Roma Tarihine Giris

advertisement
ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-IV
6.Ders
Dr. İsmail BAYTAK
Eski BATI
Roma Cumhuriyet Dönemi
Siyasal Durum ve Önemli Savaşlar
DIŞ SİYASETİ
Bütün tarihi boyunca Roma, genişlediği yerlerdeki şehirlere yaptığı anlaşmalar
vasıtası ile hakimiyet alanı genişletmiştir.
Krallık devrinden itibaren dış siyasette bir anlaşmalar sistemi hakim rol oynamıştır.
Romalıların yaptığı anlaşmalar üç çeşittir:
1- Dostluk Anlaşması: bu anlaşmaya imza koyanlar, Roma ve müttefiklerine karşı
kesin olarak tarafsız kalmaya mecburdurlar.
2- İttifak Anlaşması: bunu imzalayanlar, Roma’nın emrine bir miktar asker
gönderirlerdi.
3- Tabiyet (Bağımlılık) Anlaşması: bunu imzalayanlar, Roma’nın yüksek hakimiyetini
tanımak zorundadır. İç işlerinde bağımsız olmakla birlikte, Roma gerektiğinde bu
bağımsızlığı ortadan kaldırabilecekti.
Sayıları üç bini bulan bu anlaşmalar (Roma’nın 7 tepesinden biri olan) Capitol’de
muhafaza edilirdi.
İtalya’da kuvvetlenen Roma, denizlere açılmak istediğinde, o devirde Akdeniz
ticaretini ellerinde tutan Kartacalılar ile savaşmak zorunda kalmıştır.
KARTACA SAVAŞLARI
I.Kartaca Savaşı: (M.Ö. 264-241)
Roma, Tyros(Fenike) şehrinin kolonilerinden biri olan Kartaca ile İtalya
birliğini tamamlayıncaya kadar dostça ilişkilerini sürdürmüştür. Fakat bu
dostluk, Sicilya adasındaki Mesana şehrinde bozuldu.
M.Ö. 264 yılında, Mesana’yı Mamertinler (Companialı ücretli askerler) zapt
edince Syrakuzai kralı HieronII, bunlara karşı savaşa başladı. Bu
ücretlilerden bir kısmı Kartaca’dan diğer bir kısmı ise Roma’dan yardım
istedi. Böylece Roma ile Kartaca arasında savaş başladı.
Roma 1.Deniz zaferini Messana’nın batısında Mylae’de kazandı.(M.Ö.260)
Roma 2.Deniz zaferini Sicilya güneyinde Eknomos’da kazandı.(M.Ö.256)
Kartaca ve çevresini işgal eden Romalılar, yenilgiye uğradı.(M.Ö.255)
Savaş, bütün Sicilya’da devam etmiştir.
M.Ö.241’de Roma, Sicilya’nın batısında Aegat adaları karşısında
Kartaca’ya karşı büyük bir zafer kazanmıştır.
Böylece I. Kartaca Savaşı Sona ermiştir.(M.Ö.241)
Yapılan barışa göre;
Kartacalılar Sicilya’yı boşaltacaklar ve büyük bir savaş tazminatı ödeyeceklerdi.
Böylece Roma, İtalya’nın dışında ilk toprağını zapt etmiş oldu.
