global strateji enstitüsü

advertisement
HABER BÜLTENİ
11 Temmuz 2008
Haber Özetleri
Irak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'a tarihi öneme sahip ziyaret
gerçekleştirdi. Türkiye'nin, Irak'ın istikrar ve kalkınması için desteğini
vurgulayan Başbakan Erdoğan, uluslararası kamuoyunu da Irak'ın barış ve
istikrarına katkıya çağırdı. Erdoğan, terör örgütü PKK'nın sadece Türkiye'nin
değil Irak'ın da düşmanı olduğunu belirterek, "Terörist unsurların ilişkilerimizi
zehirlemesine asla imkan ve fırsat vermemeliyiz", dedi. Erdoğan, başkent
Bağdat'ta görüştüğü Irak Başbakan Nuri El Maliki ile ortak basın toplantısı
düzenledi. "Bu ziyaretim gerek iki ülke arası ilişkiler gerekse bölgedeki
gelişmeler bakımından tarihi bir önem taşıyor" diye konuşan Erdoğan, 18 yıl
aradan sonra dost ve kardeş Irak'a gelen ilk Türk Başbakanı olmaktan büyük
mutluluk duyduğunu söyledi. Görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin
geliştirilmesini öngören Stratejik İşbirliği Yüksek Kurulu Anlaşması imzalandı.
Kurulacak olan Türkiye-Irak Stratejik İşbirliği Yüksek Kurulu ile 2 ülkenin
başbakanı her yıl en az bir kez bir araya gelecek. İki ülke arasında ortak
güvenlik alanı, ortak bir ekonomik havza ile enerji koridoru oluşturma
konusunda da mutabakat sağlandı. Erdoğan, terör örgütü PKK'ya karşı
mücadelede verilen destek dolayısıyla Irak hükümeti ve Irak’ın kuzeyindeki
yerel yönetime teşekkür etti. Başbakan Erdoğan, uluslararası kamuoyuna
seslenerek, Irak'ta istikrar sağlanmadan küresel barışın olmayacağını
vurguladı. "Hepimiz Iraklı kardeşlerimizin Irak'ı yeniden inşa etme konusunda
destek olmalıyız",diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Irak'taki farklı gruplara da
"Birliğinizi muhafaza edin, geleceğinizi birlikte inşa edin" mesajı verdi.
Erdoğan, konuşmasını "Asırlar boyu birlikte yaşadığımız aynı coğrafyada aynı
tarihi paylaştığımız dost ve kardeş ırak halkını selamlıyorum. Ümitvar olunuz.
Irak bütünlüğünü koruduğu takdirde bu zor günleri mutlaka aşacaktır. Bu
zorlukları aşmada bizi her zaman yanınızda bulacaksınız", ifadesinde bulundu.
Erdoğan, Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile düzenlediği ortak basın
toplantısında, iki ülkeyi ilgilendiren su, Kerkük ve terörle ilgili sorunlara dair bir
soru üzerine, bu konuların hepsini ele aldıklarını belirterek, "Kerkük'te bir ortak
buluşmanın, Arabıyla, Kürdüyle, Türkmeniyle, Hristiyan vatandaşlarıyla ortak
bir adil yerleşimin, siyasi birlikteliğin oluşmasını ve bunun da Irak
Parlamentosunda görüşüldüğünü biliyoruz. Biz de bu istikametteki
kanaatlerimizi paylaştık", dedi. Su kaynaklarıyla ilgili olarak, "Biz şu anda vaat
1
ettiğimiz suyun üstünde, kendimizin çok ihtiyacı olduğu halde Irak'a su
veriyoruz" diyen Erdoğan, "Şimdiyse bölgede yeni yatırımlar peşindeyiz. Gerek
Güneydoğu Anadolu, gerekse Doğu Anadolu projelerimizle attığımız bu
adımlarla birlikte inanıyorum ki geleceğe yönelik daha fazlasıyla ortak istifade
imkanlarını su kaynaklarından bulacağız. Bu bir 5 yıllık süreci kapsıyor", diye
konuştu. Irak Başbakanı Maliki de görüşmede Başbakan Erdoğan'a, ülkesini
18 yıl aradan sonra bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanının ziyaret etmesinden
memnuniyet duyduklarını belirtti. Erdoğan'ın ziyaretinin çok önemli
mesajlarının olduğunu ifade eden Maliki, "Bu ziyaret bölgenin ve ülkelerimiz
arasındaki ilişkilerin gelmiş olduğu olumlu düzeyi göstermesi bakımından
önemlidir. Bu ziyaretin diğer bir önemli mesajı da bölge ülkelerinedir. Artık
bölge ülkelerinde işbirliği yapılmalıdır, yeni kapılar açılmalıdır. Bu ziyaret,
bölge ülkelerine diyaloğun şart olduğunu ortaya koymaktadır, sorunların
kavgayla, gürültüyle, silahla değil, anlaşmayla, diyalogla, işbirliğiyle
çözüleceğinin bir göstergesidir", diye konuştu. Bağdat'ta üst düzey güvenlik
önlemleri altında temaslarını gün boyu sürdüren Başbakan Erdoğan, Irak
Parlamentosu Başkanı Mahmud El-Meşhedani, Irak Cumhurbaşkanı
Yardımcıları Adil Abdülmehdi ve Tarık El-Haşimi ile ayrı ayrı görüştü. Erdoğan,
son olarak Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile bir araya geldi ve Ankara’ya
döndü. (AA)(TRT)

