korunmaya muhtaç çocuklara sağlanan bakım yöntemleri

advertisement
HASAN ENOCAK
178
ABSTRACT
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN
BAKIM YÖNTEMLER
Hasan ENOCAK
ÖZET
lk ça lardan beri tüm toplumlarda “korunmaya muhtaç
çocuklar n" bak m hizmetlerinin sa lanmas , en önemli sosyal politika
problemlerinden biri olmu ve halen de bu niteli ini sürdürmektedir.
Sosyal politikan n kapsam içindeki yoksullar, hastalar, özürlüler,
ya lar ve toplumlar n gelece i olan çocuklar gibi kendi kendine yeterli
olamayan gruplardan birisini olu turan korunmaya muhtaç çocuklar n
bak , daima özel bir önem ta
r. Nitekim, çocuklar n korunmas
sosyal politika tarihinde ilk kanuni düzenlemeler içinde yer alm r.
Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik sosyal hizmetler sunumunda
korunmaya muhtaç duruma gelmi çocu un öz ailesi yan nda bak m ve
korunmas
sa lay
hizmetlere öncelik verilmelidir. Ancak, bu
gerçekle emiyorsa kurum bak , koruyucu aile uygulamas ve evlatl k
gibi de ik bak m türlerine ba vurmak faydal olacakt r. Ülkemizde,
hakk nda korunma karar al nan korunmaya muhtaç çocuklara yönelik
hizmetler, 1983 y nda ç kar lan 2828 say Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre yürütülmektedir. Ne var
ki veriler, mevcut yap n, sorunlar n üstesinden gelinmesinde yetersiz
kald
ortaya koymaktad r. Zira, ülkemizde 550 bin civar nda oldu u
tahmin edilen korunmaya muhtaç çocuklardan sadece 19.233’üne
hizmet verilebilmektedir.
To undertake caring for “the children who needed to be protected”
is one of the most important social policy problems in all societies from
the beginning of antiquity, and seems to be so. The care for the children
who needed to be protected has always carried a special weight, like
poors, patients, handicappeds, aged persons and children that all of
them are not competent by themselves, covered by the discipline of
social policy. As a matter of fact, child care has been within the first legal
regulations in the social policy history. First of all, it is required to attach
importance to the family welfare services in the context of social welfare
services towards the children which needed to be protected. At the same
time, it should given priority to the services for care and protection of
the children which needed to be protected in the company of real family.
Because, the family is an ideal environment for the child. Only in the
nonexistence of it, it will be useful to prefer different child welfare
service kinds like the institutional care, foster care and child adoption.
The services towards the children which needed to be protected are
beeing performed in direction of the law of 1983 named as “Social
Services and Child Protection Institution Act” in Turkey, the act number
is 2828. Nevertheless, the data shows that existing institutions are not
sufficient to cope with the problems. Because, it is estimated that only
for the 19,233 children which needed to be protected out of 550,000 are
beeing served.
Çocuklar, bir ülkenin gelece ini olu turduklar için, onlar n
yeti tirilmesi ve e itimlerinin sa lanmas hususlar nda son derece özen
gösterilmesi gerekmektedir. Kimli veya kimsesiz, yoksul veya zengin,
suçlu veya suçsuz, bedensel veya ruhsal ya da zihinsel özürlü olmas
veya olmamas gibi ayr mlara girilmeksizin, çocu un bütün olarak
korunmas gerekmektedir. Ancak, normal hayatlar nda herhangi bir
unsur eksik oldu u için özel bir ilgiye muhtaç olan küçüklerin
olu turdu u bir grup vard r ki, ö retide ve kanuni düzenlemelerde
bunlara “korunmaya muhtaç çocuklar” denilmektedir.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ise,
korunmaya muhtaç çocuklar ; beden, ruh ve ahlaki geli meleri tehlikede
Dr., Ü ktisat Fakültesi, Çal ma Ekonomisi ve Endüstri li kileri Bölümü
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
179
olup, anne ve babas z, anne ve babas belli olmayan, anne ve babas
taraf ndan terk edilen, anne ve babas taraf ndan ihmal edilip, fuh a,
dilencili e, alkollü içkileri ve uyu turucu maddeleri kullanmaya ve
serserili e sürüklenmek tehlikesine maruz bulunan çocuklar olarak
tan mlamaktad r. Çe itli nedenlerle bir aileye sahip olamayan,
ailesinden ayr lmak zorunda kalan, öz ailesi yan nda yeti me ans na
sahip olmayan ve bak ma muhtaç olan bu çocuklar n, korunma alt na
al narak topluma kazand lmalar , toplumun gelece i aç ndan hayati
öneme sahiptir.
Kanunun temel felsefesi, çocu un bak m ve korunmas
kendi
“öz ailesi içinde” mümkün hale getirmek, ancak bu gerçekle miyorsa,
di er bak m yollar na ba vurmakt r. Di er bak m yollar aras nda,
öncelikle
“koruyucu
aile
bak ” yöntemine
ba vurulmas
öngörülmektedir. “Kurum bak ” ise, koruyucu aile bak
n çocuk
için faydal görülmedi i veya koruyucu aile bak
konusunda herhangi
bir ba vurunun olmad durumlarda öngörülen bir yoldur.
1. Çocu un Kendi Ailesi veya Akrabas Yan nda Korunmas
Bu bak m türünün ortaya ç
di er bak m türlerine nazaran
oldukça eskidir. ngiltere’de 1601 tarihinde Elizabeth Yoksulluk Kanunu
ile bak ma muhtaç çocuklar n sorumlulu unu yüklenmi olan ana–baba
ve akrabalara nakdi yard m yap lmas öngörülmü tür2.
Çocu un kendi ailesi veya akrabas yan nda korunmas yöntemi,
ekonomik yönden deste e ihtiyaç duyan ailelerin parasal ve nesnel
hizmetlerden (mal ve malzeme yard , rehberlik, yönlendirme vb.)
faydalanmas
sa layacak bir sosyal yard m türü olarak 2828 say
Kanunda öngörülmü tür.
Bu hizmetten, ailesi veya yak n akrabalar olan ancak, belli bir süre
korunmas gereken çocuklar yararlanmaktad r. Baz durumlarda aile
maddi destek ve rehberlikten yoksun oldu u için çocu un ihtiyaçlar
kar layamamakta ve ona uygun bir ortam sa layamamaktad r.
Yoksullu un ve yeti tirme yurtlar n yat okul gibi alg lanmas ndan
kaynaklanan bir dü ünce tarz n etkisiyle, özellikle yoksul ana–babalar
2
Emine Akyüz, Çocu un Haklar
n ve Güvenli inin Korunmas , Ankara, MEB Yay., 2003, s. 472.
HASAN ENOCAK
180
korunma karar ald rtarak çocuklar
vermektedir3.
bak m ya da yeti tirme yurtlar na
Bu konuda de ik dönemlerde yap lan ara rmalar bu yol ile
yeti tirme
yurtlar na
önemli
say da
çocuk
yerle tirildi ini
göstermektedir4. Yoksulluk gerekçesi ile çocuklar n ailelerinden al narak
kurumlara konulmas çocuklar aç ndan çok sak ncal bir koruma
eklidir. Çünkü, zorunlu hale gelmedikçe ana–baba ve çocuklar n ortak
ya ant
, çocuk ve ana–baba aras ndaki günlük ili kileri
parçalamamak gerekir. Hakim yapt
inceleme sonucunda ana–
baban n, çocu u yoksulluk nedeniyle kuruma vermek istedi i kan na
var rsa, ana–baban n bu talebini reddetmelidir.
te 2828 say Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanunu, yoksulluk kökenli nedenlerle çocuklar n yat kurumlarda
heba edilmesini önleyen ve ülkenin sosyal hizmet alan ndaki
kaynaklar n daha rasyonel kullan lmas
sa layan bir sisteme
geçilmesi imkan temin etmi tir. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Kanununun 9. maddesinin “d” bendine dayan larak ç kart lan
“Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ayni ve Nakdi Yard m
Yönetmeli i” ile çocu un ailesi yan nda korunmas
sa layacak
5
imkanlar getirilmi tir .
2. Kurum Bak
2. 1. Tan m
Öncelikle, bak m yöntemlerinden bir tanesi olan “kurum
bak ”n n ne oldu u tan mlanacak olursa; bir ailenin olmad
ya da
ailenin fonksiyonlar
yerine getiremedi i durumlarda, kimsesiz ve
korunmaya muhtaç çocuklara resmi ya da özel kurumlarca geçici ya da
sürekli olarak sunulan bak m hizmetine verilen bir add r6. Kurum
3
Musa kizo lu, “Türkiye’de Yoksulluk ve Sosyal Yard m Uygulamalar n Bugünkü Durumu”, nsani
Geli me ve Sosyal Hizmet, Prof. Dr. Nesrin Ko ar’a Arma an, Yay na Haz. Kas m Karata , Çi dem
Ar kan, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Yay., 2001, s. 164.
4
Emine Akyüz, Çocu un Güvenli i lkesi I nda Korunmaya Muhtaç Çocuklar, AÜ E itim Bilimleri
Fakültesi Dergisi, C. 4, S. 2, 1992, s. 715.
5
RG. 28.9.1986, S. 19235.
6
Nesrin Güran, “Çocuklar çin Kurum Bak
ve Sosyal Hizmet”, Prof. Dr. brahim Yasa’ya Arma an,
Ankara, AÜ. SBF Yay., Ayr Bas m, 1983, s. 15.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
181
bak
alt ndaki çocuklar, kendileriyle herhangi bir kan ba olmayan
ayn durumdaki çocuklarla bir arada topluca ya amakta ve kendileriyle
biyolojik bir yak nl olmayan yeti kinlerce bak lmaktad r7.
Bu tan ma göre, yukar da ifade edilen bak m hizmetleri kanunen
“çocuk yuvalar ” ile “yeti tirme yurtlar ”nda yerine getirilmektedir.
2828 say Kanun, çocuk bak m yuvalar
u ekilde tarif etmi tir: “0–12
ya aras korunmaya muhtaç çocuklarla, gerekti inde 12 ya
dolduran
z çocuklar n bedensel, e itsel, psiko–sosyal geli imlerini sa kl bir
ki ilik ve iyi al kanl klar kazanmalar sa lamakla görevli ve yükümlü
yat sosyal hizmet kurulu lar r” (SHÇEKK. m. 3/e, bent 1). Yine ayn
kanunda yeti tirme yurtlar da tarif edilmi tir. Buna göre yeti tirme
yurtlar , “13–18 ya aras korunmaya muhtaç çocuklar korumak,
bakmak ve bir i veya meslek sahibi edilmelerini ve topluma faydal
ki iler olarak yeti melerini sa lamakla görevli ve yükümlü olan yat
sosyal hizmet kurulu lar r” (SHÇEKK. m. 3/e, bent 2).
2. 2. Kurum Tipleri
Kurum tiplerini ve “kapal ve aç k tip kurumlar” eklinde ele
almak mümkündür8.
Kapal Tip Kurumlar: Çocu un d dünya ile ili kisinin neredeyse
tamamen kesildi i kapal tip kurumlarda bar nma, okul, hastane sinema
vs. tüm olanaklar hep ayn mekan içinde gerçekle tirilmektedir.
Aç k Tip Kurumlar: Yukar dakinin aksine, bak ma muhtaç
çocuklar n okul, hastane, sinema gibi ihtiyaçlar toplum içinde yer alan
kurumlardan sa lanmakta, bu yolla çocuklar n toplum ile olan ba
kuvvetlendirilmeye çal lmaktad r. Aç k kurumlar, çocuklar n geli imi
aç ndan daha uygun bir bak m yöntemidir.
Di er yandan, kurumlar farkl aç lardan s fland rmak da
mümkündür. A
da kurumlar, fiziksel geli im süreçleri aç ndan
grupland lm r.
7
8
brahim C lga, “Yeti tirme Yurtlar nda Toplumsalla ma”, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, C.
II, S. 1–3, Ocak–Eylül 1984, s. 84; Emel Ba , “Memleketimizde Sosyal Hizmetlerin Çe itleri”, Forum, S.
288, Nisan 1966, s. 10.
Halit ahin, Kimsesiz Çocuklar Konusunda Bak m ekilleri ve Koruyucu Aile Uygulamas , (Yay nlanmam
Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1975, s. 23.
182
HASAN ENOCAK
Gerçekte, kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklar n bak mlar n
gerçekle tirilece i kurumlar n, bizzat bu amaç do rultusunda in a
edilmi olmalar arzu edilir bir durumdur. Ne var ki, ülkelerin sosyo–
ekonomik geli mi lik durumlar na ve toplumda geçerli olan anlay a
ba olarak, bak m amac yla kullan lan binalar n her zaman için uygun
bir plan ve proje do rultusunda in a edilmedikleri gözlenmektedir.
Genel olarak, kurum türlerini u ekilde kategorize etmek mümkündür9:
la Tipi Kurumlar: Çocuklar toplumdan ve (var oldu u
takdirde) ailelerinden soyutlad
için uygun bulunmayan bu kurum
tipinde10, çocuklar n hem bak mlar n hem de mesleki e itimlerinin bir
arada gerçekle tirildi i büyük binalar in a edilmektedir. Bu tür
kurumlar n geli im süreci incelendi inde, ilk basamakta k la tipi
kurumlar n yer ald gözlenmektedir. Çok say da çocu un bar nd bu
la tipi yap lar n ortaya ç kard çok say daki sak ncalar nedeniyle, bu
tür hizmetler zamanla daha küçük ve sevimli binalarda sürdürülmeye
ba lanm r.
Okul Tipi Kurumlar: kinci basamakta yer alan kurumlar ise, as l
amac genel e itim–ö retim kurumlar d nda kalan zihinsel özürlü,
itme özürlü, suçlu ya da uyumsuz çocuklar n e itim–ö retimine tahsis
edilmi olan kurumlard r.
Ev Tipi Kurumlar: Kurumsal geli im sürecinde gelinen son a ama
ise, az say da (5–10) çocuk grubuna yönelik olan ve büyük yatakhaneler
ve yemekhaneler yerine küçük odalarda yat lan ve küçük odalarda
yemek masalar nda yemek yenilen ünitelerden te ekkül etmektedir11.
Bütün bu s fland rmalar n ard ndan söylenecek olan ey, ne
türde olursa olsun, bu tür bak m kurumlar n ana hedefinin çocuklar
toplum ya am na haz rlamak oldu unun unutulmamas r. Bak m
kurumlar , “çocuklar tekrar topluma döndürme merkezleri” olarak
9
Sevda Ta tekil, “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bak m Yöntemleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi
ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 7, S.1, 1992, s. 314.
10
Ne e Erol, “Yuva ve Yeti tirme Yurtlar Sorunun mu Yoksa Çözümün mü Parças ”, Koruma Alt ndaki
Çocuklar, (Yay na Haz.: Runa Uslu), Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar ,
Ankara, AÜ. Yay., 2004, s. 134.
11
Birsen Gökçe, Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu, Ankara, Sosyal
Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1971, s. 132.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
fonksiyon görmeli, bu özelli i ile do ru orant
sahip olmal r12.
183
fiziksel ko ullara da
2. 3. Kurum Türleri
2. 3. 1. Çocuk Yuvalar
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3/e 1
bendine göre çocuk yuvalar , 0–12 ya lar aras ndaki korunmaya muhtaç
çocuklar n bedensel ve psiko–sosyal yönden geli tirilmelerini sa lamak,
onlar e itmek, sa kl bir ki ilik ve iyi al kanl klar kazand rmakla
yükümlü sosyal hizmet kurulu lar r. Çocuklar n bu yuvalara kabulü,
bak m ve e itimleri ve buradan ayr lma ko ullar Çocuk Yuvalar
Yönetmenli inde ayr nt biçimde düzenlenmi tir.
l sosyal hizmetler müdürlükleri, mahkemeden al nan korunma
karar ndan sonra çocu un bir yuvaya yerle tirilmesi i lemlerini yürütür.
Yerle tirme a amas nda çocu un geli iminin olumsuz yönde
etkilenmesini önlemek amac yla iki önemli noktaya dikkat etmek
gerekir.
Bunlardan birincisi çocu un ailesinin bulundu u ildeki yuvaya
yerle tirilmesidir. Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Tespiti, nceleme ve
Korunma Kararlar n Al nmas ve Kald lmas na li kin Yönetmeli in
15. maddesi, çocu un ayn ildeki kurulu lara yerle tirilemezse uygun
görülecek illerdeki kurulu lardan birine yerle tirilmesine izin
vermektedir13. Ailesinden ayr larak bir kurumda ya amaya ba lamas
çocuk üzerinde olumsuz etkilere yol açacakt r. Bu olumsuz etkileri
kurum bak ndaki çocuklar n aileleri ve yak nlar yla ba lant
bir
ölçüde azaltabilmektedir14. Bu nedenle, çocu un ailesinin bulundu u
yerdeki yuvalara yerle tirilmesine özen göstermek gerekmektedir.
kinci önemli bir nokta ise, karde ler hakk nda
al nm sa mümkün oldu u ölçüde bunlar n
yerle tirilmesine çaba gösterilmesidir. Zira, parçalanm
çocuklar n geli imleri için büyük önem ta yan bu
12
korunma karar
ayn
kuruma
ailelerden gelen
uygulama, ayn
Ta tekil, a. g. e., s. 315.
RG. 28.11.1983, S. 18235.
14
Gönül Erkan, Korunmaya Muhtaç Çocuklar, (Çocuk Yuvalar nda Bir Ara rma), Ankara, 1995, s. 55.
13
184
HASAN ENOCAK
zamanda çocuklar n birbirlerini tamamlama ve aralar ndaki ba
sürdürmelerini sa lamaktad r15.
