305 BİR ÜRETİM STRATEJİSİ OLARAK METAFOR VE MANİPÜLASYON METAPHOR AND MANIPULATION AS A PRODUCTION STRATEGY Öğr. Gör. A. Reva BOYNUKALIN Çankırı Karatekin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, [email protected] Özet Abstract Güncel sanat pratikleri, gerçekliğin kanıksanmış biçimler dışında algılanması ve bambaşka bir gözle yeniden anlamlandırılması işlevini yerine getirmesi açısından önem kazanmaktadır. Teknolojinin olanaklarından da faydalanan günümüz sanatçıları, yeni ifade biçimleri ararken önemli bir üretim stratejisi olarak metafor ve manipülasyonu kullanmaktadır. Current art applications are important in view of perceive of reality in a different way and applying the process of renaming. Todays artists taking advantage of technology have been using metaphor and manipulation production strategy while searching new expression. Sanatsal dilin önemli yöntemlerinden olan metafor ve manipülasyon, son yıllarda birçok sanatçıya yeni anlatım olanakları sunarken anlam yoğunlaşması ve çok katmanlılığı da içinde barındırmaktadır. Sanatçılar, çeşitli görüntüler arasında montaj ve kolaj çalışmalarında homojen yüzeyler elde ederek görüntünün üzerinde sonsuz olasılıklar kurgulayabilecekleri yeni ortamlar yaratmışlardır. Metafor ve manipülasyonun, günümüz fotoğraf, resim, heykel ve enstalasyon üretimlerindeki disiplinlerarası duruşu; imgelemi canlandırma ve değiştirmedeki işlevi bu araştırmanın kapsamını oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Metafor, manipülasyon, güncel sanat Metaphor and manipulation those are the important methods of artistic explanation while recently offering new posibilities of explanation have been containing concentrated sense and multi layered. Artists have created new media which they can establish endless possibilities on the image by obtaining by obtaining homogeneous surfaces between various images and application of mounting and college. Interdiscipline standing of metaphor on the production of todays photo, painting, sculpture and installation has been including the content of this research and also function of changing image animation. Keywords: Metaphor, manipulation, current art 306 BİR ÜRETİM STRATEJİSİ OLARAK METAFOR VE MANİPÜLASYON Postmodernizmin çoğulcu yapısı ve gelişen teknolojinin sanat ile kitle kültürü arasındaki bağları güçlendirmesi, sanatçıların yaratma ve iletişim kurma yöntemlerini farklılaştırmıştır. Bilgisayar teknolojisi başta olmak üzere gelişmiş teknolojik olanaklar bir dizi yeni kavramı beraberinde getirirken, yeni üretim stratejilerine de yön verip desteklemiştir. Bu anlamda metafor ve manipülasyon, güncel sanat pratikleri içerisinde izleyiciye geleneksel sanat anlayışının dışında yeni anlatım olanakları sunarken ifadeyi değiştirip yoğunlaştırmıştır. Günümüz sanatçıları etkileşim halinde olan disiplinler arasındaki sınırları inceltmiş metaforik anlatım imkânlarını geliştirmişlerdir. Metafor ve manipülasyonun birbirinden uzak görünen anlamları aynı potada birleştirme işlevi, gerçekliğin kanıksanmış biçimler dışında algılanmasına ve yeniden anlamlandırılmasına olanak vermiştir. Metafor ve manipülasyon yöntemiyle birleştirilen kavramların ve imgelerin birbirine yakınlık derecesi ne kadar az ise etkisi ve gerilimi de o denli güçlü olacaktır. Örneğin Picasso’nun 1942’de yaptığı “Boğa