Irak'ın kuzeyindeki Kerkük kentinde Saddam Hüseyin döneminde arazileri
ellerinden zorla alınan Türkmen ve Kürtlere ilk kez zararları karşılığı tazminat
ödendi. Kerkük Valilik binasında düzenlenen törenle ilk kez gerçekleştirilen
ödemede ilk etapta 120 ailenin zararları ödendi. Kerkük'teki mağdurlar için 3.5
milyar dinar, Türk parasıyla yaklaşık 3.5 milyon YTL ayrıldığı bildiriliyor.
Kerkük İl Meclisi'nin Türkmen üyesi Jale Neftçi ise, Irak genelinde zorla göç
edenlere ayrılan 170 milyar Irak dinarının yüzde 70'inin dağıtıldığını belirterek,
Kerkük'e bu kaynağın çok küçük bir kısmının ayrılmasını eleştirdi. (TRT)

Dün Birleşmiş Milletlerin (BM) Irak Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın
Irak’ın kuzeyindeki Erbil şehrine sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdiği bildirildi. De
Mistura’nın yaptığı ziyarette Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin Parlamento
Başkanı Adnan Müfti ile bir araya geldi. Görüşmede Kerkük ve ihtilaflı bölgeler
konusunda değerlendirme yapan Mistura, “ilk raporunda bazı hataların
bulunduğunu; ancak iki ve üçüncü raporlarında bu hataların tekrarlanmaması
için özen göstereceğini” dile getirdi. Mistura yaptığı açıklamanın devamında,
bölgesel yönetimin 140. madde konusunda BM’ye sunduğu raporların
inceleneceğini açıkladı. (www.aswataliraq.info)

Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Irak’ın tüm kentlerindeki güvenlik yetkisini
devralmaya hazır olduklarını açıkladı. Görev süresi dolan Japonya’nın Irak
Büyükelçisi Kenjiro Monji’yi kabul eden Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Irak
güvenlik güçlerinin tüm ülkede güvenliği sağlayacak yeterliliğe kavuştuğunu
belirterek, Irak’ın tüm kentlerindeki güvenlik yetkisini devralmaya hazır
olduklarını ifade etti. Irak’ta uygulanan ulusal uzlaşma planını sayesinde
sosyal alanda ve güvenlik alanında son derece başarılı sonuçlar elde edildiğini
belirten Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, elde edilen bu başarıları siyasi alana da
yansıtmaya çalıştıklarını ifade etti. (www.yakindoguhaber.com)
2

Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi, ABD’nin Irak’taki mutlak
yetkilerinin sınırlandırılması ve Irak’ın egemenliğine kavuşması gerektiğini
belirtti. Şarku’l- Evsat gazetesine özel bir demeç veren Irak Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Adil Abdülmehdi, Irak’ın egemenliğine kavuşması ve ABD’nin
yetkilerinin sınırlandırılması gerektiğini belirterek “Amerikalı bir komutan,
istediği Iraklıyı tutuklayabiliyorken, Iraklı yetkililer, en feci cinayetleri işlemiş
olsa da hiçbir Amerikan askerini tutuklayamamaktadır”, dedi. “Amerikan
askerleri istedikleri binayı ele geçirebiliyor, canının istediği her şeyi yapabiliyor,
çok uluslu güçler ne yapmış olurlarsa olsunlar tam bir dokunulmazlığa sahip,
Irak’a giriş çıkışları da Irak’taki kurallara göre değil, kendi kurallarına göre
gerçekleşiyor” diyen cumhurbaşkanı Yardımcısı Abdülmehdi, bu duruma artık
bir son verilmesi gerektiğini ve Irak’ın egemenliğini eline alması gerektiğini
vurguladı. Amerika’nın Irak’ta özel bir hukuka sahip olmasının kabul edilemez
olduğunu belirten Adil Abdulmehdi, “15 Kasım 2003’te Paul Bremer’le Irak
geçici yönetimi arasında imzalanan anlaşma doğrultusunda Irak’la ABD
arasında 2004 Şubat’ında bir anlaşma yapılması ve hakimiyetin Irak’a
bırakılması gerekiyordu; ancak dönemin ABD Savunma Bakanı Rumsfeld
bunu dikkate almadı ve bu mesele çözümsüz kaldı”, dedi. Irak’la ABD
arasında yapılması düşünülen anlaşmayla ilgili bir soruyu da cevaplayan Adil
Abdulmehdi, “Artık bu anlaşma gündemde değil, şu an Iraklılarla Amerikalılar
arasındaki görüşmelerde bahis konusu olan şey egemenliğin Irak’a iadesinin
nasıl olacağı konusudur. Görüşmeler sonunda bir anlaşmanın mı, bir
protokolün mü ortaya çıkacağı şimdilik net değil; ancak her ne olursa olsun
mesele, Irak’ın BM’nin 7. Maddesi kapsamından (1483 sayılı BM kararının
yarattığı durumdan) çıkarılması ve egemenliğin Irak’a iadesi meselesidir”, diye
konuştu. (www.yakindoguhaber.com)

Kuveyt’in 18 yıl aradan sonra ilk kez Irak’a büyükelçi atayacağı bildirildi.
Kuveyt Haber Ajansı, idam edilen Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin’in
1990’da Kuveyt’i işgalinden bu yana ilk kez Bağdat’a büyükelçi atanacağını
duyurdu.
Kuveyt Dışişleri Bakan Yardımcısı Halid El Carallah, Irak’ta
güvenliğin artması nedeniyle Bağdat’a büyükelçi atama kararlarının doğal
olduğunu söyledi. Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgalinden sonra ABD
öncülüğündeki koalisyon güçleri Körfez Savaşı’nı başlatarak petrol zengini
Arap ülkesinin özgürlüğünü sağlamışlardı. Kuveyt ile Irak, 2003 yılında Irak’ın
ABD tarafından işgalinin ardından yakın ilişkiler kurmaya başladı. Irak uzun
süredir Kuveyt’teki büyükelçiliğinin çalışmalarını maslahatgüzar düzeyinde
sürdürüyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün de kısa süre önce Irak’a
büyükelçi atamıştı. (AA)

Irak Parlamentosu ve Birleşik Irak İttifakı üyesi Kays El-Amiri yaptığı
açıklamada, Irak’ta yerel seçimlerin ertelenmesinin yasal olmadığını belirtti. ElAmiri, Irak Parlamentosundaki bazı siyasi grupların sadece kendi çıkarlarını
düşünerek il neclisleri seçimlerinin ertelenmesi konusunda çaba harcadıklarını
söyledi. (www.iraqalaan.com)

