KAnAyAn DünyA - Somuncu Baba Dergisi

advertisement
ilâhîdir. Onun için kırılmaması ve incinmemesi
gereklidir. Yûnus Emre bu gerçeği şu şekilde dile
getirir: Gönül Çalab’ın tahtı, Çalab gönüle baktı /
İki cihân bedbahtı kim gönül yıkar ise.
İnsan fiilleri dinî açıdan ikiye ayrılır. Bedene ait fiillere a’mâl-i zâhire ve ef’âl-i beden denirken, kalbe ait fiillere a’mâl-i kulûb ve ef’âl-i kulûb
adı verilmektedir. Kalbin fiilleri bedenin fiillerinden üstündür. Namazda kıyam, kıraat, rukû,
sücûd bedensel fiiller; niyet ihlas, huşu ve huzur,
kalple ilgili fiillerdir. Bedenin fiilleri araç, kalbin
fiilleri amaçtır. Bütün ibadetlerde ve ahlâkî davranışlarda durum böyledir. Bundan dolayı tasavvufun konusu kalptir, kalbin fiil ve hâlleridir, kalbi arındırma ve kalpteki mânevî hastalıları tedâvi
etmektir. Tasavvufa ilmu’l-kulûb/kalp ilmi ve
tıbbu’l-kulub/kalp hekimliği denilmesinin sebebi de budur.13
Kalb fiillerinin de nefsânî ve rûhânî olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Meleklerin telkîni rûhî
yönü, şeytanın telkîni nefsî yönü ifade etmektedir.
Melek kalbe takvâyı, şeytan ise nefse fücuru telkîn
eder.14
Mutasavvıflar, genellikle kalbi organların en
üstünü sayarak, onu krala, diğer organları da askerlere benzetmişlerdir. Kalb iyi olursa, diğer organlar da iyi, kötü olursa diğer organlar da kötü
olur. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in şu hadisi bunu
açıklar mahiyettedir: “O, iyi olduğunda bütün beden iyi olur. Şâyet bozulursa bedenin diğer organları da bozulur.”15 Kalbin bozukluğu yalan,
gıybet ve boş sözlerle kendisini gösterir. Kalbi bu
kötülüklerden kurtarmak için, Allah’ı zikirle imar
ve tezkiye etmek gerekir. Sadece zâhirî amellere
önem verip kalb amellerine önem vermeyen bir
kişi kurtuluşa eremez. Allah’a kavuşmak isteyen
kimse, O’na teslim olmalı, dünyaya kalbinde yer
vermemelidir.
Her Hareket Kalbin Islahı
Yolunda Olmalı
Kalp temizliği, sâfiyeti, kalbin halktan ve sebeplerden tecrîd edilmesi elzemdir. Bunu ya-
16
Ekim 2013
pamayan kişi peygamberlerin, sıddîkların ve
sâlihlerin yolunda yürüyemez. O halde, sâlik
ya da mü’min her adımını, her hareketini kalbini ıslah yolunda atmalı, öncelikle kalbini sağlamlaştırmaya çaba harcamalıdır. Kalbinin
gıdalarını tespit ederek onu beslemelidir. Kalbin hayatiyeti halkın elindekilerden umut kesip Hakk’a bel bağlamakla olur. Kalbin dirilişi,
Hakk’ın emirlerine uyup yasaklarından uzaklaşmakla sağlanır.
Kalbin yegâne gıdası zikrullah, Allah’a
münâcât, secdeleri çoğaltmak, Hakk’a tam
teslîmiyettir. Kalbin selâmeti; lokmanın
helâlliğine, ibadetin devamlılığına, ahlâkın güzelliğine, Allah’tan gayrıdan umudu kesmeye
bağlıdır. Kur’ân ile ünsiyet kesbeden, ölümü
çok düşünen ve zikir meclislerine devam edenler kalbini canlı tutmaya gayret edenlerdir.16
Özetle sûfîlere göre insanın iç âlemi olan
kalp dış âlem ve kâinatla kıyaslanmayacak kadar geniştir. Nitekim “Semâya ve arza sığmayan Allahu Teâlâ, mü’min kulunun kalbine sığar.” denilmiştir. Bu genişliğe vus’at-i bi-çûnî/
keyfiyeti bilinmeyen ucu bucağı olmayan genişlik denir. Gerçekten de Allah’ın emrinden
olan ruh/gönül âlemi pek geniş, onun tavırları da çok fazladır. Gönlün bin bir hali ve tavrı vardır.
Kalplerimiz bâtınî ışığın, ilhamımızın, yaratıcılığımızın ve tutkumuzun kaynağıdır. Gerçek bir
sûfî, kalbi canlı, uyanık ve nurla dolu olan kişidir.
Bir sûfî mürşidin ifadesiyle, “Eğer sözler kalpten
geliyorsa, kalbe girecektir; ancak eğer dilden geliyorsa, kulakların ilerisine geçemezler.”
Dipnot
*Prof. Dr.
1
2
3
4
5
6
7
8
Bkz. 2/Bakara, 260, 283.
50/Kâf, 33, 37.
2/Bakara, 97, 26/Şuarâ, 194.
Buhari, Daavat 9; Müslim,
Müsafirûn 189.
Ahmed b. Hanbel, el- Müsned, III.
17.
Müslim, Birr 32; İbn Mace, Zühd 9.
Tirmizi, Birr 18.
Dârimi, Buyû’, 2; Ahmed b. Hanbel,
el- Müsned, IV, 228.
9
10
11
12
13
14
15
42/Şuarâ, 89; 57/Saffat, 84.
50/Kâf, 33.
20/Tâhâ, 55.
94/İnşirâh, 1.
Uludağ, 2006: 28.
Gürer, 1999:281.
Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Musâkât,
107; İbn Mâce, Fiten, 14; Ahmed b.
Hanbel, Musned, IV, 270; Dârimî,
Büyû’, 1.
16 Gürer, 1999: 281.
Kanayan Dünya
Orta doğu kazan gibi kaynıyor,
Dost ağlıyor, düşman gülüp oynuyor,
Suriye, Mısır, Şam, her yer yanıyor.
Bu bir savaş değil kargaşa inan,
Yıllar yıla vurdu hala akar kan.
Afgan dağlarını bombalar tarar,
Güçlünün parası güçsüzü yorar,
Güller gülistan’da canları arar.
Yarı yaprak yarı toprak yarı can,
Yıllar yıla vurdu hala akar kan.
Filistin’de silah sapan taşından,
İsrail taşcıyı vurur başından,
Anne, yardım bekler haber kuşundan.
Yarı gece, yarı gündüz, yarı tan,
Yıllar yıla vurdu hala akar kan.
Mücahitler yalınayak dolaşır,
Nidaları Hakk, katına ulaşır,
Mezalimler virüs gibi bulaşır.
Kimi gerçek, kimi yalan, kimi zan.
Yıllar yıla vurdu hala akar kan.
Irakta cehennem kaynayıp taştı,
Orda bahar yoktu zaten hep kıştı,
Saddam’a son hali pekte yakıştı.
Hani o ihtişam, o saray, o han,
Yıllar yıla vurdu hala akar kan.
Elli beş bin şehit verdi Türkiye,
Elli daha verse dönmez geriye,
Tek vatan, tek yürek hep ileriye!
Fatih’ten, Kemal’den Malazgirt’ten şan,
Yıllar yıla vurdu hala akar kan.
Rabia BARIŞ
17
Download