Sicilya M.Ö.227 yılında roma eyaleti statüsünü kazanmıştır. M.Ö.241’den 227’ye
kadar bu topraklarda yaşayanlar, Roma’ya Kartaca’ya ödedikleri miktar kadar vergi
vermişlerdir.(1/10 mahsul)
M.Ö.238’de Kartacalı ücretli askerlerin çıkardığı isyandan yararlanan Roma;
Sardunya ve Korsika adalarını da zapt etmiştir. Böylece burada da 2.Roma eyaleti
kurulmuştur.(M.Ö 227)
KARTACA SAVAŞLARI
II.Kartaca Savaşı: (M.Ö.218-201)
Kartacalı devlet adamı Hamilkar Barkas,
Kartaca’nın
uğradığı
toprak
kayıplarını
karşılamak amacıyla İspanya’da yeni yerler
fethetti. Onun M.Ö.229’da ölümü ile yerine
damadı Hasdrubal geçti. Hasdrubal, İspanya
da önemli faaliyetlerde bulundu. Zamanında
Ebro nehri sınır olmak üzere Roma ile bir
antlaşma yapılmıştır.(M.Ö.226) Hasdrubal bir
süre sonra öldürülmüş(M.Ö.221), yerine
Hamilkar’ın
en
büyük
oğlu
Hannibal
getirilmiştir. Bu sırada Roma’nın Ebro nehrinin
güneyinde, yani Kartaca hakimiyet sahasında
yer alan Saguntu şehrinin iç işlerine
karışmasını anlaşma şartlarına aykırı gören
Hannibal, bu şehri alır.(M.Ö.219) Bunun
üzerine Roma, Kartaca’ya savaş ilan
etmiştir(M.Ö.218)
Hanibal, tüm idareyi kardeşi Hasdrubal’e bırakarak kendisi yaklaşık 35.000 kişilik
ordusu ile Pireneleri aştı ve Güney Fransa üzerinden Alp dağlarına tırmandı.
Burada Galler ile anlaşma yaptıktan sonra İtalya’ya girdi.
M.Ö.216 yılında Po nehrinin sol kollarında olan Ticinus’ta, sonra aynı yıl güneyde
Trebia’da yapılan savaşları kazandı.
M.Ö.217’de Etruria’da Trasimenus gölü yakınında Roma Consülü Flaminius komuta
ettiği büyük bir orduyu yendi.
Roma’nın iki Consülün idaresine verdiği yaklaşık 76.000 kişilik kuvveti M.Ö.216’da
Apulia’da Cannea şehri yakınında Hannibal karışında dayanamayarak büyük bir
yenilgiye uğradı. Savaşta 50.000 ölü ve önemli miktarda esir alınır.
M.Ö.215’de Hannibal, Makedonya Kralı V.Philip ile antlaşma yapar. Bunu ileriki
slaytlarda Makedonya Savaşları kısmında görebiliriz
Roma Kartaca’nın ikinci büyük müttefiki Syrakusai üzerine yürümüş ve şehri
M.Ö.214 yılında muhasara ederek, M.Ö.212 yılında zapt etmiştir. M.Ö.210’da
Kartacalılar Sicilya’yı tamamen boşaltmışlardır.
Bu arada Roma İspanya’da önemli başarılar elde etmiştir.
Roma ordusu P. Cornelius Scipio ile kardeşi Ginaeus Cornelius Scipio komutasında
Hasdrubal’ı adım adım takip ederek, onun İspanya’daki egemenliğine set çekmek
istemişlerdir. Fakat Hasdrubal, Numidya(Suphax) Kralı Massinissa’dan aldığı
takviye birlikleri ile İspanya’da Roma ordusunu yenmiş ve savaşta her iki Scipio’da
ölmüştür.
Roma bu hezimete rağmen İspanya’yı terk etmemiştir. Ölen P.Scipio’nun oğlu
L.Cornelius Scipio ve yeğeni Proconsul yetkisi ile İspanya’ya gönderildi.(M.Ö.210)
Halbuki genç L. Cornelius Scipio(sadece Aidillik yapmıştır) iyi yetişmiş kişidir.
Roma’daki hiyerarşik düzeni bir tarafa bırakarak memuriyet kariyerini hızla geçerek
Proconsül olur. (Proconsul, eyalet valisi olurlardı.)
O, da kısa zamanda Roma’nın zedelenen, yaralanan otoritesini sağlar ve M.Ö.205
yılında consül seçilerek uzun yıllardan beri devam eden savaşı Afrika’ya aktarır.
Kartaca, ticareti önemsediği için Roma’nın kurduğu tuzağa düştü ve Hannibal
adamları bunu görmelerine karşın, konsey bunu göremedi ve sonlarını hazırladı.
Sonuçta Hannibal’de memleketine geçer ve M.Ö.202’de Kartaca’nın güney
batısında Zama’da Roma kuvvetlerine yenilir. M.Ö.202’de anlaşma yapılır.
Yapılan anlaşmaya göre:
1- Kartaca, Afrika dışındaki topraklarını terk edecek.
2- 50 yıl süre ile savaş tazminatı ödeyecek( yılda 200,000 talent)
3- Savaş filleri ve 10 tanesi dışındaki savaş gemileri Roma’ya verecekti.
