AYETLERLE HAC Mekke ve Medine 1- Kâbe’nin Yerinin Belirlenmesi َْ ْ ن ََا َْ َ َ َ ْ ِْ ن َِل ْتِ ا َي الب مك ِيم ٰه بر نا ِِل َّأ بو ِذ َا و َّٓ َ ُ َ ْ ِين ِف َّائ ِلط ِيَ ل ْت بي ِر َه َط ً و ٔا ْـ ِي شَي ْ ب ِك تشْر ْ َ َّٓال ﴾٢٦﴿ ِ ُود ِ السُّج َّع ُّك َالر َ و ِين ِم َائ ق و Hani biz İbrahim'e, Kâbe'nin yerini, "Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle" diye belirlemiştik. ﴾Hac Süresi 22/26﴿ 2- Kâbe’nin İnşası ْ َ ْ ُ َِ َ ْ ِْ ِْت َي الب ِن د م َاع َو الق ِيم ٰه بر ُ ا َع ْف ير ِذ َا و َِّ َْ َ َا ُ َ ََّ نت نََ ا ُۜ ا َّا ِن ْ م َّل َب تق بن ُۜ ر ِيل ٰع ِسْم َا و ْ ُ ﴾١٢٧﴿ ُ ِيم َل الع ِيع السَّم Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe'nin) temellerini yükseltiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin" diyorlardı. ﴾Bakara Süresi 2/127﴿ 1 3- Haccın Yeri ve İlkeleri َْ َّٓ َِّ ََّ ُ َا َا ِن يت ُر ْ ذ ِن َم ْنِ َلََ و َي ِم مسْل لن ْع َاج َا و بن ر ًَ ًم َِ َُ َ نا ََۖة َل َُّ ْ ُ ة تب َا و َن ِك َاس من َر َا َ و ِم مسْل ا ََ َِّ َْ ﴾١٢٨﴿ ُ َّحِيم ُ الر َّاب َّو َ الت نت نََ ا ۚ ا َا ْن لي ع "Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet (hac) yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın." ﴾Bakara Süresi 2/128﴿ 4- Hz. İbrahim’in Duası َْ َّٰ َِّ ُ ِي يت ُر ْ ذ ِن َم ِ و لوة َ الص ِيم مق لن ْع َبِ اج ر ِۗي ََ ُ ْ ََّ ََّ َِا َّٓ ِ ْ لي ِر ْف َا اغ بـن ﴾ ر٤٠﴿ ء دع َّل َب تق َا و بـن ر َْل ْ ُ ُ۟ َل َ َ َ َ ُ َِا َِ الحِسَاب ُوم يق ْم يو ِين ِن ْم ُؤ ِلم ديَّ و لو و ﴾٤١﴿ "Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle." "Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla." ﴾İbrahim Süresi 14/40-41﴿ 2 5- Haccın İlanı َٰ ْ َّاسِ ب ِْ ُْ َ َِج ل َع َاِلً و ِج َ ر توك يأ ِالح ِي الن ن ف َذ َا و َ ٍ ﴾٢٧﴿ ٍۙ ِيق َم َجٍ ع ِ ف ُل ْ ك ِن َ م ِين ْت يأ ِر َام ِ ض ُل ك ٍ İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler. ﴾Hac Süresi 22/27﴿ 6- İlk İbadet Evi – Rahmet ve Hidayet Kaynağı Kâbe ََّ ََّّاسِ َل َّا ََّ َ ل ة َك ِب ِي ب لذ ِلن َ ل ِع ُض ْتٍ و بي َو ِن ا ْدى ل َ َ ۚ ًه َُ ُ ﴾٩٦﴿ َ ِين الم ِلع ً و َكا َار مب Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi elbette Mekke'de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâbe’dir. ﴾Al-i İmran Süresi 3/96﴿ 7- Haccın Farz Oluşu – Makam-ı İbrahim ََ َ ْ ََ َ ٌ َ ٌ َٰ ُل ِْ ۚ ه دخ من َ و ِيم ٰه بر ُ ا َام مق َات بيِن ي ات ِ ا ِيه ف ََ ً ْ ُّ ََا َ ِْت َِه َي الب َّاسِ حِج ل الن ّلِلِ ع ُۜ و ِنا ٰم ن ا ك ِمن ََ ا ََّا ًِيل ََ ِن اه َن ّلِلَ غ َ ف َر َف ْ ك من ُۜ و ِ سَب ْه ِلي َاع َط اسْت ٌِّي َ َ ْ َِن ﴾٩٧﴿ َ ِين الم الع ع 3 Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse, güven içinde olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır.) ﴾Al-i İmran 3/97﴿ 8- Mescidi