ATOMLAR MOLEKÜLLER ve İYONLAR

advertisement
ATOMLAR MOLEKÜLLER ve
İYONLAR
DEMOKRITOS
(ΔHMOKPITOΣ)
M.Ö 5.yy
“ATOMOS”
Milattan önce 5. yy da yaşamış olan Democritus (460-370
BC) maddenin defalarca bölünmesi sonucu artık daha
fazla bölünemeyen nihai bir parçacığın varlığını ileri
sürmüştür ve bu parçacığı tanımlamak için Yunanca
“parçalanamayan - görünmeyen” anlamına gelen
“atomos” sözcüğünü kullamıştır.
ARISTOTELES
(Aristoteles)
Platon (Πλάτων)
Democritus’un Atomik teorisi çağdaşları
olan Plato ve Aristo (384-322 BC)
tarafından kabul görmemiştir. Aristo
dünya üzerindeki tüm maddelerin
atomlardan değil “dört element” ten:
toprak, hava, su, ateş’ den oluştuğunu
iddia
etmiştir.
MODERN KİMYANIN TEMELLERİ
Dalton’un Atom Teorisi (1808)
Elementler atom denilen çok küçük
partiküllerden oluşur. Verilen elementin bütün
atomları özdeş, aynı büyüklüğe kütleye ve
kimyasal özelliklere sahiptir, diğer bütün
elementlerinkinden farklıdır.
●
(1776-1844)
● Bileşikler birden fazla element atomundan oluşur. Herhangi
bir bileşikte bulunan herhangi iki elementin atom sayılarının
oranı tam sayı veya basit kesirdir.
● Bir kimyasal reaksiyon atomların sadece ayrılma, birleşme
veya yeniden düzenlenmesiyle gerçekleşir; kimyasal
reaksiyonlar atomların yeniden yaratılması veya yokedilmesi
sonucu ortaya çıkmaz.
BELİRLİ ORANLAR KANUNU (1799)
Bir bileşiğin bütün örnekleri aynı bileşime
sahiptir. Yani, bileşenler kütlece sabit bir
oranda birleşirler.
Joseph Proust (1754-1826)
KATLI ORANLAR KANUNU
“Eğer bir element bir başka element ile birden fazla bileşik
oluşturabiliyorsa elementlerden birinin sabit miktarı ile diğer
elementin değişen miktarları arasında basit ve tam sayılarla
ifade edilebilen bir oran vardır.“
Örneğin 44 g karbondioksitte (CO2)12 g C ve 32 g O vardır.
Karbonmonoksidin (CO)28 gramında ise 12 g C ve 16 g O
vardır. Her iki bileşikteki karbon miktarı 12 gramı için birinde
32 diğerinde 16 gram oksijen vardır. Birinci bileşikteki oksijen
kütlesinin ikinci bileşiktekine oranı 32/16=2 dir. Bu Dalton'a
kendi adıyla anılan Dalton Atom Teorisi fikrini verdi.
"http://tr.wikipedia.org/wiki/Katl%C4%B1_oranlar_yasas%C4
%B1
KÜTLENİN KORUNUMU YASASI
Kütlenin durumu yeniden düzenlenebilir fakat kütle
yaratılamaz veya yok edilemez. Böylece, kapalı bir sistem
dahilindeki her türlü kimyasal tepkime ve proseste
tepkenlerin (yani reaktantların) kütlesi, ürünlerin kütlesine
eşit olmalıdır.
Kütlenin korunumu kanunun ilk kez net bir şekilde
tanımlanması 1789
tarihinde Lavoisier tarafından
başarılabilmiştir. Nitekim bu sebepten ötürü bazen
kendisinin modern kimyanın babası olduğu da söylenir.
LAVOSIER (1743-1794)
Yaşamında iki devrim görmüş bir kişidir.
Devrimlerden biri, yüzyıllar boyunca "simya" adı
altında sürdürülen çalışmaların, bugünkü
anlamda, kimya bilimine dönüşmesidir. Lavoisier
bu devrimin kahramanıdır.