Irak Parlamentosundaki Dış ilişkiler Komisyonu ve Kürt listesi üyesi Tanya
Talat Geli, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Bağdat’ı ziyaret etmesini Irak’ın
dış siyasetinin başarısı olarak nitelendirdi. Talat Geli, bu gibi ziyaretlerin Irak’a
3
komşu olan diğer ülkeler tarafından da yapılması gerektiğini vurguladı.
(www.almalafpress.net)

Irak Bağımsız Yüksek Seçimleri Komiserliği Başkanı Yargıç Kasım El-Abbudi
yaptığı açıklamada, il meclisleri seçimlerinde gözlemci olarak 40 bin kişinin
belirlendiğini, bu kişilerin Birleşmiş Milletlerin yardımıyla seçildiğini açıkladı.
(www.alsabaah.com)

Musul’da Irak güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonlarda 11
teröristin yakalandığı bildirildi. Musul Operasyonlar Dairesi Sözcüsü Hamit
Abdüssettar, operasyonların Musul’un batısında bulunan Islahi Zırai
bölgesinde düzenlendiğini ve yakalanan teröristlerin isimlerinin arananlar
listesinde bulunduğunu belirtti. Bu arada, Musul’un Tenek bölgesinde de
isminin arananlar listesinde bulunan bir kişinin güvenlik güçlerince tutuklandığı
bildirildi. (www.nahrain.com)

Amerika Birleşik Devletleri Senatosu, Irak'tan sorumlu komutan Orgeneral
David Petraeus'un, bütün Ortadoğu'dan Sorumlu Merkez Komutanlığı
Centcom'un başına getirilmesini onayladı. Genel kurulda yapılan oylamada,
Petraeus'un Centcom komutanı olması, 2'ye karşı 95 oyla kabul edildi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush'a yakınlığıyla bilinen Petraeus, Irak'ta
son bir yıl içinde güvenlik durumunun göreceli düzelmesinde önemli rol
oynayan asker artırma planının uygulayıcısıydı. Bir önceki Centcom Komutanı
Oramiral William Fallon, İran konusunda Bush ile görüş ayrılığına düştüğü
söylentilerinin ardından istifa etmiş, Bush onun yerine Petraeus'u önermişti.
Petraeus'tan boşalan, Irak'taki Amerika Birleşik Devletleri ve koalisyon
kuvvetlerinin komutanlığına da Korgeneral Ray Odierno'nun getirilmesi
Senato'da 1'e karşı 96 oyla kabul edildi. (TRT)

İngiltere askerlerinin işkence yaptığı belirlenen 10 Iraklı’ya 6 milyon dolar
tazminat ödeyecek. Tazminat alacak Iraklılar arasında 2003 yılında İngiliz
askerlerince Basra’da gözaltına alındıktan sonra ölen otel memuru Baha
Musa’nın ailesi ve diğer 9 kişi var. Otopside, Musa’nın bedeninde, kırık burun
ve kaburgalar dahil, 93 yara izi belirlemişti. İngiliz yetkililer bu olayla ilgili olarak
işkenceyi yasaklayan sözleşmeleri çiğnediklerini kabul etmiş ve Musa’nın
ailesinden ve Iraklılar’dan özür dilemişlerdi. (VOANEWS)

Irak'ın Musul kentinde önceki gün ve dün düzenlenen saldırılarda iki Türk
vatandaşının öldüğü bildirildi. Türk Dışişleri Bakanlığından yapılan
açıklamada, saldırılarda ölenlerin Canan Sarı ve Yusuf Durak olduğu belirtildi.
(AA)
Ortadoğu

