AKŞAM ancak BMGK bu konuya yeterli önem vermedi" diye konuştu. Rusya, BMGK'da istediğini alamadı Rus savaş uçağının düşürülmesi konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Churkin, bu konunun Irak meselesi ile bağlantısı olmadığını, bu yüzden gündeme getirmediklerini söyledi. Rusya'nın talebiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), Türkiye'nin Irak'taki eğitim birliği konusu görüşüldü. BMGK, kapalı toplantıda, Rusya'nın talebi üzerine Irak'taki Türk askeri varlığını ele aldı. BM Genel Sekreter yardımcılarından Miroslav Jenca da talep üzerine toplantıya katılarak Konsey üyelerine sunum yaptı. Toplantının çıkışında ise talebin kimden geldiği ve Irak'ın mektupla Konsey'e başvurup vurmadığı muamması yaşandı. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin, gazetecilerin, "Böyle bir toplantıya niçin gerek duydunuz?" sorusuna karşılık, "Irak, BMGK'ya mektup gönderdi. Bu bizim kapalı toplantı için harekete geçmemizi tetikledi. Irak Başbakanı ve diğer Iraklı yetkililer bu konuda açık şekilde şikayetlerini dile getirdiler" ifadesini kullandı. Churkin'in ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Irak'ın BM Daimi Temsilcisi Muhammed Ali el-Hakim ise Irak'ın konuyu ikili şekilde çözmek istediğini kaydederek, "Biz konuyu Ankara ve Bağdat arasında ikili olarak görüşüyoruz. İhtiyacımız olduğunda konuyu mektupla BMGK'ya bildiririz. Ancak Bağdat henüz BMGK'ya mektup göndermedi. Churkin'in bahsettiği mektup zannediyorum 25 Haziran 2014'teki mektuptur" diye konuştu. "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM" Öte yandan, Churkin gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda arzu ettikleri başarıyı sağlayamadıklarını da söyledi. Churkin, "Toplantı çok önemli olmasına rağmen hayal kırıklığına uğradım. Biz BMGK Başkanı'nın BM Şartı, uluslararası hukuk ve Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı gösterilmesini isteyen bir metni gazetecilere okumasını istedik ancak bazı üyeler sorunun daha da büyümemesi gerektiğini savunarak kabul etmediler" dedi. Churkin, taleplerine muhalefet eden ülkelerin uluslararası prensiplere olan bağlılıklarının sorgulanacağını da öne sürerek, "BMGK'dan ortak bir metin çıksaydı toplantının etkisi daha fazla olabilirdi Türkiye'nin, "Irak hükümetinin izni olmadan bu ülkeye ek asker gönderme" kararını, "düşünülmeden alınmış ve izah edilemeyecek bir hareket olarak" değerlendirdiklerini belirten Churkin, DAEŞ'le mücadele eden ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin de Suriye'de hükümetin onayı olmadan operasyon yaptıklarını ve bunun illegal olduğunu savundu. HALİT ÇEVİK'TAN AÇIKLAMA Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik, DAEŞ'le savaşta Irak halkı ve hükümeti ile birlikte olduklarını belirterek, Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin Türkiye için önemli olduğunu söyledi. Rusya'nın talebiyle BM Güvenlik Konseyi'nde, Türkiye'nin Irak'taki eğitim birliği konusu görüşüldü. Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Çevik, "Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği Türkiye için çok önemlidir" dedi. Türkiye'nin DAEŞ'i, en büyük tehditlerden biri olarak gördüğünü vurgulayan Çevik, "Biz DAEŞ'le savaşta Irak halkı ve hükümeti ile birlikteyiz. Biz DAEŞ'le savaşan uluslararası koalisyonun bir parçasıyız. Bu bağlamda Türk askeri eğitimcileri bir yıldır Irak'ta bulunuyor. Bu bir sır değil" diye konuştu. AKŞAM Suriye sınırında dev güvenlik ağı Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle güvenliği arttıran TSK sınıra 300 milyon liralık yatırımla güvenlik ağı kurdu. Rusya'nın iddialarının aksine sınırdan kaçak akaryakıt geçişi büyük oranda azaldı. Türkiye, Suriye’de 2011 yılının Mart ayında başlayan iç savaş üzerine toplamda 911 kilometrelik Suriye sınırında olağanüstü önlemler aldı. Suriye sınırına 2012 yılından bu yana 300 milyon liralık harcama ile 23 kilometre modüler beton duvar, 108 kilometre kafes ve tel, 386 kilometre hendek, 80 kilometre toprak set inşa edildi. 