Petrol arzında olası bir daralma Dünya Bankası’nı korkutuyor… Dünya Bankası’nın her yıl Global Economic Prospects (Küresel Ekonomik Beklentiler) adı altında yayınladığı raporun Türkiye tanıtımı TEPAV’ın organizasyonuyla 27 Ocak 2006’da TOBB-ETÜ’de yapıldı. Toplantıda, raporun yazarlarından ve Dünya Bankası’nın Kıdemli İktisatçılarından Dominique van der Mensbrugghe ile Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Serdar Sayan birer sunum yaptı. Dünya Bankası’nın küresel ekonominin geleceği hakkındaki beklentilerinin ve uluslararası göç ve göçmen dövizlerinin ekonomik etkilerinin tartışıldığı Mensbrugghe’nin sunumu son derece aydınlatıcıydı. Küresel büyümenin 2005’te bir önceki yıla göre biraz hız keserek % 3,2 olarak gerçekleşmesinin beklendiği Dünya Bankası raporunda büyümenin özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde yaratabileceği enflasyonist baskı, ABD’de ve birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede gözlenen yüksek cari açık oranları, petrol fiyatlarının ve faiz oranlarının yükselmesi ihtimali önemli riskler olarak ortaya konuyor. Özellikle petrol üretiminde yaşanabilecek bir şokun, küresel büyümeyi % 1.5, petrol ihracatçısı olmayan gelişmekte olan ülkelerdeki büyümeyi % 4 oranında küçültme potansiyeline sahip olduğu tahmini tehlikenin boyutlarını daha açık ortaya koyuyor. Dünya Bankası küresel bir krizin önüne geçebilmek için petrol piyasasını yakından takip etmenin dışında, cari açığı yüksek ülkelerde tasarrufu artırıcı önlemler alınması gerekliliğini de dile getiriyor. Küresel ekonomiye bakışı bu şekilde olan Global Economic Prospects (GEP) çalışması bu yıl “Economic Implications of Remittances and Migration (Göçün ve Göçmen Dövizlerinin Ekonomik Etkileri)” alt başlığını taşıyor. Göç ve göçmen dövizlerinin ekonomik etkilerini, yaşanan sorunları, sorunları ortadan kaldırmak için hayata geçirilmesi gereken politika önerilerini içeren raporun bu bölümü de oldukça önemli saptamalar yapıyor. Göçün ve göçmen dövizlerinin büyümenin çevrimsel yapısından etkilenmiyor olması, gelişmekte olan ülkeler için güvenli bir cari açık finansman aracı olarak göçmen dövizlerini ortaya çıkarıyor. Göç veren, göç alan ülkeler ile göçmenler için önemli refah artırıcı etkisi olan göç, 2025 yılına kadar reel geliri 356 milyar dolar artırma potansiyeline sahip. Göçmen dövizlerinin refah artırıcı etkilerinin yanı sıra fakirliği azaltma gibi önemli bir misyonu da var. Göçmen dövizlerindeki her % 10’luk artış, o ülkedeki fakir insan sayısını %3,5 düşürüyor. Göçmen dövizlerinin sağlık ve eğitim harcamaları ile küçük işletmelerin finansmanına sağladığı katkı da yadsınamayacak boyutlarda. Göçmen dövizlerinin yukarıda sayılan faydalarının yanında dövizin geldiği ülkelere bağımlılık yaratması, kurun değerlenmesine dolayısıyla ihracatın azalmasını sağlaması ve kara paranın aklanması, terörün finansmanı gibi amaçlarla kullanılması gibi dezavantajları da söz konusu. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV | EPRI) uluslararası platformda ses getiren ekonomik çalışmaları Türk kamuoyuna aktarmaya önümüzdeki günlerde de devam edecek…