GÜNLÜK BÜLTEN

advertisement
31 Mart 2009
GÜNLÜK BÜLTEN
global.com.tr
Önemli Gelişmeler
S&P, İrlanda'nın AAA olan kredi notunu, artan bütçe açığının
yarattığı endişe ve bankacılık sisteminin istikrar kazanması için
daha fazla adıma ihtiyaç duyulması olasılığı nedeniyle AA+
seviyesine indirdi. S&P, ayrıca görünümü 'negatif' olarak
belirleyerek,
notun
önümüzdeki
dönemde
daha
da
düşürülebileceğine işaret etti. S&P dün de Macaristan’ın kredi
notunu düşürmüştü.
ABD'li kanun yapıcıların, Finansal Muhasebe Standartları Kurulu
(FASB) Başkanı Robert Herz'i azarlamaları ve kural yapma yetkisini
elinden almakla tehdit etmelerinin dört gün ardından FASB, piyasa
fiyatına göre göre muhasebeleştirmede, Citigroup gibi bankalarda
karlarını %20 artırabilecek yenilikler yaptı. Piyasa fiyatlarına göre
muhasebeleştirmede önerilen değişiklikler ile şirketler varlıklara
değer biçerken kendi kararlarını uygulayabilecekler ve mortgage
tabanlı menkul kıymetler dahil sorunlu yatırımları alırken yazdıkları
zararı azaltabilecekler. Birinci çeyrek sonuçlarına yansıyacak
konuyla ilgili son karar 2 Nisan'da verilecek.
TR 4Ç08 GSYİH (Global
bk: %-7,0; Cnbce bk:%5,8) (10:00)
ABD
S&P/Case-Shiller
Home Price Index (bk:%18,50) (16:00)
ABD Mart Chicago PMI
Endeksi (bk:35,0) (16:45)
ABD Mart Tüketici Güveni
(bk:28,0) (17:00)
Almanya
Mart
İşsizlik
Oranı (bk:%8,0) (10:55)
AB Mart
(12:00)
TÜFE
(%0,9)
TR
Şubat
Dış
Ticaret
Dengesi (bk: -1,4 mlr$)
(17:00)
Gün içinde 24,846-25,223 aralığında hareket
eden IMKB-100 endeksi günü 25,144 puan
seviyesinden tamamladı.
En kısa vadede endeksin 22 günlük ortalama
seviyesi
üzerinde
24,400/700
aralığını
güçlendirmesini,
2cil trendin 25,800
denenmek
üzere
hareket
etmesini
bekliyoruz. 23,500 2cil destek; 26,600(22
haftalık ort) 2cil direnç seviyeleridir.
Yatırımcıların alım için belirtilen destek
seviyelerine geri dönüşleri beklemelerini
tavsiye ederiz.
Bu
süreçte
piyasaların,
negatif
gelişmelerin
hafiflemesini
sağlayan
nedenlere (IMF, Mali önlemler, teşvik
paketleri gibi) kısa vadeli olumlu tepkiler
vermeye devam etmesini beklemekle
birlikte, kalıcı bir toparlanmaya yönelik
sorgulamada bulunmak için dahi henüz
erken olduğu düşünüyoruz.
Destekler Dirençler
24,700
23,500
25,800
26,600
En kısa vadede 22 günlük ortalama seviyesi etrafında 30,80/31,00
aralığını destek haline getirmek üzere hareket etmesini ve 2cil
trendin 31,800 denenmek üzere devam etmesini bekliyoruz. 30,40
2cil kv destek; 32,40 2cil direnç seviyeleridir.
Dolar – Nisan Kontratı 1,7110
Kv trendin 1,6850 denenmek üzere KV trend hareket edebilir.
*Boşluk seviyesi
Alternatif Piyasalar
VOB30
38
132,00 144,50
Eurobond fiyatlarının, 128,50
denenmek
üzere
hareket
etmesini bekliyoruz.
Bono faiz oranlarında kv trendin
%14,40 / 60 aralığını direnç
haline getirmesini ve %14,00 kv
denenmek
üzere
hareket
etmesini bekliyoruz.
Ekonomi ve Politika Haberleri
30
28
30 Mar
Eurobond
133,50
32
16 Mar
1,3040 1,3650
34
2 Mar
€/$
1,3223
Paritenin
1,31
–
1,34
aralığında hareket etmesini
bekliyoruz.
36
16 Şub
trendin
1,6750-1,7100
devam
etmesini
bekliyoruz.
(bin)
Kv
1,6100 1,7250 aralığında
15,00
XU030
40
KV
Destek Direnç
Trend
13,00
Endeksin en kısa vadede 22 günlük
ortalama
seviyesi
olan
24,400/700
aralığını güçlendirmesini, 2cil trendin
25,800 ve 26,600 (22 haftalık ortalama
ve güçlü direnç) seviyelerini denemek
üzere hareket etmesini bekliyoruz. 23,500
2cil destek seviyesidir.
Endeks 30 – Nisan Kontratı 31,350
İMKB 100 Endeksi
Faiz
14,30
AKP’nin
2007
Temmuz’daki
genel
seçimlere göre bir miktar oy kaybederek
%40 seviyesinin altına gerilemiş olması ve
yurtdışında olumsuza dönen havayla
birlikte yeni haftaya aşağı yönlü başlangıç
yapan hisse senetleri piyasasında haftanın
devamında dikkatler, bugün açıklanacak
TR 4Ç08 büyüme verilerine, Perşembe
günü gerçekleşecek G-20 zirvesine ve
Cuma günü açıklanacak ABd istihdam
rakamları ve TR enflasyon rakamlarına
yönelecektir.
IMF
konusundaki
gelişmelerinde
piyasalar
tarafından
yakından izlenmeye devam edileceğini
düşünüyoruz.
VOB - Endeks ve Dolar kontratları
Endeks Beklentimiz
$/YTL
1,6900
Gündem ve Tavsiye
Açıklanacak Veriler
ABD Başkanı Barack Obama, General Motors Corp ve Chrysler
LLC'ye şirketleri ayakta tutan hükümet desteğini kaybetmemek ve
kendilerini tamamen yeniden yapılandırmaları için son kez süre
verdi. ABD Başkanı, GM'e yeni bir yapılanma stratejisi oluşturması
için 60 günlük bir süre verirken, kendi başına yaşaması mümkün
görülmeyen ABD'nin üçüncü büyük otomotiv şirketi Chrysler'a
İtalyan fiyat SPA ile ortaklık kurması için 30 gün süre tanıdı.
Analistleri ve Kongre üyelerini şaşırtan sertlikte bir karar alan
Obama, ''otomotiv sanayininin yaşamasını sonsuz miktarda vergi
verenlerin dolarlarına bağlı tutamayız,'' dedi. ABD başkanı iflas
seçeneğini de şirketlerin yeniden yapılanması ve güçlü bir şekilde
ortaya çıkabilmeleri için kullanabileceklerini de kaydetti.
444 0 321
Grafik: Günlük İMKB-30 & VOB Endeks 30
Kapanış
Değişim
Tüm Piyasa
XU100
25,144
-2.2%
F/K (08T)
7.2
XU030
32,092
-2.4%
Piy.Değ.(mnTL)
179,876
Hacim (mnTL)
1,058
Sektör ve Şirket Haberleri
TAVHL
1
31 Mart 2009
Teknik Analiz Tavsiyeleri
Kv teknik görüntüleri itibariyle
öne çıkan diğer hisse senetleri
Büyümenin yavaşladığı dönemlerde öne çıkan sektör ve hisse
senetlerine ait finansal veriler dikkate alınarak seçilmiş hisse
senetlerine ait kısa vadeli teknik analiz yorum ve beklentileri
AEFES (10,20): Kv trendin
10,00/20
seviyesini
güçlendirmesini, 2cil trendin
10,80
denenmek
üzere
hareket etmesini bekliyoruz.
BIMAS
(33,50):
Kv
trendin
32,00/50
seviyesini
güçlendirmesini, 2cil trendin 36,25 denenmek üzere hareket
etmesini bekliyoruz.
ANSGR:
(1,04):
1,00/02
seviyesinin
güçlenmesi
durumunda 2cil kv trendin 22
aylık ortalama seviyesi olan
1,12 denenmek üzere devam
etmesini bekliyoruz.
TAVHL:
(2,80):
2,70/74
seviyesinin
güçlenmesi
durumunda 2cil kv trendin 3,0
denenmek
üzere
devam
etmesini bekliyoruz.
ECILC (0,95): Kv trendin 0,92-1,00 aralığında devam etmesini
bekliyoruz.
TCELL (8,10): 7,70 seviyesinin destek haline gelmesiyle
başlayan kv trendin 8,00 seviyesinin güçlenmesi durumunda
8,50 ve 8,70 denenmek üzere devam etmesini bekliyoruz.
THYAO (6,30): Hızlı yükseliş sonrasında 6,00/15 aralığını
güçlendirmesini beklediğimiz hisse senedinde 2cil trendin
haftalık formasyon itibariyle 6,70 denenmek üzere devam
etme olasılığı yüksektir.
TKFEN
(2,84):
2,48
seviyesinin
destek
haline
gelmesiyle
başlayan
kv
trendin
2,72/78
aralığının
güçlenmesi durumunda 3,00
denenmek
üzere
devam
etmesini bekliyoruz.
TTRAK (3,96): Kv trendin
3,84/90
seviyesini
güçlendirmesini, 2cil trendin
haftalık formasyon itibariyle
4,10/20
aralığı
denenmek
üzere
hareket
etmesini
bekliyoruz.
* Boşluk seviyesi
2
31 Mart 2009
Sabit Getirili Menkul
Değerler
Bono
Gös terge b ono
(03/11/2010)
Kapanış: 14.30
Değişim: %0.56
Haftaya %14,39 seviyesinden başlayan bono piyasası günün ilk işlem saatlerinde
gelen satışla rla %14,45' e kadar yükseldi. Yerel seçimle rin etkisinin sınırlı kaldığı
gözle nirken valörlü seansta y önünü alıma çevire n piyasa da gösterge faiz %14,202le re
kadar gevşediyse de bu seviyelerde tutunamadı ve günü %14,30 bileşikten
sonla ndırdı. Bugün yurtiçi 4Ç büy üme verisi izlenecek olup bu sabah itibariyle
USD/TRY kotasyonlarına ba karak piya sanın %14,40 - %14,20 ara lığında hareket
edeceğini düşünüyoruz.
