Uploaded by gizema

Türkiye'nin Enerji Politikaları, Kaynakları ve Gelecek Stratejileri

ÖZET
Türkiye, coğrafi konumu gereği enerji açısından hem bir tüketici hem de önemli bir
enerji geçiş noktasıdır. Fosil yakıtlara olan yüksek bağımlılık, dışa bağımlılık
oranlarını artırmakta, bu da enerji arz güvenliğini öncelikli bir politika haline
getirmektedir. Son yıllarda hem enerji arz güvenliğini artırmak hem de çevresel
sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yenilenebilir enerji yatırımlarına hız verilmiştir.
Aynı zamanda Mavi Vatan politikası çerçevesinde deniz yetki alanlarında enerji
arayışları da Türkiye’nin enerji diplomasisinin önemli bir parçası olmuştur. Türkiye,
Avrupa ile Asya arasında köprü konumunda olması nedeniyle doğalgaz ve petrol
nakil hatlarında stratejik rol oynamakta; TANAP, TürkAkım gibi projelerle enerji
dağıtım merkezi olma hedefini sürdürmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'nin mevcut
enerji kaynakları kullanımı, enerji politikaları, ulusal ve uluslararası anlaşmalar, enerji
nakil hatları, mavi vatan doktrini ve gelecekteki yenilenebilir enerji stratejileri detaylı
biçimde ele alınacaktır.
1. TÜRKİYE’NİN ENERJİ POLİTİKASI
Türkiye'nin enerji politikaları, enerji arz güvenliğini sağlamak, yerli ve yenilenebilir
enerji kaynaklarının payını artırmak ve enerji verimliliğini yükseltmek üzerine inşa
edilmektedir. Enerji ihtiyacının büyük bölümünün yerli kaynaklarla karşılanamaması,
Türkiye'yi enerjide dışa bağımlı hale getirmiştir. Bu durum, dünya enerji fiyatlarındaki
oynaklıklara karşı ekonomiyi hassas bir hale getirmekte ve enerji politikalarını
stratejik bir konu haline getirmektedir.
Bu stratejik yaklaşım doğrultusunda, 2017 yılında yayımlanan "Milli Enerji ve Maden
Politikaları" belgesiyle birlikte Türkiye'nin enerji politikalarında önemli bir dönüş
yaşanmıştır. Bu politikada arz güvenliği, yerlileşme ve öngörülebilir piyasa olmak
üzere üç temel ayak tanımlanmıştır. Arz güvenliği için ithal bağımlılığın azaltılması,
özellikle yerli kömür, jeotermal ve hidroelektrik kaynakların devreye alınması
hedeflenmiştir.
Türkiye, enerji pazarının serbestleşmesini destekleyen reformlar gerçekleştirerek
özellikle elektrik ve doğalgaz piyasalarında özel sektör yatırımlarını teşvik etmiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bu kapsamda enerji piyasalarını
düzenlemekte ve lisanslama süreçlerini yürütmektedir. Bununla birlikte enerji
verimliliği politikaları ile sanayi, bina ve ulaşımda enerji tüketiminin azaltılması da
hedeflenmektedir.
Ayrıca, Türkiye enerji diplomasisinde aktif bir politika izleyerek, enerji koridoru olma
stratejisini benimsemiştir. Avrupa ile Asya arasındaki stratejik konumu, Türkiye'yi
enerji iletim hatlarının merkezi haline getirmiştir. Bu politika, sadece ekonomik değil,
aynı zamanda jeopolitik bir hedefi de kapsamaktadır.
Kaynak: International Energy Agency. (2023). Energy Policies of IEA Countries:
Turkey 2023 Review. https://www.iea.org/
2. ENERJİ KAYNAKLARININ KULLANIM ORANLARI (% DAHİL)
Türkiye’nin enerji üretiminde ve tüketiminde farklı enerji kaynaklarının rolü zaman
içerisinde değişim göstermiştir. 2023 verilerine göre Türkiye’nin toplam birincil enerji
arzında en büyük payı kömür ve doğalgaz oluşturmaktadır. Yenilenebilir enerji
kaynaklarının oranı son yıllarda belirgin şekilde artmış olsa da, fosil yakıtların hâlâ
büyük bir ağırlığı bulunmaktadır. Bu durum hem çevresel sürdürülebilirlik açısından
hem de dışa bağımlılık düzeyi açısından kritik bir sorun teşkil etmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yayımladığı 2023 yılı Enerji Dengesi
Raporu’na göre birincil enerji kaynaklarının dağılımı şu şekildedir: kömür (taşkömürü
ve linyit dahil) %29, doğalgaz %27, petrol %28, yenilenebilir enerji kaynakları ise
%16 oranında kullanılmıştır. Bu veriler, Türkiye’nin enerji üretiminde hâlâ büyük
ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olduğunu göstermektedir. Öte yandan, güneş ve rüzgar
gibi kaynakların payı giderek artmaktadır.