Harama Güvenlik İçerisinde Girmek َ َُس ْ يا ب ََ َْ ۚ َء ُول ُّْ َ اه َق ِالح ه الر ّلِلُ ر دق د ص َلق ِ ُُ ْ ْ َّ ِْ َّٓن ش ََِسْج َْ ََا ء اه ُّلِل َ ا َام َر الح د الم لن دخ َلت َُو َ َ ُ َ ٍۙ َِل ُۜ َُ ُ ٍۙ ن تخَاف ِين ِر َص مق ْ و ُم ُ۫سَك ُؤ َ ر ِين ِق َل مح ِين ِن ٰم ا َْ َ ْ ََِ ُ ْ َ َ ٰل دونِ ذ ِن َ م َل َع َج ُوا ف لم تع ما َلم ِم َل َع ف ﴾٢٧﴿ ً ِيبا َر ً ق ْحا َت ف Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi ve size bundan 4 başka yakın bir fetih daha verdi. ﴾Fetih Süresi 49/27﴿ 9- Veda Haccı – Hacc-ı Ekber َِ ا َ َ َِّاس َ اه َِسُو ْم يو ِل الن ه َر ّلِلِ و ِن ٌ م َان َذ َا و َّٓل ْ َ ْ َ ََّ ْ َِج ٍۙ َ َّلِل ٌِي ن اه ِين ِك ُشْر الم ِن ء م بر ِ ا َر ْب اِلَك الح َّٓ ُ َُس ِْ ِْ ُ ن ۚ َُ ُول ن َا ْ و ُم ٌ َلك ْر َي َ خ هو ْ ف ُم ْت تب َا ُۜ ف ه َر و َْ ََّ َ َّٓل ُ ُ ِي اه ِّلِل ْجِِز مع ْر َي ْ غ ُم نك ُوا ا م َاع ْ ف ُم ْت ََّلي تو ُۜ ََ َّ ِ ََ َِ ﴾٣﴿ ٍۙ ل يم ذابٍ ا ِع ُوا ب َر َف َ ك ِين الذ ِر بش و ٍ Hacc-ı Ekber gününde, Allah ve Resulünden bütün insanlara bir bildiridir: Allah ve Resulü, Allah'a ortak koşanlardan uzaktır. Eğer tövbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Ama yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, siz Allah'ı âciz bırakabilecek değilsiniz. İnkârcılara, elem dolu bir azabı müjdele! ﴾Tevbe Süresi 9/3﴿ 10- Ümmü’l-Kura / Şehirlerin Anası َه َّ ُ َْ ُ ٌ ُ ه َُا َٰ ِي الذ ِق َد مص َك َار مب َْلن نِز ٌ ا َاب ِت ذا ك و ْ َّ َي ُۜ ََْل ََ َ َ َ ْد َِ ها َو ْ ح من ٰى و ُر الق ُم َ ا ِر ْذ ُن لت ِ و يه ْن بي َّ َ َُو َُو ْ ن ب ْ َُ ُ ِ ُ َ هم ِ و ِه ن ب ِن ْم يؤ َة ِاِلٰخِر ِن ْم يؤ ِ ين الذ و َٰ َُو ُ ْ ﴾٩٢﴿ ن ِظ َاف يح ِم ِه ََلت ل ص ع 5 İşte bu (Kur'an) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri (ilahi kitapları) tasdik eden ve şehirler anasını (Mekke'yi) ve bütün çevresini (tüm insanlığı) uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır. Ahirete iman edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar. ﴾Enam Süresi 6/92﴿ 11- Hz. İbrahim’in Mekke-i Mükerreme İçin Duası َب ً َه ََا َ ذا ِْ ٰ ْ ِنا ٰم ً ا لدا َل ْع َبِ اج ُر ِيم ٰه بر ل ا ْ ق ِذ َا و َه َٰ َ َِات ْ ُْ ُل َْ هم ِن َ م من ْ ا من َر َّم َ الث ِن ه م ْ ا ُق ْز َار و ْ َ ْ ِ ََا َُ ََ ُُ ِاه ه ِع مت َا َ ف َر َف ْ ك من ل و ِ ق اِلٰخِر ْم َو الي ّلِلِ و ب ُۜ ُ ًِيل ََ ٰه ا َُّّٓ ََ ْ ُ ِْ َب ِ و َّار ذابِ الن ِل ع َر ْط َض َّ ا ثم َل ق ُۜ ْ ﴾١٢٦﴿ ُ ِير َص الم Hani İbrahim, "Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır" demişti. Allah da, "İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek 6 zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!" demişti. ﴾Bakara Süresi 2/126﴿ 12- Beled-i Emin / Güvenli Şehir / Hz. İbrahim’in Duası ََ َه ْ ذا ََا َل ِْ ٰ ْ د الب َل ْع َبِ اج ُ ر ِيم ٰه بر ل ا ْ ق ِذ َا و َ ن ْ د َْ َُ َ ََ ُۜ َام ْن اِلَص ْب نع ِيَّ ا بن ِي و ْن ُب ْن َاج ً و ِنا ٰم ا ﴾٣٥﴿ Hani İbrahim demişti ki: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut." ﴾İbrahim Süresi 14/35﴿ 13- Mukaddes Belde / Harem َْ ْ ِ َّا َْ َل َُ َِّٓنـ ٰ َّ ِ ِه دة الب ذه َب د ر ْب َع ن ا ُ ا ْت ِر ُم َا ا م َّ َُو َْ َم ََّ ََُل ٍُّْ شَي ن َك ن ا ُ ا ْت ِر ُم َا ء و ُل ه ك ها و َر ِي ح الذ ٍۘ ْ َ َ ﴾٩١﴿ ٍۙ ِين ِم ُسْل الم ِن م De ki: "Bana ancak, bu beldenin (Mekke'nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. ﴾Neml Süresi 27/91﴿ 7 14- Güven Yeri Kâbe – Makam-ı İbrahim ًب ً ُۜ َْ ْ َا ََا َ َ َْ من ا َا َّاسِ و ِلن ة ل مث ْت َي الب لن َع ْ ج ِذ َا و ُاتخ َ َّٓد َّ َ ِْ َ ْ ُ َ ِْ نا َه َع َل ُۜ و مص ِيم ٰه بر ِ ا َام مق ِن ِذوا م و َّٓا ٰ َْ َ َا ِْ ْت بي ِر َه ن ط َ ا ِيل ٰع ِسْم َا َ و ِيم ٰه بر ا ِل َِي َّٓ ْ َ ِ ُود ِ السُّج َّع ُّك َالر َ و ِين ِف َاك الع َ و ِين ِف َّائ ِلط ل ﴾١٢٥﴿ Hani, biz Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun." ﴾Bakara Süresi 2/125﴿ 15- Hz. İbrahim’in Duası/ İnsanların gönlünün Kâbe’ye Akması ََّٓا ا َّٓ َِّ ََّ ْر َي ٍ غ َاد ِو ِي ب يت ُر ْ ذ ِن ُ م ْت َن َسْك ِي ا ِن بـن ر ِ ْ ََِ َْ َ د ََّ َا ب ـن ٍۙ ر َّم َر ُح الم ْت بي ِن ٍ ع ْع َر ِي ز ذ ِ َّٰ َلو ًد َٔ ِ ِ َ الن ِن ة م ْـ َف ْ ا َل ْع َاج ة ف ُوا الص ِيم ُق لي َِّاس ََّ َِي ا َ ْ ُل ُْ ْت هم َاتِ َلع َر َّم َ الث ِن ْ م هم ُق ْز َار ْ و ِم ْه ِلي هو َّٓ َُو َ ﴾٣٧﴿ ن ُر يشْك 8 "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe'nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler." ﴾İbrahim Süresi 14/37﴿ 16- Dokunulmaz Ev Kâbe, Haram Ay, Hac Kurbanı ََ ً ْ َ ْ ة ْ ُّلِل َ اه َاما ِي َ ق َام َر الح ْت َي الب ْب َع الك َل َع ج ْ َ ْ َ ْ َ ََّٓ َِ ْه َال ََّْالش ُۜ د َلئ الق ديَ و َ و َام َر الح هر َّاسِ و ِلن ل َْ َْ ََّ َّٓل َُ َ َّلِل ن اه َِات ِ ََِ ٰو ِي السَّم ما ف لم يع ُوا ا م َع لت ٰل ذ ََّ ْ ِي ََ ٍِْ شَي ن اه ﴾٩٧﴿ ٌ ِيم َل ء ع ُل ِك ّلِلَ ب َا ض و اِلَر ما ف و ِْ Allah; Kâbe’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı, hac kurbanını ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah'ın bildiğini ve Allah'ın (zaten) her şeyi hakkıyla 9 bilmekte olduğunu bilmeniz içindir. ﴾Maide Süresi 5/97﴿ 17- İnsanların Eşitlendiği Yer: Harem, Harem’de Haktan Sapmamak َّ ِن َدو َّا ُُّ ََ ِ اه ِّلِل ِيل ْ سَب َن ن ع يص ُوا و َر َف َ ك ِين الذ َْ َّ ِ ْ ِ ْ َ َُا ِلن ه ل لن َع ِي ج الذ َام َر الح َسْجِد الم و َِّاس ْ َ ْ ء ِْ ََ ُ ْ ًَا َّٓ ِ ِيه د ف ير من ِ و د الب ِ و ِيه ُ ف ِف َاك الع سَو َُۜا ْ ُ ََ ِْـا ُ ٍ ُْ َِ ليم ذابٍ ا ْ ع ِن ه م ِق نذ ـلم ِظ ٍ ب َاد ِلح ب ُ۟ ٍ ﴾٢٥﴿ İnkâr edenler ile Allah'ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız. ﴾Hac