423 kilometrelik bölümde ise hudut HABERLER –09/12/2015 aydınlatması yapılarak bin 450 km hudut devriye yolu ıslah edildi. RUSYA’YA TOKAT GİBİ CEVAP Rusya’nın “Türkiye DAEŞ'in kontrol ettiği bölgelerde yerel kaçakçılık yapıyor” iddiasına ise kurulan güvenlik ağı ile oluşan rakamlar tokat gibi cevap verdi. TSK yetkilileri, Suriye hududunda 2014 yılında ele geçirilen kaçak akaryakıt 3 milyon 201 bin 291 litre iken 2015 yılı ilk 11 ayında bu miktarın sadece 29 bin 369 litre olarak gerçekleştiğine vurgu yaparak önlemlerin ne denli işe yaradığını belirtti. TSK 7/24 gözetliyor Türk Suriye sınırı sürekli gözlenirken takviye kuvvetler ile birlikte Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev yapan personelin yüzde 30’u sınır hattında bulunuyor. Hudut güvenliğinin sağlanması amacıyla bu birlikler; muharebe, muharebe destek ve muharebe hizmet destek birlikleri ile takviye edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri verilerine göre, alınan askeri tedbirler sonucunda yakalanan şahıs sayısında yaklaşık 2 kat artış yaşandı. Sayı günde 400 ila 500’i buluyor. HABERTÜRK Erdoğan, Osmanlı Ocakları'ndan rahatsız Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 12 Kasım’da Başbakanlık’a bir yazı göndererek Osmanlı Ocakları Derneği’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adını kullanarak yürüttüğü faaliyetlerden duyduğu rahatsızlığı iletti Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu adına 4 Aralık’ta bir genelge yayımlayarak Osmanlı Ocakları Derneği ve benzer girişimlerde bulunan art niyetli kişiler ve sivil toplum örgütleriyle ilgili kamu kurumlarını uyardı. Genelgede özetle şu ifadelere yer verildi: HİMAYE ETMİYORUZ: Son zamanlarda kamuoyunda “Osmanlı Ocakları Derneği” olarak bilinen bir dernek tarafından, derneğin internet sayfası üzerinden yapılan ve gerçeği yansıtmayan bazı paylaşımları ve faaliyetleriyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan ‘özel ve ayrıcalıklı bir himaye’ gördükleri gibi hak etmedikleri bir itibar ve desteği toplum nezdinde sağlamayı hedefledikleri, böylece haksız ve doğru olmayan, kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir algı oluşturmaya çalıştıkları, bu ‘özel’ ve ayrıcalıklı himaye görme algısının, art niyetli olarak daha da ileri götürüldüğü, kamu kurum ve kuruluşları nezdinde haksız ve kişisel çıkarlar sağlamaya yönelik olarak kullanılmaya çalışıldığı bilgisi edinilmiştir. GEREĞİNİ YAPIN: Adı geçen dernek başta olmak üzere art niyetli kişi veya sivil toplum kuruluşlarına karşı daha dikkatli olunması; herhangi bir ayrıcalık tanınmadan, yasalar çerçevesinde ve sadece hak ettikleri ölçüde yardımcı olunması, yasalara aykırı ve haksız bir talep veya girişimleri söz konusu olduğunda da yasal yollara başvurulmasında tereddüt gösterilmemesi hususunda bilgilerini ve gereğini arz ve rica ederim. HABERTÜRK Didim'de mülteci teknesi battı 11 kişinin cesedine ulaşıldı, 26 kişi kurtarıldı. 13 mültecinin daha kayıp olduğu bildirildi Aydın'ın Didim ilçesinden hareket ettiği sanılan mültecileri taşıyan tekne, Bulamaç (Farmakonisi) Adası yakınlarında saat 04.00 sıralarında battı. Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin arama kurtarma çalışmasında 11 kişinin cesedine ulaşıldı, 26 kişi kurtarıldı. 13 mültecinin daha kayıp olduğu bildirildi. MİLLİYET Bağdat’ta Türk mallarına ambargo Peşmergeye eğitim için Başika’ya giden Türk askeri nedeniyle Irak’ın başkenti Bağdat’ta Türkiye’den gelen mallara ambargo konuldu. Bağdat İl Meclisi, Türk mallarının kente ithalini yasaklanmasına karar verdi.Yasak, Türk firmalarıyla herhangi bir sözleşmenin yapılmasını da kapsıyor. Bağdat İl Meclisi, Türkiye’nin ülke egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle birçok ilde Türk mallarının boykot edileceğini açıkladı. Şu an il meclisleri düzeyinde kalan ambargonun piyasalara yansıması beklenmiyor. AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 2 HABERLER –09/12/2015 Irak'ın ithalatının neredeyse yarısının Türkiye'den yapıldığını belirten yetkililer, Türk mallarının boykotu konusunda Iraklı tüketicilere yasak getirilemeyeceğini belirtiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait bir grup asker, Peşmergeyi eğitmek için Musul'un Başika bölgesindeki asker sayısını artırmıştı. Irak’tan yapılan açıkalamada, Türk askerlerinin bölgeden çekilmesini istemişti Suriye sınırının güçlendirilmesi kapsamında 2012’den itibaren 23 kilometre modüler beton duvar, 108 kilometre kafes tel-fens teli, 386 kilometre hendek, 80 kilometre toprak set inşa edildi. 