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, güvenlik çıkarlarının riske girmesi halinde
eyleme geçmekte tereddüt etmediklerini geçmişte kanıtladıklarını söyledi.
Barak, konuya ilişkin yaptığı konuşmada, "İsrail, bölgedeki en güçlü ülkedir.
İsrail çok önemli güvenlik çıkarları riske girdiğinde harekete geçmekte tereddüt
etmediğini geçmişte kanıtladı", dedi. Barak, ancak bunu yapmadan önce
düşmanın tepkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
4
İsrail'in kendisini vurması halinde Tel Aviv'i "ateşe vereceğini" belirten Tahran
yönetimi, son günlerde askeri tatbikatlar ve füze denemelerinde bulundu. (TRT)

İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırı için Irak hava sahasını ve buradaki ABD
üslerini kullandığı öne sürüldü. İran devlet televizyonunun Iraklı kaynaklara
dayanarak verdiği haberde, ABD'nin İran'a karşı olası bir saldırı için Irak hava
sahasını İsrail jetlerinin kullanımına açtığı belirtildi. Haberde, İsrail savaş
uçaklarının bir ayı aşkın bir süredir Irak'taki ABD hava üslerine de iniş kalkış
yaptığı iddia edildi. Iraklı görgü tanıklarının ifadesine de yer verilen haberde,
Bağdat ve Anbar'daki ABD hava üslerinde özellikle gece saatlerinde hava
trafiğinin yoğunlaştığı ve çok sayıda uçağın iniş kalkış yaptığı kaydedildi.
Kargo uçakları, jetler, helikopterler ve insansız uçakların iniş ve kalkışlarına
sahne olan ABD hava üslerinde güvenlik önlemlerinin de en üst seviyeye
çıkarıldığı ifade edilen haberde, İsrail'e ait savaş uçaklarının Ürdün üzerinden
Irak hava sahasına girdiği belirtildi. (CNNTÜRK)

ABD, İran’dan ard arda yaptığı füze denemelerini durdurmasını istedi. Beyaz
Saray sözcüsü Tony Fratto, “Balistik füzelerin geniş biçimde kullanılması BM
Güvenlik Konseyi kararlarının ihlalidir. İranlıların uranyum zenginleştirmeyi
durdurmalarını ve sadece İran halkının daha da izole edilmesine neden olacak
bu kışkırtıcı denemeleri durdurmalarını istiyoruz”, dedi. Sözcü, İran’ın bugün
de füze denemeleri yaptığı konusundaki haberleri bildiklerini, ancak bu
haberleri doğrulayamayacağını söyledi. İran tarafından dün yayınlanan ve
yerden yere dört füzenin başarıyla fırlatıldığını gösteren bir fotoğrafın,
dördüncü füzenin eklenmesi için fotomontaj yapıldığı izlenimi verdiği bildirildi.
(NTV)

Filistin'de Gazze Şeridi'nin yönetimini elinde tutan Hamas örgütü, Gazze
Şeridi'nden İsrail'e roket saldırı düzenleyen 2 Filistinliyi tutukladı. (AA)
Kafkasya ve Orta Asya

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Gürcistan'ın
toprak bütünlüğünü desteklediklerini ifade ederek ayrılıkçı bölgelerle ilgili
soruna diyalog yoluyla çözüm bulunmasını istedi. Tiflis'te temaslarda bulunan
Rice, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile ortak basın toplantısı
düzenledi. Rice, Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili sorunda barışçıl çözüm
çabalarının sonuç vermesini ümit ettiklerini dile getirdi. Rice, Rusya'nın
bölgedeki bazı hareketlerinin barışçıl çözüm çabalarına katkı sağlamadığını
söyledi. Rice, "Rusya, artık eski imparatorluk döneminin geride kaldığını
anlamalı ve komşusu Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne saygı göstermeli", dedi.
Saakaşvili de, Rusya ile ilişkilerinin normalleşmesini istediklerini, ancak
Moskova'nın, ülkesinin NATO'ya tam üye olmak istemesine açıkça karşı
çıktığını ifade etti. (TRT)

