HAFTALIK EKONOMİ VE FİNANS BÜLTENİ İKTİSADİ ARAŞTIRMALAR BÖLÜMÜ 19 Aralık 2011 / 50 İktisadi Araştırmalar Bölümü İzlem Erdem - Müdür [email protected] om.tr Figen Yılmaz - Müd. Yrd. [email protected] om.tr Özgür Demirtaş - İktisat Uzmanı [email protected] om.tr Hatic e Erkiletlioğlu - İktisat Uzmanı hatic [email protected] om.tr İlker Ş ahin - İktisat Uzm. Yrd. [email protected] om.tr Ahmet Aşarkaya - İktisat Uzm. Yrd. [email protected] om.tr Neden Önemli Büyüme Verisi Büyüme Verisi, bir ülke sınırları içerisinde belirli bir zaman diliminde üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplamından üretim için kullanılan ara mallar düşüldükten sonra bulunan değerdir. Açıklandığı dönem itibariyle genel ekonomik aktivitelerdeki değişime referans verir. Veri, açıklandığı dönemdeki genel ekonomiye dair söylediklerinin yanında, piyasalarda yaşanabilecek önemli ekonomik eğilimleri ve potansiyel yatırım kararlarını belirleyen temel değişkenlerdendir. Kredi Notu Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından belirlenen kredi notları, ülkelerin finansal yükümlülüklerini yerine getirebilme kapasitelerinin, bir diğer ifadeyle ülkelerin kredi riskliliklerinin bir göstergesidir. Kredi notunun “yatırım yapılabilir” olarak nitelenen seviyede olması, ülkelerin dış finansmana erişimi açısından önemli bir eşik olarak değerlen- Haftaya Bakış Geçtiğimiz hafta Türkiye’de; cari açık, GSYH ve Merkezi Yönetim bütçe dengesi gibi temel makroekonomik büyüklüklere ilişkin veriler açıklandı. Ekim ayında cari açık $4,15 milyar ile beklentilerin bir miktar altında gerçekleşti. Ekim ayı rakamları yıllık bazda değerlendirildiğinde, cari açıktaki artışın sürdüğü ancak artış hızının ivme kaybettiği görülmektedir. 2011 yılının on aylık döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla cari açık yaklaşık iki katına çıkarak $65 milyar civarında gerçekleşti. Dış ticaret açığındaki artış cari açığın temel nedeni olmayı sürdürdü. Finansman tarafı genel hatları ile incelendiğinde, on aylık dönemdeki $66,8 milyarlık sermaye girişinin $10 milyarının doğrudan yatırımlar, $15,5 milyarının portföy yatırımları, $28 milyarının diğer yatırımlar, $13 milyarının ise net hata ve noksandan kaynaklandığı görülüyor. Portföy yatırımlarında hisse senetleri tarafında çıkış yaşanırken, sermaye girişinin borç senetlerinde kaydedildiği görülüyor. Ekim’de cari açığın finansmanında Merkez Bankası rezervlerinin kullanımının önemli boyuta ulaştığı dikkat çekiyor. Türkiye ekonomisi 2011 yılının ilk üç çeyreği itibarıyla güçlü performansını sürdürdü. 3. çeyrekte Türkiye ekonomisindeki büyüme 2010 yılının aynı dönemine göre %8,2 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, dokuz aylık dönemde yıllık büyüme ise %9,6 oldu. GSYH verisi incelendiğinde; özel tüketim ve yatırım harcamalarının ivme kaybetmekle birlikte büyümeye en fazla katkıyı yaptığı (4,7 ve 3,1 puan) görülüyor. Kamu tüketim ve yatırım harcamaları da (1,2 ve 0,2 puan) büyümeyi destekledi. Yurtiçinde ekonomik aktiviteyi kontrol altına almak amacıyla uygulanan politikalar paralelinde ithalat artışının yavaşlamasının etkisiyle net ihracat 2009 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kez büyümeye pozitif katkı sağladı. Açıklanan öncü göstergeler yurtiçindeki ekonomik aktivitenin dördüncü çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte artmaya devam ettiği yönünde. Bu çerçevede, Türkiye ekonomisinin 2011’de %8’in üzerinde büyüyeceğini tahmin ediyoruz. 