Çocuklar n yuvada koruma alt nda bulunduklar dönem, ya
gruplar dikkate al nd nda ki ilik yap lar
etkileyecek al kanl klar
kazand klar dönemdir. Bu dönemde çocuklara sistemli ve tutarl
davran lmas büyük önem ta maktad r. Bu nedenle çocuk yuvalar nda
mümkün oldu u ölçüde uzman personel denetim ve gözetiminde
sistematik bir hizmet sunulmal r16.
Ülkemizdeki çocuk yeti tirme yurtlar n fiziki yap
k la tipi
niteli indedir. Burada çok say da çocu a, çok say da personel taraf ndan
bak m ve e itim verilmektedir. Çocuklar kurumsal ya aman n
beraberinde getirdi i birçok kurala ve yasa a uymak zorunda
kalmaktad r. Bu durum çocuklar n fiziki, zihni, duygusal ve sosyal
geli imlerini olumsuz etkilemektedir17.
Ba bakanl k Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna ba
86 çocuk yuvas nda 9096 korunmaya muhtaç çocu un kendini ifade
edebilen, özgüvenli, sorumluluk sahibi, ba ms z dü ünüp karar
verebilen birey olmalar , temel al kanl klar
kazanmalar , fiziksel,
duygusal, zihinsel ve sosyal yönden sa kl olmalar Atatürk ilke ve
ink laplar çerçevesinde milli, manevi, ahlaki ve kültürel de erlere ba
bireyler olarak yeti tirilmeleri amaç edinilmi tir18.
Son zamanlarda çocuk yuvalar
s cak ev ortam na benzetme
çal malar sürdürülmekte ve imkanlar ölçüsünde k la tipi kurulu lar
yerine küçük kapasiteli çocuk yuvalar veya küçük grup evlerinden
çocuk kompleksleri olu turularak korunmaya muhtaç çocuklar n bu
ortamlarda bak lmalar
sa lanmakta ayr ca, yüksek kapasiteli
kurulu lar n da kapasiteleri dü ürülmektedir19.
15
Erkan, a. g. e., s. 75.
Sema Kut, “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Türkiye’de Çocu un Durumu , 1990’lar n Çocuk
Politikas Kongresi, Ankara, DPT–Unicef Türkiye Temsilcili i Yay., 1989, s. 142.
17
Atalay Yörüko lu, De en Toplumda Aile ve Çocuk, 6. bs., stanbul, Özgür Yay nevi Yay., 1997, s. 192.
18
http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_cy.asp. 22.9.2005.
19
Aysel Ek i, “Koruma Alt nda Çocuklar: Dünya’da Be K t’an n Çe itli Ülkelerinden Örnekler”, Koruma
Alt ndaki Çocuklar, (Yay na Haz.: Runa Uslu), Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum
Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, s. 9–10.
16
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
185
2. 3. 2. Yeti tirme Yurtlar
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, yeti tirme
yurtlar nda korunmaya muhtaç çocuklar korumak, bakmak, bir i ve
meslek edinmelerini ve topluma yararl ki iler olarak yeti melerini
sa lamakla görevli ve yükümlü olan yat sosyal hizmet kurulu lar
olarak tan mlam r (m. 3/e. 2). Kanunun 15. maddesine dayan larak
kar lan “Yeti tirme Yurtlar n Kurulu
ve
leyi ine li kin
Yönetmelik” ile korunmaya muhtaç çocuklara verilen hizmetin türü,
niteli i, i leyi ine ili kin esaslar belirlenmi tir20.
Yeti tirme yurtlar bir k la, bir slahevi olarak de il, çocuklar n
aile ortam biçiminde birlikte ya ad klar bir topluluk meydana
getirmelerini sa layacak örgütsel yap içinde olmal rlar. Yurtlar n
kendilerinden beklenen i levleri yerine getirebilmeleri için, bütün
etkinliklere uygun bir örgütsel yap ya sahip olmalar gerekti i gibi
personelin de bu i levlere sahip olmas gerekir.21
Yeti tirme yurtlar n toplum ve di er kurumlarla ili ki
kurabilmeleri amac yla ehir içinde kurulmalar na dikkat edilmelidir.
Aksine uygulamalar çocuklar n toplumdan soyutlanmalar na neden
olarak uzun dönemde toplumsal sorunlar n da ortaya ç kmas na yol
açabilecektir22.
Yeti tirme yurtlar ndaki bar nma ve beslenme imkanlar n
niteli i de, çocuklar n geli imi aç ndan çok önemlidir. Bu yüzden,
bar nma ve beslenme düzeni çocuklar n fiziki, sosyal ve kültürel yönden
geli melerine uygun bir yap ya sahip olmal r. Bu niteliklere sahip bir
yeti tirme yurdu, çocuklar n sosyalle melerini de olumlu yönde
etkiyecektir23.
Yeti tirme yurtlar ndaki çocuklar n kurum d ndaki ki ilerle
kurum içindeki ili kileri s rland lm r (YYY. m. 16). Koruma
20
RG. 13.11.1995, S. 22462.
21
brahim C lga, “Toplumun Korunmas Alt ndaki Çocuklar n hmali ve stismar ”, Çocuk stismar ve
hmali, Ankara, Çocuk stismar ve hmalini Önleme Derne i Yay., 1999, s. 230.
22
I l Bulut, U ur Özdemir, “Yeti tirme Yurtlar ve Gençlik Liderli i”, Sosyal Hizmetler Dergisi, C. 1, S. 7,
Ocak 1998, s. 23.
23
brahim C lga, Gençlik ve Ya am Niteli i, Ankara, TC Ba bakanl k Gençlik ve Spor Genel
Müdürlü ü Yay., 1994, s. 65.
HASAN ENOCAK
186
alt ndaki çocuklar n d çevre ile ili kilerini s rlayan, denetim ve
kontrol alt nda tutan bu hükümler, e er çocu un yarar na ayk
biçimde uygulan rsa onun duygusal, zihni ve sosyal geli imini
engelleyebilir. Bu nedenle, bu hükümler yeti tirme yurtlar na özgü
ya am n niteli ini verimli ve etkili bir yap ya yöneltecek biçimde
yeniden düzenlenmelidir.
Tablo 1 – Yeti tirme Yurtlar nda Kalan Çocuklardan Ö renime Devam
Edenlerin Ö renim Kurumlar na Göre Da
, 2004
REN M DURUMU
Erkek
Toplam
1117
2626
3743
Ortaö retim (Lise ve Dengi)
998
2200
3198
Yüksek Ö renim
179
414
593
TOPLAM
2294
5240
7534
lkö retim Okulu
z
Kaynak: SÇHEK, (Çevrimiçi): http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/
cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005.
Ülkemizde 62’si erkek, 39’u k z ve 4’ü karma olmak üzere toplam
109 yeti tirme yurdu bulunmaktad r. Bu yurtlarda halen 3420’si k z,
7089’u erkek olmak üzere toplam 10509 çocuk koruma alt ndad r24.
1050 çocuk ayni–nakdi yard mla ailesi yan nda bak lmakta, 182
çocuk ise koruyucu aile hizmetinden yararland lmaktad r.
Çe itli nedenlerde ö renimlerine devam etmeyen çocuklar ise
kurulu atölyelerinde veya özel i yerlerinde çal makta ve 3308 say
kanun gere i Milli E itim Bakanl ’na ba
Ç rakl k E itim
Merkezlerine devamlar sa lanmaktad r.
Tablo 2 – Yeti tirme Yurtlar nda Kal rken Çal an Çocuklar n Da
ÇALI ILAN YER
z
Erkek
Toplam
Kurulu Atölyesinde Çal an
3
11
14
Özel
47
167
214
Bo ta ve Beklemeli
369
460
829
TOPLAM
419
638
1057
yerinde Çal an
Kaynak: SÇHEK, (Çevrimiçi): http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/
24
http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
187
cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005.
Her y l say lar giderek artan korunmaya muhtaç çocuklar
topluma kazand rmak, ö renimini veya 18 ya
tamamlayarak yurttan
ayr lma a amas na gelen gençleri sosyal güvenceye kavu turmak ve
üretim sürecine katmak amac yla 3413 Say Kanun gere i her y l 1500
dolay nda genç çe itli kamu kurum ve kurulu lar nda i e
yerle tirilmektedir. 3413 say Kanunun yürürlü e girdi i 1988 y ndan
bugüne kadar 24.055 genç i e yerle tirilmi tir25.
Tablo 3 –
e Yerle tirilen Gençlere li kin Son 4 Y n statistiki Verileri,
(2000–2003)
itim Düzeyi
Mezun
e yerle tirilen
Oran%
lkokul
1110
693
62
Ortaokul
1899
1470
77
Lise ve Dengi
2169
60
45
Yüksek Okul
133
60
45
Üniversite
77
33
43
TOPLAM
5388
2316
43
cocuk/izm_yy.asp. 22.9.2005.
na Ba vuru Nedenleri ve Kurum Bak
n
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kurum bak , her ne kadar
özellikle ekonomik imkanlar k tl olan ülkeler için tamam yla
vazgeçilmesi mümkün olmayan bir durum olsa da, günümüzün modern
dünyas nda, konu ile ilgili uzmanlar n da üzerinde hemfikir olduklar
üzere, kimsesiz ve bak ma muhtaç çocuklara verilen bak m hizmetleri
aç ndan ilk s rada yer almas arzu edilir bir durum de ildir26.
Birazdan a
da de inilece i gibi, çocuklar n toplum içinde
mutlu ve topluma yararl birer ki i olarak yeti tirilmelerinde kurum
bak
baz aç lardan yeri doldurulamaz bir ihtiyaçt r, baz aç lardan ise
sak ncalar do urmaktad r. Bu nedenle, modern sosyal refah hizmetleri
25
26
HASAN ENOCAK
kapsam nda, çocu un aile ya da aileye benzer bir yap içinde bak lmas
önem kazanmakta27, bu nedenle öncelikle bak ma muhtaç çocuklardan
aileleri var olanlar n ailelerine “ayni ve nakdi yard m” yap lmas , ailesi
olmayanlar n “koruyucu aile” yan na verilmesi ya da “evlatl k”
verilmesi gibi uygulamalar öne ç kmakta, bütün bunlar n geçersiz
oldu u
durumlarda
“kurum
bak ”n n
devreye
girmesi
istenmektedir28.
Çocuklar, bir kurum yerine, sa lanan bir destek ile kendi öz
aileleri yan nda tutuldu unda ya da en az ndan koruyucu bir aile
yan na yerle tirildi inde, biraz sonra bahsedilecek sak ncalardan uzak
tutulmu olmaktad r. Bu nedenle, bu temayül giderek tüm ülkelerin
sosyal hizmet uygulamalar içinde yerle mi bulunmaktad r29.
2. 4. 1. Ba vuru Nedenleri
Kaynak: SÇHEK, (Çevrimiçi): http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/
2. 4. Kurum Bak
Sak ncal Yanlar
188
http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_yy.asp. 22.9.2005.
Latife B kl , “Korunmaya Muhtaç Çocuklar ve S.O.S. Çocuk Köyleri”, Prof. Dr. Hamide Topcuo lu’na
Arma an, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1995, s. 171.
Çocuklar n kurum bak na verilmesinin önemli bir nedeni,
özellikle geli mekte olan ülkelerde geçerli olan “yoksulluk” (ekonomik
neden) gerçe idir. Bu ülkelerde, mevcut imkanlar, çocuklar n kendi
aileleri yan nda korunmas
ya da koruyucu aileye verilmesini
mümkün k lmad ndan, geriye tek bir seçenek kalmaktad r; o da
devletin sa lad
bir hizmet olan kurum bak
r. stanbul’daki
yeti tirme yurtlar nda yap lan saha ara rmas yoksullu un, kurum
bak na muhtaç çocuklar aç ndan önemli bir nedeni te kil etti ini
ortaya ç karm r30. Öte yandan, geli mi bir sosyal hizmet uygulamas
olarak koruyucu ailenin önemine inan lan ülkelerin bir k sm nda da, bu
tür bir program olu turulamam sa, o zaman kurum bak na
ba vurmaktan ba ka çare kalmamaktad r31.
Yoksullu un d nda ba ka faktörler de vard r. Örne in,
ebeveynin ölümü ya da hastalanmas , bo anma ya da terk nedenleriyle
27
Bu amaç do rultusunda, aile kurumunu korumak gayesiyle önlemler al nmakta, bir yandan ailenin ekonomik
durumlar
güçlendirici sosyal hizmetler art lmakta, di er yandan ise evlilik rehberli i, gündüz bak m
evleri gibi aileye yönelik sosyal hizmetler geli tirilmektedir. Bkz. Osman Ya ar, Çocuklar n
Müesseselerde Bak , Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1962, s. 12.
28
Güran, a. g. e., s. 5.
29
Sevda Demirbilek, “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar Sorunu’, Metin Kutal’a Arma an, Ankara,
yy, 1998, s. 621.
30
Hasan enocak, Korunmaya Muhtaç Çocuklar: stanbul Yeti tirme Yurtlar Üzerine Bir Alan Ara rmas ,
(Yay nlanmam Doktora Tezi), Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul, 2005, s. 163.
31
Osman Ya ar, a. g. e., s. 13.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
189
çocu un öz ailesinin devre d kalmas ya da kentle me ile birlikte
akrabal k ve kom uluk ili kilerinin zay flamas gibi nedenler dolay yla
çocu un bak
sa lanamamakta ve kurum bak na ihtiyaç
32
duyulmaktad r .
2. 4. 2. Sak ncalar
Ne var ki, çocuklar n, s rf ekonomik yetersizlikler ve paras z
itim almalar gibi nedenlerle ailelerinden ve yak n çevresinden
uzakla
lmalar , a
da bahsedilecek olan mahzurlar da beraberinde
getirmektedir. Kurumlar, her ne kadar çocu un baz maddi
ihtiyaçlar n kar lanmas na yard mc olsalar da, kesinlikle ailenin ve
çevrenin ona kazand raca sevgi, efkat ve de er yarg lar vermekten
uzakt r. Bu konuda yap lan ara rmalar, çocuk ve toplum sa
için en
uygun yolun, çocu un kendi ailesi taraf ndan bak lmas ve yeti tirilmesi
oldu unu, ancak bu gerçekle tirilemedi i taktirde di er yöntemlerin
devreye girmesi gerekti ini, bunlar içinde de en iyi yöntemin, çocu un
koruyucu bir aile yan na yerle tirilmesi oldu unu ortaya koymaktad r33.
Tabi ki, böyle bir sonuca ula mak, bir tak m tarihsel geli im
süreçleri sonucunda mümkün olabilmi tir. Özellikle annenin ya da anne
rolünü üstlenecek bir ki inin çocu un geli iminde ne kadar önemli bir
rol oynad , II. Dünya Sava ’ndan itibaren ABD’de yap lan bir tak m
ara rmalarla34 tespit edilmi , bu ara rmalar neticesindedir ki, kurum
bak
önemini kaybederken di er bak m türleri öne ç kmaya
ba lam r. Böylece, ABD ve Bat Avrupa ülkelerinde, bu ara rmalar n
neticesinde, 6 ya ndan küçük çocuklar n kesinlikle kurum bak na
tabi tutulmayaca , en uygun yöntem olarak koruyucu aile bak
oldu u görü ü benimsenmi tir35.
32
33
34
35
Cafer Tatl bal, “Türkiye’de Korunma Alt ndaki Çocuklara Yönelik Shçek Uygulamalar ”, Koruma
Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr. Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum
Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, s. 26.
Meliha Dan man, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Aile Yan na Yerle tirilmesindeki Sosyal ve Psi ik
Sebepler”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 5, Nisan 1962, s. 9.
Bunlardan bir tanesi, John Bowlby’ n 1952 y nda Dünya Sa k Örgütü için yapt “Maternal Care and
Mental Health” adl yay nd r. Bir di eri, Dr. Ner Littner’in “Primary Needs of Young Children” adl
eseridir. Bu eser, “Küçük Çocuklar n Temel htiyaçlar ” ad yla Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl , Sosyal
Hizmetler Genel Müdürlü ü taraf ndan dilimize de çevrilmi tir. Bir di eri ise, S. Provence ve B. Lipton’un
haz rlad “Kurumlardaki Çocuklar” adl kitapt r.
R. W. Poole, “Türkiye’de Çocuk Refah ”, Çev. Günseli Kuntbay, Sosyal Hizmet Dergisi, C. 1,
S. 5, Nisan 1962, s. 7.
HASAN ENOCAK
190
Bu sak ncalar , II. Milli Sosyal Hizmetler Konferans ’nda belirtilen
ekliyle özetlersek36;
Her çocuk efkate ve kendine yak n olan birinin sevgi,
anlay ve güvencesine muhtaçt r. Bunun için özel e yalar , odas olmal ,
al veri yapabilece i, arkada lar
kabul edebilece i ekonomik
olanaklar bulunmal r. Ne var ki, kurum bu olanaklar ona
sa layamaz,
Kurumda anne özlemi ya da s k s k bak de tirmek söz
konusu olup; bu durum çocuk üzerinde olumsuz etki yarat r,
Kurumun geni binalar , koridor ve merdivenleri, gürültü
olmas na olanak vermekte ve bu durum çocu u korkutarak huzursuz
lmaktad r,
Baz çocuklar n (özellikle 3 ya ndan küçük çocuklar n) özel
bak ma ve anne kuca na ihtiyaçlar vard r. Kurum bak
ise, bu
ihtiyac kar layamaz,
Nihayet, yetim çocuklar, bir aileye ait olma ihtiyac
duymaktad rlar. Ancak, ne yaz k ki kurum bu ihtiyac da
cevaplayamamaktad r.
