Performanslar bütünlüğü ile yüksek yaşama gücümüzü sıkılaştırıp

Performanslar bütünlüğü ile
yüksek yaşama gücümüzü
sıkılaştırıpsağlamlaştırmalıyız!
Sağlıklı ve istikrarlı bi yaşam disiplinine sahip olmadıkça, hangi mesleği icra ediyorsak edelim yüksek bir performansa ulaşmamız için
gerekli enerjiyi göstermemiz mümkün değildir. Gerekli enerjinin ortaya çıkması için bu yönde tedavi edici olarak bir disiplinler bütünlüğü
içinde şunları önerebilirim:
Kişi öncelikle kendi yaşama gücünün derecesini tanımalıdır. Cinsel yasaklılığı ve “Toplumsal Yücelim” açlığı hangi aşamadadır, Ne
derecede parçalanmış ve örselenmiştir, Ve cinsel açlığı ile toplumsal yücelim açlığını normal bir doyuma ve dengeye sokmasını bilmelidir.
Bunun içinde her kişi kendi genetiğinde ve geleneklerinde bulunan şu “Performanslar Bütünlüğü”nü geliştirip yaşama gücünü
yükseltmelidir:
1-Beyin Performansı:
Bilinçaltımızı sürekli olarak bilimsel bilince çıkarmaktır. Bu doğa ve toplumun gidişi kanunlarını bilmek ve kendimizle birlikte toplumumuza
uygulamakla başarılabilir. Yani bilimsel bilincimizi sürekli olarak geliştirmek; Performansların başı budur. Çünkü cinsellik ve toplumsal
yücelme performanslarımızı da kapsar ve geliştirir. Diğer performanslarla da motorlaştırıp dengeye sokar.
2-Hareket Performansı:
Yüz binlerce yıldır hareket ile varolan insan, gelişen medeniyet ile hareketsizleşerek bedenine ihanet eder. Bunu mutlaka bol oksijenli, bol
sulu ve güneşli, spor yoluyla telafi etmeliyiz.
3-Cinsellik Performansı:
Üreyim performansı doğanın başlıca performansıydı. Yaşama savaşlarını da kendi içinde derliyordu. İnsan bunu en temel davranışı yaptı.
Ancak doğadan farklı olarak tam tersine, üretim savaşını motorlaştırdı. Üretim ve tüketim azgınlaştıkça her şey tepesi taklak oldu. Cinsellik
kadını güçsüzleştirme -erkeği azgınlaştırma yönünde dengesizleşti. Şimdi bu cinsellik performansını kişi kişi ve toplumca yenibaştan aşk
evliliği temelinde bilimsel bilinçle kendi dengesine oturtmak gerekiyor. Cinselliğimiz böylece insanlaşarak demokratik aile biçimine oturacak
ve her türlü verimliliğimizin temeli olacaktır. Gençler bu yolu bize açıyorlar. Onları izlemeliyiz. Beyin performansıyla birlikte yürütüldükçe
verimi artar.
4-Toplumsal Yücelme Performansı:
İnsan toplumsal yücelme olmadan yaşayamaz. Kısa ve küçük başarılara imza atarak toplumsallığımızı mutlaka geliştirmelisiniz.
5-Beslenme Performansı:
Doğa ile toplumun denklik yasasının kurulduğu 3 milyon yıllık süreçte, atalarımız daha çok bitkisel ve meyvesel besleniyorlardı. Hayvansal
ürünler ve tahıllar-bakliyatlar bunlara sonradan eklendi.
Bu yüzden kanımızdaki asit-baz dengesi vejetaryen ağırlıktadır. Yani asidik değil baziktir. Buna uymak zorundayız, yediğimiz içtiğimiz
daima şifa verici olmalıdır. Ve yüzde 85’i bazik olmalıdır. Hububat ve bakliyat kısmı yüzde 15 kadar olmalıdır. Kırmızı et yağ, şeker, tuz, içki
gibi eğilimlerimize son vermeliyiz. Kızartmalara son vermeli çiğ taze ve haşlama besinleri seçmeliyiz. Bu gün artık bilimce de bunlar her
geçen gün ispat bulmaktadır.
6-Açlık Performansı:
Medeniyet hep obur ve dengesiz beslenen insanlar yetiştiriyor. Oysa beden ve ruh, daima haftada bir iki gün aç kalarak dinlendirilmelidir.
Buna boşaltma diyoruz.
7- Bitki Çayları Performansı:
İçecek konusu da önemli bol su içmenin yanında bitki çaylarını alışkanlık edinmeliyiz. Önleyici tedavi ya da koruyucu olarak alışkanlık
etmeliyiz. Yeşil çay, ada çayı-kekik-papatya ve ıhlamur gibi doğal bitki çayları bir harikadır.
Bu performanslar gerçekleştirebildikçe, birey olmak yoluna girebiliriz. Ve her kişinin kendi doktoru oluşu da böylece gelişecektir. “Sağlık”
derken beden ve ruh bütünlüğü dengesini oluşturmuş, granit temellerde sağlıklı bir toplum olmak ve yaratmak da böyle gelişebilir. Ama ne
yazık ki sistem ne eğitime, ne sağlığa önem vermiyor. Bu yüzden de muazzam bir ekonomi kaybı oluyor. Bundan başkası hastalıktır ve
yalandır. Ve sürünme olacaktır.
Unutmayalım ki: “Mücadelelerin en yücesi kişinin kendiyle olan nefs mücadelesidir.”
Sağlıcakla ve dostça kalın…