Başı” heykeli bir bisikletin direksiyonu ve oturağının birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Picasso birbirinden uzak görünen bisiklet nesnesini sanatsal bir enerjiyle boğa başına dönüştürmüş güçlü bir metafor oluşturmuştur. Gerçekte çok ayrı olarak görünen görüntüler, nesneler ve imgeler aralarındaki salt algısal bir ilişkiye dayanılarak bir araya getirilir. “Bize birbiriyle bağıntısız gibi görünen bu imgeler çok daha büyük bir duygusal etki yaratır, çünkü onları birbirine bağlayan halkaları kavramaktan çok sezinleriz” (Thomsan, 1991: 83). Görüntüleri değiştirerek farklı kolaj, montaj imkânları elde eden günümüz sanatçıları manipülasyon yöntemiyle yeni ve farklı anlatım olanakları elde etmişlerdir. Özellikle dijital ortamda içerisinde görüntünün formunu, rengini, biçimini değiştirerek, çeşitli görüntüler arasında montaj ve kolaj çalışmalarında homojen yüzeyler elde etme imkânına sahiptirler. İmgenin üzerinde farklı olasılıkları kurgulayan sanatçılardan biri olan Jeff Koons, tasarım sürecinde görüntülerin biçim ve renklerini değiştirmeden popüler kültürden aldığı imgeleri kendi anlatım yoluyla yeniden kurgulamaktadır. Görüntü kopyalama veya ödünç alma güncel sanat pratikleri içerisinde çokça yer alırken Jeff Koons’un da üretim stratejilerinde kendini göstermiş, Koons izinsiz olarak Rogers’in bir fotoğrafını bir heykeli için model olarak kullanmıştır. Art Rogers Jeff Koons Doksanlı yıllardan itibaren sanat tarihinde hâlihazırda yer etmiş sanat eserlerinden yola çıkarak işlerini üreten sanatçıların sayısı artmaktadır. Güncel sanat çerçevesinde işlerini üreten sanatçılar hali hazırdaki kültürel ürünleri yorumlayıp yeniden üretip, yeniden sergileyebilmektedirler. Şimdiye değin görmezden gelinen formların sanat dünyasına katılması ile karakterize edilen sanatsal üretim stratejilerinden manipülasyon, küresel kültürün hızla yayılan kaosunun bir sonucu olmuştur. Bourriaud Postprodüksiyon adlı kitabında güncel sanatın var olan imgeleri değiştirip dönüştürme hareketini şu şekilde açıklamıştır: “Kendi işlerini diğer insanların işlerine yerleştiren bu sanatçılar, üretim, tüketim, yaratı ve kopya hazır-nesne ve orijinal iş arasındaki geleneksel ayrımın kökünün kazınmasında rol oynuyorlar. Manipüle ettikleri materyal birincil değildir artık” (Bourriaud, 2004: 22). Özellikle toplumun gerçek temsilleri gibi algılanan fotoğrafların değiştirilmesi fotografik görüntüye olan güvenin azalmasına yol açsa da bazı görüntülerin manipüle edilmesi birçok alanda fark edilmez hatta kabullenilir bir durumdur. Moda ve magazin dergilerinde, günlük yaşantımızda çektirdiğimiz fotoğraflardaki görüntülerde yapılan işlemler bu çoğulcu yapı içerisinde eriyip gitmektedir. 27 Temmuz 1994 yılında Time dergisinin kapağını tasarlayan sanatçı Matt Mahurin, O.J. Simpson’un bir vesikalığını manipüle ederek onu gözaltına alınmış bir suçlu gibi göstermektedir. “Fotoğrafın kesfi, temel olarak sanatın işlevlerini sorgulamıştır. Fotoğraf, mekânik karakteristiği, özellikle de yeniden üretilebilirliği ile hem kültürel hem de sosyal iletişimi büyük oranda değiştirmiş ve bu şekilde modernist bir estetiğin yükselmesine yol açmıştır. Diğer bir deyişle, geleneksel sanat dünyası, modernist öğretileri ile, fotoğrafı bir sanat sekli olarak görürken resim, formsal nitelikleri ile bir kez daha “yüksek sanat” statüsüne Matt Mahurin, Time, Temmuz çıkarılmıştır”(Mercedes, 1996: 45). 