İkinci devrim, "1789 Fransız
ihtilali" diye bilinir. Lavoisier bu
devrimin getirdiği terörün
kurbanıdır. 1794 yılında 51
yaşında iken giyotinle idam edilir.
Bilimin Öncüleri (Cemal Yıldırım), TÜBİTAK
Popüler Bilim Kitapları
ATOMUN YAPISI
Atom nedir?
Dalton Teorisine dayanarak, atom kimyasal birleşmelere
girebilen elementin temel birimidir.
Atom nasıldır?
ATOM ALTI PARÇACIKLARI
Atomdan küçük, atomu da oluşturan maddeler. En çok
bilinenleri
● Elektron
● Proton
● Nötron
Proton, nötron ve elektronlar aslında alt
parçacıklardan (kuarklardan) oluşmuştur. Yapısı
tamamen keşfedilmemiş olanlara örnek foton (ışık),
bozon, mezon, fermiyon, baryon, graviton.
● Lepton
● Kuark
● Nötrino
● Baryon
● Mezon
● Nötrino
● Fermiyon
● Bozon
TEMEL ATOM ALTI PARÇACIKLARININ KEŞFİ
ELEKTRONLAR
Thomson’a göre atom, maddenin temel yapıtaşı değildi;
atomun kendisi de küçük temel öğelerden oluşuyordu.
Thomson, katot ışınlarının, atomların bu çok küçük
parçacıklarının akışı gibi düşünülebileceğini iddia ediyordu.
Joseph John Thompson’ın “Katod ışını tüpü” denemesi
ve elektronun keşfi.
Katod ışını tüpü
Televizyon tüpünün de atası olan katod
ışını tüpü havası boşaltılmış bir cam
tüptür. İki metal plaka yüksek voltaj
kaynağına bağlandığında katod denilen
(-) yüklenmiş plaka görünmez bir ışın
yayar.
Katod ışını anod denilen (+) yüklü plakaya doğru çekilip
ortasındaki delikten geçerek tüpün diğer ucunda sürekli olarak
hareket eder. Işın özel olarak kaplanmış yüzeye çarptığında
kuvvetli floresans veya parlaklık oluşturur.
Joseph John Thompson’ın “Katod ışını tüpü” denemesi
Katot ışınları ile ilgili tüm çalışmaları dikkatle izleyen Thomson
bazı eski deneyleri daha dikkatli olarak tekrar yaptı
Katot tüpünün dışına
elektrikle yüklü iki plaka
ve mıknatıs eklendiğinde;
(i) yalnızca magnetik alan
açık ise katod ışını A
noktasına çarpar.
(ii) Yalnızca elektrik alan açık ise ışın C noktasına çarpar.
(iii) Magnetik alan ve elektrik alanın her ikisi de kapalı veya
birbirinin etkisini yok edecek şekilde kapalı ise ışın B
noktasına çarpar
Elektromagnetik teoriye göre hareket eden yüklü bir cisim
mıknatıs gibi davranır ve geçtiği yerde elektrik ve magnetik
alanla etkileşimde bulunabilir. Katod ışını (+) yüklü tabaka
tarafından çekildiğine göre (-) yüklüdür.
Thompsona göre katot ışınları yalnızca sıradan parçacıklar
değil, aslında o zamana dek bölünemez olduğu düşünülen
atomun yapı taşlarıydı.
Bugün bu negatif yüklü parçacıkların elektron olduğunu
biliyoruz.
Thompson daha sonra katod ışını tüpü
ve elektromagnetik teori bilgilerini
kullanarak tek bir elektronun
YÜK/KÜTLE oranını hesaplamıştır.
Bu sayı = -1.76x108 Coulomb / g dır.
R.A. Millikan’ın elektronun yükünün 1,60x10-19 C olarak hesaplanmasının
ardından elektronun kütlesi de 9,09x10-28
g olarak bulunmuştur.
Joseph John Thomson
RADYOAKTİVİTE
● 1895 Wilhelm Röntgen katod
ışınları ile cam ve metallerden sıra
dışı ışınların yayıldığını farketti.
● Bu ışın maddeye etki etmektedir
ve yüksek enerjilidir.