Elektrik üretiminde ise kaynak çeşitliliği daha dikkat çekici bir yapıya sahiptir. 2023
yılı itibariyle elektrik üretiminin yaklaşık %30’u kömürden, %23’ü doğalgazdan, %25’i
hidroelektrikten, %12’si rüzgar ve %8’i güneş enerjisinden sağlanmaktadır. Bu veriler,
özellikle güneş ve rüzgar enerjisinin payında yıllık bazda önemli artışlar yaşandığını
ortaya koymaktadır. Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam payı
%45’e yaklaşmıştır.
Bu veriler doğrultusunda, Türkiye’nin enerji politikaları çerçevesinde yerli ve
yenilenebilir enerji kullanımının artırılması hedefi doğrultusunda olumlu gelişmeler
olduğu gözlemlenmektedir. Ancak, mevcut oranlar halen fosil yakıtların ağırlığını
koruduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle, yenilenebilir enerji yatırımlarının daha da
artırılması, enerji verimliliğinin desteklenmesi ve enerji teknolojilerinde yerli üretimin
teşvik edilmesi gerekliliği devam etmektedir.
Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. (2023). Enerji Dengesi
Raporu. https://enerji.gov.tr/
3. TÜRKİYE ÜZERİNDEN GEÇEN VE GEÇECEK OLAN ENERJİ NAKİL HATLARI
Türkiye, enerji nakil hatları açısından Avrupa ile Asya arasında stratejik bir köprü
konumundadır. Bu bağlamda, hem petrol hem de doğalgaz taşımacılığında önemli
boru hattı projelerine ev sahipliği yapmaktadır. Mevcut hatlar, Türkiye’nin enerji
merkezi olma hedefini destekler niteliktedir. Doğu'dan Batı'ya uzanan bu enerji
hatları, hem Türkiye'nin enerji güvenliğini sağlamakta hem de bölgesel enerji
diplomasisinde elini güçlendirmektedir.
Öne çıkan boru hatları arasında TANAP (Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı),
TürkAkım, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE)
Doğal Gaz Boru Hattı bulunmaktadır. TANAP, Azerbaycan’ın Hazar gazını Türkiye
üzerinden Avrupa’ya taşırken; TürkAkım, Rus gazını Karadeniz üzerinden Türkiye’ye
ve oradan Avrupa’ya ulaştırmaktadır. BTC hattı ise Hazar Denizi’ndeki petrolü
Türkiye’nin Ceyhan Limanı’na taşımakta ve oradan uluslararası pazarlara
ulaştırmaktadır.
Planlama aşamasındaki projeler arasında Irak-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı ve Doğu
Akdeniz doğalgaz kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya iletilmesini öngören
alternatif güzergâhlar yer almaktadır. Bu projeler gerçekleştiğinde Türkiye’nin enerji
transit ülke olma rolü daha da pekişecektir. Enerji diplomasisi kapsamında bu hatlar
sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve güvenlik temelli ilişkileri de
şekillendirmektedir.
Enerji nakil hatları Türkiye’ye hem ekonomik fayda hem de uluslararası platformda
stratejik avantajlar sağlamaktadır. Transit geçişlerden elde edilen gelir, ekonomik
katkı sağlamanın yanı sıra enerji güvenliğini çeşitlendirmede de önemli bir rol oynar.
Aynı zamanda bu hatlar Türkiye'nin bölgesel bir enerji merkezi olma iddiasını
güçlendiren altyapısal dayanaklardır. Bu nedenle, bu projelerin sürdürülebilir,
çevresel etkileri dikkate alınarak ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülmesi
büyük önem arz etmektedir.
