ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ERZURUM İLİ İSPİR İLÇESİNDEKİ HİPERTANSİYON HASTALARININ BESLENME ALIŞKANLIKLARI TEMEL ALINARAK YAŞAM TARZI FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ Ayşe ATAMAN Tez Yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN Yüksek Lisans Tezi ERZURUM-2007 ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI ERZURUM İLİ İSPİR İLÇESİNDEKİ HİPERTANSİYON HASTALARININ BESLENME ALIŞKANLIKLARI TEMEL ALINARAK YAŞAM TARZI FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ Ayşe ATAMAN Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : Tezin Sözlü Savunma Tarihi : 16.01.2007 Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN Jüri Üyesi : Doç. Dr. Mustafa ATASEVER Jüri Üyesi : Doç. Dr. Derviş ÖZDEMİR Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Dr. Halit İMİK Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Dr. Ekrem KİREÇCİ Enstitü Müdürü : Doç. Dr. Adnan TEZEL Tez Yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN Yüksek Lisans Tezi ERZURUM-2007 İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR………………………………………………………………………………... I TABLOLAR DİZİNİ………………………………………………………………………. II ÖZET………………………………………………………………………………………. V SUMMARY………………………………………………………………………………... VII 1.GİRİŞ…………………………………………………………………………………….. 1 2. GENEL BİLGİLER……………………………………………………………………... 3 2.1. Hipertansiyon Tanımı……………………………………………………………... 3 2.2. Hipertansiyonun Sınıflandırılması………………………………………………… 3 2.2.1. Etiyolojiye göre hipertansiyon………………………………………………. 4 A. Esansiyel (primer - birincil) hipertansiyon……………………………………. 4 B. Sekonder (ikincil) hipertansiyon………………………………………………. 4 2.2.2. Kan basıncı yükselmesine göre hipertansiyon………………………………. 6 2.2.3. Hedef organ tutulumuna göre hipertansiyon………………………………… 7 2.3. Hipertansiyondan Korunma……………………………………………………….. 8 2.4. Hipertansiyonda Tedavi…………………………………………………………… 9 2.4.1 Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve İlaçsız Tedavi………………………………... 9 2.4.2. Hipertansiyonu Durdurmak için Besinsel Yaklaşımlar……………………… 14 3. MATERYAL VE YÖNTEM…………………………………………………………… 17 3.1. Materyal…………………………………………………………………………… 17 3.2. Yöntem…………………………………………………………………………….. 17 4.BULGULAR……………………………………………………………………………... 20 5. TARTIŞMA VE SONUÇ……………………………………………………………….. 40 6. KAYNAKLAR………………………………………………………………………… 45 TEŞEKKÜR Tezimin planlanmasında, yürütülmesinde ve hazırlanmasında rehberlik eden ve her türlü desteğini esirgemeyen danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN’ a, tez dönemim boyunca bana destek olan Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Sayın Doç. Dr. Mustafa ATASEVER’e, Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Elemanlarına, Atatürk Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Nazlı HACIALİOĞLU’na, İspir Devlet Hastanesindeki mesai arkadaşlarıma ve her zaman yanımda olan sevgili aileme teşekkür ederim. I TABLOLAR DİZİNİ Sayfa No: Tablo 1. WHO/ISH, ESH/ESC, JNC-7 göre hipertansiyon eşik değerleri………… 7 Tablo 2. Kan basıncı yüksekliği ile risk grupları…………………………………... 8 Tablo 3. DASH Diyeti Uygulamaları……………………………………………… 16 Tablo 4. Akdeniz Diyeti Uygulamaları……………………………………………. 16 Tablo 5. Anket Formu……………………………………………………………… 18 Tablo 6. Çalışamaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Cinsiyet Durumu……… 20 Tablo 7. Çalışamaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Yaş Durumu…………… 20 Tablo 8. Çalışamaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Öğrenim Durumu……… 21 Tablo 9. Çalışamaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Hastalık Süresi………… 21 Tablo 10. Çalışmaya Katılan Hastaların Özel Diyetten Haberdar Olma Durumu… 22 Tablo 11. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Özel Diyete Uyma Durumu………………………………………………………………… 22 Tablo 12. Çalışamaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Kontrol Sıklığı Durumu…………………………………………………………………. 23 Tablo 13. Çalışmaya Katılan Hastaların Tansiyonlarını Düzenli Takip Durumu………..……………………………………………………..…. 23 Tablo 14. Çalışmaya Katılan Hastaların Başka Hastalıklarının Olma Durumu…… 24 Tablo 15. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarında Var Olan Başka Hastalıkların Durumu…………………….…………………………… Tablo 16. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının İlaç Kullanma Durumu… 24 25 Tablo 17. Çalışmaya Katılan Hastaların Hipertansiyon İlaçları Dışında Ampirik İlaçlar Kullanma Durumu………………………………………………. 25 Tablo 18. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Yemeklerde Kullandıkları Yağ Çeşitlerinin Durumu………………………………… 26 Tablo 19. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Yemeklerde Tuz Kullanım Durumu……………………………………………………… Tablo 20. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Kahve Tüketim II 26 Durumu…………………………………………………………………. 27 Tablo 21. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Çay İçme Durumu…………………………………………………………………. 27 Tablo 22. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Sigara Kullanım Durumu…………………………………………………………………. 28 Tablo 23. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Alkol Kullanım Durumu…………………………………………………………………. 28 Tablo 24. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Ailelerinde Hastalık Öyküsü Durumu………………………………………………………… 29 Tablo 25. Çalışamaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Vücut Kitle İndeksi Durumu………………………………………………………………… 29 Tablo 26. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Ekmek Tüketim Durumu…………………………………………………………………. 30 Tablo 27. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tahıl Tüketim Durumu…………………………………………………………………. 30 Tablo 28. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Meyve Tüketim Durumu…………………………………………………………………. 31 Tablo 29. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Sebze Tüketim Durumu…………………………………………………………………. 32 Tablo 30. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının En Fazla Tükettiği Peynir Türü……………………………………………………………………... 32 Tablo 31. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Peynir Miktarı…………………………………………………………………... 33 Tablo 32. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Yoğurt Miktarı…………………………………………………………………... 34 Tablo 33. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Süt Miktarı……………………………………………………………………. 34 Tablo 34. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Kırmızı Et Miktarı………………………………………………………………… 35 Tablo 35. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Tavuk Eti Miktarı.……………………………………………………………….. Tablo 36. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Balık III 36 Miktarı…………………………………………………………………… 36 Tablo 37. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Kabuklu Yemiş Miktarı…………………………………………………... 37 Tablo 38. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Baklagiller Miktarı……………………………………………..………… 38 Tablo 39. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Meşrubat Miktarı…………………………………………………………. 38 Tablo 40. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Turşu Miktarı……………………………………………………………………. IV 39 ÖZET Bu çalışma Erzurum İli İspir ilçesinde hipertansiyon tanısı konmuş 156’ sı kadın (%69,3), 69’u erkek (%30,7) toplam 225 hasta üzerinde yürütüldü. Çalışmada bölgedeki hipertansiyon hastalarının beslenme alışkanlıkları temel alınarak yaşam tarzlarını belirlemek amaçlandı.. Çalışmada incelenen hastaların %52’sinin 61 yaş ve üstü olduğu, %48,4’ünün okur-yazar olmadığı, %90,7’sinin özel diyetten haberdar olmalarına karşın, bu diyeti uygulayanların oranının sadece %68,4 olduğu bulundu.. Hastaların %72’si sadece rahatsızlandığında doktora başvururken, %38,2’si düzenli olarak tansiyon takibi yaptıkları saptandı.. Hipertansiyon dışında başka hastalığı olanların oranı %72 olarak belirlenmiş, bunların arasında da %18,7 oranı ile Diabetes Mellitusun en sık gözlendiği, kalp, göz ve böbrek hastalıklarının da azalan sıklıkta bunu izlediği tespit edildi. Hastaların %67,1’ i düzenli olarak ilacını kullanmakta olduğu. %32.4’ü ise ampirik tedavi yöntemlerini de kullandıkları belirlendi. Hastaların %37,4’ü bitkisel sıvı yağ tercih ettiği, %22,2’si hayvansal yağ, %4’ü margarin, % 36,4’ü ise hayvansal ve bitkisel yağları karışık kullandıkları bulundu. %72,9 oranında hasta az tuzlu diyetle beslenmekteydi. Sosyal alışkanlıkları değerlendirildiğinde %71,6’sının sigara kullanmadığı, %87,1’inin hiç alkol almadığı, %45,8’ inin günlük beş bardaktan fazla çay içtiği, %74,2’ sinin ise hiç / çok az kahve tükettiği saptandı. Genetik eğilim değerlendirildiğinde, %36 oranında hastanın ailesinde hipertansiyon olduğu tespit edildi. Obezite faktörü göz önüne alındığında ise Beden Kitle Indeksi 30 ve üstü olan hasta oranının %25,3, 25 – 30 arasındaki hasta oranının %40,9, 25 ve altı olan hasta oranının ise %33,8 olduğu tespit edildi. V Sonuç olarak; hipertansiyon hastalarının taneli tahıllar ve ürünleri, sebze, meyve, az yağlı süt ve süt ürünleri, kanatlı ve balıketi, yağsız kırmızı et, kuru yemiş ve baklagiller haftalık farklı porsiyonlar halinde lif, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve protein kaynağı olarak tüketmeleri diğer bir ifadeyle hipertansiyonu durdurmak için besinsel yaklaşım (DASH) diyeti hastalığın tedavisinde ve hipertansiyondan korunmada etkili olduğu doğrulandı. VI SUMMARY This research was carried out total 225 patients having hypertension diagnosis, 69 (30.7%) of them were male, and 156 (69.3%) of them were female, having hypertension diagnosis in the town of İspir, Erzurum. In the study, it was aimed to determine life style based nutrition habits of hypertension patients in the region and how life styles of the patients with hypertension and nutritional habits. In this study, it was determined that the rate of 61 age and older was 52.0%, the rate of illiterate was 48.4%, the rate of those who were aware of special diets was 90.7% among the patients with hypertension, but the rate of those who was not applied this diet was found as % 68.4. The rate of those who was not applied for the doctor only when they become ill was 72 %. On the other hand, the rate of those made tension control regularly was 38.2%. The rate of those who had disease apart from hypertension was found as 72.0%, and it was observed that Diabetes Mellitus was most common disease in the rate of 18.7%; heart, ophthalmoscopic and renal disease are also observed in diminishing prevalence. 