2012’de ise büyümenin iç talebi yavaşlatmaya yönelik alınan tedbirler ve yurtdışı piyasalardaki gelişmeler paralelinde ivme kaybedeceğini ve %3,5 düzeyinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Öte yandan, bütçe verileri olumlu bir görünüm sunmaya devam ediyor. Yılın on bir aylık döneminde bütçe TL439 milyon fazla verirken, faiz dışı fazla yıl sonu hedefinin yaklaşık 3 katına ulaşmış durumda. Ancak, 2012’de ekonomik aktivitedeki muhtemel yavaşlama, özellikle dolaylı vergi gelirleri üzerinde önemli etki yaratabilir. İşsizlik oranı Ağustos-Eylül-Ekim döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 2,5 puan gerileyerek %8,8 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı aynı dönemde %11,3'e, genç nüfusta işsizlik oranı %17,3'e geriledi. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre ise, bir önceki döneme göre işsizlik oranı 0,3 puan azalarak ile %9,2 seviyesinde gerçekleşti. Böylece küresel kriz döneminde %14,9’a kadar çıkan mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı en düşük seviyesine inmiş oldu. Ancak, ekonomide yavaşlama senaryolarının hayata geçmesi durumunda, işsizlik oranındaki düşüş trendi kesintiye uğrayabilir. TCMB ve TÜİK işbirliği ile hazırlanan Tüketici Güven Endeksi, Kasım ayında Ekim’e göre %1,5 artarak 91 değerini aldı. Endeksin 100’den küçük olması, kötümser beklentilerin sürdüğünü gösteriyor. Uluslararası piyasalar açısından geçtiğimiz haftanın önemli gündem maddelerinin başında, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) açıklamaları yer alıyordu. Genel hatları ile Fed’in açıklamaları beklentiler paralelinde olmasına karşılık, önümüzdeki döneme dair yeni bir yoruma yer verilmemesi piyasaları bir miktar hayal kırıklığına uğrattı. Bu durum riskten kaçış eğilimini artırdı. Fed, ABD ekonomisine ilişkin en büyük riski Avrupa'daki gelişmelerin oluşturduğunu belirtirken, ekonomide büyümeyi destekleyici yeni önlemlere kapıyı açık bıraktı. Dünya ekonomisindeki yavaşlamaya rağmen ABD ekonomisinin ılımlı bir şekilde büyüdüğünü belirten Fed, konut piyasasının durgun, işsizliğin ise istihdam piyasasındaki kısmi iyileşmelere rağmen yüksek seviyelerde olduğunu belirtti. KAPANIŞ VERİLERİ (16 Aralık) İMKB-100 : 51.666 €/$ : 1,3033 USD : 1,8695 $/¥ : 77,77 EURO : 2,4374 Pe trol ($/varil) : 103,81 Göste rge Tahvil Bile şik Faizi : %10,28 Altın ($/ons) : 1.597,49 19 Aralık 2011 Haftaya Bakış Neden Önemli dirilmektedir. Kredi derecelendirme kuruluşlarından S&P ve Fitch’in derecelendirme yöntemine göre BBB- ve üstü, Moody’s derecelendirme yöntemine göre ise Baa3 ve üstü kredi notları yatırım yapılabilir seviye olarak tanımlanmaktadır. Finansal piyasalarda, yatırım yapılabilir seviye ile bu seviyenin