Kaynak: World Bank. (2022). Turkey’s Energy Infrastructure and Strategic Role in
Europe-Asia Corridor. https://www.worldbank.org/
4. MAVİ VATAN POLİTİKASI VE ENERJİ BOYUTU
"Mavi Vatan" kavramı, Türkiye’nin deniz yetki alanlarındaki egemenlik haklarını ve bu
alanlarda ekonomik kaynaklara erişimini savunmayı amaçlayan stratejik bir güvenlik
doktrinidir. Bu politika, özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına yönelik
gelişmelerle birlikte daha da ön plana çıkmıştır. Türkiye'nin bu bölgedeki hidrokarbon
arama faaliyetleri, hem enerji bağımsızlığına katkı sağlama hem de jeopolitik
konumunu güçlendirme hedeflerini taşımaktadır.
Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerinin keşfi, bölgedeki ülkeler arasında deniz
yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda ciddi gerilimlere yol açmıştır. Türkiye,
Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması (2019) ile bu
politikasını hukuki bir zemine oturtmuş ve uluslararası hukuk temelinde deniz yetki
alanlarını belirleme yoluna gitmiştir. Bu anlaşma, Türkiye’nin enerji politikalarında
Mavi Vatan stratejisinin ne kadar belirleyici olduğunu göstermektedir.
Türkiye, bu bölgede Fatih, Yavuz ve Kanuni isimli sondaj gemileriyle aktif arama ve
sondaj çalışmaları yürütmektedir. Bu çalışmalar yalnızca enerji elde etmeyi değil,
aynı zamanda Türkiye'nin enerji arama ve üretim kabiliyetini artırmayı da
amaçlamaktadır. Bu gemilerle yapılan sismik araştırmalar, Karadeniz'de keşfedilen
doğal gaz rezervleriyle sonuçlanmış ve bu durum, Mavi Vatan politikasının enerji
ayağının başarısını somutlaştırmıştır.
Sonuç olarak, Mavi Vatan politikası Türkiye'nin enerji güvenliğiyle doğrudan
bağlantılıdır. Bu strateji, Türkiye'nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltmayı, deniz
yetki alanlarındaki enerji kaynaklarını millileştirmeyi ve enerji arzında çeşitlilik
sağlamayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, bu politika Türkiye'nin denizlerdeki askeri,
ekonomik ve diplomatik varlığını artıran çok yönlü bir yaklaşıma işaret etmektedir.
Kaynak: Kardaş, T. (2021). “Mavi Vatan Doktrini ve Enerji Güvenliği”. Uluslararası
İlişkiler Dergisi, 18(72), 25–45.
5. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI ANLAŞMALARI (ULUSAL VE
ULUSLARARASI)
Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine yönelik hem ulusal düzeyde
çeşitli teşvik mekanizmaları oluşturmuş hem de uluslararası düzeyde iklim
değişikliğiyle mücadeleye yönelik anlaşmalara taraf olmuştur. Bu doğrultuda, 2005
yılında yürürlüğe giren 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi
Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ile hukuki altyapı oluşturulmuştur. 2011
yılında devreye giren YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme
Mekanizması) ise özel sektöre alım garantisi sunarak yatırımları teşvik etmeyi
hedeflemiştir.
Milli Enerji ve Maden Politikası (2017), yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin
kullanımını stratejik bir hedef olarak belirlemiştir. Bu politika kapsamında güneş,
rüzgar ve biyokütle gibi kaynaklara öncelik verilmiş, kamu-özel sektör işbirlikleriyle
lisanslı ve lisanssız enerji üretimi desteklenmiştir. Ayrıca enerji kooperatifleri ile
bireylerin ve küçük işletmelerin enerji üretimine katılımı teşvik edilmiştir. Bu
bağlamda, YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) projeleri önemli bir yer
tutmaktadır.
Uluslararası alanda ise Türkiye 2021 yılında Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak
2053 yılı için net sıfır karbon hedefini benimsemiştir. Bu kapsamda, karbon
emisyonlarının azaltılması ve enerji dönüşümünün hızlandırılması amaçlanmaktadır.
Türkiye, Ulusal Katkı Beyanı’nda (NDC) enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların
payının artırılacağını ve enerji verimliliğinin geliştirileceğini taahhüt etmiştir. Bu
taahhütler doğrultusunda Avrupa Birliği ile işbirlikleri de sürdürülmektedir.