25.00
24.00
23.00
18.00
17.00
6 .5
.0 9
09
.11
4.2
.
19.00
26
.7.
07
5
12 .9
3..19 .0 .07
0 7
7 .1.0 7
1
1 2 .0 7
.12
.0 7
20.00
18
Tahvil - Bono
Getiri Eğ risi
11
.6
1 6 .0 8
.7 .
13 08
.8 .
08
21.00
.0 8
22.00
16.00
A 09
Jan08
Apr08
K 09
M 09
Ş 09
A 08
E 08
H 08
M 08
O 08
E 07
T 07
N 07
15.00
0.25
0.23
0.21
Gös terge
Bono Grafiği
(Günlük)
0.19
0.17
0.15
0.13
Jan06
Eur obond
Kapanış: 133.50
Değişim: %-1.29
Dolar
Kapanış: 1.700
Değişim: %1.92
Apr06
Jul06
Oct06
Jan07
Apr07
Jul07
Oct07
Jul08
ABD' de yeni kurtarma pla nının yarattığı olumlu havayla geçtiğimiz hafta
138.00seviy ele rine k adar yükselen 2030 vadeli eurobond ABD Hazine Bakanının
bankalara yönelik açıklaması ile otomotiv sektörüne yöne lik endişelerin yeniden
oluşmasıyla 133.00 seviyelerine geriley erek günü sonlandırdı.
ik i haftadır piyasalarda süren bahar havasının ABD tarafından gelen habe rlerle
bozulmaya başlamasıyla USD/TRY k uru ha ftaya 1.6960 seviyelerinden başlangıç
yaptı. Borsalardaki panik havasıyla tüm para birimle rinin dolar ka rşısında değer
kaybettiği gözlenirken €/$ paritesini tak ip eden k ur da 1.71 seviyelerine kadar çıktı.
Günün ikinci yarısında nispeten daha sa kin ve yatay seyreden yurtiçi piyasa da
USD/TRY kuru günü 1.70 sınırından kapattı. Bu sabah itibariyle €/$ pa ritesi 1.3220
seviyelerinde ve USD/TRY kota syonla rı 1.6890 - 1.6950 aralığında bulunuy or.
3
31 Mart 2009
Uluslararası Borsalar
ABD
(DJI: %3,27)
Almanya
(Dax: %5,10)
İngiltere
(FTSE100:
%-3,41)
Brezilya
(Bovespa: %2,99)
Japonya
(Nikkei 225:
%-0,15)
Türkiye
(XU100: %2,15)
Türkiye
(VOB30: %-2,56)
Abd borsaları, Abd'nin iki büyük otomobil üreticisinin önünde iflasın da bir seçenek olduğunun anlaşılması ve Avrupa'da bazı
banka kurtarmaların dikkatleri tekrar finansal sistemin istikrarına çekmesiyle son günlerdeki yükselişine ara verdi.
Otomoti ve mali sektörün yanı sıra Cuma açıklanacak istihdam verilerinin durgunluğun devam ettiğini gösterecek olması ve
bilançoların açıklanması öncesinde şirket karlarının ilk çeyrekte geçen yıla göre % 35 azaldığı beklentisi Wall Street'te piyasa
üzerinde ağırlık oluşturan diğer unsurlar oldu.
Abd'li yetkililer, ekonomiyi ve zor durumdaki şirketleri destekleme çabalarında atılan en yeni adımla General Motors Ceo'sunu
görevden alırken, Chrysler'i de bir başka şirketle birleşmesi konusunda çaba göstermeye zorladılar. Gerekli tedbirleri
almamaları durumunda aralık ayında Abd devletinin verdiği yardımla kurtarılan iki şirketin de önünde iflas seçeneğinin
bulunduğu yetkililer tarafından açıkça belirtildi.
Abd bankacılık hisseleri, İspanya, Almanya ve İngiltere'nin artan kötü kredilerin bilançoya olumsuz etkilerinin yoğunlaşması
üzerine bankalarına yardım etmelerinin ardından değer kaybetti. Abd hazine bakanı Timothy Geithner hafta sonunda bazı
bankaların hala büyük çaplı yardıma ihtiyacı olduğunu belirtmişti.
İspanya, finansal krizin başlangıcından beri dün ilk defa bir bankasını kurtarmak zorunda kalırken, İngiltere ve Almanya'nın
bankalarına yardım tedbirleri açıklaması Avrupa borsalarının ekside kapanmasına yol açmıştı.
Geithner ise Pazar günü yaptığı açıklamada hükümetin finansal sektör kurtarma fonunda kalan kaynağın, bazı bankaların geri
ödeme yapmasının ardından 135 milyar dolar olacağını belirtmiş, ancak kongre'den yeni kaynak isteyip istemeyeceği
konusunda bilgi vermemişti.
Uluslararası Ekonomik Veri Takip Tablosu
D
Dün Açıklanan Uluslararası Veriler
Bugün Açıklanacak Uluslararası Veriler
ABD Mart
Chicago PMI
Endeksi
(bk:35,0)
(16:45)
ABD
Mart
Tüketici Güveni
(bk:28,0)
(17:00)
Şubat ayında yaşanan küçük çaplı
toparlanmaya karşın hala tarihi düşük
seviyelerine yakın seyreden endeksin
Mart ayında 35,0 seviyesine yükselmesi
beklenmekle birlikte hala bölgede imalat
üretiminde gerilemenin devam ettiğine
işaret etmesi bekleniyor.
Şubat ayında 37,4 düzeyinde 25,0’e
gerileyerek tarihi düşük seviyesine eğer
kaybeden
tüketici
güvenin
özellikle
işsizliğin
artmaya
devam
edeceği
yönündeki
beklentiler
hakim
olmuş
durumda.
Mart
ayında
piyasalarda
yaşanan görece toparlanma bağlamında
tüketici güveninde küçük çaplı bir artış
beklenmekle birlikte tarihi düşük seviyeler
yakın kalmaya devam etmesi bekleniyor.
4
31 Mart 2009
Şirket Haberleri
TAV Havalimanları’nın açıklanan 2008 finansallarına göre şirket €4.1mn net kar (2007 net zarar:
€44mn) etmiştir. Şirketin 2007’nin son çeyreğinde yer hizmetleri alanında faaliyet gösteren iştiraki olan
Havaş’ı tam konsolide etmeye başlaması ve 2008 başından itibaren Tunus Monastır havalimanını
bünyesine katması, finansalların 2007’yle birebir karşılaştırmasını kısmen anlamsız kılmaktadır.
Tav
Havalimanları
(TAVHL)
2008’de TAV Havalimanları bünyesindeki havalimanlarını kullanan yolcu sayısındaki artış, %4
seviyesindedir. Şirket için önemi büyük olan Atatürk Havalimanı’nın uluslararası yolcu başına alınan
servis ücretinin USD cinsinden olması ve 2008 ortalamasına göre €’nun dolar karşısında değerli olması
sebebiyle € finansallarda bu havalimanı kaynaklı havacılık gelirlerinin katkısını nispeten sınırlandırmıştır.
Fakat portföye 2008’in başında katılan Monastır havalimanının da etkisiyle havacılık gelirlerinde euro
bazında %31’lik artış sağlanmıştır.
Öte yandan yolcu başı duty free harcamalarındaki artış ve diğer alanlarda da organik ve inorganik
büyümenin etkisiyle operasyonel gelirler €598mn’a (+%25) ,FAKVÖK (faiz amortisman kira vergi öncesi
kar) ise €267mn’a (+%41) ulaşmıştır. FAKVÖK marjı %39.5’tan %44.7’ye yükselmiştir. Tunus’ta yapımı
süren Enfidha havalimanının da etkisiyle şirketin yatırımı 2008’de €215mn’yla 2007’deki €120mn
seviyesinin oldukça üzerindedir. Şirketin 2008 sonu itibarıyle net borç rakamı €785mn’dur. Şirketin
toplam borçluluğunun vade yapısı incelendiğinde bir sene içersinde ödenmesi gereken borç rakamı
yaklaşık €220mn’la toplamın yaklaşık %20’sine denk gelmektedir. Genel olarak net finansal giderlerin
yüksekliği şirketin karlılığı üzerinde baskı yapmayı sürdürse de, şirket yılı beklentilerin az da olsa
üzerinde bir net kar rakamıyla kapatmıştır.
