ADALET TANRIÇALARI Stj. Av. Çiğdem KÜÇÜKKAYALAR D oğduk, büyüdük, okuduk, mezun olduk. Şimdi ise stajyer avukatız çoğumuz. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bu süreçte birçok sınava girdik. Stresli sınav günlerini, eğlenceli ders aralarını geride bırakarak bir koşturmaca içinde bulduk kendimizi adliye koridorlarında. Kimimizin ailesinden biri avukattı, hâkimdi, savcıydı; yabancı değildi mesleğe. Kimimiz ise televizyondan, sinemadan gördüğü kadar avukattı, hâkimdi, savcıydı. Hukuk denince aklımıza gelen bir tanrıça vardı: “Themis”. Günümüze gelene kadar birçok değişikliğe uğradı: gözünü kapattık, elinde terazi ve kılıç gördük. Aslında sadece Themis değildi “Adalet Tanrıçası”. Şimdi bizden çok çok önceye gidiyoruz, Eski Mısır’a, Antik Yunan’a ve Roma İmparatorluğu’na. Sizlerle tanıştırmak istediğim tanrıçalar var. Adalet tanrıçaları… ANTİK YUNAN Themis İlk akla gelen elbette ki Themis olacaktır. Herkesin bildiği o güzel kadın. Koymak, yerleştirmek, oturtmak, sağlamlaştırmak, saptamak anlamına gelen bir kökten (tithemi) türemiş olan ‘themis’ adil, adalet gibi anlamları taşımaktadır. Grekçede 2012/1 | Hukuk Gündemi 19 themis kelimesi, yapılan veya yapılagelen “gelenekörf” anlamında da kullanılmış ve themis kavramı, insanlar tarafından öğrenilmiş olan hüküm, emir veya kurallara kademeli olarak uygulanmıştır. Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia’nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçası Themis, Zeus’un Hera’dan sonraki ikinci karısı, Horae ve Moirae’nin annesidir. Güzelliğine mi tutuldu bilinmez ama Themis ile Hera’nın da olurunu alarak evlenen Zeus’un amacının, üzerindeki adalet yükünü Themis’e atmak olduğu söylenir. Ne de olsa Zeus meşguldur. Antik Yunan’da kara bir giysi içinde olan ve bir elinde asası bulunan Themis’e kılıç ve terazi Rönesans Dönemi’ndeki ressamlarca yakıştırılmıştır. Themis, doğada, mevsimlerin, yılların ve sanatların düzenini sağlayan bir tanrıça üçlüsüyle canlı varlıklar arasında yaşamla ölüm dengesini kuran bir tanrıça, bir tanrısal varlıktır. Themis, yasadır, kuraldır. Ama gelip geçici bir yasa değil, hem tanrılar hem de insanlar dünyasında değişmez evrensel ve ölümsüz doğa yasasıdır. Tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos’tur. Themis, Olympos’ta yaşar ve Zeus’un hemen yanı başında oturur ve Zeus’un vereceği bütün kararlarda ona hikmet ve adalet tavsiye eder, tanrılara verdiği öğütlerle bir çeşit danışmanlık görevi de yapardı. Tanrıların toplantılarına başkanlık eder, Tanrılar arasındaki anlaşmazlıklar kadar, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları da çözer ve Olympos’taki düzeni korur. Themis cismani düzenden ziyade sosyal düzenin tanrıçasıdır. Öfkeli veya cezalandırıcı değildir. Ona yeteri kadar saygı gösterilmediğinde veya adaletsizlik yapıldığında, o sessiz kalır ve onun yerine Nemesis gerekli karşılığı, cezayı verir. Themis, aynı zamanda kâhindir, kehânet gücü vardır, kehânet yeri olan Delphi Tapınağı’nı o inşa etmiştir. Themis’in çocukları olan Hora’ların teker teker adlarını ele alacak olursak, simgeledikleri varlıkları da daha iyi anlamış oluruz: Birincisi Eunomia düzeni, iyi yasalarla kurulmuş bir toplum düzenini simgeler. Eirene