27, 1994 Dijital teknolojinin gelişmesi fotoğrafta manipülasyonun etkisini artırmaya devam ederken sanatsal değer, fotoğrafsal gerçeklik ve görüntüde dürüstlük gibi, modernist ilkeler hakkındaki sorular tekrar gözden geçirilmektedir. Günümüz sanatçıları, telif haklarına rağmen görüntüyü manipüle edip göstergeler ve anlamlardan oluşan bir ağ içine yerleştirmekten kendilerini alamamışlardır. Güncel sanat pratikleri biçimsel olarak heterojen olmakla beraber daha önce üretilmiş olan formları bir yardım aracı olarak kullanarak disiplinlerarası bir kesişme yolu aramaktadır. Moda ve medya dünyasının sayısız akışlarıyla kesişme yolunu bulmuş önemli sanatçılardan BİR ÜRETİM STRATEJİSİ OLARAK METAFOR VE MANİPÜLASYON Vanessa Beecroft’un çalışmaları performans ile moda fotoğrafçılığının birleşiminden oluşur. Beecroft’un doğduğu toprakların görsel mirasını kullandığı performanslarındaki pozisyonlamaları Rönesans tablolarının günümüzdeki yapay estetik anlayışına projekte edilmiş bir hali gibidir. Genellikle kadın modelleri kullandığı performanslarında moda dünyası tarafından topluma dayatılan estetik kaygının üst seviyede kurgulandığı toplu bir gösteri inşa etmektedir. Kimi zaman bir havaalanı kimi zaman mermerden heykellerle yan yana konumladığı kadın vücutları bazen insandan öte üçüncü bir türün varlığına işaret eden bir çarpıcılıktadır. Feminist kavramları, modanın ve ikonik kadın figürünü steril bir ihtişamla manipülasyona uğratmaktadır. Vanessa Beecroft, .ALI, 2001, c-print, Vanessa Beecroft, hala ölüm! Darfur hala sağır mı?, 2007, performans, Venedik John Miller televizyondaki oyun gösterilerinin estetiğine dayanan bir dizi resim ve yerleştirmeler üretirken, Wang Du, basında yayınlanan imgeleri seçerek onların üç boyutlu ahşap heykeller olarak kopyalarını çıkarmaktadır. Bugünün sanatçıları formları yaratmaktan çok onları programlamaktadır. İşlenmemiş materyalleri kullanmak yerine günlük yaşamımızı oluşturan kaotik nesnelerle nasıl anlamlı ve tekil bir ürün ortaya çıkarabileceğinin cevabını aramaktadır. Güncel sanat pratikleri içerisinde sanatçılar görüntüleri yalnızca popüler kültür formlarından değil, diğer sanat disiplinlerinden de ödünç alarak manipüle etmişlerdir. Rirkrit Tiravanija farklı sanatçı çalışmalarını birleştirip manipüle ederek yeniden anlamlandıran güncel sanatın önemli isimlerden biridir. 1997 yılında Philip Johnson Moma’da ki bir konstrüksiyonunu alarak çocukları burada resim yapmaya davet etmiştir. Konstrüksiyonu izleyicinin de katılımıyla gerçekleşen bir performansa dönüştüren Tiravanija çalışmasına “İsimsiz, Oyun vakti” adını vermiştir. “Sanatçı satışa çıkmış ürünlerin, daha önce var olan formların, çoktan işaretleri verilmiş sinyallerin, çoktan yapılmış binaların, yollarında iz bırakılmış patikaların evreninde, artık sanatsal alanı, modernist orjinallik ideolojisinin yapacağı gibi alıntılanması ya da aşılması gerekli olan işleri bir araya getiren bir müze olarak değil; kullanılabilecek araçlarla dolu bilgi hazineleri, manipüle edilecek ve sergilenecek verilerden oluşan stoklar olarak görür.” (Bourriaud, 2004: 29) Günümüz sanatçılarının amacı sanatın sınırlarını sorgulamak değil aksine altmışlı yıllarda sınırları sorgulama işlevini üstlenmiş olan formları kullanarak farklı sonuçlar üretmektir. Manipülasyon ve metafor, güncel sanat pratikleri içerinde bir üretim stratejisi olarak kültürün tüm kodlarını, günlük yaşamın tüm formlarını işlevsel hale getirir. 