Rusya, savaş uçaklarının kan akmasını önlemek için Gürcistan’ın ayrılıkçı
Güney Osetya Cumhuriyeti üzerinde uçtuğunu teyit etti. Rusya Dışişleri
Bakanlığından yapılan açıklamada, “Kan akmasını önlemek, durumu mevcut
barışçıl çerçevesi içinde tutabilmek için acil ve aktif önlem alma ihtiyacı ortaya
çıktı”, denildi ve Rus savaş uçaklarının Güney Osetya üzerinde uçtuğu teyit
5
edildi. Açıklamada, “durumu netleştirmek için Rus Hava Kuvvetlerine bağlı
uçakların Güney Osetya sınırları üzerinde kısa bir tur attığı” belirtildi.
Gürcistan, Rusya’nın, “savaş uçaklarının Gürcü hava sahasında uçtuğunu”
doğrulamasından sonra Moskova Büyükelçisini danışmalarda bulunmak için
geri çağırıyor. Gürcistan Dışişleri Bakanı Eka Tkeşelaşvili, gazetecilere verdiği
brifingde, Rusya’nın eylemlerine uygun karşılığı vermek için bazı diplomatik
adımlar atacaklarını söyledi. Tkeşelaşvili, bu adımlardan birinin, bugünden
itibaren Rusya’daki büyükelçilerini istişareler için çağırmak olduğunu belirtti.
(AA)

Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in Avrupa ziyareti sırasında Rusya
Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’le de bir araya geleceği açıklandı. Hükümet
açıklamasında, görüşmenin 22 Temmuz’da yapılacağı ve Chavez’in ziyareti
sırasında Rusya’dan yeni silah satın alabileceği belirtiliyor. Venezüella son
yıllarda Rusya’dan en az 3 milyar dolar tutarında silah satın aldı. (VOANEWS)
Avrupa Birliği

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, Akdeniz için Birlik projesine
ilişkin olarak Ankara'nın tereddütlerinin çok büyük ölçüde giderildiğini söyledi.
Haftalık basın toplantısında, Akdeniz için Birlik projesine ilişkin Ankara'nın
endişelerinin giderilip giderilmediğine ilişkin soru üzerine, projenin ortaya çıkış
biçimi hakkında Ankara'nın tereddütleri olduğunu hatırlatan Özügergin,
"Aradan geçen süre zarfında birçok toplantı yapıldı. Bu tereddütlerimizin çok
büyük ölçüde giderildiği bir az önce bana ifade edildi", dedi. Fransa
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı G-8
zirvesinden aradığını anımsatan Özügergin, "Edindiğim izlenim, Sayın
Başbakanımızın tereddütlerini giderici mahiyette gerekli açıklamaların geldiği
yolunda", diye konuştu. Birliğin mekanizmaları, yeri, eş başkanlık ve
sekretaryanın yapısı gibi konuların henüz altının doldurulmadığını ifade eden
Özügergin, zirvenin sembolik anlam taşıyacağını kaydetti. Sonbaharda bir
bakanlar toplantısı yapılacağını kaydeden Özügergin, bu toplantıda projenin
daha netleşmesinin öngörüldüğünü söyledi. "Sembolik anlam taşıyan zirveye
Türkiye gibi Akdeniz'de ağırlığı olan bir ülkenin katılmasının daha doğru
olacağı değerlendirmesi yapıldığı için şu aşamada katılıyoruz" diyen
Özügergin, konunun gerek AB Komisyonu, gerek AB Dönem Başkanı Fransa
gerek Türkiye'nin diğer ortakları nezdinde takip edildiğini ve önem verilen
konularda
Türkiye'nin
yerini
şekillendirmeye
yönelik
gayretlerin
sürdürüldüğünü kaydetti. (AA)

