Cumhuriyet Halk Partisi

advertisement
1
Cumhuriyet Halk Partisi
“Meclis ve Hükümet,Taşeron Sorununa Seyirci Kalmasın”
Tarih : 01.03.2013
Manisa Milletvekili Sakine Öz,
TBMM’de bir basın toplantısı
düzenledi. “Taşeron çalıştırma
ilişkilerinin yol açtığı sorunların
tespiti” konulu Meclis Araştırma
Önergesi’nin içeriğini, Türkiye’den
güncel taşeron sorunlarıyla birlikte
paylaşan Milletvekili Sakine Öz’e,
Niğde Milletvekili Doğan Şafak eşlik
etti.
Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün basın açıklamasında değindiği temel
hususlar şöyle:
“Ülkemiz genelinde, gerek kamuda, gerekse özel sektörde ağırlıklı bir istihdam biçimine
dönüşen taşeron işçiliği, özlük hakları ve yaşam güvencesi açısından büyük
dengesizlikler ve sorunlar yaratmıştır. Yerel yönetimlerin hizmet satın aldığı taşeron
firmalarda çalışan işçilerle, aynı işi gören kadrolu çalışanlar arasında maaş ve sosyal
güvence açısından derin uçurumlar doğmuştur. Özel sektörde taşeron firmalara bağlı
çalışan birçok işçi, gelecek kaygısıyla ve düşük maaşlarla, yüksek risk taşıyan işlerde
çalışmak durumunda kalmaktadır.
Çalışma koşullarına itiraz eden işçiler, ‘serbest piyasa koşullarında sizin yerinize
çalışacak çok kişi var. Kapıda 500 adam hazırda bekliyor’ sözüyle, tüm hakları hiçe
sayılarak kapı dışına konabilmektedir. Yine bazı firmalar, işçileri ileride özlük hakları
için bir talepte bulunmasınlar diye, boş senetlere imza atmaları şartıyla işe kabul
etmektedir. Bu işçiler, çok düşük maaşlarla, ağır çalışma koşulları altında, riskli meslek
alanlarında çalışmaya itilmektedir.
Ayrıca, bazı kamu hizmetlerinin taşeron firmalardan satın alınması usulünde çok üzücü
ve ‘bu kadarı da olmaz’ dedirten iddialarla karşı karşıyayız… Bize sorunlarını anlatan
birçok işçimiz, bağlı oldukları taşeron firma yetkililerinin, işçi maaşlarını yaklaşık 45-50
gün gecikmeyle ödediğini belirtmektedir. Sorun, bununla da kalmıyor, firma
yöneticilerinin bir bölümü, ‘işten çıkarma tehdidi’ veya izlenimi verilerek, işçilere
bankalardan kendileri için kredi çektiriyor ve hatta takılarını bile talep edip nakit
Cumhuriyet Halk Partisi
-1/3-
01.03.2013
2
döngülerini işçilerden aldıkları parayla sağlıyor.
Hem maaşları geciken, hem de işe alınmak için boş senede imza atmak zorunda
bırakılan ya da çektikleri kredilerin borçlandırılıp bu paraların kendilerine geri
ödenmemesi durumunda ne yapacaklarını karar kara düşünen, psikolojileri bozulan
işçiler, çaresizlik girdabına itiliyor.
Maaşlarını sürekli gecikmeli alan işçiler, borçlarını zamanında kapatamıyor, kredi kartı
ve borçlarını yapılandırma yöntemleri arıyor. Senet ve haciz tehdidiyle, birçok taşeron
işçi, adeta ‘batağa düşmüş’ hissine kapılıyor.
İş yerlerinde, çalışma arkadaşlarını bu gidişe sessiz kalınmaması yönünde dayanışmaya
çağıran emekçiler ise, evlerinden uzak mesafelerde çalışma yerleri gösterilip
yıldırılmaya çalışılıyor; ‘iş yerinde psikolojik teröre/ mobbing’e maruz bırakılıyor. İşçiler,
ne pahasına olursa olsun işlerinden ayrılarak, tazminat ve özlük haklarında yaşadıkları
sorunları yargıya taşıdıklarında, bazı firmalar tarafından ‘davaları geri çekmeleri2
yönünde tehdit ediliyorlar.