2003 yılında küratörlüğünü Michele Thursz’un yaptığı Borusan Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen “Kopyala, Çal, Paylaş” adlı sergi yaşadığımız çağda bilginin mülkiyetsizleşmesini ve ortamın bize sağladığı olanaklar dâhilinde kopyalama ve çalma eylemleriyle bilgi alışverişinin çağımızdaki yansımalarını aktarmaktadır. Michele Thursz “Kopyalamak, çalmak ya da paylaşmak gibi eylemler, bilginin, bir öykünün başka şekillerde anlatılabilme yollarını açacak şekillerde kullanılmasını sağlıyor,” (Thursz, 2003:3) diyerek manipülasyonun, kültürel aktarım ve bilgi alışverişinde önemli bir strateji olduğunu belirtmiştir. Anlamlandırma sürecinin vazgeçilmezi olan metafor, sanatsal imgenin oluşumunda etkili olan; yaratma, gerçekliğin algılanması gibi güncel sanat pratikleri içerisinde önemli bir üretim stratejisidir. Metaforun imgelem için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Daniel Chandler bir metaforu anlamanın, en az metaforu yapmak kadar yaratıcılık ve çaba gerektirdiğini belirtmiştir. Max Black “metaforlar bize öyle mercekler ya da tüller sunuyor ki ilgili görüngüleri bunların arkasından bakarak görüyoruz,” (Black 1962: 12) der. Güncel sanat üretimleri kapsamında da metaforlar, karmaşık olanı anlaşılır, soyut olanı somut hale dönüştürmektedir. Özellikle metafor yoluyla yaratılmış olan imgede “birbirine hasım düzeyler” (Beuys 1992: 34) arasındaki mesafe ve gerilim önemli olmuştur. Birbirinden uzak, bağdaştırılamaz veya uyuşmaz sandığımız imgeler, metaforlar sayesinde kaynaşıp yepyeni ve daha güçlü bir imgeye dönüşür. 2011 yılında Viyana Galarie Hubert Winter’da Nil Yalter’in “Bellek Fragmanları” sergisi gerçekleşmiştir. Sergide yer alan “The AmbassaDRESS” adlı fotoğraf, desen ve bir video ile yerleştirmeden oluşan çalışma, metaforun oluşma aşamasında izleyici katkısına iyi bir örnektir. Burada yapıtın çeşitliliği, izleyicinin bakış açısının farklılaşmasına olanak tanıyan bir yaklaşımın ürünüdür. Sanatçı izleyiciyi detaylara sürükler, görsel kompozisyonlar kurar, imgeler yoluyla anlam yaratılmasına teşvik eder. “The AmbassaDRESS” başlıklı çalışmanın merkezinde yer alan elbise kadın kimliğinin metaforudur. “Yalter bu çalışmasında izleyiciyi kesin addedilebilecek bir mıntıkaya hapsetmez. Bariz bir mesaj yoktur. Hikâyeler, fragmanlar ve sanatçıya ait yorumun mesafesi tarafından özgürleştirilen izleyici vardır” (Yücel, 2011: 37). Dijital fotoğrafçılık ve resim sanatı arasındaki ilişkilerin artmasıyla resim, hızla çoğalan görüntü akışından etkilenmiştir. Manipülasyon ve metafor 307 308 BİR ÜRETİM STRATEJİSİ OLARAK METAFOR VE MANİPÜLASYON kullanarak görüntü sıkıştırma ve boya simülasyonu resme, her ne kadar soğuk ve sanal bir ifade katsa da daha güncel bir sıfat kazandırmıştır. Gelişen teknolojinin olanaklarından yararlanarak işlerini bilgisayar üzerinden geliştiren Julian Opie, çalışmalarına içinden hızla geçmekte olduğumuz dünyanın metaforunu yansıtmıştır. Seyahat ve hareket kavramlarını kendi araba kültürü çağrısı “Imagine you are driving” (Araba kullandığınızı hayal edin) ile güncelleştirmiştir. eden, göçebe bir mekân oluşturmaktadır. Sanatçının