HABERLER –09/12/2015 1 AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN

advertisement
AKŞAM
ancak BMGK bu konuya yeterli önem vermedi" diye
konuştu.
Rusya, BMGK'da istediğini alamadı
Rus savaş uçağının düşürülmesi konusunun gündeme
gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Churkin, bu
konunun Irak meselesi ile bağlantısı olmadığını, bu
yüzden gündeme getirmediklerini söyledi.
Rusya'nın talebiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi'nde (BMGK), Türkiye'nin Irak'taki eğitim birliği
konusu görüşüldü.
BMGK, kapalı toplantıda, Rusya'nın talebi üzerine
Irak'taki Türk askeri varlığını ele aldı. BM Genel Sekreter
yardımcılarından Miroslav Jenca da talep üzerine
toplantıya katılarak Konsey üyelerine sunum yaptı.
Toplantının çıkışında ise talebin kimden geldiği ve
Irak'ın mektupla Konsey'e başvurup vurmadığı
muamması yaşandı.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin,
gazetecilerin, "Böyle bir toplantıya niçin gerek
duydunuz?" sorusuna karşılık, "Irak, BMGK'ya mektup
gönderdi. Bu bizim kapalı toplantı için harekete
geçmemizi tetikledi. Irak Başbakanı ve diğer Iraklı
yetkililer bu konuda açık şekilde şikayetlerini dile
getirdiler" ifadesini kullandı.
Churkin'in ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Irak'ın BM Daimi Temsilcisi Muhammed Ali el-Hakim ise
Irak'ın konuyu ikili şekilde çözmek istediğini
kaydederek, "Biz konuyu Ankara ve Bağdat arasında ikili
olarak görüşüyoruz. İhtiyacımız olduğunda konuyu
mektupla BMGK'ya bildiririz. Ancak Bağdat henüz
BMGK'ya mektup göndermedi. Churkin'in bahsettiği
mektup zannediyorum 25 Haziran 2014'teki
mektuptur" diye konuştu.
"HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM"
Öte yandan, Churkin gazetecilere yaptığı açıklamada,
toplantıda arzu ettikleri başarıyı sağlayamadıklarını da
söyledi.
Churkin, "Toplantı çok önemli olmasına rağmen hayal
kırıklığına uğradım. Biz BMGK Başkanı'nın BM Şartı,
uluslararası hukuk ve Irak'ın toprak bütünlüğü ve
egemenliğine saygı gösterilmesini isteyen bir metni
gazetecilere okumasını istedik ancak bazı üyeler
sorunun daha da büyümemesi gerektiğini savunarak
kabul etmediler" dedi.
Churkin, taleplerine muhalefet eden ülkelerin
uluslararası prensiplere olan bağlılıklarının
sorgulanacağını da öne sürerek, "BMGK'dan ortak bir
metin çıksaydı toplantının etkisi daha fazla olabilirdi
Türkiye'nin, "Irak hükümetinin izni olmadan bu ülkeye
ek asker gönderme" kararını, "düşünülmeden alınmış
ve izah edilemeyecek bir hareket olarak"
değerlendirdiklerini belirten Churkin, DAEŞ'le mücadele
eden ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin de
Suriye'de hükümetin onayı olmadan operasyon
yaptıklarını ve bunun illegal olduğunu savundu.
HALİT ÇEVİK'TAN AÇIKLAMA
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik, DAEŞ'le
savaşta Irak halkı ve hükümeti ile birlikte olduklarını
belirterek, Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin
Türkiye için önemli olduğunu söyledi.
Rusya'nın talebiyle BM Güvenlik Konseyi'nde,
Türkiye'nin Irak'taki eğitim birliği konusu görüşüldü.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan
Çevik, "Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği Türkiye
için çok önemlidir" dedi.
Türkiye'nin DAEŞ'i, en büyük tehditlerden biri olarak
gördüğünü vurgulayan Çevik, "Biz DAEŞ'le savaşta Irak
halkı ve hükümeti ile birlikteyiz. Biz DAEŞ'le savaşan
uluslararası koalisyonun bir parçasıyız. Bu bağlamda
Türk askeri eğitimcileri bir yıldır Irak'ta bulunuyor. Bu
bir sır değil" diye konuştu.
AKŞAM
Suriye sınırında dev güvenlik ağı
Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle güvenliği arttıran TSK
sınıra 300 milyon liralık yatırımla güvenlik ağı kurdu.
Rusya'nın iddialarının aksine sınırdan kaçak akaryakıt
geçişi büyük oranda azaldı.
Türkiye, Suriye’de 2011 yılının Mart ayında başlayan iç
savaş üzerine toplamda 911 kilometrelik Suriye
sınırında olağanüstü önlemler aldı. Suriye sınırına 2012
yılından bu yana 300 milyon liralık harcama ile 23
kilometre modüler beton duvar, 108 kilometre kafes ve
tel, 386 kilometre hendek, 80 kilometre toprak set inşa
edildi. 423 kilometrelik bölümde ise hudut
HABERLER –09/12/2015
aydınlatması yapılarak bin 450 km hudut devriye yolu
ıslah edildi.