Süresi 22/25﴿ 18- Hac İçin Hilal ve Gerçek İyilik َّاِلَه َُٔ َ ل ْ َِن ُِۜل َ َِي َ ِلن ُ ل ِيت َاق مو ْ ه ُل ِ ق ة ونََ ع يسْـ َِّاس ْ توا ْ ََ ْ ْ َ ْ َْ َ ن ُْ ُۜ ِن َ م ُوت ُي الب تأ ِا ُّ ب ِر الب ََلي ِ و َج الح و ْ َّ َّ ُْ َ َّ َِ ُُ توا َأ ٰۚ و اتق ِر الب ِن َٰلك ها و هور ظ ِمن ََّ ْ َّ َ َِ ْ َْ ُوا اه ُم لك ّلِلَ َلع اتق َۖ و ها َاب بو ْ ا ِن َ م ُوت ُي الب َُو ُ ﴾١٨٩﴿ ن ِح ْل تف 10 Sana, hilalleri soruyorlar. De ki: "Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. İyilik, evlere arkalarından girmeniz değildir. Ama iyi davranış, takva sahibi (Allah'a karşı gelmekten sakınan) insanın davranışıdır. Evlere kapılarından girin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. ﴾Bakara Süresi 2/189﴿ 19- Allah’ın Nişaneleri – Rahman’ın Misafirleri ُّتح َّ ها ُ ُوا َِل َ َٰ َي َ َُّ َّٓ َّٓ ِر َائ ِلوا شَع من َ ا ِ ين الذ يا ا ْ ْ َ ْه َال َََِّْل الش اه ََِل ديَ و ََِل َ و َام َر الح هر ّلِلِ و َّٓ ْ َ ْ َ ْ ََُو ََّٓ ََّٓ َِ َ َ ن ْت يب َام َر الح ْت َي الب ِين ٰم َِل ا د و َلئ الق ََ ً ْل ْ ُم لت َا ح ِذ َا ُۜ و َانا ْو ِض َر ْ و ِم ِه َب ْ ر ِن ْلً م َض ف َْ ُٰ َُا َِ َ ََِل ن ٍ ا ْم َو ن ق َا ْ شَن ُم َّك من ْر يج ُۜ و دوا ْط َاص ف ْ ِ ْ َِن َْ َ ن َُّ َُ دوا ْت تع ِ ا َام َر الح َسْجِد الم ْ ع ُم دوك ص ََ ْ َُ ََ ََِل َۖ و ٰى ْو َّق َالت ِ و ِر الب ل ع نوا َاو تع و ْاِل ََ ْ َ َُ ْ َ َّ َ ُْ َۖ َ َّلِل ُوا اه اتق انِ و دو الع ِ و ِثم ل نوا ع َاو تع ُۜ ْ د َّا ُِي ِن اه ﴾٢﴿ َِاب ِق الع ّلِلَ شَد Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de 11 Rablerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâbe’ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular diye bir kavme beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddetlidir. ﴾Maide Süresi 3/2﴿ 20- Hac ve Umreyi Sırf Allah İçin Yapmak ْ َ ْ ُّوا ََ ِْ ُْ ْ ة ِه ِّلِل تم ِر ْص ُح ن ا َا ُۜ ف ْر ُم الع َّ و َج الح ِم َت َا و ْ َ ُ َ ََِل ْه َال ْ ُم ُ۫سَك ُؤ ُوا ر ِق ْل تح ِ و دي ِن َ م ْسَر َي َا اسْت َم ف ۚ َّمح ُْ ْ َ ََا ْه َ ُدي َال َ ه ْ ُِل ُم ْك ِن ن م ْ ك َن َم ُۜ ف ه لغ يب َت ح ْ ِْ َد َ ِن ٌ م ية َف ِ ف ِه ْس َأ ْ ر ِن ًى م َذ ِ ا ه ْ ب َو ً ا ِيضا مر َِّٓ ََّٓا ُ ْ ْ ََ ْ َن َم ْ۠ ف ُم ْت ِن َم َا ا ِذ ۚ ف ٍ َُنس َو ٍ ا َة دق ْ ص َو ٍ ا َام ِي ص َِ ا ْ ْ َ ب َ َ ِن َ م ْسَر َي َا اسْت َم َجِ ف الح ِل َة ْر ُم ِالع َّع َت تم َ ُ ٰث ْ ِْيج ْه َ ْ َال ََّ ِي ٍ ف يام ِ ا َة لث َام ِي َص د ف ْ َلم َن َم ِ ف دي ۚ ُۜ ٌ ََام ُْۜ ت ْ ْ ِلة ٌ ك َة َشَر ِلََ ع ُم ْت َع َج َا ر ِذ ٍ ا َة ْع َسَب َجِ و الح ُه ْ ِي َ ْ ُل َْ ِ ِ ََِ َسْجِد الم ِر َاض ه ح ْ ا ُن يك ْ َلم َن لم ٰل ذ 12 َْ ْ ََّ َّ َ َّٓل ُِي ن اه ُوا اه د ّلِلَ شَد ُوا ا م َاع ّلِلَ و اتق ُۜ و َام َر الح ِ ْ ﴾١٩٦﴿ َِاب ِق الع Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah'a