kendi külliyatının metaforu olan İkona’sında kendi mekânından ve yaşadıklarından hareket etmiş ve onu başka bir duruma dönüştürmüştür. Sarkis, İkona, 2010 Julian Opie “Imagine You Are Driving” 1998 Opie bu çalışmasında, karayolu seyahatinde ulaşmaya çalıştığımız ufuk çizgisine doğru giderken içinde bulunduğumuz kapalı, hareketsiz, ağırlıksız ortamı iki boyuta indirgemiştir. Yolda giderken görmezden geldiğimiz yerleştirilmiş işaretler ve metinler Opie’nin resminde de yoktur. Dünyayı ekrandan görmek çağdaş bir deneyim için özlü bir metafordur. De Kerchove; Opie gibi birçok sanatçının yeni metaforlar ve yeni ifade biçimleri aramalarını şöyle açıklamıştır: “Sanat yeni teknolojilerin kültür üzerinde yarattığı patlama etkisini dengeleyen bir karşıt güçtür. Sanat, kullanılan ve eleştirilen o teknolojinin metaforik yanıdır”(Tanni, 2001: 2). Metaforların kimi durumlarda genel bir eğilimi, kimi durumlarda bazı nesnelerin ya da malzemelerin çoğul okumaya izin veren anlamsal içeriklerini nitelemekte kullanıldığı göze çarpmaktadır. 2000 yılında Necmi Sönmez, Sarkis’in Fransa’daki sergisini değerlendirirken, sanatçının çalışmalarında kullandığı halı ve kilimlerin “algı boyutlarını genişletecek bir metafor olarak” devreye girdiğini belirtir. Bu halıların dünyamızın metaforu olup olmadığı konusunda Sarkis’in yorumunu aktarır; “Birbiriyle sorunları olan ülkeler ve etnik grupların metaforu oluyor. Mesela Çin halısıyla Tibet halısı yan yana Hindistan ve Pakistan halıları var yan yana”. Sönmez, halı ve kilimlerin ses ve video imgeleri ile yan yana gelince başka bir izlek ve anlam katmanının oluştuğuna dikkat çekerek birbirinden güzel halı ve kilimlerin “hazır çağrışımları” betimlemek için değil yeni bir “anlam bütünlüğü” kuracak şekilde yan yana getirildiğini belirtir. (Sönmez, 2000: 123) 2010 yılında Güncel Sanat Sergileri kapsamında küratörlüğünü Rene Block’un yaptığı Sarkis’in “Bir İkona” isimli sergisinde de girişte bulunan büyük ahşap bir sandığın içine yerleştirilmiş, 22 ayar altın varakla kaplanmış labirenti anımsatan bir evin maketi yer almaktadır. Sarkis, “İkona” adını verdiği bu maketiyle Çaylak Sokak’taki evinini metaforu olan, tıpkı bellekte saklı olanı ima Güncel sanat pratikleri içerisinde metaforun çok anlamlılığı; endüstri ile doğa, mantık ile eylem arasındaki ilişkiyi kurabilmesinden, imge ile gerçeğin, gündelik ikon ile resmin, günümüz ile geleceğin, özel olan ile kavramsal olanın diyalektik birlikteliğini sağlayabilmesinden kaynaklanır. David Newman, Katie McNeely’nin işlerini değerlendirirken doğa ve kültür arasındaki diyalektik ilişkiye değinerek kültürün ikinci doğa haline geldiğini, sanatçının heykellerinde “doğa ve kültür arasındaki mümkün yapısal ilişkilerin oluş halinde ya da yokluk içinde metaforlaştırılmış olarak sunulduğunu” belirtir (Newman, 1998: 3). Metaforlar özel imge ya da nesneler aracılığı ile de yaratılabilirler. Hans Bellmer ve Cindy Sherman gibi birçok sanatçı, sanatta bireyselliğin anlaşılması için ve bireyin gelişiminde önemli kültürel işlevler yüklenen oyuncak bebekleri kullanmışlardır. Bu oyuncak bebeklerin “sanatta bireysel kimlik açısından insan oluşun evrensel anlamı üzerinde düşünmek için bir metafor olarak işlev gördüklerine” dikkat çekilmektedir (Carter, 1993: 8). Metaforik yaklaşımın, beden ile ilişkili anlamsal içerikleri