● Fotoğraf plağını karartır, çeşitli
cisimlerde floresansa neden olur.
● Mıknatıs tarafından saptırılmaz o
halde yüklü parçacıklar içermez.
● Yapıları aydınlatılamadığından X
ışınları olarak adlandırılmışlardır.
● Antoine Becquerel Fluoresans özelliği ile ilgili çalışırken
rastlantısal olarak bir uranyum bileşiğinin kendiliğinden
yüksek enerjili, mıknatıs tarafından saptırılamayan ışınlar
yaydığını belirledi.
● Becquerel!in öğrencilerinden biri olan Marie Curie
“partiküllerin kendiliğinden emisyonunu ve/veya
radyasyonuna” radyoaktivite adını vermeyi önerdi. Bu
özelliği taşıyan elementlere ise radyoaktif adı verilir.
● Radyoaktif elementlerin bozunma ve yarılanmasıyla üç tür
ışın ortaya çıkar.
(i) Αlfa (α) ışınları/partikülleri (+) yüklü
(ii) Beta (β) ışınları/partikülleri (-) yüklü, elektronlar
(iii) Gama (γ) ışınları/partikülleri, yüksüz
● β ışınları (-) yüklü olup (+) plaka
tarafından çekilirler
● α ışınları (+) yüklü olup (-) plaka
tarafından çekilirler
● γ ışınları yüksüz olup dış elektriksel
alandan etkilenmez.
PROTON ve ÇEKİRDEK
1900 yılı başlarında atomların (-) yüklü elektronlar içerdiği ve
kendilerinin yüksüz olduğu biliniyordu. Thompson bu durumu
açıklamak için “Üzümlü kek” olarak bilinen atom modelini ileri
sürdü.
Ernst Rutherford
1910 yılında Rutherford atomun yapısını
aydınlatmak için α taneciklerini
kullanmaya karar verdi.
Altın folyo ve diğer metal yaprakları üzerine radyoaktif bir
kaynaktan elde edilen α partiküllerini gönderdi:
Plakaya nufuz eden partiküllerin büyük kısmı hiç sapmadı
yada kısmen sapma gösterdi.
Partiküllerin bir kısmı geniş açıda saçıldı.
Bazı durumada α partikülleri geldiği yönde geri döndü.
Rutherford α Saçılma Deneyi Sonuçları
● Rutherford, atomun pozitif
yüklerinin atomun merkezinde
yoğunlaşan çekirdekte toplandığını
ileri sürmüştür.
● Çekirdekte (+) yükle yüklenmiş
partiküllere proton denir.
● Protonlar elektronlar ile aynı
miktarda yük taşır ve kütleleri
1,67252x10-24 g yani elektronun
kütlesinin yaklaşık 1840 katıdır.
Rutheford’a göre atom çekirdeği
atomun kütlesinin büyük bir kısmını
oluşturur hacmi ise atom hacminin
1/10-13 ü kadardır.
Atom çekirdeğinin çapı 5x10-3 pm dir.
(1 pm = 10-12 m)
NÖTRON
H (1p) , He (2p) dir.
m He / m H = 2 olması beklenirken 4 tür.
Bu çelişki başka bir atom altı parçacığı
olaması gerektiğini düşündürür. Bu parçacık
nötron dur.
James Chadwick ince berilyum levhayı α
partikülleri ile bombardıman ettiğinde metal
tarafından γışınlarına benzeryüksek enerjili
radyasyon yayınlanmıştır.
James Chadwick
Sonraki deneyler bunların nötron denilen 3.
temel atom altı parçacığı olduğunu
göstermiştir.
Nötronların kütlesi protonlardan biraz daha büyüktür ve
yüksüz taneciklerdir.
Atom altı partiküllerinin kütle ve yükleri
YÜK
Partikül
Kütle
Coulomb
Yük Birimi
Elektron
9,1095x10-28
-1,6022x10-19
-1
Proton
1,67252x10-24
+1,6022x10-19
+1
Nötron
1,67295x10-24
0
0
ATOM NUMARASI, KÜTLE NUMARASI ve
İZOTOPLAR
ATOM NUMARASI (Z): Bir elementin atom çekirdeğindeki
proton sayısıdır.
KÜTLE NUMARASI (A): Bir elementin atom çekirdeğindeki
proton ve nötronların toplam sayısıdır.
Kütle numarası= proton sayısı + nötron sayısı
= atom sayısı + nötron sayısı
İZOTOP: Atom numaraları aynı, kütle numaraları farklı
atomlardır.
Örnek: H (Z=1, A=1); Döteryum (Z=1, A=2);
Trityum (Tritoryum) = (Z=1 , A=3)
U (Z=92, A=235) (uranyum-235; nükleer santrallerde ve
atom bombasında kullanılır)
U (Z=92 ; A=238) (uranyum-238, uranyum-235’in
özelliklerini taşımaz)
İzobar: kütle numarası aynı, atom numaraları farklı
elementlerdir. Bunların kimyasal özellikleri farklıdır.
S (Z=16, A=36)
Ar (Z=18, A=36)
İzoton: Nötron sayıları aynı, proton sayıları farklı atomlara
denir.
Cl (Z=17, A=35)
17p, 18n
Ar (Z=18, A=36)
18p, 18n
PERİYODİK TABLO
Dimitri Mendeleev
Periyodik Tablo: Benzer fiziksel ve kimyasal özellik gösteren
elementlerin birarada gösterildiği çizelgedir.
Yatay sıralar: PERİYOT
Düşey kolonlara: GRUP adı verilir.
1A grubu elementleri: Li, Na, K, Rb, Cs, Fr Alkali metaller
2A grubu elementleri: Be, Mg, Ca, Sr, Ba, Ra Toprak Alkali met.
7A grubu elementleri: F, Cl, Br, I, At halojenler
8A grubu elementleri: He, Ne, Ar, Xe, Rn soygazlar
MOLEKÜLLER
Kimyasal bağlar olarak da adlandırılan kuvvetlerle
birarada tutulan en az iki atomun biraraya gelmesiyle
oluşur.
Diatomik moleküller: H2 Cl2 I2
O2
Poliatomik moleküller: O3 H2O
NH3
CO
HCl
İYONLAR: Anyon, katyon
Kimyasal değişim sonucu elektron kazanan veya
kaybeden nötr bir atom yada molekülden oluşan yüklü
türlere iyon denir.
Monoatomik iyonlar : Na+ Cl- Mg2+ Fe3+
S2-
N2-
Poliatomik iyonlar : OH- CN-
KİMYASAL FORMÜLLER:
Moleküllerin ve iyonik bileşiklerin bileşimlerini oluşturan
kimyasal sembollerdir.
Molekül Formülü: Bir maddenin en küçük biriminde
bulunan her elementin atomlarının tam sayısını gösterir.
H2 O2
O3
H2O
Deneysel (ampirik) formül: Bir bileşikte hangi atomların
bulunduğunu ve aralarındaki en basit oranı gösterir.
Molekül Formülü
N2H4 (hidrazin)
H2O
CO2
C6H12O6
Deneysel Formül
NH2
H 2O
CO2
CH2O
İyonik bileşiklerin formülleri daima ampirik formülleri ile aynıdır.
İyonik bileşikler, elektriksel olarak nötr olduğu için, her birim
formülde anyon ve katyonların üstlerindeki yüklerin toplamı sıfır
olmalıdır.
Örnek: NaCl , KCl , ZnCl2 , AlCl3
Allotrop: Bir elementin iki veya daha fazla farklı şeklidir.
Örnek, elmas ve grafit karbonun allotropudur.
BİLEŞİKLERİN ADLANDIRILMASI
Bileşiklerin formülleriyle gösterilmesi dışında, kendilerine atanan
isimleri de vardır. Bu isimler, belirgin bir sistematiğe göre
kurulmasaydı, milyonlarca bileşik için milyonlarca ismi
ezberlemek gerekirdi. Bu nedenle, bileşiklerin adlandırılmasında
bir kurallar sistematiğinin geliştirilmesi gerekmiş ve bu kuralların
uygulanması ile bilinmeyen bir bileşiğin isminin tahmin
edilebilmesi mümkün olmuştur.