5
31 Mart 2009
Global Yatırım Fonları
FON GETİRİSİ
Aybaşına Göre
Yılbaşına Göre
Bugünkü
Değeri (TL)
Fon Adı
A Tipi
TL
$
TL
$
0.029573
0.008798
0.026520
0.291515
1.83%
2.74%
0.00%
1.73%
2.42%
1.79%
2.70%
-0.04%
1.70%
2.39%
-0.81%
-0.68%
-7.15%
2.04%
4.25%
-10.58%
-10.46%
-16.30%
-8.01%
-6.01%
0.107496
0.044632
0.875454
0.58%
0.96%
1.11%
0.54%
0.92%
1.07%
0.57%
3.02%
3.60%
-9.33%
-7.12%
-6.60%
14.215843
Değişken Fon
Karma Fon
İMKB 100 Endeks Fon
Aktif Strateji Fon
Piri Reis Fon
B Tipi
Değişken Fon
Likit Fon
Tahvil Bono Fon
*Alfabetik düzene göre sıralanmıştır
Piyasa Verileri
Kapanış
TL
Değişim
USD
Günlük
Kapanış
Aylık
Değişim
Günlük
Aylık
İMKB-100
25,144
14,896
-2.2%
4.6%
$ / TL
1.688
1.90%
0.04%
İMKB-30
32,092
19,012
-2.4%
4.6%
€ / TL
2.226
0.00%
4.20%
İMKB Hisse Senetleri
En Aktif
En Çok Artan
GARAN
TCELL
ISCTR
Kapanış
YTL
2.30
8.10
3.60
Hacim
(mn$)
124.067
58.526
47.778
AKBNK
YKBNK
4.80
1.66
24.337
18.953
VKING
TIRE
DENCM
Kapanış
YTL
0.58
4.40
2.57
Değişim
%
18.4%
18.1%
14.7%
0.47
8.45
14.6%
14.2%
ALYAG
DENIZ
En Çok Azalan
Kapanış
YTL
HZNDR
2.19
IHEVA
0.67
BROVA
0.27
SANKO
GDKYO
2.01
0.74
Değişim
%
-12.4%
-10.7%
-10.0%
-9.0%
-8.6%
Vadeli işlemler ve Opsiyon Borsası
Vade
Endeks 30
Endeks 100
Dolar
Euro
Uzlaşma
Fiyatı
Günlük
Değişim
Açık
Pozisyon
İşlem
Hacmi
Spot Piyasa
Kapanış
Günlük Spot
Değişim(%)
Nisan 2009
Haziran 2009
Ağustos 2009
31.3750
31.5000
31.9750
-2.41%
-2.63%
-2.44%
166,075
1,130
90
417,882,350
628,643
102,538
32,092
32,092
32,092
-2.36%
-2.36%
-2.36%
Mart 2009
Nisan 2009
24.7500
24.7000
0.00%
-1.30%
7
8
0
2,470
25,144
25,144
-2.15%
-2.15%
Nisan 2009
Haziran 2009
Ağustos 2009
1.7110
1.7390
1.7640
1.75%
1.70%
1.55%
0
0
0
0
0
0
1.688
1.688
1.688
1.90%
1.90%
1.90%
Nisan 2009
Haziran 2009
2.2545
2.2915
2.3210
0.65%
0.48%
-0.04%
0
0
0
0
0
0
2.226
2.226
2.226
0.00%
0.00%
0.00%
Ağustos 2009
6
31 Mart 2009
Global Tavsiye Listesi
Tavsiye Nedenleri
AKCNS
(TUT)
AKENR
(AL)
ƒ
Çimento sektöründeki büyümenin bu sene ve önümüzdeki sene %3-4 seviyelerinde kalmasını öngörmekle
birlikte uzun vadede gerek nüfus dinamikleri gerekse ülke genelinde yatırımlarda beklenen artışın
etkisiyle önemini koruyacağını düşünüyoruz. Bu anlamda Akçansa’nın ana operasyon bölgelerinin
(Marmara, Ege ve Karadeniz) çeşitliliği özellikle talebin iyi olduğu yıllarda önemli bir avantaj teşkil
etmektedir. Öte yandan ciddi kapasite artışlarının söz konusu olup yurtiçi talebin yetersiz olduğu bugünkü
durumlarda ise şirket fabrikalarının konumu ve yabancı ortağı (Heidelberg Cement) sayesinde ihracata
ağırlık verecektir.
ƒ
Akçansa, yakıt için gerekli petrokok ve kömürü yurtdışından ithal etmektedir. Ancak, şirketin birim
maliyete göre petrokok ve taş kömürü arasında tercih yapabilmesi yükselen petrokok ve kömür fiyatları
karşısında Akçansa‘ya rakipleri karşısında maliyet avantajı sağlamaktadır. Şirket aynı zamanda alternatif
yakıtın yakıt faturasındaki payını artırmak için yatırımlar yapmaktadır. Rüzgar enerjisi projesiyle de
elektrik fiyatlarındaki yükselişe karşılık maliyet artışını nispeten azaltarak rakiplerine göre avantaj
sağlayacağını düşünüyoruz.
ƒ
2010 yılına kadar Türkiye’de 14 milyon ton ilave klinker kapasitesinin devreye gireceği beklenmektedir.
Bu kapasite artışı, talepteki ciddi bir artış ile dengelenmezse çimento fiyatlarında, dolayısıyla marjlarda
düşüşe neden olacaktır. Bu sebeple böyle bir ortamda ihracat imkanları olan şirketlere yönelmek
gerekmektedir.
ƒ
Şirketin toplam klinker kapasitesi 2008 yılının ilk çeyreği içinde Çanakkale fabrikasındaki kapasite
artırımının faaliyete geçmesiyle toplam klinker kapasitesi 6.5 milyon tona ulaşmıştır. Akçansa kapasite
artırımı sonucu elde ettiği yeni kullanım kapasitesini yurtdışına ihraç etmeyi planlamaktadır. Ancak geçen
yıllarda ihracatın çoğu ABD’ye yapılırken, son dönemde meydana gelen subprime krizinden sonra şirket
satışlarını marjların görece daha yüksek olduğu Rusya’ya yönlendirmiştir. Özellikle üçüncü çeyrekte
Rusya’ya yapılan ihracatın mali tablolara etkisinin daha da belirgin olacağına inanıyoruz. Böylece yurt
içinde fiyatlar düşerken ihracat gelirlerindeki artışla beraber toplam satış gelirlerinin artması
beklenmektedir.
•
Ak Enerji CEZ şirketiyle beraber Sakarya ve Başkent bölgeleri elektrik dağıtım ihalelerine katılmak üzere
AkCez JV (%50 payı CEZ, %45 payı Ak Enerji ve %5 payı da Akkok Grubuna ait olmak üzere) adı altında
bir ortak girişim grubu kurmuştur. Yapılan ihaleler neticesinde AkCez JV Sakarya bölgesi ihalesini 600
milyon dolar bedelle kazanmıştır. Söz konusu bölge Ak Enerji için kendi üretim tesislerine çok yakin
olması nedeniyle kritik bir önem taşımaktadır. Bu ihaleyi kazanarak Ak Enerjinin dikey entegrasyonu
sağlamak adına önemli bir fırsat yakaladığını düşünüyoruz.
•
Otomatik fiyatlama mekanizmasının devreye girmesiyle %22 civarında artan elektrik fiyatları şirketin
satışlarının yaklaşık %30’unu oluşturan tarife üzerinden yaptığı satışlardan elde ettiği gelirleri arttırıcı bir
unsur olacağını düşünüyoruz.
•
Mevcut hidroelektrik ve rüzgar santrali yatırımları tamamlanıp devreye girmesinin ardından şirketin
363MW olan aktif kapasitesinin yaklaşık 2 katına çıkarak 754MW’a ulaşmasını beklemekteyiz. Bu
bağlamda şirketin doğalgaz fiyatlarına olan bağımlılığının da önemli oranda azalarak bu yatırımın şirkete
olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
•
Şirketin mevcut kapasitesinin tamamının doğalgaz santrallerinden oluşması nedeniyle doğalgaz
fiyatlarında son donemdeki hızlı yükselişin firmanın operasyonel karlılığı acısından önemli bir risk
oluşturduğunu düşünmekteyiz.
7
31 Mart 2009
ƒ Türkiye ve Rusya’da yapılan kapasite arttırma projeleri ile toplam kapasite geçen yıl itibariyle 15%
büyüme ile 1.6 mn ton’ a ulaştı. 2009 sonu itibariyle ise kapasitenin 2.5 mn ton’a ulaşmasını bekliyoruz.
ƒ Türkiye ve Rusya’da yapılan kapasite yatırımlarından kaynaklanan yüksek harcamaların, 2009 yılında
etkisini yitirerek marjları ve karlılığı olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyoruz.
ANACM
(AL)
ƒ Rusya’daki güçlü büyüme dinamiği şirketi olumlu etkilerken, şirketin %42 pazar payı olduğu daha yüksek
kaliteli bira şişe segmentine ülke bazındaki kayıştan olumlu yönde etkilenerek rakiplerine karşı avantaj
yakalamasını beklemekteyiz.
ƒ Yurtiçi cam ambalaj pazarındaki monopol pozisyonu, cam nakliyatının maliyetli ve zahmetli olması
nedeniyle, iç pazardaki ithalat riskinin az oluşu ve Anadolu Cam’ın Rusya pazarına giren ilk cam
şirketlerinden biri oluşu şirketin güçlü yanları olarak sayılabilir.
ƒ Rusya’daki hızlı büyümeye paralel olarak ilginin artarak aşırı kapasitenin ortaya çıkması, ağır yatırım
programı nedeniyle yüksek harcamalar, Rusya’da artan rekabet ve Türkiye’deki düşük kişi başına cam
ambalaj tüketimi ve düşük geri dönüşüm oranı nedeniyle şirketin enerji tasarrufuna gidememesi işe şirket
için başlıca risk unsurlarıdır.
ƒ Türkiye’nin IMF ile yeni bir anlaşma imzalaması beklenmektedir. Bu Türkiye riskinin azalacağına işaret
etmektedir. Bu durumda Arçelik gibi borçlu şirketler daha az riskli olarak algılanabileceklerdir. Arçelik
son yıllarda yurtiçinde beyaz eşya talebinin durgunlaşması ve finansal borcu sebepleriyle uzun zamandır
IMKB’nin altında performans göstermiştir. 2009 yılını Arçelik’e olumu performansı sağlayacak gelişmelerin
bir araya gelme süreci olarak değerlendirmekteyiz. Arçelik için Al tavsiyesi vermekteyiz.
ƒ Arçelik halen yüklü borç taşıyor görünmektedir. Şirket’in 9A08 sonu itibariyle 3 milyar TL tutarında net
borcu bulunmaktadır.
Ancak bu borcun büyük bir kısmı şirketin bayi finansman faaliyetlerinden
kaynaklanmakta olup, şirketin 1.4 milyar TL tutarındaki net ticari alacakları ile birlikte değerlendirilmelidir.
Bunun yanısıra, şirketin finansal borçlarının oldukça ağırlıklı bir bölümü TL cinsindendir ve şirketin kısa
yabancı para pozisyonu bulunmamaktadır.
Arçelik TL’nin hızlı biçimde bir değer kaybından olumsuz
etkilenmemektedir.
ARCLK
(AL)
ƒ Arçelik hisse senetlerinin 2008 yılında IMKB100 endeksinin altında performans göstermiş olmasının en
önemli sebebi, 2003 yılından sonra patlama gösteren iç talebin son yıllarda durgunlaşmasıdır. Ancak
burada lüks olmayan beyaz eşyaların kullanım sürelerinin yaklaşık 8 yıl gibi bir süreye düştüğünü ve
tüketim döngüsünün dip noktasında olabileceğimizi hatırlatmakta fayda görmekteyiz.
Türkiye
ekonomisinin %4.5 oranında büyüdüğü 2007 senesinde beyaz eşya yurtiçi toptan satışları %5.5 oranında
azalmıştır. Keza, 2008 yılının ilk 11 ayında sektör toptan satışları ancak penetrasyonu düşük olan bulaşık
makinesi satışlarındaki %25 artışa istinaden %4 oranında büyüyebilmiştir.
