geçmişteki hatalarımız ve
ihmallerimizden ders alarak, Almanya'daki geleceğimizi doğru bir biçimde birlikte
şekillendirmeliyiz. Cemaatler ve kuruluşlar arasında yıllarca söz konusu olan büyük-küçük
tartışmalarını ve düşüncelerini bir kenara bırakarak, ancak birlikte ve kardeşane hareket
ettiğimizde, hepimizin daha da güçleneceğinin farkına varmalıyız. Ayrı ayrı hareket ettiğimizde,
en büyüğümüzün dahi küçük, zayıf ve yetersiz kaldığını, geçmiş zaman ispatlamıştır. İslami
cemaat ve kuruluşlar, eyalet ve federal ortak çatı kuruluşlarında, üye sayılarına uygun ve adil bir
şekilde temsili sağlanacak biçimde yeniden organize olmalıdırlar. Birlikten güç oluşacaktır. Bu
güçle, önümüzdeki engelleri daha kolaylıkla aşacağımıza, Almanya'da yaşayan Müslümanlar'ı
daha iyi ve profesyonel bir şekilde temsil edeceğimize ve başta İslam Din Dersi olmak üzere,
birçok anayasal hakkımızı daha yakın bir zamanda elde edeceğimize inanıyorum. Unutmayalım
ki, Allah'in yardımı, ihlas, uhuvvet, ittihat ve ittifak ilkeleri ve ruhuyla hareket edenler üzerinedir.
Download