Slayt 1 - Yeni Yüzyıl Üniversitesi

advertisement
Tuğba ERSÖZ
1981:Doğum yeri
İZMİR
1999:Mezuniyet İmam
hatip Lisesi
1999:100.Yıl
Üniversitesi
Radyoloji
2011:Yeni Yüzyıl
Üniversitesi
Tıbbi Görüntüleme
Teknikleri
112105035
TEMEL ATOM VE ÇEKİRDEK FİZİĞİ
 Atom; Maddenin, kimyasal değişimlerle bölünemeyen en küçük
parçasıdır. Yunancadaki atomos sözcüğünden türemiştir. Aynı ya da
farklı element atomlarından bir ya da birkaçı bir araya gelerek
maddenin molekül yapısını oluşturur. Bu nedenle atom, maddenin
temel öğesidir. 1803′ te İngiliz fizik ve kimyacısı John Dalton ‘un
ortaya attığı varsayım, üç ana düşünceye dayanıyordu:
1) Kimyasal elementler, bilinen kimyasal değişimlerle bölünemeyen
ve tüm özelliğini koruyan “atom” adındaki taneciklerden oluşur.
2) Aynı kimyasal elementin atomları, kütle, ağırlık ve her yönden
özdeştir. Bu yüzden her element, kendi atom ağırlığıyla tanımlanır.
3) Öteki tüm kimyasal bileşikler aynı ya da farklı element atomlarının
belirli oranlarda bir araya gelmesiyle oluşur.
 Bu varsayım, atom fiziğinin temel büyüklüklerinden biri
olan atom ağırlığı kavramını da ortaya çıkardı. Bugün
tanecik bombardımanlarıyla parçalanabilen ve küresel
olduğu düşünülen atomun büyüklüğü konusunda değişik
yöntemlerle elde edilen verilerden yarıçapının olduğu
saptandı. Ancak her elementin atomu, ona özgü
büyüklüktedir. Ortada yarıçapı 10-14 (atomun
yarıçapından 10.000 kez daha küçük) olan çekirdek
bulunur. Atomun hemen hemen tüm ağırlığı çekirdekte
toplanmıştır. Çekirdeği kuşatan yörüngelerde elektronlar
dolaşır. Çok büyük hacimdeki atom, boş bir uzay
biçiminde değerlendirilmemelidir.
 Örneğin çekirdek, yarıçapı 1 cm lik bir bilye oluncaya dek
büyültülebilseydi atom, yarıçapı 100 m’ lik dev bir küreye
dönüşürdü. Tümüyle kuramsal bir kavram olan atomun
varlığı, ancak etki ve sonuçlarıyla anlaşılır. Doğada varlığı
bilinen element atomlarının sayısı 92′ dir.
Laboratuarlarda yapay üretilenlerle birlikte, bu sayı
artmaktadır.
 Çekirdek fiziği veya nükleer fizik fiziğin atomun
çekirdeğini inceleyen dalıdır. Başlıca 3 amacı vardır:
Temel parçacıkları (proton ve nötron) ve etkileşimlerini
incelemek Çekirdek özelliklerini sınıflandırmak,
değerlendirmek Teknolojik gelişmeler sağlamak
 Atom çekirdeğini ve temel tanecikleri, aralarındaki
etkileşimler açısından, düşük enerjiler alanında inceleyen
fizik dalıdır (çekirdek fiziği de denir). Nükleer fizik, İkinci
Dünya savaşının sonundan beri çok büyük bir gelişme
gösterdi. Nükleer fizik, doğal bir radyoaktif kaynaktan
çıkan a tanecikleriyle (helyum çekirdekleri) azot
çekirdeklerinin bombardıman edilerek yapay dönüşümün
(transmütasyon) gerçekleştirilmesinden sonra XX. yy’ ın
başlarında doğdu. Ama doğal kaynaklardan yayınlanan
taneciklerin enerjisinin yetersiz kaldığı çok çabuk ortaya
kondu ve fizikçiler, 1930′dan başlayarak bu tanecikleri
doğrudan doğruya oluşturmaya ve hızlandırmaya
yöneldiler. İlk doğrusal hızlandırıcı 1931′de gerçekleştirildi
 Rutherfort atom modelinden söz ederken
atomun çekirdek çapının yaklaşık 10-13-10-12
mertebesinde olduğundan söz etmiştik.
Aslında atom çekirdeğinin büyüklüğü ile kütle
numarası arasında bir ilişkinin olduğu
deneysel çalışmalarla gösterilmiştir.
 Atomun parçalanamaz olduğu düşüncesinin yıkılışı
Becquerel’in X-ışınmları üzerinde yaptığı çalışmalar
ile başlar. Becquerel bir uranyum bileşiği olan
potasyum uranil sülfat bileşiği ile yaptığı
denemelerde bu bileşikten yayılan ışımaların bilinen
X-ışınlarından farklı olduğunu gözlemledi. Bu ışınlar
maddeden geçiyor ve havayı iyonlaştırabiliyordu. Bu
yeni ışımaya Marie Curie tarafından sürekli ışıma
anlamına gelen radyoaktivite adı takıldı. Marie Curie,
çeşitli uranyum bileşikleri üzerinde yaptığı
denemelerle bu ışımanın bileşik içindeki uranyum
miktarı ile doğru orantılı olduğunu belirledi
 Marie ve Piere Curie birlikte yaptıkları
çalışmalarda benzer ışımalar yapan polonyum ve
radyum elementleri buldular. Fakat radyumun
yaydığı ışıma incelenirken radon adını verdikleri
bir gazın yayıldığını gözlemlediler. Ve aynı
zamanda bu gazla beraber helyum da
bulunuyordu. Helyum bilinen bir elementti. Bu
sonuçlar atomun parçalandığının habercisiydi.
Bu yüzyıllardır aranan filozof taşı olmaksızın, bir
atom bir başka atoma dönüşebiliyor demekti.
Beni
Dinlediğiniz
İçin
Teşekkür
Ederim…
Download