4- Roma’nın izni olmadan hiçbir devletle savaş yapamayacak.
5- Numidya’nın kralı olarak Messinissa görev yapacaktır.
KARTACA SAVAŞLARI
III. kartaca Savaşı:(M.Ö 149-146)
Kartaca, her iki savaşta Roma’ya yenilmesine rağmen, hala deniz ticaretine hakim
bulunmaktaydı. Bu olay Roma’nın kıskançlığına sebep olmuştur. Savaş için
kolaylıkla bir bahane bulunmuştur. Zama’dan sonra yapılan barışta, Kartaca
Roma’nın izni olmadan hiçbir savaş yapmayacaktı.
Halbuki bu sırada Numidya Kralı Massinissa, Kartaca topraklarına saldırıyordu.
Kartaca’nın bu saldırılarına karşı koyması, Roma tarafından savaş sebebi olarak
kabul edildi. Roma orduları P. Cornelius Scipio Aemilianus komutasında Kartaca
topraklarına girdi. Böylece Kartaca zapt ve tahrip edildi. Toprakları bir roma
eyaletine(Provincia Africa) çevrildi.(M.Ö.146)
MAKEDONYA SAVAŞLARI
I. Makedonya Savaşı(M.Ö.215-205)
M.Ö.215’de Hannibal, Makedonya Kralı V.Philip ile antlaşma yapar. Makedonyalılar,
M.Ö 215 yılında Roma’ya karşı Kartaca’nın yükünü azaltmak için Roma’ya savaş
açtılar. Roma’nın ise Orta Yunanistan da bazı müttefikleri vardı. Romalılar
müttefikleri sayesinde kazanmış, sonuçta Filip.V Roma’ya İllirya sahillerini terk
etmek zorunda kalmıştır. (M.Ö.205 de yapılan Phoinike Anlaşmasıyla)
MAKEDONYA SAVAŞLARI
II. Makedonya Savaşı: (M.Ö 200-197)
Zama Savaşından sonra Makedonya kralı Filip.V, Selevkos Kralı Antiokhos.III ile
anlaşarak, Küçük Asya’da Plalemaioslara ait toprakları zapt etmeye başlamıştı. Bu
arada kendi geleceklerini de tehlikede gören Bergama kralı Attalos.I, ile Rodoslular,
Filip.V’e karşı Roma’dan yardım İstediler. Roma, Hannibal ile yaptığı savaşta
kendine düşmanca davranan Makedonya’yı cezalandırmak için Makedonya’ya
savaş ilan etti.
Başlangıçta pek başarılı olamayan Roma, sonra Bergama ve Rodos’unda
yardımıyla M.Ö.197’de Teselye’da Kynoskephalai mevkiinde Makedonyalıları yendi.
Yapılan anlaşmaya göre:
Makedonya ağır bir savaş tazminatı ödeyecekti.
5.000 asker ve 5 savaş gemisi bulundurabilecekti.
Roma’nın izni olmadan hiçbir devletle savaşmayacaktı.
Makedonya dışında bütün toprakları devrecekti.
Bu savaştan sonra Roma, doğudan gelecek tehlikeleri önlemek için yeni bir siyaset
uygulamış ve siyasetin bir parçası olarak da M.Ö.196 yılında Yunanistan’daki
şehirlere özgürlük vermiştir.(Roma’nın siyaseti parçala yuttur. Yunanistan’daki
şehirlere özgürlük vermesinin nedeni bunların arasında anlaşmazlık çıkarmaktır.)
MAKEDONYA SAVAŞLARI
III . Makedonya Savaşı: (M.Ö 171-168):
Antiokhos ile yaptığı savaş sırsında Roma’ya yardım eden Makedonyalılar da bir
süre sonra Filip.V ölmüş, M.Ö.179 yılında oğlu Perseus geçmiştir.
Perseus, Romalılar’a karşı düşmanca siyaset izlemiştir. Sonuçta bu devlete savaş
ilan eden Roma, ilk yıllarda başarılı olamadı. Makedonya donanması, Roma’nın
müttefikleri Rodos ve Bergama’yı güç duruma düşürdü. Fakat Roma Consülü
Aeilius Paullus, M.Ö.168 yılında Pydna’da Makedonya kuvvetlerini yendi ve
Perseus’u esir aldı.