2. 4. 3. Yararlar
Halen, hem ülkemizde hem de di er ülkelerde kendisinden
yararlan lan kurum bak
yönteminin, yukar daki sak ncalar yan nda
elbette sa lad yararlar da vard r. Ki bu faydalar kurumlar n, toplum
içinde varl klar n devam
gerekli k lmaktad r. Yukar da s ralanan
sak ncalar da, tamamen ortadan kald lamasa bile, bir tak m
yöntemlerle en aza indirilebilir.
Her
çocuklar n
bak na
hizmetten
grupland
36
eyden önce, kurum bak na gerçek anlamda ihtiyaç duyan
tespiti büyük önem ta maktad r. Her çocu un kurum
tabi tutulmas uygun görülmedi ine göre, kimler bu
yararlanabilecektir? Bu tür çocuklar a
daki gibi
labilir:
ahin, a. g. e., s. 28.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
191
Kendisinin ve toplumun menfaati için bir süre çevresinden
uzakla mas gereken çocuklar,
192
otoriter de il, s cak olmal ve aile ortam
and rmal r40. Çocuklar n
ihtiyaçlar , kurumun ihtiyaçlar ndan daha ön planda tutulmal r 41.
3. Koruyucu Aile Bak
Sorunlar olan ve bu sorunlar n ortaya ç kmas na aile
ortam ve yak n çevresi neden oldu u için, bu ortamdan ayr lmad kça
sorunlar çözümlenemeyecek durumda olan çocuklar,
Yo un bir psikolojik tedavi, özel e itim ve ya tlar yla birlikte
ya amak suretiyle rehabilite edilebilecek çocuklar,
Birbirlerinden ayr lmamalar gerekli görülen karde ler,
Ailesine olan yak n ba
yan na verilemeyen çocuklar37.
nedeniyle bir ba ka ailenin
2. 4. 4. Kurumlar n Ta malar Gereken Temel Özellikler
Bak m kurumlar , daha somut ifadesiyle çocuk yuvalar ve
yeti tirme yurtlar , yaln zca belirli bir ya a kadar çocuklara güvence
sa layan birer kurum olmaktan öte, çocuklar n her tür sorunlar yla
ilgilenen, onlar n ailesi ile ili kilerinin devam
sa layan, toplum
ya am na uyum sa layabilmelerine yard mc olan bir anlay ile hizmet
vermelidir38.
Kurumlar n nas l bir hizmet anlay ile hareket etmeleri gerekti i
daha geni bir ekilde ele al rsa; her eyden önce, çocu un ailesi ve
akrabas ile ili kisinin sürdürülmesine özel bir gayret gösterilmelidir. Bu
kurumlarda çal acak olan personelin seçimine özel bir önem verilmeli,
çocu a ilgiyle ve sevgiyle yakla abilecek sahas nda uzman ki iler bu i
için görevlendirilmelidir 39. Kurumlara hakim olan atmosfer, resmi ve
3. 1. Koruyucu Aile Kavram , Önemi ve Tarihçesi
Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik bir sosyal hizmet türü olan
“koruyucu aile42 bak ”, çocu a ailesinin bakamad durumlarda veya
çocu un evlat olarak verilmesinin mümkün olmad
ya da uygun
görülmedi i durumlarda, devletin sa layaca destek ile bu çocu un öz
ebeveyninin yerini alabilecek bir aile yan nda geçici ya da sürekli olarak
bak
n sa lanmas r43.
Çocu un annesi ya da babas ona uygun bir bak m ortam
sa layamazsa ya da onu incidir veya ihmal ederse, devlet çocu u ba ka
bir eve yerle tirmek üzere harekete geçebilir44.
Dolay yla, kimsesiz ve bak ma muhtaç çocuklar, belirli kriterlere
göre seçilecek koruyucu ailelerin sa layaca sevgi ve efkat ortam nda
bak lmakta, masraflar da devlet taraf ndan kar lanmaktad r45. Genelde,
çocu un ailesine geri dönme durumu söz konusu oldu unda koruyucu
aile bak
tercih edilirken, böyle bir ihtimal yoksa evlatl k verilme
yoluna ba vurulmaktad r.
Koruyucu aile, mahkemece hakk nda korunma karar al nan
çocu un, geçici veya sürekli, ücretli veya gönüllü olarak aile ortam nda
bak
gerçekle tirecek ve öz ana–baba yerini tutabilecek aileler veya
40
41
42
37
Güran, a. g. e., s. 5.
M. ükrü Tulay, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Müesseselerde Bak ”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. III, S.
12, Eylül 1969, s. 18.
39
Kurumlarda çal an personel ile çocuklar aras ndaki ileti im önemlidir. Bu kurumlarda görev alan,
yöneticiler, sosyal hizmet uzmanlar , psikologlar, sosyologlar, ö retmenler, doktorlar, çocuk geli imi ve
itimi uzmanlar ve di er elemanlar, bir bütünün parçalar halinde, planl , programl ve ekip çal mas ile
hizmetleri yerine getirmelidirler. stanbul’daki yeti tirme yurtlar üzerine yapt
z çal man n Anket
uygulamas esnas nda yurtlarda yeterli say da personelin bulunmad
fark ettik. Ayr ca gözlemledi imiz
di er bir husus da yo un bir bürokratik atmosferdi. ayet yurtlarda sosyal ve ekonomik yönden maksimum
fayda elde edilmesi isteniyorsa biran önce bu olumsuz ko ullar n elimine edilmesi gerekmektedir.
38
HASAN ENOCAK
43
44
45
Martin Gula, Çocuk Bak
Müesseseleri ve Bunlar n Toplumda Çocuklar çin Yeni Hizmetler
Tesisindeki Rolü, Çev. Ülker Ergun, Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1962, s. 18.
brahim C lga, “Korunmaya Muhtaçl k Olgusunun Sosyolojik Analizi”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, S. 7, Kas m 1986, s. 43.
“Koruyucu aile”nin ngilizce literatürdeki kar
“foster home”dur. Ayn zamanda, “foster family” ve
“foster care” kavramlar da kullan labilmektedir.
Amerikan Çocuk Refah Birli i, Koruyucu Aile Bak , Hizmeti ve Standartlar , Ankara, Sosyal
Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1962, s. 10; Zuhal Arnaz, “Koruyucu Aile Bak ndaki Çocu un
Geli im Özellikleri Ana Yoksunlu unun Çocuk Geli imine Etkileri Aç ndan Koruyucu Aile Bak
n
Kurum Bak
ile Kar la rmal ncelemesi, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, S. 2–3,
May s–Eylül 1983, s. 123.
Jennifer
Shroff
Pendley,
“Foster
Families”,
(Çevrimiçi):
http//:www.kidshealth.org/kid/feeling/home_family/foster_families.html, 12.09.2005.
Fethi Bayc n, “Türkiye’de Korunma a Muhtaç Çocuklar ve Koruyucu Aile Denemesi”, Sosyal Hizmet
Dergisi, C. I, S. 2, Mart 1962, s. 12.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
193
ki ilerdir (KAY. m. 4/e). Bu tan ma göre, koruyucu aile bak
kendi
ailesiyle herhangi bir nedenden dolay ya ayamayan çocuklara k sa veya
uzun süreli aile ya am sa lar. Koruyucu aile bak , çocuk refah
alan n önemli bir hizmeti olarak yetkili bir kurumun gözetim ve
denetiminde yürütülür. Bu süreç içerisinde çocu un ve biyolojik
ailesinin ihtiyaç duydu u ki isel çal ma ve di er tedavi hizmetleri
sa lan r46.
Çocuk refah alan na giren bir hizmet olarak koruyucu aileye
ili kin ilk kanuni düzenlemenin ngiltere’de Kraliçe I. Elizabeth
zaman nda 1601 y nda ç kar lan “Yoksullar Kanunu”nda yer ald
bilinmektedir47. Bu Kanuna göre, anne–baba ya da büyük anne–baba
taraf ndan bak lamayan çocuklar, yün ticareti yapan ailelerin yan na el
tezgahlar nda çal mak üzere ç rak olarak verilmi lerdir. Ç rakl k
süresinin erkek çocuklar için 24, k z çocuklar için ise 21 ya na ya da
evleninceye kadar devam etmesi öngörülmü tür.
ngiltere’de ba layan bu hizmet, koloni devrinde Amerika’da,
rakl k eklinde olmak üzere, 19. yüzy la kadar devam etmi tir. 1909
nda çocuklar n korunmas na ili kin olarak Beyaz Saray konferanslar
yap lmaya ba lam r48. Bu konferanslar n amac , çocuklar n
ihtiyaçlar
belirlemek ve bu ihtiyaçlar giderici çocuk refah
hizmetlerinin de erlendirilmesini yapmakt r. Yap lan konferans
sonucunda, çocuk refah ile ilgili baz tavsiyelerde bulunulmu tur. Bu
tavsiyelere göre, çocuklar zorunlu bir neden olmad kça ailelerinden
al nmayacak ve onlar korunmaya maruz b rakan nedenler mümkün
oldu unca ortadan kald lacakt r. Bu ba lamda koruyucu aile hizmeti
ailelerinden ayr lan çocuklar için tercih edilen bak m türü olarak
de erlendirilmelidir 49.
Bugünkü ekliyle koruyucu aile bak
ise 1948’de Birle mi
Milletlerde Çocuk Dairesinin kurulmas ndan sonra ortaya ç km ;
46
ebnem Gülfidan, “ ngiltere’de Aile”, Aile Politikalar –Kar la rmal Ülkeler Panoramas , Ankara,
Aile Ara rma Kurumu Yay., 1991, s. 204; Ayr ca bkz. Halis Yunus Ersöz, Sosyal Politika
Perspektifinden Yerel Yönetimler, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 2004.
47
Walter A. Friedlander, Sosyal Hizmetlerin Kavram ve Metodlar , Çev. Elkin Besin, Ankara, Sa k ve
Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1965.
48
Yörüko lu, a. g. e, s. 200.
49
H. Fredericksen, R. A. Mulligan, The Child and Welfare, San Fransisco, 1972, s. 38.
194
HASAN ENOCAK
1950’lerde aile krizlerinin etkilerini azaltmak amac yla çocuklar, k sa
süreler içinde olsa koruyucu ailelerin yan na yerle tirilmi lerdir.
Koruyucu aile kavram geli tikçe farkl koruyucu aile türleri ortaya
km r. 1970’li y llardan itibaren ise problemli çocuklar n korunmas
bak ndan koruyucu aileye olan ilgi artm r50.
Türk toplumunda ise, kimsesiz bir çocu un büyütülmesi, i sahibi
yap lmas ve evlendirilmesi sevap kabul edilen bir gelenektir. Ancak
sadece ki ilerin iyi niyetine kalm bu uygulama zamanla çocuklar n
istismar edilmeleri, bo az toklu una kötü ko ullarda çal
lmalar
sonucunu do urmu tur. Ayr ca bu uygulamalar ki isel düzeyde kalm ,
örgütlenememi ve toplumsal ihtiyaçlar kar layamam r51.
Türkiye de çocu un ba ka bir ailede bak
aile ilgili ilk kanuni
düzenleme 1926 tarihli Medeni Kanunun 273. maddesinde yer alm r.
1930 y nda ç kart lan Umumi H fz ss hha Kanununda koruyucu aile
hizmetine ili kin hükümler (m. 159–161) yer alm r52. Medeni Kanunda
hakk nda koruma karar verilen çocu un hakim taraf ndan bir aile
yan na yerle tirilebilece i öngörülmü tür. Umumi H fz ss hha
Kanunu’nda çocuklar n bak lmak üzere aileler yan na yerle tirilmesi
yetkisi belediyelere verilmi tir. Söz konusu kanunlarda hükümler yer
almas na ra men ilk uygulama 27.5.1949 tarihli ve 5387 say
50
Gülfidan, a. g. e., s. 203. Koruyucu aile, genelde anla ld üzere yaln zca çocuklara yabanc kimselerin
sundu u bir hizmet de ildir. Örne in, ABD’ye bakt
zda, milyonlarca koruyucu ailenin önemli bir
sm n (2 milyondan fazla çocu un) “akraba bak ” (kinship care) yoluyla himaye alt nda oldu u
görülmektedir. Akrabalar n bir k sm , bu hizmeti tamamen devletten ba ms z yerine getirirken, bir k sm
devletten bir miktar destek almakta, bir k sm ise bu hizmeti tamamen devlet ile ba lant olarak
sunmaktad r (200 bin çocuk, devlet taraf ndan evlatl k olarak akrabalar n yan na yerle tirilmi tir). Shelley
Waters Boots, Rob Geen, “Family Care or Foster Care? How State Policies Affect Kinship Caregivers”,
New Federalism: Issues and Options for States, Series A, No: A–34, July, 1999, s. 1–2; Jill Duerr
Berrick, “When Children Cannot Remain Home: Foster Family Care and Kinship Care”, The Future of
Children: Protecting Children from Abuse and Neglect, Vol: 8, No: 1, Sprin2 1998, s. 72. ABD’de,
problemli çocuklar n korunmalar ndan do an maliyetlerin azalt lmas na yönelik çabalar n, bu çocuklara
zarar verece ini belirten yay nlar yap lmaktad r. Bkz.: David Rubin, Neal Halfon, Ramesh Raghavan, Sara
Rosenbaum, Protecting Children in Foster Care: Why Proposed Medicaid Cuts Harm Our Nation’s
Most Vulnerable Youth, Seattle, WA, Casey Family Programs Publ., 2005.
51
M. ükrü Tulay, “Türk Aile Sistemi çinde Koruyucu Ailenin Yeri ve Önemi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.V,
S.8, Kas m–Aral k–Ocak 1972, s. 2.
52
RG. 6.5.1930, S. 1489.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
195
Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakk ndaki Kanunu’nun yürürlü e
giri inden sonra olmu tur53.
2828 say
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanununda koruyucu aile kurumu ayr nt biçimde düzenlemi tir54.
Kanunun 23. maddesine göre, “mahkemece korunma karar al nan
korunmaya muhtaç çocu un bak
ve yeti tirilmesi, bu kanuna göre
kurulmu kurumlarda oldu u kadar kurumun denetim ve gözetiminde
bir koruyucu aile taraf ndan da yerine getirilebilir. Koruyucu aile,
korunmaya muhtaç çocu un bak
ve yeti tirilmesini gönüllü olarak
üstlenebilece i gibi kurumca belirlenecek ve ödenecek bir ücret
kar
nda da yapabilir. Koruyucu ailelerin seçimine, çocukla ilgili
sorumluluklar na, kurumla olan ili kilerine, hizmetin i leyi ine ili kin
esaslar bir yönetmelikle düzenlenir”. Bu maddeye dayan larak
2.10.1984’te ilk Koruyucu Aile Yönetmeli i ç kar lm r55. Koruyucu aile
uygulamalar 1993 y na kadar bu yönetmelikte belirtilen esaslara göre
yürütülmü tür. 14 Ekim 1993’te ise daha önceki yönetmeli in
eksikliklerini tamamlamak amac yla ikinci bir Koruyucu Aile
Yönetmeli i ç kar lm r56.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, koruyucu aile
bak
te vik etmek ve ülke düzeyinde yayg nla rmak amac yla 1992
nda koruyucu aile projesi haz rlam r. Bu projenin amac , Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna ba
çocuk yuvalar ve
yeti tirme yurtlar nda bak lan çocuklarla, s rada bekleyen korunma
kararl çocuklar n kurum bak
yerine istekli ve gönüllü koruyucu
aileler yan na yerle tirilmesidir.
3. 2. Koruyucu Aile Türleri
Para Kar
nda Hizmet Veren Koruyucu Aileler: Para kar
koruyucu aile görevi yapanlar ya “geçici” olarak ya da “sürekli” olarak
bu hizmeti üstlenmektedir. Sürekli olarak bu hizmeti sunmak isteyen
aileler rakamsal olarak ço unluktad r. Bir ülkenin ekonomik
196
imkanlar n geni li ine ba olarak, sosyal hizmet kurumu taraf ndan
bu ailelere tespit edilecek esaslar dahilinde belirli bir ayl k ba lan r. Bu
ayl k ile, çocu un beslenme, giyim, e itim, sa k ve varsa özel
masraflar kar lan r57.
Genel olarak bak ld nda, koruyucu ailelere verilen para, çocu un
masraflar
ancak kar layacak miktarda hesaplanmaktad r; aksi
takdirde, para kazanmak amac yla koruyucu aile olmay isteyeceklerin
miktar n artmas ndan endi e edilmektedir.
Gönüllü Olarak Hizmet Veren Koruyucu Aileler: Genellikle,
çocuk evlat edinmesi mümkün olmayan ailelerin, gönüllü olarak ve bir
kar k beklemeksizin çocuklara koruyucu aile olma yolunu seçtikleri
gözlenmektedir. Bu tür ailelere de, genellikle anne ve babas olmayan ve
evlatl k verilmesi mümkün olmayan çocuklar n bak
verilmektedir.
Hatta, bu koruyucu aile bak m türünün evlat edinmeye adeta bir
basamak te kil etti i ifade edilmektedir58.
Çok Say da Çocu a Bak m Sa layan Koruyucu Aileler: Özel bir
bak m yöntemidir. Tek ba na bir koruyucu aile yan na verilmesi uygun
görülmeyen, çok ki inin ya ad
yurtlarda sa lanan kurum bak na
da uyum sa layamayan çocuklara yönelik olarak (örne in, ergenlik
ça nda ve depresyon alt nda olan çocuklar bu kategoride dü ünülebilir)
geli tirilmi bir metottur. Evli bir çiftin yan na, en fazla 10 çocuk
verilmekte, bunlar n masraflar , her bir çocuk için belirli bir ücret
ödenerek devlet taraf ndan kar lanmaktad r59.