RUSYA’YA TOKAT GİBİ CEVAP
Rusya’nın “Türkiye DAEŞ'in kontrol ettiği bölgelerde
yerel kaçakçılık yapıyor” iddiasına ise kurulan güvenlik
ağı ile oluşan rakamlar tokat gibi cevap verdi. TSK
yetkilileri, Suriye hududunda 2014 yılında ele geçirilen
kaçak akaryakıt 3 milyon 201 bin 291 litre iken 2015 yılı
ilk 11 ayında bu miktarın sadece 29 bin 369 litre olarak
gerçekleştiğine vurgu yaparak önlemlerin ne denli işe
yaradığını belirtti.
TSK 7/24 gözetliyor
Türk Suriye sınırı sürekli gözlenirken takviye kuvvetler ile
birlikte Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev yapan
personelin yüzde 30’u sınır hattında bulunuyor. Hudut
güvenliğinin sağlanması amacıyla bu birlikler;
muharebe, muharebe destek ve muharebe hizmet
destek birlikleri ile takviye edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri
verilerine göre, alınan askeri tedbirler sonucunda
yakalanan şahıs sayısında yaklaşık 2 kat artış yaşandı.
Sayı günde 400 ila 500’i buluyor.
HABERTÜRK
Erdoğan, Osmanlı Ocakları'ndan rahatsız
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 12 Kasım’da
Başbakanlık’a bir yazı göndererek Osmanlı Ocakları
Derneği’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adını
kullanarak yürüttüğü faaliyetlerden duyduğu rahatsızlığı
iletti
Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, Başbakan
Ahmet Davutoğlu adına 4 Aralık’ta bir genelge
yayımlayarak Osmanlı Ocakları Derneği ve benzer
girişimlerde bulunan art niyetli kişiler ve sivil toplum
örgütleriyle ilgili kamu kurumlarını uyardı. Genelgede
özetle şu ifadelere yer verildi:
HİMAYE ETMİYORUZ: Son zamanlarda kamuoyunda
“Osmanlı Ocakları Derneği” olarak bilinen bir dernek
tarafından, derneğin internet sayfası üzerinden yapılan
ve gerçeği yansıtmayan bazı paylaşımları ve
faaliyetleriyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan ‘özel ve
ayrıcalıklı bir himaye’ gördükleri gibi hak etmedikleri bir
itibar ve desteği toplum nezdinde sağlamayı
hedefledikleri, böylece haksız ve doğru olmayan,
kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir algı oluşturmaya
çalıştıkları, bu ‘özel’ ve ayrıcalıklı himaye görme
algısının, art niyetli olarak daha da ileri götürüldüğü,
kamu kurum ve kuruluşları nezdinde haksız ve kişisel
çıkarlar sağlamaya yönelik olarak kullanılmaya
çalışıldığı bilgisi edinilmiştir.
GEREĞİNİ YAPIN: Adı geçen dernek başta olmak üzere
art niyetli kişi veya sivil toplum kuruluşlarına karşı daha
dikkatli olunması; herhangi bir ayrıcalık tanınmadan,
yasalar çerçevesinde ve sadece hak ettikleri ölçüde
yardımcı olunması, yasalara aykırı ve haksız bir talep
veya girişimleri söz konusu olduğunda da yasal yollara
başvurulmasında tereddüt gösterilmemesi hususunda
bilgilerini ve gereğini arz ve rica ederim.
HABERTÜRK
Didim'de mülteci teknesi battı
11 kişinin cesedine ulaşıldı, 26 kişi kurtarıldı. 13
mültecinin daha kayıp olduğu bildirildi
Aydın'ın Didim ilçesinden hareket ettiği sanılan
mültecileri taşıyan tekne, Bulamaç (Farmakonisi) Adası
yakınlarında saat 04.00 sıralarında battı.
Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin arama kurtarma
çalışmasında 11 kişinin cesedine ulaşıldı, 26 kişi
kurtarıldı. 13 mültecinin daha kayıp olduğu bildirildi.
MİLLİYET
Bağdat’ta Türk mallarına ambargo
Peşmergeye eğitim için Başika’ya giden Türk askeri
nedeniyle Irak’ın başkenti Bağdat’ta Türkiye’den gelen
mallara ambargo konuldu.
Bağdat İl Meclisi, Türk mallarının kente ithalini
yasaklanmasına karar verdi.Yasak, Türk firmalarıyla
herhangi bir sözleşmenin yapılmasını da kapsıyor.
Bağdat İl Meclisi, Türkiye’nin ülke egemenliğini ihlal
ettiği gerekçesiyle birçok ilde Türk mallarının boykot
edileceğini açıkladı.
Şu an il meclisleri düzeyinde kalan ambargonun
piyasalara yansıması beklenmiyor.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
2
HABERLER –09/12/2015
Irak'ın ithalatının neredeyse yarısının Türkiye'den
yapıldığını belirten yetkililer, Türk mallarının boykotu
konusunda Iraklı tüketicilere yasak getirilemeyeceğini
belirtiyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait bir grup asker, Peşmergeyi
eğitmek için Musul'un Başika bölgesindeki asker sayısını
artırmıştı. Irak’tan yapılan açıkalamada, Türk
askerlerinin bölgeden çekilmesini istemişti
Suriye sınırının güçlendirilmesi kapsamında 2012’den
itibaren 23 kilometre modüler beton duvar, 108
kilometre kafes tel-fens teli, 386 kilometre hendek, 80
kilometre toprak set inşa edildi. 423 kilometrelik
bölümde hudut aydınlatması yapıldı ve 1450 kilometre
hudut devriye yolu ıslah edildi. Suriye sınırı fiziki
güvenlik sistemi güçlendirme çalışmalarına yaklaşık 300
milyon lira harcandı. 168 kilometre modüler beton
duvar inşası çalışmaları ise sürüyor.