423 kilometrelik bölümde hudut aydınlatması yapıldı ve 1450 kilometre hudut devriye yolu ıslah edildi. Suriye sınırı fiziki güvenlik sistemi güçlendirme çalışmalarına yaklaşık 300 milyon lira harcandı. 168 kilometre modüler beton duvar inşası çalışmaları ise sürüyor. HÜRRİYET GÖZETLEME TAKVİYESİ Ele geçirilen petrol miktarı 5.5 milyon litre Sınır birlikleri, Mobil Keşif Gözetleme Sistemi, Tank, ZMA, ZPT gibi araçlarla takviye edildi. Rusya'nın, Türkiye, Suriye’de IŞİD üzerinden kaçak akaryakıt alıyor” iddialarına Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) yanıt geldi. TSK, Suriye sınırında 2011 yılından bu yana 5.5 milyon litre kaçak akaryakıt ele geçirildiğini bildirdi.TSK, Suriye’de iç karışıklık çıkmasından bu yana 911 kilometrelik sınırda yaşanan gelişmelerle ilgili bilanço yayımladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Türkiye IŞİD’den kaçak yollarla petrol alıyor” iddialarına yanıt niteliğinde bilgilerin yer aldığı bilançodan bazı bölümler şöyle: 909 YABANCI TERÖRİST Türkiye-Suriye sınırında akaryakıt kaçakçılığının genelde katır sırtında, Asi nehri üzerinden sal, bidon gibi malzemeler ve gizli boru hattıyla yapıldığı, 2011 yılından bugüne kadar 5 milyon 516 bin 460 litre kaçak akaryakıt ele geçirildiği vurgulandı. TSK bilgi notunda bu yılın ilk 11 ayında 54 farklı uyruktan 909 yabancı teröristin yakalandığı da belirtildi. Son 5 yılda sınır hattında 60 bin 67 olay meydana gelirken, 6 bin üzerinde muhtelif silah, 4 ton esrar, 1,6 milyon adet uyuşturucu hap ve 22 milyon paket sigara ele geçirildi. Kimi zaman bir günde Suriye’den kaçak giriş yapmaya çalışırken yakalananların sayısı 500’ü buldu. KÖSTEBEK ÖNLEMİ Sınırda alınan önlemler nedeniyle kaçakçıların yöntem değiştirdiği, ‘Köstebek’ adı verilen makinelerle yerin 510 metre altından boru döşenerek faaliyetlerini sürdürmek istedikleri kaydedilen TSK raporunda, “Köstebek yöntemine karşı alınan tedbirler sonucunda 2014 yılından itibaren 387 kilometre akaryakıt nakil borusu imha edildi. Suriye hududunda 2014 yılında ele geçirilen akaryakıt miktarı 3 milyon 201 bin 291 litre iken 2015 yılı ilk 11 ayında bu miktar sadece 29 bin 369 litre olarak tespit edildi” bilgisine yer verildi. MİLLİYET Suriye sınırında 4 Hudut Alayı, 12 Hudut Taburu, 37 Hudut Bölüğü, 139 Hudut Karakolu görev yapıyor. Bu birliklerde takviyelerle birlikte görev yapan personel sayısı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda hudutlarda görev yapan personelin yaklaşık yüzde 30’u. Kurtulmuş'tan flaş açıklamalar Suriye sınırındaki kaçakçılık, yasad ışı geçiş olayları ve çatışmalarda 8 TSK personeli şehit düştü, 103 personel yaralandı. 8 Türk ve 22 Suriye vatandaşı öldü. "(Musul'daki Türk askeri varlığı) Başından itibaren merkezi Irak hükümetiyle Türkiye irtibatlı olarak eğitim konusunda hareket ediyor. Bunun giderilmesi için önce Milli Savuma Bakanımız, Iraklı mevkidaşıyla görüştü arkasından Sayın Başbakanımız Irak Başbakanı Sayın İbadi'ye bir mektup kaleme aldı. Mesele planlı bir askeri SINIRA BETON DUVAR Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Rusların Akkuyu'dan kolay kolay vazgeçeceklerini zannetmiyorum. Ben Akkuyu için konuşmanın erken olduğu kanaatindeyim" dedi. AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 3 HABERLER –09/12/2015 eğitimin bir parçasıdır, uzun süredir orada Türkiye bulunmaktadır. Bu eğitimleri vermektedir." - (Türkiye'nin DAEŞ ile petrol ticareti iddiası) Tam bir zırvadır. Türkiye'nin hiç bir terör örgütünden petrol almak gibi bir durumu olamaz. Bu Türkiye'ye karşı iftiradır. Türkiye hükümetine karşı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı açık, aleni bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. - (Akkuyu Nükleer Santralinin durumu) Akkuyu Nükleer Santraliyle ilgili konuşma için erken olduğu kanaatindeyim. Rusların da Akkuyu'dan kolay kolay vazgeçeceklerini zannetmiyorum. Nasıl ticarette çaresiz, tek kapıya muhtaç değilsek, Türkiye'nin nükleer santraller konusunda da tek bir ülkeye, tek bir ülkenin teknolojisine mahkum olmadığını açıkça ifade etmemiz lazım. Türkiye'nin bu taleplerini karşılamaya hazır da dünyada çok sayıda ülke, çok sayıda şirket olduğunu biliyoruz. Ben Akkuyu için konuşmanın erken olduğu kanaatindeyim." SABAH Türkiye'ye yeni pazarlar kazandıracak güzergah Rusya’ya alternatif güzergah Hazar Transit Koridoru taşıma maliyetini düşürecek. Türkiye’ye yeni pazarlar kazandıracak bu güzergah, 800 milyar dolara ulaşacak AB-Çin ticaretinin geçiş yolu olacak. Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginliğin iki ülke arasındaki ticarete ve sınır kapılarına sıçraması sonrasında Türk lojistik sektörü Hazar Transit Koridoru'na rotayı çevirdi. Rusya geçişine göre hem daha hızlı hem de daha uygun fiyatlı olan Hazar Transit Koridoru, aynı zamanda Türkiye'nin yeni pazarlara ulaşması noktasında da büyük avantaj sunuyor. RUSYA BYPASS Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) tarafından hazırlanan 'Hazar Transit Koridoru' raporuna göre, Avrupa'yı Türkiye üzerinden Çin'e bağlayacak olan güzergah, Türkiye'yi bölgesinde bir lojistik üssü haline getirecek. Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret 24 milyar dolarken, bu rakamın 2020 yılında 100 milyar dolara çıkması bekleniyor. Avrupa ile Çin arasında yapılan ticaret ise 2020'de 800 milyar dolara çıkacak. Hazar geçişi üzerindeki ülkelerin Türkiye'nin Rusya ile sıkıntı yaşanan ticaretine çözüm olabileceğini belirten HASEN Uzmanı Zafer Acar ise "Güney Koridoru'ndan bir malın Çin'den Avrupa'ya ulaşması 25-30 gün sürerken, bu süre Kuzey Koridoru'nda 15 gün, Hazar Transit Koridoru'nda ise 12-13 gün sürüyor. Hazar Transit Koridoru'nun maliyeti de Rusya üzerinden geçen yolun maliyetinin yarısında bile az" dedi. Hazar Transit Koridoru ile Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki ticaretten de kazançlı çıkabileceği belirtilirken, bunun için Türkiye'nin Bakü-Tiflis-Kars hattının kendi tarafında kalan 76 kilometrelik inşaatını bir an önce bitirmesi gerekiyor. SABAH 17 Aralık’ın beynine kelepçe FETÖ'nün beyin takımına yeni darbe! Başbakan ve bakan dinleten/izleten 17 Aralık darbe girişiminin 27 aktörü İstanbul merkezli 13 ildeki operasyonla gözaltına alındı İstanbul merkezli operasyon aralarında Ankara'nın da bulunduğu 13 ilde yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla sabah saatlerinde başlayan operasyon kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan 28 kişiden kayıp Hamza Tosun dışında 27'si gözaltına alındı. Eski Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, yardımcısı Osman Balcı, EGM KOM Daire Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürü Alparslan Çalışkan, eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele eski Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu, izlemelerin İstanbul ayağının baş uygulayıcısı başkomiser Mehmet Akif Üner ve polis Ahmet Usta gözaltına alınanlar arasında. Paralel yapı operasyonunda yeni gelişme DİNLEYİP SERVİS ETTİLER Biri Diyarbakır'da gözaltına alınan şüpheliler, 17 Aralık sürecinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı başbakanken, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ı, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ı dinletmek ve izletmekle suçlanıyor. İddiaya göre; şüpheliler Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye ve oğlu Ahmet Burak Erdoğan'ın yurtdışı girişçıkışlarına yönelik çalışma yaptı. İşadamı Rıza Sarraf ile eşi şarkıcı Ebru Gündeş'in özel telefon görüşmelerini dinledi ve servis etti. Ankara'da gözaltına alınan eski EGM Kaçakçılık ve Organize Suçlarla AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 4 HABERLER –09/12/2015 Mücadele Dairesi Başkanı Mehmet Yeşilkaya ve ekibinin; bilgisayarlardan izinsiz veri transferi yaptığı ve hard diskleri geri döndürülemez şekilde sildiği iddia ediliyor. Soruşturma, hükümete darbe girişiminde bulunma, örgüt kurma, örgüte üye olma, devlet büyüklerine karşı yasadışı dinleme ve takip yapma, özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suçlamalarla 2 ayrı dosya üzerinden yürütülüyor. Soruşturmada adı geçen 10 şüpheli daha var. Aralarında İstanbul Organize ve Mali Şube müdürleri Nazmi Ardıç ile Yakup Saygılı'nın da olduğu bu isimler, daha önceki FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu. Bu 10 polisin ifadesine başvurulacak. Hakkında yakalama kararı olan eski İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Hamza Tosun kayıp. 