3. 3. Koruyucu Aile Bak
M. ükrü Tulay, “Türk Aile Sistemi çinde Koruyucu Ailenin Yeri ve Önemi”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.
V, S. 8, Kas m–Aral k–Ocak 1972, s. 5.
54
RG. 24.05.1983, S. 18059.
55
RG. 02.10.1984, S. 18592.
56
RG. 14.10.1993, S. 21728.
n Benzer Bak m Türlerinden Fark
Koruyucu aile bak , ülkemizde tarihi geli im sürecinde
korunmaya muhtaç çocuklara hizmet vermi olan süt evlatl k ve
beslemelik gibi geleneksel bak m türlerinden farkl oldu u gibi evlat
edinmeden de farkl r.
57
53
HASAN ENOCAK
Sevda Ta tekil, “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bir Bak m Yöntemi Olarak Koruyucu Aile
Bak ”, Çimento veren, C. II, S. 2, Mart 1990, s. 10.
58
Birsen Gökçe, Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu ile lgili Tutumun
Sosyolojik Mukayeseli Tahlil ve Analizi, Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1981, s. 74–
75;
59
Ta tekil, a. g. e., s. 8–9.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
197
3. 3. 1. Süt Evlatl ktan Fark
Süt evlatl k, bir kad n kendisinden do mayan bir çocu u
emzirmesiyle olu an geleneksel bir kurumdur. Burada amaç, yeni
do mu bebe in süt ihtiyac n kar lanmas r. Koruyucu aile
bak nda da çocu un ihtiyaçlar n kar lanmas söz konusudur.
Ancak burada, bebe in sadece beslenme ihtiyac de il ailesi olmayan ya
da ailesi yan nda sürekli yada da geçici olarak yeti me olana
bulamayan korunmaya muhtaç bir çocu a bunun sa lanmas r. Ayr ca
koruyucu aile bak
hukuken kurumsalla
ve kanunlarla
düzenlenmi bir bak m türüdür60.
3. 3. 2. Beslemelikten Fark
Beslemelik, varl kl ailelerin, kimsesiz ya da yoksul aile
çocuklar , hizmetleri kar
nda bak p yeti tirdikleri geleneksel bir
kurumdur. Örf ve adete dayanan bu kurum, evin beyi ya da han
ile
çocu un ana–babas ya da yak nlar aras nda yap lan bir sözle me ile
meydana gelir61. Ancak, hukuki bak mdan düzenlenmeyen bir kurum
oldu u için, yükümlülükleri vicdani olmu ve yapt
da ahlak
kurallar düzenlemi tir62. Besleme olarak yerle tirilen çocukla, çal ran
ki i aras ndaki ili kinin hukuki niteli i ise tart mal r. Hukuki niteli in
“fiili durum”63, “ahlaki borcun ifas ”64, “kölelik”65 oldu unu ileri
sürenler gibi, bunun yaz olmayan bir hizmet sözle mesi oldu unu da
ileri sürenler olmu tur66.
198
HASAN ENOCAK
Çocuk hakk nda korunma karar al narak, koruyucu aile yan na
yerle tirilmesi durumunda, özellikle k z çocuklar n beslemelik anlay
ile çal
ld gözlemlenmi tir67.
3. 3. 3. Evlat Edinmeden Fark
Koruyucu aile bak
n en çok kar
ld kurumlardan biri de
evlat edindirmedir. Hatta ülkemizde aileler ço unlukla, evlat edinmek
amac yla koruyucu aile olmak istemektedirler.
Evlat edinme, ko ullar sonuçlar ve sona ermesi Medeni Kanun da
düzenlenmi bulunan hakimin izni ile tamamlanan hukuksal bir kurum
olup evlat edinenle evlatl k aras nda evlilik içi soy ba na benzer bir
ml k ili kisi meydana getirir. Evlat edinme, ana–babas hukuken ya
da fiilen belli olmayan veya ana–babas bulunmakla birlikte as l
ailesinde sa kl yeti me olana bulunmayan çocuklar n, ba ka bir
ailenin devaml ve asli üyesi durumuna gelmesini sa lar68. Böylece evlat
edinilen çocu a kan ba
ile ba
oldu u ana–babas n evinde
bulamad
güvenlik, do an n gereklerine en uygun aile ortam nda
sa lanm olur. Evlat edinme sonucunda, çocuk evlat edinenin mirasç
olur, onun soyad al r ve onun velayeti alt na girer (MK. m. 314).
Koruyucu aile bak
ise, çocu un korunmas amac
güden ve
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun denetimi ve gözetimi
alt nda yürütülen bir çocuk refah hizmetidir. Çocuk koruyucu aile
yan na k sa ya da uzun bir süre veya kimsesiz ise re it oluncaya kadar
yerle tirilir. Koruyucu aile yan na yerle tirme çocukla koruyucu aile
aras nda h ml k ba olu turmaz, çocuk koruyucu ebeveynin velayeti
alt na girmez. Bununla birlikte e er velisi yoksa, hakim koruyucu ana–
babay ya da bunlardan birisini çocu a vasi atayabilir.
60
Ferhunde Özbay, “Türkiye’de Evlatl k Kurumu: Köle Mi, Evlat M ?”, Türkiye Cumhuriyetinin 75 Y na
Toplu Bak Uluslararas Kongresi, C.II, stanbul, Tarih Vakf Yay., 1999, s. 278.
61
Bülent Davran, “Bir Sosyal Davam z: Beslemelerin Hukuki Durumu”, Sosyal Hukuk ve ktisat Mecmuas ,
l. 1, S. 2, 1948, s. 52.
62
Muslih Fer, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Korunmaya Muhtaç Çocuklar, stanbul, ktisadi Ara rmalar
Vakf Yay., 1970, s. 19.
63
Ali Naim nan, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1971, s. 16.
64
Ülker Gürkan, “Evlat Edinme ve Beslemelerin Hukuki Durumu”, Türk Hukuku ve Toplumu Üzerine
ncelemeler, Ankara Türkiye Kalk nma Vakf Yay., 1974, s. 202.
65
Hülya Aksoy, “Beslemelerin Hukuki Durumu”, Günümüzde Yarg , Çocuk Hukuku Özel Say ,
S. 26, Haziran 1978, s. 29.
66
Gürkan, a. g. e., s. 170.
67
68
Tulay, a. g. e., s. 4.
Süheyla Balkar, “Türk Hukukunda Evlat Edinme”, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,
l: 1, S. 2, 2002, s. 238.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
199
3. 4. Çocu un Koruyucu Aile Yan na Yerle tirilmesi
Koruyucu Aile Yönetmeli ine göre çocuk yuvalar , yeti tirme
yurtlar , rehabilitasyon merkezleri, her ay koruyucu aile yan na
yerle tirilecek çocuklar n ad ve soyadlar , do um yeri, do um tarihleri
ve korunma karar verilmesinin nedenlerini kapsayan bir liste ile birlikte
sa k durumunu, psiko–sosyal ve fiziksel geli imlerini gösteren sosyal
inceleme raporunu l Müdürlüklerine gönderirler (KAY m. 7). Koruyucu
Aile Yönetmeli inde, koruyucu aile yan na yerle tirilecek çocuklarda
aran lacak özellikler belirtilmemi tir. Her somut olayda kurum
uzmanlar koruyucu aile yan na yerle tirilecek çocuklar belirlemektedir.
Ancak bu belirleme, çocuk yerle tirilmeden önce gözlem merkezlerinde
doktor, psikiyatr, psikolog ve sosyal yard mc lardan olu an bir ekip
taraf ndan yap lan kapsaml bir inceleme sonucunda yap lmal r.
Koruyucu aile yan na yerle tirmede çocuk aç ndan en önemli
faktör ya r. Bir ya s
koymak bilimsel bak mdan uygun olmamakla
birlikte 13 ya ndan küçük çocuklar için koruyucu aileye yerle tirme
daha uygun bulunmaktad r. Çünkü, bu ya n üstündeki çocuklar
ergenlik ça na girmi olduklar ndan yabanc birisinin otoritesini kolay
kabul edememektedirler. Öte yandan, bu ya n üstünde olan çocuklarda
aile ortam ndan beklenen duygusal etkile im zay flam , çocukla aile
aras nda anla mazl k olas
artm r69. Hatta Amerikan Çocuk Refah
Birli i bu ya 6 olarak belirlemi tir.
Koruyucu aile yan na yerle tirilen çocuk, görevli sosyal çal mac
taraf ndan düzenli olarak izlenir. Ve bu süreçte ortaya ç kacak sorunlar
çözmek için gerekli çal malar yap r (KAY. m.14).
3. 5. Koruyucu Aile Bak
n Faydalar
Koruyucu aile bak
n hem korunmas gereken çocu a, hem bu
çocu un gerçek ailesine, hem koruyucu aileye, hem de sosyal hizmetler
kurumuna faydalar vard r.
200
Koruyucu aile bak
n çocuklar aç ndan en büyük faydas ,
onlara bir aile ortam n s cakl
vermesidir. Zira koruyucu aile
bak
öz ailesince kendisine yeterli bir bak m sa lanamayan, ancak aile
hayat na uyum sa lamda herhangi bir güçlükle kar la mayan ya da
anne ve babas ndan tamamen ayr lm , kimsesiz, terkedilmi ve aile
ortam na ihtiyaç duyan çocuklar için birçok fayda sa lamaktad r. Fakat
unutulmamal r ki koruyucu aile bak
n her çocuk her zaman
faydal olamayaca
r. Örne in 6 ya ndan küçük çocuklar n ve ana
baba ili kilerine kar koyanlar d nda bulu ça nda olan çocuklar için
koruyucu aile bak
uygundur. Buna kar k, bulu ça nda olan ve
aile ba lar ndan kurtulup ba ms z olmak isteyen çocuklarla, suçlu,
ruhen veya bedenen geri kalm çocuklar n koruyucu aile bak na
uygun olmad klar ileri sürülmektedir70.
Öte yandan çocu un gerçek ailesine olan yarar ise u ekilde
ortaya ç kmaktad r. Çocuk ile öz ailesi aras nda olan bir tak m
nedenlerden dolay çocuk ailesinden uzakla
ld nda, sosyal hizmet
uzmanlar hem bu çocuk için en uygun bak m yöntemini bulmaya ve
uygulamaya çal rken, bir yandan da aileden kaynaklanan sorunlar
bulma ve bunlar giderme yönünde hareket etmektedir. Çünkü, burada
amaç, sorunlar bir an önce çözüme kavu turmak, böylece çocu un
ailesiyle ili kisinin devam
sa lamay , aile bireylerinin bir arada
ya amalar
mümkün k lmakt r. Neticede çocu un gerçek ailesi,
sorunlar n çözümünde yard m görmesinin yan nda çocu un bak m ve
korunmas hususunda da desteklenmi olmaktad r71.
Koruyucu aile olmak istemenin alt nda birtak m genel nedenler
yatmaktad r. Bunlar n ba nda; çocuklara yard m etme iste i, toplumda
koruyucu aileye duyulan gereksinimi kar lama, aile bütçesine katk ,
yaln zl a bir çözüm, aileyi daha da geni letme, evlatl k edinme,
çocu unun kayb telafi etme ya da dini gerekçeler vb. say labilir72.
Ülkemizde ise, genellikle u nedenler öne ç kmaktad r: Koruyucu
aileler, kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklar yanlar na ald klar
70
Gökçe, a. g. e., s. 5.
Sevda Ta tekil, “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bir Bak m Yöntemi Olarak Koruyucu Aile
Bak ”, Çimento veren, C. II, S. 2, Mart 1990, s. 9.
72
Oriana Linares, Daniela Montalto, “Foster Families”, Child Study Center Letter, Vol: 8, No: 2, Nov.–Dec.
2003, s. 2.
71
69
Latife B kl , “Geli mi Ülkelerde Suçlu ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar çin Koruyucu Aile
Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri
Fakültesi Yay., 1983, s. 61.
HASAN ENOCAK
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
201
taktirde, e er çocuk sahibi de illerse çocuk sevgisini tatmakta, çocuklar
var ise, maddi bir kazanç imkan elde etmektedir. Koruyucu aile veya
ki iler daha çok evlat edinmek istedikleri çocuklara koruyucu aile olmak
istemektedirler. Çünkü koruyucu ailelik evlat edinmenin ön a amas
olarak görülmektedir73.
Kurumun bu durumdan sa lad fayda ise, hem kurum bak na
nazaran daha ucuz bir sosyal hizmet üretmek, hem de çocuk için daha
uygun bir yeti me ortam sa lamak eklinde özetlenebilir74. Ancak unu
unutmamak gerekir ki, sosyal hizmet kurumlar n temel amac , çocuk
için en uygun yeti me ortam tespit ederek çocu un böyle bir ortamda
yeti mesini sa lamakt r.
3.
Kar la
6. Koruyucu
lmas
Aile
Bak
n
Kurum
Bak
le
Bahsedildi i üzere, kimsesiz ve korunmaya muhtaç olan çocuklara
yönelik olarak üç tür bak m yöntemi söz konusudur (kurum, koruyucu
aile ve evlatl k yöntemleri). Bu üç yöntemden en uygun olan n,
koruyucu aile bak
yöntemi oldu u kabul gören bir görü tür. Çocuk
refah alan nda yap lan ara rmalar ve gerçekle tirilen gözlemler, anne,
baba ve çocuklardan olu an bir aile ortam n, çocu un geli imi
aç ndan en uygun ortam oldu unu ortaya koymaktad r. Bu nedenle,
geli mi ülkeler kurum bak
en aza indirirken, koruyucu aile
bak
ise mümkün oldu unca art rmaya çal
r. Bugün geli mi
Bat ülkelerinde benimsenen yöntem, çocu un koruyucu aile yan na
yerle tirilmesidir75.
Ancak, ne yaz k ki, koruyucu aile bak m yöntemine ülkemizde
yeterince önem verilmedi i, bunun yerine kurum bak
n tercih
edildi i gözlenmektedir. Halbuki, bu yöntem, sonuçlar itibariyle daha
etkili bir yöntemdir ve geli mi ülkeler taraf ndan kurum bak na
nazaran tercih edilmektedir76.
73
Nilgün Balamir, “Türkiye’de Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri
Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983, s. 72.
74
Fethi Bayc n, “Türkiye’de Korunma a Muhtaç Çocuklar ve Koruyucu Aile Denemesi”, Sosyal Hizmet
Dergisi, C. I, S. 2, Mart 1962, s. 13.
75
B kl , “Geli mi Ülkelerde Suçlu ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar çin Koruyucu Aile Uygulamas ”, s. 63.
76
Tatl bal, a. g. e., s. 29.
202
HASAN ENOCAK
Di er yandan, koruyucu aile bak m yönteminin bu üstünlü ü,
di er yöntemlerin önemlerini ortadan kald rmaz. Çünkü, bir bak m
yöntemi her çocuk için uygun bir yöntem de ildir. Farkl özellikler ve
ihtiyaçlara sahip çocuklar için onlara uygun farkl yöntemler söz
konusudur. Ne var ki, koruyucu aile bak
n, sa lad s cak bir yuva
ortam yla, kurum bak
ortam ndan olumsuz etkilenmi çocuklar
üzerinde dahi tedavi edici etkilerde bulundu u gözlenmektedir. Bu
çocuklar, kurumda yeti enlere göre daha sa kl olmakta, sosyal
ya ama daha çabuk intibak edebilmektedir. Bu ba lamda koruyucu aile
yönteminin iyi i leyebilmesi için sosyal hizmet uzmanlar na büyük bir
rol dü mektedir. ayet aile ile çocu u iyi e le tiremezlerse, o zaman
yöntemin ba ar ans dü ük olacakt r. Önemli olan kar kl uyumdur,
bu sa land
taktirde koruyucu aile yöntemi en ideal yöntem olarak
77
görülebilir .
3. 7. Koruyucu Aile Bak
n Sona Ermesi
3. 7. 1. Genel Olarak
Koruyucu aile yan na yerle tirme sözle mesinin sona ermesi
sözle meden kaynaklanan nedenler yan nda korunma karar n
kalkmas ndan da kaynaklanmaktad r. Sözle meyi sona erdirme, iki taraf
içinde her zaman mümkündür. Üçüncü ah s olan çocuk da, yarar na
yap lan sözle menin sona erdirilmesini isteyebilir.
Sözle menin sona erdirilmesi korunma karar n kalkmas na ba
de ildir. Ancak korunma karar n kald lmas sözle menin hukuki
dayana olan gerekçenin ortadan kalkmas
ifade etti i için sözle me
bu ekilde sona ermi olacakt r.
3. 7. 2. Korunma Karar
Sözle menin Sona Erdirilmesi
n Kald
lmas na Ba
Olarak
Çocuk hakk nda verilmi olan korunma karar , gerekçesini te kil
eden korunmaya muhtaçl k durumunun sona ermesi ile ortadan kalkar.
Korunmaya muhtaçl k durumu çocu un ölümü, rü düne ula mas ,
77
Muammer Örs, “Koruyucu Aile”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. II, S. 2–3, Haziran–Temmuz–A ustos–Eylül
1966, s. 23.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
203
korunma karar n verilme nedenlerinin ortadan kalkmas ve çocu un
evlat edinilmesi ile sona ermektedir.
3. 7. 3. Çocu un Ölümü
Çocu un ölümü ile korunma alt na al nma hali sona erer. Ölüm
nedenine ba
olarak koruyucu ki inin haks z fiilden dolay
sorumlulu una gidilebilir (BK .m. 50–51)
3. 7. 4. Çocu un Re it Olmas
Korunma karar kural olarak çocu un re it olmas ile sona erer
(ÇKK. m. 7/6, SHÇEKK. m. 24/I). Çocu un evlenmesi ve mahkeme
karar ile de re it k nmas hali de korunma karar n kald lma
nedenini te kil edecektir (MK. m. 11/II, 12).