karşı gelmekten sakının ve Allah'ın cezasının çetin olduğunu bilin. ﴾Bakara Süresi 2/196﴿ 13 21- İhram Yasakları, Takva Azığı ُْ ْ َّ ۚ َلو َ ٌ َُْش َّ َج الح ِن ِيه َضَ ف َر ْ ف َن َم ٌ ف مات مع هر ُّ ا َج َْلح ا ْ ِي َدا َََِِل ج ََ ُۜ ما ِ و َج الح ل ف َ و ُسُوق ََِل ف َ و َث َف ََل ر ف َْ َُ ََّا ََ َ َُّ َ ٍ ُْ ه اه ُّلِل ِن دوا ف َو تِز ُۜ و لم يع ْر َي ْ خ ِن لوا م ْع تف َّ َ َ َّٓ ُِون ِي ُول يا ا اتق ٍۘ و ٰى ْو َّق ِ الت َّاد َ الِز ْر َي خ ْ ﴾١٩٧﴿ َِاب اِلَْلب Hac (ayları), bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının. ﴾Bakara Süresi 2/197﴿ 22- İhram Yasakları ْ د ُْ َ ه ْ ُم َُا ُم ً َلك َاعا مت َع َط ِ و ْر َح الب َي ْ ص ُم َّ َلك ُحِل ا ََ ْ د ُْ َ ِ َۚ ما َر الب َي ْ ص ُم ْك لي َ ع ِم ُر َح ِ و ة َّار ِلسَّي َل و ً َِي ا َّ َّلِل َّ َ ُ َّٓالـ ْد ُوا اه ِ ْه ِلي ذ اتق ُۜ و ُما ُر ْ ح ُم مت َُو ُ ﴾٩٦﴿ ن ْشَر تح Sizin için de yolcular için de bir geçimlik olmak üzere deniz avı yapmak ve deniz ürünlerini yemek 14 sizlere helal kılındı. Kara avı ise ihramlı olduğunuz sürece size haram kılındı. Huzurunda toplanacağınız Allah'a karşı gelmekten sakının. ﴾Maide Süresi 3/96﴿ 23- Arafat’tan Müzdelife’ye Sel Gibi Akış ُ َُّاس َاضَ الن َف ُ ا ْث َي ْ ح ِن ُوا م ِيض َف َّ ا ثم ََّ ا ِن اه ُوا اه ﴾١٩٩﴿ ٌ َحِيم ٌ ر ُور َف ّلِلَ غ ِر ْف َُ َاسْت و ُّۜلِل Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah'tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. ﴾Bakara Süresi 2/199﴿ 24- Meş'ar-i Haram ََ َْ َن ُۜ ْ ُم ِك َب ْ ر ِن ْلً م َض َُوا ف ْت تب ٌ ا َاح ُن ْ ج ُم ْك لي ْ ََ ع َلي ََّٓا َْ ُوا اه د ِن ّلِلَ ع ُر ْك َاذ َاتٍ ف َف َر ْ ع ِن ْ م ُم ْت َض َف َا ا ِذ ف ْ ِ ْ ِْ ۚ ٰه َ َا ُُو ن َا ْ و ُم ديك َم ه ك ُر ْك َاذ َۖ و َام َر الح َر َشْع الم ِ َّٓ ِ َّ ﴾١٩٨﴿ َ الين َ الض ِن ِ َلم ِه ْل َب ْ ق ِن ْ م ُم ْت ُن ك (Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife'ye) akın ettiğinizde 15 Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin. Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz. ﴾Bakara Süresi 2/198﴿ 25- Ziyaret Tavafı ُ ُن ُ ُوا َ ُوا ْ َُ َُ هم ذور ُوف َْلي ْ و هم َث تف ْض َق َّ ْلي ثم ْ ِْت ْ ُوا ب ﴾٢٩﴿ ِ ِيق َت الع َي ِالب َّف َّو َط َْلي و Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik'i (Kâbe'yi) tavaf etsinler. ﴾Hac Süresi 22/29﴿ 26- Safa - Merve ْ َ ََ َّا َّ َّٓ ِ اه ِّلِل َج ْ ح َن َم ۚف ِر َائ ْ شَع ِن ة م ْو َر الم َا و َّف ِن الص ََ ْ َْ َ َ ن َ َّ َّو يط ِ ا ْه لي َ ع َاح ُن ََل ج َ ف َر َم ْت ِ اع َو َ ا ْت َي الب ً ََّا َ ْ ََ ٌ ِن اه ِيم َل ٌ ع ِر ّلِلَ شَاك ٍۙ ف ْرا َي َ خ َّع َو تط من ُۜ و َا ِم ِه ب ﴾١٥٨﴿ Şüphesiz, Safa ile Merve Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse bunda bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse şüphesiz, 16 Allah onu bilir, karşılığını verir. ﴾Bakara Süresi 2/158﴿ 27- Kurban İbadetinin Anlamı ْ ُ ََا َُ۬ َ َم َ ْ ُُو َِّٓ ل اه ِن َٰلك ها و م اؤ ََِل د ها و ّلِلَ ُلح ين َلن ُ َ َٰ ََ َ ْ ْ ُال ُم ها َلك ََِ سَخَّر ذل ُۜ ك ُم ْك ِن ٰى م ْو َّق ه الت ين َٰ ٰه ََ َ ما َ ْ ُوا اه ِ ِر بش ُۜ و ُم ديك ل ّلِلَ ع ِر َب ُك لت ِ ْ ﴾٣٧﴿ َ ِين ِن ْس ُح الم Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınma duyarlılığınız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele. ﴾Hac Süresi 22/37﴿ 28- Bayram Günleri - Mina َ ْ َ َدو ُْ َ ٍ ََّ َّٓ َّلِل ُوا اه َّل َج تع َن َم ٍُۜ ف دات مع يام ِي ا ف ُر ْك َاذ و َْل ا ََ َ ْ ََّٓ ََّٓ ََ َْ َ ِي َل َ ف َّر َخ تا من ِ و ه لي َ ع ِثم ْنِ ف مي يو ف ْۚ ْا َْ ََ َّ َ َّ َِن َّٓل ُوا اه ِ ِ ُوا م َاع ّلِلَ و اتق ٰ ُۜ و اتق لم ْه لي َ ع ِثم ٍۙ َْ ا ََّ َُو ُ ِ ﴾٢٠٣﴿ ن ْشَر تح ْه ِلي ُم نك ا Sayılı günlerde Allah'ı anın (telbiye ve tekbir getirin). Kim iki gün içinde acele edip (Mina'dan 17 Mekke'ye) dönerse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa, ona da günah yoktur. Bu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar içindir. Allah'a karşı gelmekten sakının ve onun huzurunda toplanacağınızı bilin. ﴾Bakara Süresi 2/203﴿ 29- Hacılara Hizmet ve Cihad َي َْ ْ ة ْ ة ََ ََا َ ِ َسْجِد الم َار ِم َع ِ و َّٓاج الح ِق ْ س ُم لت َع َج ا ْ َ ْ ْ َٰ ِاه اِلٰخِر ْم َو الي ّلِلِ و َ ب من ْ ا َن َم ِ ك َام َر الح ِ ِ َُ َْ َه َ ُۜ َِل ََا َاه د اه ِ اه ُّلِل ِّلِل ِّلِل ُۜ و ِن ن ع َو يسْت ِيل ِي سَب د ف َج و ْ ِي َ َِل ْي َِّا ﴾١٩﴿ َ ِين لم َ الظ ْم َو الق هد Siz hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ın bakım ve onarımını, Allah'a ve âhiret gününe iman edip Allah yolunda cihad eden kimse(lerin amelleri) gibi mi tuttunuz? Bunlar Allah katında eşit olmazlar. Allah zâlim topluluğu doğru yola erdirmez. ﴾Tevbe Süresi 9/19﴿ 30- Mescid-i Haram’ın Bakımına Ehil Olanlar َدو ََّ ُُّ َ ْ َِ ََ َُ ُب ُ ِل ُما َل ُ اه ن ع يص هم ّلِلُ و هم َذ يع ْ ا هم و َِن َّٓ َ ْ ِ ْ ُ ِْ ُۜ ََ ُء ََا َّٓ ِْ ن ه ا لي َو انوا ا ما ك ِ و َام َر الح َسْجِد الم 18 ْ ِِل َُو َّه ا َُّٓ َُ ُ َّٓ ِْ ْ َِل هم َر ْث َك َّ ا ِن َٰلك ن و َّق ُت الم َاؤ لي َو ا َْ َُو َ ﴾٣٤﴿ ن لم يع Onlar Mescid-i Haram'dan (mü'minleri) alıkoyarken ve oranın bakımına ehil de değillerken, Allah onlara ne diye azap etmesin? Oranın bakımına ehil olanlar ancak Allah'a karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat onların çoğu bilmez. ﴾Enfal Süresi 8/34﴿ 31- Mescid-i Haram’a Yaklaşamayacak Olanlar َّٓ َّ ها ْ َا َُّوا ا َُو َٰ َي َ َُّ َّٓ ن ِك ُشْر الم ِنم من َ ا ِ ين الذ يا ا َ ْ د ْ بوا َْ ََِسْج َ َ َ ََل َُ د بع َام َر الح الم ْر يق َ ٌَ ف نج ًل َْ َه ِْ ُ َُ ٰ ْ ُم ِيك ْن ُي َ ْ َسَو ة ف َي ْ ع ُم ْت ن خِف َا ۚ و ذا ِم ِه َام ع َّء ا ِْ َّٓن ش ٌ َ ِن اه اه ِيم َك ٌ ح ِيم َل ّلِلَ ع ِ ا ه ْل َض ْ ف ِن ّلِلُ م َُۜا َِّٓ ﴾٢٨﴿ Ey iman edenler! Allah'a ortak koşanlar (şirke batmış bu halleriyle) ancak bir pislikten ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah 19 hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. ﴾Tevbe Sürsei 9/28﴿ 32- Haccın Mü’mine Allah’ı sürekli Anma Şuuru Kazandırması َ ْ َّلِل ُوا اه ُر ْك َاذ ْ ف ُم َك ِك َاس من ُم ْت َي َض َا ق ِذ َا ف ً َََّش َ َبا َّٰٓ َ الن ِن َم ُۜ ف ْرا ِك د ذ ْ ا َو ْ ا ُم ءك ْ ا ُم ِك ْر ِك َذ ك َِّاس ْالد ُُو َّٓ ُّ ََ َ ْ َ ََّ ُما َل ه َا و ني ِي َا ف ِن ٰت َا ا بن ل ر يق من ْ ِي ﴾٢٠٠﴿ ٍ ََلق ْ خ ِن ِ م َة اِلٰخِر ف Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan, "Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver" diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur. ﴾Bakara Süresi 2/200﴿ 33- Hicret, Allah’ın Görünmez Ordularla Yardımı َّ ه َد َ َّا َ ِِل َْ َُ َُ ُُو ه اه ِي ن الذ َج ْر َخ ْ ا ِذ ّلِلُ ا َر نص َق ه ف ُر ْص تن َ ُوا ْ ْ َِي ْ ِي ُ ْ ِذ ِ ا َار ُال َا ف هم ِذ ْنِ ا َي اثن ثان َر َف ك َْ َّن ا َْ َ ِ َِل ََ ُُو َ َّلِل َ ِن اه ِ ل ل نِز َا ۚ ف َا َن مع ِْز تح ِه َاحِب لص يق ََ َ ْ َي َْ ََّ ُد َُ اه ها َو تر ٍ َلم ُود ُن ِج ه ب َا ِ و ْه لي ه ع َت ِين ّلِلُ سَك ََ َُ َّ ة ْٰ ة ِم َل َك ل ُۜ و ُوا السُّف َر َف َ ك ِ ين الذ ِم َل َ ك َل َع َج و ُْ ْ َِي َاه اه ﴾٤٠﴿ ٌ ِيم َك ٌ ح ِيِز َِز ّلِلُ ع ُۜ و َا لي الع ّلِلِ ه 20 Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz bir takım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. ﴾Tevbe Süresi 9/40﴿ 34- Takva (Kuba) Mescidi ve Mescid-i Dırar ََ ُۜ َ َِل ٌَِسْج ََ ٰى ْو َّق ل الت ِ ََ ع ُس د ا ً َلم بدا ِ ا ِيه ْ ف ُم تق َْ َ ن ٌ َ ِ َال ِج ِ ر ِيه ِ ف ه َ ف ُوم تق ُّ ا َق َح ٍ ا ْم يو َّل َو ْ ا ِن م ُِۜي ْ ُّ َ َُّو َْ َ ن ََّ ُ ُّلِل ُ َاه ِين ِر َّه ُط الم يحِب ُۜ و ُوا هر َط يت ن ا يحِب ﴾١٠٨﴿ Onun içinde (Mescid-i Dırar’da: Müslümanlara zarar vermek amacıyla 21 mescit adı altında yapılan binada) asla namaza durma. İlk günden temeli takva (Allah'a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz onları sever. ﴾Tevbe Süresi 9/108﴿ 35- Hicret, Cihad, Muhacirlere Yardım َّ َ ُه ََا ََ َٰ ِي دوا ف َج ُوا و َر ه اج ُوا و من َ ا ِ ين الذ و َُّٓو َّ َ ََ َّٓ ُ ُ ََِ ِ اه هم ْٰل ُوا ا َر نص ْا و َو ٰو َ ا ِين الذ ّلِلِ و ِيل سَب ْ َُو َ ْ ٌ ُُۜ َل ِيم َر ٌ ك ْق ِز َر ٌ و َة ِر ْف ُم هم َقا ن ح ِن ْم ُؤ الم ﴾٧٤﴿ İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır. ﴾Enfal Süresi 8/74﴿ 22 36- Muhacirlere Yardım ve İsar Vasfı َّ َ ََا ْ َ ُ َ َ َّ ْ ِم ِه ْل َب ْ ق ِن ن م ِيم اِل َ و الدار َّؤ َو تب ِين الذ و ََ ا َدو َُّو ُِيج َ ََِل َ ْ َ ن