67.1% of the patients have been using their medicine regularly, and 32.4 % of the patients have been using empirical treatment methods. While 37.4 % of the patients were prefered oil or vegetable oils, 22.2 % of them were preferred animal oil and 4 % of them were preferred margarine and 36.4 % of the patients were used mixed oil. 72.9 % of the patients have been feeding on low-salt diet. When social habits were evaluated, it was detected that 71.6% of the patients never smoke, and 87.1 % of them never drink alcoholic beverage, and that 45.8 % of then drank tea more than five cups, and that 74.2% of them consumed coffee little or none. VII When genetic tendency was evaluated, it was found out that there was hypertension in the rate of 36 % of patient’s family. When obesity factor was taken into consideration, The rate of that body – mass index had 30 and over was found out as 25.3 %, and the rate of that body – mass index had between 25 – 30 was 40.9 % and the rate of that body – mass index had under 25 was 33.8 %. As a result,, Dietary Approaches to Stop Hypertension (DASH) diet or to eat grain and grain products, vegetables, fruits, low milk and low milk products, poultry meat, fish meat, red meat without fat, nuts, for take more fiber potassium, magnesium, calcium and protein in different portion a week had effect on to help cure of hypertension and prevent of hypertension was confirmed. VIII 1.GİRİŞ Hipertansiyon dünyanın en önemli sağlık sorunları arasında ilk sırada yer almaktadır.Dünyada yaklaşık 1 milyar kişinin hipertansiyon hastası olduğu tahmin edilmektedir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar, dünyada erişkinlerin 1/3’ünde hipertansiyon olduğunu göstermiştir1. Hipertansiyonun, yaşları 35–65 olan kişilerde görülme sıklığı; Amerika’da %28, Kanada’da %27, Avrupa’da %28’dir. Avrupa ülkelerinden Almanya’da %55, Finlandiya’da %49, İngiltere’de %42, İtalya ve İsveç’te %38 olarak belirtilmiştir1. Türkiye’de ise TEKHARF (Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri) çalışmasına göre %37 olarak saptanmıştır2. Hipertansiyon sık görülen bir hastalık olması yanında, yol açtığı ciddi komplikasyonlar nedeniyle mortalite oranı yüksek bir hastalıktır3. Hipertansiyon tedavisinde antihipertansif ilaçların kullanılmasının mortalite oranını anlamlı bir şekilde azalttığı belirlenmiştir4. Yapılan klinik çalışmalarda ise kan basıncını tedavi etmekle inme insidansınn % 35 – 40, miyokard enfarktüsünün % 20 – 25, kalp yetmezliğinin % 50’den fazla azaltıldığı gösterilmiştir2. Tedavi yardımıyla kardiyovasküler, serebrovasküler ve renovasküler komplikasyon risklerin azaldığını gösteren çalışmalar olmasına rağmen, toplumda hipertansiyonun etkili bir şekilde kontrol altına alındığını söylemek mümkün değildir. Bütün rehberler ilaç tedavisine başlamadan önce bir süre hastanın kan basıncını izlemek gerektiği üzerinde durmaktadır ve bu sürede ilaçsız tedavi önermektedirler. Ayrıca, farmakolojik tedavide de mutlaka yaşam biçimi ve özellikle beslenme şeklinin değiştirilmesi önerilmektedir4. Yapılan pek çok randomize ve kontrollü çalışmada, diyet, egzersiz ve stres faktörlerinin azaltılmasının, hipertansiyon üzerine olumlu etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Vücut ağırlığı ve BMI (Body Mass Index: Vücut Kitle İndeksi) ile kan basıncı arasında güçlü bir pozitif 2 korelasyon bulunmuştur. Ayrıca Sodyum (Na) alımı ile kan basıncı arasındaki ilişki de oldukça açıktır. Omega-3 yağ asidi içeren balık yağı, Kalsiyum (Ca) ve Magnezyum (Mg) gibi diğer maddelerin diyetteki içerikleri ile kan basıncı arasında da negatif bir korelasyon olduğu belirtilmiştir5. Genellikle asemptomatik seyreden hipertansiyondan korunmada veya tedavisinde beslenme şekli çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu amaçla, Erzurum İli, İspir İlçesindeki hipertansiyon hastalarının beslenme alışkanlıklarının temel alınarak, yaşam tarzlarının muhtemel risk faktörlerini belirlemek amacıyla bu araştırma planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. 3 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Hipertansiyon Tanımı Temel olarak kan basıncı hayat için vazgeçilmezdir. Bu basınç kanı büyük arterler yoluyla küçük arterlere ve sonunda doku ve kan arasında sıvı alışverişinin yapıldığı kapiller damarlara doğru iter. Bu itme ile arteriyel yatakta dolaşan kanın arter duvarına yaptığı basınç arteriyel kan basıncı veya tansiyon olarak ifade edilir6,7. Arteriyel kan basıncı ölçüldüğünde iki ayrı değer halinde ifade edilir: a. Sistolik Kan Basıncı (Büyük Tansiyon): Kalbin sistolü esnasında, kanın damar duvarına uyguladığı basınçtır7. b. Diastolik Kan Basıncı (Küçük Tansiyon): Kalbin diastolü esnasında, damar duvarının kana karşı oluşturduğu basınçtır7. Hipertansiyon; arteriyel kan basıncının normal sayılan sınırların üstüne çıkması olarak tanımlanır4. Anormal sayılması gereken kan basıncı değerleri üzerine tartışmalar sürmektedir. WHO (Dünya Sağlık Örgütü), ISH (Uluslararası Hipertansiyon Derneği), ESH (Avrupa Hipertansiyon Derneği) ve ESC (Avrupa Kardiyoloji Derneği) optimal değer olarak Sistolik Kan Basıncı (SKB) < 120 mmHg ve Diyastolik Kan Basıncı (DKB) < 80 mmHg olarak kabul etmiş, fakat JNC–7 (Amerika Bileşik Devletleri, Birleşik Ulusal Komitesi 7. Raporu) ise bu değerleri normal kabul etmiştir1,8 (Tablo 1). İlk değerlendirmeden sonra iki ya da daha fazla muayene sırasında, iki ya da daha fazla ölçüm ortalamasında, SKB’nin 140 mmHg, DKB’nin 90 mmHg veya üzerinde olması, ya da kişinin antihipertansif ilaç kullanıyor olması hipertansiyon olarak tanımlanır 4. 2.2. Hipertansiyonun Sınıflandırılması Hipertansiyon genel tanımı daha fazla klinikte kullanılmakta ve daha özgül karakterlere ayrılabildiğinde prognostik değer taşımaktadır. Hipertansiyonun 4 kategorilere ayrılmasıda, etiyolojisine, kan basıncı yükselme derecesine ve hedef organ tutulumuna göre yapılabilir. Ancak, pratik tedaviye kolaylık sağlamak için kan basıncı dereceleri dikkate alınır4,9. 2.2.1. Etiyolojiye göre hipertansiyon A. Esansiyel (primer - birincil) hipertansiyon: Temelde varolan, gösterilebilir bir neden bulunmayan hipertansiyon olarak tanımlanır9. Hipertansiyon hastalarının %90’dan fazlası bu gruptadır9. Etiyolojisi tam olarak aydınlatılmamakla beraber, bazı genetik ve çevresel predispozan faktörlerin etiyolojide rol oynadığı belirtilmektedir3. B. Sekonder (ikincil) hipertansiyon: Temelde var olan bir hastalık belirtisi ile ilgilidir ve bu hastalığın komplikasyonu olarak gelişir. Hipertansiyonların %5 – 10’u bu gruptadır9. Sekonder hipertansiyona neden olan hastalıklar9; i. Böbrek 1. Böbrek parankim hastalıkları a. Polikistik böbrek hastalığı, b. Kronik pyelonefrit, c. Akut ve kronik glomerulonefrit. 2. Böbrek vasküler hastalığı a. Renal arter stenozu, b. Renal infarktüs. 3. Diğer böbrek hastalıkları (örn: nefroskleroz, diyabetik nefropati). ii. Endokrin 1. Glikokortikoid fazlalığı (Cushing hastalığı), 2. Mineralokortikoid fazlalığı (Birincil aldosteronizm), 5 3. Konjenital veya herediter adrenogenital eksiklikleri), 4. Feokromositoma, 5. Akromegali, 6. Miksödem, 7. Diyabetes mellitus, 8. Oral kontraseptif haplar. iii. Nörojenik 1. Psikojenik, 2. Aile disotonomi (Riley-Day sendromu), 3. Poliomyelit (Bulbar), 4. Polinevrit, 5. Artmış kafa içi basınç (Akut), 6. Omurilik kesilmesi. iv. Diğer 1. Hiperkalsemi, 2. İlaca bağlı, 3. Yaygın lupus eritematoz, 4. Skleroderma, 5. Dermatomyosit, 6. Psödoksantoma elastikum, 7. Periarteritis nodosa, 8. Aşırı tuz yüklenmesi, 9. Aort koarktasyonu. sendromlar (Enzim 6 2.2.2. Kan basıncı yükselmesine göre hipertansiyon Hipertansiyonun tanınması ve tedavisi, morbidite ve mortaliteyi azaltıcı etkilerinin doğrudan doğruya diastolik kan basınç seviyeleriyle ilişkili olduğu düşünülmüş, daha sonraki yıllarda sistolik kan basıncı düzeyleriyle hipertansiyon komplikasyonları arasında yakın bağlantı tespit edilmiştir10,11. Özellikle yaşlı hastalarda, koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, inme, böbrek yetmezliği ve total mortalite gibi kardiyovasküler olaylardan, sistolik kan basıncı yükselmelerinin daha fazla sorumlu olduğu saptanmıştır11. WHO/ISH 1999 yılında yapılan çalışmalara göre kardiyovasküler hastalık riskinin az olduğu optimal kan basıncı değerlerinin 120/80 mmHg altında, normal kan basıncı değerinin 130/85 mmHg ve yüksek normal kan basıncı değerlerini 130–139/85–89 mmHg olarak belirtmiştir1 (Tablo 1). 