Makedonya da çok fazla ganimet elde edilmiş ve bu yüzden Roma vatandaşları bir
süre alınmakta olan vergiden muaf tutulmuşlardır. Bu olaydan sonra Makedonya 4
kısma bölünmüştür.
Makedonya Eyaletinin Kurulması:
M.Ö.147 yıllarında Makedonya kendisini Perseus’un oğlu olarak tanıtan Andriscos
M.Ö.168’de ayrılan 4 bölgeyi birleştirmeye teşebbüs etmişti. Fakat Roma bu kişiyi
yenerek M.Ö.146’da Makedonya toprakları üzerinde Provincia Macedonia eyaletini
kurmuştur. Yine bu sıralarda büyük karışıklıkların hüküm sürdüğü Yunanistan’da
Şehirlerin statüleri Roma tarafından yeniden belirlenmiş ve bir çok şehir
bağımsızlığını kaybederek Makedonya’daki Roma valisine bağlanmıştır. Bu arada
Roma’da Tiberius Sempronios Gracchus halk tribününe seçilir. Fakat onun
öldürülmesinden sonra kardeşi Gaius Sempionius Gracchus halk tribününe seçilir.(
M.Ö.123-122) Bunların İtalya dışındaki topraklarında koloniler kurulması için
yasalar çıkartmıştır. Bu koloni fikri hizmet süresi dolmuş olan askerlerin (Veteran)
yerleştirilmesi amacıyla Marcius, Sulla, Gaius Ceasar, Octavianus (Agustus)
tarafından kullanılmıştır.(Pek çok Roma kolonisi kurmuşlardı.)
Selevkos Kralı Antiokhos III ile savaşı: (M.Ö 192-188)
II. Makedonya savaşı sırasında Küçük Asya’da hakimiyet sahasını genişleten
Antiokhos.III, Roma’nın bütün uyarılarına rağmen bu davranışlarından
vazgeçmemiştir. Ayrıca Roma’nın müttefikleri olan Rodos ve Bergama’nın da karşı
koymaları sonuç vermemiştir.
Kısa zamanda Küçük Asya’nın batı sahil kesiminin önemli bir kısmını zapt eden
Antiokhos.III, Trakya’ya geçerek Lysimakhaia şehrini aldı. Daha sonra Orta
Yunanistan’a geçen Antiokhos III, M.Ö.191’de Romalılara Thermopoliai’de yenildi.
Böylece hatasını ağır bir şekilde ödedi. Bu tarihten sonra savaş, Küçük Asya’da
devam etmiştir. M.Ö.190 yılında Sypilos Dağı eteğindeki Magnesia’da(Manisa
Dağı) , Roma Consülü L.Cornelius Scipio ile onun yardımcısı P.Cornelius Scipio
Africanus Monior komutasındaki roma ordusuna yenilir.
Bu savaşta Roma’nın en önemli yardımcısı Bergama ve Rodos’dur. (Bu savaşı
L.Cornelius Scipio yönetmiştir.) Bu zaferden sonra M.Ö.188 yılında Apameia Barışı
yapıldı:
AntiokhosIII, Torosların güneyine kadar olan tüm topraklarını boşaltacaktı.
10 tanesi dışında savaş gemilerini terk edecekdi.
10 yıl süre ile savaş tazminatı ödeyecekti.
Bu başarılara rağmen Roma, Anadolu topraklarını alamamıştır. Yeni kazanılan bu
yeni toprakları Bergama ve Rodos arasında paylaştırmıştır. Rodoslular Karia’nın bir
kısmı ile Likya’ya egemen olmuştur.
Iugurtha İle Savaş(M.Ö 111-105):
Numidya Kralı devletini oğulları Adherbal ve Hiempsal’ e bırakır. Birde bunların
yanında yeğeni Iugurtha’ yı ekler. Iugurtha Hiempsal’ı öldürür. Adherbal ise
korktuğundan Roma’ya sığınır. Roma’nın araya girmesiyle Numidya toprakları
Iugurtha ve Adherbal arasında paylaştırılır. Fakat Iugurtha, Adherbal’i
topraklarından uzaklaştırmak istediğinden iç savaş başlar. Sonuçta Roma’lı
komutan Consul Marius, Iugurtha’yı yenerek uzun süren savaşa son verirler.