ُ ِي ن ف ْ و ِم ْه ِلي َر هاج من يحِب ََّٓ ًَ ٰ َُو ُُو َّٓة م ُُ َُ ل ن ع ِر ْث يؤ توا و َّا ا ِم َاج ْ ح ِم ِه دور ص ٌ َْ ََا ََ ُ ْ َّ َ شُح يوق من ُۜ و َة َاص َص ْ خ ِم ِه ن ب ْ ك ََلو ْ و ِم ِه ُس نف ا َّٓ ُ َ ْ ُ َ ٰ ُۚو ُ ََِ ﴾٩ ﴿ ن ِح ْل ُف الم هم ْول َا ِ ف ِه ْس نف Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine'ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. ﴾Haşr Süresi 59/9﴿ 37- Hicret ve Cihad ُه ََا ََ َٰ ِيل ِي سَب دوا ف َج ُوا و َر هاج ُوا و من َ ا ََّلذين ا ِ ًَ َْ َْ َ ُ ْ َْ اه َِا د ِن ة ع َج در َم ْظ َع ٍۙ ا ِم ِه ُس نف َا ْ و ِم له مو ِا ّلِلِ ب َُّٓو ْ ُ َُو َّٓال ُ ََِ اه ِّلِل ﴾٢٠﴿ ن ِِز َائ ف هم ْٰل َا ُۜ و 23 İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad eden kimselerin mertebeleri, Allah katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta kendileridir. ﴾Tevbe Süresi 9/20﴿ 38- Kıblenin Değişmesi ََ َُّ َ د َ ٰى َََّ َْ َِا ََِّّٓي الس َِ َن لي ُو لن ء ف م ََِ ف ْه َج َ و لب تق نر ق ۚ ًل َْ ْ َ َ ة َْ َٰي ِ َسْجِد الم ْر هََ شَط َج ِ و َل َو َۖ ف ها ْض تر ِب ق ْ َُو َ ُ ْ ُم هك ُج َُّلوا و َو ْ ف ُم ْت ُن ما ك ْث َي َح ُۜ و َام َر الح ِ َْ َّ ِن ْ توا َُو ََّا ُُو ُۜ َُ ن لم َع َ َلي َاب ِت الك َ ا ِين الذ ه و ْر شَط ْ ه ََّ ََ ْ ُن ما اه َّا َم ٍ ع ِل َاف ُِ ّلِلُ ب ُۜ و ِم ِه َب ْ ر ِن ُّ م َق الح ا َُ َلو َ ﴾١٤٤﴿ ن ْم يع (Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) hep o yöne dönün. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette 24 bilirler. Allah yaptıklarından habersiz ﴾Bakara Süresi 2/144﴿ onların değildir. 39- Yüzlerin Mescid-i Haram’a Çevrilmesi ْ َ َْ ِ َسْجِد الم ْر هََ شَط َج ِ و َل َو َ ف ْت َج َر ُ خ ْث َي ْ ح ِن َم و ْ َُو َ ُ ْ ُم هك ُج َُّلوا و َو ْ ف ُم ْت ُن ما ك ْث َي َح ُۜ و َام َر الح ِ ٌ ََ َُو َّۗ ا ََّ َ ل َُ ِِل َّة ُج ْ ح ُم ْك لي َّاسِ ع ِلن ن ل يك ِْ ٍۙ ل ه ْر شَط ََ َّ َ ََل ُْ ُْ ِي ْن ْشَو َاخ ْ و هم تخْشَو ْ ف هم ِن ُوا م لم َ ظ ِ ين الذ ََ ََّ َدو َ ْ ٍۙ َُ ْت ن هت ُم لك ََلع ْ و ُم ْك لي ِي ع َت ْم ِع َّ ن ِم َِِلُت و ﴾١٥٠﴿ (Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. (Ey mü'minler!) Siz de nerede olursanız olun, yüzünüzü Mescid-i Haram'a doğru çevirin ki, zalimlerin dışındaki insanların elinde (size karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız. ﴾Bakara Süresi 2/150﴿ 25 40- Hz. Peygamber’in Huzurunda Sesin Yükseltilmemesi َّ َ ُوا َِل َّٓ َٰ َي َ َُّ َّٓ ُوا َع ْف تر من َ ا ِ ين الذ ها يا ا َ ََِل ََا َْ ُُوا َل ه هر تج ِيِ و َّب ْتِ الن َو َ ص ْق َو ْ ف ُم تك ْو َص ا َ ْ ب َْ َ ن َ ِ َْ ِ ْ َ َ ْب تح ض ا َع لب ُم ِك ْض بع هر َج ِ ك ْل َو ِالق ٍْ ُ َ َْ َُو َ ْ َِل ﴾ ٢﴿ ن ُر تشْع ُم نت َا ْ و ُم الك ْم َع ا Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. ﴾Hucurat Süresi 49/2﴿ 26