HÜRRİYET
GÖZETLEME TAKVİYESİ
Ele geçirilen petrol miktarı 5.5 milyon litre
Sınır birlikleri, Mobil Keşif Gözetleme Sistemi, Tank,
ZMA, ZPT gibi araçlarla takviye edildi.
Rusya'nın, Türkiye, Suriye’de IŞİD üzerinden kaçak
akaryakıt alıyor” iddialarına Türk Silahlı Kuvvetleri’nden
(TSK) yanıt geldi. TSK, Suriye sınırında 2011 yılından bu
yana 5.5 milyon litre kaçak akaryakıt ele geçirildiğini
bildirdi.TSK, Suriye’de iç karışıklık çıkmasından bu yana
911 kilometrelik sınırda yaşanan gelişmelerle ilgili
bilanço yayımladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Türkiye
IŞİD’den kaçak yollarla petrol alıyor” iddialarına yanıt
niteliğinde bilgilerin yer aldığı bilançodan bazı bölümler
şöyle:
909 YABANCI TERÖRİST
Türkiye-Suriye sınırında akaryakıt kaçakçılığının genelde
katır sırtında, Asi nehri üzerinden sal, bidon gibi
malzemeler ve gizli boru hattıyla yapıldığı, 2011 yılından
bugüne kadar 5 milyon 516 bin 460 litre kaçak akaryakıt
ele geçirildiği vurgulandı. TSK bilgi notunda bu yılın ilk
11 ayında 54 farklı uyruktan 909 yabancı teröristin
yakalandığı da belirtildi.
Son 5 yılda sınır hattında 60 bin 67 olay meydana
gelirken, 6 bin üzerinde muhtelif silah, 4 ton esrar, 1,6
milyon adet uyuşturucu hap ve 22 milyon paket sigara
ele geçirildi. Kimi zaman bir günde Suriye’den kaçak
giriş yapmaya çalışırken yakalananların sayısı 500’ü
buldu.
KÖSTEBEK ÖNLEMİ
Sınırda alınan önlemler nedeniyle kaçakçıların yöntem
değiştirdiği, ‘Köstebek’ adı verilen makinelerle yerin 510 metre altından boru döşenerek faaliyetlerini
sürdürmek istedikleri kaydedilen TSK raporunda,
“Köstebek yöntemine karşı alınan tedbirler sonucunda
2014 yılından itibaren 387 kilometre akaryakıt nakil
borusu imha edildi. Suriye hududunda 2014 yılında ele
geçirilen akaryakıt miktarı 3 milyon 201 bin 291 litre
iken 2015 yılı ilk 11 ayında bu miktar sadece 29 bin 369
litre olarak tespit edildi” bilgisine yer verildi.
MİLLİYET
Suriye sınırında 4 Hudut Alayı, 12 Hudut Taburu, 37
Hudut Bölüğü, 139 Hudut Karakolu görev yapıyor. Bu
birliklerde takviyelerle birlikte görev yapan personel
sayısı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda hudutlarda görev
yapan personelin yaklaşık yüzde 30’u.
Kurtulmuş'tan flaş açıklamalar
Suriye sınırındaki kaçakçılık, yasad ışı geçiş olayları ve
çatışmalarda 8 TSK personeli şehit düştü, 103 personel
yaralandı. 8 Türk ve 22 Suriye vatandaşı öldü.
"(Musul'daki Türk askeri varlığı) Başından itibaren
merkezi Irak hükümetiyle Türkiye irtibatlı olarak eğitim
konusunda hareket ediyor. Bunun giderilmesi için önce
Milli Savuma Bakanımız, Iraklı mevkidaşıyla görüştü
arkasından Sayın Başbakanımız Irak Başbakanı Sayın
İbadi'ye bir mektup kaleme aldı. Mesele planlı bir askeri
SINIRA BETON DUVAR
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Rusların
Akkuyu'dan kolay kolay vazgeçeceklerini
zannetmiyorum. Ben Akkuyu için konuşmanın erken
olduğu kanaatindeyim" dedi.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
3
HABERLER –09/12/2015
eğitimin bir parçasıdır, uzun süredir orada Türkiye
bulunmaktadır. Bu eğitimleri vermektedir."
- (Türkiye'nin DAEŞ ile petrol ticareti iddiası) Tam bir
zırvadır. Türkiye'nin hiç bir terör örgütünden petrol almak
gibi bir durumu olamaz. Bu Türkiye'ye karşı iftiradır.
Türkiye hükümetine karşı, Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanına karşı açık, aleni bir iftiradır. Bunu
kabul etmek mümkün değildir.
- (Akkuyu Nükleer Santralinin durumu) Akkuyu Nükleer
Santraliyle ilgili konuşma için erken olduğu
kanaatindeyim. Rusların da Akkuyu'dan kolay kolay
vazgeçeceklerini zannetmiyorum. Nasıl ticarette çaresiz,
tek kapıya muhtaç değilsek, Türkiye'nin nükleer
santraller konusunda da tek bir ülkeye, tek bir ülkenin
teknolojisine mahkum olmadığını açıkça ifade etmemiz
lazım. Türkiye'nin bu taleplerini karşılamaya hazır da
dünyada çok sayıda ülke, çok sayıda şirket olduğunu
biliyoruz. Ben Akkuyu için konuşmanın erken olduğu
kanaatindeyim."