İYONİK BİLEŞİKLER
İyonik karakterli metal-ametal ikili bileşiklerinin
adlandırılmasında şu kural izlenir:
1) Metalin adı olduğu gibi söylenir,
2) Ametalin adının sonuna “ür” eki getirilir.
Not: Farklı değerliklere sahip metal iyonları farklı
formüllere sahip bileşikler oluşturacağı için, bunların
isimlendirilmesinde, metal iyonunun yükseltgenme
basamağı da belirtilir.
İyonik Bileşikler
Dikkat edilmesi gereken nokta, bileşiklerin oluşumunda
elektriksel olarak nötralliğin sağlanmış olduğudur.
NaCl: Sodyum klorür
MgI2: Magnezyum iyodür
Al2O3: Alüminyum oksit
İyonik Bileşikler
Birçok ikili bileşik sadece iki elementten oluşmuştur (ikili(binary)
bileşikler).
Örn: NaCl, KCl, ZnCl2 , Al2O3
“it” eki hidroksit (OH-) ve siyanit (CN-) gibi farklı element içeren
belirli anyon grupları için kullanılır.
Örn: LiOH ( Lityum hidroksit) KCN ( Potasyum siyanit)
Üç element içeren iyonik bileşikler ternary bileşikler olarak
adlandırılır.
Özellikle geçiş elementleri birden fazla katyon oluşturabilirler.
Fe2+ ferrous iyonu
Fe3+ ferrik iyonu
FeCl2 ferro klorür veya Demir (II)
klorür(solda)
FeCl3 ferri klorür veya Demir (III)
klorür(sağda)
Mn2+ : MnO Mangan (II) Oksit
Mn3+ : Mn2O3 Mangan (III) Oksit
Mn4+ : MnO2 Mangan (IV) Oksit
Hg2(NO3)2: Civa (I) nitrat
Hg(NO3)2: Civa (II) nitrat
Tablo. Bazı çok kullanılan monoatomik anyonların periyodik tablodaki
yerlerine göre “it” eki olarak adlandırılması
GRUP 4A
GRUP 5A
GRUP 6A
GRUP 7A
C karpit (C4-)
N Nitrür (N3-) O Oksit (O2-)
F Florür (F-)
Si Silisit (Si2-)
P Fosfür (P3-) S Sülfit (S2-)
Cl Klorür (Cl-)
Se Selenit (Se2-) Br Bromür (Br-)
Te Tellürit (Te2-)
I İyodür (I-)
Tablo. Bazı çok kullanılan inorganik katyon ve anyonların formülleri ve
okunuşları
KATYON
Alüminyum (Al3+)
Amonyum (NH4+)
Baryum (Ba2+)
Kadmiyum (Cd2+)
Sezyum (Cs+)
Krom(III) veya kromik (Cr3+)
Kobalt(II) veya kobaltous
(Co2+)
Bakır(I) veya kuprous (Cu+)
Bakır (II) veya kuprik (Cu2+)
Hidrojen (H+)
Demir (II) veya Ferrous (Fe2+)
Demir (III) veya Ferrik (Fe3+)
ANYON
Bromür (Br-)
Karbonat (CO32-)
Klorat (ClO3-)
Klorür (Cl-)
Kromat (CrO4-)
Siyanür (CN-)
Dikromat (Cr2O72-)
Dihidrojen fosfat (H2PO4-)
Florür (F-)
Hidrür (H-)
Hidrojen karbonat veya bikarbonat (HCO3-)
Hidrojen fosfat (HPO4-)
KATYON
Kurşun (II) veya plumbous
(Pb2+)
Lityum (Li+)
Magnezyum (Mg2+)
Magnanez (II) veya
manganous(Mn2+)
Civa (I) veya merkurous
(Hg22+)
Civa (II) veya merkurik
(Hg2+)
Potasyum (K+)
Gümüş (Ag+)
Sodyum (Na+)
Stronsyum (Sr2+)
Kalay (II) vaya Stannous
(Sn2+)
Çinko (Zn2+)
ANYON
Hidrojen sülfat veya bisülfat (HSO4-)
Hidroksit (OH-)
İyodür (I-)