17 Aralık öncesinde, Gülen'in sağ kolu Sinan Dursun'un aradığı Tosun, adreslerinde bulunamadı. Daha önce gözlatına alınıp serbest bırakıldığında "Çok ağrıma gitti" diyen Tosun'un 3 ay önce yurtdışına kaçtığı öne sürüldü. SİVAS'TA HİMMETÇİ İŞADAMLARINA DARBE 12 GÖZALTI Eski KOM Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, polislere sürekli "Ayağımda kireçlenme var. Oturunca ağrıyor" diyerek volta attı. Sivas merkezli 4 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/ PDY) operasyonunda, 12 kişi yakalandı. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, "Hayırsever vatandaşların dini duygularının istismar edilerek arsalarının paralel yapıya kazandırılması, imam hatiplere tahsis edilmiş arsa ve okulların kumpas yoluyla FETÖ/ PDY yapılanmasındaki kuruluşlara tahsis edilmesi" iddiaları üzerine Sivas merkezli operasyon başlattı. Operasyon kapsamında aralarında işadamı, şirket ve dernek yöneticilerinin de bulunduğu, Sivas'tan 9, Ankara, İstanbul ve Erzincan'dan birer kişi gözaltına alındı. Zanlıların emniyetteki sorguları devam ediyor. Öte yandan, operasyon kapsamında bazı kişilerin de ifadelerine başvurulduğu öğrenildi. ÇORLU'DA DA 23 GÖZAL Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 1 yıldır yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ'ye üye olma ve suç örgütüne kaynak aktarma suçlarına ilişkin Çorlu ve İstanbul'da eşzamanlı yapılan operasyonda, aralarında işadamları ve avukatların bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarlar Mücadele Şube Müdürlüğü ile Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği Ekipleri tarafından, sabah erken saatte başlatılan operasyonda gözaltına alınan kişiler Çorlu Devlet Hastanesi'nde alınan doktor raporlarının ardından Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Operasyon kapsamında Avukat M.K. ve K.Ş. ile işadamları T.E., A.Y., Ö.T., T.K., G.P., M.K., M.K., M.B. Çorlu'da, T.K. ise İstanbul'da gözaltına alındı. Yapılan operasyon ile ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor. SIFIRCI BAŞKOMİSER DE VAR Daha önce gözaltına alındığında giydiği tişörtle paralel şov yapan M. Akif Üner de yakalandı. HARD DİSKLERİ SİLMİŞ STAR FETÖ İle PKK'nın cami projesi! PKK’lı teröristler Diyarbakır Sur’da güpe gündüz cami yaktı. Gerçek ortadayken HDP-PKK suçu yine devlete atmaya kalkıştı. Paralel medya da manşetiyle bu ihanete ortak olunca plan ortaya çıktı. Diyarbakır'ın Sur ilçesinde saldırılarını yoğunlaştıran terör örgütü PKK'nın, 500 yıllık tarihi Kurşunlu Camisini yakmasını gizlemeye çalışan HDP-Paralel Yapı ittifakı, görüntüler ortada olmasına rağmen ibadethaneyi emniyet güçlerinin yaktığı yalanını dillendirdi. PKK ve HDP ile işbirliği yapan Paralel medya, Tahir Elçi'nin öldürülmesine vurgu yaparak, 'Dün Tahir bugün Tarih' manşeti attı ve camiyi yakan PKK'yı değil, devleti suçladı. Terör örgütünü temize çıkaran Zaman, Cumhuriyet ve Özgür Gündem, kurdukları kirli ittifakla devleti suçladı. YÜKSEKDAĞ'IN YALANI! Sırtını terör örgütüne dayadığını açıkça söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise bu kirli oyunun siyasi figüranlığına soyundu. Tarihi caminin PKK tarafından yakıldığına dair İHA görüntüleri olmasına rağmen Meclis çatısı altında konuşma yapan ve PKK avukatlığına soyunan Yüksekdağ, 'Devlet helikopterle ateş etti, cami yakıldı' yalanını hiç çekinmeden söyledi. FETÖ'NÜN FAİLİ MEÇHULLERDE BAĞLANTISI ARAŞTIRILIYOR 'ÇOK AĞRIMA GİTTİ' DİYEN TOSUN FİRARDA AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 5 HABERLER –09/12/2015 PKK'nın aylardır şehri tahrip etmesine ses çıkarmak bir yana destek veren HDP'li Diyarbakır Belediyesi de, şehrin UNESCO Kültür Mirası içinde yer aldığını hatırlayıp, caminin tahrip edilmesinden dolayı UNESCO'ya şikayette bulunacağını açıkladı. STAR Bülent Turan'dan Figen Yüksekdağ'a sert tepki! AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "hendekler kapatılsın' diyemeyenlerin delilsiz peşin hükümlerle teröristleri aklama çabalarının ibretlik olduğunu" ifade etti. Turan, "Bir kez olsun Figen Yüksekdağ'dan terör örgütüne 'durun', hendeğe çıkıp 'bu yaptığınız en