Özetle; devlet, işçiyi firma yetkililerinin insafına terk etmektedir; kurda kuzu
boğdurulmaktadır.
Ülkemizde, geçtiğimiz Ocak ayında 68 işçi, iş kazaları sonucunda yaşamını kaybetti.
Bunun bir kazadan çok, açık bir “iş cinayeti” olduğunu, önlem alınmadığı takdirde
sayının katlanabileceğini siz de, biz de defalarca belirttik. Özellikle inşaat, maden ve
elektrikli iş kazalarında son dönemde yaşanan artışlar göstermiştir ki, düşük ücretlerle
riskli işlerde çalıştırılan birçok emekçi, yetersiz denetimler sonucunda hayatını
kaybederken, tüm uyarılara rağmen, çalışma koşullarının iyileştirilmesine dönük
düzenlemelere gidilmemektedir. Ne acıdır ki, güvencesiz koşullarda çalışmak
durumunda kalan aynı ailenin fertleri, aynı maden ocağında, farklı zamanlarda
yaşamlarını yitirmektedir.
Bu bağlamda, taşeron usulle işçi çalıştırmanın bir istihdam biçimi olarak tümüyle
kaldırılmasına, işçilerimizin taşeron usulle çalıştırıldıkları süre boyunca uğradıkları hak
kayıplarının karşılanmasına dönük yasal ve idari çalışmaların ön hazırlıklarının yapılması
gerekmektedir.
Biz, taşeron işçiliğinin sorunları yakından incelendiğinde, bu vahim sorunların temel hak
ve özgürlüklere, çalışma hakkına, örgütlenme özgürlüğüne, mülkiyet hakkına aykırı
sonuçlar göstereceğini, anayasamızla bağdaşmayacak uygulamaların taşeron istihdama
egemen olduğunu iddia ediyoruz.
Örneklerini basın toplantımda açıkladığım biçimde, işe alımların tümüyle
siyasallaştırıldığı, AKP’nin il-ilçe teşkilatlarının İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun temel görev
alanlarını devraldığı; istediği yere, istediği kişileri yerleştirdiği; yandaşların özelliklerine
göre kadro türettiği bir dönemden geçiyoruz…
‘Kul hakkı yemeyi en büyük günah’ saydığını her fırsatta dilinden düşürmeyen ama
uygulamalarıyla kul hakkına açıkça göz diken AKP’li birçok kadro, taşeron istihdamı
önce ihaleler yoluyla alıyor; ardından, o işlerde güvencesiz biçimde çalıştırılacak kendi
kadrolarını ‘atıyor’.
Cumhuriyet Halk Partisi
-2/3-
01.03.2013
3
İstihdamda taşeron işçi statüsünde çalıştırılan emekçilerin özlük haklarının iyileştirilmesi,
ailelerinin sosyal ve ekonomik taleplerinin karşılanması, taşeron işçi çalıştıran yerlerde
çalışma koşullarına dair denetimlerin arttırılması için bir an önce adım atılması ve
yaşanan insan hakları ihlallerinin önlenmesi dileğinde bulunuyorum.
Ayrıca, bugün, hak mücadelelerini duyurmak için Türkiye çapında yaklaşık 45 kamu
kurumunda iş bırakacak KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası’na üye memurlarımızı
saygıyla selamlıyor; vergi ve ücrette adalet, ek ödeme ve fazla mesai ücretlerinin
maaşlara dahil edilerek emekliliğe yansıtılması ve güvenceli iş taleplerini sonuna kadar
destekliyorum.”
Cumhuriyet Halk Partisi
-3/3-
01.03.2013
Download