Question Son olarak hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat

advertisement
Question
Son olarak hangi bilimsel kanıtlar ile ayın yarılması ispat edilmiştir? Bu önermenin ispatı
doğrultusunda uzay araştırmacıları ayda ne gibi keşiflerde bulunmuş ve hangi haberleri
yayınlamışlardır? Bilimsel sitelerdeki bu keşifler ile ilgili sayfaların adreslerini lütfen verir
misiniz?
Answer:
Uzay araştırmacılarının araştırmaları ve keşifleri göz önünde bulundurulduğunda bu sorunun
cevabı fazla zor değildir; zira keşifler şöyle demektedir: Böyle bir şey muhal olmamakla birlikte
defalarca örnekleri gözlemlenmiştir. Uzay araştırmaları merkezi “Nasa” ayın ikiye ayrıldığını ve
ardından bu iki yarığın birbiriyle birleştiğini rapor etmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan
“el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve
yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde araştırma yapan Amerika’ya ait
“Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce iki eşit parçaya ayrıldığı ve
sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü araştırmacı Nasa’ya bir rapor
yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu
“ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir mucizesi olarak telaki ettiklerini
kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve açıklama bulamamıştır; zira bu
nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku bulmamıştır.
Detaylı cevaplar:
Tam bir cevaba ulaşmak için birkaç noktaya işaret etmek gerekmektedir:
1. Ayın yarılması İslam Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesidir. Yüce Allah İnşikak suresinde
bu meseleye şöyle işaret etmektedir:{ ُ‫}ﺍﻗْﺘَﺮَﺑَﺖِ ﺍﻟﺴَّﺎﻋَﺔُ ﻭَﺍﻧﺸَﻖَّ ﺍﻟْﻘَﻤَﺮ‬
[1] Ayet-i şerifede iki önemli hadiseden söz edilmektedir: Birincisi, varlık âleminde en büyük
dönüşümü beraberinde getirecek olan kıyametin yakınlaşmasıdır. İkinci hadise ise hem Yüce
Allah’ın her şeye kadir olduğunun ve hem de O’nun değerli elçisinin davetinin doğruluğunun
kanıtı olan büyük ay yarılma mucizesidir.[2] Ayette bir mucizenin gerçekleştiğini vurgulayan
karineler bulunmaktadır. Bu cümleden olmak üzere konunun mazi fiiliyle anlatılması “ayın
yarılmasının” gerçekleştiğini göstermektedir. Aynı şekilde kıyametin yaklaşması da son
peygamberin gelmesiyle tahakkuk etmiştir. Bunlara ek olarak bu mucizenin gerçekleşmesi
hakkında İslamî kitaplarda birçok rivayet nakledilmiştir. Bunlar çok meşhur ve tevatür
derecesindedir. Bu yüzden inkâr edilmeleri mümkün değildir. Ayın yarılmasının İslam
Peygamberinin (s.a.a) büyük mucizesi olduğu hakkında bazı rivayetlerde şu ilginç noktayı
okumaktayız: Kureyş inkârcılarının Peygambere (s.a.a) ayı yarmayı önermelerinin nedeni,
onların sihir yeryüzünde etki eder ve biz Muhammed’in mucizelerinin sihir olmadığından emin
olmak istiyoruz demeleriydi.[3]
Günümüz Bilimi Açısından Ayın Yarılması
Burada baştan hatırlatmalıyız ki bilginlerin bilimsel keşifleri açısından gök cisimlerinde
bölünme ve yarılmanın olması muhal olmamakla birlikte, defalarca örnekleri gözlemlenmiştir.