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda rü de
ra men, korunmaya muhtaçl k durumunun devam etti i faraziyesi ile
çocu un r zas n al nmas ko ulu ile, korunma karar n uzat labilece i
hüküm alt na al nm r (SHÇEKK. m. 24/I). Bu hükme göre,
ortaö retime devam edenlerin 20, yüksek ö retime devam edenlerin 25
ya na kadar, 18 ya
doldurmu çocuklar n bir i veya meslek sahibi
edilerek, kendi kendilerine yeterli olabilmelerinin sa lanmas amac yla
20 ya na kadar korunma karar uzat labilir (SHÇEKK. m. 24/I bent b).
Bedensel, zihinsel ve ruhsal sakatl klar nedeniyle sürekli bak ma
muhtaç durumda bulunan ve çal maktan aciz olan çocuklar n korunma
karar uzat r (SHÇEKK. m. 24/l bent c). Korunma karar n uzat lmas
da mahkeme karar ile olmaktad r.
18 ya
doldurmu okumayan ya da ortaö retimini bitirmi
çocuklar n korunma karar n uzat lmas Kurum taraf ndan genellikle
istenmemektedir. Bu konuda korunma alt ndaki ki inin, kurumda
kalma iste i de dikkate al nmamaktad r. Bu durumda korunma
karar n uzat lmas için mahkemeye ba vurma hakk n çocu a da
tan nmas uygun olacakt r. Neticede, kuruma tan nan takdir hakk n
kötüye kullan lmas mahkeme taraf ndan engellenmi olacakt r78.
204
unu vurgulamakta yarar vard r; 18 ya , ülkemiz aç ndan uzun
llar
kurum bak
alt nda geçirmi çocuk için dü ük bir ya r.
Kurumun, gençleri, korunma karar kald ld ktan sonra izlemesi
hüküm alt na al nm sa da (SHÇEKK. m. 4 bent k; 24/I bent b cümle 2),
uygulamada bu durum i lememektedir. Bu nedenle, ülkemizdeki e itim
anlay
ve kurum bak nda olman n olumsuz yanlar da dikkate
al narak ya
üst s
n gerçekçi biçimde de tirilmesi
gerekmektedir79.
3. 7. 5. Korunma Karar
Say ta, a. g. e., s. 96.
n Ba ka Bir Yarg Karar ile Kalkmas
Çocuk hakk nda korunma karar al nmas veya geçici korunma
alt na al nmas (SHÇEKK. m. 22/son) yerle tirme tedbirine (MK. m. 347)
veya velayetin kald lmas karar na (MK. m. 348) dayanarak verilebilir.
Bu tedbirlerin kald lmas veya de tirilmesi ile korunma karar da
kald labilir. Tedbirler en geç velayetin sonra ermesine yani rü de kadar
devam eder.
3. 7. 6. Çocu un Evlat Edinilmesi
Koruma alt ndaki çocu un evlat edinilmesi, sürekli yerle tirme
biçimi olarak dü ünülmekte ve korunmaya muhtaç çocu un yarar na en
uygun çözüm olarak uygulanmaktad r (MK. m. 305/II). Çocuk
yerle tirilmi oldu u aile taraf ndan evlat edinilebilir. Ülkemizde
koruyucu aile yan na yerle tirme fiilen, evlat edinmenin alt basama
olarak uygulanmaktad r80. Böylece evlat edinmeden önce belli bir
deneme süresi geçirilmi olmaktad r. Evlat edinilme sonucu evlat edinen
ile çocuk aras nda velayet ili kisi kurulmakta ve çocuk korunma
alt ndan ç kar lmaktad r.
3. 7. 7. Korunma Karar
n Kald
lmas
Korunma kar n kald lmas na ili kin hükümler Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda yer almaktad r.
Korunma karar verilmesine neden olan ko ullar n de mesi veya
ortadan kalkmas halinde, il müdürlü ünün bildirmesi ile çocuk
79
78
HASAN ENOCAK
Bekir Aksay, Ceza Hukukunda Ya Küçüklü ü, Kusur Yetene ine ve Sorumlulu a Etkisi, stanbul,
1990, s.58.
80
Say ta, a. g. e., s. 97.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
205
hakk nda Kurum taraf ndan haz rlanan rapor dikkate al narak korunma
karar mahkeme taraf ndan kald
r (SHÇEKK. m. 24/I).
Kurum d nda, koruma karar n kald lmas n Çocuk Koruma
Kanununda say lan ilgililer taraf ndan talep edilebilece i hüküm alt na
al nm r (ÇKK. m. 8/3). Ancak burada “talep” teriminin kullan lmas
do ru de ildir. Çünkü Hakim, ba ms z olarak çocu un yarar na olan
karar almakla yükümlüdür ve ilgililerin talepleri ile de ba de ildir81.
4. Evlat Edinme
Evlat edinme günümüzde her zamankinden daha fazla önem
kazanm r82. Çünkü sosyal politika aç ndan önem ta yan ve
güncelli ini sürdüren esas sorun; çocu un korunmas üstlenecek, ona
biyolojik ve psikolojik geli mesi için gerekli bak m olanaklar
sa layacak as l toplumsal kurumun belirlenmesi sorunudur. Bugün,
ailenin, uyum ve istikrar içinde oldu u sürece, çocu un yeti mesi
bak ndan en uygun ortam olu turdu u konusunda görü birli i
vard r. Bu ba lamda evlat edinme, aile ortam nda yeti mekten yoksun
çocuklara bu olana sa layan ve çocu un fiziksel zihinsel, duygusal
güvenli ini korumaya hizmet eden önemli bir kurumdur. Bu hizmetin
amac ; biyolojik ailesi taraf ndan bak lamayan çocu a devaml bir aile,
aileye de çocuk sevgisini giderme olana sa lamakt r83. Ayr ca çocu un
geli imine uygun aile ortam yoksa çocu a yeni bir aile ortam
haz rlamak devletin temel görevlerinden biridir. Evlat edinme, devletin
bu görevini yerine getirdi i korunmaya muhtaç çocuklara sa lanan
bak m yöntemlerindendir84.
Çocuk ile ana ve babas aras ndaki ili kiyi ifade eden soyba ,
meydana geli ekline göre gerçek ve yapay olmak üzere ikiye ayr r.
81
Akyüz, a. g. e., 725.
Son y llarda ABD ba ta olmak üzere geli mi ülkelerde evlat edinme say nda görülen art , çocuk refah ile
ilgili alanda sa lanan en önemli ba ar r. Örne in, ABD’de 1995 ile 2001 y llar aras nda yakla k 25,000
çocuk evlat edinilmi tir. Ülkemizle ise, Medeni Kanun’un yürürlü e girdi i 1926’dan itibaren evlat edinilen
çocuk say
yaln zca 7,529’dur. Duncan Lindsey, Ira M. Schwartz, “Advances in Child Welfare:
Innovations in Child Protection, Adoptions and Foster Care”, Children and Youth Services Review, Vol:
26, 2004, s. 999–1000.
83
Nesrin Güran Ko ar, “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek
Okulu Dergisi, C. 5, S. 2–3, Ocak 1987, s. 72.
84
Esin Konanç, “Türk Hukuk Sisteminde Çocu un Korunmas ”, Türkiye’de Çocu un Durumu, 1990’lar n
Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT–Unicef Türkiye Temsilcili i Yay., 1989, s. 11.
82
HASAN ENOCAK
206
Buna göre, gerçek soyba , kan ba na dayanan soyba
olarak
tan mlan rken, evlat edinmeyle kurulan soyba ise yapay soyba
olarak ifade edilmektedir85.
Evlat edinmenin sosyal, psikolojik ve ahlâki yönden ta
önem
ve her eyden önce insana özgü bir tak m ihtiyaçlara cevap vermesi, bu
kurumun hemen hemen tüm modern hukuk sistemlerinde yer almas n
sebebini olu turmaktad r.
Kurumun zaman içerisinde de en i levi ile birlikte, evlat
edinmeye ili kin kanuni düzenlemelerde de zorunlu olarak bir tak m
de iklikler olmu tur. Türk Hukukunda ilk kez 1926 tarihli ve 743 say
Türk Medeni Kanunu ile varl k bulan evlat edinme, 4721 say yeni
Medeni Kanunun kabul edilmesiyle büyük ölçüde de ikli e
ram r; bununla beraber, eski hukuka göre kurulmu olan evlat
edinme ili kilerine 743 say
Türk Medeni Kanunu hükümleri
86
uygulanmaya devam edecektir .
Bu önemli yararlar na kar n evlat edinme, çocuklar n de ik
amaçlarla istismar edilmesine ya da kanuni mirasç lar n miras
haklar ndan yoksun b rak lmas na da yol açabilmektedir.
te bu
nedenlerle, yeniden düzenlenen kanunlar, bir yandan evlat edinmeyi
kolayla rmakta bir yandan da evlat edinmenin sak ncalar na kar
önlem almaktad rlar87.
4. 1. Tan
, Hukuki Niteli i ve
levi
4. 1. 1. Tan
Kendilerine ait aile ortam ndan yoksun çocuklara yönelik bir
sosyal hizmet türü olan evlat edinmeye ili kin doktrinde ve uygulamada
çe itli tan mlara rastlan lmaktad r. Bu tan mlardan birine göre evlat
edinme, çocu un ihtiyaçlar
kar lamay amaçlayan bir sosyal hizmet
alan r88. Bir di er tan ma göre ise evlat edinme, evlat edinilecek
çocu u, onun öz ailesini ve çocu u evlat edinecek aileyi içine alan
85
Kemal O uzman, Mustafa Dural, Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1994, s. 195.
Balkar, a. g. e., s. 240.
87
ükran pka, “4721 Say Türk Medeni Kanunu’nun Evlat Edinmeye li kin Hükümlerinin ncelenmesi”,
Ü. Hukuk Fakültesi Mecmuas , C. LVII, S. 1–2, 1999, s. 305.
88
Arthur Fink, Sosyal Hizmet Alan , Çev.: Lütfiye Yasa–Necil Ulusay, Ankara, Sa k Bakanl Yay., s. 225.
86
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
207
süreçtir. Bu nedenle, çocu un sorumlulu u tamam yla evlatl k alan
aileye verilirken, gelece i de kanunlar n öngördü ü biçimde güven
alt na al nm olmaktad r89.
Hukuki aç dan di er bir tan mda da evlat edinme, çocu u
olmayan bireylere evlat sevgisini sa lamaya yarayan hukuki sonuçlar
itibariyle sahih nesebe e de er bir geçerli nesep ba
eklinde ele
al nmaktad r90. Ba ka bir tan mda ise evlat edinme, do umla bir h ml k
grubuna mensup olan bireyin sosyolojik bak mdan kan ba lar na denk
tutulan yeni h ml k ba lar kazanmas
sa lay müessesele mi bir
uygulama eklinde belirtilmekte ve yeni kazan lan ba lar n eskilerini
büsbütün veya k smen bertaraf etti i vurgulanmaktad r. Bu niteli i
itibariyle evlat edinme, suni olarak nesep ba kurmaya olanak veren bir
müessesedir91.
4. 1. 2. Hukuki Niteli i
Çocuk ile ana ve babas aras ndaki ili kiyi ifade eden soyba ,
meydana geli ekline göre gerçek ve yapay olmak üzere ikiye ayr r.
Buna göre, gerçek soyba , kan ba na dayanan soyba
olarak
tan mlan rken, evlat edinmeyle kurulan soyba ise yapay soyba
olarak ifade edilmektedir92.
Gerçekten de, yapay soyba , kan ba ndan kaynaklanan
soyba ndan farkl olarak, evlat edinmeye dayanan ve mahkeme karar
ile kurulan bir h ml k ba
r. Nitekim, MK. md. 315/l'de yer alan
"Evlat edinme karar , evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede
lerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme karar yla
birlikte evlatl k ili kisi kurulmu olur" hükmü bu hususu aç kça ortaya
koymaktad r.
Evlat edinmenin hukuki niteli i ise, önceden oldu u gibi, yeni
düzenleme sonras nda da tart malara sebebiyet verecek niteliktedir.
208
HASAN ENOCAK
Eski Medeni Kanunun yürürlükte oldu u dönemde evlatl k
ili kisinin bir "aile hukuku sözle mesi" oldu u doktrinde hemen hemen
oybirli i ile kabul edilmekteydi93. Zira, evlatl k ili kisi, t pk di er
sözle meli ili kilerde oldu u gibi, evlat edinen ile evlatl n kar kl
zalar na ihtiyaç duymakta ve taraflar bu r zalar , hakimin ön
izninden sonra noterde düzenletecekleri resmi bir senetle
belgelemekteydiler. Eski Medeni Kanunun 256'nc maddesine göre evlat
edinme ili kisi, bu ekilde haz rlanan resmi bir senetle kurulmu
olmaktayd . Oysa yeni Medeni Kanun, eski düzenlemeden tamam yla
farkl bir biçimde, evlatl k ili kisinin "mahkeme karar ile kurulaca
"
belirtmektedir (MK. md. 315/1). Böylece, noterde resmi senet yapma
gere i de ortadan kalkm r. Keza, evlat edinme ili kisini kurup
kurmamakta hakime tan nan geni takdir yetkisi ve her türlü detayl
ara rmay yapma görevinin yan s ra, evlatl k ili kisini verece i
hükümle kurma yetkisine sahip olmas da, evlat edinmenin bundan
böyle taraflar aras nda yap lan bir sözle me olmad
ortaya
koymaktad r94. Bu ba lamda yeni düzenleme ile birlikte, evlat edinme
lemi, olu um bak ndan art k bir yarg karar na dayanacakt r.
Eski düzenlemeden farkl olarak, evlatl k ili kisinin taraflar n
anla mas ile her zaman sona erdirilebilece ine ili kin hükmün yeni
Medeni Kanunda yer almamas da, evlat edinmenin kanun koyucu
taraf ndan salt bir sözle me gibi görülmedi ini destekler niteliktedir95.
Gerek bu sebepten dolay , gerek evlatl k ili kisinin mahkeme
karar yla kurulaca
düzenleyen ve resmi senet art
kald ran
hüküm gere i ve gerekse evlatl k ili kisinin kurulmas ndan önceki,
ras ndaki ve sonras ndaki mahkemeye atfedilen tek yetkili olma s fat
dolay yla, evlat edinme kurumunun art k bir sözle me niteli ine sahip
olmad
söylemek mümkündür96.
89
Ayd n Zevkliler, Mehmet Be ir Acabey, Emre Gökyayla, Medeni Hukuk, Ankara, Seçkin Yay., 1999, s.
1073.
90
Tu rul Arat, “Evlât Edinme Hukukundaki Geli melere Toplumsal levsel Aç dan Bak ”, Prof. Dr. Osman
F. Berkiye Arma an, Ankara, 1977, s. 105.
91
M. ükrü Tulay, “Evlât Edinme”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.IV, S. 5–6–7, ubat–Mart–Nisan 1970, s. 18.
92
Zevkliler, Havutçu, a. g. e., s. 304.
93
Selahattin Sulhi Tekinay, Aile Hukuku, stanbul, 1990, s. 445; O uzman, Dural, a. g. e., s. 245.
pka, a. g. e., s. 316.
95
Turgut Ak ntürk, Türk Medeni Hukuku, Yeni Medeni Kanuna Uyarlanm Aile Hukuku, C. II, 7. bs.,
stanbul, Beta Yay., 2002, s. 362.
96
pka, a. g. e., s. 305.
94
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
4. 1. 3.
209
levi
Evlat edinme, kan ba ndan do an gerçek soyba ndan farkl
olarak, evlatl kla evlat edinen aras nda mahkeme karar yla kurulan
ili kiyi ifade eden bir aile hukuku kurumudur. Evlat edinme
kurumunun sosyal, psikolojik ve ahlâki yönden ta
önem, ayn
zamanda böyle bir kurumun hemen hemen tüm modern hukuk
sistemlerinde yer almas n da sebebini te kil etmektedir. üphesiz
unutulmamal r ki, evlat edinme kurumu her eyden önce insana özgü
bir tak m ihtiyaçlara cevap vermektedir97.
Kurumun tarihi geçmi ine bak ld nda, evlat edinmenin öncelikli
sebebinin çocu u olmayan kimselere soylar n devam n sa lanmas
imkân
vermek ve böylelikle aile servetlerini b rakabilecekleri kanuni
bir mirasç lar n olmas
sa lamak oldu u görülmektedir98. Ancak,
aile hukukuna ait di er kurumlarda da oldu u gibi evlat edinme
kurumunun da amac günümüze gelene dek zaman içerisinde
de ikliklere u ram r. Bugün için evlat edinme, hem evlatl k hem de
evlat edinen ki ilerin psikolojik ihtiyaçlar
gidermek ve bunun
neticesinde sa kl
bir toplumsal yap
olu turma amac na
odaklanm r.
Gerçekten de, evlat edinme olana
sayesinde kimsesiz ve
terkedilmi çocuklar sa kl bir yuvaya, bak lamayan çocuklar ise
ki iliklerini geli tirebilecekleri bir aile ortam na kavu mu olurlar.
Çocu u olmayan kimseler de böylelikle çocuk sevgisi tadabilme ve
anne–baba olma deneyimini ya ayabilme imkân elde ederler. Bu aç dan
bak ld nda evlat edinme kurumu, bir taraftan çocu u korumas ve
onun bak m ve e itimini gözetmesi ile çocu un psikolojik ihtiyaçlar na;
di er taraftan çocu u olmayan veya olamayacak olan kimselere anne–
baba olma duygusu ya atmas yla onlar n psikolojik ihtiyaçlar na hizmet
etmektedir. Neticede sözü geçen amaçlar gerçekle irken ayn zamanda
toplumsal hayat n daha sa kl bir biçimde yap lanmas na da katk
sa lanmaktad r99.