harekete geçirmekte kullanılması sıkça rastlanan bir durumdur. Dennis Oppenheim’ın beden metaforundan yola çıkılarak; laboratuar, fabrika ya da oyun parklarını çağrıştıran yapıtlarının işlevleri düşünceyi harekete geçirmektir. Bir üretim stratejisi olarak metafor ve manipülasyon günümüz teknolojisinin yanında günümüz sanatının da değişmez parçası haline gelmiştir. Güncel sanat pratikleri çerçevesinde yapılan sergi, bienal ve trienallerdeki akılda kalıcı yapıtlar bir şekilde metaforik bir anlatım sunmaktadır. “Sanatın bugünkü dönüşümü, her zamankinden daha çok elle tutulamayan mecazlara doğru olduğu gözlemlenmektedir” (Erzen, 1995: 105). Fotoğraf, resim, enstelasyon ve video sanatı manipülasyon yoluyla montajlanan, çoğaltılan ve yeniden değerlendirilen bir üretim sürecinin vazgeçilmez medyumları olarak karşımızda durmaktadır. Güncel sanatta değerini yitirmiş malzemeler ve bedensel parçalanmalar sıkça kullanılmakta, sözcükler BİR ÜRETİM STRATEJİSİ OLARAK METAFOR VE MANİPÜLASYON ve işaretler anlamlarından ayrılmıştır. Beden, akıl, zaman ve mekân arasındaki bağıntıları kurmak için nesneler ve imgeler çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Günümüzün sanatsal sorunu artık “Nasıl yeni olan bir şey ortaya çıkarabiliriz?” değil; “Günlük yaşamımızı oluşturan kaotik nesneler yığınından nasıl tekillik ve anlam üretebiliriz?”dir. Metafor ve manipülasyon bir üretim stratejisi olarak güncel sanat pratikleri içerisinde tüm bu anlam üretimine katkı sağlamaktadır. Postmodernizm derinlik yerine yüzeye, gerçek yerine simülasyona, ciddiyet yerine oyuna öncelik tanımıştır. Duchamp’ın da dediği gibi eğer sanat tüm devrin insanları arasında süregelen bir oyun ise metafor ve manipülasyon bu oyunun günümüz versiyonudur. KAYNAKÇA BEUYS, J.; “Üç Gün”, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Yayın Dizisi, İstanbul, 1992. BLACK, M.; “Models and Metaphors. Studies in Language and Philosophy”, Ithaca, New York: Cornell University Press, 1962. BOURRIAUD, N.; POSTPRODÜKSİYON, Çev. Nermin Saybaşlı, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 2004. CARTER, C.; “Dolls in Contemporary Art”, A Metaphor of Personel Identity, Milwaukee, Patric and Beatrice Haggerty Museum of ArtMuesıum Publishing, 1993. ERZEN, J. N.; “Sanatın Bugünkü Dönüşümü Mecazlara Doğru mu?” Arrdamento Dekorasyon, Sayı: 12 1995. FOSTER, H.; TASARIM ve SUÇ, Çev: Elçin Gen, İletişim Yayıncılık, İstanbul, 2004. KUSPIT, D., MATERIAL as SCULPTUREL METAPHOR, New York, Abbaville Press, 1986. MERCEDES, D.; THE MANIPULATION of PIXELS, Art Education, Mayıs 1996. NEWMAN, D.; Gestures of Forms: The Sculpture of Katie McNeely, curator‘s essay for the exhibition Katie McNeely, Studio Gallery, Brookhaven College, September 3 - 29, 1998. SÖNMEZ, N.; “Belleğin Dönüşümü”, Sanat Dünyamız, Sayı: 76, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2000. TANNI, V.; “NewNewPortrait: State of mind” http://www.zanni.org/ 2001. TANYILDIZI, B.; Çağdaş Resim Sanatında Dijital Görüntü Estetiği, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2008. THOMSON, G.; İNSANIN ÖZÜ, Çev: Celal Üster, Payel Yayınevi, İstanbul, 1991. THURSZ, M.; “Copy It, Steal It, Share It”, http://artcontext.net/glyphiti/ docs/about.html, 2003. YÜCEL, D. “Nil Yalter: Bellek Fragmanları”, Artist Dergisi, TemmuzAğustos, İstanbul, 2011. 309