Ayrıca Türkiye, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Enerji Şartı
Konferansı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği gibi platformlarda aktif olarak yer almakta
ve teknik işbirliği projeleri yürütmektedir. Bu işbirlikleri, Türkiye’nin enerji dönüşüm
sürecinde uluslararası bilgi ve teknoloji paylaşımı açısından önemlidir. Türkiye’nin
yeşil dönüşüm sürecinde fon erişimi ve yatırım çekme kapasitesi de bu tür
uluslararası anlaşmalar sayesinde artmaktadır.
Kaynak: IRENA. (2024). Renewable Energy Policy Landscape:
Turkey. https://www.irena.org/
6. TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ, KULLANIM ORANLARI
VE POLİTİKALARI
Türkiye, coğrafi konumu ve iklimsel çeşitliliği sayesinde zengin bir yenilenebilir enerji
potansiyeline sahiptir. Güneşlenme süresi ve radyasyon değerleri özellikle İç Anadolu
ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yüksek seviyelerdedir. Ayrıca Türkiye'nin Ege ve
Marmara bölgeleri rüzgar enerjisi yatırımları için elverişli alanlar sunmaktadır.
Jeotermal potansiyeli ise Batı Anadolu’da yoğunlaşmakta, hidroelektrik kapasitesi ise
Doğu Anadolu’daki akarsu sistemleriyle ön plana çıkmaktadır.
2023 yılı itibariyle Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücü
yaklaşık 56 GW seviyesine ulaşmıştır. Bu kapasitenin dağılımı şu şekildedir:
hidroelektrik 32 GW, rüzgar 12 GW, güneş 11 GW, jeotermal 2 GW ve biyokütle 2
GW. Elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payı %45’e yaklaşırken, bu oran
2010’lu yıllarda %25’in altındaydı. Bu artış, uygulanan teşvik politikalarının etkisini
açıkça göstermektedir.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji politikalarının temelinde arz güvenliğini sağlamak, dışa
bağımlılığı azaltmak ve çevre dostu enerji üretimini teşvik etmek yer almaktadır. Bu
amaçla, özellikle YEKA projeleri kapsamında büyük ölçekli güneş ve rüzgar enerjisi
santralleri kurulmuştur. Enerji verimliliği ve dağıtık üretim olanaklarının artmasıyla
birlikte küçük ölçekli üreticilerin sisteme entegrasyonu da kolaylaştırılmıştır. Bu
çabalar, enerji sektörünün demokratikleşmesini ve sürdürülebilirliğini
desteklemektedir.
Ayrıca, Türkiye’nin 2023-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde
binalarda, sanayide, ulaştırmada ve tarımda enerji tasarruf önlemleri alınmıştır.
Güneş panelleri, akıllı şebekeler ve enerji depolama sistemleri gibi yeni teknolojilerin
yaygınlaştırılması da bu politikaların parçasıdır. Yerli teknolojilerin geliştirilmesi ve
sanayi kapasitesinin artırılması da Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir
adımdır.
Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. (2024). Türkiye Enerji İstatistikleri
Raporu. https://enerji.gov.tr/
7. GELECEKTEKİ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI POLİTİKALARI
Türkiye, 2053 yılı için belirlediği net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yenilenebilir
enerji politikalarını uzun vadeli stratejilerle şekillendirmektedir. Bu kapsamda, hem
teknolojik hem de yapısal dönüşüm politikaları geliştirilmektedir. Gelecekteki
yenilenebilir enerji politikaları, sadece kurulu gücün artırılmasına değil, aynı zamanda
enerji depolama, akıllı şebekeler, mikrogrid sistemleri ve enerji verimliliği
uygulamalarının yaygınlaştırılmasına da odaklanmaktadır.
Türkiye'nin enerji politikalarında gelecekte öne çıkacak konulardan biri yeşil hidrojen
üretimidir. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisinden elde edilen elektriğin kullanımıyla
yeşil hidrojen üretimi hedeflenmekte ve bu sayede hem ulaşım sektöründe hem de
sanayide karbon emisyonlarının azaltılması planlanmaktadır. Bu bağlamda pilot tesis
yatırımlarına 2030 sonrasındaki dönemde hız verilmesi beklenmektedir. Ayrıca enerji
arz güvenliği açısından hidrojenin stratejik bir yakıt olarak değerlendirilmesi
gündemdedir.