altındaki kredi notları farklı risk grupları olarak değerlendirilmektedir. Derecelendirme, vade açısından uzun ve kısa olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Uzun vadeli derecelendirmede, ülkelerin uzun vadede yükümlülüklerini yerine getirebilme olasılıkları, kısa vadeli derecelendirmede ise ülkelerin bir yıla kadar olan yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri değerlendirilmektedir. Döviz ve ulusal para cinsinden derecelendirme işlemi ise, ülkenin söz konusu paralar cinsinden yükümlülüklerini ilgili para cinsini yaratarak ödeyebilme kapasitesini yansıtmaktadır. Görünüm notu, gelecek 1-2 yıllık süreçte kredi derecelendirme notunun “olumlu”, “olumsuz” ve “durağan” şeklinde hangi yöne hareket etme potansiyeli olduğunu göstermektedir. İzleme ise, yakın bir gelecekte bir not değişikliği olasılığı olduğunu ve değişikliğin hangi yönde olabileceğini belirtmektedir. ABD’de geçen hafta açıklanan verilerin tamamının pozitif tarafta yer almamasına karşılık, veriler genel olarak ülke ekonomisindeki büyümenin ılımlı bir şekilde sürdüğünü gösteriyor. Tüketime ilişkin veriler olumlu iken, üretim ve enflasyon verileri karışık bir görünüm arz etti. Kasım'da ABD'de perakende satışlar beklentilerin altında da olsa %0,2 artış kaydetti. Artış eğiliminin sürmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Öte yandan, aynı ayda sanayi üretimi artış beklentilerinin tersine %0,2 gerileyerek Nisan ayından bu yana ilk düşüşünü kaydetti. Özellikle otomotiv sektörüne ilişkin olumsuz seyir bu gelişmede etkili oldu. Sanayi üretiminde her ne kadar düşüş yaşanmış olsa da bu durumun geçici olması bekleniyor, Aralık'ta bölgesel imalat endekslerinden Empire State (New York) ile Philly Fed endekslerinin iyileşme kaydetmesi de bu görüşü destekler nitelikte. Öte yandan, ülkede işsizlik maaşı başvuruları da son 3,5 yılın en düşük seviyesine inerek beklentilerin altında açıklandı. Tüketici fiyatları endeksi Kasım ayında değişmeyerek yatay seyretti. Çekirdek endeks (enerji ve gıda hariç) ise, başta giyim olmak üzere konut, sağlık ve kişisel bakım fiyatlarındaki artışın etkisiyle %0,2 yükseldi. Çekirdek enflasyondaki yükselişe karşılık enflasyon genel olarak Fed açısından olumlu bir görünüm sunuyor. Üretici fiyatları endeksi ise gıda fiyatlarının etkisiyle % 0,3 yükseldi. Euro Alanı’nda imalat ve hizmetler sektörlerindeki daralma, Aralık ayında yavaşlayarak da olsa devam etti. Euro Alanı imalat sanayi ve hizmetler satın alma yöneticisi endeksleri (PMI) bir önceki aya kıyasla yükseldi. Endeksleri hazırlayan Markit, iyileşmenin Fransa ve Almanya ekonomilerinden kaynaklandığını, ağır borç yükü altındaki ülkelerin endekslerinin ise 50 seviyesinin oldukça altında olduğunu belirtti. Endekslerin 50 seviyesinin altında olması faaliyetlerde daralma olduğuna işaret ediyor. Almanya Başbakanı Merkel, Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (European Stability Mechanism-ESM) büyüklüğünün €500 milyarın üzerine çıkarılması yönündeki önerileri reddetti. İtalya, 5 yıl vadeli tahvil ihracıyla €3 milyar borçlanırken, borçlanma