Arçelik’in 2009 yılında
satışlarının, pazar payında tedrici bir gerileme ile birlikte, genel ekonomideki gerileme beklentimize de
paralel olarak %7.5 oranında gerilemesini beklemekteyiz. Ancak, 2010 yılında, GSYİH’nın büyümesinin
beyaz eşya talep döngüsünün dip noktasından çıkışıyla karşılaşması neticesinde iç pazarın en büyük
oyuncusu olan şirketin satışlarının %6 oranında büyümesini beklemekte ve 2009 yılında bu beklentinin
satın alınmasını beklemekteyiz.
ƒ Avrupa piyasalarındaki gerileme beklentilerine rağmen, talebin daha düşük fiyatlı/kaliteli ürünlere
kaymasını ve Arçelik’in 2009 yılında uluslararası satışlarının artmaya devam etmesini beklemekteyiz.
Kredi sıkışıklığı ve vadelerin kısalması sebebiyle, halihazırda bir kısım Avrupa talebinin Uzak Doğu ülke
ürünlerinden daha etkin ihracat yapabilen çevre ülke ürünlerine kaydığı gözlenmiştir. Bunun sonucunda,
TL’nin de göreceli olarak değer kaybı ile Arçelik uluslararası satış hacmini ve/veya kar marjlarını
arttırabilecektir.
• Şirket yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde 128 milyon YTL kar açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde kur
farkı giderlerinden kaynaklanan zararda böylece tersine dönmüş oldu.
•
AYGAZ
(AL)
Şirket LPG piyasasında %30’luk Pazar payını koruyarak lider pozisyonunu devam ettirmektedir.
• AYGAZ hisseleri 2008 yılsonu kar tahminimiz olan 478 milyon YTL üzerinden, 2.4x F/K oranıyla işlem
görmektedir.
• 3,84 YTL hedef fiyat ile AYGAZ hisseleri için verdiğimiz AL tavsiyesini muhafaza ediyoruz.
8
31 Mart 2009
ANSGR
(AL)
BAGFS
(TUT)
•
Dünya’da ve Türkiye’de kötüleşen ekonomik konjonktüre rağmen agresif karlılık stratejileri ve riskten
kaçınan portföyüyle Anadolu Sigorta hisseleri için verdiğimiz “AL” tavsiyesini muhafaza ediyoruz.
•
2009 için Anadolu Sigorta’nın primlerinde beklediğimiz 2%’lik daralma şirket politikasının bir parçası olup
şirketin daha fazla teknik karlılık ve karlılığa yönelmesini destekleyecektir.
•
2008 başlarına kadar pazar payında lider konumda olan Anadolu Sigorta 2008 ilk 6 ayında 1.6% pazar
payı kaybedip 2. sıraya gerilemesine rağmen net teknik kar rakamlarını 2007 senesinin 3 katına kadar
yükseltmiştir.
•
2008 yıl sonu net karını 2007 yılına göre 100% bir sıçramayla kapatmasını beklediğimiz Anadolu
Sigorta’nın 2009 senesindeki net karında öngördüğümüz 9%’luk düşüş 2010 senesi ve sonrasında
toparlanarak tekrar eski büyüme seviyelerini koruyacaktır.
•
Anadolu Sigorta’nın portföyünün sadece 13%’ü IMKB hisse senetlerinden, geri kalan kısmı ise sabit getirili
menkul kıymetlerden
oluşmakta olup, IMKB ‘deki
volatiliteden rakiplerine kıyasla daha az
etkilenmektedir. Portföy yapısının 2009 yılında da değişmemesini öngörerek bulunduğumuz konjonktürde
şirket performansı için pozitif etki yaratmasını bekliyoruz.
•
Sigorta piyasasında 2007 senesinde yürürlüğe girmiş olan yeni mevzuat ile birlikte, sigorta şirketlerine
yeni bir çok yaptırım gelmiştir. Bunlardan en önemlisi şirketlerin ayırmaları gereken teknik karşılıkların
hesaplanmasında yapılan değişikliklerdir. Anadolu Sigorta teknik karşılıklar konusunda tüm gerekleri
yerine getirmiş ve ekstra karşılıkları hesaplarına yansıtmıştır. Bu karşılıklar nedeniyle 2008 yıl sonu
karlarında diğer sigorta şirketi karlarında görülecek olan negatif etki Anadolu Sigorta finansallarına
yansımayacak, karlılığına negatif bir etkisi olmayacaktır.
•
Bağfaş için tavsiyemiz Al’dır. Şirket uluslararası rakipleri ile karşılaştırıldığında oldukça iskontolu işlem
gördüğü gözlenmektedir.
•
Global trendler gübre talebinin kuvvetli olarak devam edeceğini göstermektedir. Bagfaş’ın artan trend
halinde hareket eden gübre fiyatlarının olumlu etkisini mali tablolarına yansıtmaya devam etmesini
beklemekteyiz.
•
Karlılık marjlarının 2008 yılında, hızlı artış gösteren hammadde fiyatları nedeniyle hafif daralmasını
beklemememize rağmen, marjlardaki 2007 yılında elde edilen kuvvetli seviyelerin sürmesini
beklemekteyiz. Bunun yanı sıra Bagfaş, kendi ihtiyacı olan elektriği de üretebilen tek entegre gübre
üretimi fabrikası olması sebebiyle maliyet avantajına da sahiptir. Şirketin nakit yaratma gücünün
önümüzdeki dönemlerde de devamını beklemekteyiz.
ƒ Borusan Mannesmann Boru’ya, şirketin güçlü piyasa konumu sebebi ve sıcak haddelenmiş çelik
fiyatlarında dengeli artış beklentimiz sonucunda “Al” tavsiyesi vermekteyiz.
ƒ Çelik boru talebinin mutedil ölçüde artarak devam etmesini, inşaat sektöründeki büyümenin yavaşlayarak
da olsa devam etmesini beklemekte ve inşaat boruları tüketiminin bu ölçüde artmasını beklemekteyiz.
BRSAN
(TUT)
ƒ Şirketin satılan mallarının maliyetlilerinin %80’ini sıcak haddelenmiş rulolar oluşturmaktadır. Sıcak
haddelenmiş ürün fiyatlarında volatilite, şirketin karlılık marjları için olumlu olmamaktadır. Ancak sıcak
haddelenmiş ürün fiyatlarının yüksek ve daha dengeli seyretmesini beklemekteyiz. Bunun yanında şirketin
gerçekleştirdiği uzun dönemli hammadde alım anlaşmalarının da karlılık üzerinde olumlu etkide
bulunacağını düşünüyoruz.
ƒ Borusan Boru’nun yurtiçi piyasada %33 oranında pazar payı bulunmaktadır. Şirket pazardaki gelişme
potansiyeline paralel olarak halihazırda kendisini konumlandırmış ve bununla ilgili kapasite artırım
yatırımlarına başlamıştır. Borusan Boru’nun toplam üretim kapasitesinin 2008 sonunda yaklaşık 900,000
tona ulaşmasını beklemekteyiz. Şirketin Mannesmann’la ortaklığı sonucunda BMB artan kapasitesinin
yurtdışı pazarlarda satışının gerçekleşmesi daha da kolaylaşmıştır. Böylelikle şirket sektördeki diğer
üreticilerden farklı olarak yüksek bir kapasite kullanım oranında (%80 civarında) faaliyet
gösterebilmektedir.
9
31 Mart 2009
ƒ Türk ekonomisindeki ve global ekonomideki belirsizliğe rağmen, şirketin yeni yatırımlarının
önümüzdeki dönemlerde karlılığını olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyoruz. Trader Media East
şirketinin satın alınması, D-Smart’ın faaliyete geçmesi ve diğer yatırımları sayesinde şirketin
gelirleri 2007 yılında %27 oranında artış göstermiştir. Ayrıca yurtdışında yapılan yatırımların
etkisiyle şirketin gelirleri çeşitlendirilmiş ve böylece yurtiçi faaliyetlere olan bağımlılığı azalmıştır.
ƒ Şirketin yurtdışında faaliyet gösterdiği Doğu Avrupa ülkelerinin büyüme potansiyelleri çok yüksek
olmakla birlikte, global ekonomideki daralma nedeniyle 2009 yılında şirketin reklam gelirlerinde
düşüş meydana gelecektir.
ƒ Şirketin 2008/09 itibariyle sahip olduğu 1.3 milyar TL’lik açık döviz pozisyonu şirket için büyük risk
oluşturmaktadır. Bundan dolayı önümüzdeki dönemlerde TL’nin dolar karşısında daha fazla değer
kaybetmesi şirketin karlılığını olumsuz etkileyebilecektir.
DYHOL
(TUT)
ƒ Şirket, %29 bedelli sermaye artışını gerçekleştirdikten sonra hisselerinin %9.8’ini Axel Springer’a
47 milyon euro karşılığında devretme kararı almıştır. Önümüzdeki yıllarda Axel Springer’ın ortaklık
payının artma olasılığı yüksektir.
ƒ Şirketin 2004-2006 yılları arasında yapmış olduğu iştirak hisseleri alım ve satım faaliyetleriyle ilgili
olarak Maliye Bakanlığı tarafından şirkete 826 milyon TL’lik vergi cezası kesilmiş ve karşılığında
yaklaşık 915 milyon TL’lik teminat istenmiştir. Şirket teminatı yatırmış; fakat bu vergi cezasının
haksız olduğunu iddia etmiş ve kaldırılması için tüm yasal haklarını kullanacağını açıklamıştır. Bu
sorunun çözümünün zaman alacağına inanıyoruz.
ƒ Hükümetle olan gerilim ve şirkete kesilen vergi cezası şirketin hisse fiyatında normalin üstünde
değer kaybına neden olmuştur.
ƒ Şirket net aktif değerine göre yaklaşık %60 oranında iskontolu işlem görmesine rağmen, 2009 yılı
boyunca ekonomide herhangi bir toparlanma beklemediğimiz için ve hükümetle olan gerilimin
devam ediyor olması nedeniyle şirket için “Endekse Paralel” tavsiyesinde bulunuyoruz.
ENKAI
(AL)
•
Net Varlık Değerinin %70 i Rusya’daki operasyonlarından gelen Enka İnşaat, bu ülkedeki inşaat ve
gayrimenkul piyasasındaki yerini sağlamlaştırarak büyüme potansiyelinden maksimum ölçüde
faydalanmaktadır.
•
Halihazırda Moskova’daki toplam A-sınıfı ofis alanlarının %20sine sahip olan Enka, Avrupa ortalamasının
çok üzerinde seyreden kira gelirleri sayesinde, gayrimenkul alanında diğer projelerine da kaynak
sağlamaktadır.