Diğer bir önemli politika başlığı ise enerji depolama teknolojileridir. Güneş ve rüzgar
gibi süreksiz kaynaklardan elde edilen enerjinin dengelenmesi amacıyla batarya
sistemlerinin yaygınlaştırılması planlanmaktadır. Türkiye bu alanda hem yerli üretim
kapasitesini geliştirmeyi hem de Ar-Ge faaliyetleriyle uluslararası düzeyde rekabet
gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bunun yanında, elektrikli araçlar ve enerji yönetimi
sistemlerinin entegrasyonu da gelecek politikalar içerisinde değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak Türkiye’nin gelecekteki yenilenebilir enerji politikaları, çok boyutlu bir
enerji dönüşüm sürecine işaret etmektedir. Bu süreçte kamu-özel sektör işbirliği,
finansal teşvik mekanizmaları, bölgesel enerji planlaması ve uluslararası işbirlikleri
büyük önem taşımaktadır. Ayrıca toplumsal katılım ve farkındalık artırıcı projelerin
yaygınlaştırılması, enerji dönüşümünün sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol
oynamaktadır. Türkiye’nin bu dönüşümü başarıyla gerçekleştirmesi, sadece enerji arz
güvenliğine değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve çevresel koruma hedeflerine
de katkı sağlayacaktır.
Kaynak: SHURA Energy Transition Center. (2023). Turkish Energy Outlook
2050. https://www.shura.org.tr/
1. Türkiye'nin enerji politikalarının temel hedeflerinden biri aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yalnızca ithal kömür kullanımını artırmak
B) Enerji tüketimini sabit tutmak
C) Yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmak ✅
D) Elektrik fiyatlarını uluslararası pazara endekslemek
2. Türkiye’nin enerji politikalarında 2017 yılından itibaren uygulamaya koyulan
stratejik belge hangisidir?
A) Paris İklim Anlaşması
B) Enerji Stratejisi Planı
C) Milli Enerji ve Maden Politikası ✅
D) YEKDEM Raporu
3. 2023 verilerine göre Türkiye’nin birincil enerji kaynakları arasında en yüksek paya
sahip olan nedir?
A) Nükleer enerji
B) Güneş enerjisi
C) Kömür ✅
D) Biyokütle
4. Türkiye'nin elektrik üretiminde en fazla kullanılan yenilenebilir enerji kaynağı
hangisidir?
A) Jeotermal
B) Biyokütle
C) Güneş
D) Hidroelektrik ✅
5. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye üzerinden geçen doğalgaz boru hatlarından
biridir?
A) Nabucco
B) TANAP ✅
C) TAP
D) Yamal
6. Mavi Vatan politikası esas olarak neyi amaçlamaktadır?
A) Kara sınırlarının enerji açısından güvenliğini
B) Karasal yenilenebilir kaynakların korunmasını
C) Deniz yetki alanlarında egemenlik haklarının savunulmasını ✅
D) Sadece Karadeniz bölgesindeki enerji yatırımlarını artırmayı
7. Türkiye'nin doğalgazda dışa bağımlılık oranı yaklaşık olarak kaçtır?
A) %10
B) %40
C) %70 ✅
D) %90
8. Türkiye 2021 yılında aşağıdaki uluslararası anlaşmalardan hangisini onaylayarak
karbon nötr hedefini benimsemiştir?
A) Kyoto Protokolü
B) Rio Anlaşması
C) Paris İklim Anlaşması ✅
D) Lizbon Enerji Anlaşması
9. YEKA projelerinin temel amacı nedir?
A) Fosil yakıt ithalatını artırmak
B) Nükleer enerji yatırımlarını özelleştirmek
C) Yenilenebilir enerji alanlarında büyük ölçekli üretim alanları geliştirmek ✅
D) Enerji piyasalarını tamamen kamulaştırmak
10. Aşağıdaki enerji kaynaklarından hangisi Türkiye’de henüz aktif olarak
kullanılmamaktadır?
A) Jeotermal
B) Güneş
C) Nükleer ✅
D) Rüzgar
11. Türkiye'nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payı 2023 itibariyle yaklaşık
olarak nedir?
A) %2
B) %8 ✅
C) %18
D) %28
12. Türkiye’nin enerji geçiş sürecinde öncelikli işbirliği yaptığı kurumlardan biri
aşağıdakilerden hangisidir?