maliyetleri Euro’nun dolaşıma geçmesinden bu yana en yüksek seviyeye (%6,47) ulaştı. Piyasalardaki baskı nedeniyle ihalelerdeki borçlanma tutarlarını düşüren İtalya’nın, 2012 yılına ilişkin €440 milyarlık finansman hedefini karşılayabilmek için gelecek aylardaki ihalelerde borçlanma tutarını artıracağı tahmin ediliyor. ECB’nin piyasadan tahvil alımında daha aktif davranmaması, sorunlu ülkelerin yüklü borçlanma takviminin olduğu 2012’nin ilk çeyreği öncesinde piyasalar üzerinde bakı yaratıyor. 9 Aralık’taki liderler zirvesinde atılan olumlu adımlara karşılık, başta Fransa olmak üzere bölge ülkelerinin kredi notları ile ilgili belirsizlikler, bankaların fonlama sıkıntılarının sürmesi ve mali birliğe yönelik kredibilite eksikliği, Euro’nun Dolar karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine neden oldu. Diğer taraftan, İspanya’nın tahvil ihalesinin başarılı geçmesi piyasalarda kısmi iyimserlik yarattı. Geçtiğimiz hafta IMF Başkanı Christine Lagarde’nin dünya ekonomisindeki görünümün “oldukça iç karartıcı” olduğunu ve hiçbir ülkenin krize bağışık olmadığını vurgulaması da piyasalarda yankı yaptı. Hafta boyunca kredi derecelendirme kuruluşlarından açıklamalar geldi. Fitch, ABD ile AB’den 7 bankanın kredi notunu düşürdü. Yapılan açıklamada; Barclays, Credit Suisse, Bank of America, Citigroup, Goldman Sachs, BNP Paribas ve Deutsche Bank'in notunun düşürüldüğü belirtilirken, ekonomik gelişmelerin yanı sıra bankacılık düzenlemelerindeki değişiklikler nedeniyle bankaların finans piyasalarında zorluklarla karşılaşacağı ifade edildi. Fitch ayrıca, Fransız bankası Credit Agricole’un de aralarında yer aldığı 5 Avrupa bankasının kredi notunu birer basamak düşürdü. Fitch, sermaye piyasalarındaki baskıları ve Euro Alanı’nda borç krizi nedeniyle yavaşlayan ekonomik büyümenin bankaların kârlarına yaptığı etkileri not indirimine gerekçe olarak gösterdi. Fitch'in kredi notlarını düşürdüğü diğer bankalar; Banque Federative du Credit Mutuel, Danske Bank, Pohjola Group, Rabobank Group’tur. Ülkelerin kredi notuna ilişkin olarak ise, Fitch Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Letonya ve Litvanya'nın kredi notu görünümlerini pozitiften durağana çevirdi. Fitch, Fransa'nın AAA olan kredi notunu teyit etmesine karşılık, durağan olan kredi notu görünümünü negatife düşürdü. Fitch, Belçika, İspanya, Slovenya, İtalya, İrlanda ve Güney Kıbrıs'ı da negatif izlemeye aldığını açıkladı. Moody's, Belçika'nın kredi notunu iki kademe düşürerek Aa1'den Aa3'e çekti ve kredi notu görünümünün negatif olduğunu bildirdi. Moody's yaptığı açıklamada, Euro Alanı krizinin kamu borcu yüksek olan ülkelerin finansman bulma riskini artırdığını ifade etti. Moody's Belçika'nın büyüme performansının ve özellikle Dexia grubunun sorunlarının sıçrama riskinin bankacılık sektörünün görünümünü bozacağına yönelik endişelerin not indirim kararında etkili olduğunu belirtti. 