210
Evlat edinme kurumunun fonksiyonu ve amac zaman içerisinde
de mi se de, bu amaçlar aras nda bugün için en ön planda olan , hiç
ku kusuz çocu a destek olma hususudur. Zira, çocuk sahibi olma
konusundaki biyolojik engeller, büyük geli me gösteren t p bilimi
sayesinde birer birer a nca, art k amaç olarak, ki ilere çocuk sevgisini
tatt rmaktan çok, terk edilmi , yetim ya da evlilik d nda do mu
çocuklara s cak bir yuva ortam kazand rmak dü üncesi öne
kmaktad r. Bu sebepledir ki sosyal hukuk ba lam nda evlat edinme,
çocu un e itimi ve bak
aç ndan büyük önem ta yan bir aile
hukuku kurumu olarak nitelendirilmektedir100. Evlat edinme
kurumunun öncelikle gözetti i bu amaç yeni Medeni Kanunumuzda da
göze çarpmaktad r. Söz konusu Kanun evlat edinmeyi iki ayr ekilde
düzenlemi ; temelde küçüklerin evlat edinilmesini esas al rken,
erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesini ancak belirli artlar n
olu mas na ba olarak, bir "istisna" biçiminde kabul etmi tir (MK. md.
313).
Evlat edinme kurumunun yukar da belirtti imiz yararlar na ve
toplumsal hayata sa lad katk lara ra men olumsuz baz yönlerinin de
bulundu unu göz ard etmemek gerekir. Bunlar n ba nda, evlat
edinenlerin kimi zaman baz maddi beklentilerle ve ç kar hesaplar yla
hareket etmeleri gelmektedir. Evlat edinme yoluyla kanuni mirasç lar n
mahfuz hisselerini ortadan kald rmak, miras kaç rmak veya evlatl
hayali bir tak m vaadlerle kand rarak onu hastabak veya hizmetçi gibi
kullanmak bu hususta en çok rastlan lan örneklerdir101.
Bununla beraber, bu sak ncalardan hareketle toplumsal aç dan son
derece önemli bir i leve sahip olan evlatl k kurumun varl
n
reddedilmesi de kabul edilebilir bir dü ünce olmaktan uzakt r. Nitekim
günümüzdeki hukuki düzenlemeler, kurumun bar nd rd
bu
sak ncalar ve tehlikeleri bertaraf edecek hukuki mekanizmalar
getirmek suretiyle bu sorunu a maya çal maktad r102. Bu ba lamda,
yeni Medeni Kanunumuz da, evlat edinme kurumunun temas etti i
hassas menfaatleri kapsar ekilde konuyu yeniden düzenlemi ve
100
97
Aytekin Ataay, Medeni Hukukda Evlat Edinme, stanbul, Ü. Hukuk Fakültesi Yay., 1957, s. 27.
98
O uzman, Dural, a. g. e., s. 244.
99
Balkar, a. g. e., s. 239.
HASAN ENOCAK
Feyzi Feyzio lu, Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1986, s. 463.
Tekinay, a. g. e., s. 446; Ak ntürk, a. g. e., s. 362; Feyzio lu, a. g. e., s. 463.
102
Ahmet Cemal Ruhi, Türk Hukuku’nda Evlat Edinme ve Evlat Edinme le lgili Yabanc Mahkeme
Kararlar n Türkiye’de Tan nmas , 2. bs., Ankara, Seçkin Yay., 2003, s. 19.
101
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
211
oldukça ayr nt hükümler getirerek kurumu ba tan sona yenilemi tir.
Böylece yeni Medeni Kanunumuz, evlat edinme kurumuna ili kin
getirdi i düzenlemeler aç ndan ça da hukuk sistemleri aras ndaki
yerini alm r.
4. 2. Evlat Edinmenin artlar
Esasa ve ekle ili kin bir tak m artlara tabi tutulan evlat edinme
kurumunun yeni Medeni Kanunda en fazla de ikli e u ram olan
kurumlar n ba nda geldi ini ifade etmek abart say lmaz103.
4. 2. 1. Esasa li kin artlar
Yukar da belirtti imiz gibi, evlat edinme kurumunun ard nda
yatan temel dü ünce, çocuksuz ailelere, çocuk sevgisini tatt rmak ve
ayn zamanda, çocuklar koruyup, onlar n e itim ve bak mlar
sa lamak oldu u için hemen her ülkenin hukuk sisteminde evlat
edinme, öncelikli olarak küçükler dü ünülerek düzenlenmi bir aile
hukuku kurumu eklinde yer almaktad r. Bu ba lamda erginlerin evlat
edinilmesinde ise, ancak belirli artlar n gerçekle mesi durumunda izin
verilmektedir. Yeni Medeni Kanun, küçüklerle erginlerin evlat
edinilmesini ayr ba klar halinde ve farkl artlara tabi tutarak bu
geli meye paralel düzenleme yapm r.
4. 2. 1. 1. Küçüklerin Evlat Edinilmesine li kin artlar
Yeni Medeni Kanun, küçüklerin evlat edinilmesi konusunu
düzenlemi tir. Küçük olarak kastedilen kimseler, MK.md.11'de ergin
olarak ifade edilen kimselerin d nda kalanlar (onsekiz ya
doldurmam
veya evlenme suretiyle ergin olmam
olanlar) ile
MK.md.12 uyar nca hakk nda mahkemece erginli ine karar verilmemi
olan ki ilerdir. Dolay yla, bunlar n evlat edinilmesi durumunda
da incelenecek olan
artlar n mevcudiyetinin bulunmas
gerekmektedir.
4. 2. 1. 1. 1. Ehliyet
Medeni Kanun, evlat edinecek olan ki i veya ki ilerin otuz ya
doldurmas aram r. Böylece, önceki Medeni Kanunda otuz be olan
ya s
otuza indirilmi olmaktad r.
Yukar da da belirtti imiz gibi, Medeni Kanun evlat edinilen ki i
bak ndan ikili bir ayr m yapm r. Buna göre, küçük olarak
isimlendirilen, di er deyi le Medeni Kanunun kabul etti i esasa göre
onsekiz ya
doldurmayan veya evlenme ya da mahkeme karar ile
ergin k nmayan ki iler ile "ergin say lan ki iler ve k tl lar n evlat
edinilmesi farkl kurallara tabi tutulmu tur. Dolay yla, bir kimse ya
ne olursa olsun evlat edinilebilir; fakat bu konuda aranacak artlar, evlat
edinilecek olan ki inin ya na ba olarak de ecektir.
Ancak, kanun koyucu, evlat edinen ile evlat edinilen aras nda
belirli bir ya fark n bulunmas da aram r. Bu fark, önceki Medeni
Kanunda oldu u gibi onsekizdir. Bu husus, MK. md. 308/1'de "Evlat
edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz ya küçük olmas artt r"
hükmünde aç kça ortaya konulmu tur104.
4. 2. 1. 1. 2. R za
Evlat edinme, ki inin r zas ile girece i bir hukuki ili kiyi ifade
eder. Dolay yla, evlat edinecek ki i tam ehliyetli ise, onun aç ndan
evlat edinmeye ili kin bir engel yoktur. ayet evlat edinmek isteyen
kimse, kendisine mü avir atanm s rl ehliyetli ise, kanuni mü avirin
zas na gerek kalmaks n evlat edinebilir105. Zira evlat edinme, MK.
md. 429'da say lan hallerden de ildir. Tam ehliyetsizler ise hiçbir ekilde
evlat edinemezler.
Evlat edinmek isteyen kimse s rl ehliyetsizse, bu durumu iki
ayr biçimde incelemek gerekecektir. Ay rt etme gücüne sahip küçükler,
zaten kanunun arad
ya ko ulunu gerçekle tirmediklerinden evlat
edinemezler106. 30 ya
doldurmu ve ay rt etme gücüne sahip k tl lar
ise, kendi r zalar n yan nda vesayet makam n ve sonras nda denetim
104
Ak ntürk, a. g. e., s. 367.
O uzman, Dural, a. g. e., s. 248.
106
Tekinay, a. g. e., s. 447.
105
103
pka, a. g. e., s. 302.
HASAN ENOCAK
212
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
213
makam n izni ile evlat edinebilirler (MK. md. 463/1). Zira, evlat
edinmenin ki iye s
surette ba
bir hak olmas na ra men, md.
463/1'de yer alan bu düzenlemenin sebebi, evlat edinmenin ayn
zamanda malvarl na ili kin sonuçlar da do urabilmesi olarak
aç klanmaktad r107.
Belirtmek gerekir ki, e lerin ancak birlikte evlat edinebileceklerini
ve birlikte evlat edinme imkân n sadece birbirleriyle evli olan ki ilere
tan yan MK. md. 306 hükmünde düzenlenen "birlikte evlat edinme" hali
için de, yukar da aç klad
z ehliyet artlar aranacakt r108.
Öte yandan, Medeni Kanunun 308'ici maddesinin ikinci f kras nda,
"ay rt etme gücüne sahip olan küçük, r zas olmad kça evlat edinilemez"
hükmü getirilmek suretiyle, eski Medeni Kanunun 254'üncü
maddesinde yer alan düzenlemenin ayn benimsenmi tir.
Ayr ca, Medeni Kanunun 316'nc maddesinde yap lmas
öngörülen ara rman n bir gere inin de evlat edinilenin dinlenmesi ve
evlat edinen ile ili kisinin ara
lmas oldu u aç kça ifade edilmi tir. Bu
hükmün amac , özellikle küçü ün ay rt etme gücüne sahip olmamas
durumunda, onun evlat edinilmeye ve evlat edinecek olan ki iye kar
tav r ve yakla
mümkün oldu unca de erlendirmek ve dikkate
almakt r109.
4. 2. 1. 1. 3. Ana ve Baban n Muvafakati
Medeni Kanunun 309'uncu maddesine göre evlat edinme,
küçü ün ana ve babas n r zas gerektirir. Bu ko ul, küçük ile anne ve
babas aras nda var olan soyba
n bir gere i olarak aranmaktad r. Ana
ve baban n r zas , bunlar bo anm olsalar da ya da hiç evlenmemi
olmakla birlikte soyba , babal a hüküm veya tan ma gibi durumlar n
varl neticesinde olu mu olsa bile aranacakt r110.
HASAN ENOCAK
214
4. 2. 1. 1. 4. Vesayet Dairelerinin zni
Medeni Kanun, 308'inci maddenin 3'üncü f kras nda, vesayet
alt ndaki küçü ün, ay rt etme gücüne sahip bulunsun veya bulunmas n,
vesayet dairelerinin izni ile evlat edinilebilece ini hüküm alt na
alm r111. Nitekim bu husus, “vesayet alt ndaki ki inin evlat edinmesi
veya evlat edinilmesi için vesayet makam n izninden sonra denetim
makam n da izninin gerekece ini” belirten MK. md. 463'ün ilk
bendinde aç kça hükme ba lanm r.
4. 2. 1. 1. 5. Küçü ün Evlat Edinen Taraf ndan Bir Y l Süreyle
Bak lm ve E itilmi Olmas
Medeni Kanunun 305'inci maddesinin ilk f kras na göre, bir
küçü ün evlat edinilmesi, evlat edinen taraf ndan bir y l süreyle
bak lm ve e itilmi olmas ko uluna ba
r. Önceki Medeni Kanunda
bulunmayan bu ko ul, evlat edinecek olanlara, böyle bir ili kiyi kurup
kurmama yönünde karar vermelerinde yard mc olmak amac
ta maktad r. Dolay yla, evlat edinmek isteyen ki iler, bir y l gibi bir
süreyle küçü ün bak
ve e itimi ile ilgilenmi olmakla, hem bir
deneme sürecine hem de bu zaman zarf nda kararlar n
do rulu undan emin olma imkân na kavu mu olurlar112.
Öte yandan, küçü ün bir y l süreyle evlat edinen taraf ndan
bak lmas ve e itilmesi, 305'inci maddenin ikinci f kras nda yer alan ve
evlat edinmenin her halde küçü ün yarar na bulunmas gerekti ini
ifade eden ko ulun da gerçekle ip gerçekle medi inin belirlenmesinde
yard mc olabilecek bir göstergedir. Zira bu sayede evlat edinen ki i
veya ki ilerin evlat edinilecek küçü e davran biçimi gözlemlenmi
olacakt r. Ancak belirtmek gerekir ki, bu ko ulun amac
gerekle tirmesi ancak küçü ün, evlat edinen veya edinenler taraf ndan,
kendi ya ad klar yerde ki isel olarak bak lmas ve e itilmesi ile
mümkündür113.
Üzerinde durulmas gereken bir di er nokta da, evlat edinecek ki i
veya ki ilerin evlat edinecekleri küçü ün bu süre içerisinde bak
ve
107
Zevkliler, Havutçu, a. g .e., s. 458.
Ak ntürk, a. g. e., s. 374.
109
Tekinay, a. g. e., s. 450.
110
O uzman, Dural, a. g. e., s. 250.
108
111
Ak ntürk, a. g. e., s. 316.
pka, a. g. e., s. 308.
113
Balkar, a. g. e., s. 247.
112
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
215
itimlerini hiçbir maddi kar k beklemeden sa lamalar gerekti i ve
sonuçta bu bak m ve e itim sebebiyle herhangi bir bedel talep
edemeyecekleridir. üphesiz ki, evlat edinme kurumunun temelinde var
olan sosyal dü ünce bunu gerektirmektedir114.
4. 2. 1. 1. 6. Evlat Edinmenin Küçü ün Yarar na Olmas ve Evlat
Edinenin Di er Çocuklar n Yarar
Zedelememesi
Medeni Kanunun 305'inci maddesinin ikinci f kras nda, "Evlat
edinmenin her halde küçü ün yarar na bulunmas ve evlat edinenin
di er çocuklar n yararlar n hakkaniyete ayk
bir biçimde
zedelenmemesi de gerekir" hükmü yer almaktad r.
Bu hükme göre, bir küçü ün evlat edinilmesi, ancak her türlü
art n ve durumun de erlendirilmesi neticesinde evlat edinilmenin onun
yarar na olaca sonucuna var labilmesi halinde mümkündür. Zira, evlat
edinmenin küçü ün yarar na olup olmad
de erlendirirken, artlar n
ve ortam n onun ki ili inin sa kl bir biçimde geli ebilmesi için uygun
olup olmad
dikkate al nmal r. Bununla beraber, evlat edinme
sonucunda küçükle evlat edinenler aras nda kurulacak ili ki ile gerçek
ana ve babayla mevcut olan ili ki de, bu hususun tespitinde önemli bir
ölçüt olacakt r115.
Öte yandan, evlat edinmenin genel ko ullar ndan bir di eri de,
evlat edinenin di er çocuklar n yararlar n hakkaniyete ayk
bir
biçimde zedelenmemesi gere idir (md.305/2). Böylece evlat edinenin
di er çocuklar n yararlar n zedelenmemesi art yla, kural olarak
çocu u olanlar n da evlat edinmesine izin verilmi , sadece erginlerin ve
tl lar n evlat edinilmesinde, altsoyun bulunmamas
art
konulmu tur (md. 313). Hal böyle iken, çocu u olan kimselerin de,
çocuklar n yararlar n hakkaniyete ayk bir biçimde zedelenmemesi
ko uluyla evlat edinebileceklerini söyleyebiliriz116.
Evlat edinenin di er çocuklar n yararlar n zedelenmemesinde
esas al nmas gereken ölçüt, kanuni düzenlemede "hakkaniyete ayk
olup olmama" eklinde ifade edilmi tir. Bu hükümden kastedilen
216
durum, evlat edinenin çocuklar n miras pay n azalmas de ildir.
Zira, evlat edinilene tan nan miras hakk , evlat edinmenin do al
sonuçlar ndand r. Doktrinde bu ko ulun amac n, evlat edinmeyle,
evlat edinen ki inin çocuklar n geli iminin olumsuz olarak
etkilenmesini, mevcut aile yap
n sars lmas
ve bu çocuklar n her
türlü maddi ve manevi ihtiyac n giderilmesini engellemeyecek olmas
eklinde anla lmas gerekti i ileri sürülmü tür117. Bu ba lamda MK.
md. 316'daki "evlat edinenin altsoyu varsa, onlar n evlat edinme ile ilgili
tav r ve dü ünceleri de de erlendirilir" hükmü de bu dü ünceyi
do rular niteliktedir.
4. 2. 1. 2. Erginlerin ve K
artlar
Zevkliler, Acabey, Gökyayla, a. g. e., s. 1075.
115
Hüseyin Hatemi, Rona Serozan, Aile Hukuku, stanbul, 1993, s. 325.
116
Tekinay, a. g. e., s. 449.
tl lar n Evlat Edinilmesine li kin
Daha önce de belirtmi oldu umuz gibi, Medeni Kanun
"küçüklerin evlat edinilmesi" ile "erginlerin ve k tl lar n evlat
edinilmesi"nin ko ullar k smen farkl ekilde düzenlemi tir. MK. md.
313'te yer alan ve erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesini düzenleyen
bu hüküm, evlat edinme kurumunun i levi ve gerçekle tirdi i sosyal
fayda dikkate al nd nda, kural olarak ve ilk planda küçükleri hedef
alan bu aile hukuku kurumu, kanunda say lan baz istisnai hallerde,
erginlerin ve k tl lar n da evlat edinilmesine imkân tan
r118.