insanlara bereket ve mutluluk sağlayan barıştır. Dike ise hak ve adalet anlamına gelir, Themis’in kızları arasında ister yazında, ister yaşamda olsun adı en çok geçen tanrıça odur. Bu tanrıçalar doğal ve insansal toplulukların can damarı, denge ve sürekliliğin başlıca belirleyicileridir. Adalet ve düzeni temsil eden Themis, bir elinde terazi öteki elinde kılıç tutan, gözleri bağlı bir kadın olarak simgeleştirilmiştir. Elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli şekilde dağıtılmasını, diğer elindeki 20 Hukuk Gündemi | 2012/1 kılıç ise adaletin keskinliğini simgelemektedir. Günümüzdeki Themis simgesinin evli olmadığını varsayarak, kadın ve bakire oluşu bağımsızlığını, gözlerinin bağlı olması ise tarafsızlığını simgeler. Adalet dağıttığı kimseleri görmesin, taraflı davranmasın diye bağlanmıştır gözleri. Litailer Bir de Litailer vardır Antik Yunan’da. Avukat tanrıçalar. Zeus’un kızları olan çirkin, topal ve kırışık Litailer. Litailer, yani Yalvarılar’ı Homeros’ta görüyoruz. Bu Avukat tanrıçalar insanların yasaları çiğnememesi için çabalıyorlar. Suç Tanrısı Ate’nin insanları kandırmasına engel olmaya ve insanların da Ate’ye kanmaması için çalışıyor, eğer insanlar Ate’ye kanıp suç işlerlerse, onları mahkemede savunuyorlar ve davacı tanrılardan onları affetmeleri için yardım diliyorlar. Bazen de mağdurun yanında olup, suçluların cezalandırılmalarını mahkemeden istiyorlar. Litailerin yaptıkları aslında bugün biz avukatların yaptıklarından farklı değil. Litailerin görünümleri çirkin ama yürekleri saf ve temiz. Topallıkları çok çalışmaktan. Sürekli koşuşturmaları onları topallaştırmış. Yüzlerindeki kırışıklar, insanların dertlerini almak, onların affedilmeleri için yalvarmak veya suçlunun cezasını çekmesi için ısrar etmelerinden kaynaklanıyor; erken yaşlanmışlar. Bedenen, zihnen ve ruhen yıpranmışlar. Yaşadıkları acı, keder, dert onları erkenden yaşlandırmış. Ne kadar da bizim yaşamımıza benziyor değil mi? Müvekkillerin sorunlarını dinlerken biz de kendimizi onların yerine koyuyor, adliyede, duruşma salonları, mahkeme kalemleri, icra daireleri arasında sürekli koşuşturuyoruz; Yargıtay, Danıştay, İdare Mahkemeleri, Vergi Mahkemeleri vb. saymıyorum bile… Litailer de bizler gibi vefakâr, cefakâr. ESKİ MISIR Maat Mısır mitolojisinde ise adaleti sağlayan, yasalar yapan, suçluları cezalandıran, adalet ve doğruluk tanrıçası Maat (Ma’at)’dır. Maat sözcüğü, hakikat, adalet, doğruluk, düzen, denge ve kozmik hukuk gibi anlamlara gelmektedir. Ma’at, Troth’un karısı ve Güneş Tanrısı Ra’nın kızıdır. Simgesi olan devekuşu tüyü saf iyiliği, hakikati ve doğruluğu temsil eder. O bir hukuk tanrıçasıdır ve onun, adalet dağıtmak için Hakikat Evi’nde oturduğuna ve Osiris’in mahkemesinde insanların kalplerini kendisinin doğruluk tüyüyle tarttığına ve yürek tüy kadar hafif ise onun sonsuz yaşamla ödüllendirileceğine inanılır, böylece ölen kişinin iyi ve kötü ruhlu olduğu anlaşılırmış. İşte ilahi adalette “denge”… Aynı zamanda evrensel düzenin sağlayıcısı konumunda olan Maat’ın görevleri arasında, güneş tanrısı Ra’ya gökyüzündeki seyahatlerinde rehberlik etmek de bulunmaktadır. Her gün gökyüzünde onu taşıyan geminin rotasını belirler. Bazı inanışlara