SABAH
Türkiye'ye yeni pazarlar kazandıracak
güzergah
Rusya’ya alternatif güzergah Hazar Transit Koridoru
taşıma maliyetini düşürecek. Türkiye’ye yeni pazarlar
kazandıracak bu güzergah, 800 milyar dolara ulaşacak
AB-Çin ticaretinin geçiş yolu olacak.
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginliğin iki ülke
arasındaki ticarete ve sınır kapılarına sıçraması
sonrasında Türk lojistik sektörü Hazar Transit
Koridoru'na rotayı çevirdi. Rusya geçişine göre hem
daha hızlı hem de daha uygun fiyatlı olan Hazar Transit
Koridoru, aynı zamanda Türkiye'nin yeni pazarlara
ulaşması noktasında da büyük avantaj sunuyor.
RUSYA BYPASS
Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) tarafından hazırlanan
'Hazar Transit Koridoru' raporuna göre, Avrupa'yı
Türkiye üzerinden Çin'e bağlayacak olan güzergah,
Türkiye'yi bölgesinde bir lojistik üssü haline getirecek.
Türkiye ile Çin arasındaki dış ticaret 24 milyar dolarken,
bu rakamın 2020 yılında 100 milyar dolara çıkması
bekleniyor. Avrupa ile Çin arasında yapılan ticaret ise
2020'de 800 milyar dolara çıkacak. Hazar geçişi
üzerindeki ülkelerin Türkiye'nin Rusya ile sıkıntı yaşanan
ticaretine çözüm olabileceğini belirten HASEN Uzmanı
Zafer Acar ise "Güney Koridoru'ndan bir malın Çin'den
Avrupa'ya ulaşması 25-30 gün sürerken, bu süre Kuzey
Koridoru'nda 15 gün, Hazar Transit Koridoru'nda ise
12-13 gün sürüyor. Hazar Transit Koridoru'nun maliyeti
de Rusya üzerinden geçen yolun maliyetinin yarısında
bile az" dedi.
Hazar Transit Koridoru ile Türkiye'nin Asya ve Avrupa
arasındaki ticaretten de kazançlı çıkabileceği
belirtilirken, bunun için Türkiye'nin Bakü-Tiflis-Kars
hattının kendi tarafında kalan 76 kilometrelik inşaatını
bir an önce bitirmesi gerekiyor.
SABAH
17 Aralık’ın beynine kelepçe
FETÖ'nün beyin takımına yeni darbe! Başbakan ve
bakan dinleten/izleten 17 Aralık darbe girişiminin 27
aktörü İstanbul merkezli 13 ildeki operasyonla gözaltına
alındı
İstanbul merkezli operasyon aralarında Ankara'nın da
bulunduğu 13 ilde yapıldı. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın talimatıyla sabah saatlerinde başlayan
operasyon kapsamında haklarında yakalama kararı
çıkarılan 28 kişiden kayıp Hamza Tosun dışında 27'si
gözaltına alındı. Eski Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM)
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire
Başkanı Mehmet Yeşilkaya, yardımcısı Osman Balcı,
EGM KOM Daire Suç Gelirleriyle Mücadele Şube
Müdürü Alparslan Çalışkan, eski İstanbul Mali Suçlarla
Mücadele eski Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu,
izlemelerin İstanbul ayağının baş uygulayıcısı
başkomiser Mehmet Akif Üner ve polis Ahmet Usta
gözaltına alınanlar arasında.
Paralel yapı operasyonunda yeni gelişme
DİNLEYİP SERVİS ETTİLER
Biri Diyarbakır'da gözaltına alınan şüpheliler, 17 Aralık
sürecinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı
başbakanken, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar'ı, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan'ı dinletmek ve izletmekle suçlanıyor. İddiaya
göre; şüpheliler Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızı
Sümeyye ve oğlu Ahmet Burak Erdoğan'ın yurtdışı
girişçıkışlarına yönelik çalışma yaptı. İşadamı Rıza
Sarraf ile eşi şarkıcı Ebru Gündeş'in özel telefon
görüşmelerini dinledi ve servis etti. Ankara'da gözaltına
alınan eski EGM Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
4
HABERLER –09/12/2015
Mücadele Dairesi Başkanı Mehmet Yeşilkaya ve
ekibinin; bilgisayarlardan izinsiz veri transferi yaptığı ve
hard diskleri geri döndürülemez şekilde sildiği iddia
ediliyor. Soruşturma, hükümete darbe girişiminde
bulunma, örgüt kurma, örgüte üye olma, devlet
büyüklerine karşı yasadışı dinleme ve takip yapma, özel
hayatın gizliliğini ihlal gibi suçlamalarla 2 ayrı dosya
üzerinden yürütülüyor. Soruşturmada adı geçen 10
şüpheli daha var. Aralarında İstanbul Organize ve Mali
Şube müdürleri Nazmi Ardıç ile Yakup Saygılı'nın da
olduğu bu isimler, daha önceki FETÖ soruşturmaları
kapsamında tutuklu. Bu 10 polisin ifadesine
başvurulacak.
Hakkında yakalama kararı olan eski İstanbul Emniyeti
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Hamza
Tosun kayıp. 17 Aralık öncesinde, Gülen'in sağ kolu
Sinan Dursun'un aradığı Tosun, adreslerinde
bulunamadı. Daha önce gözlatına alınıp serbest
bırakıldığında "Çok ağrıma gitti" diyen Tosun'un 3 ay
önce yurtdışına kaçtığı öne sürüldü.