A) IMF
B) IRENA ✅
C) NATO
D) UNESCO
13. Türkiye’de hidroelektrik kurulu gücünün yaklaşık değeri nedir?
A) 12 GW
B) 18 GW
C) 25 GW
D) 32 GW ✅
14. Aşağıdakilerden hangisi enerji depolama yatırımlarının temel amacıdır?
A) Elektrik tüketimini artırmak
B) Süreksiz yenilenebilir üretimi dengelemek ✅
C) Fosil yakıt tüketimini teşvik etmek
D) Jeotermal enerjiyi ithal etmek
15. Türkiye’nin enerji alanında FATİH, YAVUZ ve KANUNİ adlı unsurlarla
gerçekleştirdiği faaliyetler hangi alandadır?
A) Elektrik şebekesi modernizasyonu
B) Deniz sondaj ve arama çalışmaları ✅
C) Nükleer enerji üretimi
D) Hidroelektrik baraj inşası
16. Aşağıdaki bölgelerden hangisi Türkiye’de en yüksek güneş enerjisi potansiyeline
sahiptir?
A) Karadeniz
B) Marmara
C) İç Anadolu ✅
D) Doğu Karadeniz
17. Türkiye'nin 2053 yılına yönelik çevre hedefi nedir?
A) Yenilenebilir enerji yatırımlarını durdurmak
B) Net sıfır karbon emisyonuna ulaşmak ✅
C) Enerji ithalatını artırmak
D) Kömür üretimini iki katına çıkarmak
18. Aşağıdakilerden hangisi enerji verimliliğini artırmak amacıyla yapılan bir
uygulama değildir?
A) Akıllı şebekeler
B) Güneş panelleri
C) Enerji kooperatifleri
D) Doğalgaz sübvansiyonları ✅
19. Hangi enerji türü yeşil hidrojen üretimi için kullanılması hedeflenen kaynaktır?
A) Jeotermal
B) Fosil yakıt
C) Güneş ve rüzgar ✅
D) Nükleer
20. Türkiye'nin enerji diplomasi stratejisinde aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Enerji iletim hatları kurmak
B) Enerji ithalatını azaltmak
C) Uluslararası iklim fonlarını kullanmak
D) Tüm enerjiyi yurtiçinden ithal etmek ✅
21. Türkiye’nin enerji arz güvenliği stratejilerinde “öngörülebilir piyasa yapısı”nın
sağlanması neyi amaçlamaktadır?
A) Enerji fiyatlarının devlet tarafından belirlenmesini
B) Enerji ithalatına tam bağımlılığın sürdürülmesini
C) Yatırımcılara uzun vadeli planlama ve piyasa istikrarı sunmayı ✅
D) Tüm enerji piyasalarının kamulaştırılmasını
22. Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik Libya ile
imzalanan 2019 anlaşmasının temel etkisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Avrupa Birliği’nin Türkiye'ye yaptırım uygulamasını sağlamıştır
B) Türkiye’nin açık denizlerde sondaj hakkını tanımlamıştır ✅
C) Sadece diplomatik tanınma kazanılmıştır
D) TürkAkım projesini devre dışı bırakmıştır
23. Türkiye’de enerji üretiminde “dağıtık üretim sistemleri”nin teşvik edilmesinin
nedeni nedir?
A) Enerji maliyetlerini artırmak
B) Yalnızca kırsal bölgelerde enerji sağlamak
C) Enerji arzını merkezileştirmek
D) Yerinde üretimle şebeke kayıplarını azaltmak ve enerji arzını çeşitlendirmek
✅
24. Aşağıdakilerden hangisi, enerji verimliliği politikalarının hedeflediği
sonuçlardan biri değildir?
A) Enerji maliyetlerinin azaltılması
B) Enerji arz güvenliğinin artırılması
C) Fosil yakıt ithalatının artırılması ✅
D) Karbon salımlarının azaltılması
25. Türkiye'nin 2035 yılı hedeflerine göre elektrik üretiminde yenilenebilir
kaynakların oranı hangi seviyeye çıkarılmak istenmektedir?
A) %35
B) %45
C) %55
D) %65 ✅
26. Mavi Vatan stratejisinin enerji politikası üzerindeki etkisi en çok hangi iki temel
enerji kaynağı ile ilgilidir?
