Uploaded by User4075

CAN DOSTUM

advertisement
CAN DOSTUM
Her sabah olduğu gibi bugün de dün geceden kurmuş olduğum alarmımı kapattım. Uyku
sersemliğiyle elimi yüzümü yıkamaya gittim. Sabahları kalktığımda sinirli ve somurtkan biri
olduğum için çocukların “günaydın baba!” deyişlerini cevapsız bıraktım. Ardından eşimin
hazırladığı küçük yer sofrasına oturdum, yağmur çiseliyordu. Evim tek katlı taş ve kerpiçlerle
örülmüş eski bir evdi. Duvarlarından bazen küçük küçük sıvalar dökülüyordu. Bahçe oldukça
küçüktü. Bahçede her ne kadar yabani otlar bitse de çocukların oynaması için yeterli alan
vardı. Kahvaltımı acele acele yaptım. Maden işçisi olduğum için boru tamiri gibi işlerden az
da olsa anlıyordum. Ev için çoktan tadilat vakti gelmişti ama bu tadilat benim açımdan biraz
masraflı olabilirdi. Bu yüzden bu işi sürekli erteleyip duruyordum. Eşim faturaları önüme
koyduğunda daldığımı fark ettim. Hemen faturaların neden bu kadar yüksek olduğunun
hesabını sordum. Eşimle biraz tartıştıktan sonra cebimde ki paranın hepsini eşime verdim,
ama yetmiyordu. Ardından akşam parayı vereceğimi söyleyip evden çıktım. Kapının yanında
bir köpek vardı. Onu sevmem için bacağıma sürtündü. Kuyruğunu büyük bir heyecanla
sallıyordu. Köpeği ayağımla ittim ve kızgınlıkla bağırdım. Köpek korkup hemen evimin
çevresinden uzaklaştı. Evimin yakınındaki durakta servisin gelmesini beklerken yanıma yine
o köpek geldi. Tam köpeğe bağıracakken servisin geldiğini fark ettim. Aceleyle servise
bindim. Biraz ilerledikten sonra arkadaşımdan borç para istedim. Servisten indiğimde yine
karşımda o köpek vardı. Yol boyunca servisin peşinden gelmiş olmalıydı. Çok susamış
görünüyordu. İçeriden aldığım bir tasa su koyup köpeğe verdim ve sakin bir biçimde benden
uzak durmasını istedim. Maden işçisi olmak zor ve ölüm riski çok yüksek olan bir işti ama
yapacak bir şey yoktu. Ailemi geçindirmek zorundaydım. Gün boyu çalıştım. Akşam eve
geldiğimde çok yorgundum. Hemen yemeğimi yedim ve eşime parayı verip uyudum. Aradan
bir hafta geçti ve ben her gün o köpeği gördüm. Bir türlü peşimi bırakmak istemiyordu. Yine
bir iş çıkışı yorgun bir biçimde eve doğru yürüyordum. Bugün o köpeği hiç görmemiştim. Eve
vardığımda bahçede o köpeği gördüm. Yanında da çocuklar vardı. Hemen neden bu köpeğin
burada olduğunu sordum. O an sinirle neler söylediğimi dahi hatırlamıyorum. Bir tek “ben
size zar zor bakıyorum bir de buna mı bakacağım?” dediğim aklımda kalmıştı. Ardından da
köpeği ite kaka dışarı attığımı, sonrasında sinirli ve hızlı bir biçimde yemeğimi yiyip
uyuduğumu hatırlıyorum. Bu olay yaşanalı iki gün olmuştu. Sabahları o köpek yine peşimden
geliyordu. Bugün sabahta yine peşime takılıp iş yerime kadar gelmişti. İşimiz bitene kadar bir
köşeye uzanıp bizi izliyordu köpek. Öğle molasına çıkacağımız sırada burnuma bir koku
geldi. Bu koku gaz kokusuydu. Çok yoğun bir kokuydu. Çıkışa yaklaştığım sırada dengemi
kaybettim ve düştüm, sonrasını hatırlamıyordum. Gözlerimi açtığımda yanımda bir hemşire
olduğunu ve beyaz bir yatakta uzandığımı fark ettim. Hemen doğrulup hemşireye bana ne
olduğunu sordum. Hemşire sakin olmamı ve gazdan zehirlendiğimi söyledi. Ardından da nasıl
kurtarıldığımı anlattı. O anlattıkça ben utanıyordum. Günlerdir etrafında gezinen köpek
hayatımı kurtarmıştı. Bir iş arkadaşımı bulunduğum yere getirip, arkadaşım beni oradan
çıkarana kadar başımda beklemiş ve oda zehirlenmişti. Köpekte şu an tedavi altındaymış,
kendimi toparladıktan hemen sonra köpeğin bulunduğu veteriner kliniğine gittim. Gözlerini
gözlerime dikmiş, beni tanımıştı. Aradan bir hafta geçti. Köpeğin durumu iyiye gidiyordu.
Aynı zamanda her gün ziyaretine gidiyordum. Yine bir gün ziyaretine gittiğim sırada bizimle
birlikte yaşamasına karar verdim. Klinikten çıkınca bir marangoza gidip gerekli malzemeleri
aldım ve çocuklarımla köpek kulübesi yapmaya başladık. Bir hafta boyunca bahçeyi
düzenledik. Yaşananlardan sonra o köpeği yalnız bırakamazdım, bırakmayacaktım da. Köpeği
klinikten aldıktan sonra eve getirdim. Ama bir ismi olmalıydı. İsmini çocuklarımın da kararı
ile Andaç koymaya karar verdim. Andaç isminin anlamı hediye anlamına geliyormuş. Köpeği
ilk gördüğümde pek sevmesem de şimdi canımdan çok seviyordum ve ömür boyu seveceğime
emindim.
Gülhanım KAYNAMAZOĞLU
Download