2003 yılının birinci yarısında ESH/ESC tarafından yayınlanan kılavuz ile WHO/ISH tarafından yayınlanan hipertansiyon kılavuzu arasında büyük bir farklılık yoktur1 (Tablo 1). JNC-7 tarafından yayınlanan kılavuzda ise 18 yaş ve üstü erişkinlerde kan basıncı normal (120/80 mmHg altında), prehipertansiyon (120-139/80-89 mmHg), birinci derece (evre) (140-159/90-99 mmHg) ve ikinci derece (evre) (160/100 mmHg fazla veya eşit) olarak sınıflandırılmıştır8 (Tablo 1). Bu sınıflandırmalar, antihipertansif ilaç almayan ve akut olarak hasta olmayanlar için kullanılır. Sınıflandırmada sistolik ve diastolik kan basıncı farklı sınıflara düşerse, kişinin kan basıncı durumunu değerlendirmede daha yüksek olan kan basıncı derecesine göre sınıflandırılır. Sistolik kan basıncı 140–160 mmHg, diastolik kan basıncı da 90 mmHg altında olduğu zaman sınır izole sistolik hipertansiyon; sistolik basınç 160 mmHg ve üzeri, diastolik kan basıncı 90 mmHg altında olduğu zaman ise izole sistolik hipertansiyon olarak sınıflandırılır4. 7 2.2.3. Hedef organ tutulumuna göre hipertansiyon Kardiyovasküler hastalıklar için risk sadece kan basıncı düzeyi ile ilgili değil, aynı zamanda hedef organ tutulumu ve risk faktörlerinin varlığı veya yokluğu ile ilgilidir. Bu nedenle sınıflandırma yaparken ortalama kan basıncı düzeylerine ek olarak hedef organ tutulumu ve risk faktörleri de değerlendirilir. Hedef organ tutulumuna göre hastalar A, B ve C risk gruplarına ayrılır. A risk grubunda kan basıncı ne düzeyde olursa olsun, klinik olarak kardiyovasküler hastalık, hedef organ hasarı ve diğer risk faktörleri yoktur. B risk grubunda klinik olarak kardiyovasküler hastalık ve hedef organ hasarı olmamakla birlikte, diabet dışında bir veya daha fazla risk faktörü bulunur. C risk grubunda ise klinik kardiyovasküler hastalık ve hedef organ tutulması bulunmaktadır4 (Tablo 2). Tablo 1. WHOa/ISHb, ESHc/ESCd, JNC-7e göre hipertansiyon eşik değerleri (mmHg)1,8 WHO/ISH ESH/ESC JNC-7 Kategori SKB DKB SKB DKB SKB DKB Optimal <120 <80 <120 < 80 – – Normal <130 <85 120-129 80-84 <120 <80 Prehipertansiyon – – – – 120-139 80-89 Yüksek-Normal 130-139 85-89 130-139 85-89 – – 1.Derece Hipertansiyon 140-159 90-99 140-159 90-99 140-159 90-99 Alt grup 140-149 90-94 – – – – 2.Derece Hipertansiyon 160-179 100-109 160-179 100-109 ≥160 ≥100 3.Derece Hipertansiyon ≥180 ≥110 ≥180 ≥110 – – İzole-Sistolik Hipertansiyon ≥140 <90 ≥140 <90 – – 140-149 <90 – – – – Alt grup a: Dünya Sağlık Örgütü; b: Uluslararası Hipertansiyon Derneği; c: Avrupa Kardiyoloji Derneği; d: Avrupa Hipertansiyon Derneği; e: Amerika Bileşik Devletleri, Birleşik Ulusal Komitesi 7.Raporu. 8 Tablo 2. Kan basıncı yüksekliği ile risk grupları4 Risk grubu A Kan Basıncı Derecesi (mmHg) Risk faktörleri yok HOH/KKH yok Risk grubu B Risk grubu C Diabet Hariç en az bir HOH/KKH, ve/veya risk faktörü var DM var (Diğer HOH/KKH yok faktörleri var veya yok) Yüksek–Normal Non-farmakolojik Non-farmakolojik (130-139 /85-89) tedavi tedavi Evre 1 Non-farmakolojik Non-farmakolojik (140-159 /90-99) tedavi (12 aya kadar) tedavi (6 aya kadar) İlaç tedavisi İlaç tedavisi Evre 2 ve 3 (≥160/≥100) İlaç tedavisi* İlaç tedavisi İlaç tedavisi *: Kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği veya diyabet’i olanlar; HOH: Hedef organ hasarı; KKH: Klinik kardiyovasküler hastalık; DM: Diabetes Mellitus. 2.3. Hipertansiyondan Korunma Yeryüzünde her 5 kişiden birinin hipertansiyonu olması gibi yaygın bir soruna yaklaşım, kesin hipertansiyonlu kişiyi belirleme, tedavi etme stratejisine dayanıyordu. Ancak bu stratejinin bazı yan etki ve maliyet gibi sorunları içeren ilaç tedavisine dayanması yanında, kan basıncı yüksekliğinden haberdar olmayan milyonlarca kişinin de bu tedavi stratejisinden yararlanamadığı düşünülürse, primer korunma hipertansiyon hastalığı için önemli bir yer işgal etmektedir12. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, kan basıncı toplumun yaşam biçimi ve özellikle beslenme şekilleri ile yakından ilişkilidir. Bunlar arasında fazla kalori alınması sonucu artmış vücut ağırlığı, diyetle fazla miktarda tuz alımı, azalmış fiziksel aktivite, yetersiz meyve sebze, balık ve potasyum alınması, fazla miktarda alkol kullanımı ve doymuş yağ ve şekerce zengin tipik batı diyeti tüketilmesi olarak sayılabilir13-16. Yapılan araştırmalarda günlük tuz tüketimi 5 gramdan az olan Eskimo toplumunda 9 hipertansiyon prevalansı %10 ve daha az iken, günde 15 gram tuz tüketen Japon toplumunda %30’ a kadar çıkabilmektedir17. Kilo alımının hem sistolik hem de diastolik kan basıncını arttırdığı ve aşırı kilolardan kurtulmanın da yüksek kan basıncını azalttığı defalarca gösterilmiştir18,19. Az miktarda alkol alınmasının vazodilatasyon etki nedeniyle kan basıncını azatlığı fakat fazla miktarda alınması halinde kan basıncını yükselttiği bildirilmektedir20. Hipertansiyon etiyolojisinde yaş, cinsiyet, ırk ve etnik köken dışında psikososyal faktörler, sigara predispoze faktörler arasında yer alır21-24. WHO/ISH25 ve JNC -78 raporlarına göre koruyucu tıp ve halk sağlığı için şu öneriler sunulmuştur: a. Vücut ağırlığının kontrol altında tutulması ve fiziksel aktiviteyi arttırmak, b. Günde 26 g ethanolden fazla alkol tüketilmemesi, c. Günlük sodyum miktarının 2,4 gramdan fazla olmaması, d. Potasyum alımının arttırılması. 2.4. Hipertansiyonda Tedavi Esansiyel hipertansiyon olgularında ilaçsız ve ilaçlı tedavi olmak üzere iki ayrı yaklaşım söz konusudur. Düşük kalorili diyetle ideal kiloya yaklaşmak, stresin giderilmesi, sigara alışkanlığını terk etme, çay, kahve, tuz ve alkol tüketiminin azaltılması ilaçsız tedavinin esaslarını oluşturur24,26,27. JNC-78 ve ESH/ESC28 kılavuzlarına göre bütün gruplarda yaşam tarzı değişikliğinin ilaç tedavisine ihtiyaç olsa bile uygulanması önerilmektedir. 2.4.1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve İlaçsız Tedavi Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçsız tedavi yardımıyla, hastaların sistolik ve diyastolik kan basınçlarında düşme, hipertansiyonla birlikte görülen dislipidemi ve glukoz intoleransında düzelme, eğer ilaç kullanılırsa ilaç sayı ve dozunda ve ilaç 10 etkiliğinin artması gibi olumlu etkiler gözlenir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçsız tedavi her hastaya bireysel olarak sigara, şişmanlık, tuz alımı gibi kriterler değerlendirilerek belirlenir. 2.4.1.1. Sigara İçiminin Bırakılması Her sigara içiminden sonra 15–30 dakika süren akut kan basıncı yükselmesi olur. Klinik uygulamada saptanamasa bile 24 saatlik ambulatuar kan basıncı ölçümlerinde yükselmeler gösterilmiştir4. Tek başına sigarayı bırakmanın kan basıncını düşürücü etkisi olmamasına rağmen, sigara içimi kardiyovasküler riski azaltmaya çalışan hipertansiyon tedavisini başarısızlığa uğratır. Sigara içen hipertansiyon hastalarında koroner ölüm riski, sigara içmeyenlerden 3–5 kat daha fazladır 29. 2.4.1.2. Şişmanlık – Zayıflama Beden kitle indeksi (BKİ, kilo/boy2) 25-29,9 kg/m2 olması aşırı kiloyu ve 30 kg/m2 veya daha fazla olması ise obeziteyi gösterir30,31. Obezite, hipertansiyon için bir risk faktörüdür32 ve sıklıkla antihipertansif ilaçlara karşı direnç gelişmesine sebep olur33,34. Hipertansiyon olan erkeklerin %70’inde kadınların da %60’ında aşırı yağlanma tespit edilmiştir35. Başlangıçta 5 kg zayıflama, hipertansif hastaların çoğunda anlamlı kan basıncı düşmesine yol açar. Kontrollü klinik çalışmalarda 1 kg zayıflamanın sistolik ve diastolik kan basınçlarında 1,6 mmHg ve 1,3 mmHg düşme sağladığı gösterilmiştir. Zayıflamayla birlikte fiziki egzersiz uygulanırsa kan basıncında düşme artmaktadır. Kilo kaybı ile antihipertansif ilaçların sayısı ve dozu azaltılabilir. Meyve, sebze, balık yağı ve lifli gıdalardan zengin diyet ile sistolik kan basıncında 4,5 mmHg, diastolik kan basıncında 2,7 mmHg düşme sağlanabileceği ambulatuar kan basıncı kontrolüyle gösterilmiştir4. 11 2.4.1.3. Tuz Kısıtlaması Tuz ve sodyum kavramları karıştırılmamalıdır. Klorür, sodyumun etkisini arttırmaktadır. Sodyum, çoğunlukla sofra tuzu/NaCl şeklinde gıdalarla alınmaktadır. Sodyum diğer şekillerde alındığında (Na bicarbonat gibi) kan basıncını arttırıcı etkisi fazla değildir. Klinik, randomize çalışmalarda hipertansif hastalarda sodyum alımı günde 80–100 mmol (4,7-5,8 g) ile kısıtlandığında sistolik kan basıncında 4,8±1 mmHg, diyastolik kan basıncında ise 2,5±0,8 mmHg düşme görülmüştür36. Kan basıncı düşüklüğünün sağlanması için ortalama 5 haftalık tuz kısıtlaması yapılmalıdır. Yaşlı hipertansiflerde bu etki daha fazladır. Hastalara günde 100 mmol (5,8 g) den az sodyum ya da günde 6 g’dan az NaCl (tuz almaları) önerilmelidir. Diyetle alınan sodyumun önemli bir kısmı işlenmiş gıdalardan gelmektedir. Bu tür gıdalardan kaçınılmalı ve sofrada tuzluk kullanılmamalıdır. Sodyum kısıtlaması antihipertansif ilaçların etkisini artırmaktadır4. 