çok Kürtlere zarar veriyor' dediğini duyduk mu? HDP'ye düşen öncelikle bu hendeklerin varlığını sorgulamasıdır. Çünkü bölgede barışa, huzura tehdit olan hendekler ve o hendeklere sahip çıkan siyasilerdir." dedi. Turan, yaptığı yazılı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın dün grup toplantısındaki konuşmasında, Diyarbakır Fatih Paşa (Kurşunlu) Camii'nin yakılması iddialarına yanıt verdi. Yüksekdağ'ın, caminin yakılması hakkında teröristleri aklamaya çalıştığını belirten Turan, sözde görgü tanıklarının ifadesine dayandırdığı beyanının devamında "gençler" diye tabir ettiği teröristlerin helikopteri olmadığını söylediğini ve güvenlik güçlerini hedef gösterdiğini kaydetti. Bu dilin asla kabul edilemeyeceğini ifade eden Turan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Milletimizin bu yalanlara, iftiralara karnı tok. HDP yöneticilerinin ne olursa olsun suçu başkalarına atma çabasının farkındayız. Bu artık çok trajikomik bir hal almaya başladı. Anadolu Ajansı'nın servis ettiği görüntüler ortadayken, muğlak görgü tanığı ifadeleriyle devleti suçlamak gerçekten içler acısı. PKK'nın sicili ortada. Cami yakacak kadar milletin değerlerine karşı olan bu örgütün Suriye'de medeniyetimizin miraslarını bir bir yok eden DAEŞ'ten farkı olduğunu söyleyebilir miyiz? Al birini vur ötekine! 'Hendekler kapatılsın' diyemeyenlerin delilsiz peşin hükümlerle teröristleri aklama çabaları ibretliktir. Meclis'te vekil sayısı büyük oranda düşen malum parti, 1 Kasım'da milletimizin 'terörden uzak dur' mesajını göz ardı ediyor ve teröristlerin avukatlığını yapmaya devam ediyor. Yapsın. Bu tarz devam ederse millet, bunları tarihin çöplüğüne adım adım gönderecek. ki güvenlik güçleri de terörle mücadelenin gereği olarak tedbir alacaktır. Bir kez olsun Figen Yüksekdağ'dan terör örgütüne 'durun', hendeğe çıkıp 'bu yaptığınız en çok Kürtlere zarar veriyor' dediğini duyduk mu? HDP'ye düşen öncelikle bu hendeklerin varlığını sorgulamasıdır. Çünkü bölgede barışa, huzura tehdit olan hendekler ve o hendeklere sahip çıkan siyasilerdir. YENİ ŞAFAK Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın açıklama yapıyor Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Kalın'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle: Kaynak ülkelerin sorunu kaynağında tespit edip burada sorunu çözmesi daha doğru olur. Sorun bize yansımadan orada çözülebilir, bu önlemleri almadan Türkiye'ye geçişe izin veriyorsunuz ithamları kabul edilemez. Kendi ulusal kaynaklarımız açısından ifade etmek gerekirse bütün sınır bölgelerinde 50 bine yakın görevli sınır güvenliğini sağlamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımıza itham edilen açıklamalara da değinmek isterim. Bu konuda pek çok açıklama yapıldı bu iddiaların gerçeklerle ilgisi olmadığı açıkça ortaya çıktı. Maalesef merkezinde DAİŞ olan bir propaganda savaşı ile karşı karşıyayız. Kimlerin DAİŞ'den petrol aldığını açıkça görüyoruz. Yaptırım listelerinde bu isimleri görüyoruz. Bu detayların hespsi bizim elimizde var. Hangi ülke DAİŞ'den petrol alıyor bizim elimizde var bu trafiğin Esed rejimi ile yürütüldüğü ortada. 2014 yılından beri TSK Irak güçlerine eğitim vermektedir. Bununla ilgili Sayın Başbakanımız mevkidaşına bir mektup gönderdi. İlgili birimlerimiz bu konuyu takip ediyor. Bizim Irak'ın toprak bütünlüğünden yana tavrı nettir. Bu nedenle Irak hükümeti ile yakın temasta olduk. Burada temel mesele DAİŞ konusunda kararlı bir tutumun sergilenmesi ve gerekli desteğin verilmesidir. Sokağa çıkma yasağı tabii ki kimsenin isteyeceği bir yöntem değildir ancak sokağa çıkma yasağı bir sonuçtur, sebep değil. Hendek kazar, teröre devam ederseniz tabii AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 6 HABERLER –09/12/2015 YENİ ŞAFAK Davutoğlu: Beş anı hiç unutmadım Başbakan Davutoğlu, "Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi Hızlandırma" konulu toplantıda unutamadığı beş anı anlatırken duygusal anlar yaşadı. Davutoğlu, kadına yönelik şiddetin her ülkeye, her millete, her inanç grubuna ait küresel bir problem olduğunu belirtti. Başbakan Davutoğlu, "Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi Hızlandırma" konulu toplantıda "Hepimizin sorumluluk alması gereken bir alan kadına karşı şiddet. Sosyal bir mesele olarak şiddeti, özelde de kadına yönelik şiddeti konuşmak gerçekten derin bir hüzün ve üzüntü vesilesi" dedi. Davutoğlu unutamadığı beş anı anlatırken duygusal anlar yaşadı. Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: Hepimizin sorumluluk alması gereken bir alan kadına karşı şiddet. Sosyal bir mesele olarak şiddeti, özelde de kadına yönelik şiddeti konuşmak gerçekten derin bir hüzün ve üzüntü vesilesi. Ancak biliyoruz ki bu meseleyi konuşmamız gerekiyor ve konuştukça değerler sistemimizdeki aşınmanın boyutları daha çok ortaya çıkıyor. Kadına karşı şiddet yeni bir olgu değil. Ancak modernleşmeyle birlikte sadece kadına karşı değil, tüm şiddet öğlelerinin ve çeşitlerinin bir davranış kalıbı haline dönüştüğünü, gelişen iletişim teknolojileri nedeniyle daha iyi görebiliyoruz ve daha farkında olabiliyoruz. "Bu zulme karşı artık bir dur diyelim" Bugün Türkiye'de 2 milyon 300 bin Suriyeli mülteci var. Bunların büyük bir çoğunluğu kadın ve çoğu da eşini, babasını kaybedip Türkiye'ye gelen kadınlar. Bunların çoğu genç kız, okumak, geleceğe bakmak isteyen genç kızlar. Hala Suriye'de bombardıman devam ediyor. Hala Suriye'de DAEŞ terör örgütü ve o terör örgütü ile birlikte kendi halkını katleden bir rejim hüküm sürüyor. Buradan BM Kadın Konferansı çerçevesinde dünyaya sesleniyorum; kadına karşı şiddetin en fazla cereyan ettiği Suriye'deki bu rejime ve bu zulme karşı artık bir 'dur' diyelim. "Beş anı hiç unutmadım" Dışişleri bakanıyken yaşadığım beş anı var ki o kadınların gözündeki hüznü unutamam. Gazze'de Şifa hastanesinde bombalamada hayatını kaybeden kadın. Bombalama başlamıştı, Şifa hastanesine gittik. Bir baba kızının cesedinin gördüğünde bibirimize sarılarak ağladık.Suriye'den gelen mültecilerin kampını ziyaret ettiğimizde iki bacağını kaybeden bir kızımız bana dönüp şöyle dedi " Bana ortopedik bacak alır mısınız?" zaten talimat verilmişti. Üçüncü hadise ise Srebrenista'nın 20. yılı nedeniyle Bosna'ya gittiğimde yaşlı bir kadın "Ahmet bey" diye bağırdı. İki oğlumu gözümün önünde öldürdüler. Bana işkence yaptılar, kızlarımı alıp götürdüler. Evinde hala kurşun izleri vardı. Yüzündeki her izde bir gözyaşı izini hisettim. Yirmi yıl sonra Somali'ye inen ilk uçaktaydık. Gittiğimiz sahra hastanesinde bir kadının çocuğu susuzluktan ölmek üzereydi. Bize tahsil edilen araçla kendisini Türk hastanesine gönderdik ama çocuğu yolda ölmüş olduğunu öğrendik. Arakan'da Müslümanların olduğu bölgeye heyetle gittik. Yanmış evler, köyler tam bir sefalet vardı. Kadınlar küçük bir mektubu bize ulaştırmak için birbirlerinin üzerine basarak geliyordu. Bu manzaralar benim hiç unutmadım. Kadın tarih boyun nasıl nezaketin sembolüyse şiddet de barbarlığın, zulmün adıdır. Bugün burada toplananlar sadece bir konuya ele almakla kalmıyorlar, insanlığın vicdanını, sevginin dilini ele alacaklar. "İlk sesi her zaman biz vereceğiz" Başında bulunduğum Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına ve 78 milyon tarih boyunca vicdanın sesi olmuş bir millet adına şunu ifade ediyorum ki dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir kadının çığlığı bize ulaştığında, o çığlığın yanında önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacaktır ve o çığlığa ilk sesi her zaman biz vereceğiz. Savaşlardan krizlerden ilk etkilenen kadınlarımız, kızlarımız oluyor. Paris'teki son kanlı saldırıda camdan sarkan kadın hepimizin zihinlerine kazındı. O saldırıda Elif Doğan'ı da kaybettik. Kadınlar, çocuklar gençler teknelerde sulara dökülüyor. Çocukların bedenleri paramparça ediliyor. "Oysa kadınlar merhametin, şefkatin, vicdanın sembolüdür" Kızlar terörist olmak, canlı bomba olmak üzere meçhul dağlara kaldırılıyor. Maalesef dünya istemediğimiz kadar kadına yönelik şiddet görüntüleriyle dolu. Oysa kadınlar merhametin, şefkatin, vicdanın sembolüdür. Kadın, bu merhametiyle tarihin öznesi olmalıdır. Kadınların merhametine, şefkatine atıfta bulunursak o zaman dünya çok daha yaşanır bir dünya olacaktır. İnsanlık baştan ayağa vicdan kesilir böyle bir durumda. "Eminim ki Türk yargısı da bu konuda güçlü kararlar alacaktır" Türkiye'de kadınlarımıza karşı şiddetin sembol ismi haline gelen sevgili Özgecan