SİVAS'TA HİMMETÇİ İŞADAMLARINA DARBE 12
GÖZALTI
Eski KOM Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, polislere
sürekli "Ayağımda kireçlenme var. Oturunca ağrıyor"
diyerek volta attı.
Sivas merkezli 4 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör
Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/ PDY)
operasyonunda, 12 kişi yakalandı. Alınan bilgiye göre, İl
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Şubesi ekipleri, "Hayırsever vatandaşların dini
duygularının istismar edilerek arsalarının paralel yapıya
kazandırılması, imam hatiplere tahsis edilmiş arsa ve
okulların kumpas yoluyla FETÖ/ PDY yapılanmasındaki
kuruluşlara tahsis edilmesi" iddiaları üzerine Sivas
merkezli operasyon başlattı. Operasyon kapsamında
aralarında işadamı, şirket ve dernek yöneticilerinin de
bulunduğu, Sivas'tan 9, Ankara, İstanbul ve
Erzincan'dan birer kişi gözaltına alındı. Zanlıların
emniyetteki sorguları devam ediyor. Öte yandan,
operasyon kapsamında bazı kişilerin de ifadelerine
başvurulduğu öğrenildi.
ÇORLU'DA DA 23 GÖZAL
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 1
yıldır yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ'ye üye
olma ve suç örgütüne kaynak aktarma suçlarına ilişkin
Çorlu ve İstanbul'da eşzamanlı yapılan operasyonda,
aralarında işadamları ve avukatların bulunduğu 23 kişi
gözaltına alındı. Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü
Kaçakçılık ve Organize Suçlarlar Mücadele Şube
Müdürlüğü ile Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık
ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği Ekipleri
tarafından, sabah erken saatte başlatılan operasyonda
gözaltına alınan kişiler Çorlu Devlet Hastanesi'nde
alınan doktor raporlarının ardından Tekirdağ İl Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldü. Operasyon kapsamında Avukat
M.K. ve K.Ş. ile işadamları T.E., A.Y., Ö.T., T.K., G.P.,
M.K., M.K., M.B. Çorlu'da, T.K. ise İstanbul'da gözaltına
alındı. Yapılan operasyon ile ilgili başlatılan soruşturma
devam ediyor.
SIFIRCI BAŞKOMİSER DE VAR
Daha önce gözaltına alındığında giydiği tişörtle paralel
şov yapan M. Akif Üner de yakalandı.
HARD DİSKLERİ SİLMİŞ
STAR
FETÖ İle PKK'nın cami projesi!
PKK’lı teröristler Diyarbakır Sur’da güpe gündüz cami
yaktı. Gerçek ortadayken HDP-PKK suçu yine devlete
atmaya kalkıştı. Paralel medya da manşetiyle bu
ihanete ortak olunca plan ortaya çıktı.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde saldırılarını yoğunlaştıran
terör örgütü PKK'nın, 500 yıllık tarihi Kurşunlu Camisini
yakmasını gizlemeye çalışan HDP-Paralel Yapı ittifakı,
görüntüler ortada olmasına rağmen ibadethaneyi
emniyet güçlerinin yaktığı yalanını dillendirdi.
PKK ve HDP ile işbirliği yapan Paralel medya, Tahir
Elçi'nin öldürülmesine vurgu yaparak, 'Dün Tahir bugün
Tarih' manşeti attı ve camiyi yakan PKK'yı değil, devleti
suçladı. Terör örgütünü temize çıkaran Zaman,
Cumhuriyet ve Özgür Gündem, kurdukları kirli ittifakla
devleti suçladı.
YÜKSEKDAĞ'IN YALANI!
Sırtını terör örgütüne dayadığını açıkça söyleyen HDP
Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise bu kirli oyunun
siyasi figüranlığına soyundu.
Tarihi caminin PKK tarafından yakıldığına dair İHA
görüntüleri olmasına rağmen Meclis çatısı altında
konuşma yapan ve PKK avukatlığına soyunan
Yüksekdağ, 'Devlet helikopterle ateş etti, cami yakıldı'
yalanını hiç çekinmeden söyledi.
FETÖ'NÜN FAİLİ MEÇHULLERDE BAĞLANTISI
ARAŞTIRILIYOR
'ÇOK AĞRIMA GİTTİ' DİYEN TOSUN FİRARDA
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
5
HABERLER –09/12/2015
PKK'nın aylardır şehri tahrip etmesine ses çıkarmak bir
yana destek veren HDP'li Diyarbakır Belediyesi de,
şehrin UNESCO Kültür Mirası içinde yer aldığını
hatırlayıp, caminin tahrip edilmesinden dolayı
UNESCO'ya şikayette bulunacağını açıkladı.
STAR
Bülent Turan'dan Figen Yüksekdağ'a
sert tepki!
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "hendekler
kapatılsın' diyemeyenlerin delilsiz peşin hükümlerle
teröristleri aklama çabalarının ibretlik olduğunu" ifade
etti. Turan, "Bir kez olsun Figen Yüksekdağ'dan terör
örgütüne 'durun', hendeğe çıkıp 'bu yaptığınız en çok
Kürtlere zarar veriyor' dediğini duyduk mu? HDP'ye
düşen öncelikle bu hendeklerin varlığını sorgulamasıdır.