2 19 Aralık 2011 Hisse Senedi Piyasaları Hacim (milyon TL) ENDEKS 09.Ara 16.Ara Değişim İMKB-100 53.835 51.666 -%4,03 İMKB-30 65.206 62.354 -%4,37 Sınai 50.036 47.714 -%4,64 Hizmetler 35.266 34.253 -%2,87 Mali 75.469 72.479 İMKB-100 4.000 3.500 3.000 2.500 2.000 1.500 1.000 500 0 57.000 55.000 53.000 51.000 49.000 09.Ara -%3,96 Kaynak: İMKB 12.Ara 13.Ara 14.Ara İşlem Ha cm i 15.Ara 16.Ara İMKB-100 Endeksi AB liderleri zirvesinden, kısa vadede etkin çözüm sağlayabilecek bir kararın çıkmaması sonucu küresel hisse senedi piyasaları geçen hafta satıcılı bir seyirle açıldı. Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan uyarılar satışları hızlandırırken, Türkiye’de de İMKB yurtdışındaki eğilimi takip ederek geriledi. FED’den gelen kötümser açıklamalar, AB ülkelerinin borçlanma faizlerinde yaşanan artışlar ve Çin ekonomisi ile ilgili yavaşlama emareleri, haftanın ilk üç gününde küresel risk iştahının düşmesine neden oldu. Haftanın son iki gününde ABD’de açıklanan makroekonomik göstergelerin beklenenden olumlu olması, hisse senetlerinde yaşanan kayıpların kısmen telafi edilmesini sağlasa da, haftanın tamamında hemen tüm dünya borsalarının gerilediği gözlendi. İMKB-100 endeksi de haftayı %4,03’lük bir kayıpla 51.666 seviyesinden kapattı. Kredi derecelendirme kuruluşlarının olumsuz değerlendirmeleri ve muhtemel not indirimlerinin yanı sıra Çin ekonomisinin yavaşlayacağı öngörüsüne bağlı olarak dünya piyasalarında ana eğilimin bu hafta da satıcılı olmasını bekliyoruz. Kuzey Kore lideri Kim Jong-il’in ölümü ile bu bölgedeki jeopolitik risklerin gündeme gelmesinin de küresel risk iştahını düşürebileceğini tahmin ediyoruz. Tahvil-Bono Piyasaları 0,56 10,19 0,05 04.12.2013 10,29 10,28 -0,01 137,31 133,78 -3,53 İMKB DİBS Fiyat Endeksi Ara.11 10,67 10,14 Kas.11 10,11 17.07.2013 Eki.11 07.11.2012 %3,13 Eyl.11 0,60 Ağu.11 0,66 10,79 Tem.11 10,84 10,19 Haz.11 10,18 08.08.2012 May.11 25.04.2012 Nis.11 (Puan) Mar.11 16.Ara Şub.11 09.Ara Beklenen Reel Faiz (%) %3,50 %3,00 %2,50 %2,00 %1,50 %1,00 %0,50 %0,00 -%0,50 Oca.11 Vade Değişim Ara.10 TAHVİL-BONO BİLEŞİK FAİZLERİ (%) Kaynak: İMKB Geçen hafta başında açıklanan büyüme ve ödemeler dengesi verilerinin ekonomi yönetiminin baz senaryosu dahilinde olmasına bağlı olarak tahvil-bono piyasasında kayda değer bir tepki gerçekleşmezken, TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın kredi büyümesini yavaşlatmaya yönelik yeni önlemler alınabileceği açıklamasının ardından kısa ve orta vadeli faizler bir miktar yükseldi. Ağırlıklı olarak hacimsiz bir seyrin izlendiği tahvil-bono piyasasında, haftanın sonuna doğru kısmi değer artışları gözlenirken faizlerin de bir miktar aşağı çekildiği görüldü. 4 Aralık 2013 itfa tarihli gösterge kıymetin bileşik faizi, haftalık bazda yatay bir seyir izledi ve 1 baz puan düşerek %10,28 seviyesinden kapandı. Bu hafta gerçekleştirilecek TCMB Para Politikası Kurulu toplantısında yapılacak açıklamaların ve TCMB’nin haftalık repo fonlama miktarının tahvil-bono piyasasında faizler üzerinde etkili olmasını bekliyoruz. 