Unutmamal r ki, erginlerin ve k tl lar n evlat edinilmesine
ili kin en önemli art, küçüklerin evlat edinilmesinden farkl olarak,
evlat edinenin alt soyunun bulunmamas art r119. Bu ko ulun yan
ra, ergin ve k tl lar n evlat edinilmelerine ili kin artlar 313'üncü
maddede üç bent halinde s rl say da ve alternatifli olarak
belirtilmi tir. Bunlardan ilki, bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle
sürekli olarak yard ma muhtaç ve evlat edinen taraf ndan en az be
ldan beri bak p gözetilmekte olma halidir. kinci durum ise, evlat
edinen taraf ndan, küçükken en az be y l süreyle bak p gözetilmi ve
itilmi olmaya ili kindir. Kanunda düzenlenmi olan son ihtimal ise,
bu ikisinin d nda kalan, di er hakl sebeplerin mevcudiyeti ile birlikte
117
114
HASAN ENOCAK
pka, a. g. e., s. 306.
Balkar, a. g. e., s. 250.
119
Önceki Medeni Kanunda bu art, “nesebi sahih füruu bulunmamas ” eklinde olup, evlât edinmenin genel
kurallar aras nda yer almaktayd . EMK. md. 253.
118
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
217
evlat edinilenin, en az be y ldan beri evlat edinen ile aile halinde
birlikte ya amas haline ili kindir120.
Evli bir kimse ancak e inin r zas yla evlat edinilebilir (md. 313/2).
Bu hüküm, önceki Medeni Kanunun 255'inci maddesinde de yer
almaktayd .
4. 2. 2. ekle li kin artlar
Medeni Kanunun 315 ve 316'nc maddeleri ekil ve usule ili kin
hükümler içermektedir. Belirtmek gerekir ki, yürürlükteki Medeni
Kanun, önceki Medeni Kanundan oldukça farkl ekil ve usul hükümleri
getirmi tir. Kurumun sosyal hayatta ta
öneme paralel olarak, evlat
edinme i leminin gerçekle tirilmesinde kapsaml bir ara rma
öngörülmü ve bu ara rman n içeri i de belirtilmi tir.
Evlat edinme karar , evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat
edinme halinde ise e lerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir ve
mahkeme karar yla birlikte evlatl k ili kisi kurulmu olur (MK. md.
315/1).
Söz konusu bu hüküm, eski Medeni Kanunun kabul etti inden
farkl bir esas benimsemi tir. Önceki Medeni Kanunun ekle ili kin
256'nc maddesinin ilk f kras uyar nca evlat edinme, "evlat edinenin
oturdu u yer sulh hakiminin izni üzerine yap lacak resmi bir senetle
olur ve evlat edinme do um kütü üne yaz r" eklinde düzenlenmi ti.
Bunun anlam , evlat edinme i leminin gerçekle mesi için öncelikle
hakimin izni ön ko ulunun arand ve ancak hakimin, kanuni artlar n
gerçekle ip gerçekle medi ini ve di er tüm hâl ve artlar göz önüne
alarak yapaca ara rma neticesinde, takdir yetkisini de kullanarak
verece i izin üzerine noterce düzenlenecek resmi bir senetle evlatl k
ili kisinin kurulaca ve böylelikle kurulan evlatl k ili kisinin nüfus
kütü üne kaydedilmesinin gerekti i idi121.
Oysa yeni Medeni Kanun, de ik merciler taraf ndan
gerçekle tirilen bu formaliteleri kald rm ve evlat edinme ili kisinin,
ilgililerin ba vurusu üzerine mahkeme karar ile kurulaca
hüküm
120
121
Ak ntürk, a. g. e., s. 318.
Tekinay, a. g. e., s. 459; Ak ntürk, a. g. e., s. 374; Hatemi, Serozan, a. g. e., s. 324.
218
HASAN ENOCAK
alt na alm r. Böylelikle, noter taraf ndan düzenlenecek resmi bir
senede ihtiyaç kalmam , gerekli ara rmalar yapma i i yetkili
mahkemeye b rak lm ve mahkeme, sadece izin veren makam de il,
verdi i karar ile evlatl k ili kisini kuran makam haline getirilmi tir122.
Öte yandan, evlat edinmenin amaçlar na yabanc la
lmamas ve
evlatl n üstün yarar n sonuna kadar korunabilmesi için hakimin
ara rmas titizlikle ve kapsaml olarak yürütmesi gerekir123.
MK. md. 306/2 ise, e lerin bir kimseyi birlikte evlat edinebilmeleri
için, en az be y ldan beri evli olmalar
veya otuz ya
doldurmu
bulunmalar
aramaktad r. Böylece yürürlükteki Kanunun öngördü ü
ya , otuz be ten, "otuza" indirilmi olmaktad r. Yap lan bu yeni
düzenlemeyle, e ler otuz ya
doldurmu olmalar veya otuz ya
doldurmam olmakla birlikte en az be y ld r evli bulunmalar halinde
evlat edinebileceklerdir. Di er taraftan, Kanun tasar
n madde
gerekçeleri bölümünde ise, otuz ya n gerekli olgunlu u sa layabilece i
dü üncesi nedeniyle farkl bir düzenleme getirildi i belirtilmektedir124.
4. 3. Evlat Edinmenin Sonuçlar
4. 3. 1. Genel Olarak
Evlat edinme ile, evlatl k ve evlat edinen aras nda soyba ili kisi
meydana gelir (MK. md. 282/3). Ancak evlat edinme ile evlat edinilen
ile evlat edinenin h mlar aras nda ya da evlat edinen ile evlatl n
mlar aras nda bir h ml k veya hukuki bir ili ki kurulmu olmaz.
Öte yandan, doktrinde evlat edinen ile evlatl n altsoyu aras nda bir
ml k ili kisinin varl kabul edilmektedir125. Unutulmamal r ki, bu
ml k ili kisi suni bir ili ki oldu u için, kan ba na dayal h ml k
ili kisine göre, niteli i gere i, baz farkl klar ta maktad r126.
122
Serozan, a. g. e., s. 231.
Zevkliler, Havutçu, a. g. e., s. 307.
124
pka, a. g. e., s. 309.
125
Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramlar , Ankara, 2002, s. 450.
126
Mehmet Be ir Acabey, Soyba , Kurulmas , Genel Olarak Sonuçlar , Özellikle Evlilik D nda Do an
Çocuklar n Mirasç
, zmir, 2002, s. 170.
123
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
219
4. 3. 2. Ana ve Babaya Ait Hak ve Yükümlülükler
Medeni Kanuna göre, ana ve babaya ait olan haklar ve
yükümlülükler evlat edinme ile birlikte evlat edinene geçer (MK. md.
314/1). Di er bir ifadeyle, velayet hakk evlat edinene geçecektir.
Böylelikle, küçüklerin evlat edinilmesinden sonra çocu un bak
ve
itimi, sorumlulu u, mallar n yönetim yetkisi ve geliri evlat edinene
ait olacakt r127. Gerçek ana ve baban n velayet hakk n sona erece i
ikard r.
4. 3. 3. Nafaka Yükümü
Evlat edinmenin di er bir sonucu da, evlat edinen ile evlatl k
aras nda MK. md. 364'e dayanan bir yard m nafakas ödeme yükümü
do urmas r. As l olarak evlatl k ve evlat edinen aras nda bulunan
kar kl nafaka ili kisinin, evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda
da mevcut olup olmayaca
doktrinde tart mal r. Evlat edinme
ili kisinin, sadece evlatl k ile evlat edinen aras nda soyba kuraca
fikrini savunan yazarlara göre, evlatl n alt soyu ile evlat edinen
aras nda nafaka ili kisi do maz128. Buna kar k, soyba
n evlatl n
alt soyu ile evlat edinen aras nda da kurulaca
kabul eden yazarlar
ise, aradaki soyba sebebiyle, evlatl n alt soyu ile evlat edinen
aras nda nafaka ili kisinin do aca
savunurlar129. Kanaatimizce,
evlatl n alt soyu ile evlat edinen aras nda nafaka ili kisinin
bulundu unu kabul etmek, kurumun ruhu göz önünde tutulursa, daha
isabetli olacakt r.
4. 3. 4. Mirasç k
MK. md. 314/2'ye göre, evlatl k evlat edinenin mirasç olur. Evlat
edinilen, evlat edinenin altsoyu gibi onun sakl payl mirasç olmas na
kar n, evlat edinenin h mlar n mirasç olamaz. Ayn ekilde, evlat
edinen de evlat edinilenin mirasç olamaz (MK. md. 500/2). Zira evlat
edinme, tek yönlü mirasç k do uran bir soyba yaratmaktad r ve bu
soyba sadece evlat edinen ile edinilen ve onun altsoyu aras nda
kurulmu say lmaktad r130. Bundan ba ka, evlatl n öz ana ve babas ile
mlar na kar mirasç
da evlat edinme ili kisi yüzünden sona
ermemektedir. Bu husus, MK. md. 500'de "Evlatl n kendi ailesindeki
mirasç
da devam eder" eklinde yer alan ifadeyle ve MK. md. 314/5
hükmündeki "evlatl n, miras ve ba ka haklar n zedelenmemesi, aile
ba lar n devam etmesi için evlatl n naklen geldi i aile kütü ü ile
evlat edinenin aile kütü ü aras nda her türlü ba
kurular"
düzenlemesiyle aç kça vurgulanm r. Belirtmek gerekir ki, bu
hükümlerin varl , yeni Medeni Kanunumuzun sahip oldu u evlat
edinen ile evlatl k aras nda, gerçek anne–baba ile çocuk aras ndakine
benzer bir hukuki ili ki ve kan ba na dayanan soyba na benzer bir
soyba kurma amac yla örtü memektedir131.
Yukar da sözü geçen hususlar eski Medeni Kanunun 257'nci
maddesinde de yer almaktayd . Ancak yeni Medeni Kanun, eskisinden
farkl olarak, evlatl k ve füruunun miras hakk
kald ran ya da
rlayan sözle melerin yap lmas
kabul etmemi tir. Gerçekten de,
eski Medeni Kanunun yürürlükte oldu u dönemde, evlatl k ve
füruunun evlat edinene kar olan mirasç klar sözle me ile ortadan
kald labilmekteydi132 (EMK. md. 257/l).
4. 3. 5. Ad ve Soyad
MK. md. 314/3'e göre, evlatl k küçük ise evlat edinenin soyad
al r. Evlat edinen isterse çocu a yeni bir ad verebilir. Evlatl n ergin
olmas halinde ise kanun, evlat edinilme s ras nda ki inin iste i ile evlat
edinenin soyad alabilece ini belirtmektedir. Bunun anlam , ergin olan
evlatl n, kendi soyad ile evlat edinen ki inin soyad aras nda tercih
yapabilece idir. Oysa evlat edinilen ki inin küçük olmas halinde böyle
bir imkân yoktur. Zira Kanuna göre, küçük olan evlatl k için evlat
edinenin soyad almak hem bir hak hem de bir yükümlülüktür133.
130
127
Öztan, a. g. e, s. 454.
128
Tekinay, a. g. e, s. 468; Ak ntürk, a. g. e, s. 279; Öztan, a. g. e, s. 458.
129
O uzman, Dural, a. g. e., s. 259.
HASAN ENOCAK
220
Öztan, a. g. e., s. 453.
Acabey, a. g. e., s. 171.
132
Serozan, a. g. e, s. 231.
133
Balkar, a. g. e, s. 258.
131
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
221
4. 3. 6. Evlenme Engeli
MK. md. l29/3'e göre evlat edinen ile evlatl n veya bunlardan
biri ile di erinin altsoyu ve e i aras nda evlenme yasakt r. Önceki
Medeni Kanunun (md. 92) düzenlemesinden farkl olarak, yeni Medeni
Kanunda, evlat edinen veya evlatl ktan biri ile di erinin altsoyu
aras nda da evlenme yasa konmak suretiyle mevcut düzenlemenin
kapsam geni letilmi tir134.
4. 3. 7. Evlatl
n Gerçek Ana ve Babas yla li kisi
Her ne kadar evlat edinme ile birlikte velayet hakk evlat edinene
geçerse de, çocukla gerçek ana ve babas aras ndaki ili kiler tamam yla
kesilmemektedir. Zira bu ili kiler, velayet hakk ndan ba ms z olarak,
irs ve psi ik durumla ilgilidir. Öyle ki, evlat edinenin hakl bir sebep
olmaks n bu ili kiyi engellemesi durumunda, gerçek ana ve baban n
ki isel ili kinin kurulmas
mahkemeden talep etme haklar
135
bulunmaktad r .
4. 4. Evlatl k li kisinin Sona Ermesi
Kanuni sebep bulunmaks n, r za al nmam sa, r zas al nmas
gereken ki iler, küçü ün menfaati bunun sonucunda a r biçimde
zedelenmeyecekse,
hakimden
evlatl k
ili kinin
kald lmas
isteyebilirler (MK. m. 317).
Medeni Kanun’a göre, evlat edinme esasa ili kin di er
noksanl klardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet Savc
veya her ilgili,
evlatl k ili kisinin kald lmas
isteyebilir. Burada “esasa ili kin
noksanl k” deyiminden kastedilen, kanunda evlat edinme için
öngörülmü olan artlara uyulmamas durumlar r. Buna göre, evlat
edinme ile evlatl k aras nda 18 ya fark bulunmamas , belirli süreyle
bak p, gözetme ve e itme art n yerine getirilmemesi, evlat edinmenin
küçü ün yarar na bulunmamas veya evlat edinenin di er çocuklar n
menfaatlerinin hakkaniyete ayk bir biçimde zedelenmesi gibi haller,
evlat edinme ili kisinin esasa ili kin noksanl klar sebebiyle sakat olmas
ve Cumhuriyet Savc veya bir ilgili taraf ndan aç labilecek iptal davas
ile kald lmas sonucunu do uracakt r136.
Ülkemizde evlat edinmek üzere y lda ortalama 3000 aile
ba vuruda bulunmaktad r. Bir y l içinde evlat edindirilmek üzere aile
yan na yerle tirilen çocuk say
ise ortalama 450–500’dür. Evlat
edinmek üzere ba vuran ailelerin büyük ço unlu u 0–1 ya çocuk
istemekte ve cinsiyet olarak da “k z” çocuk tercih etmektedirler137.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlü ünden evlatl k verilen çocuk say 7529’dur. 2004 y nda 133
çocuk evlat edinilerek, i lemleri tamamlanm r. 2004 y nda ise aile
yan na yerle tirilen çocuk say
288 olup, Medeni Kanunun 305.
maddesi gere ince 1 y ll k izleme sürecindedir138.
Evlat edinmelerde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu,
gizlilik ve resmiyeti nedeniyle evlat edinecek ki iler aras nda daima
tercih edilen bir Kurum olmas na ra men, evlat edinilecek çocuk say
aile say na oranla yetersiz kalmaktad r.
SONUÇ
lk ça lardan beri tüm toplumlarda “korunmaya muhtaç
çocuklara” yönelik bak m hizmetlerinin sa lanmas , en önemli sosyal
politika problemlerinden biri olmu tur ve halen de bu niteli ini
sürdürmektedir. Sosyal politikan n kapsam içindeki yoksullar, hastalar,
özürlüler, ya lar, çocuklar gibi kendi kendine yeterli olamayan gruplar
aras nda, toplumlar n gelece i olan korunmaya muhtaç çocuklar n
bak , daima özel bir önem ta
r. Nitekim, çocuklar n korunmas
dü üncesi, sosyal politika tarihindeki ilk yasal düzenlemelerde dahi
önemli oranda yer alm r. 1601 tarihli Yoksulluk Kanunu’nda ailesi
taraf ndan bak lmayan k z ve erkek çocuklar n ç rak olarak veya ev
lerinde çal
lmak üzere di er ailelere verilece i belirtilmi ve bu
yöntemle çocuklar n korunmas amaçlanm r.
136
134
pka, a. g. e, s. 317; Acabey, a. g. e, s. 169.
135
O uzman, Dural, a. g. e., s. 261.
HASAN ENOCAK
222
Balkar, a. g. e., s. 263.
http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_cy.asp. 22.9.2005.
138
http://www.shcek.gov.tr/portal/dosyalar/hizmetler/cocuk/hizm_cy.asp. 22.9.2005.
137
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
223
Öte yandan, korunmaya muhtaç duruma gelmi çocuklar n öz
aileleri yan nda bak m ve korunmalar
sa lay
hizmetlere öncelik
verilmelidir. Unutulmamal r ki, aile, çocuk için en ideal ortamd r.
Ancak bu gerçekle miyorsa, kurum bak , koruyucu aile uygulamas
ve evlatl k gibi de ik bak m türlerine ba vurmak faydal olacakt r.
Ailesi yan nda b rak lmas n sak ncal olmayan durumlarda, öz
aile parasal ve psiko–sosyal yard mlarla desteklenerek, çocu un kendi
çevresinden ayr lmadan korunmas na öncelik verilmelidir. Bu amaçla,
ailelere yap lan ve yetersiz olan parasal ve psiko–sosyal deste in
art lmas gerekir. Ailelere yap lan nakdi yard n ayl k miktar 158
YTL’dir. Yoksulluk nedeniyle çocuklar n ailelerinden ayr lmalar
önlemek amac yla ç kar lan “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu Ayni ve Nakdi Yard m Yönetmeli i” hükümleri çerçevesinde,
2003 y nda 13.253 ki iye, 2004 y nda 21.817 ki iye ve 2005 y
n ilk
139
alt ay nda 10.651 ki iye nakdi yard m yap lm r .