Nitrat (NO3-)
Nitrür (N3-)
Nitrit (NO2-)
Oksit (O3-)
Permanganat (MnO4-)
Peroksit (O2-)
Fosfat (PO4-)
Sulfat (SO4-)
Sülfür (S2-)
Sülfit (SO3-)
Tiyosiyanat (SCN-)
MOLEKÜLER BİLEŞİKLER
HCl
HBr
SiC
hidrojen klorür
hidrojen bromür
silisyum karbür
CO
CO2
SO2
SO3
NO2
N2O4
karbonmonoksit
karbondioksit
kükürtdioksit
kükürttrioksit
azotdioksit
diazottetraoksit
B2H6
PH3
H2O
SiH4
diboran
fosfin
su
silan
ÖNTAKI
MonoDiTriTetraPentaHekzaHeptaOktaNonaDeka-
NH3
CH4
H2S
ANLAMI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
amonyak
metan
hidrojen sülfür
Adı verilen bir bileşiğin formülün yazılması: Baryum
oksit, kalsiyum fluorür ve demir (III) sülfür
bileşiklerinin formüllerini yazınız.
Baryum oksit: Baryum iyonu Ba2+ , oksit iyonu O2- şeklinde
yazılır. 1:1 oranında birleştiklerinde dışarıya karşı nötral oldukları
için, herhangi bir katsayı kullanmaya gerek yoktur.
Cevap: BaO
Kalsiyum fluorür: Kalsiyum iyonu Ca2+ , fluorür iyonu ise Fşeklinde yazılır. Elektrikçe nötral olmaları için, iki adet fluorürün
bir kalsiyum iyonuna bağlanması gereklidir.
Cevap: CaF2
Demir (III) sülfür: Demir (III) iyonu Fe3+ , sülfür
iyonu ise S2- şeklinde yazılır. Ortak paydaları 6
olduğu için, demir (III) iyonundan iki, sülfür
iyonundan üç tane gereklidir.
Cevap: Fe2S3
Örnekleri çalıştıktan sonra, aşağıda ismi verilen
bileşiklerin formüllerini yazınız.
1) Lityum oksit
2) Kalay (II) klorür
3) Lityum nitrür
4) Alüminyum sülfür
5) Magnezyum nitrür
6) Vanadyum (III) oksit
Metal-Ametal ikili bileşikleri:
Alıştırmalar
Formülü verilen bir bileşiğin isminin bulunması:
Na2S, AlF3 ve Cu2O bileşiklerini uygun biçimde
adlandırınız.
Na2S: Bileşikte Na iyonu 1+, S iyonu 2- yüklüdür.
Na+ iyonu sodyum, S2- iyonu sülfür olduğu için,
bileşiğin isimlendirilmesi “sodyum sülfür” şeklinde
olmalıdır.
AlF3: Al3+ ve F- iyonlarından oluşmuş olan bu bileşiğin
isimlendirilmesi “Alüminyum fluorür” şeklindedir. Alüminyum
iyonunun sadece (III) değerliği bulunduğu ve başka bir değerliği
olmadığı için, “alüminyum (III)” şeklindeki bir isimlendirme
gereksizdir.
Cu2O: Bileşikte Cu1+ ve O2- iyonları mevcuttur.
Cu1+ iyonu bakır (I), O2- iyonu oksit olduğu için, bileşiğin ismi
“bakır (I) oksit” şeklindedir. Eski isimlendirme sistemi, bu
bileşiği “kupröz oksit” şeklinde adlandırmaktadır.
Metal-Ametal ikili bileşikleri:
Yapılacak Alıştırmalar
Aşağıda formülleri verilmiş bileşiklerin
isimlerini yazınız.
1) CsI
2) CaF2
3) FeO
4) CrCl3
5) CaH2
6) CuCl
7) Ag2S
8) Hg2Cl2
Çok Atomlu İyonlar
İçinde oksijenin de bulunduğu üç farklı türden
atomdan
oluşan
anyonlara
sıkça
rastlanmaktadır.