Elbette her birinde özel amiller etkili olmuştur. Başka bir tabirle, defalarca güneş manzumesi
sistemi ve diğer gök kürelerinde yarılmalar ve patlamalar olmuştur. Örneğin, güneş
manzumesindeki tüm küreler başta güneşin bir parçasıydı ve sonra ondan ayrılmış ve her biri
kendi yörüngesinde dönmeye başlamıştır. Bu teori tüm bilginler tarafından kabul edilmiştir.[4]
Dolayısıyla gök kürelerinde patlama ve yarılma meselesi tekrarı olmayan bir olay değildir. Bu
yüzden asla bilim açısından muhal değildir ve mucize muhal bir husus hakkında gerçekleşmiş
diye bir şey de söylenemez. Ama ay küresinde gerçekleşen bölünme ve yarılma ve de
ardından yaşanan tekrar birleşme hakkında şöyle söylemeliyiz: Parçalar arasında bulunan
çekim gücü etkisiyle yarılmanın normal hale gelmesi tamamıyla mümkündür. Elbette
“Betlemyus” ve dokuz felek teorisi mihverinde şekillenen eski heyette söz konusu kristal
feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesi bir grup açısından muhal idi. Bu yüzden bu teoriye
inananlar hem cismanî miracı ve hem de ayın yarılmasını inkâr etmekteydi. Çünkü bu
feleklerin bölünmesi ve sonra da birleşmesini gerektiriyordu. Ama bugün Betlemyus heyeti
teorisi hayalî efsane ve mitolojiler düzeyine indirgendiğinden ve dokuz felekten bir eser
kalmadığından, bu sözler için bir altyapı mevcut değildir.[5] Bilakis uzay araştırmaları merkezi
“Nasa” tarafından hazırlanan rapora göre, ay küresi bir zaman ikiye ayrılmış ve sonra da
birleşmiştir. Amerika baskılı Arapça yayınlanan “el-Vatan” gazetesinin internet sayfası, Ürdünlü
bir uzay araştırmacısından şöyle nakletme ve yazmaktadır: Yıllarca ay küresinin yörüngesinde
araştırma yapan Amerika’ya ait “Kelemnetayn” adlı uzay gemisi ay küresinin yüzlerce yıl önce
iki eşit parçaya ayrıldığı ve sonra birbiriyle birleştiği neticesine ulaşmıştır. Bu Ürdünlü
araştırmacı Nasa’ya bir rapor yollayarak Müslümanların bu vakıanın bin dört yüz öncesi
gerçekleştiğine inandıklarını ve bunu “ayın yarılması” adıyla Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) bir
mucizesi olarak telaki ettiklerini kendilerine bildirmiştir. Nasa kendi keşfi için hiçbir yorum ve
açıklama bulamamıştır; zira bu nadir vakıa şimdiye dek hiçbir gök cismi hakkında vuku
bulmamıştır.[6] Son olarak iki noktayı hatırlatmak gerekir:
1. Bir tür tabiat ötesi olan İslam dininin hakikatlerini tabii bilimler vasıtasıyla ispat etmenin
kolay olmadığına dikkat edilmelidir. Bu bilimlerin İslam dininin hakikatlerinden uzak olan
ülkelerde gelişmesi, başlı başına bir etkendir.
2. Aklî olarak mümkün olan, muhal oluşuna dair bir delil bulunmayan ve naklî deliller
açısından katî sayılan bir hususun bilimsel ispatına ihtiyaç yoktur. Elbette böyle bir şeyin
bilimsel olarak ispatlanması itminan ve imanın takviye edilmesi için faydalıdır.
İnternetteki ilgili sayfalara ulaşmak için sadece ay sözcüğünü taramanız yeterli olacaktır.
Örnek olarak sizin için aşağıdaki adresleri veriyoruz:
1. “Ayın Yarılması”, Nasa Araştırmaları Esasınca Peygamberin Mucizesinin İspatı
2. Peygamberin Ayı Yarması Bilimsel Olarak Onaylandı!!!Refrence:
[1] Kamer, 1: Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
[2] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 7 ve 8.
[3] Biharu’l-Envar, c. 17, s. 355 (hadis. 10).
[4] Elbette bu ayrılık hakkında Laplas ile ondan sonra gelen bilginler arasında “bu ayrılığın
amili güneşin egemenlik manzumesindeki merkezden uzaklaşma gücü müdür yoksa yakınında
büyük bir yıldızın geçmesi nedeniyle güneş yüzeyinde kuvvetli met ve cezirlerin gerçekleşmesi
midir” diye bir takım tartışmalar vardır.
[5] Tefsir-i Numune, c. 23, s. 12-19’dan iktibas edilmiştir.
[6] Ruzname-i Cumhur-i İslamî, şımare-i 7608, tarih: 23 Mehr 1374, s. 5.
-----------------------------Kaynak:www. islamquest.net
Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı’nın görüşünü yansıtmamaktadır
Download