İlgili Kanun/md - Çalışma ve Toplum

advertisement
Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2016/1
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK. /57
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2014/15826
Karar No. 2015/29405
Tarihi: 21.10.2015
YILLIK İZİN ÜCRETİ VE GENEL TATİL
ÜCRETİNİN BRÜTTEN NETE ÇEVRİLİRKEN
GELİR
VERGİSİNİNDE
DÜŞÜLMESİNİN
GEREKMESİ

ÖZETİ: Yıllık izin ve genel tatil ücreti alacağı brütten
nete çevrilirken SGK ve işsizlik sigorta priminin
kesilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal
bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının Ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava
dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmaya ait Tuzla - İstanbul adresindeki
işyerinde şoför olarak 16.06.2008-04.11.2011 tarihleri arasında çalıştığım, işveren
yetkililerinin 2011 yılı Ekim ayı sonlarına doğru davacının yanma gelerek şirketin
ÜNSPED AŞ ile birleşeceğini, artık yeniden yapılanmaya gideceklerini, dolayısıyla
işçi çıkartma yoluna gideceklerini beyanla davacının işine son verdiğini iddia ederek
kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının
faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak, davacının işvereninin dava dışı
ÜNSPED AŞ olduğunu, davanm husumet nedeniyle reddini talep ettiklerini,
davacının dava dışı ÜNSPED AŞ ile akdettiği 16.06.2008 tarihli hizmet sözleşmesi
mucibi 16.08.2008 tarihinde tır şoförü olarak müvekkili ÜNSPED AŞ'de çalışmaya
başladığını, müvekkilinin yurt dışı taşımasının azaldığını, yurt dışına iş bulamaz hale
geldiğini, bu nedenle de yurt dışı tır şoförlerinin ihtiyaç duyulan yerlerdeki yurt içi
taşımasına kaydırılmasının kararlaştırıldığım, bu nedenle de davacı işçinin
04.11.2011 tarihinden itibaren Adana Şubesinde yurt içi tır şoförü olarak
345
Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2016/1
görevlendirilmesine karar verildiğini, bu hususa yönelik görev yeri değişiklik
tebligatının davacıya tebliğ edildiğini, davacının görev yeri değişikliğini kabul
etmediğini ve kıdem tazminatı ödenmek suretiyle işten ayrılmak istediğini içerir
dilekçeyi şirkete tevdi ettiğini, davacının dilekçesi istifa hükmünde olduğundan
kabul edildiğini ve buna uygun İAB tanzim edilerek İŞKURA tevdi edildiğini,
Kasım 2011 ücret bordrosu ile 2.834 TL tutarında kıdem tazminatı tahakkuk
ettirilerek davacının banka hesabına yatırıldığım savunarak davanın reddini talep
etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işverenlik işçisi iken iş akdinin feshedildiği,
toplanan delillere göre hizmet süresinin 3 yıl 4 ay 20 gün olduğu, feshin tazminat
ödenmesini gerektirmediği konusunda ispat yükünün işverende olduğu, davacının
iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürdüğü, davalının, davacının Adana'ya
yapılan görev değişikliğini kabul etmediğine ilişkin beyanının istifa olarak kabul
edildiğini savunduğu, davacının Kurtköy şubesinden Adana şubesine yapılan görev
değişikliğini kabul etmemesi çalışma şartlarından aleyhe değişiklik söz konusu
olduğundan işçiyi bağlayıcı nitelik taşımadığı, bu sebeple feshin işçi tarafından haklı
nedenle gerçekleştirildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü
gerektiği, davacının toplanan delillere göre ihbar olunun şirketin sigortalı işçisi
olarak davalı şirket nezdinde çalıştığı, asıl işverenin davalı şirket olduğu, işçilik
alacaklarından davalı asil işverenin tüm hizmet süresine ilişkin sorumlu
bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı,
yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine
karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
î-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici
nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları
yerinde değildir.
2-Yıllık izin ve genel tatil ücreti alacağı brütten nete çevrilirken SGK ve
işsizlik sigorta priminin kesilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2015 tarihinde
oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemece verilen kararın temyizi üzerine, çoğunluk görüşü ile yerel
mahkeme kararı salt "hükme esas bilirkişi raporunda yıllık ücretli izin ve genel tatil
ücret alacakları brüt tutardan nete çevrilirken sadece damga vergisi ve gelir vergisi
kesintisi yapıldığı, SGK primi ve işsizlik sigortası primi kesintisi de yapılması
gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur.
346
Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2016/1
Vergi Uslu Kanunu'nun 11. Maddesi uyarınca "Yaptıkları veya yapacakları
ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam olarak kesilip
ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.
Aynı kanunun 22. Maddesine göre ise "Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir
verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir".
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. Maddesi uyarınca "Kamu idare ve
müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş
ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri,
kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan
ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı
esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak
ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir
vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar".
5510 sayılı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu'nun 80. maddesinde aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında yani hizmet akdi ile çalışan sigortalıların prime esas kazançları ile
prime kısmen veya tamamen tabi olmayan kazançları sayılmış ve hak edildikleri aya
mal edilmek suretiyle prime tabi tutulacakları belirtilmiştir. İdare veya kaza
mercilerince verilen kararlar gereğince ödenen ücret ve benzeri nitelikteki (fazla
mesai, prim, ikramiyeler) ödemelerin de geçmiş süredeki aylar dikkate alınmaksızın
Ödemenin yapıldığı ay itibariyle prime esas tutulması gerekmektedir.
Düzenlemelere göre kesintilerin yükümlüsü işçi, sorumlusu ise işverendir.
Yargı kararı ile hüküm altına alındığında ise, icra baskısı olmadan ödendiğinde
işveren, icra yolu ile ödemede ise artık İcra Müdürlüğüdür.
Görüldüğü gibi kesintinin yapılması ancak tahakkuka ve ödeme yapılmasına
bağlıdır.
Davacı tarafın net talep etmesi, bu kesintilerin de yapılması sureti ile hüküm
altına alınmasını gerektirmez. Zira bu kesinti davacınındır. Kesintiyi ise işveren veya
icra aşamasında İcra Müdürlüğü'nün yapması gerekir. Bu husus kamu
düzenindendir. Kamu düzeni ile ilgili durumda davacının kesintinin eksik yapılması
nedeni ile net talep etmesi karşısında tüm kesintilerin mutlaka yapılacağı şeklindeki
gerekçe, kanunun düzenleme biçimine aykırıdır. Zira kesintiler ancak infaz sırasında
dikkate alınacaktır. Brüt talep etmeyen işçi yönünden bu düzenleme aleyhine
yorumlanmamalıdır. Kaldı ki bilirkişi raporundan sonra kesinti yapmak zorunda
olan işverenin itiraz etmemesi ve temyiz nedeni yapması hakkın kötüye
kullanımıdır. Zira işveren icra baskısı olmadığı durumda kesintiyi yapmak
zorundadır. Oysa alacak ödenmemiş ve kesinti zamanı doğmamıştır. Kesinti
doğmayan ve kesinti yapma yükümlülüğü olan işverenin alacak ile ilgili kesinti
itirazı dinlenmemelidir. Bu nedenle kararın onanması yerine salt bu nedenle
bozulması görüşüne katlanmamıştır. 21/10/2015
347
Download