kızımız... Dava sonucu ne AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 7 HABERLER –09/12/2015 olursa olsun, bu elim olaydan ötürü yüreğim hala soğumadı. Buradan Özgecan'ın o koca yürekli anne ve babasına bir kez daha saygı ve hürmetlerimi iletiyorum. Bir daha kadına hiçbir el kalkmasın diye biz, gerekli her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Eminim ki Türk yargısı da bu konuda üzerine düşeni yapıp, kadınların bir daha mağdur edilmesine izin vermeyecek güçlü kararlar alacaktır. "Kadına yönelik şiddet küresel bir problemdir" Şiddeti hayattan arındırmanın yolu başkalarının hukukunu çiğneyecek yollara asla müsaade etmemektedir. Siyasetin esası insan onuruna sahip çıkmaktır. Kadına karşı şiddetin temelinde, kültürel kodlar, sosyoekonomik durum, eğitim, çevre gibi birçok faktörün yattığını hepimiz biliyoruz. Kadına yönelik şiddet her ülkeye, her millete, her inanç grubuna ait küresel bir problemdir. Bu problemin çözümü elbette çok boyutlu bir mücadeleyi de gerektirir. YENİ ŞAFAK Toprak bütünlüğü hassasiyeti iletildi Davutoğlu’nun Irak Başbakanı El İbadi’ye mektubu ve savunma bakanlarının telefon görüşmesinin ardından Çavuşoğlu da, Iraklı mevkidaşı el Caferi'yi arayıp Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne hassasiyetini iletti. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Irak Başbakanı Haydar el İbadi'ye yazdığı mektubun ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da önceki akşam Iraklı mevkidaşı İbrahim el Caferi ile görüşerek Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğüne saygısını bir kez daha vurguladı. Çavuşoğlu, “Türkiye'nin faaliyetlerinin Irak'ın IŞİD ile mücadelesine katkı sağlama hedefini güttüğünü” de mevkidaşına aktardı. Edinilen bilgiye göre Türkiye, intikali durdurarak iyi niyet gösterse de Irak hükümetinin bu tavrını maksatlı ve provokatif değerlendiriyor. Türkiye, bölgedeki diğer güçlere oranla Musul'da peşmergeyi eğiten personeli ve eğitim kampını koruma amacıyla TSK'nın büyük bir güçle bölgede bulunmasının “haklı gerekçelere” dayandığından hareketle geri adım atmayacak. Yine IŞİD teröründen en çok zarar gören ülkeler arasında bulunan Türkiye'nin bu haklılığı Irak yönetimi ve müttefik ülkeler nezdinde anlatılacak. Irak hükümetinin olası BMGK'ya başvurması halinde ise, Türkiye konunun takipçisi olacak ve bu gerekçelerini BMGK nezdinde de muhataplarına aktaracak. Ankara'da da trafik devam edecek. Bugün IKYB Başkanı Mesut Barzani ve hafta içinde de Irak Savunma Bakanı Halid El Ubeydi Türkiye'ye gelecek. İbadi NATO'ya şikayet etti İran etkisindeki Irak hükümeti Türkiye karşıtı çıkışlarına dün de devam etti. Irak Bakanlar Kuruyu dün Musul'daki Türk askeri konusunda Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulunma kararı aldı. Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ise NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'i arayarak Türkiye'yi şikayet etti. BM ise Türkiye ile Irak'a diyalog çağrısı yaptı. BM Güvenlik Konseyi üyeleri ise dün gece saatlerinden Rusya'nın talebi üzerine bir toplantı yaparak Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki faaliyetlerini ele aldı. Toplantı basına kapalı oldu. Bakanlar görüşecek Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin, Irak'ta Musul'un Başika bölgesinde yürüttüğü eğitim faaliyeti konusunun, iki ülke Milli Savunma Bakanları arasında ele alınmasının ve Başika'daki Türk askeri personel sayısının artışı veya indirimi konusunda gerekli düzenlemenin sağlanacak mutabakata göre yapılmasının öngörüldüğünü açıkladı. Musul'da peşmergelere eğitim veren TSK personelinin “nöbet değişimi” intikali yapılırken, Türkiye, Musul'daki asker sayısını da arttırmıştı. HAKLI GEREKÇELERLE Ankara'da, Türkiye'nin bölgede olmasını, bölgede etkin varlık gösteren İran'ın istemediği ve hükümetin tepkisini de bölgede IŞİD'e karşı Irak ordusuna komuta eden İranlı Şiilerin yönlendirdiği görüşü hakim. Musul'da hiçbir izin almaksızın ABD askeri başta olmak üzere çok sayıda yabancı askeri gücün bulunduğu, buna karşın kimseye gösterilmeyen tepkinin Türk askerine gösterilmesinin de bu doğrultuda okunması gerektiği belirtiliyor. BMGK'DA ANLATILACAK AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 8