3 19 Aralık 2011 Döviz Piyasaları $/¥ €/$ DÖVİZ KURLARI 1,3033 -%2,54 77,52 77,77 %0,32 (¹) 15:30'da aç ıklanan TCMB döviz alış kurudur. Ara.11 1,3372 Kas.11 €/$ Paritesi (³) Eki.11 %0,38 Eyl.11 3,7463 Ağu.11 3,7323 Tem.11 Sepet (²) Haz.11 -%0,87 May.11 %1,65 2,4374 Nis.11 1,8695 2,4587 Mar.11 1,8391 Euro (¹) 89 87 85 83 81 79 77 75 Şub.11 Dolar (¹) $/Yen Paritesi (³) Değişim Oca.11 16.Ara Ara.10 09.Ara 1,55 1,50 1,45 1,40 1,35 1,30 1,25 1,20 1,15 (²) 1$ + 0,77 € (³) Uluslararası piyasa kapanış verileridir. €/$ $/¥ Önceki hafta gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi’nden Euro Alanı ekonomilerinin krizden nasıl çıkacaklarına ilişkin net bir yol haritası çıkmamasının yanı sıra, Almanya’nın Avrupa İstikrar Mekanizması’nın büyüklüğünün €500 milyarın üzerine çıkarılması önerilerini reddetmesinin etkisiyle Euro geçtiğimiz hafta Dolar karşısında değer kaybetti. Liderler Zirvesi sonuçlarının beklentileri karşılamamasının ardından kredi derecelendirme kuruluşlarının AB ekonomilerine yönelik not indirim uyarıları, Fed’in faiz toplantısında küresel krizden çıkışa ilişkin yeni bir şey söylememesi, İtalya’nın gerçekleştirdiği tahvil ihalesinde faizlerin tarihi seviyelere yükselmesi Euro’yu baskı altına alan başka faktörler oldu. Kredi derecelendirme kuruluşlarından ardı ardına gelen görünüm ve not indirim haberleri Euro üzerindeki baskıyı arttırdı. Sözü edilen gelişmelere bağlı olarak son 11 ayın en düşük seviyelerine inen, ancak tepki alımlarıyla kayıplarının bir kısmını telafi eden €/$ paritesi %2,54 gerileyerek haftayı 1,3033 seviyesinden kapattı. Görece sakin bir hafta geçiren $/¥ paritesi ise Dolar’ın seyrine bağlı olarak %0,3 yükselerek 77,77 oldu. Yurtdışında yaşanan gelişmelere bağlı olarak TL, Dolar karşısında değer kaybederken, Euro karşısında yükseldi. Eurotahvil Piyasaları EUROTAHVİL HAFTALIK DEĞİŞİM VIX Endeksi Değişim 55 45 09.Ara 16.Ara (Puan) Ende ks 599,32 597,97 -1,35 Spre ad 362 386 24 EMBI+ 35 24,29 15 Ara.11 Kas.11 Eki.11 Eyl.11 Ağu.11 29 Tem.11 392 Haz.11 363 May.11 Spre ad 5 Nis.11 -2,21 Mar.11 385,96 Şub.11 388,17 Oca.11 Ende ks Ara.10 Türkiye Kaynak: JP Morgan 25 Moody’s’in tüm AB ülkelerinin kredi notlarını gözden geçireceğini açıklaması ve AB zirvesinden çıkan sonuçların piyasaları tatmin etmemesi, eurotahvil piyasalarının geçen haftaya olumsuz bir seyirle başlamasına neden oldu. AB zirvesinin yanı sıra Fed toplantısından da piyasaları yatıştırabilecek açıklamaların gelmemesi, satıcılı seyri güçlendirdi. AB ülkelerine ilişkin endişelerle birlikte daha risksiz olarak görülen Almanya tahvillerinin faizleri gerilerken, İtalya, İspanya ve Fransa tahvillerinde yukarı yönlü baskı genel olarak devam etti. Öte yandan haftanın devamında İspanya’nın başarılı tahvil ihalesi, Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen olumlu açıklamalar ve ABD makroekonomik verilerinin beklenenden iyi gelmesi, AB ülkelerinin borçlanma faizlerinde kısmi bir gerileme sağlarken; S&P tarafından 10 İspanyol bankasının kredi notunun düşürülmesi ve görünümlerinin negatif olarak belirlenmesinin olumsuz etkisinin sınırlı kaldığı görüldü. Bu gelişmeler sonucunda, bir önceki haftanın kapanışına göre gelişmekte olan ülkelere ait eurotahvillerin risk primleri 24 baz puan yükselerek 386 olurken, Türk eurotahvillerine ait risk primi 29 baz puan artışla 392’ye yükseldi. Küresel risk algılamasını gösteren VIX endeksi ise bir önceki hafta bulunduğu 26,38 seviyesinden gerileyerek Cuma gününü 24,29 seviyesinden kapattı. 