A) Güneş ve jeotermal
B) Petrol ve doğalgaz ✅
C) Kömür ve biyokütle
D) Rüzgar ve nükleer
27. YEKA modeli aşağıdakilerden hangisini doğrudan sağlamaz?
A) Büyük ölçekli yenilenebilir enerji sahaları geliştirilmesini
B) Yerli teknoloji ve üretim kapasitesinin artırılmasını
C) Lisanssız bireysel üretimi yaygınlaştırmayı ✅
D) Uzun vadeli alım garantileriyle yatırımcı çekmeyi
28. Türkiye’nin gelecekteki enerji politikalarında yeşil hidrojenin öne çıkmasının
temel nedeni nedir?
A) Elektrik üretiminde fiyat istikrarını sağlaması
B) Karbon salınımını azaltmaya katkı sunması ✅
C) Enerji ithalatına bağımlılığı artırması
D) Sadece termik santrallere alternatif olması
29. Türkiye’nin Paris Anlaşması kapsamında verdiği Ulusal Katkı Beyanı (NDC)
doğrultusunda hangi taahhüt öne çıkmaktadır?
A) Fosil yakıt yatırımlarının artırılması
B) Karbon fiyatlandırmasının kaldırılması
C) Yenilenebilir enerji üretim oranının artırılması ✅
D) Sadece ulaşım sektöründe dönüşüm sağlanması
30. Aşağıdaki kurumlardan hangisi doğrudan Türkiye’de enerji piyasalarını
düzenlemekle yükümlüdür?
A) TPAO
B) ETKB
C) EPDK ✅
D) BOTAŞ
31. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin enerji merkezi olma stratejisinin dolaylı
hedeflerinden biridir?
A) Sadece enerji üretimini artırmak
B) Sınır komşuları ile siyasi ittifak kurmak
C) Uluslararası enerji fiyatlandırmasında söz sahibi olmak ✅
D) Doğal kaynak rezervlerini gizli tutmak
32. Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin yüksek olduğu bölge aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Doğu Anadolu
B) Güneydoğu Anadolu
C) Ege ✅
D) İç Anadolu
33. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin uluslararası yenilenebilir enerji iş
birliklerinde aktif olarak yer aldığı yapılardan biridir?
A) UNHCR
B) IRENA ✅
C) NATO
D) OECD-Türkiye Enerji Platformu
34. Türkiye’nin enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltmak için yürüttüğü politikalar
arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Yerlileştirme çalışmaları
B) Ulusal enerji teknolojileri Ar-Ge yatırımları
C) Petrol ve doğalgaz ithalat sözleşmelerini genişletmek ✅
D) Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki
35. “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)”nın görevleri arasında
aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Enerji piyasalarını düzenlemek
B) Elektrik ve doğalgaz lisanslarını vermek
C) Ulusal boru hatlarını işletmek ✅
D) Serbest piyasada enerji fiyat oluşumunu izlemek
36. Türkiye’nin YEKA projelerinde yerli üretim şartı konmasının amacı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gümrük vergisini düşürmek
B) Enerji ithalatını artırmak
C) Yatırımcılara kısıtlama getirmek
D) Yerli teknoloji ve sanayi kapasitesini geliştirmek ✅
37. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Mavi Vatan stratejisinin enerji politikalarıyla
doğrudan ilişkili bir sonucu değildir?
A) Deniz yetki alanlarında sondaj faaliyetleri
B) Enerji arama gemilerinin görevlendirilmesi
C) Avrupa Birliği ile sınır güvenliği iş birliği ✅
D) Doğu Akdeniz'de deniz alanı paylaşım gerilimleri
38. Türkiye'nin “net sıfır karbon emisyonu” hedefi kapsamında aşağıdakilerden
hangisi öncelikli araçlardan biri değildir?
A) Yeşil hidrojen üretimi
B) Akıllı şebeke sistemleri
C) Termik santral kapasitesinin artırılması ✅
D) Karbon ticaret mekanizmalarının oluşturulması
39. Aşağıdaki enerji politikası uygulamalarından hangisi toplum temelli enerji
üretimini teşvik eder?
A) YEKDEM
B) YEKA
C) Enerji Kooperatifleri ✅
D) Nükleer enerji projeleri
40. Aşağıdakilerden hangisi enerji alanında Türkiye'nin “uzun vadeli yapısal
dönüşüm” hedefleri arasında yer almaz?
A) Enerji ithalatının azaltılması
B) Yerli teknoloji geliştirme
C) Tüm enerji yatırımlarını kamuya devretme ✅
D) Yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji arzının artırılması