rket erdem* yaratma

advertisement
ERDEM MATRİSİ
 ŞEYDA İZGİ
B120306005
 MEHMET ZİHNİ AŞAR B110306027
 RUKİYE TURGUT
B120306041
 KÜBRA TANTAN
B120306011
KURUMSAL SORUMLULUĞUN
GETİRİSİNİN HESAPLANMASI
 Erdem; bilgi anlamına gelmektedir. Tüm karar ve
davranışlarına aklıyla yön veren kişiye ithafedilen
bir özelliktir.
 Roger Martin, erdem kavramını ‘’Erdem Matrisi’’
adı ile şirket düzeyine aktarmıştır ve böylece şirketi
bir ürün yada bir hizmet gibi görerek kurumsal
sorumluluğu analiz etmede yardımcı olacağını
düşünmüştür.
 Erdem matrisi burada kurumsal sorumluluğu
ölçmede yardımcı olmak amacıyla incelenmiştir.
 Erdem matrisini anlaşılır seviyeye taşımak için şu
örnek verilmiştir; Malden Mill’s adında ki fabrika
yangın sonucunda faaliyetini yitirmiştir. Fabrikanın
genel müdürü ise fabrikayı ücret seviyelerinin düşük
olduğu bir yere taşımak yerine işsiz kalan çalışanlarına
ücretlerini ödemeye devam etmiş ve aynı yerde
fişletmeyi yeniden kurmuştur.
 Buradan şirketin sadece hissedarlarına karşı sorumlu
olmadığını çalışanlarına ve aynı zamanda topluma
karşıda sorumlu olduğunu çıkarmaktayız.
ŞİRKET ERDEMİ YARATMA
 Yukarıda anlattığımız öyküde ki Malden Mills şirketi
kurumsal yardımseverliğin bir örneği olarak bilinmektedir.
 Şirketin bünyesi sadece hissedarlarından oluşmamaktadır
ve aynı zamanda çalışanlarla beraber toplumda şirketin bir
parçası halindedir. Şirket hayatı sadece maddi olmamakla
birlikte manevi olarak bağımlı olduğu ve bir takım sosyal
sorumluluk olarak gerçekleştirdiği işler de mevcuttu
 Çoğu şirket kendi isteğiyle sosyal sorumluluk hareketinde
bulunur bunun da müşteriler üzerinde daha fazla saygınlık
yarattığına inanılır.
 Bunun yanında çoğu şirket kurumsal erdemliği değer
ifadelerinin bir parçası haline getiriyor. Deri ve saç
bakım ürünü markası olan Body Shop buna örnek
olarak verilebilir. Bu şirketin sloganı ise şudur.
‘Ürünlerimizden birini satın alarak gelişmekte olan
ülkelerde ki kadınların yaşamlarını iyileştirebilir,
hayvan haklarını güçlendirebilir, çevreyi
koruyabilirsiniz. Böylece toplumsal sorumluluk arzını
başka bir yolla artırmış olursunuz.’
 ‘Toplumsal açıdan sorumlu’ şirket adı altında 2. bir
şıkkımız daha bulunmaktadır. Bu yasal olarak şirketi
doğru bir noktada tutarak hissedar değeri üretir.
Toplum tarafından olumsuz karşılanan ve yasayla
onaylanmış olan bir takım algılara karşı çıkan ve
gözeten şirketler daha çok itibar kazanmakta ve
hissedar çıkarını korumaktadır.
 Bir şirketin liderleri hissedar çıkarı gözetmeksizin
doğru şeyin o olduğunu düşündükleri için belli bir
faaliyette bulunabilirler. Bu da bazı faaliyetlerin
hissedarlardan yana olmadan meydana gelebileceğinin
göstergesidir. Bu gibi durumlarda ‘içsellik’ esastır.