Çünkü bölgede barışa, huzura tehdit olan hendekler ve o
hendeklere sahip çıkan siyasilerdir." dedi.
Turan, yaptığı yazılı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı
Figen Yüksekdağ'ın dün grup toplantısındaki
konuşmasında, Diyarbakır Fatih Paşa (Kurşunlu)
Camii'nin yakılması iddialarına yanıt verdi.
Yüksekdağ'ın, caminin yakılması hakkında teröristleri
aklamaya çalıştığını belirten Turan, sözde görgü
tanıklarının ifadesine dayandırdığı beyanının devamında
"gençler" diye tabir ettiği teröristlerin helikopteri
olmadığını söylediğini ve güvenlik güçlerini hedef
gösterdiğini kaydetti.
Bu dilin asla kabul edilemeyeceğini ifade eden Turan,
açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Milletimizin bu
yalanlara, iftiralara karnı tok. HDP yöneticilerinin ne
olursa olsun suçu başkalarına atma çabasının
farkındayız. Bu artık çok trajikomik bir hal almaya
başladı. Anadolu Ajansı'nın servis ettiği görüntüler
ortadayken, muğlak görgü tanığı ifadeleriyle devleti
suçlamak gerçekten içler acısı. PKK'nın sicili ortada.
Cami yakacak kadar milletin değerlerine karşı olan bu
örgütün Suriye'de medeniyetimizin miraslarını bir bir yok
eden DAEŞ'ten farkı olduğunu söyleyebilir miyiz? Al
birini vur ötekine! 'Hendekler kapatılsın' diyemeyenlerin
delilsiz peşin hükümlerle teröristleri aklama çabaları
ibretliktir. Meclis'te vekil sayısı büyük oranda düşen
malum parti, 1 Kasım'da milletimizin 'terörden uzak dur'
mesajını göz ardı ediyor ve teröristlerin avukatlığını
yapmaya devam ediyor. Yapsın. Bu tarz devam ederse
millet, bunları tarihin çöplüğüne adım adım gönderecek.
ki güvenlik güçleri de terörle mücadelenin gereği olarak
tedbir alacaktır. Bir kez olsun Figen Yüksekdağ'dan
terör örgütüne 'durun', hendeğe çıkıp 'bu yaptığınız en
çok Kürtlere zarar veriyor' dediğini duyduk mu? HDP'ye
düşen öncelikle bu hendeklerin varlığını sorgulamasıdır.
Çünkü bölgede barışa, huzura tehdit olan hendekler ve
o hendeklere sahip çıkan siyasilerdir.
YENİ ŞAFAK
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın
açıklama yapıyor
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın gündeme
ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
Kalın'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Kaynak ülkelerin sorunu kaynağında tespit edip burada
sorunu çözmesi daha doğru olur. Sorun bize
yansımadan orada çözülebilir, bu önlemleri almadan
Türkiye'ye geçişe izin veriyorsunuz ithamları kabul
edilemez.
Kendi ulusal kaynaklarımız açısından ifade etmek
gerekirse bütün sınır bölgelerinde 50 bine yakın görevli
sınır güvenliğini sağlamaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımıza itham edilen açıklamalara
da değinmek isterim. Bu konuda pek çok açıklama
yapıldı bu iddiaların gerçeklerle ilgisi olmadığı açıkça
ortaya çıktı. Maalesef merkezinde DAİŞ olan bir
propaganda savaşı ile karşı karşıyayız. Kimlerin
DAİŞ'den petrol aldığını açıkça görüyoruz. Yaptırım
listelerinde bu isimleri görüyoruz. Bu detayların hespsi
bizim elimizde var. Hangi ülke DAİŞ'den petrol alıyor
bizim elimizde var bu trafiğin Esed rejimi ile yürütüldüğü
ortada.
2014 yılından beri TSK Irak güçlerine eğitim
vermektedir. Bununla ilgili Sayın Başbakanımız
mevkidaşına bir mektup gönderdi. İlgili birimlerimiz bu
konuyu takip ediyor. Bizim Irak'ın toprak bütünlüğünden
yana tavrı nettir. Bu nedenle Irak hükümeti ile yakın
temasta olduk. Burada temel mesele DAİŞ konusunda
kararlı bir tutumun sergilenmesi ve gerekli desteğin
verilmesidir.
Sokağa çıkma yasağı tabii ki kimsenin isteyeceği bir
yöntem değildir ancak sokağa çıkma yasağı bir sonuçtur,
sebep değil. Hendek kazar, teröre devam ederseniz tabii
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
6
HABERLER –09/12/2015
YENİ ŞAFAK
Davutoğlu: Beş anı hiç unutmadım
Başbakan Davutoğlu, "Kadına Yönelik Şiddetin
Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi
Hızlandırma" konulu toplantıda unutamadığı beş anı
anlatırken duygusal anlar yaşadı. Davutoğlu, kadına
yönelik şiddetin her ülkeye, her millete, her inanç
grubuna ait küresel bir problem olduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu, "Kadına Yönelik Şiddetin
Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi
Hızlandırma" konulu toplantıda "Hepimizin sorumluluk
alması gereken bir alan kadına karşı şiddet. Sosyal bir
mesele olarak şiddeti, özelde de kadına yönelik şiddeti
konuşmak gerçekten derin bir hüzün ve üzüntü vesilesi"
dedi. Davutoğlu unutamadığı beş anı anlatırken
duygusal anlar yaşadı. Başbakan Davutoğlu'nun
konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Hepimizin sorumluluk alması gereken bir alan kadına
karşı şiddet. Sosyal bir mesele olarak şiddeti, özelde de
kadına yönelik şiddeti konuşmak gerçekten derin bir
hüzün ve üzüntü vesilesi. Ancak biliyoruz ki bu meseleyi
konuşmamız gerekiyor ve konuştukça değerler
sistemimizdeki aşınmanın boyutları daha çok ortaya
çıkıyor. Kadına karşı şiddet yeni bir olgu değil. Ancak
modernleşmeyle birlikte sadece kadına karşı değil, tüm
şiddet öğlelerinin ve çeşitlerinin bir davranış kalıbı haline
dönüştüğünü, gelişen iletişim teknolojileri nedeniyle daha
iyi görebiliyoruz ve daha farkında olabiliyoruz.