2.4.1.4. Potasyum Alımı Diyetle, taze meyve ve sebzelerden sağlanan yaklaşık günde 90 mmol potasyum, hipertansiflerde kan basıncını düşürür. Yapılan çalışmalarda bu düşme sistolik kan basıncında 4,4 mmHg, diyastolik kan basıncında 2,4 mmHg’dır. 2.4.1.5. Kalsiyum Alımı Epidemiyolojik çalışmalarda kan basıncı düzeyi ile diyetle alınan kalsiyum arasındaki ilişki çelişkili sonuçlar göstermiştir. Günde 1 g kalsiyum verildiğinde, sistolik kan basıncında çok minimal düşme yapar ve diastolik kan basıncı da değişmez. Ancak bu etki hipertansiyondan korunma veya tedavi amacıyla kalsiyum alımının arttırılmasını gerektirecek özellikte değildir. Kalsiyum alımının artması hipertansiyonda 12 zaten mevcut olan hiperkalsiüriyi daha da arttırır; böbrek taşlarına ve üriner sistemde infeksiyona yol açabilir4. 2.4.1.6. Magnezyum alımı Çalışmalar, düşük magnezyumlu diyet alanlarda hipertansiyon prevalansının fazla olduğunu göstermektedir. Ancak bu ilişki, kan basıncı düşürülmesi için magnezyum alımını gerektirecek düzeyde değildir. Kronik diüretik tedavisi alan hipertansiflerin %50’sinin kaslarında magnezyum düzeyi düşüktür. Potasyum verilmesiyle düzelmeyen hipokalemiden de magnezyum eksikliği sorumludur. Bu hastalarda günde 15 mmol Mg verilmesi kan basıncını düşürebilir, hipokaleminin düzelmesine yardımcı olur ve glukoz metabolizmasını da olumlu yönde etkiler4. 2.4.1.7. Makrobesinler a. Vejetaryen Diyet: Vejetaryenlerde daha düşük olan kan basıncı eğilimi vardır. Vejetaryen diyeti uygulayan hiptertansif hastalarda, 6 haftada sistolik kan basıncında ortalama 5 mmHg’lik bir düşme saptanmıştır37. b. Lifli Gıda Alımı: 4 yıllık izlemi olan bir çalışmada günde 12 gramdan daha az lifle beslenenlerde, hipertansiyon gelişmesinde relatif risk, günde 24 g lifle beslenenlere göre 1,6 defa daha fazla bulunmuştur. Randomize, kontrollü 12 çalışmanın analizi ortalama günde 14 g lif alanlarda kan basıncında 1,2/1,8 mmHg düşme olduğunu göstermiştir. Lifli gıdalar daha fazla potasyum ve daha az sodyum içermektedirler37. c. Diyetteki Yağ: Klinik, kontrollü çalışmalar diyetteki çoklu ve tekli doymamış yada doymuş yağ asitlerinin kan basıncı üzerinde anlamlı etkisinin olmadığını göstermiştir37. 13 d. Balık Yağı: Omega-3 çoklu doymamış yağ asidi (n-3-PUFA) günde 3-6 g alınırsa hipertansiflerde sistolik kan basıncında 4 mmHg, diyastolik kan basıncında 3 mmHg düşme sağlanmaktadır37. e. Protein: Diyetle alınan protein miktarı normalden %30 daha fazla olan kişilerdeki kan basıncının, diyetlerindeki protein miktarı normalden %30 daha az olanlara göre 3/1.5 mmHg daha düşüktür37. f. Karbonhidrat: Rafine edilmiş şekerlerin kan basıncını arttırma, kompleks şekerlerin kan basıncını düşürme eğiliminde olduğunu ileri süren çalışmalar vardır. Ama bu konudaki bulgular kesin değildir 37. g. Kafein: Kafein sistolik ve diastolik kan basıncını, bir kaç saat süreyle 5-15 mmHg yükseltir. Ancak ardından alınan kafein ile bu akut kan basıncı yükseltici etkiye karşı hemen tolerans gelişir. 12 saatlik bir sürede tolerans büyük ölçüde kaybolur. Kafeinin kan basıncı yükseltici etkisi, büyük olasılıkla endojen adenosinin antagonize edilmesiyle oluşmaktadır. Günde 3–4 fincan kahve içerek alınan kafeinin kan basıncını yükseltici etkisi hipertansif hastalarda farklılık gösterir. Bu nedenle kafeinin kan basıncını yükseltici etkisi her hastada kan basıncı ölçülerek kontrol edilmelidir. Anlamlı kan basıncını yükseltici etki saptanırsa, kafeinsiz içecekler önerilmelidir37. h. Diğer faktörler: C vitaminin kan basıncını düşürebileceğini ileri süren çalışmalar olmakla birlikte kesin kanıtlar yoktur. Kontrollü klinik çalışmalarda akupunkturun kan basıncını düşürücü etkisi gösterilememiştir. Yine kontrollü çalışmalarda sarımsak ve soğanın kan basıncını sürekli düşürücü etkisi saptanamamıştır37. 2.4.1.8. Alkol Kullanımı: Etil alkol miktarı günlük 28–55 gramı geçenlerde hipertansiyon prevalansı fazladır. Bunlarda akut kan basıncı yükselmesi görülür. Bu 14 kişilerde alkol antihipertansif ilaçların etkisini azaltır ve inme riskini artırır. Hafta sonu yoğun alkol alanlarda (5 veya daha fazla duble), akut alkol kesilmesine bağlı olarak hafta başında kan basıncı yüksekliği saptanabilir. Az miktarda günlük alkol kullanımı hiç içmemeye veya daha fazla alkol kullanmaya oranla daha düşük koroner arter hastalığı mortalitesi ve morbiditesi ile birliktedir. Alkol tüketimi günlük 60 ml viski, 300 ml şarap veya 720 ml birayla sınırlandırılmalıdır. Zayıf insanlarda alkolün etkisi daha fazla olabileceğinden kadınlarda ise etil alkolün emilimi erkeklere göre daha fazla olduğundan bu kişiler belirtilen değerlerden daha az alkol kullanmalıdırlar4. 2.4.1.9. Fiziksel Aktivite: Hareketsiz yaşam süren kişilerde hipertansiyon gelişme riski, düzenli fiziki aktivitesi olanlara göre %20–50 daha fazladır. Düzenli aerobik (izotonik) egzersiz yapan hipertansiflerde sistolik kan basıncında 4–8 mmHg düşme olmaktadır. Hipertansif hastalar haftada en az 3–4 kez hedef kalp hızının %6070'ine ulaşacak şekilde 30–45 dakikalık hızlı yürüyüşler yapmalıdırlar. Bu tip egzersiz koşu veya jogging'den daha etkilidir. İzometrik egzersizler hipertansifler için uygun değildir4. 2.4.1.10. Psikolojik Stres ve Gevşeme Teknikleri: Emosyonel stres, kan basıncında akut yükselme yapabilir. Biyolojik-geri besleme (biological feed-back), yoga, transandantal meditasyon, psikoterapi gibi davranışsal yaklaşımlar kan basıncında kısa süreli düşme sağlayabilirler4. 2.4.2. Hipertansiyonu Durdurmak için Besinsel Yaklaşımlar Non-farmakolojik tedavisinde besinsel yaklaşımlar bugün sistematik olarak düzenlenmiş diyetler bulunmaktadır. 15 a. Hipertansiyonu Durdurmak İçin Besinsel Yaklaşım (DASH) Bu, 8 hafta süren ve belirli bir beslenmenin uygulandığı çalışmada, meyve ve sebzeden zengin, yağsız az yağlı süt ve süt ürünleri içeren, toplam ve doymuş yağdan ve kolesterolden fakir, proteini hafifçe artmış bir diyetle, erişkinlerde kan basıncının 5,5/3,0 mmHg düşürüldüğü belirlenmiştir. Hipertansiyon hastası olmayan bireylerde ise bu diyetin kan basıncında 3,5/2,1 mmHg kadar düşürdüğü saptanmıştır38. DASH diyeti, doymuş yağlar ve kolesterol başta olmak üzere yağların azaltıldığı, tuzca fakir, potasyum, magnezyum ve kalsiyumdan zengin bir diyettir. Bu amaçla, hayvansal yağlar ve kırmızı et azaltılır, azalan kalori-posadan zengin- taneli tahıl ve karbonhidratlarla telafi edilir. Potasyum, magnezyum ve posa kaynağı olarak bol sebze ve meyve tüketilir. Protein, kalsiyum, potasyum ve magnezyum kaynağı olarak az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri tüketimi arttırılır. Protein, posa, potasyum ve magnezyum kaynağı olarak yağlı tohumlar ve kuruyemiş ile baklagiller arttırılır39. b. Akdeniz Tarzı Diyet Akdeniz bölgesinde yapılan çalışmalarda, bölgede yaşayan kişilerde, kalp-damar hastalığı ve hipertansiyonun az görülmesi, Akdeniz mutfağının özelliğine bağlanmıştır. Tekli doymamış yağlardan omega-3 yağ asitlerinden zengin Akdeniz tarzı beslenmenin, kardiyovasküler hastalıklardan korunmada önemli rolünün olduğuna ilişkin kanıtlar artmaktadır. Yapılan çalışmalarda, miyokard infarktüsü geçiren hastalarda miyokard infarktüsü sonrası dönemde alfa – linoleik asitten (zeytinyağı ve canola yağı kaynaklı) zengin Akdeniz tarzı diyetle beslenen hastalarda, 4. yılın sonunda mortalitede %79 kadar düşme gösterdiği saptanmıştır40. Akdeniz tarzı diyette, daha fazla balık, tahıl, köklü ve yeşil sebze yemeleri, daha az et tüketmeleri, günde en az bir adet meyve yemekleri ve yağ kaynağı olarak, zeytinyağı kullanmaları önerilmiştir (Tablo 4). 16 Tablo 3. DASH Diyeti Uygulamaları39 Besin grupları Taneli tahıllar ve ürünleri Sebzeler Meyveler Az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri Etler (özellikle kanatlılar ve balık) Yağlı tohumlar ve kuruyemiş ile baklagiller Günlük porsiyon 7–8 4–5 4–5 2–3 2 veya daha az Haftada 4 –5 Daha çok neyin amaçlandığı Karbonhidrat ve lif Potasyum, magnezyum ve lif Potasyum, magnezyum ve lif Kalsiyum, protein, potasyum, magnezyum Protein ve magnezyum Magnezyum, potasyum, protein ve lif Tablo 4. Akdeniz Diyeti Uygulamaları40 Basamak Tercih Hafatada 1-2 defa omega-3 yağ asitlerinden gıda Somon, ringa, sardalye, uskumru, alabalık gibi balıklar keten tohumu, ıspanak, semizotu Keten tohum yağı, zeytinyağı, kanola yağı zeytinyağı veya kanola yağından yapılan mayonez Taze meyve günde 3–5 defa, taze sebze günde 4–6 defa Soya fasulyesi, fasulye, mercimek, bezelye her türlü kabuklu yemiş Bitkisel Yağa geçiş Taze sebze ve Meyve tüketilmesi Haftada 1–2 defa kabuklu yemiş veya baklagiller eklemek Doymuş yağları günde 10–20 g ile sınırla, her öğünde mutlak besin değeri yüksek protein kaynağı tüketmek Trans yağlardan kaçınmak Daha fazla lif ekle; günde 20–30 g’ a ulaşmak Günlük en az 1811 ml su içmek Balık, yağsız taze et, derisi alınmış tavuk veya hindi, yağsız veya az yağlı süt ürünleri, siyah çikolata, yumurtanın beyazı, Stanolden zenginleştirilmiş margarin Tam kepekli ekmek ve tahıllar, yulaf, esmer pirinç, kepekli pastalar, kabuğu soyulmamış patates, kepekli baget Günde 8 bardak klorsuz temiz su içiniz. Ek içecekler yağsız süt: 4 bardağa kadar, saf meyve suları: 2 bardağa kadar, çay özellikle yeşil çay 4 bardağa kadar sade yağsız yoğurttan ve taze meyveden yapılan şerbetler 17 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Çalışmada materyal olarak İspir (Erzurum) Devlet Hastanesi, Dâhiliye, Cerrahi, Diş Poliklinikleri ve Acil Servise başvuran 156’sı kadın, 69’u erkek, toplam 225 hipertansiyon tanısı konmuş hastalar kullanıldı. 