•
2009 itibariyle tam kapasite ile kullanılacak olan Taganskaya projesinin, NVD’ ne katkısının 1.2 milyar
dolar olması beklenmektedir.
•
İnşaat segmenti için bir diğer önemli ülke Romanya’dır. AB fonlarını kullanarak tüm karayolu ve diğer
altyapısını yenileyen bu ülke Enka için önemli fırsatlar arz etmektedir.
•
Artan petrol gelirlerine müteakiben, ilgili ülkelerdeki kuyu ve rafineri inşaatları da Enka için potansiyel
teşkil etmektedir.
•
Enka’nın Türkiye’de sahip olduğu 3 adet doğalgaz santrali halihazırda Türkiye’deki toplam kurulun
kapasitenin %16’sına tekabül etmektedir. Y-İ kontratıyla çalışan bu santrallerden 2018’e kadar her yıl
US$125mn gelir elde edilmektedir.
•
Türkiye’deki elektrik arz krizine çözüm kapsamında hükümetin sağladığı teşviklerden faydalanarak inşa
edilmeye başlanan santral inşaatları, Enka’nın Türkiye’deki inşaat piyasasından yeniden pay almaya
başlayacağını göstermektedir.
• Ramenka’nın perakende operasyonlarının elden çıkarılmasından sonra, halen şirket bünyesinde tutulan
gayrimenkullerin Rusya’daki yüksek getiriyi arttıracağını düşünüyoruz.
10
31 Mart 2009
FROTO
(TUT)
GUBRF
(AL)
ƒ
2008/09 bilançosunu açıklayan Ford Otosan 2007/09 dönemine oranla daha düşük bir performans
göstermiştir. Şirketin gelirleri daha önceden açıklanan satış hacmine dayanan beklentilerimize paralel
olarak gerilemiştir. Kar marjı ise tahminimizin üzerinde bir gerileme gerçekleştirmiştir. Ford Otosan’ın yılın
3. çeyreğinde satış gelirleri (1,711 mlyn YTL) bir önceki yılın aynı dönemine oranla %2.0 oranında,
VAFÖK’ü (160 mlyn YTL) %20 oranında, net karı (87 mlyn YTL) ise %31 oranında düşüş göstermiştir.
ƒ
Şirketin satış hacminde meydana gelen %11.0 oranındaki düşüş satış gelirlerinde %2.0 oranında bir
kayba neden olmuştur. Satışlarda en çok paya sahip olan modellerden Transit satışları 3. çeyrekte %3.0
oranında artmış ancak Transit Connect satışları ise %32 oranında gerilemiştir. Şirketin ihracat gelirleri
satış hacminde gerçekleşen %3.0 oranındaki düşüşe karşın %9.0 oranında yükselmiştir. Ford Otosan’ın
ihracatının 4. çeyrekte de düşüş göstermesi beklemekteyiz ancak bu düşüşe rağmen 2008 yılını 2007
yılının %8 üzerinde tamamlaması beklenmektedir.
ƒ
Şirketin 2007/09 döneminde 12 mlyn YTL tutarındaki finansal giderine karşılık 2008/09 döneminde 7mlyn
YTL finansal gider gerçekleştirilmiştir. Eylül ayı sonu itibarıyla 195 mlyn YTL nakit pozisyonunu bulunan
şirketin Haziran ayı sonunda 236 mlyn YTL net borcu bulunmaktaydı. Buna karşın şirketin
gerçekleştirmesi beklenen 193 mlyn YTL değerindeki temettü ödemesi nakit pozisyonunu sıfırlamaktadır.
ƒ
Basında çıkan haberlere paralel olarak, Ford Europe tarafından şirkete herhangi bir bildirim ulaşmasa da
Transit üretiminin 2011 sonrasında İngiltere’den Türkiye’ye kaydırılmasına yönelik bir beklenti
oluşmuştur. Öte yandan Ford Europe, Transit Connect üretiminin bir kısmını 2009 yılından sonra
Türkiye’den alıp Romanya’da gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Ancak bununla ilgili de henüz kesin bir
açıklama yapılmamıştır. Ford’un Avrupa fabrikalarının üretim düzeninde gerçekleştirmeyi planladığı bu
değişiklikler, eğer zamanlama bu şekilde gerçekleşirse 2009-2011 arasında Ford Otosan aleyhine üretim
ve satış kaybıyla sonuçlanabilir. Ancak şu an için bu olasılıkları tahminlerimize ve değerlememize
yansıtmıyoruz.
•
Gübre Fabrikaları için 1,122 mn TL hedef piyasa değeri hesaplıyoruz. Bu değere göre %56 endekse
göreceli getiri potansiyeli olan şirket için “Al” önerisi veriyoruz.
•
Gübre Fabrikaları, Türkiye’nin en büyük çiftçi organizasyonu olan Tarım Kredi Kooperatifleri’nin %80’lik
bir oranla iştirakidir. Tarım Kredi Kooperatifleri, tüm kimyevi gübre ihtiyacını Gübre Fabrikaları’ndan
karşılamaktadır. Bu nedenle iç pazar talebi fiilen garantilenmiş durumdadır. Geçtiğimiz yılın sonbahar
aylarında imzalanan son tedarik anlaşması 2013’e kadardır ve bu beş yıl sonunda anlaşma yenilenecektir.
•
İran’ın ve Orta Doğu’nun en büyük kimyevi gübre tesisine sahip olan Razi Petrokimya Şirketi’nin
devralınması, Gübre Fabrikaları’na ciddi maliyet avantajları getirecektir. Bu avantajlar, şu an için Razi’nin
alımından kaynaklanan borçların yüksek gözükmesi sebebi ve küresel mali krizin etkisiyle
gölgelenmektedir. Bununla birlikte, Razi tesislerinin, önceden varsayılana oranla daha ciddi bir yenileme
yatırımlarına ihtiyacı olduğu görülmüştür. Ancak buna rağmen, Razi’nin satın alınmış olmasının Gübre
Fabrikalarını farklı kılmaya yeteceğine inanıyoruz.
•
Şirket, uzun dönemde düzenli ve devamlı gübre talebinin faydasını görecektir, ancak hali hazırda gübre
fiyatlarındaki volatilitenin kurbanı olmaktadır. 2009 yılıyla ilgili endişeler var olmakla birlikte, gittikçe
daha iyi beslenen, et-sever nüfus ve üretimi artan bio-yakıt üretimi de gübre talebini destekleyecektir.
ƒ
Rusya başta olmak üzere Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren seri ilan şirketi Trader Media
East (TME)’in satın alınmasıyla Hürriyet yaklaşık 300 milyon nüfusa ve 15 milyar dolarlık reklam pazarına
sahip bir coğrafyada bölgesel bir aktör haline gelmiştir.
ƒ
2010 yılında global ekonomideki olası toparlanmanın etkisiyle Hürriyet’in faaliyet gösterdiği ülkelerde
reklamharcamalarının yüksek artış göstermesini ve bunun Hürriyet’in karlılığını büyük oranda arttırmasını
beklemekteyiz.
ƒ
TME’nin satın alınmasıyla Hürriyet’in yurtiçi faaliyetlerebağımlılığı azalmıştır. 2008/09 itibariyle TME
konsolide gelirlerin %38’ini oluşturmaktadır. 2013 yılından sonra. TME’nin konsolide gelirler içindeki
payının %50’ye ulaşmasını beklemekteyiz.
ƒ
Hürriyet, %10’luk tiraj payı ve %42’lik reklam payıyla Türk gazeteleri arasında lider durumdadır. Şirket
güçlü marka değerine, yazar kadrosuna ve ortağa sahiptir.
ƒ
Şirket 2009 yılında yaklaşık 164 milyon dolarlık borç ödemesi yapacaktır. Bunun için şirketin gerekli
karlılığı ve nakit seviyesini sağlayacağına inanıyoruz. Bu sayede şirketin karlılığı üzerindeki kur kaybı
riski azalacaktır.
ƒ
Çekici değerleme oranlarına ve %33’lük göreceli getiri potansiyeline rağmen, şirket ile ilgili riskler
ortadan kalkıncaya kadar şirket için TL1.06 hedef fiyatıyla TUT tavsiyesi veriyoruz.
HURGZ
(TUT)
11
31 Mart 2009
KARSN
(AL)
KRDMD
(AL)
•
Karsan, beklenen projelerin 2008 yılının son çeyreğinde devreye girmesiyle 2009 finansallarında ciddi bir
artış yaşayacaktır. İhracatın toplam gelirler içinde 2007deki %17’den 2009 itibariyle %72’ye
yükselmesini bekliyoruz. Bu da şirketin yurtiçi daralmalara olan direncini arttıracaktır.
•
Yeni projeler sayesinde, satış hacminin geçen yılki 9,544 adet seviyesinden 2009 yılında 40,950 adet
seviyesine çıkmasını bekliyoruz. Dolayısıyla, şirketin gelirlerinin 2007 yılındaki 252 mn YTL’ den 2009
itibariyle 872 mn YTL’ye ulaşacağını tahmin ediyoruz.
•
Ancak, çelik fiyatlarındaki artışın şirketin üretim maliyetlerini arttırması ve ihracat pazarlarındaki talep
zayıflığı, şirketin karlılık performansını baskı altında tutacaktır. Her ne kadar yabancı üreticilerle yapılan
yeni projeler maliyete karşı marjları koruyor; bazı projeler ise “al ya da öde” anlaşmaları ile hacim
kayıplarını önlüyor olsa da; şirket yine de olası proje iptal veya değişikliklerine karşı savunmasızdır.
•
Karsan’ın güçlü yönleri, esnek üretim kapasitesi sayesinde her aracı üretebilmesi, tasarım ve teknoloji
bilgisiyle araç geliştirebilmesi ve ufak yatırım harcamasıyla kapasitesini arttırabilme gücüdür. Öte
yandan, son olarak şirketin üst yönetimine sektörde uluslar arası tecrübesi olan isimlerin getirilmesi
yatırımcı güveninin yeniden tahsis edilmesi ve şirketin orta-uzun vadeli iş planları için oldukça olumludur.
•
Demir cevheri ve kömür fiyatlarındaki artış beklentileri çelik fiyatlarında da belirgin bir artışa sebep
olmuştur. Uzun ürünlerdeki fiyat artışı yılın 3. çeyreğinin başında durmuştur. Yılın sonuna kadar uzun ürün
fiyatlarında ancak hafif miktarda azalış beklemekte, genel olarak ortalama fiyatların 2007 yılının hayli
üzerinde kalmasını beklemekteyiz.