"Bu zulme karşı artık bir dur diyelim"
Bugün Türkiye'de 2 milyon 300 bin Suriyeli mülteci var.
Bunların büyük bir çoğunluğu kadın ve çoğu da eşini,
babasını kaybedip Türkiye'ye gelen kadınlar. Bunların
çoğu genç kız, okumak, geleceğe bakmak isteyen genç
kızlar. Hala Suriye'de bombardıman devam ediyor. Hala
Suriye'de DAEŞ terör örgütü ve o terör örgütü ile birlikte
kendi halkını katleden bir rejim hüküm sürüyor. Buradan
BM Kadın Konferansı çerçevesinde dünyaya
sesleniyorum; kadına karşı şiddetin en fazla cereyan
ettiği Suriye'deki bu rejime ve bu zulme karşı artık bir
'dur' diyelim.
"Beş anı hiç unutmadım"
Dışişleri bakanıyken yaşadığım beş anı var ki o
kadınların gözündeki hüznü unutamam. Gazze'de Şifa
hastanesinde bombalamada hayatını kaybeden kadın.
Bombalama başlamıştı, Şifa hastanesine gittik. Bir baba
kızının cesedinin gördüğünde bibirimize sarılarak
ağladık.Suriye'den gelen mültecilerin kampını ziyaret
ettiğimizde iki bacağını kaybeden bir kızımız bana
dönüp şöyle dedi " Bana ortopedik bacak alır mısınız?"
zaten talimat verilmişti.
Üçüncü hadise ise Srebrenista'nın 20. yılı nedeniyle
Bosna'ya gittiğimde yaşlı bir kadın "Ahmet bey" diye
bağırdı. İki oğlumu gözümün önünde öldürdüler. Bana
işkence yaptılar, kızlarımı alıp götürdüler. Evinde hala
kurşun izleri vardı. Yüzündeki her izde bir gözyaşı izini
hisettim.
Yirmi yıl sonra Somali'ye inen ilk uçaktaydık. Gittiğimiz
sahra hastanesinde bir kadının çocuğu susuzluktan
ölmek üzereydi. Bize tahsil edilen araçla kendisini Türk
hastanesine gönderdik ama çocuğu yolda ölmüş
olduğunu öğrendik. Arakan'da Müslümanların olduğu
bölgeye heyetle gittik. Yanmış evler, köyler tam bir
sefalet vardı. Kadınlar küçük bir mektubu bize
ulaştırmak için birbirlerinin üzerine basarak geliyordu.
Bu manzaralar benim hiç unutmadım. Kadın tarih boyun
nasıl nezaketin sembolüyse şiddet de barbarlığın,
zulmün adıdır. Bugün burada toplananlar sadece bir
konuya ele almakla kalmıyorlar, insanlığın vicdanını,
sevginin dilini ele alacaklar.
"İlk sesi her zaman biz vereceğiz"
Başında bulunduğum Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
adına ve 78 milyon tarih boyunca vicdanın sesi olmuş
bir millet adına şunu ifade ediyorum ki dünyanın
neresinde olursa olsun herhangi bir kadının çığlığı bize
ulaştığında, o çığlığın yanında önce Türkiye
Cumhuriyeti Devleti olacaktır ve o çığlığa ilk sesi her
zaman biz vereceğiz. Savaşlardan krizlerden ilk
etkilenen kadınlarımız, kızlarımız oluyor. Paris'teki son
kanlı saldırıda camdan sarkan kadın hepimizin
zihinlerine kazındı. O saldırıda Elif Doğan'ı da kaybettik.
Kadınlar, çocuklar gençler teknelerde sulara dökülüyor.
Çocukların bedenleri paramparça ediliyor.
"Oysa kadınlar merhametin, şefkatin, vicdanın
sembolüdür"
Kızlar terörist olmak, canlı bomba olmak üzere meçhul
dağlara kaldırılıyor. Maalesef dünya istemediğimiz
kadar kadına yönelik şiddet görüntüleriyle dolu. Oysa
kadınlar merhametin, şefkatin, vicdanın sembolüdür.
Kadın, bu merhametiyle tarihin öznesi olmalıdır.
Kadınların merhametine, şefkatine atıfta bulunursak o
zaman dünya çok daha yaşanır bir dünya olacaktır.
İnsanlık baştan ayağa vicdan kesilir böyle bir durumda.