3.2. Yöntem Bu çalışmada önemli olarak görülen bilgilerin belirlenmesi amacıyla, hipertansiyon hastalarıyla birebir görüşülerek anket formu oluşturuldu. Hastalara uygulanan anket formu Tablo 5’de gösterilmiştir. 18 Tablo 5.Anket Formu Ad ve Soyadı Adres Telefon Numarası 1. Cinsiyetiniz 2. Yaşınız 3. Öğrenim durumunuz nedir? 4. Tarih Anket No Kadın 20 ve altı 41–50 Okur-yazar değil 31–40 61 ve üstü İlkokul mezunu Orta-lise mezunu Üniversite mezunu 1–5 yıl 6–10 yıl 11 yıl ve üzeri Evet Hayır Ne kadar zamandır hipertansiyon hastasısınız? 5. Hipertansiyon nedeniyle özel bir diyetinizin olduğunu biliyor musunuz? 6. Cevabınız evet ise buna uyuyor Evet musunuz? 7. Hipertansiyonunuz için Rahatsızlandığı kontrollere hangi sıklıkta m zaman geliyorsunuz? 3 ayda bir defa 8. Tansiyonunuzu düzenli Evet ölçtürüyor musunuz? 9. Hipertansiyon hastalığı dışında Evet başka bir hastalığınız var mı? 10. Cevabınız evet ise Diyabet hastalığı hastalığınızın adı nedir? Göz Hastalıkları KOAH 11. Hipertansiyon hastalığı için ilaç kullanıyor musunuz? 12. Hipertansiyon ilaçları dışında ampirik ilaçlar kullanıyor musunuz? 13. Yemeklerde kullandığınız yağ çeşitleri nelerdir? 14. Yemeklerde tuzu nasıl kullanırsızınız? 15. Sık kahve içermisiniz? Erkek 21–30 51–60 Okur-yazar Hayır Ayda birkaç defa Ayda bir defa Yılda bir defa Hayır Hayır Kalp hastalığı Böbrek hastalığı Diğer Kekik suyu Diğer Damar tıkanıklığı Tansiyon yükseldiğinde Isırgan otu Hayır Bitkisel sıvı yağ Margarin Az tuzlu Hayvansal yağ Karışık Normal tuzlu Çok tuzlu Diğer Günde bir fincan Günde 2 fincan Düzenli Günde 2 fincandan fazla Hiç / çok nadir 19 Tablo 5.Anket Formun Devamı 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. Günde kaç bardak çay içersiniz Günde 5 bardak Günde 5 ve altı bardaktan çok Sigara kullanıyor musunuz? Evet Kullanırdım kullanıyorum bıraktım Hiç kullanmadım Alkol kullanıyor musunuz? Evet Kullanırdım kullanıyorum bıraktım Hiç kullanmadım Ailenizde hipertansiyon öyküsü Anne veya Anne Baba veya var mı? hattında Baba hattında Hayır veya Bilmiyorum Body Mass lndex'e göre 25'in altı 25–30 Günde ne kadar ekmek Yarım ekmek 1/2 – 1 ekmek tüketirsiniz veya daha az Günde ne kadar Tahıl ürünleri 100 gr'dan az 100-200 g tüketiyorsunuz (makarna bulgur, pirinç pide vb) Günde ne kadar Meyve 250 gr'dan az 250-500 g tüketiyorsunuz Günde ne kadar Sebze 250 gr'dan az 250-500 g tüketiyorsunuz En çok tükettiği peynir türü Beyaz Kaşar Civil Diğer Günde ne kadar peynir 100 gr'dan az 100-200 g tüketirsiniz Günde ne kadar yoğurt 250 gr'dan az 250-500 g tüketirsiniz Günde ne kadar süt içersiniz 1 bardaktan az 1-2 bardak Günde ne kadar kırmızı Et tüketiyorsunuz Günde ne kadar tavuk eti tüketirsiniz Günde ne kadar Balık tüketiyorsunuz Günde ne kadar Kabuklu yemiş veya çekirdek tüketirsiniz Günde ne kadar Baklagil yersiniz (kuru fasulye nohut vb) Günde ne kadar meşrubat içersiniz Günde ne kadar turşu tüketirsiniz? Hiç / çok nadir Kardeş 30'un üzeri 1 ekmekten fazla 200 gr fazla 500 gr fazla 500 gr fazla Tulum 200 gr fazla 500 gr fazla 2 bardaktan fazla 500 g dan fazla 500 g dan fazla 500 g dan fazla 250'gdan az 250-500 g 250'gdan az 250-500 g 250'gdan az 250-500 g 100 gr'dan az 100-200 g 200 gr fazla 250'gdan az 250-500 g 1 bardaktan az 1-2 bardak 250'gdan az 250-500 g 500 g dan fazla 2 bardaktan fazla 500 g dan fazla 20 4. BULGULAR Çalışmada, toplam 225 hipertansiyon hastalığı tanısı konulmuş hastaların beslenme alışkanlıkları temel alınarak yaşam tarzlarının belirlenmesi için anket yapıldı. İncelenen hastaların %69,3’ü kadın ve %30,7’si ise erkeklerden oluşmaktadır (Tablo 6). Tablo 6. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Cinsiyet Durumu Cinsiyet Sayı Yüzde Değer (%) Kadın 156 69,3 Erkek 69 30,7 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının, 30 yaş ve altı oranı %1,8, 31– 40 yaş oranı %3,1, 41 – 50 yaş oranı %17,8, 51 – 60 yaş oranı %25,3, 61 yaş ve üstü oranı %52 olarak bulunmuştur (Tablo 7). Tablo 7. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Yaş Durumu Yaş Sayı Yüzde Değer (%) 30 ve altı 4 1,8 31–40 7 3,1 41–50 40 17,8 51–60 57 25,3 61 ve üstü 117 52 Genel Toplam 225 100 21 Deneklerin eğitim düzeyleri; okur-yazar değil oranı, %48,9; sadece okur-yazar oranı %17,3; ilkokul mezunu oranı %28; orta-lise mezunu oranı %4,4; üniversite mezunu oranı da %1,3 olarak tespit edildi (Tablo 8). Tablo 8. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Öğrenim Durumu Öğrenim Durumu Sayı Yüzde Değer (%) Okur-yazar değil 110 48,9 Sadece Okur-yazar 39 17,3 İlkokul mezunu 63 28 Orta-lise mezunu 10 4,4 Üniversite mezunu 3 1,3 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %56’sı 5 yıl ve daha az; %28,9’u 610 yıldır, %14,7’si ise 11 yıl ve daha fazla süredir hipertansiyon hastası olduğu bulundu (Tablo 9). Tablo 9. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Hastalık Süresi Hipertansiyon Süresi Sayı Yüzde Değer (%) 5 yıl ve daha az 126 56 6–10 Yıl 65 28,9 11 Yıl ve Üzeri 33 14,7 Toplam Cevap Verenler 224 99,6 Cevap Vermeyenler 1 0,4 Genel Toplam 225 100 22 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %90,7’si hipertansiyon için özel diyetten haberdar, %9,3’ü ise özel diyetten haberdar değildir (Tablo 10). Tablo 10. Çalışmaya Katılan Hastaların Özel Diyetten Haberdar Olma Durumu Özel Diyetten Haberdar Olma Sayı Yüzde Değer (%) Evet 204 90,7 Hayır 21 9,3 Genel Toplam 225 100 Durumu Çalışmaya alınan hipertansiyon hastalarının %68,4’ü özel diyetlerine uymakta, %25,3’ünün diyetlerine uyamadığı, %6,2’sinin ise cevap vermek istemediği belirlenmiştir (Tablo 11). Tablo 11. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Özel Diyete Uyma Durumu Özel Diyete Uyma Sayı Yüzde Durumu (%) Evet 154 68,4 Hayır 57 25,3 Toplam Cevap Verenler 211 93,8 Cevap Vermeyenler 14 6,2 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %72’si kontrole rahatsızlandığında 23 gitmekte, %9,8’i ayda bir defa, %14,2’si ayda birden fazla, %1,3’ü 3 ayda bir defa gitmekte, %2,7’sinin ise yılda bir defa kontrole gittiği belirlendi (Tablo 12). Tablo 12. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Kontrol Sıklığı Durumu Kontrol Sıklığı Sayı Yüzde Değer (%) Rahatsızlandığımda 162 72 Ayda bir defa 22 9,8 Ayda birden fazla 32 14,2 3 ayda bir defa 3 1,3 Yılda bir defa 6 2,7 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %38,2’sinin tansiyonlarını düzenli olarak takip ettiği, %61,8’inin ise tansiyonlarını düzenli takip etmedikleri tespit edildi (Tablo 13). Tablo 13. Çalışmaya Katılan Hastaların Tansiyonlarını Düzenli Takip Durumu Tansiyonu Düzenli Takip Sayı Yüzde Değer (%) Evet 86 38,2 Hayır 139 61,8 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %72’sinin hipertansiyon dışında başka hastalığı bulunmakta, %22,7’sinin sadece hipertansiyon hastası olduğu ve %5,3’ünün ise sağlık durumlarını belirtmek istemedikleri bulunmuştur (Tablo 14). 24 Tablo 14. Çalışmaya Katılan Hastaların Başka Hastalıklarının Olma Durumu Başka Hastalık Durumu Sayı Yüzde Değer (%) Evet 162 72 Hayır 51 22,7 Toplam Cevap Verenler 213 94,7 Cevap Vermeyenler 12 5,3 Genel Toplam 225 100 Hipertansiyon dışında başka hastalığı olanların %18,7’sinin Diabetes Mellitus, %12,9’unun kalp, %6,7’sinin böbrek, %7,6’sının göz bozukluğu, %2,7’sinin kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve %24,9’unun bu hastalıklar dışında hastalığının olduğu, %26,7’si ise hipertansiyon dışındaki diğer hastalıklarını belirtmek istemedikleri belirlendi (Tablo 15) Tablo 15. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarında Var Olan Başka Hastalıkların Durumu Başka Hastalıklar Sayı Yüzde Değer (%) Diabetes Mellitus 42 18,7 Kalp Hastalığı 29 12,9 Böbrek Hastalığı 15 6,7 Göz Bozuklukları 17 7,6 KOAH* 6 2,7 Diğer Hastalıklar 56 24,9 Toplam Cevap Verenler 165 73,3 Cevap Vermeyenler 60 26,7 Genel Toplam 225 100 *Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı 25 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %67,1’i düzenli olarak ilaç kullanmakta, %24’ü sadece tansiyonu yükseldiği zaman ilaç kullanmakta, %8,9’u ise ilaç kullanım durumlarını belirtmedikleri tespit edildi (Tablo 16). Tablo 16. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının İlaç Kullanma Durumu İlaç Kullanımı Sayı Yüzde Değer (%) Düzenli Olarak 151 67,1 Tansiyon Yükseldiğinde 54 24 Toplam Cevap Verenler 205 91,1 Cevap Vermeyenler 20 8,9 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %2,2’si hipertansiyon ilacı dışında ampirik ilaç olarak kekik suyu, %4,4’ü ısırgan otu, %25,8’i bu yöntemler dışındaki yöntemleri kullandığı, %67,6’sının ise ampirik yöntemlere başvurmadığı belirlendi(Tablo 17). Tablo 17. Çalışmaya Katılan Hastaların Hipertansiyon İlaçları Dışında Ampirik İlaçlar Kullanma Durumu Ampirik İlaçlar Sayı Yüzde Değer (%) Kekik Suyu 5 2,2 Isırgan Otu 10 4,4 Diğer 58 25,8 Hayır 152 67,6 Genel Toplam 225 100 26 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %37,4’ü yemeklerde bitkisel sıvı yağ, %22,2’si hayvansal yağ, %4’ü margarin, %36,4’ü ise karışık yağ kullanmaktadır (Tablo 18). Tablo 18. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Yemeklerde Kullandıkları Yağ Çeşitlerinin Durumu Yağ Çeşitleri Sayı Yüzde Değer (%) Bitkisel Sıvı Yağ 84 37,4 Hayvansal Yağ 50 22,2 Margarin 9 4 Karışık 82 36,4 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %72,9’u yemeklerde az tuz, %22,2’si normal tuzlu kullanmakta, %4,9’unun ise yemeklerde çok tuz kullandığı belirlendi(Tablo 19). Tablo 19. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Yemeklerde Tuz Kullanım Durumu Tuz Kullanımı Sayı Yüzde Değer (%) Az Tuzlu 164 72,9 Normal Tuzlu 50 22,2 Çok Tuzlu 11 4,9 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %5,3’ü günde 1 fincan kahve, 27 %4,4’ü günde 2 fincan kahve, %2,7’si günde 2 fincandan fazla kahve, %74,2’sinin hiç ya da çok nadir kahve tükettiği, %13,3’ünün de kahve tüketimi ile ilgili bilgi vermek istemediği tesbit edildi(Tablo 20). Tablo 20. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Kahve Tüketim Durumu Kahve Tüketimi Sayı Yüzde Değer (%) Günde 1 fincan 12 5,3 Günde 2 fincan 10 4,4 Günde 2 fincandan fazla 6 2,7 Hiç / çok nadir 167 74,2 Toplam Cevap Verenler 195 86,7 Cevap Vermeyenler 30 13,3 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %39,1’i günde 5 bardak ve daha az çay, %45,8’i günde 5 bardaktan çok çay, %15,1’inin ise hiç ya da çok nadir çay tükettiği tespit edildi(Tablo 21). Tablo 21. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Çay İçme Durumu Günlük Çay İçme Sayı Yüzde Değer (%) Günde 5 Bardak ve Altı 88 39,1 Günde 5 Bardaktan Çok 103 45,8 Hiç / Çok Nadir 34 15,1 Genel Toplam 225 100 28 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %11,5’i sigara kullanmış, %16,9’u sigara kullanmayı bırakmış, %71,6’sı sigarayı hiç kullanmamıştır (Tablo 22). Tablo 22. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Sigara Kullanım Durumu Sigara Kullanımı Sayı Yüzde Değer (%) Evet Kullanıyorum 26 11,5 Kullanırdım Bıraktım 38 16,9 Hiç Kullanmadım 161 71,6 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %4,4’ü alkol kullanmakta, %5,8’i alkol kullanmayı bırakmış, %87,1’i hiç alkol kullanmamış, %2,7’si ise alkol tüketimi hakkında bilgi vermemiştir (Tablo 23). Tablo 23. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Alkol Kullanım Durumu Alkol Kullanımı Sayı Yüzde Değer Evet Kullanıyorum 10 4,4 Kullanırdım Bıraktım 13 5,8 Hiç Kullanmadım 196 87,1 Toplam Cevap Verenler 219 97,3 Cevap Vermeyenler 6 2,7 Genel Toplam 225 100 29 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %22,7’sinin anne veya anne hattında, %9,3’ünün baba veya baba hattında, %4’ünün kardeşinde hastalık öyküsü bulunmakta, %64’ünün ise ailelerinde hastalık öyküsü olmadığını veya bu durumu bilmedikleri belirlendi (Tablo 24). Tablo 24. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Ailelerinde Hastalık Öyküsü Durumu Hastalık Öyküsü Sayı Yüzde Değer (%) Anne veya Anne hattında 51 22,7 Baba veya Baba hattında 21 9,3 Kardeş 9 4 Hayır veya Bilmiyorum 144 64 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %33,8’inin vücut kitle indeksi 25’in altında, %40,9’unun 25–30 arası, %25,3’ünün ise 30’un üzerinde olduğu bulundu (Tablo 25). Tablo 25. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Vücut Kitle İndeksi Durumu Vücut Kitle İndeksi Sayı Yüzde Değer (%) 25'in altı 76 33,8 25–30 92 40,9 30'un üzeri 57 25,3 Genel Toplam 225 100 30 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %61,3’ü günde yarım ekmek ya da daha az ekmek tüketmekte, %31,1’i ½ - 1 ekmek tüketmekte, %7,6’sının ise günde 1 ekmekten fazla ekmek tükettiği tespit edildi (Tablo 26). Tablo 26. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Ekmek Tüketim Durumu Günlük Ekmek Tüketimi Sayı Yüzde Değer (%) Yarım Ekmek Ya da Daha Az 138 61,3 1 / 2 -1 Ekmek 70 31,1 1 Ekmekten Fazla 17 7,6 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %59,1’i günlük 100 gramdan az tahıl tüketmekte, %25,3’ü günlük 100–200 gr tahıl tüketmekte, %7,6’sı günlük 200 gramdan fazla tahıl tüketmekte, %8’i ise tahıl tüketimi hakkında bilgi vermek istemediğini belirtilmiştir (Tablo 27). Tablo 27. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tahıl Tüketim Durumu Günlük Tahıl Tüketimi Sayı Yüzde Değer (%) 100 gramdan Az 133 59,1 100 – 200 gr. 57 25,3 200 gramdan Fazla 17 7,6 Toplam Cevap Verenler 207 92 Cevap Vermeyenler 18 8 Genel Toplam 225 100 31 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %54,2’si günlük 250 gramdan az meyve tüketmekte, %28’i günlük 250–500 gr meyve tüketmekte, %13,3’ü günlük 500 gramdan fazla meyve tükettiği ve %4,4’ünün ise meyve tüketimi hakkında bilgi vermek istemediği belirlendi (Tablo 28). Tablo 28. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Meyve Tüketim Durumu Günlük Meyve Tüketimi Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 122 54,2 250 – 500 gr 63 28 500 gramdan Fazla 30 13,3 Toplam Cevap Verenler 215 95,6 Cevap Vermeyenler 10 4,4 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %56,9’u günlük 250 gramdan az sebze tüketmekte, %29,3’ü günlük 250–500 gram sebze tüketmekte, %11,1’i günlük 500 gramdan fazla sebze tüketmekte, %2.7’sinin ise sebze tüketimi hakkında bilgi vermek istemediği belirlendi (Tablo 29). 32 Tablo 29. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Sebze Tüketim Durumu Günlük Sebze Tüketim Durumu Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 128 56,9 250 – 500 gr 66 29,3 500 gramdan Fazla 25 11,1 Toplam Cevap Verenler 219 97,3 Cevap Vermeyenler 6 2,7 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %24,4’ü en fazla beyaz peynir, %9,8’i en fazla kaşar peynir, %7,6’sı en fazla tulum peynir, %46,7’si en fazla civil peynir, %1,8’i diğer peynir çeşitlerini tüketmekte ve %9,8’inin ise en fazla tükettiği peynir çeşidini belirtmek istemediği belirlendi (Tablo 30). Tablo 30. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının En Fazla Tükettiği Peynir Türü En Çok Tüketilen Peynir Türü Sayı Yüzde Değer (%) Beyaz Peynir 55 24,4 Kaşar Peynir 22 9,8 Tulum Peyniri 17 7,6 Civil Peynir 105 46,7 Diğer 4 1,8 Toplam Cevap Verenler 203 90,2 Cevap Vermeyenler 22 9,8 Genel Toplam 225 100 33 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %72,9’u günlük 100 gramdan az peynir tüketmekte, %18,7’si günlük 100-200 gram peynir tüketmekte, %5,3’i günlük 200 gramdan fazla peynir tüketmekte ve %3,1’i ise tükettiği peynir miktarını belirtmemiştir (Tablo 31). Tablo 31. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Peynir Miktarı Peynir Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 100 gramdan Az 164 72,9 100 – 200 gr 42 18,7 200 gramdan Fazla 12 5,3 Toplam Cevap Verenler 218 96,9 Cevap Vermeyenler 7 3,1 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %63,1’i günlük 200 gramdan az yoğurt tüketmekte, %26,7’si günlük 250–500 gram yoğurt tüketmekte, %10,2’si günlük 500 gramdan fazla yoğurt tüketmektedir (Tablo 32). 34 Tablo 32. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Yoğurt Miktarı Yoğurt Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 142 63,1 250 – 500 gr 60 26,7 500 gramdan Fazla 23 10,2 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %59,1’i günlük 1 bardaktan az süt tüketmekte, %20,9’u günlük 1-2 bardak süt tüketmekte, %3,6’sı günlük 2 bardaktan fazla süt tüketmekte ve %16,4’ünün ise süt tüketimi hakkında bilgi vermek istemediği saptandı (Tablo 33). Tablo 33. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Süt Miktarı Süt Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 1 Bardaktan Az 133 59,1 1 – 2 Bardak 47 20,9 2 Bardak tan Fazla 8 3,6 Toplam Cevap Verenler 188 83,6 Cevap Vermeyenler 37 16,4 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %61,8’i günlük 250 gramdan az kırmızı et tüketmekte, %17,3’ü günlük 250–500 gram kırmızı et tüketmekte, %8,4’ü 35 günlük 500 gramdan fazla kırmızı et tüketmekte ve %12,4’ünün ise kırmızı et tüketiminin miktarını belirtmek istemediği tespit edildi (Tablo 34). Tablo 34. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Kırmızı Et Miktarı Kırmızı Et Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 139 61,8 250 – 500 gr 39 17,3 500 gramdan Fazla 19 8,4 Toplam Cevap Verenler 197 87,6 Cevap Vermeyenler 28 12,4 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %56,4’ü günlük 250 gramdan az tavuk eti tüketmekte, %20,4’ü günlük 250–500 gram tavuk eti tüketmekte, %9,8’i günlük 500 gramdan fazla tavuk eti tüketmekte ve %13,3’ü ise tavuk eti tüketim miktarı üzerine bilgi vermek istememiştir (Tablo 35). 36 Tablo 35. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Tavuk Eti Miktarı Tavuk Eti Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 127 56,4 250 – 500 gr 46 20,4 500 gramdan Fazla 22 9,8 Toplam Cevap Verenler 195 86,7 Cevap Vermeyenler 30 13,3 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %46,2’si günlük 250 gramdan az balık tüketmekte, %4,4’ü günlük 250–500 gram balık tüketmekte, %3,1’i günlük 500 gramdan fazla balık tüketmekte ve %46,2’sinin ise balık tüketim miktarı üzerine bilgi vermek istemediği tespit edildi (Tablo 36). Tablo 36. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Balık Miktarı Balık Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 104 46,2 250 – 500 gr 10 4,4 500 gramdan Fazla 7 3,1 Toplam Cevap Verenler 121 53,8 Cevap Vermeyenler 104 46,2 Genel Toplam 225 100 37 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %48’i günlük 100 gramdan az kabuklu yemiş tüketmekte, %7,6’sı günlük 100–200 gram kabuklu yemiş tüketmekte, %4,9’u günlük 200 gramdan fazla kabuklu yemiş tüketmekte ve %39,6’sınında kabuklu yemiş tüketimi hakkında bilgi vermek istemediği belirlendi (Tablo 37). Tablo 37. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Kabuklu Yemiş Miktarı Kabuklu Yemiş Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 100 gramdan Az 108 48 100 – 200 gr 17 7,6 200 gramdan Fazla 11 4,9 Toplam Cevap Verenler 136 60,4 Cevap Vermeyenler 89 39,6 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %52,4’ü günlük 250 gramdan az baklagil tüketmekte, %21,8’i günlük 250–500 gram baklagilleri tüketmekte, %8,4’ü günlük 500 gramdan fazla baklagil tüketmekte ve %17,3’ünün ise tükettiği baklagillerin miktarını söylemek istemediği belirlendi (Tablo 38). 38 Tablo 38. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Baklagiller Miktarı Baklagiller Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 250 gramdan Az 118 52,4 250 – 500 gr 49 21,8 500 gramdan Fazla 19 8,4 Toplam Cevap Verenler 186 82,7 Cevap Vermeyenler 39 17,3 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %40,9’u günlük 1 bardaktan az meşrubat tüketme, %17,3’ü günlük 1–2 bardak meşrubat tüketme, %4,9’u günlük 2 bardaktan fazla meşrubat tüketmekte ve %36,9’unun ise meşrubat tüketimini belirtmek istemediği saptandı (Tablo 39). Tablo 39. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Meşrubat Miktarı Meşrubat Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 1 Bardaktan Az 92 40,9 1 – 2 Bardak 39 17,3 2 Bardaktan Fazla 11 4,9 Toplam Cevap Verenler 142 63,1 Cevap Vermeyenler 83 36,9 Genel Toplam 225 100 Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %42,7’si günlük 250 gramdan az turşu tüketmekte, %14,2’si günlük 250–500 gram turşu tüketmekte, %5,8’i günlük 500 39 gramdan fazla turşu tüketmekte ve %37,3’ünün ise turşu tüketim miktarını belirtmediği tespit edildi(Tablo 40). Tablo 40. Çalışmaya Katılan Hipertansiyon Hastalarının Günlük Tükettiği Turşu Miktarı Turşu Miktarı Sayı Yüzde Değer (%) 250 gr’ dan Az 96 42,7 250 – 500 gr 32 14,2 500 gr’ dan Fazla 13 5,8 Toplam Cevap Verenler 141 62,7 Cevap Vermeyenler 84 37,3 Genel Toplam 225 100 40 5. TARTIŞMA VE SONUÇ Ulusal Sağlık ve Beslenme Taraması (National Health and Nutrition Examination Survey), 1999–2000 yıllarında elde ettikleri bulgulara göre; erişkin popülasyonunda genel hipertansiyon prevalansı erkeklerde %27,1 kadınlarda ise %30,1 olarak bulunmuştur. Ayrıca, İran’ın İsfahan kentinde yapılan bir çalışmada da kadınların hipertansiyon prevalansı (%29,0) erkeklerden (%24,0) daha yüksek bulunmuştur41. Benzer bulgular ülkemizde yapılan diğer çalışmalarda da gösterilmiştir. Gümüşhane Torul merkez sağlık ocağında yapılan çalışmada kadınlarda %30,7 erkeklerde ise %24,1’lük bir prevalans gösterilmiştir3. Bu sonuç, JNC-7 ve WHO/ISH hipertansiyon kriteri olarak erkek ve kadınlar aynı değerleri bildirmeleri karşın Framingham kalp çalışmalarına göre kardiyovasküler hastalık riskinin normal kan basınçlı erkeklerde 1,6 iken kadınlarda 2,5 daha fazla olmasından kaynaklanabilir1. Kadınlarda kan basıncının menopoza bağlı olarak artışının nedeni iyi bilinmemekteyse de, östrojen eksilmesine, pitüiter hormonun aşırı çalışmasına, şişmanlamaya veya yaşlı kadınların tuza duyarlı olmasına bağlanmaktadır4. Yaş faktörü hipertansiyonu etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Hipertansiyon prevalansı 30–39 yaş grubunda %19 iken, 50–59 yaş grubunda erkeklerin yarıdan biraz azı, kadınların ise yarıdan fazlası, 60 yaşını aşkın kişilerde her üç kişiden iki tanesinde hipertansiyon hastalığına rastlanmaktadır1. Benzer bulgular birkaç araştırmada da bildirilmiştir3,42,43. Bu araştırmada okur-yazar olmayan oranı %48,9 ve sadece okur-yazar oranı %17,3 olarak saptandı. Torul merkez sağlık ocağında okur-yazar olmayan hipertansiyon hastası oranı %49,5, Park sağlık ocağında ise %49,6 olarak bulunmuştur3,44. Eğitim 41 düzeyi düşük olanlarda hipertansiyonun daha yüksek görülmesi, sigara, şişmanlık, beslenme alışkanlıkları gibi risk faktörlerinin daha fazla bulunması, tıbbi bakım hizmetlerinin ise yetersiz olması ile açıklanmıştır3. Çalışmaya katılan hastaların %56’sı 5 yıl ve daha az, %28,9’u 6–10 yıldır hipertansiyon hastası olduğu ve bu hastaların %90,7’si hipertansiyon için özel diyetten haberdar olmasına karşın, sadece hastaların %68,4’ünün özel diyetlere uyduğu belirlendi. İncelenen hipertansiyon hastalarının %72’si kontrole rahatsızlandığında gitmekte, %61,8’i ise tansiyonlarını düzenli takip etmemektedirler. Bu sonuçların, eğitim düzeyinin düşük olması ve ekonomik şartlardan kaynaklandığını düşündürmektedir. İncelenen hastaların %72’si hipertansiyon dışında başka bir hastalığa sahip olduklarını beyan etmiştir. Bu hastalıklar arasında diabetes mellitus (%18,7), kalp hastalıkları (%12,9), göz bozuklukları (%7.6) ve böbrek hastalıkları (%6,7) başta gelmektedir. Hipertansiyonun, diabet, kardiyovasküler ve böbrek hastalıklarıyla ilişkisinin olduğu literatürde de bildirilmiştir4. Bu araştırmada incelenen hastaların %67,1’i düzenli olarak ilaç kullanmaktadır. Hastaların %32,4’ünün farmakolojik ilaçlar dışında, ampirik ilaçlar da kullandığını beyan etmiştir. Ülkemizde hipertansiyon tedavisinde ampirik ilaç kullanımı ile ilgili literatüre rastlanılmamıştır. Doymamış yağ asitlerinden zengin bitkisel yağların hipotansif etkiye sahip olduğu, doymuş yağlarca zengin hayvansal yağların ise kan basıncını yükselttiği ileri sürülmüştür45. İncelenen hastaların %37,4’ü yemeklerde bitkisel sıvı yağ, %22,2’si hayvansal yağ, %4’ü margarin, %36,4’ünün ise karışık yağ kullandığı belirlenmiştir. Diyarbakır bölgesinde yapılan bir araştırmada, hipertansiyon hastalarının 42 hayvansal yağ kullanımının %23,9 ve bitkisel yağ kullanımının da %17 olduğu46, Torul bölgesi ise hipertansiyon hastalarının %55,6 oranında hayvansal yağ ve %21,7 bitkisel yağ kullandığı bildirilmiştir3. Bu farklığın bölgesel beslenme alışkanlıklarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Sodyumun, esansiyel hipertansiyonun ortaya çıkmasında ve mevcut hipertansiyonun şiddetini arttırmasında önemli bir faktör olduğu bildirilmiştir47. Bu araştırmada incelenen hastalarının %72,9’u yemeklerde az tuz kullandıklarını beyan etmişlerdir. Yapılan araştırmalarda az tuz tüketenlerde hipertansiyon oranı daha yüksek olduğu belirtilmiştir3,46,48. Bu sonuç, hipertansiyon hastalarının doktor tavsiyesi ile tuzu kısıtlamış olmasından kaynaklandığını düşündürmektedir3. Kahve tüketimi ile alınan kafeinin, dolaşım sistemi üzerine kuvvetli etkilerinin olması nedeniyle kafein alımının artması kardiyovasküler hastalıkların oluşum riskini de arttırabilir. Bu çalışmada hipertansiyon hastalarının %74,2 gibi önemli bir kısmı hiç ya da çok nadir kahve tükettiği belirlenmiştir. Bir araştırmada kahve tüketenlerin %44,4 oranında hipertansiyonlu olduğu belirlenmiştir3. Bu çalışmaya katılan hastalarının %39,1’i günde 5 bardak ve daha az, %45,8’i günde 5 bardaktan çok çay tüketmektedir. Çay tüketiminin hipertansiyon üzerine etkisi üzerine yapılan araştırmalarda, farklılık arz etmektedir3,44,46. Bu farklılık bölgesel olarak çay demleme tarzlarından kaynaklanabilir. Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının, %71,6’sı sigarayı, %87,1’i alkollü içkileri hiç kullanmamıştır. Yapılan bir çalışmada sigara kullanımının hipertansiyon üzerine etkili olmadığı, fakat hipertansiyonlu hastaların sigara içmelerini kardiyovasküler hastalıklar yönünden majör risk gurubunda yer aldığı görülmüştür4,48. Toksöz ve İliç,46 halen alkol kullananlarda hipertansiyon oranının %28,5 olduğunu 43 belirtmişlerdir. Hipertansiyon hastalığında genetik faktörün rol oynadığı belirtilmiştir4. Bu çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %22,7’sinin anne veya anne hattında, %9,3’ünün baba veya baba hattında, %4’ünün kardeşinde hastalık öyküsü bulunmakta, %64’ünün ise ailelerinde hastalık öyküsü olmadığını veya bu durumu bilmedikleri belirlenmiştir. Hipertansiyon oranı obez olan bireyde obez olmayanlara kıyasla anlamlı şekilde yüksektir. Obez olma sınırı, beden kitle indeksinin 30 ve yukarı olması olarak kabul edilir30,31. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, hipertansiyon hastalarındaki beden kitle indeksi değerleri, diğer araştırmalarda belirtilen değerlerden düşük bulunmuştur3,49. Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının %61,3’ü günde yarım ekmek ya da daha az ekmek, %59,1’i günlük 100 gramdan az tahıl tüketmektedir. Yüksek kaloriye sahip ekmek ve tahıl tüketimi, obezite nedeniyle hipertansiyona sebep olduğu bilinmektedir4. Hipertansiyon hastalarının, meyve, sebze, süt ve süt ürünleri, kırmız et, tavuk eti, balık eti, kabuklu yemiş, baklagiller, meşrubat ve turşu tüketim miktarı ile ilgili araştırmalara rastlanmamıştır. İncelenen hipertansiyon hastalarının %54,2’si günlük 250 gramdan az meyve, %56,9’u günlük 250 gramdan az sebze, %72,9’u günlük 100 gramdan az peynir, %63,1’i günlük 200 gramdan az yoğurt %59,1’i günlük 1 bardaktan az süt, %61,8’i günlük 250 gramdan az kırmızı et, %56,4’ü günlük 250 gramdan az, tavuk eti, %46,2’si günlük 250 gramdan az balık, %48’i günlük 100 gramdan az kabuklu yemiş, %52,4’ü günlük 250 gramdan az baklagillerden, %40,9’u günlük 1 bardaktan az meşrubat, %42,7’sinin ise günlük 250 gramdan az turşu tükettiği belirlenmiştir. Çalışmaya katılan hipertansiyon hastalarının sırası ile; en fazla civil 44 peynir (%46.7), beyaz peynir (%24,4), kaşar peynir (%9,8) ve tulum peynir (%7,6), tercih ettikleri tesbit edilmiştir. Sonuç olarak, hipertansiyonlu hastaların büyük bir oranının eğitim seviyesi düşük, hipertansiyonu kontrol altına almak için diyet yapma bilincinden yoksun olmasına rağmen hipertansiyon hastaları için risk faktörleri arasında sayılan sigara, alkol ve aşırı tuz tüketiminden sakındıkları belirlenmiştir. Hipertansiyonu durdurmak için önerilen diyetlerde yer alan lifli gıdalar, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve proteinden zengin olan tahıllar ve ürünleri, sebze, meyve, az yağlı süt ve süt ürünleri, kanatlı ve balıketi, yağsız kırmızı et, kuru yemiş ve baklagiller gibi besinleri hipertansiyon hastalarının büyük kısmının yeteri kadar tüketmediği belirlenmiştir. Bu nedenle, hipertansiyon tanısı konulmuş hastaların tedavisine başlamadan önce mutlaka yaşam tarzları ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili aydınlatıcı bir eğitim verilmesi gerekmektedir. Bu sayede hipertansiyon tedavi etkinliği ve masrafları azalacağı gibi hastaların yaşam kalitesinin de yükseleceği düşünülmektedir. 45 6. KAYNAKLAR 1. Seyrek N. Hedef kan basıncı değerleri ne olmalıdır? Kimler tedavi edilmelidir? Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi 2004; 13: Ek 2, 8–13. 2. Onat A, Dursunoğlu D, Sansoy V, ve ark.Türk erişkinlerinde kan basıncında yeni eğilimler: TEKHARF çalışması 1990 ve 1995 verilerinin analizi. Türk Kardiyoloji Dergisi Araştırmaları 1996; 24: 73–81. 3. Hacıalioğlu N. Gümüşhane İli Torul Merkez Sağlık Ocağı Bölgesinde 30 Yaş ve Üzerindeki Nüfusta Hipertansiyon Prevalansı ve Bunu Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi. Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora tezi, Erzurum 1995. 4. Büyüköztürk K. Ulusal Hipertansiyon Tedavi ve Takip Kılavuzu. Türk Kardiyoloji Derneği, İstanbul 2000. 5. Yetkin DÖ. Hipertansiyonda beslenme. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri, Sağlıkta ve Hastalıkta Beslenme Sempozyum Dizisi, Kasım 2004; No: 41: 85–91. 6. Lutz CA, Przytulski KR. Nutrition and Diet Therapy. FA. Davis Company. Philadelphia 1994. 7. Birol L, Akdemir N, Bedük T. İç Hastalıkları Hemşireliği Kitabı. 2. Baskı. Sanem Matbaası, Ankara: 1990; 245–247. 8. JNC -7, Express. The Seventh Report of the Joint National Committee on Prevention, Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Pressure. U.S. Department of Health and Human Services, National, NIH Publication 2003; No: 03 – 5233. 46 9. Alpert SJ, Rippe JM. Kalp Damar Hastalıkları Tanı ve Tedavi El Kitabı. Çeviri Editörü: Öngen Z, I. Baskı, Avrupa Tıp Kitapcılık Ltd. Şti., Bilim Yayınları: 20, İstanbul 2003. 10. Isles CG, Walker LM, Beevers GD, et al, Mortality in patients in the Glasgow blood pressure clinic. Journal of Hypertension 1986; 4: 141-145. 11. Burt VL, Whelton P, Rocello EJ, et al, Prevalence of hypertension in the US adult population: Results from the third national health and nutrition examination survey, 1988-1991. Hypertension 1995; 25: 305-313. 12. Cutler JA, Stamler J. Prevention of hypertension. İzzo JL, Black HR (eds): Hypertension Primer: The essentials of high blood pressure (2th ed). Am Heart Assn, Dallas TX, 1999; 274-278. 13. Slawson DC, Shaughhnessy AF. Obtaining useful information from expert based sources. The British Medical Journal 1997; 314: 947–949. 14. Keleş İ. (çeviri) JNC-7 tam versiyonu, yüksek kan basıncı korunma, teşhis değerlendirme ve tedavi üzerine birleşik komitenin 7. raporu 2003. 15. Beilin LJ. (çeviri) 21. yüzyılda hipertansiyon araştırmaları: Altın nerede? Journal of Hypertension, Mayıs 2005; 4: 5-13 16. Ko M, Kim MT, Nom JJ. Assessing risk factors of coronary heart disease and its risk prediction among Korean adults: The 2001 Korea National Health and Nutrition Examination Survey. International Journal of Cardiology 2006; 110: 184-190. 17. Bilir N. Hipertansiyonun toplumsal önemi ve korunma. Hipertansiyon Bülteni 1992; 2: 55-57. 18. Kaya S. Şişmanlık ve hipertansiyon. Sendrom Dergisi 1993; 5: 23-27. 47 19. Postgraduate Medicine. Şişman hastalarda hipertansiyon, Sendrom Dergisi, 1993; 5: 8-12. 20. Ersöz M. (çeviri) Kan basıncının ölçülmesi ve ölçüm hataları, Sendrom Dergisi 1993; 5: 51-54. 21. Yenkür EP, Besler M, Şentürk MN, Orhon Z, Şahinoğlu Z. (çeviri) Genç hastalarda hipertansiyon, Sendrom Dergisi 1991; 4: 58-65. 22. Arı O. Normal Kan Basıncı ve Hipertansiyon. İstanbul: Bozak Matbaası, 1987; 14-16. 23. Bilir N. Halk sağlığı yönünden hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yayını. No: 86/39 (kısa dizi no: 5), Ankara: 1986; 5-16. 24. Bilir N. Esansiyel hipertansiyonda pirimer korunma. Hacettepe Toplum Hekimliği Bülteni 1984; 5: 5. 25. Guidelines Subcommittee of the World Health Organization. World Health Organization-International Society of Hypertension Guidelines for the Management of Hypertension. J Hypertension 1999; 17: 151-183. 26. Özkan E, Deligönül E. Sistemik arteriyel hipertansiyon ve hipertansif kalp hastalığı. Editör: Özcan R, Kalp Hastalıkları. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi, 1983; 581-590. 27. The Prescriber. Non-pharmacological actions to treat hypertension. UNİCEF, 1993; 9. 28. Guidelines Committee. European Society of Hypertension – European Society of Cardiology guidelines for the management of arterial hypertension. Journal of Hypertension 2003; 21: 1011-1053. 48 29. Medical Research Council Working Party. MRC trial of treatment of mild hypertension: principal results. The British Medical Journal (Clin Res Ed) 1985; 291: 97-104. 30. National Heart, Lung and Blood Institute. Clinical guidelines on the identification, evolution and treatment of overweight and obesity in adults: The evidence report. Rockville, Maryland: National Institutes of Health 1998. 31. World Health Organization. Obesity: Preventing and managing the global epidemic: Report of a WHO Consultation of Obesity. Geneva: World Healthy Organization Division of Noncommunicable Diseases, Nutrition and Food Safety 1997. 32. Kannel WB. Fifty years of Framing Study contribution to understanding hyperternsion. Journal of Human Hypertension 2000; 14: 83-90. 33. Mikhail N, Golub MS, Tuck ML. Obestiy and hypertension. Progress in Cardiovascular Diseases 1999; 42: 39–58. 34. Huang Z, Reddy A. Weight change, ideal weight and hypertension. Current Opinion in Nephrology and Hypertension 1999; 8: 343–346. 35. Kannel WB, Garrison RJ, Dannenberg AL: Secular blood pressure trends in normotensive persons: the Framingham Study. American Heart Journal 1993; 125: 1154-1158. 36. Cutler JA, Follman D, Allender PS. Randomized trials of sodium reduction: an overview. Am J Clin Nutr 1997; 65 (Suppl): 643-651. 49 37. Stamler J, Caggiula A, Grandits GA, Kjelsberg M, Cutler JA. For the MRFIT research group: Relationship to blood pressure of combinations of dietary macronutrients: Findings of the multiple risk factor intervention trial (MRFIT). Circulation 1996; 94: 2417-2423. 38. Joint National Committee on Detection. Evaluation and Treatment of High Blood Pressure. The Sixth Report of the Joint National Committee on Prevention, Detection and Treatment of High Blood Pressure (JNC VI). Arch Intern Med 1997; 157: 2413-2446. 39. The DASH Eating Plan. U.S. Department Of Health And Human Servıces National Institutes of Health National Heart, Lung and Blood Institute 2003. 40. Kaplan NM, Weber MA. Hipertansiyon Esasları El Kitabı, çeviri editörü: Karpuz, H. Avrupa Tıp Kitapçılık Ltd.Şti. İstanbul 2003. 41. Kearney PM, Whelton M, Reynolds K, Muntner P, Whelton PK, He J. Global burden of hypertension: Analysis of worldwide data. Lancet 2005; 365: 217237. 42. Serhat A. Saray Sağlık Ocağı bölgesindeki dört köyde hipertansiyon prevalansı izleme ve yıllık insidans araştırması. Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1990. 43. Akın L, Aytekin C, Başaran A, Gezer A, Oktay C. Kırsal alanda hipertansiyon prevalansı ve etkileyen bazı faktörler. Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Dergisi 1992; 2: 20- 24. 44. Çöl M, Özyurda F. Park Sağlık Ocağı bölgesinde 40 yaş üzeri nüfusta hipertansiyon prevalansı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası 1992. 50 45. Mir S. Hipertansiyonda Patogenez. Editör: Yeğinboy S, Hipertansiyon. Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi Yayını 1984. 46. Toksöz P, İlçin E. Diyarbakır bölgesinde hipertansiyon prevalansı ve bunun beslenmeyle ilişkin bazı etmenlerle ilişkisi. Beslenme ve Diyet Dergisi 1992; 21: 61–70. 47. Oymak O, Çolakoğlu M. Sodyum ve hipertansiyon. Hipertansiyon Bülteni 1993; 3: 48-50. 48. Aykut M, Öztürk Y, Günay O, Ceyhan O. Kayseri Sağlık Grup Başkanlığı bölgesinde 40 yaş ve üzeri nüfusta hipertansiyon prevalansı. Beslenme ve Diyet Dergisi 1991; 20: 55-68. 49. Ağış ER, Aytaç N, Heper C, Ulutaş Y, Zincirli MN. Çubuk Merkez Sağlık Ocağına bağlı bölgedeki 35 yaş üzeri kadınlarda obezite ve hipertansiyon arası ilişki ve bunları etkileyen belli faktörlerin araştırılması. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümü, İntern araştırması, Ağustos – Eylül. 1989.