göre, gemide onunla beraber yön göstermek için yolculuk da eder. Ustaphi Mısır mitolojisinde de avukatlara rastlıyoruz. Fakat buradaki avukatlar bizlerden biraz farklı. Yeryüzündeki avukatlar müvekkillerine sadece yazılı yardım yapabilir. Duruşmalarda yanında bulunamaz, duruşmalarda konuşamaz. Kişi öldüğünde ise kendini savunamayacağından dolayı ölülerin avukatlığını Ustaphi adı verilen küçük heykelcikler yapar. Bu heykelcikler kişi öldüğünde onunla birlikte toprağa verilir. Öteki dünyada sorgulama esnasında öleni savunur. Onun yerine konuşur, ilahi yasaları çiğnemediğini anlatır ve cennete kabul edilmesi için çabalar. Ustaphiler kişinin zenginlik derecesine göre birden fazla da olabilir. Özellikle Firavun mezarlarında birden fazla heykelciğe rastlanırken, fakir kimseler yalnızca bir Ustaphi yaptırabilmiş. buradan geldiği ifade edilmektedir. Adalet hiçbir kişiye, zümreye, aileye sosyal statüsünden ya da zenginliğinden dolayı ayrıcalık tanımamalı, kimseye karşı renk, dil, din, ırk gibi ayrımcılıkta bulunmamalıdır. Gözlerin kapalı olması, adaletin hiçbir şeyden etkilenmemesi, bunları dikkate almadan karar vermesini ifade eder. Günümüzde kullanılan adalet simgesi Themis adını almakla birlikte Themis’in gerçek görüntüsünden oldukça uzaklaşmış, Justitia’yla harmanlanarak yeni bir tanrıçayla simgelenmiştir. Elinde terazi ve kılıçla, gözündeki bağ ile bugünkü adalet ve hukuk anlayışına göre şekillendirilmiştir. Tartışılan adalet sembolü için şair Sunay Akın şu dörtlüğü yazmış: Beyaz adam özgürlük gibi adaleti de bir kadın heykeliyle simgeledi ama elinde terazi tutan zavallı kadın gözleri bağlı olduğu için kendisine tecavüz edenin kim olduğunu göremedi.1 ROMA İMPARATORLUĞU Justitia Roma döneminde, Themis’in yerini “Justitia” alır. Justitia’nın Themis’ten farkı, gözlerinin kapalı olarak simgelenmesidir. Romalılar, tanrıçanın, adaletli bir yargılama yapabilmesi için, gözlerinin kapalı olması ve karşısındakini görüp etkilenmemesi gerektiğini düşünmüşler. Hukuk ve adalet ile birlikte anılan Jusitita, daha çok ahlaki değerlerle güçlendirilmiş bir adalet anlayışını betimlemektedir. Justitia’nın sol elindeki terazi destek ve muhalefet gücünü, sağ elindeki iki ucu keskin kılıç ise akıl ve adalet gücünü simgelemektedir. Justitia’nin modern ikonası mahkeme salonlarında da kullanılmaktadır. Gözlerindeki bağ objektifliği simgeler; korku ya da taraf hislerine sahip olmadan, tarafsız ve kimliksiz objektif olmak demektir. Söz konusu bağ 15. yüzyıldan bu yana ön plana çıkmıştır. “Adaletin gözü kördür” Sözünün de 1 KAYNAKÇA Bayladı, Derman, Mitoloji Sözlüğü- Klasik Mitologyada TanrılarOlaylar-Kahramanlar, İstanbul, Say Yayınları, 2005. Bayladı, Derman, Tanrıların Öyküsü, 5. b., İstanbul, Say Yayınları, 2007. Cömert, Bedrettin, Mitoloji ve İkonografi, Ankara, Ayraç Yayınları, 1999. Çuvalcı, Ali, “Adalet Tanrıçası Themis Figürü Üzerine Bir Deneme”, Eskişehir Barosu Dergisi, Sayı: 9, Şubat 2006, ss. 1-4. Estin, Calotte – Laporte, Helene, Yunan ve Roma Mitolojisi, Çev.: Musa Eran, 25. b., Ankara, Tübitak Yayınları, 2008. Grimal, Pierre, Yunan Mitolojisi, Çev.: Nihan Özyıldırım, Ankara, Dost Kitabevi Yayınları, 2005. 2012/1 | Hukuk Gündemi 21 22 Hukuk Gündemi | 2012/1