 İçsellik benimsemiş kimi faaliyetler toplum yararına
olduğu kadar hissedar yararına da olabilir. Buna örnek
olarak Hanry Ford’u verebiliriz. Ford, çalışanlarına
ürettikleri otomobilleri alabilmelerine yetecek ücretin
ödenmesine inanıyordu. Fakat bu fikri onu
dezavantajlı bir konuma sokmuştur. Çünkü
fabrikalarında sağladığı iş güvenliği ve ücretler o
dönemin normallerinin üzerindeydi. Yine de bu
hareketi Ford motor şirketlerinin yükselmesine
öncülük etmiştir.
 Feuerstein’nin ki gibi kimi içsel faaliyetlerde
hissedarların hissedarların zararına toplum yarar
sağlar. Diğerleri tarafından geniş kabul görmeyen
faaliyetler hem hissedarlar toplum zararına
olmaktadır.
 Toplumsal bakımdan sorumlu davranış için fırsatları
değerlendirmek amacıyla erdem matrisinden
yararlanılabilir.
ERDEM MATRİSİ
 Erdem matrisi: toplumsal açıdan sorumlu kurumsal
davranışı üreten güçleri ortaya koymaktadır.
SINIR(İÇSEL)
STRATEJİK
TERCİH
YAPISAL
UYUMLULUK
UYGAR TEMEL (ARAÇSAL)
 Uygar temel: şirket uygulamalarının tabi olduğu
normlardan, geleneklerden ve yasalardan oluşur. Şirket
bu uygulamalara ya kendi tercihleriyle yada uyumluluk
nedeniyle girişirler. Uygar temelde davranış araçsal
olarak da tarif edilebilir.
 Sınır: toplumsal açıdan sorumlu davranışta kurumsal
yenilikler sınırda meydana gelir. Bu yenilikçi
uygulamaları en azından başlangıçta teşvik eden şey
içsel olma eğilimindedir.
 Stratejik sınır: hem hissedarlara yarar sağlayan hem de
toplumsal sorumluluk arzını arttıran davranış burada
yer alır.
 Yapısal sınır: hissedarlar yerine topluma yarar
sağlayarak kurumsal davranışa karşı yapısal bir engel
oluşturan davranışları içerir.
ERDEM MATRİSİNDEN
YARARLANMA
 Soldaki bölmede normlarla ve geleneklerle uyumlu
olan ve şirketlerin kendi tercihleriyle uyguladıkları
idare yer alır.
 Sağdaki bölme uyumluluğu temsil eder. Noktalı bir
çizgi uygar temeli uyumluluk tarafından ayırır. Uygar
temele sol bölme yoluyla giren kimi faaliyetler zamanla
öyle yaygınlaşır ki sonunda normlar yasalara ve
düzenlemelere dönüşür.
 Uygar temelin belli bir ölçüsü yoktur.
 Uygar temelin en önemli yanı onun üst sınırıdır yani
onu sınır bölmelerinden ayıran çizgi.
 Bu çizgi sabit değildir.
 Matrisin tepedeki iki bölmesi olan stratejik ve yapısal
sınırlar motive edici gücün içsel olduğu ve hissedarlar
için değerinin ya olumsuz yada çok açık olmadığı
faaliyetleri kapsar.
 Stratejik sınır bölmesine uygun olan faaliyetler riskli
olmakla birlikte şirketin üst yönetimi tarafından kar
etme stratejisinin bir parçası olarak uygulanan bilinçli
seçimlerdir.
 Stratejik sınırdaki toplumsal bakımdan sorumlu
kurumsal uygulamalar diğer şirketler buluşçuyu taklit
edip uygulama norm haline gelinceye kadar uygar
temele doğru ilerleme eğilimindedir. Böyle bir
uygulamaya örnek olarak Prudential Insurance’nin
1990 da uygulamaya başladığı bir yöntem gösterilebilir.
 Yapısal sınır da hem içsel olarak motive olmuş hem de
hissedarların çıkarlarına açıkça ters düşen faaliyetleri
içerir.
 Bu bölgedeki kurumsal davranış şirket faaliyetine
kökten bir yapısal engel oluşturarak ilkesel olarak
şirket yerine topluma yönelik yararlar sağlar.
 Aaron Feuerstein’in Malden Mills’deki yangından
sonraki davranışları yapısal sınırdaki davranışın klasik
bir örneğini oluşturur.