CİMBER VE TEUTONLARA KARŞI YAPILAN SAVAŞLAR(113-101)
Kuzey kıyılarında oturan Germen kabilelerinden olan, Cimber, Teuton ve Amoronlar,
muhtemelen memleketlerinin deniz tarafından işgal edilmesi üzerine, kendilerine
yeni yerler aramak için güneye doğru inerler(M.Ö 113) .
Bunlara daha sonra, bir Kelt kabilesi olan Tigurinlerde katılır ve M.Ö 111 de Ren
nehrini aşarak, Galya’ya (Fransa ) girerler.
Yürüyüşlerine devam eden bu 4 kavim, Roma tarafından kendilerine gönderilen
Consul ordularını yenerler. Fakat İtalya yerine batıya yani İspanya’ya doğru
yürüyüşlerine devam ederler. Roma zor durumdadır. Roma halkı, II. Kartaca
savaşındaki gibi bir durum ortaya çıkmaması için her türlü çareyi aramaktadırlar. Bu
sırada M.Ö 111-105 yılları arasında Numidya kralı Iugurtha ile yapılan savaşı başarı
ile sonuçlandıran G. Marius, M.Ö 104 yılı Consul seçiliyor.
G . MARİUS’UN ORDUDA YAPTIĞI REFORM
Germen kabilelerini takip etmek yerine Kuzey İtalya‘ da bekleyen Marius, bu zamanı
değerlendirerek, ordu da reform yapmıştır.
Roma da bu tarihe kadar fakir halk askerlikten muaftı. Bununla birlikte, Roma’nın sürekli
olarak yaptığı savaşlar sırasında piyadenin esasını oluşturan köylü sınıfı çok azalmıştı.
Ayrıca , topraklarını işletmeyi satan topraksız ve geliri olmayan vatandaş sayısı
çoğalmıştı. Ordu yasasına göre , milli bir hizmet yapan bu kuruma geliri olmayan
vatandaşların alınması imkansızdı. Bu sebeple Marius, bu sınıf içinde askerliği meslek
edinmek isteyen gönüllüleri ücret karlığı orduya aldı. İyi ücret alan bu askerler , askerliği
benimseyerek ordu da kaldılar. Tamamıyla komutanlarına bağlı olan ve onları zafere ,
yağmaya , sevk eden bu komutaların isteklerinden başka hiçbir kanunu tanımaz oldular.
Böylece , sistemli olarak ilk defa kurulan bu tür ordular , ilerde görüleceği gibi ,Roma
Cumhuriyet ‘nin tahribini hazırlamışlardır.
Marius, önceden 30 Manipulus’a ayrılan bir Legion’u (6000), 10 Cohortes (Kohort)’a
(Bölük) ve her Kohort’u da 6 Centruita’ya (Takım) ayıtdı. Böylece orduya büyük bir hareket
kolaylığı sağladı.
Ayrıca ordunun silahlarıda ihtiyaca cevap verecek şekle sokuldu. Pilum (Mızrak: Uzun
madeni ucu vardır. Kabzası ağaçtandır. Bir kalkana saplandığında onu savaş dışı
bırakırdı.) ve Gladius (Kısa, sivri ve iki ağızlı bir kılıç. Saplamak için kullanılırdı. Ve bunların
yanında yine kalkan, kılıç, miğfer, ve zırh mevcuttu.
M.Ö. 103 yılında İspanya’dan dönen Germenlerden önce Teutonlar (M.Ö. 102) Gallio
Narbonensis’de Aquae Sextiae mevkiinde, sonrada Cimberler (M.Ö. 101’de) Po nehrinin
kuzeyinde Vercellae’de yenilerek, tehlike uzaklaştıılmıştır. Böylece Marius, Romanın ikinci
kurtarıcısı olarak selamlanır.
MÜTTEFİKLER SAVAŞI
(M.Ö. 91-88) Savaşlarda daima Romanın yanında olan ve her türlü yükü çeken
İtalikler, hala tam vatandaşlık hakkını elde edememişlerdi. Ayrıca Roma Senatosu,
onların bu haklı isteklerini görmezlikten gelmekte idi.