Fransa Meclisi, Türkiye'yi de ilgilendiren anayasa değişikliği paketini kabul etti.
Anayasa değişikliği paketi, gelecek hafta Senato Genel Kuruluna, daha sonra
da Meclis ve Senatoyu bir araya getiren parlamento gündemine sunulacak.
Meclis Genel Kurulunda kabul edilen değişiklik önergesiyle, AB'ye yeni üye
olacak ülkeler için doğrudan referanduma gidilmesi şartı korunurken, Meclis ve
Senato üyelerinin beşte üçünün talep etmesi halinde, cumhurbaşkanı, söz
konusu ülkenin üyeliğinin onaylanmasına parlamentonun onay verip
vermeyeceğine karar verecek. Değişiklik paketindeki bu son değişikliğe artık
Senatonun da sıcak baktığı ifade ediliyor. Cumhurbaşkanının parlamentoyla
ilişkilerini belirleyecek "kurumların reformuna" ilişkin anayasa değişikliği
6
paketindeki Türkiye'yi ilgilendiren madde, uzun zamandır Meclis ile Senato
arasında tartışmalara neden oluyor. Değişiklik paketi, Meclis ve Senatoyu bir
araya getiren oturumda nihai şeklini alacak. Değişikliğin kabulü için üyelerin
beşte üçünün oyu gerekecek. Parlamentonun, paketin tamamını oylamak
üzere 21 Temmuz tarihinde toplanması bekleniyor. (AA)
Dünya Basını
İsrail ile İran arasındaki artan gerginliğe ilişkin haber ve yorumlar gazetelerde
ağırlığını koruyor. Independent, İsrail'in İran'a "önleyici saldırı"
düzenleyebileceği mesajları vermeye başladığına dikkat çekiyor: “İsrail
Savunma Bakanı uranyum zenginleştirme programının durdurulması için İran'a
diplomatik baskıyı tercih ettiklerini vurgulamasına rağmen, geçmişte ulusal
çıkarlarına yönelik tehditler karşısında harekete geçmekten çekinmediklerini
hatırlatıyor. “Birçok uzman, askeri tehditlere karşın ABD'nin İran'a önleyici
saldırı düzenlemesi olasılığının zayıf olduğunu düşünüyor. Savunma Bakanı
Robert Gates, herkesin İran'la askeri gerginliğin sonuçlarının ne olacağını
bildiğini söylüyor.” Gazete muhtemel sonuçlar arasında, dünya petrollerinin
yüzde 40'ının geçtiği Hürmüz Boğazı'nın kapanma olasılığını, Ortadoğu'da
savaşın daha geniş bir bölgeye yayılması ihtimalini ve bunun küresel
ekonomiye getireceği yükleri sayıyor.
Independent Amerikan Genelkurmay Başkanı'nın İran'da yeni bir cephe
açılmasının ordu üzerinde büyük bir baskı oluşturacağı uyarısında
bulunduğunu anımsatıyor. Gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:
“Washington ve Kudüs'teki siyasi takvim, gerginliği artırıyor. Eğer Bush
yönetimi yine de İran'ı vuracaksa sonbahardaki seçime yönelik kampanya
alevlenmeden vurmak zorunda. “Seçimlerden Demokrat aday Barack
Obama'nın galip çıkma olasılığı nedeniyle, İran karşıtı şahinler operasyon için
daha fazla bastırmaya başlıyor. Çünkü Obama, İran'la müzakerelerden yana.
"Kudüs'te ise Başbakan Ehud Olmert yolsuzluk skandalı nedeniyle Eylül'de
koltuğunu kaybedebilir. Bu da İran'ı vurmaya gerçekten kararlıysa İsrail'in elini
çabuk tutmasını, hatta Amerika'nın açık desteği olmadan harekete geçmesini
gerektiren başka bir neden.”
Guardian gazetesi de başyazısında İran-İsrail gerginliğinde diplomasi için
manevra alanının daralmakta olduğuna dikkat çekiyor: “İsrail ordusu ve İran
gövde gösterisi yaptı. İkisi de askeri tatbikatlarının caydırıcılık değeri olduğunu