 Stratejik ve yapısal sınırlar dalgalı bir çizgiyle
ayrılmıştır. Bunun anlamı kimi hareketlerin hissedar
için açık bir biçimde yararlı olduğu yada zararlı
olmadığıdır.
 Bir bütün olarak düşünüldüğünde stratejik ve yapısal
sınırların arasında denk gelen davranışlar bir kural
olarak yapısal sınıra doğru eğilim gösterir.
İYİLİK NEDEN CEZALANDIRILIR?
 Bazı şirketler gösterdikleri emeğin karşılığını alamaz.
Gerek medya yorumcuları, gerek çıkar grupları,
gerekse bazı vatandaşlar bunu görmezden gelir.
 Fakat şirketler belirli yönetmeliklerin dışına çıkarak
fazlasını gösterirler.
 Peki bunu görev haline getiren şirketler emeğinin
karşılığını nasıl anlatabilir?
 Şirketler bu faaliyetlerin karşılığını alamadığı gibi bu
durumdan zarar görebilirler.
 Örneğin, Coca-Cola şirketinin turnuvalar
düzenlemesi, Ülker şirketinin çocuklara festivaller
düzenlemesi gibi bir çok örneği olan faaliyetlerin
şirketin itibarında nasıl bir zarara yol açabilir?
 Şirketler bu faaliyetlerin karşılığını alamadığı gibi bu
durumdan zarar görebilirler.
 Örneğin, Coca-Cola şirketinin turnuvalar
düzenlemesi, Ülker şirketinin çocuklara festivaller
düzenlemesi gibi bir çok örneği olan faaliyetlerin
şirketin itibarında nasıl bir zarara yol açabilir?
KÜRESELLEŞME ERDEMİ
ÖLDÜRÜYOR MU?
 Küresellik yöneticileri tedirgin etmektedir.
 Bir çok insan uluslararası ekonomi yavaşladıkça
kurumun zayıfladığını düşünür.
 Ekonomisi iyi olan ülkelerde ki topluma faaliyet
gösteren şirketler daha küçük fakat daha etkili
organizasyonlar yaparlar.
 Bu şirketin temeline dayanır.
 Ekonomisi gelişmekte olan ülkelerin bu tür faaliyet
göstermekte olan şirketleri daha büyük strateji daha
büyük etki göstermek zorundadırlar.
 Gelişmiş şirketler ekonomisi, gelişmekte olan
ülkelerdeki yaptığı faaliyetleri kendi temellerine
yansıtır.
 Gelişmekte olan şirketin kendi temelini kurması hem
yerel faaliyetler hem de dışarıdan aldığı temeller bu
olayların ortalamasıdır.
 Örnek olarak Nike firmasının Güney Asya’da kurduğu
fabrikanın işçilerine yerel gelenekler ve uygulamaları
gösterdiği ücretleri verince kurumsal sorumluluk
düzeyini düşürmüş olmakla suçlandı.
 Ortalaması yükselen bir şeyin ortalamasının
düşmeside mümkündür.
 Gelişmiş ekonomisi olan şirket gelişmekte olan ülkede
iş yaptığında Nike firmasının aksine ev sahibinin kendi
faaliyetleriyle uyumlu olup, kurumsal yapıyı geliştirir.
 Gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi güçlü olan
ülkelerde iş yapması gelişmiş ülkenin ortalamasını
düşürebilir.
 Gelişmekte olan ülkenin şirket faaliyetlerinin
yetersizliği başlı başına sorun olmakla kalmaz
rekabetçi baskılarını arttırır.
 Küreselleşmenin sorumlu kurumsal davranış tarzına
etkisi tamamen ölçülmüş değildir.
 Fakat gelişmiş temelleri olan ülkeler bunu
belirleyebilir.
 Dünya genelinde de belirleyici özellikleri vardır.
 Öte yandan düşüşte olan şirketlerin uygar temelleri
zayıflatmasıyla ve küreselleşme karşıtlarının en büyük
korkularını anlamakla başarılı olacaktır.
VİZYON EKSİKLİĞİ
 Kurumsal erdem arzının arttırılmasının önündeki
engeller nelerdir?