Bunların dışında, iki atomun birleşmesi ile
oluşan anyonlar da vardır. Katyonlar için
yaygın rastlanan tek örnek, amonyağın
protonlanması ile elde edilen “amonyum”
iyonudur.
Çok Atomlu İyonlar
Amonyum: NH4+, amonyum klorür: NH4Cl
Asetat: CH3COO-, sodyum asetat: NaCH3COO*
Karbonat: CO32- , sodyum karbonat: Na2CO3**
*: Bu yazım şeklinde sodyum iyonunun karbona bağlı imiş gibi
gözükme durumunu gidermek amacı ile, bileşiğin alternatif
yazımında katyon sağ tarafa alınarak CH3COONa veya anyon
ters çevrilerek NaOOCCH3 biçimleri de kullanılmaktadır.
**Karbonat iyonunun protonlanmış hali olan hidrojen karbonat,
“bikarbonat” olarak ta bilinmektedir, HCO3- formülü ile
gösterilir.
Çok Atomlu İyonlar
Kromat: CrO42- , amonyum kromat: (NH4)2CrO4
Dikromat: Cr2O72- , amonyum dikromat: (NH4)2Cr2O7
Siyanür: CN-, potasyum siyanür: KCN
Hidroksit: OH-, lityum hidroksit: LiOH
Nitrit: NO2-, sodyum nitrit: NaNO2
Nitrat: NO3-, sodyum nitrat: NaNO3
Çok Atomlu İyonlar
Oksalat: C2O42- ,
kalsiyum oksalat: CaC2O4
Permanganat: MnO4-, potasyum permanganat: KMnO4
Manganat: MnO42- , sodyum manganat: Na2MnO4
Fosfat: PO43- , sodyum fosfat: Na3PO4
Hidrojen fosfat: HPO42-, sodyum hidrojen fosfat: Na2HPO4
Dihidrojen fosfat: H2PO4-, sodyum dihidrojen fosfat: NaH2PO4
Oksoanyonlar:
H3PO4
H2PO4HPO4 2PO43-
fosforik asit
dihidrojen fosfat
hidrojen fosfat
fosfat
Tablo. Klor içeren oksoasitler ve oksianyonların isimlendirilmesi
ASİT
HClO4(perklorik asit)
HClO3 (klorik asit)
HClO2 (klorous asit)
HClO (hipoklorür asit)
ANYON
ClO4- (perklorat)
ClO3- (klorat)
ClO2- ( klorit)
ClO- (hipoklorit)
ASİTLER ve BAZLAR
Asit, suda çözündüğünde hidrojen iyonları (H+) veren madde
olarak tanımlanır.
Oksi asitler: Hidrojen ve oksijen içeren asitlerdir.
H2CO3
HClO3
HNO3
H3PO4
H2SO4
karbonik asit
klorik asit
nitrik asit
fosforik asit
sülfirik asit
Tablo. Bazı Basit Asitler
ANYON
F- (florür)
Cl- (klorür)
Br - (bromür)
I- (iyodür)
CN- (siyanür)
S2- (sülfür)
İLGİLİ ASİT
HF (hidroflorik asit)
HCl (hidroklorik asit)
HBr (hidrobromik asit )
HI (hidroiyodik asit )
HCN (hidrosiyanik asit)
H2S (hidrosülfirik asit)
Baz, suda çözündüğünde hidroksit iyonları (OH-) veren madde
olarak tanımlanır.
NaOH
sodyum hidroksit
KOH
potasyum hidroksit
Ba(OH)2 baryum hidroksit
HİDRATLAR
Belirli sayıda su moleküllerinin kendilerine bağlandığı bileşiklerdir
BaCl2.2H2O
LiCl . H2O
MgSO4 . 7H2O
Sr(NO3)2 . 4H2O
baryum klorür dihidrat
lityum klorür monohidrat
magnezyum sülfat heptahidrat
stronsyum nitrat tetrahidrat
CuSO4 . 5H2O (mavi)
CuSO4 (beyaz)
Download