•
Hammadde fiyatlarındaki artışın, hammadde maliyetleri ve nihai mamul satış fiyatları arasındaki marjı
2008 yılında hafif daraltmasını öngörüyoruz. Öte yandan, Kardemir kapasite arttırım yatırımlarını
sürdürmektedir. Yeni fırın yatırımlarının maliyet avantajı getirmesini beklemekteyiz. Bu durumun da
hammadde maliyetleri ve nihai mamul satış fiyatları arasındaki marjda daralma beklentimizi telafi
etmesini beklemekteyiz. Böylece bu kapasite yatırımları şirketin 2007 yılında hayli kuvvetli olan karlılık
marjlarının 2008 yılında da bu yüksek seviyelerde kalmasına yardımcı olacağını düşünmekteyiz.
•
Şirketin katma değerli yeni ray ve profil üretimi kapasitesinin 2008 yılının tümünde işler durumda
olmasının da karlılığın kuvvetli kalmasında etkili olacağını düşünmekteyiz.
•
Türk ekonomisinin risk priminin yükselmesi, resesyonla beraber sistemik risk olasılığının artabileceği
endişeleri, marjlar üzerinde oluşan baskılar ve finansal kuruluşların yurtdışı borçlanmalarıyla ilgili
endişeler, Türk bankacılık endeksinin geçtiğimiz yıl 47% oranında değer kaybetmesine neden olmuştur.
•
Global piyasalarda yaşanmakta olan finansal paniğin azalma trendine girmesi, Amerikan Merkez
Bankası’nın para arzı artışı, yurtiçinde ise Merkez Bankası faiz indirimleri ve IMF anlaşması beklentileri
paralelinde Türk ekonomisinin risk priminin ve kredi temerrüt marjlarının azalacağını öngörerek, Türk
bankaları için verdiğimiz tavsiyeleri gözden geçiriyoruz. Bu bağlamda İş Bankası için tavsiyemizi 6.76TL
hedef fiyatı ile AL olarak revize ediyoruz.
•
İş Bankası hisse değerleme ve tahminlerimizi, finansal piyasaların mevcut durumu ve makro ekonomik
beklentilerimize paralel olarak güncellediğimizde, bankanın hedef fiyatı TL6.76 baz alınarak, 2009
tahmini F/K oranı 13.7, F/DD oranı 1.44, 2010 tahmini F/K oranı 11.7, F/DD oranı ise 1.30 olmaktadır.
•
İş Bankası, yaygın şube ağı, yüksek sermaye yeterliliği rasyosu, güçlü net faiz geliri ve komisyon
gelirlerinin yanı sıra, yatırım açısından gözde şirketlerden oluşan iştirakleri ile de 2009 yılında Türk
bankaları arasında risk/getiri dengesi açısından iyi bir konuma sahip olacaktır. Bu nedenle banka için
tavsiyemizi AL olarak revize ediyoruz.
ISCTR
(AL)
12
31 Mart 2009
• Otokar 2008 yılında aldığı savunma ihaleleri ile 2009 yılını büyük ölçüde garanti altına almayı başarmıştır.
Şirketin “Milli Tank Projesi” için 2009 yılında alacağı 80 milyon dolar geliri de düşündüğümüzde gelirlerinin
yaklaşık %40’ı garanti altına alınmıştır.
• Şirket son olarak Savunma Bakanlığı’nın açtığı ihaleden 861 adet araçlık kısmı kazanmıştır. Öte yandan
2009 yılının ikinci yarısında tamamlanması beklenen ve yine Bakanlık tarafından açılmış toplam 1,411
adetlik bir ihale daha bulunmaktadır. Şirket bu ihaleden de ürün gamına göre 1000 adetlik bir kısmın
kendilerine verilmesini beklemektedir. Bu iki ihaleden 2010 ve 2011 için toplam 215 milyon dolar gelirin
garanti edilmesini bekliyoruz.
OTKAR
(AL)
• Otokar için daha uzun vadeli beklenti Milli Tank Projesi’dir. AR&GE aşaması geçtiğimiz aylarda başlayan
projenin, ilk aşamada en az beş yıl boyunca toplam 500 milyon dolar ek gelir yaratması beklenmektedir.
Bu aşama tamamlanır ve üretim için onay verilirse Otokar’ın finansalları bugünkünden oldukça farklı bir
görünüme kavuşacaktır. Ancak uzun ve belirsiz bir süreç olduğu için AR-GE süreci dışında herhangi bir
gelir beklentisini değerlemeye dahil etmiyoruz.
• Şirketin güçlü yanı, diğer otomotiv üreticilerinde olmayan yüksek marjlı savunma sanayisindeki yeridir.
Öte yandan, savunma sanayi siparişlerinin devamlılığı ve süresi ihaleye dayalı olduğundan şirket açısından
belirsizlik yaratmaktadır.
TCELL
(TUT)
TRKCM
(AL)
ƒ
Mobil iletişim pazarında operatörler arasındaki rekabet artarak devam etmektedir. Kuruluşundan bugüne
lider operatör olan Turkcell, halen pazardaki %56 payı ve 36.3 milyon abonesi ile en büyük oyuncudur.
Ancak şirketin 2005 yılının son çeyreğinden itibaren – beklentilerin üzerinde rekabet ettiği 3Ç08 haricinde
– pazar payı gerilemektedir. Turkcell’in pazar payının 2009 yılında da, mobil numara taşınabilirliğinin de
etkisiyle, tedricen gerilemesini, ancak operatörin piyasa liderliğini sürdürmesini beklemekteyiz. Şirket için
Tut tavsiyemizi sürdürmekteyiz.
ƒ
Turkcell’in güçlü nakit yaratma gücünü sürdürmesini beklemekteyiz.
Şirket belli başlı yatırımlarını
tamamlamıştır. Artan rekabet ortamı ile faaliyet ortamı gelişmiş, ve bunların neticesinde Turkcell kuvvetli
nakit yaratmaya başlamıştır. Turkcell’in kuvvetli nakit akımı, yurtiçindeki sayıları 9A08 sonu ile 36.3
milyonu bulan abonesi ile desteklenmektedir. Şirket 2007 yılında %41.5 FAVÖK marjı ile 3.4 milyar TL
FAVÖK yaratmıştır. Turkcell’in FAVÖK marjının 2008 yılında %37’ye gerilemesini ve 3.3 milyar TL FAVÖK
elde etmesini beklemekteyiz.
ƒ
Turkcell’İn 9Q08 sonunda 2.9 milyar TL tutarında net nakdi bulunmaktadır.
Şirketin önümüzdeki
dönemlerde de bu kuvvetli nakit pozisyonunu sürdürmesini beklemekteyiz. Turkcell bu nakit pozisyonu ile
IMKB’de işlem göre şirketler içinde en kuvvetli net nakit pozisyonuna sahiptir. Bu sebeple şirket hisseleri
likidite sıkışıklığının gündemde olduğu ve finansal piyasalarda çalkantılar yaşanan son üç ayda IMKB100
endeksinin %42 üzerinde performans göstermiştir.
Turkcell’in bu performansı kuvvetli nakit pozisyonu
sebebiyle yatırımcılara güvenli bir alternatif oluşturmasına bağlıdır.
ƒ
Şirketin yılın son çeyreğindeki operasyonel performansının yılın 3. çeyreğine kıyasla daha zayıf
gerçekleşmesini beklemekteyiz. Şirketin beklentilerin altında geçen 1. çeyrek performansından sonra
yılının 2. çeyreğinde iyileşme belirtileri gözlenmiş ve Turkcell yılın 3. çeyreğinde yatırımcılara faaliyetlerinin
kuvvetlendiğini ikna eden sonuçlar açıklamıştır. Mevsimsellik ve mobil numara taşınabilirliğinin de etkisiyle
Turkcell’in yılın son çeyreğinde 3. çeyreğe göre daha zayıf performans endikatörleri açıklanmasını
beklemekteyiz.
•
2007 yılı içinde faaliyete geçen ek kapasite ile toplam kapasite 1.5 mn ton’a ulaşmıştır. Bulgaristan’daki
kapasite artışı ile Rusya ve Polatlı’da yapılması beklenen yatırımlarla kapasitenin 2010 sonunda 2.16 mn
ton’a ulaşması bekleniyor.
•
Ürün gamı çoğunlukla işlenmemiş camı kapsamaktadır ve bu ürün grubu işlenmiş camın oldukça altında bir
fiyatla satılmaktadır. Öte yandan, enerji verimliliği konusunda Avrupa standartlarının devreye girmesiyle
işlenmiş cama yönelik talepte artış olmasını öngörüyoruz. İşlenmiş camların 2010 yılında toplam gelirler
içindeki payının %48 seviyesinden %56’ya çıkmasını bekliyoruz.
•
Rusya’da yapılacağı açıklanan yatırım, Anadolu Cam’ın da fabrika kuracağı Krasnodar bölgesinde olacaktır.
Her nekadar şu anda ülkede talep daralması yaşansa da, Rusya yatırımının bölgedeki üretim maliyetlerinin
düşüklüğü (Türkiye’ye kıyasla %30 daha düşük işçi ve enerji maliyetleri) ve uzun vadede büyüme
potansiyeli nedeniyle yatırım katkısının olumlu olmasını ve Trakya Cam’ın yurtiçi pazara olan bağımlılığını
azaltmasını bekliyoruz.
•
Trakya Cam’ın yurtiçindeki tek üretici olması şirkete fiyatlama ve satış koşulları konusunda avantaj sağlasa
da, Çin ürünlerine uygulanan ticaret kotasının bu yılın Nisan ayında bitecek olması önemli bir risk
oluşturmaktadır. Her ne kadar kotanın ton başına vergi şekline dönüştürülerek muhafaza edilebileceğini
düşünsek de, pazar payı ve fiyatlama olarak Trakya Cam’ı negatif etkileyebileceğini öngörüyoruz.
13
31 Mart 2009
TOASO
(AL)
ƒ
2007 yılının son çeyreğinde lansmanı yapılan Mini Cargo, Tofaş’ın hafif ticari araç segmentindeki pazar
payını %8 oranında yükseltmesini sağlamıştır. Bu da daralan pazarda Tofaş’ın satış adetlerini ve gelirlerini
arttırmasını mümkün kılmıştır. 2009 yılında da, bu model için Fiat’la yapılan ihracat anlaşmalarının sabit
kar marjı ve “al ya da öde” özelliklerine sahip olması, şirkete daralan yurtiçi ve yurtdışı pazarlara karşı
kısmen koruma sağlayacaktır.