Ailenin, çocu un bedensel, zihinsel ve ruhsal geli imi bak ndan
önemli oldu u dikkate al narak, öz ailesi yan nda parasal ve psiko–
sosyal destekle korunamayan çocuklar, koruyucu aile yan na
yerle tirilmelidir. Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik modern bak m
ve koruma yöntemi olarak da nitelendirilen koruyucu aile uygulamas ,
ülkemizde 1961 y ndan itibaren uygulanmaya ba lam r. O tarihten
günümüze kadar 3.917 çocuk koruyucu aile uygulamas ndan
yararlanm r.
Koruyucu aile uygulamas n da ba ar
oldu unu söylemek
mümkün de ildir. Halen 536 koruyucu aile yan nda 575 çocuk
bulunmaktad r ve bunlar n 459’i için ailelere bak m ücreti ödenmektedir.
stanbul’daki yeti tirme yurtlar üzerine yap lan ara rma sonuçlar da
koruyucu aile sisteminin i lemedi ini ortaya koymaktad r. Nitekim,
yeti tirme yurtlar nda ya ayan çocuklar n sadece % 29,5’i aile yan na
verilmeyi en iyi bak m yöntemi olarak belirtmi tir140.
Geleneksel kültürümüzde kan ba na a
derecede önem
verilmektedir ve ba kas n soyundan gelen çocuk üphe ile kar land
139
Bu bilgiler, SHÇEK Genel Müdürlü ü’nden 24.9.2005 tarihinde bilgi edinme hakk gere ince elektronik
posta yoluyla temin edilmi tir.
140
enocak, a. g. e., s. 187.
224
HASAN ENOCAK
gibi özellikle kuruma b rak lan çocuklar hakk nda daha da olumsuz bir
bak aç söz konusu olmaktad r. Bu durum, neredeyse Cumhuriyetle
ya t olan “evlat edinme” uygulamas n, ba lang ndan günümüze
kadar sadece 8.078 çocukla s rl kalmas na yol açm r. 2004 y nda ise
sadece 133 çocuk evlat edinilmi tir. Yukar da bahsedilen ara rmaya
kat lan çocuklar n % 19,9’u, evlatl k verilmeyi kendileri için en iyi bak m
yöntemi olarak nitelendirmi tir.
Korunmaya muhtaç çocuklar için bir di er yöntem olan kurum
bak
ise, çocuk refah alan nda en eski ve en önemli bak m
yöntemidir. Bu bak m türünde, bir aile ortam nda korunamayan
çocuklar n, yat olarak kendileriyle herhangi bir ba bulunmayan
di er çocuklarla birlikte gruplar halinde ya da topluca ya amalar söz
konusudur. Çocuklara yönelik bak m ve korunma hizmetlerinin, yat
sosyal hizmet kurumlar taraf ndan yürütülmesinin uygun olup
olmad
çok tart mal bir konudur. Çünkü, bu kurumlar n, çocu un
maddi gereksinimlerini kar lamakla birlikte, ailenin kazand raca
de er hükümleri ile ruh sa
ve ki ili ini olumlu yönde etkileyen
faktörlerin yerle mesini sa layamayaca
ileri sürülmektedir. Söz
konusu ara rmaya kat lan çocuklar n % 50,6’si kurum bak
kendileri için en iyi bak m yöntemi olarak belirtmi tir.
Ancak, ülkemizde gerek koruyucu aile ve gerekse evlatl k edinme
uygulamas nda ba ar
olunamad
da bir gerçektir. Bu iki
uygulaman n korunmaya muhtaç çocuklar n bak m hizmetlerinin
sa lanmas ndaki pay oldukça s rl r. Üstelik, baz çocuklar için
kurum bak
daha faydal olabilir. Örne in, aileye uyum
gösteremeyen, davran lar ve e ilimleri nedeniyle kurum bak na
yatk n çocuklar için kurum bak
tercih edilecek bir bak m yöntemidir.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
225
KAYNAKÇA
Acabey, Mehmet Be ir: Soyba , Kurulmas , Genel Olarak Sonuçlar , Özellikle Evlilik
nda Do an Çocuklar n Mirasç
, zmir, yy, 2002.
Ak ntürk, Turgut: Türk Medeni Hukuku, Yeni Medeni Kanuna Uyarlanm Aile
Hukuku, C. II, 7. bs., stanbul, Beta Yay., 2002.
Aksay, Bekir: Ceza Hukukunda Ya Küçüklü ü, Kusur Yetene ine ve Sorumlulu a
Etkisi, Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi, stanbul, 1989.
Aksoy, Hülya: “Beslemelerin Hukuki Durumu”, Günümüzde Yarg , Çocuk Hukuku
Özel Say , S. 26, Haziran 1978, ss. 23-32.
Akyüz, Emine: Çocu un Güvenli i lkesi I
nda Korunmaya Muhtaç Çocuklar, AÜ
itim Bilimleri Fakültesi Dergisi, C. 4, S. 2, 1992, ss. 709-734.
Akyüz, Emine: Çocu un Haklar n ve Güvenli inin Korunmas , Ankara, MEB Yay.,
2003.
Amerikan Çocuk Refah Birli i: Koruyucu Aile Bak
, Hizmeti ve Standartlar ,
Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1962.
Arat, Tu rul. “Evlât Edinme Hukukundaki Geli melere Toplumsal levsel Aç dan
Bak ”, Prof. Dr. Osman F. Berkiye Arma an, Ankara, 1977.
Arnaz, Zuhal: “Koruyucu Aile Bak ndaki Çocu un Geli im Özellikleri Ana
Yoksunlu unun Çocuk Geli imine Etkileri Aç ndan Koruyucu Aile Bak
n
Kurum Bak
ile Kar la rmal ncelemesi, HÜ. Sosyal Hizmetler Yüksek
Okulu Dergisi, S. 2–3, May s–Eylül 1983, ss. 45-48.
Ataay, Aytekin: Medeni Hukukda Evlat Edinme, stanbul, Ü. Hukuk Fakültesi Yay.,
1957.
Balamir, Nilgün: “Türkiye’de Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk
Mahkemeleri Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983,
ss. 69-74.
Ba , Emel: “Memleketimizde Sosyal Hizmetlerin Çe itleri”, Forum, S. 288, Nisan 1966,
ss. 10-13.
Bayc n, Fethi: “Türkiye’de Korunma a Muhtaç Çocuklar ve Koruyucu Aile Denemesi”,
Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 2, Mart 1962, ss. 11-14.
Berrick, Jill Duerr: “When Children Cannot Remain Home: Foster Family Care and
Kinship Care”, The Future of Children: Protecting Children from Abuse and
Neglect, Vol: 8, No: 1, Spring 1998, ss. 72-87.
kl , Latife: “Geli mi Ülkelerde Suçlu ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar çin
Koruyucu Aile Uygulamas ”, Çocuk Suçlulu u ve Çocuk Mahkemeleri
Sempozyumu, Ankara, AÜ. E itim Bilimleri Fakültesi Yay., 1983, ss. 61-67.
kl , Latife: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar ve S.O.S. Çocuk Köyleri”, Prof. Dr.
Hamide Topcuo lu’na Arma an, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay., 1995, ss.
171-187.
Boots, Shelley Waters, Rob Geen: “Family Care or Foster Care? How State Policies Affect
Kinship Caregivers”, New Federalism: Issues and Options for States, Series A,
No: A–34, July 1999, ss. 1-6.
226
HASAN ENOCAK
Bulut, I l, U ur Özdemir: “Yeti tirme Yurtlar ve Gençlik Liderli i”, Sosyal Hizmetler
Dergisi, C. 1, S. 7, Ocak 1998, ss. 20-25.
lga, brahim: “Korunmaya Muhtaçl k Olgusunun Sosyolojik Analizi”, Cumhuriyet
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 7, Kas m 1986, ss. 31-45.
lga, brahim: “Toplumun Korunmas Alt ndaki Çocuklar n hmali ve stismar ”,
Çocuk stismar ve hmali, Ankara, Çocuk stismar ve hmalini Önleme Derne i
Yay., 1999, ss. 223-239.
lga, brahim: “Yeti tirme Yurtlar nda Toplumsalla ma”, HÜ. Sosyal Hizmetler
Yüksek Okulu Dergisi, C. II, S. 1–3, Ocak–Eylül 1984, ss. 83-113.
lga, brahim: Gençlik ve Ya am Niteli i, Ankara, TC Ba bakanl k Gençlik ve Spor
Genel Müdürlü ü Yay., 1994.
Dan man, Meliha: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Aile Yan na Yerle tirilmesindeki
Sosyal ve Psi ik Sebepler”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. I, S. 5, Nisan 1962, ss. 8-27.
Davran, Bülent: “Bir Sosyal Davam z: Beslemelerin Hukuki Durumu”, Sosyal Hukuk ve
ktisat Mecmuas , Y l. 1, S. 2, 1948, ss. 45-57.
Demirbilek, Sevda: “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar Sorunu’, Metin Kutal’a
Arma an, Ankara, yy, 1998, ss. 615-628.
Ek i, Aysel: “Koruma Alt nda Çocuklar: Dünya’da Be K t’an n Çe itli Ülkelerinden
Örnekler”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr.
Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, ss.
9-24.
Erkan, Gönül: Korunmaya Muhtaç Çocuklar: Çocuk Yuvalar nda Bir Ara rma,
Ankara, TC Ba bakanl k Gençlik Spor ve Genel Müdürlü ü Yay., 1995.
Erol, Ne e: “Yuva ve Yeti tirme Yurtlar Sorunun mu Yoksa Çözümün mü Parças ”,
Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr. Mualla Öztürk
An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, ss. 133-140.
Ersöz, Halis Yunus: Sosyal Politika Perspektifinden Yerel Yönetimler, stanbul, Filiz
Kitabevi Yay., 2004.
Fer, Muslih: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Korunmaya Muhtaç Çocuklar, stanbul,
ktisadi Ara rmalar Vakf Yay., 1970, ss. 10-42.
Feyzio lu, Feyzi: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1986.
Fink, Arthur: Sosyal Hizmet Alan , Çev. Lütfiye Yasa–Necil Ulusay, Ankara, Sa k
Bakanl Yay., 1963.
Fredericksen, H., R. A. Mulligan: The Child and Welfare, San Fransisco, 1972.
Friedlander, Walter A.: Sosyal Hizmetlerin Kavram ve Metodlar , Çev. Elkin Besin,
Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m Bakanl Yay., 1965.
Gökçe, Birsen: Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu,
Ankara, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1971.
Gökçe, Birsen: Memleketimizde Cumhuriyet Devrinde Kimsesiz Çocuklar Sorunu ile
lgili Tutumun Sosyolojik Mukayeseli Tahlil ve Analizi, Ankara, Sosyal
Hizmetler Genel Müdürlü ü Yay., 1981.
KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLARA SA LANAN BAKIM
227
Gula, Martin: Çocuk Bak
Müesseseleri ve Bunlar n Toplumda Çocuklar çin Yeni
Hizmetler Tesisindeki Rolü, Çev. Ülker Ergun, Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m
Bakanl Yay., 1962.
Gülfidan, ebnem: “ ngiltere’de Aile”, Aile Politikalar –Kar la rmal Ülkeler
Panoramas , Ankara, Aile Ara rma Kurumu Yay., 1991.
Güran, Nesrin: “Çocuklar çin Kurum Bak
ve Sosyal Hizmet”, Prof. Dr. brahim
Yasa’ya Arma an, Ankara, AÜ. SBF Yay., Ayr Bas m, 1983.
Gürkan, Ülker: “Evlat Edinme ve Beslemelerin Hukuki Durumu”, Türk Hukuku ve
Toplumu Üzerine ncelemeler, Ankara, Türkiye Kalk nma Vakf Yay., 1974, ss.
163-205.
Hatemi, Hüseyin, Rona Serozan: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1993.
kizo lu, Musa: “Türkiye’de Yoksulluk ve Sosyal Yard m Uygulamalar n Bugünkü
Durumu”, nsani Geli me ve Sosyal Hizmet, Prof. Dr. Nesrin Ko ar’a Arma an,
Yay na Haz. Kas m Karata , Çi dem Ar kan, Ankara, Hacettepe Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Yay., 2001, ss. 161-169 .
nan, Ali Naim: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, Ankara, AÜ. Hukuk Fakültesi Yay.,
1971.
Konanç, Esin: “Türk Hukuk Sisteminde Çocu un Korunmas ”, Türkiye’de Çocu un
Durumu, 1990’lar n Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT– Unicef Türkiye
Temsilcili i Yay., 1989, ss. 3-33.
Ko ar, Nesrin Güran: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Hacettepe Üniversitesi Sosyal
Hizmetler Yüksek Okulu Dergisi, C. 5, S. 2–3, Ocak 1987, ss. 69-74.
Kut, Sema: “Türkiye’de Korunmaya Muhtaç Çocuklar”, Türkiye’de Çocu un Durumu ,
1990’lar n Çocuk Politikas Kongresi, Ankara, DPT– Unicef Türkiye Temsilcili i
Yay., 1989, ss. 135-147.
Linares, Oriana, Daniela Montalto: “Foster Families”, Child Study Center Letter, Vol: 8,
No: 2, Nov.–Dec. 2003, ss. 1-6.
Lindsey, Duncan, Ira M. Schwartz: “Advances in Child Welfare: Innovations in Child
Protection, Adoptions and Foster Care”, Children and Youth Services Review,
Vol: 26, 2004, ss. 999-1005.
uzman, M. Kemal, Mustafa Dural: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1994.
Örs, Muammer: “Koruyucu Aile”, Sosyal Hizmet Dergisi, C. II, S. 2–3, Haziran–
Temmuz–A ustos–Eylül 1966, ss. 23-25.
Özbay, Ferhunde: “Türkiye’de Evlatl k Kurumu: Köle Mi, Evlat M ?”, Türkiye
Cumhuriyetinin 75 Y na Toplu Bak Uluslararas Kongresi, C.II, stanbul,
Tarih Vakf Yay., 1999, ss. 277-288 .
Özdemir, Süleyman: Küreselle me Sürecinde Refah Devleti, stanbul, TO Yay., 2004.
Öztan, Bilge: Medeni Hukukun Temel Kavramlar , Ankara, Seçkin Yay., 2002.
Pendley, Jennifer Shroff: “Foster Families”, (Çevrimiçi):
http//:www.kidshealth.org/kid/feeling/home_family/foster_families.html,
12.09.2005.
Poole, R. W.: “Türkiye’de Çocuk Refah ”, Çev. Günseli Kuntbay, Sosyal Hizmet Dergisi,
C. 1, S. 5, Nisan 1962, ss. 5-7.
228
HASAN ENOCAK
Rubin, David, Neal Halfon, Ramesh Raghavan, Sara Rosenbaum: Protecting Children in
Foster Care: Why Proposed Medicaid Cuts Harm Our Nation’s Most
Vulnerable Youth, Seattle, WA, Casey Family Programs Publ., 2005.
Ruhi, Ahmet Cemal: Türk Hukuku’nda Evlat Edinme ve Evlat Edinme le lgili
Yabanc Mahkeme Kararlar n Türkiye’de Tan nmas , 2. bs., Ankara, Seçkin
Yay., 2003.
ahin, Halit: Kimsesiz Çocuklar Konusunda Bak m ekilleri ve Koruyucu Aile
Uygulamas , (Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 1975.
enocak, Hasan: Korunmaya Muhtaç Çocuklar: stanbul Yeti tirme Yurtlar Üzerine
Bir Alan Ara rmas , (Yay nlanmam Doktora Tezi), Ü. Sosyal Bilimler
Enstitüsü, stanbul, 2005.
pka, ükran: “4721 Say
Türk Medeni Kanunu’nun Evlat Edinmeye li kin
Hükümlerinin ncelenmesi”, Ü. Hukuk Fakültesi Mecmuas , C. LVII, S. 1–2,
1999, ss. 301-322.
Ta tekil, Sevda: “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bak m Yöntemleri”, Dokuz
Eylül Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 7, S.1, 1992, ss.
312-327.
Ta tekil, Sevda: “Korunmaya Muhtaç Çocuklara Yönelik Bir Bak m Yöntemi Olarak
Koruyucu Aile Bak ”, Çimento veren, C. II, S. 2, Mart 1990, ss. 7-13.
Tatl bal, Cafer: “Türkiye’de Korunma Alt ndaki Çocuklara Yönelik Shçek
Uygulamalar ”, Koruma Alt ndaki Çocuklar, Yay na Haz. Runa Uslu, Prof. Dr.
Mualla Öztürk An na XVII. Sempozyum Sunumlar , Ankara, AÜ. Yay., 2004, ss.
25-33.
Tekinay, Selahattin Sulhi: Aile Hukuku, stanbul, Filiz Kitabevi Yay., 1990.
Tulay, M. ükrü: “Evlât Edinme”, Sosyal Hizmet Dergisi, C.IV, S. 5–6–7, ubat–Mart–
Nisan 1970, ss. 18-23.
Tulay, M. ükrü: “Korunmaya Muhtaç Çocuklar n Müesseselerde Bak ”, Sosyal
Hizmet Dergisi, C. III, S. 12, Eylül 1969, ss. 3-7.
Tulay, M. ükrü: “Türk Aile Sistemi çinde Koruyucu Ailenin Yeri ve Önemi”, Sosyal
Hizmet Dergisi, C.V, S.8, Kas m–Aral k–Ocak 1972, ss. 2-5.
Ya ar, Osman: Çocuklar n Müesseselerde Bak , Ankara, Sa k ve Sosyal Yard m
Bakanl Yay., 1962.
Yörüko lu, Atalay: De en Toplumda Aile ve Çocuk, 6. bs., stanbul, Özgür Yay nevi
Yay., 1997.
Zevkliler, Ayd n, Mehmet Be ir Acabey, Emre Gökyayla: Medeni Hukuk, Ankara,
Seçkin Yay., 1999.
Download