PowerPoint Sunusu

advertisement
POSTFORDİZM
Yrd. Doç. Dr. Şule Aydın Turan
 Fordizmin Krizi
 Birikim rejiminin krizi
 Kapitalizmin belirleyici özelliği kendisini yeniden üretebilmesi
 2. ds sonrası dönem: fordizm, yoğun birikim, ABD hegemonyası,
kitlesel üretimin ileri kapitalist ülkelere yayılması
 Fordizm: emeğin verimliliğin sürekli arttırılması, sermayenin diğer
sermayelere karşı kârlılığını sürekli koruması: tekelci sermaye
birikimi
 Kitle üretimi-kitle tüketimi- pazarlama ürünleri
 Düşük maliyet odaklı
 Yaklaşık 20 yıllık refah devleti (verimlilik artışı-ücret artışı
denge, sendikaların etkisi, sosyal güv harcamaları sayesinde
çalışamayanlar bile tüketim harcamalarını kısmen sürdürebiliyor)
 60ların sonu, üretkenlik artışı ile ücret artışı arasındaki denge
sürdürülemiyor (verimliliğin sonuna gelinmiş)
 Sendikalar ve sosyal güvenlik kurumları tehdit haline geliyor,
sendikasızlaştırma baskıları
 İşçi hareketi, Hippiler, akademik çalışmalar
 1970ler
 Kriz, üretim fazlası, satmak zorlaşıyor, «kalite» öne çıkıyor, tüketim
normları değişiyor
 Uluslararasılaşan üretimin içerdiği farklılaşma olgusu fordizmin krizi
oluyor
 Sonuç: postfordizm
 Esnek uzmanlaşma
 Yalın üretim
 ESNEK UZMANLAŞMA MODELİ
 Rekabet içindeki, uzmanlık ve üretim bilgisi alışverişinde bulunan küçük










ve orta boy işletmeler
Kuzey İtalya, Güney Almanya (işçi hareketleriyle mücadele hamlesi olarak
türemiş bir model; taşeronlaşma ile maliyet avantajı ve sendikalarla
mücadele)
Birçok işçi atölyeler açıyor
Tasarımcılar, zanaatkarlar birlikte çalışıyor
Genel amaçlı tezgahlarda çok çeşitli ürün üretiliyor
Merkezde büyük firmalar, çevrede uydu tedarikçiler
Kitle üretiminin büyük pazarları parçalanıyor
İlk zamanlar büyük firmalara bağımlı olan firmalar, zamanla çeşitli
teknoloji kullanımı, çeşitli ürün üretimi ve dünyaya satış bilgisini
oluşturuyorlar
Yerel yönetimler de okullar açarak bu modeli destekliyor
Tasarım gücünün önem kazandığı bu modelde çalışanlar yönetim
süreçlerine katılımcı
Büyük firmalar da esnekleşiyor
 YALIN ÜRETİM MODELİ
 Fordizm 2. DS sonrası daralmış Japon piyasasına uymuyor.
 Daha küçük birimler halinde, daha esnek üretim
 Yıllar içinde «0 hata» mantığına evriliyor
 TOPLAM KALİTE,TZÜ, KALİTE KONTROL ÇEMBERLERİ
 Japon üretim sistemleri ve yönetim tekniklerinin transfer edilebilirliğine vurgu yapan en
etkili evrensel yaklaşımı Massachusetts Institute of Technology‟de (MIT) Womack vd.
(1990) tarafından yapılan “Dünyayı Değiştiren Makine” isimli çalışmasıdır. Temel olarak bu
çalışma, Toyota'nın üretim dehası Taichi Ohno'nun öncülüğünü yaptığı Japon üretim ve
yönetim tekniklerinin, Yalın Üretim olarak adlandırılan yeni organizasyonel paradigma (postFordizm) olduğunu ileri sürmektedir. Yalın üretim, geleneksel kitle üretimi (Fordizm) ve
bunun daha yeni versiyonu olan İsveç'in takım esaslı üretim sistemlerini (Volvoizm)
geçersiz hale getirmektedir. Bu yeni üretim paradigmasının en belirgin özellikleri
şunlardır:
 Daha basık organizasyonel yapılar, takım çalışması, sürekli iyileştirme, israfın önlenmesi, kaynakların etkin
kullanımı veTam Zamanında Üretim (TZÜ) esaslı malzeme
 YÖN-ORG açısından ne anlama geliyor?
 Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde üretim
dünyanın birçok yerinde, aynı anda örgütlenebilir ve aynı anda örgütlenmesi
değiştirilebilir hale gelmiştir.
 Bu sayede dünya çapında işgücü piyasası borsasının zemini de ortaya
çıkabilmekte, bir ülkede sendikal hareketlerle iş gören ücretlerinin artması,
üretimin ücretlerin daha düşük olduğu başka bir ülkeye kaydırılabilmesine olanak
sağlamaktadır
 Post-Fordizm, iş gören gruplarını parçalayarak üretimi taşeronlara devretmiştir.
Taşeronlaşma, daha çok üretim sürecinin doğrudan parçası olmayan bir
kısmının başka birine aktarılması, alt sözleşme ise üretimin bizzat kendini
oluşturan süreçlerin bir bölümünün başka/küçük birimlere aktarılmasıdır
 Çekirdek işçi? Vasıfsız işçi? Esnekliğin kökeni bunlar: taşeronlaşma
 Sendikasızlaşma
Download