ƒ
Öte yandan Yeni Doblo’nun 2009 yılı ortalarında lansmanının yapılması, yeni modelin marjlarının eskisine
nazaran daha yüksek olması nedeniyle karlılığı olumlu etkileyecektir. Ayrıca Doblo’nun toplam yurtiçi
satışlarının yaklaşık %55’ine tekabül etmesi nedeniyle de etkinin belirgin olmasını bekliyoruz.
ƒ
Tofaş’ın kapasite kullanım oranının geçmiş yıllar ortalaması %50 civarındadır. 2008 yılında ise kapasite
artışları ve küresel krize rağmen bu oran %85’e ulaşmış ve marjları olumlu etkilemiştir. 2009 yılında bu
oranın %73’e düşeceğini öngörsek de yine de ortalamanın üstünde olacak ve 2010 yılında tekrar 2008
seviyesine geri dönecektir.
ƒ
Şirketin hızlı yatırım süreci nedeniyle artan borç pozisyonu*, tüm dünyada artan hammadde fiyatları** ve
yurtdışı ve yurtiçi otomotiv talebine yönelik endişeler, şirketin hisse performansı üzerindeki baskıyı aşırı bir
biçimde arttırmıştır. Geçtiğimiz yıl Tofaş %60 oranında endeksin altında performans göstermiştir.
*
Projeler için alınan borçların tüm kur ve faiz riskleri yabancı ortağa aittir. Ayrıca “al ya da öde”
anlaşmalarıyla yabancı ortağa satılacak miktar, dolayısıyla borcun ödenecek gelirler garanti altındadır.
**
İhracattan elde edilen karlılık marjları sabitlenmiştir, dolayısıyla hammadde fiyatlarındaki artış yurtdışı
satışlardan elde edilen karı etkilemez. 2008’den itibaren şirketin gelirlerinin yaklaşık 70-75%’inin ihracattan
geleceğini hesapladığımız için marjlardaki maliyet artışlarına bağlı oynaklık azalacaktır.
ƒ
Ülkemizin stratejik konumunun da etkisiyle 3 saatlik uçuş mesafesinde 55 ülkenin bulunması Türk
Havayolları için önemli bir avantajdır. Şirketin iç ve dış hatlardaki pazar payı sırasıyla %64 ve %47
seviyesindedir. Böyle ciddi pazar paylarına sahip şirketin Star Alliance üyesi olmasıyla beraber dünya
çapında tanınması, business ve transit yolcu anlamında da ciddi artışlar sağlaması beklenmektedir.
ƒ
Şirket, Avrupa Havayolları Birliğinin (AEA) yolcu büyümesinin oldukça üzerinde büyümeler kaydetmektedir
(11A08: AEA -%1, THY +%15).
ƒ
Şirketin filosunun büyümesine paralel olarak gençleşmesi akaryakıt giderleri açısından önemlidir. Benzer
şirketlerle karşılaştırıldığında akaryakıt maliyeti açısından önemli bir gösterge olan AKK(arzedilen koltuk
km) başına yakıt (9A08) €c2.21 seviyesindedir. Bu rasyo
Lufthansa, Iberia, ve BA’de sırasıyla
€c2.78,€c2.39 ve €c2.31 seviyelerindedir. Şirket, 2008’de koruma mekanizması olmaması sebebiyle petrol
fiyatlarındaki artışın bir bölümünü (ca.40-50%) yolcularına surcharge artışı şeklinde yansıtma yoluna
gitmiştir. Petrol fiyatlarının düştüğü ortamda böyle bir koruma mekanizmasının olmayışı şirket için
pozitiftir.
ƒ
Giderlerde en büyük ikinci gider olan personel giderleri açısından THY benzerlerine göre maaşların o
ülkelere göre relatif olarka düşük olması sebebiyle şanslı konumdadır. Şirket, kontrolü dışında kalan petrol
fiyatları kaynaklı giderler dışındaki tüm giderleri etkin bir şekilde kontrolü artırmayı amaçlamaktadır. Call
centerların out source edilecek olması bu anlamda önemli bir göstergedir.
ƒ
Şirket hakkındaki tavsiyemiz AL’dır.
THYAO
(AL)
14
31 Mart 2009
•
Türk Telekom’un piyasa değeri, belli başlı tüm değerleme yöntemlerine göre alım için çekici
görünmektedir. Şirketin 2009T FK değeri 5.4x, FD/FAVÖK değeri ise 3.3xtür. 2009 ve 2010 yılları için
sırasıyla %15 ve %20 oranındaki temettü getirisi beklentileri ise şirket hisse fiyatının düşmesini engelleyici
özelliktedir. Şirketin piyasa değeri indirgenmiş nakit akımı ve eşlenikleri karşılaştırmaları da açık yükseliş
potansiyeline işaret etmektedir. Türk Telekom için Al tavsiyemizi sürdürrmekteyiz.
•
Türk Telekom’un en belirgin özelliği güçlü nakit yaratma kabiliyetidir. 2009 yılında şirketin faaliyetlerinden
elde ettiği nakit akımının yaklaşık 4 milyar TL’ye ulaşmasını beklemekteyiz. Şirket bu özelliği ile aynı
zamanda yatırım yapabilmekte, borcunu ödeyebilmekte ve yüksek oranda temettü ödeyebilmektedir.
•
Türk Telekom’un kuvvetli nakit akımını halihazırda ağırlıklı olarak şirketin sabit hat operasyonları
sağlamaktadır. Yurt içi sabit hatlar 2008 yılının son çeyreğinde rekabete açılmış olsa da bu rekabetin orta
dönemde sınırlı kalmasını beklemekteyiz; Türk Telekom bu piyasada açık ara ile en büyük operatördür.
Sabit hat gelirlerinin Türk Telekom’un nakit akımında önümüzdeki orta dönemde de ağırlıklı yerini
korumasını beklemekteyiz.
•
Türk Telekom’um geniş bant ve mobil iş kollarında büyümesini beklemekteyiz. Internet bağlantısında
sağlanacak olan KDV indiriminin de etkisiyle 2009 yılında da geniş bant pazarında hızlı büyüme
beklemekteyiz.
Mobil Numara Taşınabilirliği’nden şirketin (Avea’daki %81 oranındaki hissesi ile)
faydalanmasını beklemekteyiz. Avea, 2008 yılı sonunda mobil numara taşınabilirliğiile en fazla numara
taşıyan operatör olduğunu açıklamıştır. Türk Telekom’un entegre bir operatör olma özelliği de, şirketi
ayrıca ses trafiğinin sabit hatlardan mobil hatlara göç etmesine karşı da korunaklı kılmaktadır. Şirketin
nakit akımının temelini önümüzdeki yıllarda da sabit hatlar üzerinden elde edilen gelirlerinin oluşturmasını,
ve büyümenin geniş bant ve mobil segmentlerindeki büyüme ile sağlamasını beklemekteyiz.
•
Şirket’in devlete ait olan %30 oranındaki hissesinin Özelleştirme İdaresi tarafından satılması ihtimali hisse
fiyatında baskı yaratabiliyor olsa da, bu aynı zamanda devletin şirket’in iyi performansı ile de ilgili
olduğuna işaret etmektedir.
TTKOM
(AL)
• Tüpraş, tüm olumsuz koşullara rağmen, 2008 üçüncü çeyreğinde rafineri marjını hem geçen senenin hem
de Akdeniz Kompleks rafineri marjının üstünde gerçekleştirmeyi başarmıştır. Bu temel olarak 3 nedene
dayanmaktadır. Birincisi şirket mevcut yatırımlarının tamamlanan kısmıyla birlikte hem beyaz urun
üretimini arttırma imkanı bulmuş hem de beyaz ürünlerden görece daha karlı olanları üretmeye
başlamıştır. İkinci olarak ham petrol edinim kaynaklarının çeşitliliği nedeniyle daha ucuz ham petrol
işlemeyebilmiştir.
• Öte yandan şirketin temettü politikası ve yüksek temettü verimi devam edecektir. Koç Holding’in
özelleştirme borcunun finansmanına yardımcı olan temettü politikasının devam ettirileceğini ve hisseye
olan ilgiyi canlı tutacağına inanıyoruz.
TUPRS
(AL)
• Küresel büyüme endişeleriyle önemli ölçüde gerileyen petrol fiyatları Tüpraş’ın maliyetlerini aşağı
çekmektedir. Ayrıca Tüpraş’ın beyaz ürün verimliliğini arttıracak yatırımları ve düşük fiyatlı petrol
çeşitleriyle maliyetlerini daha da indirmesi olumludur. Ancak rafineri marjlarının petrol fiyatlarıyla direkt
olmasa da ilişkili olması ve düşen petrol fiyatlarının akaryakıt fiyatlarını da aşağı çekmesi Tüpraş’ın
karlılığını son tahlilde olumsuz etkileyecektir.
• OPET’in pazar payının beklentilerin üstünde artış göstermesinin şirketin karlılığına önemli katkı
sağlayacağını düşünüyoruz.
• Petrol ve dizel’e görece daha değersiz olan fuel oil ve asfalt gibi ürünleri belli süreçlerden geçirerek petrol
ve dizel’e çeviren “residuum upgrading” yatırımının hayata geçirilmesi orta ve uzun vade için Tüpraş’ın
gelir ve karlılığını olumlu etkileyecektir.
15
31 Mart 2009
•Turcas’in %30 paya sahip olduğu Shell&Turcas JV’nin yılın ilk çeyreğinde pazar payını %22’den %25’e
yükselterek operasyonel anlamda kuvvetli performansını sürdürmesi ve bu bağlamda hissenin 2008 EBITDA
tahminlerimize göre Petrol Ofisi’ne göre yaklaşık %40 daha ucuz kaldığı görülmektedir.
• Turcas’in %30 ortaklık payına sahip olduğu Socar&Turcas JV’nin Petkim’le ilgili kısa, orta ve uzun vadeli
yatırım planlarının uygulanmasıyla birlikte Petkim’den önemli oranda bir artı değer sağlanmasını
beklemekteyiz.