4 19 Aralık 2011 Emtia Piyasaları Altın Petrol $/varil 130 125 120 115 110 105 100 95 90 85 80 Geçtiğimiz hafta Euro Alanı’na ilişkin sıkıntıların güncelliğini korumasının altın yatırımcısı üzerinde yarattığı tedirginlik, Dolar’ın güçlü seyri ve yeni yıl öncesinde yatırımcıların likit pozisyona geçmelerinin etkisiyle altın fiyatları sert biçimde geriledi. Özellikle not ve görünüm indirim haberlerinin altın fiyatları üzerinde büyük baskı oluşturduğu görüldü. Haftanın son günü gelen tepki alımlarıyla kayıplarının bir kısmını telafi eden altın fiyatları haftalık bazda %6,6 gerileyerek $/ons 1.597,49 seviyesine indi. Eki.11 Eyl.11 Ağu.11 Tem.11 Ara.10 Ara.11 Kas.11 Eki.11 Eyl.11 Ağu.11 Tem.11 Haz.11 May.11 Nis.11 Mar.11 Şub.11 Oca.11 Ara.10 1.200 Haz.11 1.300 103,81 May.11 1.400 Nis.11 1.597,49 1.500 Mar.11 1.600 Şub.11 1.700 Oca.11 1.800 Ara.11 1.900 Kas.11 $/ons Haftaya Çin’in artan talebinin etkisiyle yükselerek başlayan petrol fiyatları, Euro Alanı ekonomilerine ilişkin kaygıların güncelliğini korumasının yanı sıra, Dolar’ın değer kazanmasının etkisiyle haftanın ilerleyen günlerinde geriledi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimine gidebilecekleri yönündeki açıklamaları aşağı yönlü seyri destekledi. Petrol fiyatlarının düşmesinde etkili olan bir diğer faktör ise ülkelerin borçlanma maliyetlerinde gelinen yüksek seviyeler oldu. İran’a yönelik yaptırımların petrol arzında sıkıntı yaratabileceği yönündeki kaygılar fiyatlardaki düşüşü kısıtlarken, brent tipi petrolün spot fiyatı haftalık bazda %4,5 gerileyerek $/varil 103,81’e indi. Bu Haftanın Gündemi 20 Aralık Hazine Kasım Ayı Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku Japonya Merkez Bankası (BOJ) Faiz Kararı (Piyasa Beklentisi: Faizler Değişmeyecek) ABD Kasım Ayı Yeni Konut İnşaatları (Piyasa Beklentisi: 636 Bin Adet) 21 Aralık Hazine İç Borç Ödemesi (TL426 milyon) ABD Kasım Ayı İkinci El Konut Satışları (Piyasa Beklentisi: 5,08 Milyon Adet) 22 Aralık TCMB Para Politikası Kurulu Toplantısı (Tahminimiz: Faizler Değişmeyecek) TCMB Aralık Ayı II. Dönem Beklenti Anketi ABD III. Çeyrek Büyüme Verisi (Piyasa Beklentisi: %2) 23 Aralık Kültür ve Turizm Bakanlığı Kasım Ayı Giriş Çıkış Yapan Ziyaretçiler ABD Kasım Ayı Dayanıklı Tüketim Malı Siparişleri (Piyasa Beklentisi: %1,9 Artış) ABD Kasım Ayı Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi (Piyasa Beklentisi Aylık: %0,1 Artış) ABD Kasım Ayı Kişisel Tüketim Harcamaları (Piyasa Beklentisi Aylık: %0,3 Artış) ABD Kasım Ayı Kişisel Gelir (Piyasa Beklentisi Aylık: %0,2 Artış) ABD Kasım Ayı Yeni Konut Satışları (Piyasa Beklentisi: 314 Bin Adet) 5 19 Aralık 2011 Uyarı Notu: Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve değerlendirmeleridir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru, değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan Türkiye İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm haklarımız saklıdır. 6