düşünüyor. Fakat giderek diplomasinin alanı daralıyor. Fransız petrol devi
Total'in İran'ın doğal gaz rezervlerine yatırımdan vazgeçme kararı,
diplomasiye zaman kazandırma adımı olarak görülebilir. “Eğer İran'a ekonomik
baskı artırılırsa, Devrim Muhafızları çılgınlıklarının bedelinin ne olacağını
kavrayabilir. Ama tersi de olabilir. Zira Ortadoğu'da genel olarak askeri
tatbikatları çatışmalar izler.”
Independent, Güney Afrika'dan önde gelen bir insan hakları grubunun Filistin
topraklarında incelemelerde bulunduğunu aktarıyor: Gazeteye göre, grubun
üyeleri İsrail'in Batı Şeria'da inşa ettiği güvenlik duvarı, kontrol noktaları,
geçişlerde uygulanan izin sistemi ve Filistinlilerin bazı yolları kullanmalarının
engellenmesi için, ülkelerinde 1948 -1994 yılları arasında uygulanan ırk ayrımı
7
rejimine gönderme yaparak "Apartheid gibi”, diyor. Grupta yer alan bir
milletvekili, sınırlamalar nedeniyle bazı bölgelerde Filistinlilerin hayatlarını hiç
dışarı çıkmadan, aynı yerde geçirmek zorunda kaldığına dikkat çekerek "Biz
bile bu kadarını görmedik", diye konuşuyor.
Financial Times, 15 ülkenin aynı para birimini kullandığı Euro bölgesinde dün
açıklanan ekonomik verilerin durgunluk tehlikesine işaret ettiğini belirtiyor.
”Sanayi üretimindeki keskin düşüşler, Euro bölgesinde ekonomik
yavaşlamanın başladığını gösteriyor. Bu da en azından bazı ülkeler için teknik
anlamda durgunluk riskini artırıyor. "Almanya'daki düşük üretim ve ihracat
rakamlarının ardından Fransa ve İtalya'da da sanayi üretiminde beklenenden
daha büyük bir düşüş kaydedildi. Bu durum, Euro bölgesinde yılın ikinci
çeyreğinde büyüme rakamlarının kötü olacağının habercisi." Financial Times,
bir başka haberinde de Haziran'da Çin'in dış ticaret fazlasının geçen yıla
oranla yüzde 20 azaldığına dikkat çekerek, zayıflayan küresel ekonominin
Çin'in ihracatını etkilemeye başladığını belirtiyor.
Daily Telegraph da İngiltere'de konut sektöründe yaşanan krizle ilgili
haberinde inşaat sektöründe 100 bin kişinin işsiz kalma tehlikesiyle karşı
karşıya olduğunu aktarıyor.
Financial Times, Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralan Fransa'nın bu
Pazar, Paris'te Avrupa Birliği, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'dan 40'tan
fazla lideri bir araya getirecek zirveyle Akdeniz Birliği projesine start vereceğini
yazıyor. Gazeteye göre, iş dünyasından birçok uzman ile diplomatlar bu
girişimin 1995'te başlatılan Barselona Süreci'nin üzerine bir şey koyabileceği
konusunda şüpheli. “Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nın fikir babası olduğu
Akdeniz Birliği girişiminin dört temel hedefi var: Akdeniz'in temizlenmesi,
güneş enerjisinden daha fazla yararlanma, deniz taşımacılığı ve limanların
geliştirilmesi. “Zirveye Suriye lideri Beşşar Esad ile İsrail Başbakanı Ehud
Olmert de katılacak. Zirve iki liderin bir süredir yürütülen dolaylı görüşmeleri
ilerletmesi, hatta doğrudan görüşmelere geçmesi açısından bir fırsat
oluşturabilir. Böyle bir sonuç Fransa için büyük bir başarı olur. Ancak bunun
dışında yeni birliğin göç ve bölge ülkelerinde üretilen tarım ürünlerinin Avrupa
pazarlarına girememesi gibi sorunlara ne kadar çözüm getirebileceği belli
değil.”
8
Download