 Ve şirketler bu engelleri ortadan kaldırmak için
neler yapabilirler?
 Kurumsal erdemin büyümesinin önündeki en temel
engel iş liderleri arasındaki vizyon eksikliğidir.
VİZYON:Birtakım olayları görme organı yardımı
olmadan zihinsel görme ya da algılamada oluşan
imajlar bütünü,gelecek resmi.Yani eksik olan şey
şirketlerin ve yöneticilerin hayal gücü ve içsel
motivasyonudur.Bu engel şirketlere ve iş liderlerine
destekle düzeltilebilir.
 TÜKETİCİ TAHRİKİ
 Bazı şeyler yöneticileri farklı adımlar atmaya iter
tüketici tahriki gibi örneğin;İskandinavyalı
tüketiciler tuvalet kağıdı ve tek kullanımlık çocuk
bezlerinde doğayla daha dost kağıt ürünleri
kullanılması için baskı yapmışlardır bu baskı
İskandinavyalı kağıt üreticilerini ürünlerinde
beyazlatılmamış posa kullanmak gibi buluşlar için
teşvik etmiştir.
 MESLEKTAŞ TEŞVİKİ
 Tüketici tahrikinden daha
etkilidir.Prudential,özel sigorta tazminatı
koşullarının pazarda nasıl güçlü bir kabul
gördüğünü geniş bir biçimde yaymış ve
meslektaşlarını teşvik etmiştir.Bu teşvik yapısal
sınırda yer alır ve daha zor ve zahmetlidir.Bunun
nedeni ekonomik teşviklerin olmayışıdır.
 Devlet düzenlemeleride yapısal
sınırdadır.Otomobillerde hava yastığını tek bir
imalatçı üstlenmiş olsa fiyatlarını 500-800 dolar
arasında arttırmak zorunda kalırdı ve piyasa aynı fiyata
geçmeyince satış yitirirdi.Fakat ABD yasa koydu ve tüm
yolcu araçlarında hava yastığını zorunlu tutarak
ölümlü trafik kazalarını azaltıp,imalatçılarıda korudu.
 Bütün düzenlemeler hava yastığındaki gibi
işlemeyebilir.Örneğin çevre kirliliğinden kurtarılan her
yaşamın 1 milyon dolara mal olduğu tahmin
edilmektedir.
 Yasa koyucular koşulları düzenlemeden önce doğacak
maliyeti değerlendirmeli ve sonuçtan kesin emin
olmalıdırlar.İngiliz Kolombiyası’nda 21 yıldır yasa
koyucular şirketleri toplumsal açıdan sorumlu
davranış üretimini arttırmaya zorlamış ve işletmelere
mali ve idari yük bindirmiş sonrasında birçoğu başka
dostça coğrafyalara taşınmıştır.
 SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
 STK’larda Kanada da olan olayı dikkate almalıdırlar.
STK’ların genel başarısı inkar edilemez örneğin petrol
şirketlerinin Nijerya’daki despot ve çürümüş Apacha
rejimine verdikleri desteği çeklerini ve Güneydoğu
Asya’daki çalışma şartlarını iyileştirmeyi sağlayan
STK’lardır.
 LİDER
 En etkili baskı liderlerin kendi kendilerine uyguladığı
baskıdır.Tek bir şirketin büyük sorumluluk alması kaş
yaparken göz çıkarmak demek olabilir.Bunun
olmaması için şirket liderlerinin belli bir
vizyona,beceriye,enerjiye sahip olup birlik olarak
hareket etmelidirler.
 Küresel standartların olmaması bu durumu
zorlaştırmaktadır.Yolsuzluk konusu buna
örnektir.Yolsuzluk Yasası bazı ülkelerde eşitlik
sağlarken bazı ülkelerde şirketlere dezavantaj
olmuştur.
 İşletmenin karlı olmanın yanı sıra vicdanlıda olmaları
gerekir.En azından asgari bir toplumsal sorumluluk
anlayışı beklenir ve erdem matrisi tüm bu konularda
onlara yardım ve teşvik için tasarlanmıştır.
Download