Hidroenerji alanında yapılan çalışmaların koordinasyonunu

advertisement
İSTANBUL, HİDROENERJİ MERKEZİ OLACAK
Hidroenerji alanında yapılan çalışmaların koordinasyonunu
yürütecek olan ‘Dünya Hidroenerji Merkezi’ İstanbul’da
kuruluyor.
İstanbul’daki merkez, gelecekte ABD, Çin, Afrika ve Arjantin’de
açılacak yeni hidroenerji uygulama merkezlerinin yönetimini
üstlenecek. Uluslararası Hidroenerji Derneği Başkanı Prof. Dr.
Nejat Veziroğlu, merkezin İstanbul’da kurulmasını “stratejik
anlamda çok önemli bir gelişme” olarak niteleyerek, “İstanbul,
dünyanın hidrojene geçmesine önayak olacak” şeklinde
konuştu.
Uluslararası Hidroenerji Derneği Başkanı Prof. Dr. Veziroğlu,
“Mayıs ayında vardıkları karar doğrultusunda merkez için
İstanbul’da uygun yer arama aşamasındayız. Merkezin
tamamlanması 3-4 yıl sürecek. Merkezin burada kurulmuş
olması Türkiye’ye büyük bilimsel ve ekonomik avantajlar
sağlayacak” şeklinde konuştu. Merkezle birlikte uluslararası
konferanslar, bilimsel çalışmalar da İstanbul’da düzenlenecek.
Uluslararası Hidroenerji Derneği’nin önerisi, BM Endüstriyel
Kalkınma Teşkilatı ve Enerji Bakanlığı’nın desteği ile geçen
Mayıs ayında İstanbul’da hidroenerji üzerine bilimsel çalışmalar
yapacak bir merkezin kurulması kararlaştırılmıştı.
PETROLE KARŞI HİDROENERJİ
Prof. Dr. Veziroğlu, gelecek 50 yıl içinde petrol, doğalgaz,
kömür gibi fosil yakıtların tükeneceğini ve enerji şirketlerinin 15
yıl içinde petrol ve doğalgaz üretiminde düşüşe geçeceğini
öngörüyor.
Artan dünya nüfusunun enerji ihtiyacının da yükseleceğinin
altını çizen Prof. Dr. Veziroğlu, petrolün yerini alacak en iyi
enerji kaynağının hidroenerji olduğunu savunuyor.
30 yıl önce kurulan Uluslararası Hidroenerji Derneği’nin
hidroenerjinin gerekliliğini kurulduğu 1974 yılından beri
savunduğu dile getirdi.
ÇEVREYE VE DÜNYA BARIŞINA TEHDİT
Fosil yakıtların eko-sisteme ve canlılara verdiği zararların altını
çizen Prof. Dr. Veziroğlu, bunun sonucu olarak iklim değişikliği,
hava sıcaklıklarının artması ve kirlilik kaynaklı doğal felaketlerin
arttığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Veziroğlu, iklim değişikliği, havanın ısınması, asit
yağmurlarının fosil yakıtların doğal sonucu olarak eko-dengeyi
bozduğu tezini yineledi.
Fosil yakıtlar tüm ekolojik zararlarına karşın, tükenecekleri için
çeşitli ekonomik riskler de içeriyorlar. Uluslararası ilişkiler
uzmanları petrolün tükenmesine paralel olarak, özellikle dünya
rezervlerinin çoğunun bulunduğu Ortadoğu bölgesinde, petrolün
başlıca savaş nedeni olacağını savunuyorlar.
TÜKENMEZ VE KİRLETMEZ ENERJİ KAYNAĞI
Hidroenerji ise sudan üretiliyor ve kullanıldıktan sonra yine su
buharına dönüşüyor. Prof. Dr. Veziroğlu, hidrojenin en
randımanlı yakıt olduğunu savunuyor. Hidrojenin, petrolden ve
doğalgazdan yüzde 26 oranında daha fazla verim sağladığını
öne süren Prof. Dr. Veziroğlu, hidrojenin asit yağmurları, hava
ve deniz kirlenmesine neden olmadığını ifade etti.
HİDROENERJİNİN EKONOMİK YÖNÜ
Otomotiv devlerinin hidroenerjiyle çalışan prototip arabalar
üretmeye başladıklarının altını çizen Prof. Dr. Veziroğlu,
hidroenerjinin yakında toplu taşıma araçları, klima ve ısıtma
sistemleri, elektrik santralleri, dizüstü bilgisayarlar ve cep
telefonları gibi alanlara da gireceğini umduğunu söyledi.
Miami University, Elektrik Mühendisliği bölümü öğretim üyesi,
Dr. Nejat Veziroğlu.
Prof. Dr. Veziroğlu, “Ne kadar çabuk hidroenerjiye geçersek o
kadar iyi olacak. İklim değişikliği ve küresel ısınma fosil
yakıtların sonucu. Hidrojen enerjisine döndüğümüzde dünyanın
ısısı normale dönecek ve iklim değişikliğinden dolayı meydana
gelen büyük felaketleri bertaraf edebileceğiz” şeklinde konuştu.
http://www.hidrojenforumu.com/
Download