Bu sebeple İtalikler (Marslar ve Samnitler), aralarında birleşerek, Romadan
ayrıldıklarını ilan ettiler ve ayrı bir birleşik İtalik Devleti kurdular. Bu arada isyancılar,
Romanın Küçük Asya’daki düşmanı Mithradates VI ile de temasa geçtiler. İsyan
kısa zamanda genişledi ve Kuzey İtalya’ya kadar yayıldı. Roma, Marius ve özellikle
Sula’nın başarıları ile M.Ö. 88 yılında İtaliklerin isyanlarını bastırdı. Fakat İtaliklerin
istekleri kabul edildi. Artık bu tarihten sonra İtalya’da yaşayan bütün vatandaşlar,
Romalı sayılmışlardır.
ROMA’DA SULLA’NIN EGEMENLİĞİ:
M.Ö.83 yılında İtalya’ya Brindizi Limanından ayak
basan Sulla, kendisine taraftar olan kişilerinde
(L.Crassus, Gn.Pompeius (Magnus) yardımıyla çok
kısa bir sürede Marius’un taraftarlarını ortadan
kaldırarak, duruma hakim oldu (M.Ö.82).
Bu iç savaş sırasında Sulla, çok zalimce
davranmıştır.
Ayrıca
iç
savaştan
sonrada
düşmanlarının Proscriptionlarla isimlerini teşhir etmiş
ve bu kişilerin öldürülmelerini emretmiştir. Böylece
pek çok Romalı katledilmiştir. Bunların köleleri azat
edilmiş, bütün malları da geliri devlet hazinesine
(Ager Publicus) olmak üzere açık attırma ile satışa
çıkarılmıştır.
Yine bu sırada kendisinin taraftarı olmayan İtalya
şehirlerinin halkı, şehirlerinden sürülerek yerlerine
Veteranları(Hizmet süresi dolmuş ordu mensupları)
yerleştirmiştir.
Bütün bunlardan donra Sulla, kendisini Dikdatör ilan
etmiştir. Bu esnada çıkarttığı kanunlarla Senatus ve
Aristokrat sınıfın itibar kazanmasını sağlamıştır.
M.Ö.79’da bu görevinden ayrılan Sulla, M.Ö.78’de
ölmüştür.
Sertorios’a karşı savaş : (M.Ö. 80-75)
Sulla’nın ölümü üzerine meydana getirdiği yeni devlet düzeni bozulmuştur. Kin
ve nefret üzerine kurulmjuş olşan bu yasaların düşmanları çok fazla idi. Ayrıca
onun koyduğu kanunları sadece Aristoktatları koruması da onların halk
tarafından benimsenmemesine sebep olmuştur. Böylece yaklaşık olarak 50 yıl
sürecek ve sonunda Roma’da statü değişikliği yapacak olan iç savaşlar
başlamakta gecikmez. Q.Serterios, Marius ile Halk Partisi’nin sadık bir taraftarı
olduğu için Sulla’ya karşı kurulan hükümet sırasında praetor seçilmişti (M.Ö. 83).
M.Ö. 82’de de Kuzey İspanya’ya vali olarak atanan Sertorios burada olumlu
davranışları ile halkın sevgi ve güvenini kazanmıştı.
KÖLELERİN AYAKLANMASI (M.Ö. 73-71) :
İspanya’da bunlar olurken Capua gladyatörler okulundan ayrılan 70 kadar kölenin
kısa zamanda İtalya’nın diğer yerlerinden gelen kölelerle birlikte sayısı 40.000’e
ulaştı. Spartacus komutası altında birleşen köleler M.Ö. 73-71 yılları arasında
İtalya’yı yağmalamışlar ve kendilerine gönderilen kuvvetleri yenmişlerdir. Sonuçta
Roma’nın bu devirdeki kuvvetli-yetenekli komutanı Crassus Senato tarafından bu
işe memur edilmiştir. Crassus güneye çekilen kölelerin büyük bir kısmını yok eder.
Fakat küçük bir grup İtalya’ya kaçmayı başarır. Bunlarda bu sırada İspanya’dan
dönen Pompeius tarafından imha edilir.
Download