"Eminim ki Türk yargısı da bu konuda güçlü kararlar
alacaktır"
Türkiye'de kadınlarımıza karşı şiddetin sembol ismi
haline gelen sevgili Özgecan kızımız... Dava sonucu ne
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
7
HABERLER –09/12/2015
olursa olsun, bu elim olaydan ötürü yüreğim hala
soğumadı. Buradan Özgecan'ın o koca yürekli anne ve
babasına bir kez daha saygı ve hürmetlerimi iletiyorum.
Bir daha kadına hiçbir el kalkmasın diye biz, gerekli her
türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Eminim ki
Türk yargısı da bu konuda üzerine düşeni yapıp,
kadınların bir daha mağdur edilmesine izin vermeyecek
güçlü kararlar alacaktır.
"Kadına yönelik şiddet küresel bir problemdir"
Şiddeti hayattan arındırmanın yolu başkalarının
hukukunu çiğneyecek yollara asla müsaade
etmemektedir. Siyasetin esası insan onuruna sahip
çıkmaktır. Kadına karşı şiddetin temelinde, kültürel
kodlar, sosyoekonomik durum, eğitim, çevre gibi birçok
faktörün yattığını hepimiz biliyoruz. Kadına yönelik şiddet
her ülkeye, her millete, her inanç grubuna ait küresel bir
problemdir. Bu problemin çözümü elbette çok boyutlu bir
mücadeleyi de gerektirir.
YENİ ŞAFAK
Toprak bütünlüğü hassasiyeti iletildi
Davutoğlu’nun Irak Başbakanı El İbadi’ye mektubu ve
savunma bakanlarının telefon görüşmesinin ardından
Çavuşoğlu da, Iraklı mevkidaşı el Caferi'yi arayıp
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne hassasiyetini iletti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Irak Başbakanı Haydar
el İbadi'ye yazdığı mektubun ardından Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu da önceki akşam Iraklı mevkidaşı
İbrahim el Caferi ile görüşerek Türkiye'nin Irak'ın toprak
bütünlüğüne saygısını bir kez daha vurguladı.
Çavuşoğlu, “Türkiye'nin faaliyetlerinin Irak'ın IŞİD ile
mücadelesine katkı sağlama hedefini güttüğünü” de
mevkidaşına aktardı. Edinilen bilgiye göre Türkiye,
intikali durdurarak iyi niyet gösterse de Irak hükümetinin
bu tavrını maksatlı ve provokatif değerlendiriyor.
Türkiye, bölgedeki diğer güçlere oranla Musul'da
peşmergeyi eğiten personeli ve eğitim kampını koruma
amacıyla TSK'nın büyük bir güçle bölgede
bulunmasının “haklı gerekçelere” dayandığından
hareketle geri adım atmayacak. Yine IŞİD teröründen
en çok zarar gören ülkeler arasında bulunan Türkiye'nin
bu haklılığı Irak yönetimi ve müttefik ülkeler nezdinde
anlatılacak. Irak hükümetinin olası BMGK'ya
başvurması halinde ise, Türkiye konunun takipçisi
olacak ve bu gerekçelerini BMGK nezdinde de
muhataplarına aktaracak. Ankara'da da trafik devam
edecek. Bugün IKYB Başkanı Mesut Barzani ve hafta
içinde de Irak Savunma Bakanı Halid El Ubeydi
Türkiye'ye gelecek.
İbadi NATO'ya şikayet etti
İran etkisindeki Irak hükümeti Türkiye karşıtı çıkışlarına
dün de devam etti. Irak Bakanlar Kuruyu dün Musul'daki
Türk askeri konusunda Birlemiş Milletler Güvenlik
Konseyi'ne şikayette bulunma kararı aldı. Irak
Başbakanı Haydar el-İbadi ise NATO Genel Sekreteri
Jens Stoltenberg'i arayarak Türkiye'yi şikayet etti. BM
ise Türkiye ile Irak'a diyalog çağrısı yaptı. BM Güvenlik
Konseyi üyeleri ise dün gece saatlerinden Rusya'nın
talebi üzerine bir toplantı yaparak Türkiye'nin Irak ve
Suriye'deki faaliyetlerini ele aldı. Toplantı basına kapalı
oldu.
Bakanlar görüşecek
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin, Irak'ta Musul'un Başika
bölgesinde yürüttüğü eğitim faaliyeti konusunun, iki ülke
Milli Savunma Bakanları arasında ele alınmasının ve
Başika'daki Türk askeri personel sayısının artışı veya
indirimi konusunda gerekli düzenlemenin sağlanacak
mutabakata göre yapılmasının öngörüldüğünü açıkladı.
Musul'da peşmergelere eğitim veren TSK personelinin
“nöbet değişimi” intikali yapılırken, Türkiye, Musul'daki
asker sayısını da arttırmıştı.
HAKLI GEREKÇELERLE
Ankara'da, Türkiye'nin bölgede olmasını, bölgede etkin
varlık gösteren İran'ın istemediği ve hükümetin tepkisini
de bölgede IŞİD'e karşı Irak ordusuna komuta eden
İranlı Şiilerin yönlendirdiği görüşü hakim. Musul'da hiçbir
izin almaksızın ABD askeri başta olmak üzere çok
sayıda yabancı askeri gücün bulunduğu, buna karşın
kimseye gösterilmeyen tepkinin Türk askerine
gösterilmesinin de bu doğrultuda okunması gerektiği
belirtiliyor.
BMGK'DA ANLATILACAK
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
8
Download