TRCAS
(AL)
• Şirket’in E.ON ve Iberdrola gibi enerji devleriyle yapmayı planladığı elektrik üretimi ve dağıtımı projeleri ile
önemli artı değer sağlanmasını beklemekteyiz. Yakin zamanda Rus Petrol şirketi Lukoil’in Akpet’i satın
almasıyla oluşan 500 milyon dolarlık yüksek değer Turcas’in piyasada ucuz fiyatlandığına işaret etmektedir.
• Şirketin sahip olduğu Petkim’in kapasitesini 2 katına çıkarma adına yapacağı ve yaklaşık 2 milyar dolar
tutarındaki yatırım ve bu yatırımın petrokimya sektöründeki döngünün yeniden zirve yapmasının beklendiği
2012–2013 yıllarında tamamlanacak olmasının şirkete önemli nakit girdisi sağlamasını ve bunun yanı sıra
sektörde önemli bir avantaj yaratmasını beklemekteyiz.
• Şirketin sahip olduğu Petkim’in en büyük sorunu olan nafta tedarik problemini Ceyhan ya da Petkim’in
kendi arazisine kurulacak rafineriyle aşılması düşünülmekte. 100 milyon dolarlık bir yatırımla Petkim’in
sahip olduğu stratejik konumu ile önemli olan limanında genişletme çalışmaları yapılmasının planlanmasını
ve ilgili yatırım sonucunda ciddi bir nakit girdisinin sağlanmasını beklemekteyiz. Petkim’in sahip olduğu
limana en yakın limanın İzmir limanı olması ve söz konusu limanın genişletilmesinin zor olması Petkim
limanının önemini arttırmakta ve limanın genişletilmesi dâhilinde yapılacak yatırımla birlikte nakit girdisinin
artacağını düşünmekteyiz.
VAKBN
(AL)
ZOREN
(AL)
ƒ
Türk ekonomisinin risk priminin yükselmesi, resesyonla beraber sistemik risk olasılığının artabileceği
endişeleri, marjlar üzerinde oluşan baskılar ve finansal kuruluşların yurtdışı borçlanmalarıyla ilgili
endişeler, Türk bankacılık endeksinin geçtiğimiz yıl 47% oranında değer kaybetmesine neden olmuştur.
ƒ
Global piyasalarda yaşanmakta olan finansal paniğin azalma trendine girmesi, Amerikan Merkez
Bankası’nın para arzı artışı, yurtiçinde ise Merkez Bankası faiz indirimleri ve IMF anlaşması beklentileri
paralelinde Türk ekonomisinin risk priminin ve kredi temerrüt marjlarının azalacağını öngörerek, Türk
bankaları için verdiğimiz tavsiyeleri gözden geçiriyoruz. Bu bağlamda Vakıf Banka için tavsiyemizi 2.00TL
hedef fiyatı ile AL olarak revize ediyoruz.
ƒ
ƒ
Vakıf Banka hisse değerleme ve tahminlerimizi, finansal piyasaların mevcut durumu ve makro ekonomik
beklentilerimize paralel olarak güncellediğimizde, bankanın hedef fiyatı TL2,00 baz alınarak, 2009 tahmini
F/K oranı 7.08, F/DD oranı 0.78, 2010 tahmini F/K oranı 6.7, F/DD oranı ise 0.71 olmaktadır.
ƒ
Vakıf Bank, geçtiğimiz yıl IMBB 100 endeksine göreceli olarak 37% düşüş göstermiştir. Hissenin
yatırımcılar tarafından fazlaca cezalandırıldığını düşünüyoruz. Bankanın uzun dönemli düşük performansı,
güçlü mevduat yapısı, TL mevduat maliyetlerinin düşüklüğü ve Yapı Kredi Worldcard’la yapılan işbirliği
neticesinde elde edeceği komisyon gelirlerindeki artışlar nedenleriyle banka için tavsiyemizi AL olarak
revize ediyoruz.
ƒ
Şirket, operasyonel karlılık açısından Ak Enerji gibi DUY fiyatlarının yüksek seyrinden olumlu etkilenmiş
olmasına rağmen şirketin finansallarında yer alan 600 milyon YTL’lik açık pozisyon şirketin 2008 1.
çeyreğinde 53 milyon YTL net zarar açıklamasına neden olmuştur. Bu durumun 2. çeyrekte düzelmesini
bekliyor olsak da önümüzdeki donemde riskli piyasa koşullarında dövizde meydana gelebilecek herhangi
bir sert yükselişin firmayı olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyoruz.
ƒ
Şirketin borç yapısında devam eden yatırımlar nedeniyle hızlı yükselme gözlenmektedir.
ƒ
Öte yandan şirket 2008 Mart ayı içerisinde toplam 141MW gücündeki Ankara Doğal Elektrik Üretim
tesislerinin özelleştirmesi ihalesini 510 milyon dolar bedelle kazanmıştır. Ayrıca şirket bu tesisler için
yaklaşık 150 milyon dolar gibi bir yatırım yapmayı planlamaktadır. İlk bakışta tesisler için ödenen ve
yatırım bedelleri yüksek gözükmekle beraber 2011 yılı itibariyle yatırımlar tamamlandığında tesislerden
100 milyon dolar yıllık bir EBITDA katkısı beklenmektedir.
ƒ Şirketin üretim tesisleri tamamen doğal gaz bazlı olup doğalgazdaki son donemdeki hızlı artıştan
operasyonel karlılık anlamında olumsuz etkilenme riski bulunmaktadır.
16
31 Mart 2009
*DEFANSİF (geri dönüşlerde daha az değer kaybetme olasılığı yüksek olan)
HİSSE SENETLERİ
Tavsiye Nedenleri
•
Ekonomik büyümenin yavaşladığı bir dönemde BİM’in önde gelen güvenli limanlardan biri olacağını
düşünüyoruz. Şirket, 2008’de açtığı 536 mağazayla (2007 sonu seviyesine göre %31’lik artış) tüketiciye
olan yakınlığı avantajını pekiştirmiştir.
•
Ekonomik belirsizliğin arttığı önceki dönemleri incelediğimizde yurtiçi tüketicilerin bir kerede yaptığı
alışverişte düşüş gerçekleştiği görülürken, daha sık alış verişe çıktıkları gözlenmektedir. Bu da mağaza
ağı geniş olan ve hemen her bölgede faaliyet gösteren BİM açısından avantajlı bir durumu ifade
etmektedir.
•
BİM’in 3Ç2008 finansallarının yarattığı hayal kırıklığı, hisse performansını etkilemiştir. Şirketin
marjlarındaki düşüşün sebepleri rekabet avantajını korumak amacıyla yüksek fiyatlardan tedarik ettiği
ürünleri tüketicilere zamlarla yansıtmamayı seçmesi, yeni açtığı depo ve mağazaların satışlara katkısının
yetersiz olmasına karşın maliyetlerde artışa neden olması, Ramazan ve okul açılış haftasının çakışması
sebebiyle katkılarının yetersiz olmasıdır.
•
Şirket, 2009 yılında iş modelini Fas’a da taşımak konusundaki çalışmalarını sürdürmektedir.
•
Dinamiklerine inandığımız, genişleme sürecini sürdüren, ekonominin küçüldüğü bir ortamda izlediği
indirim perakendeciliği stratejisinin de etkisiyle güvenilir limanlardan biri olan BİM, şirket hakkındaki
tavsiyemizi Al ‘a çektiğimiz 7 Kasım 2008’den beri endeksin %28 üzerinde getiri sağlamıştır. Şirketin bu
senenin başından beri performansı da göreceli olarak %19’la etkileyici seviyededir. Mart ayının ikinci
haftasında 2008 finansallarını açıklaması beklenen şirketin hisse fiyatında bazı hareketlenmeler
beklemekle beraber, son zamanlardaki hisse performansının endekse relatif olarak yükselme potansiyelini
azaltması sebebiyle tavsiyemizi Al’dan Endekse Paralel Getiri’ye çekiyoruz.
BIMAS
(TUT)
ƒ Kişi başı gazlı ve gazsız içecek tüketiminin düşük seviyelerde bulunduğu ve genç nüfus oranının yüksek
olduğu ülkelerde faaliyet göstermesi Coca Cola İçecek için güçlü bir büyüme potansiyeli sunmaktadır.
ƒ Coca Cola’nın 2008’in dokuz ayında konsolide finansalllarında en büyük katkı Türkiye kaynaklıdır. Türkiye
faaliyetleri hacmen %80, gelir bakımından %84 ve FAVÖK olarak ise %86 paya sahiptir. Kazakistan,
Azerbaycan ve Ürdün Türkiye’den sonra satış hacmine önemli katkı sağlayan ülkeler olarak bundan
sonraki süreçte dikkatle takip edilmelidir.
CCOLA
(TUT)
ƒ Eylül 2008 sonunda imzalanan Pakistan operasyonlarına ilişkin antlaşmayla şirket, bu ülkedeki Coca Cola
operasyonlarının yarısını kendi finansallarına konsolide edecektir. Bu konsolidasyonun CCOLA’nın gelir
tablosuna ilk etkileri 4Ç2008’de olacaktır. Bu ülkedeki tüketim potansiyeli de ciddi seviyededir.
ƒ Petrol fiyatlarındaki düşüşün şirketin hem paketleme maliyetleri (PET) hem de azalacak nakliyat giderleri
açısından önemli olduğu görüşündeyiz. Öte yandan genel emtia fiyatlarındaki gerileme şirkete hammadde
tarafında (şeker, şeker şurubu) bazı rahatlıklar sağlayabilir.
ƒ Genel olarak talep açısından 1Y2009’u parlak görmemekle birlikte 2010’a doğru şirketin operasyon
gösterdiği ülkelerde bir toparlanmanın başlayacağını ve bunun da finansallara yansıyacağını düşünüyoruz.
ƒ Şirketin Eylül 2008 sonu itibariyle TL674mn olan borcunun beklenen IMF antlaşması sonrasında
yatırımcılar tarafından daha az önemseneceği görüşündeyiz.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı
kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu yayında yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata
ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan Global Menkul Değerler A.Ş. hiçbir şekilde
sorumluluk kabul etmemektedir. Bu yayında yer alan görüş ve düşüncelerin Global Menkul Değerler A.Ş. yönetimi için hiçbir
bağlayıcılığı yoktur. Global Menkul Değerler A.Ş. yayında adı geçen şirketlerin menkul kıymetini portföyünde bulundurabilir ve/veya
bu şirketlere danışmanlık hizmeti verebilir. © 2009 Global Menkul Değerler A.Ş.
17
Download