BESLENME VE PSIKOLOJI BESLENMENİN PSIKOLOJİK ETKİSİ • İnsan davranışlarının kimyası üzerine yapılan çalışmalar ilginç gerçekleri ortaya çıkarmaktadır. Vücutta pek çok olayı kontrol eden hormon veya enzim yetersizliklerinde besin öğelerinin azlığı ya da çokluğu söz konusu olmaktadır. • Yetersiz besin alımı, besin alerjileri, hormonal bozukluklar, sosyal, psikolojik ya da fizyolojik travmalar, vücutta bulunan maddelerin dengelerinin bozulmasına yol açabilmekte, sonuçta davranışlarımız olumlu ya da olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Besin öğelerinin davranış ve ruh halimizi etkilediği yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Kendinizi gergin hissettiğinizde makarna yemek istemeniz, kızgınken kuruyemiş tüketmeniz bu bağlantıyı ortaya çıkarmaktadır. • Beslenme, aslında yaşamsal bir zorunluluktur. Ancak duygu ile birleştiğinde -üzülünce ,sevinince, kızınca veya bunun gibi pek çok duyguda- yemeğe sarılma ya da yemekten sürekli kaçınma davranışı meydana gelmektedir. Ve sonrasında haliyle aşırı pişmanlık ve kendimizden nefret etmeye kadar giden bir süreç oluşmaktadır. Benlik/Kişi de bu durumdan olumsuz etkilenir. Çoğu zaman insanlar ruh hâlleri kötüyken bir şeyler atıştırmaya çalışır, mutsuzken çikolata, kızgınken cips veya ne bulursa yer ve sıkıntılı duygulardan bu şekilde kurtulacağını sanır. Çünkü yemek yemek insana haz verdiğinden stres anlarında buna alışan kişi yemekle bu stresi yatıştırmaya çalışır. Bunun sonucunda da yemek bazen hissetmek istemediğimiz durumlarda , bir nevi acıdan kaçış yolu haline gelir. • İşte bu durumlarda, duygusal , psikolojik destek ; sağlıklı, kalıcı, doğal bir benliğin varlığını oluşturmak önem taşır. • Ancak kişi yeme bozukluğu konusunda herhangi bir yardım almak istemez ise durum boyut atlar ve sonucunda çeşitli ruhsal bozukluklar veya hastalıklar meydana gelebilir. BESLENME RUH HÂLİNİ NASIL ETKİLER? • Gıda ve ruh hâli arasındaki neden-sonuç ilişkisi için pek çok açıklama vardır. Bunlardan birkaçı şu şekilde özetlenebilir: • Kan şekeri seviyesindeki düzensiz değişimler, ruh hâli ve enerjide değişikliklere neden olur ve yediğimiz gıdalar bu durumu etkiler. • Beyin kimyasalları düşünme, hissetme ve davranış şekillerimizi etkiler. Bu kimyasalların sentezi için gerekli ön maddeler, tükettiğimiz gıdalardan sağlanır. • Vitaminlerin ve minerallerin düşük seviyede olması beslenme yetersizliği tablosu ile birleşerek akıl sağlığını etkiler. Örneğin B grubu vitaminlerinin yetersizliği ile şizofren, düşük çinko minerali seviyesi ve yemek yeme bozukluğu, düşük omega-3 yağ asitleri alımı ile depresyon arasında bağlantı olduğu bilinmektedir. DEPRESYON VE BESLENME • Bu hastalıklardan biri de ‘‘depresyon’’dur. • Depresyon günümüz dünyasında görülen en sık ruhsal bozukluktur , aynı zamanda tedaviye iyi yanıt veren ve iyileşme olasılığı da yüksek bir hastalıktır. • Depresyon , yaşamdan zevk alamama, sürekli yorgunluk ve uyku hali, karamsarlık, güven duygusunda azalma, istemsiz davranışlar, dikkatsizlik, nedeni belirsiz ağrılar gibi belirti veren ruhsal bir hastalıktır. Nedenleri arasında genetik yapı, hormonal ve biyokimyasal bulgular, sosyokültürel ve psikolojik yapı en büyük etkenlerdir. Ama yapılan çalışmalar yanlış beslenme alışkanlıklarının da depresyonu etkilediği yönünde. • Çalışmalarda depresyon ve besinler arasında sıkı bir bağ olduğu gözükmüştür. Depresyondan korunmak veya kurtulmak istiyorsak öncelikle beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerek. • Duygusal yeme alışkanlığından kurtulmak, hem de neyi, nasıl yediğinizi öğrenmek için günlük tutmak çok yardımcı olmaktadır. Yapılan araştırmalarda günlük beslenmesini ve ruh halini kaydetmeyi alışkanlık haline getiren bireyler bu tarz hastalıklardan kurtulma yolunda daha başarılı olmaktadırlar.